20 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

20 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Sayfa SON POSTA ÖI.İIIİ MANGASI E— 29 İnhisarlar U. Müdürlüğünden: Paşabahçe Fabrikamızda teslim şartiyle 250 adet kullanılmış boş | ıdon pazarlıkla satılacaktır. İsteklilerin bidonları görmek üzere her Y1 ASI. i gün ve pazarlık için de 24/3/936 günü saat 15 de Oç 15 güvenme para: “Son Poılı., nın Tefrikası: İ Ülfet Kalfa kıpkırmızı kesilmişti. Mahmur gözlerini, yumuşak bakışlarla Cemilin gözlerine dikmişti , Belki, daha başka,! şeyler de ıoylrvccckn Fakat Ülfelı derhal sözünü kesti. Dirseğini masaya | dayayarak biranın buharı — ile süzülen p gözlerini Cenanın yüzüne dikti: — Sus.. Sus... Ben bilirim; — ne miskin, ne sünepe, ne mıymıntı bir — kız olduğunu... Kim bilir, O miş.. Yahut kalmıştın?.. — Dedikten sonra başını Dilfiribe çe- / virdi — Öyle değil mi, kız?.. Sen söyle... Dedi; ve cevap bekledi. Cenanın yüzü, kıpkırmızı kesilmiş- ti... Cemil, kendisi bir yabancının ya- tında, arkadaşına karşı bu kadar mü- tecavizane muamelede bulunan Ülfet kalfanın yüzüne şaşkınlıkla — bakarak sevgilisinin ne cevap vereceğini bekle-| mişti, | Cenan, ayakta hafifçe sallanır gibi olduktan sonra: derhal başını çevir - miş; ağlamamak için bükülen dudak- “larına zorla bir tebessüm vererek: — — Ülfet kalfa, bizim — ablamızdır. — Bahusus, benim kalfamdır. Ne isterse söyliyebilir... Maamafih, söyledikleri- nin yarısı da şakadır, Cemil Bey. Demişti. — Vaziyeti kurtarmak lâzım geldiğine hükmcdcn Dilfirip de ilâve etmişti: — — Siz, belki saray usulünü bilmez- Üliniz, efcin. Sarayda, (kalfa) demek; ana, baba demektir. Acemi olarek sa- Taya geldiğimiz zaman, bizi derhal bir kalfanın maiyetine verirler. Bizi, o ter« bıye eder. O büyütür. Onun için de bi- zim üstümüzde pek çok hakkı vardır. Kalfalarımızın sözlerine — gücenmek | — şöyle dursun... Cemil, derhal Dilfirip kalfanın sö- zünü kesmiş: — — Dilfirip kalfa!.. Siz âdeta Ülfet | kalfaya iftira ediyorsunuz. Yaş itibari- e sizden o kadar farklı değil ki, sizin kalfanız olsun... Neyse, bu bahsi kapa- | yalım... Arzu ettiğim bir şey — varsa, burada hiç kimsenin kalbi kırılmama- badir. * Demişti... Kabalığın teessüründen şimdi de rengi / gapsarı kesilmiş olan Cenang- bir san- - dalye vererek: — Buyurunuz.. takdim edeyim?.. bira... Ah, pardon... Arpa suyu, diye- “Cektim... Kaşar peyniri pek o kadar iyi Heğıl amma... Ah, ben böyle bir top- antı olacağını bileeydim:.” Sabahleyin akzndrn İstanbula iner.. Havyar, ba- yumurtası falan gibi şeyler alırdım. Ne yapalım.. Artık fakir Cemilin evin- kusura bakmazsınız. Diye ilâve etmişti. Ülfet kalfa, yaptığı kabalığın farkı- Na varmış ta, mütcessir olmuş gibi göz- Tlerini bir noktaya dikmişti. İçkinin te- siriyle yanakları hârelenmişti. Cenan; © acı sözlere rağmen bir e- bira şişesini, diğer eline de Ülfe-| tin bardağını almış: — — Kalfam!. Müsaade ederseniz, bardağınızı doldurayım . Demişti. — Ülfet kalfa, kıpkırmızı kesilen du-! daklarının arasından dilini gcıdırcrck mahmur gözlerini Cemile - çevirmiş; artık tamamen yumuşayan bir sesle: | — Siz, ortada gezinmekten, hiç bir | içemediniz... Vallahi, sizi rahatsız | Gitik. Oturunuz da, karşı karşıya.. Hep| B ber içelim. .. Cenan!-/ Doldür.. Ta-| mamiyle doldur, bardağımı... Diye söylenmişti. Üç bira bardağı, Cemilin rakı kade- Cevabını verdi.. senin dal- uyuya hangi romana hangi köşede Ve sonra, maruz kaldığı İ Oturunuz. Size, nc Tabit; evvelâ, bir ti. Tamamen boşalan bardağını masa- nın üstüne koyan Ülfet kalfa, dudakla- rında toplanan köpükleri dilinin ucu ile sıyırdıktan sonra ilâve etmişti: — Bu akşam, musikiye o kadür ih- tiyacım var ki... Hiç olmazsa, bir gra- mofon olsaydı... Hadi kızlar.. Usul u- EiÇ A ŞEREN EEEş Kadehini, son damlasına kadar içen Cemile de biraz cür'et gelmişti. — Herkes uykuda.. Şöyle pes per- deden bir şarkı, hiç fena olmaz. Dilfirip kalfa, Ülfete eğilmiş: — Fakat, bir şartla kalfam.. Şarkı- ya, siz de iştirâk edeceksiniz... Söyle- yiniz, bakalım. Ne emrediyorsunuz. Ülfet; başını sandalyenin arkasın- daki duvara dayamış; derin bir nazar- H Cküilü bükıvlğ Ve mark göğlAn kapayarak ağır ağır mırıld.ınml'ılı Z Cemil, elindeki çımlı meze tabak- lalihin üzerinda yeziirirken, homur danmıstı : — Güzel.. Çok güzel.. En sevdiğim İşarkılardan biri. — Cenant.. Hadi başla.. — Siz başlayın, Dilfirip kalfa.. — Ne, nazlanıyorsunuz, ayol... run, ben başlayayım. Ülfet davudi bir sesle şarkıya başla- mıştı, İki billâr? ses de ona karışmıştı. Nağmeler, tatlı bir âhenkle imtizaç e- diyor; bu pürüzsüz sesler, notaların ve uüsüllerin bütün haklarını bu ağır şarkıyı tam bir muvaffakiyetle sürüklüyordu. Ülfet kalfa, hâlâ başı arkasında duvara dayalı ve gözleri, daha hâlâ ka- pelt bir balde, şarkının birinci ve ikin- ci mısralarını bitirmişti... Sıra, (me- yan) olan üçüncü misraa gelmişti. O zaman ağırlaşan göz kapakları yavaş yavaş kıpırdamış; sık ve kalın kirpik- leri arasından süzülen nazarları, Cemi- lin gözlerini aramış.. Ve sonra gözleri- ni Cemilin gözlerinden ayırmayarak, devama böşlanlıştı: Çünkü.. Ben, senden kazandım. Derdi aşkı.. Ey melek!... Sende yok mu.. Rahmü insaf.. Söyle, allahaşkına... Ve.. Bunları, gözlerini Cemilin göz- Du- |lerinden ayırmadan söylerken, Cemi- lin gözlerinde de kalbinde yavaş yavaş beliren (derdi aşk) a bir deva aramış- ti. Fakat Cemilin gözlerinde; mağrur ve kayıtsız bir bakıştan başka, hiç bir manâ bulamamıştı. ’Vlaamaîılı isterseniz gideyim. Bakka- h açtırayım, Bir kaç şişe daha - getire- yim, — Hayır.. Çok lüzumsuz bir zahmet olur. Cemilin dudaklarında, müstehzi bir tebessüm dolaşmıştı: — İçmem diyenden korkmalı, der- ler. Tevekkeli değil... Amma, bu kaba- |hat sizde oldu, efendim.. Ben sizin bu- kadnr iştahlı içki içtiğinizi - bilsey- dim. — Her zaman böyle olmaz, efen- dim. Zaten sarayda, binde bir içeriz. O 'da, gizli saklı. Öyle içkiden ne zevk du- yulacak?>., Bu gece, sizin huzurunuz bize zevk ve neş'e verdi. Onun için iş- tihamız açıldı. Fakat.. ne oldu ise, za- valh Cenana oldu. Ona bir şey kalına- di Cenan, birdenbire derin derin içini çekmekten kendini Mmenedemedi: — A.. Kalfacığım.. Afiyet olsun, siz içtiniz ya.. Esasen arpa suyu ile başım hoş değildir. Bana derhal bir baş ağrısı vererek |2 — Bir şartla, — Emredersiniz — Sen de bir kadeh rakı içeceksin. — Rakı mı?.. Aman kalfacığım. Ömrümde ağzıma koymadım. — Eyi ya, işte.. Tecrübe etmiş olur- sun. — Ya, bir şey olursam. Cemil, teminat verdi: — Emin olun ki, hiç bir şey olmaz- sınız. Ah, rakıya alıştanız.. Rakı, içki- lerin şahıdır. — Vallahi, cesaret edemiyeceğim. Ülfet kalfanın mütehakkim — sesi, emreder gibi yükseldi. — Zehir değil ya, canım.. İç diyor- lar, sana.. İç... Derin bir süküt içinde, şişenin tapa- s1'uçıldı. Cenannin önündeki — barder İğa, ince bir şıriltı İle rakı boşaldı. Cenan'ın nemli gözleri, bir kaç sa- İniye Cemilin gözlerine kaydı. Bu ba- kışta: — Senin elinden olduktan sonra.. Zehir bile olsa, içerim. Diyen bir manâ vardı. (Arkası var) D ORABIR — |Bu Akşamki Program İSTANBUL 18: Operetler ve hafif musiki 19: Haberler, 19,15: Oda musikisi (plâk), Ö:; Halk musikisi (Osman Pehlivan ta « rafından), 20,30: Stüdyo Saat 22 den sonra Anadolu aja: orkestraları. inin gazetelere mahsus havadis servisi verile * |cektir. ANKARA 19,30: Çocuklara — teknik 19,45: Karışık müzik (plâk 20 Karpiç şehir lokantasından nakil (or - kestra), 20,30: Ajans haberleri, — 20,40: Karpiç şehir lokantasından nakil (orkes -« öğülleri, neşriyatı), tra). BÜKREŞ 12,30-15,10: Plâk ve haberler, 18: Kanşık Rümen müsikisi, 20: Haberler, 53 Konlerans, 20,35: Operadan nakil, Rumen danaları. BUDAPEŞTE Çingene musik'si, 24 18,30: 20: «Kül İnuşmalar, 21, 19,10: Spor, , 21,10: Ko- akşamın 40: Budapeşi Bosini), iküsi, 23,40: Caz, 24,30: Çingene mu- BERLİN 19: Sopran - tenör garkıları. 20: Sere - natlar ve süitler (ki 21,10: V Braymsın eserlerinden © Haberler, 23,30: Hafif tmusiki VARŞOVA 16,30: Gitar ve şarkılar, Tüne, 17,V5 7 Örkestta kör ler, 18,1 Ş Beethoven kenteti, 18.50: Spor, peretlerden parçalar, 19,30: Muhtelif, mfonik konser — (Beethoven, Brahms), ,50: Muhtelif postalardan nakiller. PRAG 18,10: Prag kuarteti - muhtelif, 20,20: Popüler konser, 21: İbsanin «Pergünt» ü (Griegin muıııluııılf) 23,20: Plâk. VİYANA 18,40: Bachın piyano - keman sonatla- tından, 19,10: Spor, 19,20: Mühtelif, 20: Haberler, 20,30: Bar mwikisi, 21: Bect. hoven koönseri, 21,45: Holzer ile radyo örkestrası, 23: Haberler, 23,10: Şarkılar (piyano ile), 24,15: Hafif musiki, 21 Mart Cumartesi İSTANBUL 18: Dans musikisi, 19: Çocuk — saati, hikây (Mes'ut Cömil tarafından), 19,30: Sonate (Şeytan trilleri) berler, 17: Konfo - 18: Konferans, 2l: ler Tartini keman ve piyano (PL), 20: Ses musikisi (PL), 20,30: Stüdyo örkestraları, 21,30: Son haberler. Saat 22 den sonma Anadolu ajansının, hine temas etmişti. Derin bir süküt i-| veri Müsaade eder misiniz, Ülfet kal- |gazetelere mahsus havadis servisi vetile de, agıı ağır yudum sesleri işitilmiş- fa. Size bir bardak daha vereyim. cektir. (plâk), nfonik ot -| lariyle birlikte Kabataşda levazım ve Mübayaat Şubesindeki Alım Satım Komisyonuna müracaatları. (1340) * * 1 — İdaremiz tuzlaları için şartname ve resimleri mucibince 8000 lira muhammen bedelli iki adet Elevatör 3/4/936 tarihine rast- layan Cuma günü saat 16 da pazarlıkla satın alınacaktır. 2 — İsteklilerin şartnameleri almak Üzere her gün ve pazarlık için de tayin olunan gün ve saatte *6 7,5 güvenme paralariyle Kabataşta Levazım ve Mübayaat Şubesindeki Alım Komisyo- buna gelmeleri lâzımdır. 3 — Fiatsız teklif ve kataloklar, fenni şartname mucibince pazarlık gününden beş gün evvel İdaremiz Fen Şubesi Müdürlüğüne verilecektir. *1246,, Müflis Koço Limoncu oğlu sı Alacak'ı Talep ettiği Kabul edilen miktar miktar Moiz Anav V. 490 Ta0” Agâh Akkan Yusul Neş'et V. İsmail Agâh Akkan Papazoğlu Agzâh Akkan fuka V. İsmail Agâh Hanri Şak , " 700 Moiz Alğolaşivili İsmail 100 100 V. İsmail — 100 Davit Ancel V. Alkiv« yük Veli Şefik İstirati 220 15 15 200 Yani Benezra Finiks ve Es- kenazi Varvara Parisi Eventiya V. Vasilâki Perahya, Kariyo Rabenolevi 65 700 100 619 75 Kira bedeli 59 Vesaik olmai dığından 75 600 Jozef Lübiç Jorj Kalfopu'os 104 Fazla talep odildiğiaden 704,13 421,06 OZLAT 230 52,28 704,18 421,06 671,47 230 52,28 Yasef Kazez Şanoviç Aron Algğolaşivili Mari Elektrik şirketi V. Mehmet Sıtkı 6967,94 6109,84 158 1iâs İdare Azası Avukat İamail Agâh Akkan ve Alkiyyadis Genousta İstanbul Birinci İflâs Memurluğundan : Beyoğlunda — İstiklâl caddesinde 201 No. da Manifaturacılıkla meşgul iken l » tanbul Asliye mahkemesi Birinci Ticaret dairesince 22/1/936 tarihinde ilflâsma karar verilen Koço Limoncu oğlunun sıra defteri tanzim edilerek idare azaları tara - fından daireye tevdi olunmuştur. İşbu sıra defterine itiraz etmek isteyenler icra ve iflâs kanununun 235 ci maddesi mucibince sıra defterinin — ilâni tarihinden — itibaren beş gün zarfında mercüne müracaat edebilirler. — Alacaklıların toplanması 11 nisan 936 cumaştesi günü sant V1 de Birinci İflâs dairesinde yapılacağından ala - cakları tamamen veya kısman kabul edilmiş olan alacaklıların mezkür toplantıda ha- (21342) ikinci zaır bulunmaları tebliğ ve ilân olunur. Türk Hava kurumu BÜYÜK PİYANGOSU Şimdiye kadar bin!lerce kiş'yi ze ıgi 1 et niştir. 6. ncı Keşide 11 Nisan 938 dadır. Büyük ikramiya: 200 000 Liradır. Ayrıca: 30.002, 20.900, 15.000, 12.000, 10.000 liralık ikramiyelerle (50.00)) liralık iki adet mücâlat vardır. I İstanbul Vakıflar Direktörlüğü llânlırıı İstanbul Tapu Başmemurluğundan : Yedikule civarında Hacı Evhaddin camii müezzin meşrutasının tapudâ kaydı olmadığından senetsiz tasarruf muamelesi yapılarak bu mahallin vakfı namına tescili Evkaf Müdürlüğünden talep edil- mesine binaen şayet bu yer hakkında tasarruf iddiasında bulunan var ise vesaiki tasarrufiyesile tarihi ilândan on beş gün zarfında İstanbul Tıpu Başmemuılugunı;murıcaıîluı ilân olunur. “1437, Türk Hava Kurumu Bolvadin Şu- besinden: Kurban Bayramında toplanan “1393,, tane koyun ve keçi ve 4142,, tane sığır derisi 30/Mart/936 tarihine kadar açık arttırmaya konmuştur. Mezkür günde bedel haddi lâyık görülürse kat'i ihalesi yapılacaktır. Eksiltmeye gireceklerin Şubemize ve şeraiti anlamak isteyenlerin de Hava Kurumu İstanbul Şubesine baş vurmaları. *1406,,

Bu sayıdan diğer sayfalar: