20 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

20 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Mart 20 « e ; ' n A V" Venizelosu yakından tanırım!, Giritli sergerde Yunanistanı Balkan harbine , umumi harbe nasıl sokmuş, nihayet İzmir macerasına nasıl sürüklemişti ? Yazan : Galip Kemali iAkdenizincisi Ömer Yazan : Kadircan Kaflı EM, 20/3/936 <ama> Velinin elindeki kılıç kanlı idi; Pulata fera bir haber verdi Matyanonun gemisi İimana üç ; yüz kulaç kadar yaklaşınca prova toplarından birini ateşledi. Böyle - likle kendisinin gelişini haber ver -| miş oluyordu. Ayni zamanda hızını epeyce kesti. Pulat reisin gemisinde kumanda- lar fısıltı ile veriliyordu: — Kancalar hazır mı? — Hazır reis!.. — Ramazan, meşaleler?.. Hazır!.. — Ben söyler söylemez tutuştu - run!.. | — ği 1 $ ğ ! Vi Babıflinin de Girit meselesi için bir harp açmak — tasavvurunda — olmayıp İbilâkis hukuku hükümranisini halel - a gikroğ Üüke |den siyanet etmek maksadiyle devlet- Ka a ga " İlerin, «adilâne ve bitarafane» tavassu- “;: îrı lî" ': : ğ Ğ tunu aramakta olduğuna Atinadaki ulat bu adı duyar duymaz Sü - |ngiliz, Fransız, Rus, Alman ve İtal- leymana sordu: İyan sefirlerini ikna — edebildiğinden, a Makyanu hangisi!.. Bu berif | İngiliz ve Fransız sefirlerinin yardı - ne söylüyor?.. miyle bu tehlikeli vaziyetten kurtul - Matyano baş kasaranın önünde manın bir çaresi bulunmuş idi. kılıcını çekmiş olarak sağa sola| İşte o pek nazik zamanlarda Ve - haykırıyor, askerlerini düzene sok- | nizelos, bir taraftan bizimle münaseba- mak ve Türkleri denize dökmek için Unt düzeltmeğe yanaşarak, Girit me- selesinin halli için bir aformüle» bu- lunmasını kolaylaştırmış, öte — taraf - —. İi öradali tan da, Bulgnrl:ır]n halıılu'mnğn ça P ö öğür tıkları Balkan ittihadına girmek kapı- 'ulat en öne geçmişti: K » |larımı kapamamağa uğraşmakta bulun — Oraya... Tutun onu... Öldür “İmmuy idi Meyin!.. Venizelos 1911 den | Murat, Veli ve Tekgöz Ali ile bir »pa kadar bizim ile uyuş: kaç levent daha'çevik davranmışlar, çoktan Matyanonun yanındaki za - bit ve askerleri kaçırarak kaptanı sarmışlardı. Kaptan teslim olmuyor, hem kendisine saldıranlara karsı koyuyor, hem de hâlâ askerlerini sa- vaşa kışkırtıyordu. Söyle, İnci Nerede?. | hut balta ile, topuz veya mızraklar-| la güverteye fırladılar: Türkler!.. uğraşıyordu. KA sal Başüstüne!.. Süleyman gösterdi: — Borda topları!.. Dikkat!... Gü-| werteyi yalatacaksınız!.. — Başüstüne... Prova toplarına da lâzım gelen emirler verilmişti. Magosanın liman kulesi üstünde bir alev parladı ve söndü, Bir top gürledi. Kale ile Matyano birbirlerini ta- p'mış bulunuyorlardı. Matyanonun gemisi yavaş yavaş yeniden yola çıktı. Venizelosun karısile beraber çekilen son resimlerinden biri 912 l?aZİllfl!— nemediğim herhangi sebep ile müzake-|binin hazırlanmakta olduğunu hisset- jna | mak siyasetini 'reye yanaşmamış olacak ki, tayin olun- tirilmeden Berlinden, sadrazam ve ha- takip etti. Bana verdiği sözünü tuta -|duğum Berlin sefareti müsteşarı bu- riciye nazırı Said Halim paşaya mah- rak 1911 Temmuzundan sonra hudut 'lunduğum sırada kendisinden işte şu 'vem bir mektup yazarak «Yunanistan vekayiine, çetelerin topraklarımıza mektubu aldım: ile Bulgarlar aleyhine bir ittifak akti girmesine mâni oldu. 1912 haşındaki| Vekiller Heyeti müzakeresine girişmek üzere Atinaye Jintihabatta Yunan meclisi meb'usanı-| — Başkanlığı gönderilmekliğimiz» teklif etmiştim. na, Giritten intihap edilen meb'usların TER * DA DN et Allah rahmet eylesin! Paşa iki ai girmesine «böyle bir vaziyet iki dev-| 1912 Şöyisi sonra bir daha tekid ettiğim bu teklifi- let arasında sebebi harp olacağı» hak-| — Azizim Galip Bey, mi ancak 17 haziran Y13 de — ker kındaki tebliğime kıymet vererek mâ:| — Sevimli mektabunuza cevap ver-|bul ederek beni alelâcele ve gizlice A- mekte bu kadar geciktiğimden dolayı tinaya göndermişse de, Pireye - çıktır | | Atina | Birinci Top, | Ateş!.. ni oldu. İki gemi arasındaki uzaklık yirmi kulaca indiği sırada Matyanonun Askerlerin çoğu ise denize atlıyor- e Ka b | Gizlice bir Yunan vapuruna binip özür dilerim, Her gün içinde boğulmak- lardı. Sandal indirenler bile vardı. |ğım gün top patlamış ve Bulgarlar da- Hanyadan hareket eden GCirit meb'us- fa olduğum yığınla işi düşünerek hak- kımda müsamahakâr |yak yemeğe başlamış olduğundan, A- gemisinin kıç vardiyası lâtince ola- rak bağırdı: — Heceyyy!... Kır Üstümüze bindireceksin! mi?. Kıç kasarada bir kaç kişinin da- ha telâşla geriye baktıkları, dümen- €inin de gemiyi sancağa almak için davrandığı görüldü. Fakat ayni za- manda Pulat reis kısık bir sesle ilk kumandanı vermişti: — Birinci top... Dikkat... ne yapıştıracaksın! Ate...şş!... Bir alev, bir duman ve korkunç bir| gümbürtü... | Ancak o zaman düşman gemisi işin kötülüğünü bütün manasile an- lamıştı. — Ne oluyor? — Delirdi mi bu... — Allah belâsını versin... Çıldır. dı!.. Matyanonun gemisinin dümeni ça tırdadı ve tekne sarsıldı. Venedikli zabitlerle vardiya bu geminin kapkara ve içindekilerin de | Türk olduklarını İ anlıyabilmişlerdi. Haykırmalar bir- birini kovalıyor, geminin güverte -| sindeki kalabalık gittikçe artıyor ve karışıyordu. | Pulat artık fısıltıyı filân bırıkmış-f tı. Düpedüz bağırıyordu: | İkinci top, üçüncü top... Hep be - raber, ate...şşş! Düşman gemisinin kıç kasarası parçalandı. Bir kaç kalas ve tahta parçası bir kaç insanla birlikte ya havaya fırladı, yahut denize yuvar- landı. Şimdi Venedik gemisinde bir panik vardı, Türkler.. Türkler!.. Düşman gemisile bir hizaya gel - mek için bir iki dakika yetmişti. Simd' Türk gemisinin borda topları | da birbirinin ardından ateşe bı;iı-; mışlardı. Bir direk güverte boyunca | yoere serildi. Bir çok askerler ve za-| bitler yelkenlerin altında kalmışlar, | oradan çıkmak için çırpınıyorlardı. | — Kancaları at!.. Aborda!.. Türk gemisi Venedik gemisine yaslandı ve leventler yalın kılıç, ya- N dümeni... Delirdin ancak © zaman Matyano neye uğradığını anlıya - mamıştı. Daha ilk hamlede başına yediği kılıçla sendeliyerek yere se- rilmişti. Pula — Onu öldürmeyin! Diye bağırmak ve bunu duyurmak için geç kalmıştı. Bununla beraber Matyano ölme mişti. Şakağından kan sızarak doğ- rulmuş, yeniden kılıcına sarılmak is- temişti. Lâkin leventler onu hemen | yakalamışlardı. Pulat arkadaşlarını koşturuyordu: Mariki kıç altma z; Onu arayın. Çabuk... kat... Ramazanı da yanına Diye emirler veriyordu. Bu emirler hemen yapılıyordu. Kendisi de Matyanonun dikildi. Bir elile onun yakasından önüne tutmuş, diğer elindeki kılıcı da göz-| süne dayamıştı: — Çabuk söyle, İnci nerede?.. Matyano sağ elile haç çıkarıyor, ayni zamanda: — İnci kim? Diye soruyordu. — Tilos adasının önünde vurdu -| ğun Türk kalyonundan esirler al - mıştın. Onların arasında bir kız... Çabuk söyle... Gardiyanbaşt Matyano haç çıkarmakta devam ediyor ve büyük bir hızla kuvvetten düşerek balmumu haline geliyordu. Dudakları arasından mırıldandı: — Esirler, başaltında... Pulat o tarafa koştu, inen merdivenin önüne Weli ile kar- şılaştı. Velinin elindeki kılıç kan içi idi. Telâşla haber verdi: — Pavlo götürmüş. — Pavlo kimdir? — Geminin papazı ve doktoru... Bir ihtiyar imiş. Biz ateşe başlar başlamaz İnciyi almış. Velinin arkasından gelen Rama- zan iriyarı bir adamı ensesinden tu- tarak itiyor, çabuk yürütmek için kafasına yumrukla vuruyordu. -|miye ö f dört tarafa h başaltına | larını, bir torpido gönderip yoldan ge- Atinadan ittihadına risin geri çevirtti, Ve ben ayrılıncaya kadar — Balkan girmedi. Çünkü hareketimden Romanya sefiri Mösyö Florescunun verdiği veda ziyafetinde kendisiyle bir görüşerek düveli buldukları evvel |saat bir köşe sefirlerinin istediğiniz şekil dahilinde Babiâli ile müzakereye hazırım. İstanbula gidi - muz. Hükümetinize — arzediniz, konuşmağa başlıyalımlı de- İyors emen üzerine davranacağınızı ümit ederim. | — Sade iki komşu memleketlerimiz a- rasındaki münasebetlerin ulâhına pek |büyük muvafakiyetle ve candan çalış. mış olduğunuz için değil, fakat halefi- nizin, en eyi niyetlerle mütehalli olsa feyizli dahi, sizin başladığınız eseri deden acizim Aradaki suitefehhürmmlerin önüne geç- mek için siz artık burada değilseniz de, çok şükür ki İstanbulda, eyi münasehet- lerin idamesine ayni duygularla — çalı- şan Mösyö Griparis var. Aralıkta, Türkiyede çok mühim de- | - ğişiklikler olmuştur. Temenni ederim ki Bir Doktorun Günlük Notlarından — Içki Ne Zamen Asaba Ve Dimağa Zarar Verebilir? enirken zaray- ma AA lün faydalarını öğr larnı da düşünen bir hastam bana aa- du: — Ne kadar zaman ve ne miktar iç melidir> Her şeyde ifratın zarar olduğunu dü . gönelim. İçki lüzumlu olduğu zarman - bir diyen gıdadır. tath #a larda deva yerine < Mütemadiyen et, müleni diğimiz ve durmadan kilolarca içtiğimiz zaman bile midemiz ve bar - saklarımız bu şikemperverliğe taham - mül edemer ve hastalanırız. Alkol de böyledir. Alkol haddi zatında (anti « septik) tir. Mikropları öldürür. Fay » dasını düşündüğümüz de bu noktalar- dır. Daima (enerji), sağlamlık almak ve bunu muhafaza etmek istiyorsak içe - ceğimiz rakı, şarap, bira ve şampan - yayı keyif yerine değil, fakat yemak - lerde veya hastalığımızda gida arasın. 100 gram alkol miktarını geçmiyecek şekilde içmeliyiz. Her on beş günde bir halfta fasıla ver - meli, senede (3) ay fasıla ile içilen iç- kiden sinir ve dimağ © kadar kolay mü- tecesir olmaz. Bazı bünyeler de içkiye da ve günde azami tabamımül edemezler, onlara da içme| melerini tavsiye ederim. () Bu notları kesip saklayıraz, yaz | hut bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapınız. Sıkinti zamanınızda bu notlar (Arkası var) ] bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir. tü Hüzdüüe A, yeni kabine, devletin bütün etnik anası-| rını yakınlaştıracak ve birleştirecek bir siyasa takip etsin. Muhtelif milliyetle- rin hukukuna riayet etmekle ancak te- mini mümkün olan teskini ezhan olma- iyetle salâha ulaştıracak ve şarkın iatiklâlini mücmmen kılacak bir rejim kurmak çok güç olaçaktır. Sevimli mektubunuz elime değmez- den önce, Yunan hükümeti, kralın bir i- radesiyle size Sovör mişanının — büyük komandör rütbesini tevcih etmiş bulu- üryerdü | Bu, arsurlural nezakeş icabı basit bir cemile değil, ayni zamanda her ihi memleketin münasebetlerini 1wlâh hu-! susunda sepkeden hizmetlerinizin res-| men tasdikı demektir. En vefakâr duygularıma itimad bu- yurmanızı rica ederim, azizim — Galip E. K. Venizelos Atine sefaretine, merhum Vaşing-| | | | ;bey. | İıon sefirimiz Ahmet Muhtar Bey tayin 'olunmuştu. O zat nedense benim tut-| |tuğum yolu tutmamış veya — tutama- mıiş, nihayet yalnız kalmak korkusuy- |la Venizelos 29 mayıs 912 de Bulgar- İlarla ittifakı siyasiyi ve 22 eylül 912. |de yani bana yazdığı o çok mühim |mektuptan 12 gün sonra da askeri iti- HNâfı imzalamıştır. Ehemmiyeti fevka- lâdesine mebni o mektubun bir sureti-| ni Sefir Osman Nizami paşa hemen bir | İraporla hariciye nazırı Gabriyel Nora-| |donkiyan efendiye göndermiş ve son-| İradan aldığımız malümata — nazaran | 'sadrazam Kâmil paşanın muvafakatile | Yunanistan ile müzakereye girişilmişse de, iş işten geçmiş ve nihayet bütün fe- lâketlerimizin başlangıcı olan Balkan harbi olanca dehşetiyle başımıza patla- mıştır. 28 Şubat 9 | | 13 te ikinci Balkan d — daları almak suretiyle yapacağımmız yari dım müzakeratı yazık ki akim kalmıştı. Bulgarlar tamamen mağlüp olduk- tan sonra toplanan ilk mecliste muha- lifler Venizelosa hücum ederek (sen ezeli düsmanımız olan Bulgarlarla itti- fak ederek Bulgaristanın büyümesi i* | for- devam ettirememiş olmasından pek zi- çin bu kadar Yunan kamı dökülmesine müle» ü kabul edebileceğimiz bir şe- / yade korktuğum için, buradan ayrılma- <ehep oldun! Ayni Bulgaristan şükram kilde tadile yanaşarak bana: «Pekâlâ! mrza me derecelerde esef ettiğimizi '.I"'wlı'akkı eee İvl;â öi lli 1 bize çe- virdi! Ya mağlüp olsaydık halimiz nice olacaktı?» diye hücum ettiler, Venize- los ta cevaben: «Evet hakkmız - var. Büyük bir tehlike geçirdik. Fakat unut- — mayınız ki, ben evvelâ Girid meselesi için babılli ile oyuşmağa çalıştım. Fa” kat Babiâli yanaşmadı. Bulgar ve Srıp” hlarla i ederek Türkler üzerine saldırmağa mecbur kaldım!» dediydi. Venizelosun kiyasete ve'alhıvale uy” gunluğuna delil olarak sunu söylemer den geçemiyeceğim. Yunan — millf meclisinde geçen bu münakaşa tabif ajanslar vasıtasiyle İstanbula da akset” mişti. Ne bilirsiniz? Bizim — gazetelef hükümeti Osmaniyeye Girid meselesi” nin halli için Yunanistan — tarafındani İ İ hiç bir teklif vaki olmamıştır diye yaz” | mozlar mı? Bunu gören Venizeloa bar ha: «Söyleyin azizim Kemal:Beyi müzakerata biz sizinle girişmemiş miy“ dik? Şimdi ben de ajans Daten vasıta* siyle, canım o müzakereleri hattâ el'an Atinada bulunan Galip Kemali beyle İyapmıştık diye resmi bir tekzip yapa” yım mı? Bu küçüklüğü göstermiyece” ğim. Çünkü bugün sizinle dost olmak menafiimiz iktizasındandır.» demişti. (Arkası var) Kadıköy Halkevinde Konferans Kadıköy Halkevinden: Bu akşam ss9f 21 de Evimiz salomunda Dr. A. Süheyl Ün” ver tarafından «Eski ve yeni hekimlik V€ hıfzasıhha» adlı bir konferans verilecektir Konferansa herkes gelebilir. | Toplantılar, Oavetlar Karadenizlilerin Toplantısı Karadeniz Talebe Birliğinden: Karade” niz Talebe Birliğinin son toplantısı pazt' günü saat ikide İstanbul Halkevi civarın Ğ daki İnkılâp lisesinde yapılacaktır. Arkâ * daşların gelmeleri rica olunur. İmantıul Müddeimmurciliğinden: Küsahyada ayıkaklık yupmakta deeei ll tanbula gelen ve Hopa hâkimliğine taV edilen Mehmet Şevketin hemen memuri * yetir >

Bu sayıdan diğer sayfalar: