16 Nisan 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

16 Nisan 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün I—!amallık yasak Avrupa Hayal devrinde * Hamallık Yasak ahiliye Vekâleti bir tamimle bu yüz karası âdeti ortadan kaldırmış bu- Tanuyor. İnsanlara hayvanların yaptığı işi gör- dürmek yalnız geri kalmış — cemiyetlerde »yaşayan kötü bir an'anedir. Allak insanları insan olarak yaşamak üzere yaratmıştır. Halbuki biz onları hay- van yapıyoruz. Ve onlara hayvanların vap ması lâzım gelen işi yaptınyoruz. .. Bir gün Avrupa üniversitelerinden bi vinde hocamız şarktan bahsediyordu. Tür- kiyeyi anlatırken: — Orası hayvanların işini imsanlara gördüren memlekettir, demişti. Ve sonra İstanbul sokaklarında gördüğü hamall, tasvir etmişti. Utancımdan yerin — dibine geçmiş. fakat memleketimi müdafaa ede- memiştim. Dün bir ecnebi dostumla Bahçekapıdan geçiyorduk. Önümüze, üzerinde yüz kila- luk bir sandık taşıyan bir hamal — belirdi. Ecnebi dostum baktı. baktı da: — Bu hamallar durdukça gelen ecnebiler üzerinde iyi tesir bırakma- mıza imkân yoktur, dedi. Türkiyeye .. Hülâsa hamallar Türk cemiyeti bir hicap damgasıydı. Otomobilin, kamyonun, arabanın bu- hunduğu yerde hayvanlara bile yaptırılma- yan bir işi hâlâ insanlara yaptırmak izahı idi. , Dahiliye Vekâletinin bu an'aneyi kaldırması en bü- yük işlerden biri sayılabilir. Avrupada Hayali Projeler K jeler yapmağa koyuldu. Bugünkü rejimle- için mümkün olmayan bir hi sahasındaki apitalist dünya iktisat yıkılış karşasında bir çok hayali pro- rin artık ayak üstünde duramayacağını “anlayınca, onu değiştirmektense, slâh etmeği düşünüyorlar, ve bu maksatla bir çok projeler ileri sürüyorlar. Faşizm, Kor- poratizm, Sol devletçilik, Nasyonal Sosya- lizm falan hep bu hayali projelerin birer mahsulüdür, Siyaset sahasında da, ayni hâleti ruhiyeyi görüyoruz. Avrupa siyaseten yıkılıyor. Bu bir plân ve proje atmakla meşgul. Almanya yıkılış karşısında herkes ortaya yeni Milletler Cemiyeti yerine kaim olacak ye- ni bir teşekkül teklif etti. Fransa daba ileri gitti. «Avrupa Dev- letler Birliğis yapılmasını ileri sürdü. Bü- tün milletler bir câmia balinde birleşecek- ler. Aralarında gümrük tarifeleri kalma- yacak. Milletler arasındaki ihtilâfları bey- halledecek. — Bu mahkemenin emrinde beynelmilel bir ordu bulunacak, nelmilel yüksek bir mahkeme İktisat sahasmda olduğu gibi, — siyaset sahasında da bu proje ve plânlar nihayet sabun köpüğünden ibaret kalacaktır. Çünkü böyle bir projeye Sovyet Birliği giremez. İngiltere eluzatamaz. Diğer dev: letler de birer vefile bulup böyle bir kom- binezona girmezler. Onun için Avrupa şimdi kayal ve pro- je âleminde yaşıyor. Öte taraltan hayat ve hakikat durmadan yürüy e — bütün insanlığı mukadder âkibete sörüklüyor. Radyo spikeri veliaht Sakıt İspanya kralının oğlu kont Co- vadonga Amerikadan Avrupaya gelmiştir. Kendisi Amerikada iken, orijinal — olmak — modasından bir türlü ayrılamayan Ameri- — kahlar konta, radyo spikel tavsiye ve büyük bir para da teklif etmişler. Evlendi- © kızdan dolayı babasiyle açılan arası —. kont bir aralık bu vazifeyi kabul eder' gibi elmuşa » 13 Üncü Alfons'un kendisini f zerine bu fikirden vazgeçerek paya dönmüştür. SON POSTA esimli Makale Hayatta her türlü el sıkarız. Sıktığımız temiz, bazan nasırlı veya kirli olur. El sıkmak biraz da samimiyet işaretidir. Dostların eli sıkı- hır. Düşmanların elini sıkmaktan kaçınırız. Kirli elleri sıkmaktan hoşlanmayız. İnsanları ellerine göre tamnif ederiz. Bizce eli sıkılacak kimseler vardır, sıkılmayacak kimseler vardır. Bir mecburiyet bizi eli sıkılmayacak birisile kar- el bazan yumuşak, —N — B Sıktığımız Eller l pılaştırırsa, bu hâdise canımızı sıkar, rahatsız eder, * Kirli el nasırlı, işçi eli değildir. Belki de dünyanım en temiz elli insanı odur. Fakat karışık, kirli işlerde kirlenmiş adamla- rın elleri sıkılmaması lâzım gelen ellerdendir. Kirli ellere kar- 91 gösterdiğimiz bu soğukluk kirli insanlara karşı verdiğimiz cezanın bir alâmetidir, Ne elinizi kirletiniz, ne de eli kirlenmiş insanların elini sıkınız. SÖZ Dünyanın üstü mü, Yoksa altı mı daha medeni? Amerikan âlimlerinden mürekkep — bir heyet Panamadan hareket ederek Caraibe denizinin dibinde tetkikat yapacaktır. Bu münasebetle birbirlerini yiyen balıklar tet- kik edilecek ve bunlar insanlarla mukayese olunarak dünyanın üstüntün , yoksa al- tmm mi daha medeni olduğu anlaşılacak- tır, ... Fransada bir meb'us namzedinin kurnaz Fransada intihap edilmek için mücade- müntahip'leriyle içlerinden güneşe leye girişen bir namzet bir köyde oturup konuşurken bir tanesine saati sormuş. Köylü bakıp! — Üç olmalı! Cevabını verince Saylav namzedi: — Ne demek diye bağırmış, — saatiniz yok mu? Ben size benimkini vereyim. Köylü kronometre diye methedilen sa- ati almış. Ve namzedin kibarlığına hayran olarak ona rey vereceğini can ve gönülden vadetmiş. . İntihap bitmiş ve saat sahibi seçilmiş, fakat sonra bir de bakmışlar ki, köyde bir çok kimselerde ayni saat var. Meğer nam- zet, her rastgeldiği köylüye ayni suali sor- muş ve saati olmayanlara birer tane hedi- ye etmiş, *.. Fon Höş Nasıl Sefir Oldu ? Fransız gâzetelerine göre Almanyanın Londra elçisiyken vefat eden Fon Höş'ü sefirlik rütbesine müteveffa — Poincare çı- karmıştır. Kendisi Alman sefirinden çok hoşlandığı için Fon Höş'ü huzurunda — #e- fir olarak görmek istediğini Almanyaya bildirmiş, ve Almanya da Höş'ü sefir yap- mıştır. Poincare ile Höş arasındaki anlaşma, ikisinin de hayvanlara ve bilhassa köpek- lere fazla meraklı olmalarından ileri geli- yormuş. ... Radyo di larile tedavi Pastör Enstitüsü, radyodaki kısa mev- celerin sıhhat üzerindeki tesirini tetkik &« derek şu neticeye varmıştır: Yılan ve akrep isirikları, hiddet ve ka- ri koca kavgaları, radyo vasıtasiyle — te- davi edilebiliyormuş. İSTER İNAN İSTER İNANMA! Amerikaya giden bir arkadaşımızdan gelen mektupta yazılı- yor: #Burada muazzam bir köprü yapılmış. da eskiden bizim Galata köprüsündeki gibi tahsildarlar — var; İSTER K ae As li a— el ea a line Ş İ A F CABA —— AA |' HERGÜN BİR FIKRA Vakıt Olmamış Eskiden Ramazanlarda, akşamları sarayda huzür dersleri — verilirdi. Bu dersler takrir olunurken, Padişah yük- sek bir sedirin üzerinde rahat rahat bağdaşını kurduğu halde, o akşan raya davetli bulunanlar yerde diz çök- müş vaziyette dünyanın eziyetine kat- lanmak — mecburiyetindeydiler. İkinci Mahmut devrinde birdenbi- re şöhret bulan genç bir hoca, ilk defa böyle bir huzur dersi veriyordu. O gün, meşhur. (Haşmet) de orada idi. Hoca, kendini Hünküra beğendir- mek için dersini uzattıkça uzattı, tam bir buçuk saat sürdürdü. Ders bitip de cemaat dağılırken, İ- kinci Mahmut, istıraptan iki büklüm, dışarıya çıkmağa hazırlanan Haşmeti yarıma çağınp, sordu: — Nasıl, Haşmet? Hoca iyi söylü- yor değil mi? Sen de ruhunda bir ha- fiflik hissettin mi> Haşmet, bacaklarını öva ova: — Dizlerimin ağırlığından, vuhu- mun hafifliğini hissetmeğe — vakit ol- madı kil. dedi. o- ——— ——— * RULMACA 1 — Aydınlığın aksi, bir De ilâvesile|lin. © — Ak, mekâtip. 9 — Lâ, ikaz, o, düğüm. 2 — Mah, otlamamaktan emri ha-| '0 — İptal, iken. 11 — Kaide, mi, aş. zr. 3 — Aalan, yeni değil. 4 — Fenaca olmıyanın aksi. 5 — Aza, buğdayın eşi. | 6 — Nota, zaman. 7 — Zihin, beyaz, sây. |. 8 — Açılmış. 9 — Siyahın aksi, şifa, ne| , manasına gelir. 10 — Garbi Anadoludal8 — Adi Bit şehrimiz, beygir. 11 — Bakkala ben-İİbata, ip. na. TI — Pilâv. Köprünün iki başın- larıdır. » RASINDA ) Çirkin erkek Güzelinden daha Karakterli olurmuş Sinema artistlerinden güzel Mae West: — Bir gün evleneceğim, Ve çirkin bir erkek alacağım, tecrübelerim göetermiştir ki, çirkin erkekler güzel — delikanlılardan daima daha sağlam karakterlidir. Akıllı bir kadın çirkin erkek almalıdır, demiştir. Sinema yıldızının bu — sözleri doğru mudur? Buna pek İhtimal verilmiyor. Mae West müthiş kukanç bir kadındır. Şu'hale nararan Mae West'in karakter sahibi erkekten ziyade başka — kadınların elinden alamayacakları bir erkeği aradığı anlaşılmaktadır. İspanya Cümhur Relsi Biriktir- diği Parayı Hükümete Verdi İskat edilen İspanya Cümhur Reisi Al- kala Zamora tahsisatından tasarruf ettiği 60 bin peçetayı hükümete iade etmiştir. Muhaliflerden biri: — Cömertlik göstererek halkı lehine imale etmek istiyor amma biz artık kan- mayız! diye bu hareketi kötülemek — isle- miştir. İspanyada siyasi ihtiraslar kolay kolay sönmüyor. zer satıcı, dağın düzlüğü. Yukarıdan aşağıya: , | — Parnlı oyun, Rasinin meşhur eser- lerinden biri. 2 — Korkak. 3 — Demiryo. lu, köpek. 4 — Parlaklık, uzağı gösteririz. 5 — Meh, bacağın üstü. 6 — Eski esnaf idareleri, bir Fransız kadın ismi. 7 — Kö- pek, erkek; asil olmıyan kardeş. 8 — Meş- hür Misir kraliçesi. 9 — Kaplanın eşi. 10 — Derinliği, kolaylık. 11 — Birader - peder valde ile kullanırız, zevce, cet. Dünkü Bulmacanın Halli: Soldan sağa: 1 — Kabak, rahip. 2 — Arala, edebi. 3 — Din. hepsi, al. 4 — İzdiham, tâ, 5 — Nar, Ali, kav. 6 — Ras, ki. 7 — Bal, Sta- Yukarıdan aşağıya: | — Kadmn, balık. 2 — Arıza, Akaba. — Bandrol, tiz. 4 — Al, miad. 5 — Kah- ar, ekle. 6 — Palaska. 7 — Resmi, tâzim. kat, ki. 9 — He, kilise, 10 — Yolculardan müruriye alıyorlar, İşin asıl garip tarafı, buradaki tahsildarların tabancalı oluş- İNAN İSTER İNANMA! | ! Sözün Kısası Hamallık Yasak Oluyor E. Ekrem-Tal- imbul hususiyetlerinden birini dâf ha kaybediyor: Dahiliye “Vekâletİ arka hamallığının men'ine karar vet' l miş ve bu yolda tedbirler almağa baş * — Tanmasını belediyelere tamim etmiş..t Artık, bir zaman sonra, koca bit — balyanın, bir iki yüz kiloluk demir bif 1 üstüvanenin altında iki kat — olmutı burnundan buram buram ter damla * yan Anadolu levendlerine rastlayıp dü yüreğimizin sızladığını duymıyacağız » Şehrimizi gezmeğe gelen yabanci seyyah kadınları sırtında dağlar taşı * yan ve Fransızların, «Türk gibi kuw* vetlin darbı meselini teyit eden koğ — yiğitlerin önünde istiğraka dalamıyar caklar. Bütün bunlar da artık mazinin ka * ranlığına karışan köhne — an'anelerili yanına gidecek. Buna kimse — teessüll etmez. Dahiliyenin kararı bugünüfü sosyal telâkkilerine olduğu gibi insa € niyete de uygundur. —Bu medeniyell asrında makinenin ve hayvanların göe receği işler insanlara — gördürülemcil | O işleri behemehal insanlara gördür * mek isteyen cemiyetler alçalırlar. a Bu sebepledir ki dahiliyenin kararl* ni alkışlarım. Fakat.. İşin ufacık bitl fakatı var. Bugüne kadar hamallıklâ geçinenler ne alacak? Evet; - biliyat rum: Hükümetimiz belediyelere bul yasağı koyacağını - bildirirken — onlarl da düşüinmüş ve kendilerine münasili — işler bulunmsamı bildirmiştir. Lâkim bazı belediyeler akraldan fazla kral tâf raftarı» dırlar. Yaranmak için, verileti emrin tatbikinde acele gösterirler . ( zaman, zavallı hamalların hakları arâf” da kaynar. Bu böyle olmamak içiriç ban diyorum ki, medeni vesaitle yül taşıma işlerini kendi üzerlerine alacı olan şahıs veya şirketler, insani bir erit dişe ile geçim yollarından mahrum & dilen bu adamları alıp kullanmağ mecbur tutulsunlar. Bunların ekseri * si zekidir, emindirler.. clleri her işd yatar. Kendilerini istihdam edecek & © lanları memnun ederler. $ Teklifim basittir, lâkin ben hatırlatt ma kabilinden arzediyorum. — Zirâ kendi nefsimde tecrübe etmişimdi! bilirim ki maişet yükü, hele işsiz kı*. mış bir adam için en ağır, :n_eıicı. taşınmaz bir yüktür! t £ ÜÜğem Talue BÜiyor Musunuz? | — Lenin kimdir? 2 — Cladston kimdir? Cevapları yarın * Dünkü suallerin cevapları | — Fiansiz — parlâmentosunda İl temmuz 1927 kanunundan — sonra 6"'1 meb'us bulunmaktadır. ğ 2 — Dünya hâkimleri arasında en falt — İa maaş, daha doğru zahmet — mukabill © tazminat alanlar İngiliz hâkimleridir. kademede asgari maaş ayda 400 liradifi Bu miktar iki bin liraya kadar yükselili 5 İngilterede hâkim olmak için mektepl ' çıkmak kâfi değildir. ayni zamanda asCi” 7t 15 yıl avukatlık etmiş, şöhret kazanın&i 'dürüst tanınmış olmak ta şarttır. İngiltert” de hâkimlerin sayısı nüfuz nisbeti göz ÜnÜY ne ahnırsa diğer — memleketlerinkinde îl.:î'.'..._._...--..__—-——..._—/ f Bir deveye no İsim konabilir 7 Meşhur sinema — mütehasaıslarin! Brown Miller Arabistanda film çev teyken deve ile bir gezinti yapmak Bir devenin sirtına binmiş ve bir 89 dar dolaştıktan sonra deveciy — Bu hayvanın ismi nedir diey muş. Deveci: — Greta Garbal cevabini. vermik

Bu sayıdan diğer sayfalar: