16 Nisan 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

16 Nisan 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gz - Boğazlar Dünyadaki belli v K ha;lîğVlr(rı; (; akqi — isteğimiz niçin haklıdır? başlı Boğazların tâbi tutuldukları rejimler Bir hukukçu gözü ile vaziyeti tetkik Çanakkale boğazı Lozan muahedesinin Boğazlara müteal- Tik ahkâmı bugünkü şartlara göre emniye- timizi temin etmekten uzak kaldığı için hü- — kümetimiz. alâkadar devletlere müracaat derek muahedenin bu hükümlerinin kal- dırılmasını istemiştir. Hükümetimiz Hukuku düvel noktai naza- — gindan da boğazları tahkim etmek hakkına — maliktir. Dünyadaki boğazlar sayılucak de- “secede mahduttur. Bunların içinde başlı - calarının kısaca rejimlerini gözden geçir. — mek, talebimizde ne kadar haklı olduğu - — muzu bir kere daha isbat edebilir. Ancak — bu mükayeseyi yapmadan evvel boğazlar — hukukunun hangi nazariyelere istinat et - tiğini de kısaca zikretmek lâzımdır. Dünyadaki belli başlı boğazları üç kı- ma ayırmak mümkündür: | — İki serbest denizi birbirine rapte - den boğazlar. 2 — İki kapalı veya iç denizi birbiri - ne bağlıyan boğazlar. — 3 — Kapalı bir denizle açık bir denizi / birbirine bağlıyan boğazlar. — Şu izahatı verirken serbest ve iç deniz — lerin de tarifini yapmak lüzımdır. N Serbest denizler hiç kimseye ait ol- mıyan denizlerdir. Oralarda, herkes ser- — bestçe seyrüsefer edebilir, Okyanuslar bun- lar meyanındadır. Sahilleri müteaddit devletlere ait olan / denizler de serbest denizlerdendir. Akde - ve Karadeniz gibi. İç veya kapalı denizin dört yanı ayni|' devlet ülkesi olmak bu denizi yukarıda tari- fini yaptığımız açık denize bağlıyan bo - an iki yani meselâ İstanbul Boğazı gibi ayni devletin malı olmak ve boğazın dar “olması, yani genişliğinin takriben altı mil- kısa olması lâzım gelmektedir. Hukuku düvel âlimlerinin kabul ettik - i nazariyelerde ve bu nazariyelerin siya- sahasına intikal ettiği şekle göre bo- gu üç nevi rejim tatbik olunmakta- dir: — |— İki serbest denizi birbirine rapte - f boğazlar tamamile ve mutlak surette / gerbesttir. 2 — İki kapalı veya iç denizi birbirine iliyan boğazlar ise mutlak olarak ka - — 3 — Kapalı bir denizle açık Bir denizi san boğazlar da kapalıdır. İstanbul ve Çanakkale Boğazları bu ü- ü neviden boğazlardandır. Çanakkale deniz açık denizini, Marmara kapalı de- bağladığı gibi, İstanbul boğazı da radeniz açık denizini, Marmara iç deni- zine raptetmektedir. — Çanakkale boğazı ile İstanbul boğazının her iki tarafı ayni ülkeye ait olmak do - yukandaki tarife uygundur. Mar- a denizi de dört bir tarafı münhasıran topraklarile çevrilmiş olduğu için mü- el bir iç denizi nümunesidir. — Şu vaziyete nazaran, hukuku düvel na- zi lerine ve her firsatta parlak cümle - 1 Ş kr. ma ” p. ilân edilen ve her diplomatın ağzın- la sakız gibi çiğnenen beynelmilel teamül- nazaran da gerek Çnakkale ve gerek İs boğazlarının bilâkaydü şart kapalı a İazımdır. ü * — Devletlerin kendi emniyetlerini muha - faza edebilmek için haiz oldukları tahkim hakkı, istiklâl ve hâkimiyet hakkının tabil bir neticesidir. Harp hali her ne kadar na- sahada kanun harici telâkki edilmiş de, istiklâl ve emniyetin yegâne muha- t olmaktan da henüz çıkmamıştır. Umumi harpten sonra sulh muabedeleri hazırlanırken, beşeriyeti bir düha — böyle thiş bir felâkete uğratmamak için bir çareler — düşünülmüştü. Bu meyanda kollektif emniyeti tesis etmek için bir Ce- miyeti Akvam mekanizması ortaya atıldı, ilk zamanlar Cemiyeti Akvam fikrine bı yık altından gülerek bakanlar, sonraları Ce- miyeti Akvamın lüzüumlu olduğuna kani ol- dular. Biz bile bugün bu kadar buhranlara Yağmen ortalığın kana boyanmamış olma- sını Cemiyeti Akvama borçlu bulunduğu - muza kaniüz. Bununla beraber Cemiyeti Akvam mi « sakının onuncu ve on altıacı maddeleri bir taraftan, aza milletlerin elyeym mevcut ül- kelerinin tamamiyet ve siyasi istiklâllerine riayeti tekelffül ederken, diğer taraftan da, aza devletlerden biri aleyhine yapılan bir tecavüzü bütün milletler camiasına yapıl- mış gibi telâkki ederek sulhü korumak ga- yesini güttüğü halde tecavüzler durduru - lamamış ve ani baskınlarla harp tehlikesi bertaraf edilememiştir. Artık, inkâr edilemiyecek bu a- çık vaziyetler isbat etmiştir ki müşterek em- niyet ve misaklar henüz milletleri harici te- cavüzlerden masun tutacak kuvvette de « #ildir. Şu hakikat gözönünde tutulduğu tak- dirde, ber milletin kendi kendisini mü - dafaa etmek sarih hakkına malik olduğu kendiliğinden anlapılır. Müstakil bir devletin emniyetini tehdit edecek şekilde onu taahhütler altına sok- mağı kabul edecek, herhangi hukukt bir fikir ve nazariye de mütesavver değildir. Esasen bu vaziyet hukuk ve hukuku dü- velin esas prensiplerine muğayirdir. Biz Lozan muahedesile geçri bugün câri olan açıklık prensibini kabul etmiş ve sulhü kelalet allında tutacak büyük — devletlerin , verdikleri teminatlara inanarak, sulha ve müşterek emniyete olan bağlılığımızı isbat etmeak için müdafaa hakkile kabili telif ol- miyan bir taahhüdü kabule temayül etmiş- tik. Fakat, aradan da henüz 12 sene geçtiği halde bugün Avrupanın içinde çalkandığı buhranlı devri görüp müşterek emniyetin, daha henüz pek çürük olduğunu anladık- tan sonra, bizi her bangi bir tehlike ve bas» kın karşısında haksız yere müdafaadan mahrum bırakacak bir taahhüdü idame et - tirmemiz yanlış olur, İstanbul ve Çanakkale boğazlarına tat- bik edilen rejim kendine mahsus bir husu- siyet arzeder. Bugün dünyadaki diğer bo- gazların rejimlerine bir göz atacak olur - Jsak, boğazları tahkim etmek bususundaki isteğimizi takviye edecek bir takım deliller- le karşılaşırız. Şu kısa ve ufak mülâhazalardan sonra kanaatimizce boğazlar meselesinin adalete ve mantığa uygun bir şekilde lebimize hal- ledilmesi zaruri bir keyfiyet olarak ka - bul edilmek lâzımdır. C. H. Baban TAKViİiM Rumi sene 1862 — 161 PERŞEMBE SA | Muharr, »| 24 İkindi | İMSAK &N g T D 8 | 45 8 KA -| salıştığı İnsan şeklinde bir canevar 8 yaşında bir çocuğu kanını içmek için öldürmüştü, idam edildi Paristen yazılıyor : Göğeti Büdki tesi günü Fran - sanın Rotez şeh- rinde bir adamın kiyotinle — kafası kesildi. Errik Bur- |ton ismini taşıyan bu adam içir mahkemede müd deiumumi — insar şekline — girmi: canavar demiş - ti. Burton 45 ya- şında bir. çiftçi idi. Senelerden - beri — çiftliğinde efendi - sinin 8 — yaşında İgüzel bir kız ço- |cuğu vardı. Ço- cuk çiftlikte ça - Burton : hşanlara ve hele Burtona çok alışmış, yın! Zira, bütün günlerini işçilerin yanında ge-|layanlar, vücutlarının şeklini kaybe « çirmeğe başlamıştı. En çok Burtonun yanına — gider saatlerce oturur, oynardı. Geçen Noel yortusunun arife gecesi çocuk ortadan kayboldu, Burton da ortada yoktu. Çiftlik sahibi büyük bir endişe içinde çocuğunu Aaramaya başladı. Polise müracaat edildi. Zabıta memurları da şehrin her tarafında küçüğü aramağa koyuldular. Aradan yirmi dört saat geçtiği halde hâlâ kızcağızın nerede ol- duğu keşfedilememişti. Bütün aile matem içinde idi. Babası Noel günü- nün akşamına doğru büyük bir keder ve endişe içinde çiftliğin hücra yerle- rindeki çalılıklar arasında kızından bir iz bulmak ümidile dolaşıyordu. Gözü- ne kızının kaybolduğu gün ayağında bulunan ayakkabının bir teki ilişti. Bir az daha ileri gidince de feci bir manza- ra ile karşılaştı. Akh başından gitti, o- lanca sesile ve anlaşılmaz bir şe- kilde haykırmaya, döğünmeye ve ağ- Jamaya başladı. Zavallının 8 yaşındaki kızı başı gövdesinden ayrılmış bir ha de çalılıklar arasında ve iki parça ola- rak yatıyordu. Bedbaht babanın sesine yetişip ge- lenler de manzaranın döhşetinden ürk- müşlerdi. Bu akıl erdirilmez cinayet hemen zabitaya ihbar edildi ve tahki- kata başlanıldı. İlk şüphe edilen şahs çocukla beraber ortadan kaybolan Burtondu, arandı, tarandı,nihayet ele geçirildi. Burton ilk isticvabında cürmünü i- tiraf etmişti. — Evet. Çocuğu ben boğazladım ve kanımı da son damlasına kadar emdim. Buna ihtiyacım vardı, çünkü susamış- tım, demişti. Cinayet mahkemesine verilen Bur- ton hâkimlerin bütün suallerine cevab olarak : — Susamıştım, öldürdüm, kanını içtim, kelimelerinden başka tek bir söz söylememişti. Jüri müttefikan Burtonun mücrimi- yetine karar verdi. Mahkeme de ida- mına hükmetti. Burton geçen pazartesi |günü kiyotine götürüldü. Canavarın ağzından kafası gövdesinden ayrılınca- ya kadar mahkemede söylediklerin - den başka bir kelime bile çıkmamış - tir. atıli Davetl. Müddeiumumiliğe Davet kimliğine tayin edilip vazilesine gitmediği ve İstanbulda bulunduğu anlaşılan Edime Altındağın acele —memuriyetimize — müra- caatı. |hi bir surette zayıflatacak şekilde gıda C. Müddeiumumiliğinden: Hopa — Ha- mahkemesi eeki azmından avukat Şevket Aç kalmadan nasıl zayıflayabilirsiniz? Aç kalmadan, ağır bedeni hareket - ler yapmadan ve tehlikeli yollara gir - meden zayıflamak mümkün müdür?; Her kadını alâkadar eden bu mevzuu ele alan Avrupa gazeteleri, kadınların bu gayeye kolaylıkla — erişebilecekl” mütalcasındadırlar. Maksat sizi biçim- almak, doymanız için de midenizi za- rarsız şeylerle doldurmaktır. Bu gıda- lar ayni zamanda vücudunuz — için lâzım olan kaloriyi de temin ederler. Evvelâ eviniz de bir terazi bulundur- mak lâzımdır. Azami haddi geçmeme- İniz için her gün tartılacaksınız. Sakın birdenbire zayıflamak için aç kalma - aç kalmak suretiyle zayıf - derler, derileri porsur. Amerikan sinema yıldızları, ekşi bir elma, haşlanmış bir balık ile bu söyle- diğimiz mahzurları bertaraf ederek zayıflamanın yolunu bulmuşlardır. Greta Garbo ve Mae West bu per - hizlere kulak asmamakla maruf iki san'atkârdırlar. Aç kalmadan zayıfla- mak isteyenlerin takip edecekleri 18 günlük yemek İistesini Avrupa gaze- telerinden iktibas ederek alıyoruz: İYarım kilo meyva, bir yumur- salata, 8 dilim hiyar, kah- İBir portakal, bir yumurta — bir 'anım kilo meyva, bir yumurta, iz dilim hiyar, kahve veya 'az peynir, bir domates, ya- zım kilo meyva, bir pasta, çay ahve, İKotlet, salata, bir kile meyva, İkahve, İram kilo meyva, çay. Bir pasta, çay. Bir yumurta, bir pasta, bir kilo eyva, kahve. İBir yumurta, bir pasta, bir do- nates, bir kilo meyva. İBir yumurta, bir domates, bir İkilo meyva kahve. Bir yumurta, salata — domates, m kilo meyva kahve, Amerikalı sinema yıldızlarının tatbik ettikleri on sekiz günlük İiste Akşam yeameği ki yumurta, bir domates,' ya- İnm porsiyon salata, yarım ki- lo meyva, kahve, Bir parça kızarmış et, — yarım İporsiyon salata, bir domates, İyarım kilo meyva, kahve veya İçay. Az miktarda kuzu pirzolası, üç üçük turp bir yumurta, iki İzeytin, yanm kilo meyva, sa- « kahve veya İKızarmış et, yarım kilo meyva, lata, arım kilo meyva, iki yumur- | 'ta, salata bir domates, çay. biraz ispanak, dört d İndat kuşkonmaz, bir pasta, ya- |. Kuzu pirzolası, salata, yanım İkilo meyva, çay. Kanak meyva. İKızarmış et, kereviz, — zeytin domates, çay. etlet, bir domates, bir porta- “|kal, üç zeytin. İ İKızarmış — et, salata, — kereviz, İbir kilo meyva, kahve. sarmış et, bir domates, — bir ilo meyva kahve, Bir parça Kotlet, bir kaç tane İdamates, bir pasta, bir. kilo panaklı kızarmış et, bir por-

Bu sayıdan diğer sayfalar: