18 Nisan 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

18 Nisan 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa İ Büyük Türk ü B Mimarı Sinan Almanlar; insanları ;;;ıin dün yapılaa| odunla beslemenin A yolunu buldular! (Baş tarafi | inci yüzde) Mezarın bulunduğu saha, Süleyma- ğ BElars t h ö E el ğ niye avlusu, müftülük binasınm önü| Odundan sikletinin üçte ikisi nispetinde şeker çıkarılıyor, ünlü ve pamuklu mensucat bile yapmak mümkün! 10 Nisan —— En kuvvetli şair, romancı Ve hikâyecimiz kim? — ErcümendEkremin cevabı W or M u Benim ruhumu en çok okşay ye KeBı:ı;;îir. Fa';uıt sırasına göre Mehıı_ıet A!.qfı, Orhan Seyfiyi, Rıza Tevfiği, Nazım Hikmeti de i heyecanla okurum. ,, an şair Yahya binlerce üniversite, yüksek mektep talebeleri, diğer mektepliler ve halk ile dolmuştur. İhtifalden evvel saat 15 de lise ve| orta mekteplerle, güzel san'atlar aka- |demisi, yüksek mühendis, fen ve sa - nayi mekteplerinden gelen talebelerle ) SÜÜ GAk Ai iüZ. dadidür S Laskkdlelilir GüN Ercümend Ekrem: — Meşrutiyet neden bir mebde olu- yor? dedi. 1908 den sonra doğup ta YE” tişmeğe vakit bulmuş kim ver? Bu -| günkü belli başlı muharrirlerin çoğu İ o tarihten önce de birer şahsiyet idi- ler. Onun için ıualinizdcki_ ıl'ıneşıulı-î Yyetten sonra gelmiş» tabirini nazarı dikkate almıyarak cevap vereceğ'”- Bunu ne itibarla desi kuvvet- En kuvvetli şair.. soruyorsunuz? Bir şairin hissi kı li, nazmı zayıf.. Nazmı ku:vmİA Busu basit olabilir. Bazı şiirlerin kayyet kafiyeleri $ cezbeder. larının inceliğine, bazılarının dah !'iî; detine hayran olursunuz. Bu mu lıî | hususiyetleri nazarı dikkaı:ı ıılın;)ı;: ta Iâalğnayiıı bir tek şair için en v | vetlisi budur, demek- biraz :ııuu;;' Maamafih, benim ruhumu en çok ol şıyan Yahya Kemaldir. VCV nııuîılflı:';î beğendiğim şüri «Rindlerin — 91? dür. * Ş Fakat sırasına göre Mehmet Iâkz"î:ı Orhan Seyfiyi, Rıza Tevfiği, zi Hikmeti de ayni heycanl_n- IYN:zhC le okur ve hiç birini ötekine terct 'knıcm. ü 'l — Romancılarımızın en kuvve! si ? — Bu da öyle. da, kendimi en m' K öğle vakti yemek liıı.ı.ııııııı aç bir adama benzetiyorur z aç:v"ni tereddüt iwündî':ı:; K?:;:; iyeceğim DS ::'l:::: ç fyeı:a değil.. Ya, "yımıyî:,lî taze enginar?. Birini ötekine !ıa: Ki cih, nasıl feda edeyim? Hzp—ı—N cn; , hemen ayni nefasette. Reşat Nuti .- li - Sualinizin karşısın- eşhur bir lokantada tetkik eden m. Şu anda Ercümend Ekrem Çalı Kuşu şüphesiz bir şaheser. Fakat Mahmut Yesarinin Su sinekleri, Peya- minin bir Tereddüdün romanı, Halide Edibin Kalp ağrısı. Falihin romanı bü- tün bunlar da benim ayni derecede be- gendiğim, sevdiğim, tekrar tekrar o - kuduğum şeylerdir. Hayır, mümkün değil, birini ötekine tercih edemiyece- ğim! — Hikâyeciler? — Meşrutiyetten sonra, rer Sey- feddinle Refik Halidi geçen, hattâ on- lara irişen kimse olmadı. Şimdi, Saba- haddin Ali yetişiyor. Bilmem hikâye- lerini okuyur musunuz? Her itibarla çok kuvvetli bir hikâyeci olarak, yarı- nın edebiyat tarihinde yer tutmağa namzet bir genç. Şüküfe Nihalin cevabı halka mimar Abdullah Ziya tarafın dan Süleymaniye camiinde rilmiştir. Saat tam 16 da mezarı başında top- istiklâl lanılmış ve hep bir ağızdan marşı söylenerek merasime başlanmış- tir. Bundan sonra Güzel - San'atlar a- kademisi mimari şubesinden Orhan, Yüksek mühendis len A. Karasan, belediye imar müdürü Ziya birer söylevle b Türk mimarının hayatından, şahsiye- tinden eşsiz eserlerinden uzun uzadı- ya bahsetmişler, hatırasını hürmet ve saygı ile selâmlamışlardır. Belediye, İstanbul Halkevi, Evkaf direktörlüğü, Güzel San'atlar akade - misi, Yüksek Mühendis Mektebi, Mil- li Türk Talebe Birliği, Mimarlar Bir- liği, ve Mühendisler Birliği tarafın - dan mezara çelenkler konulmuştur. İhtifale iştirak eden yurtdaşlara mi - mar Sinan rozetleri dağıtılmıştı! Gece de saat 21,15 de müzeler mimarı Kemal tarafından radyo da bir konferans verilmiştir. Bundan başka dün bütün ilk mek - teplerde talebeye Sinanın kim olduğu anlatılmıştır. Mimar Sinanın eserleri Mimar Sinanın İstanbuldaki başlıca eserleri şunlardır: İstanbulda Şehzade ve Mihrimah, Üsküdarda Mihrimah, Süleymaniye, Eyüpte Zal Mahmut Paşa, Yemişte Rüstem Paşa, Sultanahmette Sokullu, Beşiktaşta Kaptanı Derya Atik Sinan Sinanın hayat ve eserleri hakkında izahat ve- mektebinden Sa-| Sadık Taşkömür, Millt Türk Talebe Almanyanın harp veya başka bir za- rüretle karşılaştığı takdirde kendi yağıyla kayrulması için alacağı tedbirlerin mahi- yeti proğesör Frerdik Rergius tarafından san. günlerde izah olundu. Doktor Bergius Nobel mükâfatını ka- zanmış, kömürden petrel çıkarma usulü- nü keşfetmiş, büyük bir fen adanlıdır. İn- hasıl oldukça küömür- giltere bu usülle, zarıret İtayyarelerine lâzım olan petrolü den istihsal etmeyi öğrenmiştir. Almanya ise Doktor Bergius usulü ile her yıl 220,000,000 ton sun'i petrol istih- sal etmektedir. Son günlerde Bergiva Londrada topla- nan beynelmilel Kerestecilik — kongresine iştirak etmiş ve bu münasebetle Londra gazetelerinin birine bütün insani ihtiyaçları tedbirleri karşılamak için alınan en yeni Almanların icabında bütün ihtiyaçlarını karşılayacağı anlaşılan ormanlarından bir görünüş |kat hayvanı tahta şekeri ile besleyerek bu- nu da bol bol istibaal etmek mümkündür. Odunun üçte ikisi nisbetinde şeket vere kalan d ğini söylemiştik. Fakat geriden Vüçte biri de atılacak değildir. Bundan da istifade etmek ve linit kömürüne çevirmek mümkündür. Bu kömürden gaz istihsal o- dilir. Doktor Berguis'in bu beyanatı derin hayretle karşılanmış ve bundan Almanya- am bir daha ablüka edilirse ibtiyaçlarını daha rahat temin edeceği anlaşılmıştır. Fakat Almanlar ormanları yalnız bu şekilde istismarla kalmıyor, buadan başka odundan yünlü ve pamuk'u mensucat yape mak yollarını keşfetmiş bulunuyorlar. sun'i lüstile yapmanın yolunu da buldular. Fakat sun'i Almanlar son günlerde Şüküfe Nihal: v el n Hiima liıııık ııdılıü lâstikten dahâ — çok pahalıya i yetli i Paşa, Fındıklıda Molla Çelebi, Top »| *”'atmıştır: mal olduğu için bu keşiften simdilik istifa» — Bence, diyor, en kuvvetli roman: k::d.ı Xhm:l e S Eyl d TeR LA A ada aire e simdilik istil & Halide Ediptir. Ve onun en kuv - tetli romanı «Son esern dir. Hakedi Föga Kati iürumeuz porçalamından Tasanlırık da; Etisi l W R 'yeN"ur" sımpaşada Kaptanı Derya Büyük Pi - , v yArların da yiyip beslenecekleri gıda ::;î:ı:" :İrl:n—ı—v;nı_ veya az bulunan — — Bi ç yale Paşa, Tophanede Kaptanı Derya |maddeleri istihsaline muvaffak oldum. TE ZT TF Ya şair? yacaktır. | — Fatuk Nafiz. Onun en kuvvetli bulduğum şiri de Han duvarlarıdır. — Faruk Nafizin Yahya Kemalden Sti bulduğunuz tarafı nedir? Şüküfe Nihal - çarşıdan çok lAzım bir şeyi almadan dönmüş - gibi elini “'nma vurdu, ve: — Sahi, bakın, dedi, Yahya Ke - Mali unuttum! HN Sonra Yahya Kemal Benmişim gibi teselli verdi: — Neyse... Aldırmayın. Oldu bir kere... Gmr— — İ Kadıköyünün yeni N. S. Eyi giyinecek, eyi yaşayacak, yani vam edip gitmiş. Nihayet karıs: d el vAk . A ye Ankara, 9 (Husust) — Büyük mi-| || paranın yaşamak — için — sarfedileceğini — muş ve ayrılmak için dava açmış. * rabıkanın uzaktan snıunuî'ı DAT (e a ll b AAT Sinan günü, bugün Halkevinde öğrenecek. Dava heniiz — metiselandetik B yani fabrika, Anadolu yakasının bü- K B 4 el a | Kadıköy Havagazı Şirketinin Kurbağa- | îeıııh fabrika, SA a tt v kutlulandı. Hayatı anlatıldı. Projeksi- Razı olmuş, evlenmişler. Erkek şör- — kehdisini mahkeme — koridorunda göre — | adıköy g tün gaz ihtiyacını te d ğ diği fabrika- hderede yeniden vücuda getir | Tin İaşası bitmiştir. f Şirketin başmühen: | ü Nezareti altında yapılan tessat da Lmî..b_ lerde tamamlanarak, ayın on altısında fa rikanın küşat resmi yapılacaktır. ini Mösyö Vilmin'i Şüküfe Nihal hava gazı fabrikası - 24 pilmiş ve eskiden günde 10 - 12 bin metre sik'ab gaz istihsal edilirken yeni —tesisat şayesinde bu miktar günde 20 bin metre mik'aba çıkarılmıştır. Hadım İbrahim Paşa, Üsküdarda Şem- si Paşa, Kanlıcada İskender Paşa Ka- Kılıç Ali Paşa, Üsküdarda Toptaşında Atik Valde, Fatihte Hadım Mesih Pa- İşa, Fatihte Boyalı Nişançı Mehmet Paşa camileri, | Trakyadaki eserleri de; Babaeskide |Cedit Ali Paşa, Lüleburgazda Sokullu Mehmet Paşa, Tekirdağında Rüstem Paşa, Edirnede Defterdar Tevhit, Şey- İhi Çelebi, Selimiye, Çatalcada Ferhat Paşa camileri, Anadoludakiler ; Gebzede Çoban Mustafa Paşa, İzmitte Pertev Paşa, Manisada Muradiye, Ankarada Cena- bi Ahmet Paşa, İspartada Firdevs Pa- pa ve Bürhaneddin Paşa, Kayseride Kurşunlu, Erzurumda Lâla Mustafa Püça: üzölleridir. Sinanın bunlardan başka S1 camü, BO mescidi, 55 medresesi, 26 türbesi, 14 imareti, 3 darüşşifası, 8 köprüsü, 16 kervansarayı, 33 sarayı, 6 mahze- ni, 32 hamamı, bir çok yolları, su ke- merleri, Darulkuraları, ve sairesi var- dır. Bütün eserlerinin sayısı 400 ü mü- tecavizdir. Büyük mimar Macaristan- 'dan Şama, Erzurumdan Cezayire ka - dar bütün memleket dışında ve için - deki beldelerde bir çok şaheserler ya - ratmıştır. Ankarada yonla konferanslar verildi. Tekirdağında Tekirdağı: 9. (A.A.) — Bugün Tekir- |dağdamimar Sinan için çoşkun bir ibtilâf yapılmışlır. «Yirmi seneden beri odunun kimyevi hassaları üzerinde çalışıyarum ve odunla- Bu usulün tatbikı ile icabında odun ile beslenmek ve ormanlardan beşeri ihtiyaç- ların hepsini tatınin etmek mümkün ola- caktır. Odunların en fena cinsinden hayvanla- Ptofesör Bergüis bundar sonra — yeni demir, bakır, kurşun, nikel, teneke gibi Ale Bu gidişle bunları istihsal için veni kaye naklar keşfedileceğine de “nanılıyor. İhtiyatsız kadın n besleyip semizletecek gıdalar mümkündür. Bir kere ham odundan her şeydan ev- | vel geker çıkarılır. Bir odun parçasından ağırlığının üçte ikisi derecesinde şeker çı- | İkarmak mümkündür. Bunun bir kilosu, bir | |kilo arpa unundan alınacak gıdaya teka- | bül eder. | Odun şekerini işleyerek, şeker — kamı- 91 şekerinden daha kolay glikoz şekeri — istihsal etmek mümkündür. |Bundan başka yine bu şekerden alkol, pro- tein ve mühimmat imalinde büyük bir e- hemmiyeti haiz olan gleserin istihsali müm- kündür. Bu çekerin bir eksiği varsa yağdır. Fa- çıkarmak Balatta Karabaş — mahallesinde Bereket sokağında oturan 22 yaşında Nuriye evvelki akşam babası ve dos« tu ile birlikte rakı içerken, gramofon « da çalınan bir türküden aşka 'gelmiş, eliyle cama vurmuş, cam parçaları Nuriyenin bilek damarlarını kesmiş « tir. Nuriye baygın bir halde hastaneya bazmedilecek | kaldırılmıştır. İspanyadan limon alacağız Vekiller Heyetinin bir karariyle, İs- panyaya 700 bin kiloluk Kmon İkontenjanı verilmiştir. 1 bir —ren RE TTTT ayatta Gördüklerimiz Mahkeme koridorlarında % ayni zamanda gok hasis bir adammış. Bununla bera- Çok zengin, fakat ber güzel ve gık bir kadınla evlenmiş. Zengin olduğu için kadın kabal — etmiş. hem hayatını bırakacak... ti tatbika başlamış. Fakat yeni esvaplarıni her gün giyerse, çabuk eskiyecek. Eskileri giyerse, kansı miyor. Ne yapsın? Çaresini bulmuş. gçıkıyor, Sabahları temiz giyinip Fakat bir şartla: Erkek sürdüğü bu bo- düşünmüş: iste- caddenin başındaki bir tuhafiye mağa« zasında soyunuyor, akşama kadar eiki esvaplariyle rahat ve sakin işini — yapıe yor; akşama gelirken yine dükkânda gis yiniyor, temiz ve şık olarak evine geli. yormuş. Vaziyet bir ddet böyle de- düm, yanındakine dert yanıyordu: — Onun dediğini yapıyorum, be ya- hu! Sabah akşam yeni elbise giyiyorum, Daha ne istiyor? “Muazzez Faik İi Li »

Bu sayıdan diğer sayfalar: