22 Mayıs 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

22 Mayıs 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞErR e SKF 2 “Sayfa p Hergün V Güzel iş Güzel iştir . Filistinin hikâyesi » Güzel İş Güzel İştir ün Umum Matbuat — Müdürlüğü Dııııfıııdııı Fransızca olarak - neşre- dilen «La Turguie Kemalist» in kolleksiyo- munu gördüm. Baskı nefis Resimler fevkalâde güzel. Tablolar mükemmel. Mevrular itina ile seçilmiş. İlk bakışta bir Avrupa mecmuası sanı- yorsunuz. Türkiyeyi ecnebi matbuata — tanıtmak için bundan güzel bir eser neşredilemez. Matbuat Umum Müdürlüğünün — diğer meşriyatını beğenmiyebiliriz. tenkit edebi- biriz. Fakat güzel iş, güzel iştir, bunun da hakkını vermeğe mecburuz. * Filistinin Hikâyesi F ilistinde hergün bir kaçı kesilen ve büyük bir isyana sebep olan Yahu- di muhaceretinin hikâyesini bilir misiniz? Cihan harbinde Loid Corc Başvekil ve Harbiye Nazırı. İngiltere kara harbine evvelce hazırlan- mış olmadığı için top, mühimmat küfi de- ğil Loid Corç bütün fabrikaları seferber ediyor, bütün istihsal vasıtalarını hareke- te getiriyor. Az zamanda çok mühimmat yetiştirmek lâzım, O vakit bir zat çıkıyor ve İngiliz hükü- metine mühim bir teklifte bulunuyor. Tek- Bf beğeniliyor, kendisine salâhiyet verili- yor ve derhal tatbikata geçiliyor. Bu ada- mın bulduğu silâh tanktır. Ve bu yeni silâh sayesinde — İngiltere mühimmat ve silâh Rçsimlî Makale SON*“FPOÖSTA : K Hayatın ilkbaharı Bi Çocukluk hayatın ilkbaharıdır. Bahar masıl neş'e, sevinç, çiçek ve güzellikse, çocuk ta neş'e, sıhhat, sevimlilik demektir. Çocuk neş'eli, şen, sahhatli ve sevimli olabilmek için bakıl- mak ihtiyacındadır. Gıdasını almayan, sokaklarda çamurlar içinde büyüyen çocuk sonbahar gibi söner, ihtiyarlar, neş'esini kaybeder. Çocuğun neş'esi yüzünden okunur. Gül gibi rengi penbe çocuk mutlaka neş'eli olur, Onu neş'eli yaşatmak bizim için borç, mhhatli olmak istemek onun için bir haktır. Dünyaya çocuk getirmek kâfi değildir. Ona bakkımı verebilmeli, sıhhat ve neş'esini temin edebilmelidir. Şoförler cera İle değil, mükâfatla Yola getiriliyorlar Amerikada Munt *>EŞ Vernon - belediyesi goförleri ceza - ile uslandıramayaca - #ını anlayınca, mü- kâfat ile yola ge- tirmek yolunu tut- muş, ve her köşe başına dikilen - be- lediye memurlarına bir sürü sinema bi- leti vermiştir. Yavaş yavaş lu hareket eden, gürültü lere, bir sinema bileti verilmiştir. Şayanı dikkat olan cihet mükâfatın şoförler üze- rinde cezadan daha müessir olmuş bulun- masıdır. * Davls kupası ve Davisin evlenmesi noksanını telâfi ediyor. Garp cephesinde | bu mühim silâhla düşmanları çaşırtıyor ve — harbi kazanıyor. Harp bitince Loid Corç bu zatı çağır yor. — Dile dilediğini, diyor. Bu adam bir milyonerdir. Paraya ihti- yacı yoktur. Para teklifini teddediyor. — Bir ünvan, bir nişan falan, diyorlar. — Hayır, diyor. — Bizden bir istediğin yok mu, diyor- har. O vakit şu isteği gösteriyor: — Yahudiler bütün dünyada zulüm gö- rüyorlar. Bunlara sğınıp rahat — yaşayabi- lecekleri bir yer Iâzım. Filistinde bir Yahu- di vatanı kurunuz. — Bu teklif İngiliz hükümetinin de hoşü- ma gidiyor. Çünkü Süveyş kanalını iki tara- fından teminat altına almağa yardım ede- | cektir, kabul ediliyor ve bugünkü Yahudi vatanı kuruluyor, Fakat © gün bu Yahudi . muhterünin — dindaşlarını kurtarmak kaygusu — ile ileri düvel müvacehesinde isimleri geçen dev-! sürdüğü bu dilek bugün onların aleyhine — dönmüş, ve Filistin bugün için de, — yarın için de bir cehennem haline gelmiştir. Ya- hudiler kurtulmamış, fakat Süveyş kurtul- Muştur. Özlü sözler: Hayat bir fincan çaya benzer. Ne ka- dar çok içersen © kadar çabuk biter. Barrie B Faydasiz 'olün bayat' yülüz kadıkların * hayatıdır. Disrnel K ÜŞ Hayat küçük şeylerden yapılmış bü Yük bir demettir. Oliver Wandel Holms Hayatımız fırtınalı bir gecedir. Lord Herbert Of Cherbury Hayat bir uykudur ve ihtiyarlar en çok — gayuyanlardır. Uyandıkları zaman artık öl. — mek zamanının geldiğini farkederler. La Brujere Bir insanın hayatı kısa bir parlayış Ve — szun bir soluştur. Uliland — Çoduklarımizi oynadikları anlar hayacları ile oyı fi Meşhur bir Davis kupası vardır. Tenis Voynayanlar her sene bu münabakalarla e- İlâkadar olurlar. Müsabakaların ehemmiye- ti ne kadar büyükse, verilen kupanın da şekli o kadar kötüdür. Ve kazananlar ku- paya (dünyanın en kötü çorba küsesi) is- mini vermişlerdir. Her nehalse... Bu kupayı ortaya - ko- yan Davis evleniyormuş, müstakbel kansı evlenmeden evvel şu gartı ileri sürmüş: — Kupaları seçmek hususundaki tabi- atsızlığını gördükten sonra, evin — gümüş takımlarını, senin reyini almadan yalnız ben mübayeaya karar verdim. Bunları ben a- lacağım. * Sineması olmiyi Evet iki devletten bahsediyonuz. — İki kasaba veya köyden değil, hem de Avru- paoım göbeğinde iki devletten: Bunlardan birisi Sen Marin cumhuriye- ti ve diğeri de Lichtenatein — prensliğidir. İikisinin mecmu 'nüfusu 25 - bini geçmez, ılıkıı ikisi de Müstakil ve ikisi de hukuku letlerdir. Bu iki cumhuriyette henüz sinema açılmamıştır. Ve ora halkı hudutları geçe- rek civar memleketlerin sinemalarına git. mektedirler, * Gaz maskoesi taşıma rekorü Baltık denizindeki Sovyet donanması- nin 12 tayfası 218 saat yüzlerinden — gaz maskesini çıkarmamak suretiyle, gaz mus- keni taşıma dünya rekorunu kirmışlardır. ARASINDA ( HERGÜN BİR FIKRA | Banka memurunun cüzdanı Meşhur İngiliz banker Riketi, ayni xa- manda sayılı bir dolandırıcı ve yanke- sici (di Bir gün başka bir bankaya, kendi na- maina gönderilen bir havaleyi almağa Kİt Fakat üzerinde hüviyetini isbat e- decek hiç bir vesika yoktu, Onun için de, memur havaleyi ödemekten imtina edi - yordu. Rikett kızdı. Memura: — Başkalarından hüviyet vesikası is- tiyorsunuz amma, bakalım sizin kendi- nizde var mı? Diye sordu. Memur; — Elbette var! diyerek, bir de cebini yokladı ki, cüzdanı yerinde yok. Telüşla: — Cüzdanımı çalmışlar.. dedi, Rikett, el çabukluğu ile aşırmış oldu- Bu cüzdanı uzattı: — Buyurun! imdi Buma inandınız mı? — Hiç şüphem kalmadı, efendim! Memur bu defa bilâ tereddüt parayı verdi. Akşam üzeri, macerayı banka di - vektörüne bikâye edince, direktâr: — Hata etmişsiniz! dedi. O adam ma- dem ki eüzdanınızı iade etmiştir, o hal- de Rikett değildi! benim Rikett oldu- e Canı sıkılan Diplomatların kurdukları İki yeni devlet Lozanda bulunan genç diplematların Ramanyada Bütün garsonların Saçları kesilecek Bükreş belediye- «, bütün — erkek garsonların saçları-, m kökünden — kes- melerini ernretmiş- tir. Saçlarına itina ile bakan Roman- yak garsonlar — bu emre ena halde kazmgışlar; ve" müş P işek. bik ireir yüpe mağı kaiaraştırmişlardır. Garsönlar, bele- diyenin elâlemin saçlariyle ne hakla uğ- raştığımı bir türlü anlamamışlar, ve bu fi- İzali müdahalenin kaldırılmasını — dilemiş- lerdir. SEky * İskoçyalı zelzeleyi mi, yoksa misatfırl ml tercih eder? İskoçyahlar hasis olmakla marufturlar. Bir tarihte İskoçyada giddetli bir hareketi arz olmuş, zavallı bir anne 15 ve 16 yaşın- da olan iki evlâdının hayatını kurtarmak için, çocukları dayılarının yanına gönder- miş: Bunlar misafirliğe gelince, dayıları fe- na halde kızımış, bu iki delikanlının, yapa- cağı masrafı düşünmüş, ve kız kardeşine şu telgrali çekmiş: «Evlâtlarını geri al, ve zelzeleyi bura- ya yollas. * Aktörlerden ders alan eski Relsicumhur ; Amerika reisi cumhurunu, halkın na- zarında kiymetlendirerek — intihabatı — ka- zanmasını temin eden şey, radyoda söyle- diği nutuklar, ve sesinin halâveti imiş.$Bu- na mukabil sabık Reisicumur Hoover ise, çok kuru konuşuyor ve sesi, halkın üze- rinde dyi tesir yapmıyormuş, balbuki son zamanlarda Hoover Cumhuriyet fırkasının en güzel hatiplerinden biri olmuşmuş. Es- kiye nazaran çok daha iyi konuşuyormuş. gazeteler bu dereceye gelmek için kendisi- nin maruf bir aktörden hitabet dersi aldı- ginı iddin etmektedirler. işler, ve milyoner bir Cenubi —Ameri- kalıyı da sefir tayin ve Londrada Astorin devletinin sefarethanesini tesis ederek mat- bu davetiyelerle ziyafetler vermişlerdir. İş bu kadarla kalmamış. yine mevhum |Kravoni hükümetinin prenslerinden birini Ci ; İAstorin kraliçesiyle evlendirmeğe — kalka- " 'yak, coğralyası zayıf bir sürü insanı düğünea :cıi!nn'llr. | — “Yukardaki davetiye Fransızca, Almı izceden bozma bir lisan ile €a ve İn, Ayrıca 30 kilometre yolu 4,30 smatte | Son zamanlarda canları sıkılmış olacak ki| Je Astoria lisaninda yazılmış bir daveti- yine maskeli olarak yürümüşlerdir. Astoria namında tmevhum bir devlet tesis yedir, İ Kocamustafapaşada Hacı Hamza- mahallesinin Hacı Piri enddesinde numara 110 da oturan dabağ Mehmet dün mat - baamıza geldi, derdini yandı, anlattığına — göre 10-1-935 te Kocamustafapaşa nüfus dairesine müracaat etmiş, ayni tarihte doğan çocuğu Mübeccel için nüfus tezkeresi istemiş, gerek ken- disinin, gerek refikasının, gerek diğer iki çocuğunun nüfus tez- kerelerini de ibraz ederek kü'ükte kaydının kolayca bulunma- sını temin etmek istemiş, nüfus tezkerelerini almışlar. gitmiş, gene İNAN İSTER İNA STER İNAN ISTER İNANMA! — Bugün git, yarın gel demişler, © gündenberi hâlâ gidip geliyormuş, şimdi nüfus dairesinde kendi nüfus tezkeresi de kaybolmuş. Dün gene bu iş için Kocamustafapaşa — dairesine — Bugün git, yarın gel demişler. Nahiye müdürüne — çıkıp derdini yanmak istemiş — Olmaz, müdür beyin yanına çıkılmaz diye önlemi; a NMA! İIçtimat Hastalıklar E, Ekrom-Talı emleketimizin tanınmış doktor- larından biri, İstanoul radyo » — sunda içtimaf hastalıklara dair bir se- — ti konferans verecekmiş. «İçtimat Hastalık» tabirinin tıp İi< sanında ne demeğe geldiğini bilmiyo « rum, Bizim dilimizin mehengine vu 4 racak olursak, o zaman bu tabirden — biz, Hiıbiitün başka dertler anlarız. «İçtimaf Hastalık» denilince, filha« kika, aklımıza ilk gelen meselâ züğürt- lüktür. Ve eğer sayın doktorumuz bik ze züğürtlükten bahsedecekse, boşuna yorulmasın! Tedavi yollarını gö cekse o da beyhudedir. Zira, zi lükten bahse en az salâhiyettar dok « torlar olduğu gibi, gösterecekleri kure tulüuş yolları da çoktan malümumuz « dur amma, ne edelim ki beceremiyo « ruz. İkinci hatıra gelen, modernizm ipti«e lâsıdır. Bunun da şifası neye mütevak- kıf olduğunu biliriz. Nasıl ki tababet; bir frengiliyi tedavi için ona sıtma mik« robu aşılarsa, modernizm müptelâsın$ |kurtarmak için kendisine züğürtlük a şılamak kâfidir. Bakın o zaman, züp « peleşmeğe vakit ve fırsat bulabilir miğ Üçüncü içtimat hastalık kumardır, İçki, bununla at başı beraber - gider, Sonra: Mürat'lik, dalkavukluk, haset, sinsilik, kalleşlik de, ön safta gelen iç- timaf dertlerdendir. Fakat zannetmem ki, her bangi bir kimse çıkıp ta bunlara dair radyoda konferans verebilsin. Cesareti medeniye kıtlığı da içtimaf hastalıklardan biridir! ea ae Biliyor Musunuz ? 1 — Modern tarihin babası kimdir? 2 — Uyurken uykudan kaldırılıp x«düş man yüz bin kişi ile geliyor! Halbuki biz 50 binizlo dendiği zaman «biz de yüz bin kişiyiz. 50 bin askerlerim, 50 bin de İben!..» diyen kumandan kimdir? 3 — Goşolar kimlerdir? 4 — Hayvanları konuşturarak. büyüli ve meşhur bir masal kitabı yazan kimdirğ (Cevapları Yarın) Dünkü Suallerin Cevapları: 1 — Fransız ihtilâlinde «biz burada halkın arzüsile bulunuyoruz, buradan cak süngü ile çıkarız» sözünü Framaz ihti lâlcilerinden Mirabesu söylemiştir. 2 — Monteskiyonun en meşhur escrj «Esprit des Toix» Ruhulkavanindir. 3 — İngilterenin tarihi fırkaları iki tas nedir. Liberal olan Torylarla, muhafaza « kâr olan Whizlerdir. Zenciler arasında çıkan Moda mecmuası namen Bir zenci kadın tarafından, — Alrikada, | * 6 aydan beri bir moda mecmuası çıkarıl. - maktadır. Gazetenin sahibesi şu beyanatı vermiştir: — Beyaz kadınların giydiği kumaş ve renkler bizimkilerine uymaz biz tezadları -| daha iyi gösterebiliriz. İki ayrı âlemin ay- vi modası olmalıdır. Bu fark, siyah ile be« yaz kadar mühimdir, Mecmua rağbet kazanıyormuş. K Çaldarisin korktuğu başına geldi Çaldaris çok münevver bir adam o masına rağmen, bâtıl itikatlara inanırmış; Venizelos ve arkasından Kondilis tekerles nince, birdenbire bedbin olmuş. — Hak oyunu üçtür, demiş, — yaşımızı da aldık, galiba yolcuyuz. Fakat arast geçmeden, Demircis ölüne ce: — Benim yerime © kurban oldu de4 miş, maamafih hak oyunu üç olmanış dört olmuş Ve zavallı Çaldarisin yakasinı —bur Takmamıştır. t İ 4 , ; ' | | y

Bu sayıdan diğer sayfalar: