26 Mayıs 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

26 Mayıs 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İngilterede Seferberlik . Aboneli Aile Doktoru » İngilterede Seferberlik . B.. seferberlik, hakiki bir lik değil, fakat harp içinde nan bir milletin hazırlığını batırlatan hazırlıktır. Son gelen İngiliz gazeteleri bu husus- ta insana dehşet veren tafsilütla doludur. İngiliz müdafaa Nazırı Avam Kamarasın- da hazırlıklar hakkında malümat veriyarı Bütün memleket sanayü daha altı ay evvelinden seferberlik halinde 24 saat i- çinde harp sanayü haline gelebilecek — su- telte tertibat alınmış. Bugün geceli gündüz- Kü harp silâhları yapmakla meşgül bine ya- kın fabrika varmış. Diğer fabrikalar da, seferber- bulu- bir verilecek ilk işaret üzerine, derhal silâh ve | mühimmat yetiştirecek hale kalbiçin ha- zırlanmış. Şimdi hükümet bu hazırlığı tec- tübe etmek üzeredir. Bugünlerde bu işa- ret verilecek ve sanayün 24 saat içinde ha- # barp sanayü olabileceği tecrübe oluna- caktır. İngiliz hava kuvvetleri iki misline, dört misline, altı misline çıkanılıyor. Harp büt- çesi korkunç bir yekâüna vanyor. Harp pat- ladığı zaman sivil ahalinin aç kalmaması için şimdiden zahire biriktiriliyor. Hulâsa, İngiltere, tıpkı cihan harbinde olduğu gibi, birdenbire müthiş bir hazır- hk devresine girmiş bulunuyor. * Niçin bu hazırlık? Ufukta harp bulut- lan mı var? Bu sualin cevabı basit. halya İngiltereye kafa tutuyor. Bugün halyan tayyareleri Akdenizde İngiliz do- nanmasına üstün görünüyor. İtalya İngilte- renin bu zayıf vaziyetinden istiinde — ede- rek Akdeniz, Mısır, Süveyş kanalı mese- lelerini halle teşebbüs edebilir. Öte taraftan Almanya dünya için kor- kunç bir kuvvet haline gelmiştir. — Diğer devletlere olan üstünlüğü silâhlarının yeni- hiğindedir. Fransanın da, İngilterenin de tayyaresi vardır. Fakat onlanınki — eskidir, Almanyanınki son iki sene içinde yapılmış son sistem tayyarelerdir. Zaman geçtikçe bu silâhlar eskiyecek ve kıymetini kaybe- decek, Almanya bu fırsatı kaçırmak iste- meyebilir ve müstemleke meselesini halle teşebbüs edebilir. Belki İtalya ile birleşip dünyanın başına bir felâket çıkarabilir. Onun için İngiltere silâhlanmak, kuv- vetlenmek, dünya milletlerine sözünü ge- çirebilecek hale gelmek — mecburiyetinde- dir. Bu hazırlık harbi daha yakına mı ge- tirir, yoksa daha uzağa mı götürür. bunu kestirmek güçtür. * Aboneli Aile Doktoru aponyada bir usul vardır: Her Ja- ponun bir aile doktoru vardır. Aile doktora muayyen bir aylık verir. Doktor bu aylığa mukabil müşterilerini — hastalat- mamağa mecburdur. Hastalanan olursa o- nu bedava tedavi eder, bu sayede Japon- yada doktorlük tedavi edici olmaktan çık- mış menedici olmuştur. Doktorluğun gayesi de hastalığı tedavi stn.*k değil, hastalığın öÖnüne geçmektir, Şimdi İngiltere ve Amerikada hükümet tarafından senevi muayyen bir sigorta üc- retine mukabil nileler hastalığa karşı sigor- ta ediliyorlar. Buraya sigorta olanlar, hü- kümet doktorları tarafından bedava takip edilir, hastalığın önüne geçmek için ted- birler alır, ve müşterilerinden hastalanan olursa onu tedavi eder. Doktorluğu hoşa gitmeyen bir ticaret müexsesesi olmaktar çıkarmanın en ke- tirme yolu budur. Bizde de böyle bir aile doktorluğu ih- das edilemez mi? Özlü sözler — Bir yüzün güzelliği önünde niçin titri -| yorsun? Bir sesin sadasile niçin saranıyor- sun? Oh! Kadın gözlerini seyrederken ni- çin baş dönmesi hissediyorsun? Fani du- dakları öperken niçin ölüyor gibi” oluyor- sun ) Mevlâna Celâleddin Rumi Melek mi girin? Abdülhak Hâmit Cennet mi güzel,.. İnsan hiç bir zaman yaşayıp yaşıma - dıiğini kat'i olarak bilemez. SON POSTA Resimli Makale Hokkabaz insanların tecessüs ihtiyacından istilade eden | insandır, Her şeyin niçinini arayan insanlar, hokkabazın yap- tığı marifetlerin sırrını keşfedemeyince meraka düşerler. Hok- kabaz insanların bu meraklarını istismar eder. Sihirbaz ise insanların cehlini istimar eden adamdır. İn- sanlar tâ iptidadan beri, kendilerince meçhul kalan ,.yı.riı. sırlarına vâkıf zannettikleri sihirbarzlara K Hokkabaz ve sihirbaz Bi ehemmiyel ler, onlara dini bir kıymet atfetmişler, ahretle olan münasebet- | lerinin tanzimini bile bazan ona bırakmışlardır. Hokkabaz eğlendi. İnsanlar tabiatların sırlarını keşfettikçe sihirbazlara atfet- tikleri kuvvet ve kudretin yerinde olmadığımı gördüler ve on- ları birer birer tahtlarından indirdiler. ıı-.uıiımıuı.. inananlar, cehil ve karanlık içinde ka- , sihirbaz sadece aldatır. (SÖZ A AR_Aa—_hî_ıîğ] Güvercinler Arasındaki Aşkın kuvveti Londrada güver- cin satan bir. ada- min — dükkünımda kafeslerinde duran bir çift — güvercin varmış. Bunlar bir- birlerine — âşıkmış- lar, erkek güverci- nin yumuşak — ba- kışları. âhenkli sesi ressam bir kadının na- zanı dikkatini celbetmiş mı kafesinden ayırıp ta ressama — verince, kuş, üç gün yememiş içmemiş, nazarların- daki melül bakışlar, kedere münkalip ol- muş, nihayet işi anlamışlar yine yerine ia- de etmişler, bu sefer her şey düzelmiş. * Hamamda yangın çıkarsa... Kanadada banyoların insanları lâyıkı ile temizlemediği görüldüğü için bizim ala- torka — hamamlarımızdan inşa — etmişler. Bunlardan birinde 20 kadar kadın yıka- mirken birden yangın çıkmış. Hamamcılar, itfaiyeye haber vermek istemişler, kadın- lar çıplak oldukları için mahçubiyetlerin- den buna mani olmuşlar, «biz ölürüz fa- kat vücutlarımızı teşhir edemeyize demiş- ler, ve elbirliği ederek, taslarla su atmak süretiyle yangını kendileri söndürmüşler- dir, * z Bir mizah muharririnin başına gelen garip macera Holivut filim patronlarından biri meş- hur mizah senaryocularından Woodhouse'u davet ederek kendisini yüksek bir ücretle işe almış, o da Holivuda yerleşerek yaz - mağa başlamış, iki ay sonra patron öl - müş, Woodbouse yazılarıni bitirmiş ve şir- keta müracaar etmiş, onlar kendisini her hangi bir ziyaretçi zannile kabul etmek is- tememişler, buna rağmen her ay maaşını muntazaman adresine — gönderiyorlarmış, nihayet bir gün mukavele hitama ermiş, kendisine memleketine dönebileceği hak- | kında bir mektup gelmiş; Woodhouscun, şirket için yazdığı senaryoları veremeden İngiltereye dönmüştür. Şimdi onları başka bir yere satacaktır. İSTER Bir gazetede okuduk: İ mişlerdir. ikkatini ve güvercinin resmini yapmak istemiş, güvercinci hayva- Geçenlerde şehrimizin hususi hastanelerinden birinde ame- Kiyat olan bir hasta, hekimleri, hasta bakıcıları, hattâ etrafın- da bulunan ailesi efradını hayrete düşürmüştür : Memleketimizde zengin bir aileye mensup genç bir kadın, boğazından ameliyat olmak üzere babası ve kocası ile İstan- bula gelmiş ve hususi bir hastaneye muracaat e'miştir. Ame- Hyattan sonra hekimler, hastanın yatağından kımıldanmama- sını şiddetle tenbih ettiklerinden hasta bakıcılar, hastayı kar- yolasından kımıldatmadan def'i hacet etlirmeğe teşebbüs et- Hastanın bacaklarının açılmasına mani olduğunu — gören hasta bakıcılar ilk önce bunu bir haştalık buhramı olarak san- İSTER | HERGÜN BİR FİKRA Vah, vah, esef ettim! Borazan Tevfik, komşularından F.., Beyi hiç sevmezdi. Fakat F.. Bey sakil Tuhlu olmakla beraber, fena da bir adam değildi. Onun için, Tevfik kendisile, ara- da sırada görüşüyordu. Bir ramazan V.. Bey: — Beni iftara davet etsen & * Diye Tevfiğe musallât oldu. Derken, günün hirinde, Tevfik, F.. Beye trende rastgeldi. — Yarın akşam bir işin var mı? diye sordu. — Evet, misafirlerim var; meden ser- dun? Tevfik boynunu büktü, ve: — Vah, Vah! dedi,.. Esel etlim! Ben de seni iftara çağıracaktımı! 204 nüfusuna Mukabil 5300 Köpeği olan köy Amerikada Mis- suri eyaletinde, A- merika isminden zi- yade Çin - ismine benzeyen Pumpkin Ö namında bir köy vardır. Ancak sekiz köpeği olan Pumpkin'li — bir tüccar, köyde kötü bir insan olatak telâk- ki edilmektedir. Pumpkin belediyesi köpek- ler için teklif edilen masrafları hiç bir za- man reddetmemiştir. Onların gezecek yer leri, doğumhaneleri ve hastaneleri vardır. İşin garibi, Pumpkin'de insanlara mahsus bir hastanenin mevcut olmumasıdır. * Fayır sahibi bir doktor Lehli doktor Anigatein Afrikada zenci- lerin arasındaki hastalıkları tetkik ve bu tetkikat esnasında 14 bin kişiyi tedavi et- miştir. Cüzam, sıtma, uyku hastalığı üze- rinde geniş tetkikler yapmıştır. Orada yer- İleşerek bu bedbaht insanları tedavi etmek 'niyetinde olduğunu ve kısa zamanda dün- yanın bu talihsiz yerini mes'ut bir bale so- İkacağını söylemişi NAN IİSTER Hasta balacılar, parçaları çıkmıştır!. muvafık görmüş!. İNAN İSTER İNANMA! mışlar, fakat hekimlerin emri üzerine hasta kadının bacakla- rını birbirinden ayırmağa mecbur olmuşlardır. şırlarken bir çıkın düştüğü görülmüş ve bu çıkım büyük bir merak ve tecessüsle açılmıştır. Hekimlerin, hasta bakicıların, zi beşibiryerdelik altmlar, sarı sarı liralar, pırlânta — zümrüd Meğer genç kadın, kocasından ve babasından bile sakla- dığı bu hazineyi ortaya çıkarmak istememiş, evinde de emin bir yere saklayamamış, nihayct bacakları arasında saklamağı İNANMA! [ Balina yağı Tereyağının Yerini tutuyor Birbirinin yerine ikame edilebilecek seyleri bulup çıkar- pakta mahir - olan Almanlar, tereyağı yokluğu — çekerler- | ken, nihayet ona da bir çare bulmuş- lar Balina yağının, tereyağı yerine ka- için büyük teşkilât kurmuşlardır. Bu işi Doktor Şaht'ın teşvik ettiği söylen- mektedir. Ü yt Dayak atmıyan koca Fransız mahkemelerinden birine bir ka- din müracaat ederek, kocasının — kocalık vazifelerin| yapmadığından bahsediyor: Dava günü hâkim soruyor: — Karınız sizden şikâyet ediyor. kocalık vazifenizi yapmıyormuşsunuz. Erkek kendini müdafaa ediyor, bu se- fer hâkim kadına soruyor: — Şikâyetinizi biraz daha vazıh şekilde anlatımız. Kadın anlatıyor: — Kocam fena adam değil, kendisini sevmiyor değilim, fakat aile saadetimizin tamam olması için lüzumlu olan bir dlım ihmal ediyor: Hâkim tekrar soruyor: — Bu cihet nedir? — Bana hiç dayak atmıyor. * “Ahret sualı soruyorsunuz,, Fransanın, şöbreti bugünlerde — ayuka çıkan, müstakbeli beşvekil Leon Blum bir kaç 'gün evvel kendisile konuşmak istiyen gazetecileri başından savmak için biraz hastn olduğu ve görüşemiyaceği — haberini göndermiş. Fakat biraz sonra bm ziyafet- te iki saat söz söylemiştir. Ziyafetten son- va kendisini yakalayan bir gazeteci — sor- muş? — Bize hasta olduğunuz haberini gön- derdiniz,fakat ziyafette iki saat söz söy- lediniz. Siz, demiş, ahiret —evali sorup ce vap istiyorsunuz, fakat onlar ben söyler- ken bir dünya kelâmı bile edip beni şaşırt- mıyorlar, Siz genç kadının def'i hacet etmesi için uğra- Boğaziçine Rüşvet a E. Ekrem-Ta! ! Gszcıcleıe akseden bir habere gö- re Boğaziçinin güzelliğini ko « rümak için bazı teşebbüsler varmış. Belediye, Boğaziçi için ayrı Lir imat — plânı yaptıracakmış. Boğazdaki yalıların ve bunların arkasında ve et « rafındaki koruların muhafazasına iti « na edilecekmiş. Belediye, kendi büt « çesinden muayyen bir miktar parâ a- yıracak ve bununla da, eski koruları ve yalıları istimlâk edecekmiş! Bir yandan, o güzel, o ilâhi Boğazi- çinin ille göbeğinde kapkara kömür yi« gınları bulundurmak için her çareyâ baş vuran depo sahiplerine müzaharet — Eğer böyle bir niyet ve tasavvur var« sa, bu, zavallı, garip Boğaziçine, revâ. vet sayılır. sevenler namına bunu memnuniyetle son idare tebeddülünden sonra, Boğar zın kalkınması lehine görülmeğe başı layan meşkür hareket ve faaliyete, be: lediyenin de himmeti inzimam ederse; her halde iyi bir şey olur. Yalnız şu * rast temenniye şayandır ki istimlâk & gene kömür depoları, gaz tankları, luf lafat tezgâhları kurulmasın ! Zira, neden bilmem, Allahın bize eri güzel bir vergisi olan Boğaziçine karşiş az çok hepimizde bir alâkasızlık pey”- da olmuştur. Dünyanın dertlerini u * — nutmak, temiz hava almak ,iyi su İç> mek, dimağı dinlendirmek için köp* rüden bir yapura atlayıp ta, Kavakla * , ra kadar gidip gelmekten daha ucuz; | kolay ve faydalı bir çare tasavvur edi « — ltmcıkrıı şu koskoca şehirde bunu yarğ 'ar? üyor.. mize dulamışız Onu öldüren biraz da bizim ulakl' nıhâ'lmız değil mi? Biliyor Musunuz ? t— Fıııııı: yazıcılarından Comeiller in sayılı kaç eserini sayabilirsiniz? İ 2 — İngiltere kraliçesi Mari-Stuart ki * min tarafından öldürülmüştür? Öldü! diye dili * eski — gösteren belediyenin böyle bir karara — niyetli bulunmasını aklım almadı. 4 görülen yüz karasına mukabil bir rüş- — Maahaza, rüşvet te olsa, Boğaziçint — kabul etmeliyiz. Şirketihayriyedekl — dilecek olan korularla yalıların yerinâ — 3 — En kısa hat hattı münhanidir di * yen Alman riyaziyecisi kimdir? 4 — Piyerloti netede, —kaç tarihinde doğmuş ve kaç senc evvel ölmüştür?. 5 — Napolyonun donanmasını Ebukir? — 'de bozan İngiliz amiralı kimdir? (Cevapları Yarın) * Dünkü Suallerin Cevapları: 1 — Telgrafı Kransız âlimlerinden Ami pere keşfetmiştir. 2 — Tevrata göre Musanın Allahla l'ı nuşmağa çıktığı dağ Turusinadır. 3 — Şimdiki Çanakkalenin hıılundul. yer çök eskiden Truvalıların hüküm sür düğü yerdir. Burada iki büyük harp el _' muştur. Biri Yunanlılarla Truvalıların, dir | ğeri de Fransız, İngiliz, İtalyan ordularile — Türk ordularının harbidir. 4 — Descartes Fransız filozoflarından' — dır. La Hayede 1596 da doğmuş, 1650 de ölmüştür. 5 — 1932 de bir Rus anarşisti tara * fından öldürülen — Fransiz — reisicumhurti / Doumerdir. Otomobil kazaları ve bir Amerikalı hâkim Amerikada bir im kaza yapan 010* mobillerin direksiyonlarını mahküm etti şolörlerden shtın alır ve evinin duuıı' asarmış, bu suretle tam 45 tane otomi direksiyonu birikmiş. Maznun — şolörleri — koendisinin ciddiyeti hakkında fikir ıelk' 4 etmek için — Evimin önünden geç. 15 ölüm V 33 yaralının hatırası ile karşılaşırsın (kaza yapan şoförlere biç merhamet «& İmediğimi anlarsın ” dermiş. S ll ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: