3 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

3 Haziran 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Haziraa SON POSTA . Sayfa 9 Londra zabıtasına karşı 6 muharrir: 4 I ada | Sivah gözl .. . .. T : Bulgar Hikâyesi ıya ozler lüleri yakmak âdeti gah g nasıl yayıldı? «N. Dantchef» den Faik Beremen — Eskiden ölümün, insan — vücudun -| — Savka piyanoda «Siyah gözlern adlı|sızlar onları?... Ah ne de katil bir ba « e daki habis ruhlar yüzünden - hasıl ol-|parçaya gahşıyordu. Epey çaldıkta nsonra İkışı vardı herifin!.. O tıraşı uzamış, yüzlğe Son Postanın tefrikası : 37 düğü fasaaladikdiği ,ç:'-' KA y::_,.ı Bbri yurulda Alrn "Sİk beleia e |a0 zikün d a Tarete eai? SAD : l ü İ i içtiği si, -|habi hl. Ü â 'arak bülyaya daldı. Bu parça ne kadar Koridorda bir ayak sesi.. Adımları kae Yazan: Russeli Thorndike — |dürecektim. Yani içtiği sigaranın niko-| babis ruhları yok etmek düşüncesi yer | yıyarı aü değni Zaklağcaktarı Bi takmeğll tinini kullanarak onu zehirliyecek, bu| bulmuştu. En eski zamanlardan beri| dekunmuştu ona.. —— bi T Ğ n zehiri onun içkisine katacak, onun mi-|her yerde ölüler yakılırdı. Yalnız Mı -| — Yavas v-:-ık-ı(_-::n :—'k—: ’_(:':::" :;;Wx.m.l îıvk_-_ ;euden korkmağa bağı Ka hdim;k' m:ı,w.g:.m Z :'M.n:m.d Çi.nıl:mn YE SS ::“llımvı'nz;î'::dc th:::ıık bafilçel — Kimdir 0?.. diye bağırdı. :$İ den çürüye nbir vat ü yıkacak - |!eri yal ri anlaşılıyor. ülümcedi Dışarıdan annesinin sesi cevap verdiş tım. Cır.oerfland ahalisi, habis ruhların 'uz'.cne ;üıün:zlue dalıyor.. — Açsana çocuğum.. Benim.. Komşue Bir taraftan parkeleri yapıyor ve| Kendilerine bulaşmasından — korkarak |— Salonda yalnızdı. Gecenin dokuz bu- |lardaydım; sana verilecek haberlerim varl.e yerleştiriyor, diğer taraftan kendi lâ -| ölülerini yakarlardı. Hâlâ da öyle ya - çuğu.. Mevsim yaz.. Piyanonun mumla - |Suvka kapıya doğru koştu, annesi gülerek boratuarımda hâlis nikotini istihsal e- |Parlar ve ölülerine ait olan her şeyi de | rından başka ışık yok.. Perdeler inik.. Yal |içeriye girdi, tam anlatacağı sırada kızı « diyordum. Bundan başka bir kaç ha- | Peraber ateşe atarlar. nız bahçeye bakan bir tek pencere açık.. |nm yüzüne baktı ve durakladı. Savka nij mam böceği buldum ve bunları da ye-| — Yarı vahşi kabileler arasında ölüleri| Savka, uzun boylu, dolgun ve munta- | kadar sararmış!. Korkudan titriyor.. tiştirmeğe koyuldum. ve ölülere ait her şeyi yakmak âdeti|zam vücutlu, yirmi yaşlarında bir kız. Uğ-| — Nen var?. Ne oldu )'"'f'-_tlbnfî. Bütün bunları hazırladıktan ve par- |devam etmektedir. Afrika ve Avustu-|Tastığı yalnız iki şey varı Resim ve mu-| — Bir hwsız., Demin.. Evimize girdi; keleri de döşedikten sonra faaliyete |T*!Yada yaşayan kabileler arasında da| iki- Fakat munikiyi resme daha İA VAi d e ; bu âdet yşamakta ve ve bazı medeni| ©P etmekteydi. Saatlerce, bazan tün | — Hızsız miğ, münasel ZI | geçtim. © ğ bi piyanosunun başından ayrılmaz; | Her şey yerli yerinde.. Yanılmış olacak « —| Skalyon'un içtiği vizkilere nikotin :::Lk-uî_:eb?m" bulunmaktadır. O <Y Tn “Bccthovenin, Verdinin tesirleri san. Annesi onu teskine çalıştı. Sonra Ie damlatıyordum. O da farkına varma -|" 0" 'çin bir övden SEnSİ, ç"'_""“ ona | alında kendinden geçer; ve bazan ta -| şağı çağırdı. Uşak gelince Savka anlat « dan bunları yuvarlıyor ve #zıyordu. |* üstbaşın - yakıkdığı görülüyor. — |harsüsünün fazlalığından manasım ve se-İmağa başladı: « b Bunları kendim — işleyecek ve Z ” .. |. Hindistanda yakın bir zamana ka -|4.bini bulamadığı göz yaşları dökerdi. — Ulfak tefek bir adam.. Düşük omüğa —| yere döşiyecektim. Çünkü çok hünerli | , Kalyon ""ı":' GÖ SK hl"“d: dar ölen bir erkeğin karısıda kendisile| — Bununla' beraber şimdiye kadar, etüd|lu: geniş yüzlü. Sırtında siyah bir redima bir marangozdum. Maksadim ilk fır - ;ıi"gı'km;:e::rmyr:t “3" Ük ' dk beraber yakılırdı. ettiği bütün parçalar :—* :M "5'&; "'u";' dize bir balia ” alârakbürta “önl #attan istifa: tai |Y d0 Çunku B £ ler» gibi onu teshir eden olmamıştı. şak eline bir alaral ü. Z.:rı:i.:ıık:tîııîd":: br ".'. hecermek torun onu görmesi benim işime yarı - ğ aradı. oli d öizü ıpf' a â' ğ dü':ı!": '"ei yordu. Doktor, Skalyon'u muayene et- - Kimsecikler yok.. Ne hırsız var, ne ağe oynadı. AĞ ÜŞ Takklan he Tei |D vönha sigara ve eçkiyi âzami de-| »i oldu. b)'& B K Sadi öyledi. Sabi İt BZi laya lüz - Skalyonu öldürmeğe karar verdi - '”'ıî "':ı'_îî'w :m:*"ı '“î ”_’d";:â'ı'""" ölümden sonra diril - — Her köşeyi aradım, dedi. Şeytanlağ ğim ilk geceden itibaren ona karşı mi- KNN « ikotin katmağa 'de- S lenrerr l yenin, a rz biristiyan- Girit oynuyor.. Öyle hırsız filân görmedime tafirperverliğin her çeşidini yapmağa | ©: Ben de içkisine nikotin 'ğa de-İlar ölülerin cesedini yakmamayı daha Üa Bakz ködedk çalışıyor, yüzüne daima gülmeğe ve| '©m ettim. . |doğru bulmağa başlamışlar ve daha —— Belki bölüsü siyeet güke billğ bu suretle her hangi şüphenin aklına Skalyon kalp ağrısından şikâyetine | sonraları bir çok papaslar, çürüyen bir dir, dedi. Hırsız zannetmişsindir. gelmemesine uğraşıyordum. Bu hattı | fasıla vermedi. Bir gün vaziyeti pek|cesedi yeniden yaratmağa kadır olan Bütün bunlara yağmen Savkaya bir tiğe ) fena idi. Sarsılarak yürüyordu ve elini İkuvvetin, yakılan ve kül olan bir ce- hareketim karım üzerinde de çok iyi geh yrerdini tesir yapmıştı. Gerçi hmîı. ;kj;on:; kalbinin üzerinden ayırmıyordu. Ken-|sedi de yeniden yaratabileceğini söy - — Onu gözümle gördüm, dedi. Saçlari disine yalvardım: leyerek ölüleri yakmağa itiraz etme - Ve karma karışık. Gözleri siyah ve korkungu evde diktatörce hareket etmesinden, şu- a u h Nu ve bunu istemesinden, ::ıı: asıl :a — Biırak şu içkiyi, şu sigarayı. Yok- |mişlerdir. B“"ln_' arasında münakaşa ğ ;I:::ub::ı:ı,::î,vb:h daha arandı. Twe hibi kendisi imiş gibi hareket etmesin- aa ;:xv—îk':in—' o ş M ŞA A bi gene kimseler yok.. Bir polis ajanı g$ —| en hoşlanmıyordu, fakat sesini de çı- mra koluna girerek yatağına gö- tirdiler.. Savka ajana ayni şeyleri tekrar « — karamıyor, ve benim ondan hoşnut ol-|türdüm ve yatırdım. Fakat Skalyon Krom Limitet şll'k." ladıt ; duğumu sanarak elinden gelen izzet ve |saçmalamağa başladı bana: Tasfiye Memurluğundan : — Ufak tefek.. Siyah redingotlu... 1 ikramı esirgemiyordu. — Bana bak, diyordu, benim hasta- İdare merkezi İstanbulda Emin- — Yürürken biraz kamburumsu gidi « Kanmm, misafirimizin bilhasda çak lığım ne içkiden, ne siğaradan. Senin| önü civarında İş Hanında bulunan ,o'._d:;ıilıı:in—:ı.mm dikkat etmedim, ! fazla içki içtiğine, çok fazla yediğine ve İkarının aşkından. Senin de, onun da| Krom Limited Şirketinin fesih ve — aei öllle, ll ed R bilhassa çok sigara kullandığına dikkat | Allah belânızı versin. Bilmem ki bu| tasliyesine ve tasfiye memuru ola- gözünden hiç bir şey kaçmaz. Dediğiniz ae ediyor, fakat bunun bilhassa malar - |karı, ne diye bana yüz vermiyor. Hal -| rak benim tayinime karar verilmiş damı tanıdım. Dört beş gündür mütema « Ya yüzünden ileri geldiğini söyliyerek |buki benden yüz çeviren bir tek kadın| ve bu kararın Ticaret kanunu ah- diyen buradan geçiyor; duruyor ve dik « kendisini mazur görüyordu. Benim bü-|görmedim. Beni altüst eden odur.| kâmına tevfiak tescil edilerek Sicil katle evinize bakıyordu. Müsterih olunuza —— tün endişem Skalyonun karımla fazla | Başka bir şe ydeğildir. Fakat ben size| li Ticaret gazetesinin 23 Mart 936 Bizim elimizden hiç bir gey kurtulamaza, teklifsiz olması idi. Çönkü bu yüzden | gösteririm. tarih ve 2784 numaralı nüshasile O hir fert eibi yakalayın alüs getireğik plânı tamamlamadan kendisile kavga Skalyonun niyeti pek bozuktu. Fa-| ilân edilmiştir. İşbu şirkette ala- ı_N;hı T 4 e etmeğe mecbur kalacaktım ve bu yüz-|y 4 benimki de onunkinden düzgün| cak ve sair hukuku mevcut olan- L aa e den plânlarım altüst olacaktı. değildi. ların ilân tarihinen itibaren bir nrlı’oıî dîıı .;l:.“ı.îı'.. iyerek mağrur bir tge Skalyon ilk önce tam bir yeğen gibi Skalyonu yatırdiktatr sonra kapısı-| sene zarfında tatil Biraz sonra da Saykanın babasile kar « hareket etti. Karıma yenge diyor ve nı kilitledim ve lâboratdarıma gide -| mada hergün saat 9.30 dan 12 ye deşi geldiler. Onlar da bir daha evin het ona karşı derin bir saygı gösteriyordu. (yek her akşamki işime devam ettim.| kadar İstanbulda İş Hanında 3 nu- FşhıShlyoıı. karımın ü%emw“n“&%m“mmım.anı Mıdyoı,hnlhnmmüd-üw_mkhmıwnw. ılıcıkhnmkıytnev;h müs- bitelerini tevdi etmeleri lüzumu ilân olunur. İngilterenin en tanınmış altı za- bita romancısı Margery Allington, Anthony Berkley, Freeman Ville Grofts, Father Ronald Knox, Do- rethy Sayers, Russell Thorndike kahramanları meçhul altı zabıta romanı yazıyor ve katillerin keşfi- ni İngilterenin en maruf zabıta mü- fettişi «George Cornisha € bırakı- yorlar, Bunlardan üçümün eserleri- ni okudunuz. Polis müfettişi de Fik- Fİni anlattı. Şimdi dördüncü mu- harrir Rasseli Thorndikenin eseri başlamıştır. Bu eser bitince gene polis müfet- tişinin hatili nanl tayin ettiğini hen- di ağzından dinleyeceksiniz. tiyanlığın Avrupada intişarı buna mâ- Vi Savka piyanonun solundaki koltukta o- tururken, göyle bir rüyaya dalmıştı: «— Semaya doğru bir sürü güvercinler uçuşuyor.. Birden uçuşan güvercinler upu- zan ve parlak bir ışık olup kayboluveri - yorlar.. Sonra gene bir başka sürü güver - cin gökte peydahlanıyor; bu güvercinler bir yıldız çelengi gibi ışıktan bir daire çi- ziyorlar... Daha sonra bu ışık kümeleri bir çiçek yağmuru halinde toplanıyı çi çekler inçecik bir demet oluyor; ve meç - hul bir el tarafından bu incecik çiçek de » meti Savkanın kucağına uzatılıyor.. Genç kız demetin arasında — kendisine tatlı tatlı bakan bir çit siyah göz görüyor.. Bu bir çift siyah göz ona yaklaşıyor, ve a- teş gibi iki dudak....» Ohi, Ne tatlı bir rüyaydı bul. «Siyah gözlere belki bu kadar güzel bir parça değildi amma, Savkada fazla bir heyecan ve tahassüs — uyandırmıştı. — Hole bu akşam.. arkadaşlarından biri ona; park- ta genç bestekârı göstermişti. İriyan, çe- vik vücutlu; sam saçlı, siyah elbiseli bir delikanlıydı. Ne sevimli tavırları — vardı. Tam ve hakiki bir artist. Ve kim bilir ne derin ve temiz bir ruha malik.. Onunla tanışmağı ne kadar — istiyordu. Sanat hakkında münakaşa etmek.. Tabiat- teki inceliklerin sırrımı öğrenmek.. Savka bu son tatlı düşüncesinin tesirile yerinden kalktı. Piyanoya oturdu ve genc «Siyah gözler» i çalmağa başladı.. Bu srada kapı hafif hafif vuruldu. Genç kız durdü, ve dinledi. Evet kapısı vuru - huyordu. — Ciriniz. Kapı aralandı. Kapıda perişan ve tıraşı uzamış bir erkek başı.. Kapı açıldı. Adam heyeti umumiyesile göründü: Küçük — bir vücut; omuzlar çökük, bu çökük omuzları ve bu küçük gövdeyi örten eskimiş bir te- dingot, Adam hürmetle eğildi. Savka müthiş korkmuştu. Mubhakkak bir hırsızdı bu. Avazı çıktığı kadar «An- nel, Ânnel.» diye bağırdı. Sonra yanında- ki zile kuvvetle bastı. Adamcağız şaşın- vermişti.. Kekelemiye başladı: — Ben.. Madam.. Matmazel.. Devam edemedi. Çünkü Savka yeniden bağırma- ga başlamıştı. , Gelen adam büsbütün şaşırmış. ve geri dönmekten başka çare olmadığını anla - mıştı. Köoridora çıktı. Kulağında Savkanın çığlıkları. Koridoru geçti. Aşağıya — indi. Düşündü: — Nereden geldim buraya? Ya beni bir hırsiz zannederek şikâyet — ederlerse.. Kaçmakla kalmak arasında bir hayli ça- baladı... Nihayet sokak kapımına doğru| yumurta yökken bu kadar gürültü ve pee tartı çıkardığı için kızına darıldı bile.. Bununla beraber Savkanın korkusu geç miyordu. Çünkü hırsızı gözlerile görmüşe tü. Geceyi komşuları Kinkanın evinde g& girdi. tarafım aradılar. Baba, ortada fol yok, tında kaldığını da söylemekten çekin-| * ir çanağa doldurmaktı, son- Hedlyoriki. Niskim bi del banatı BEZARKANNĞİ adai ” Vöck)erini — Kuzum, şu vereceğin parayı ver |beslemek ve onlara b usigaraların su - de başımı alıp gideyim! demiş. yunu içirmekti. — Ben de acelen ne diye sorunca: — Yengemin tesiri altında kalıyo » rum. Burada bir müddet daha kalır - *#am bu kadına âşık olacağım, demiş ve ilâve etmişti: — Bilirsin a, kadınları cezbetmekte fevkalâde hünerim var. Bu sözler karşısında hiddetimi na - yendiğimi — bilmiyorum. — Fakat :: miu:.ılmghü: İstanbul, 873 Istiklâl caddesi. Ankara Konya caddesi — Bana bak, i, sonradan banı K vaktile bena söylemedin Kadıköy Vakıflar Direktörlüğü ilânları me Skalyon bir kaç hafta, ocağın bağın- w HMAT d oturarak karımmı gözlerile takip et » Alemdagı Defneıl Suyu mekle iktifa etti. Bütün, bu haftalar Zarfında sokağa çıkmak icap ettikçe ka- | Müteaddid resmi müessesatı sıhhiye mütehassıs etibbası tarafından yapı- Tm) yanıma aldım. “Çünkü — kadını (lan hikemi, kimyevi ve baktiriyolojik mym-ln*d“m_'ihn - Skalyon) a emni di - sularda aranılan bütün evsafı hikemiyi haiz olduğu (Koli - ) a emniyet etmek doğru ©- | porlarla, sıhhi a K M_ Sisiyon bedinii ba Bürüketi » me)wh türlü ııınıü kimyeviye ve uzviye- z niş dikkat etmiş ve bir kaç defa be -|den tamamen âri bulunduğu bildirilen ve - Bi Kaçıyordu. Niçin Kaçtığımı bilmeden ka: î"'l' alay etmişti. Fakat ben de onun- |padioaktevilesi — bulunan Alemdağı Defneli suyu 10-Haziran-936 ÜN OŞ Bi cerüm üi İlemki) Hüyeç. ::"A""W'd"m- Çünkü zemin katını | 4, itibaren ağzı, bir tarafı (Evkaf) diğer tarafı (Defneli) — ibaresini havi | — . kaya gelince koltukta, korkusundan Parke ile döşemek için tahtaları kesi - » abalı hususi kurşun mühürle mühürlü otuz litrelik küçük boy damaca - İkâlâ tir tir titriyordu. Ona öyle geliyor » eT ve Skalyonu rahatsız ediyordum. | » Aarla iki buçuk litrelik galon şişeler derununda suculara verilmeğe başla- | 4 ki, hirsiz her tarafı karıştırıyor: en gü- li"y:;ündslılynn fazla gürültüden şi - ktır. Yukarda evsafı hikemiye, kimyeviye ve baktiriyolojik hassaları | zel eşyaları ayınyor; ve şimdi savuşmıya ediyordu. Kendisine ağır bir ce- B itecinin f ör l hazırlanıyor.. a searğa. Kendnile ağç |ve bilhassa radioaktevitesinin fazlalığı ile mütema, ;::nmım FEget BBi YS A — Ayol, dedim, ben seni asmak için fiyetinden emin olabilmek için şişelerin üz ehemmiyetle tavsiye 87d- Yaptıtı bürün gürültülere — rağmen İr idam sehpası yapıyorun! mühür ve zımbasına dikkat etmelerinisayın halkımıza YSİYO (Limse görünmedi. Demek evde kimse yok;: Bu sözleri söylediğim zaman Skal -| ©deriz (2008) AEK AÇT NN Z A berer —— |Yerinden sağır ağır kalktı. Odasının kapi- Yonu nasıl öldüreceğimi kararlaştirmı$ ANZ o r İN VEYELE sını içeriden kilitledi. Etrafa göz gezdir - Krem Limited Şirketi memuru Avukat Fethi Başaran .| * Sabahleyin erken yanına bir kız arlff daşı geldi ve Savka bu arkadaşile berabet, kendi evlerine döndü. Eve gelince hizmeğe — çi ona büyük bir zarf uzattı. Zarfın üs e — tünde itina ile şunlar yazıl idi: «Matmazel Savka Kostovaya». Bu kocaman mektup kimden acaba2. Neyse,.. ”| Savka hizmetçiye dönerek sordu: — Gece bir şeyler olmadı mı? D — Hayır matmazel, hiç bir şey olma « d. &İ — Annem nasıl? Herkes iyi uyudu mul — Herkes iyi uyudu matmazel ? Hizmetçi odadan çıktı. ; Savka bir makas alarak zarlı kesti.. Öne —— ee bir mektup çıkarıp okumağa — başladı. — Mektupta şunlar yazılıydı: N «Pek muhterem matmazel, Dün sizi ziyaret etmek için fena bir za« man seçmiş olduğumdan dolayı beni af « fediniz. Gelişimdeki sebebi size anlatma- ğ& imkân bulamadan ayrılmak mecburi « yetinde kalmıştım. Keyliyeti bu mektu « bumla izaha lüzum görüyorum: Evinizin önünden çok delalar geçtim Her geçişimde benim mütevazı — parçamı *Siyah gözlere i çaldığınızı duyuyordum. Hiç şüphesiz, bundan şerefyap eluyordum. Fakat müsaadenizle — şunu arzedeyim kiş — melodinin bazı yerlerini yanlış çahyorsus (Arkası var) — TALEBELERE VE AİLELERE İLÂN j Ecnebi lisanları tedrisatında mütehassıs olan Bütün yaz açık om&uTnM ve müterakki talebe için yeni kurslar vücuda n getirm lerden istifade ettirir. İşbu kurslar âtideki lisanlarda ek surelile EşDaylE. lizce, Almanca, italyanca v. s. Türkçe, Fransizce, ingilizce, Almanca, a Buz. Hem tam bütün tahassüslerimi anlat- mak istediğimi tahmin ettiğim yeri... Bu — yanlışlık şüphesiz, selinizdeki yanlış kopya (W—_ sayfayı lğde bulunuyordum Z l a di. Ve biraz Tabatladı.: SA T N MİZLER. B OKSU n v 5 ğ bu adamı kullandığı şeylerle öl- Evdekiler neredeydiler?.. AA ,luı— , se - 4 hu ölüğişi İi e BÖRMÜLÜER 1 A6 4 Si eti SKA A ilde y i " vi

Bu sayıdan diğer sayfalar: