21 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

21 Haziran 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

L R 5 di : 5 N, | İ Norma Şererin evli kadınlara tavsiyeleri “Evli bir kadının şu cümleyi söylemesi memnudur: rbo, Sari Buaye ile Film çevirecek! Amerikanın en meşhur prodüktör - lerinden biri olan İroing Telberg büyük bir film çevirmek için hazırlıklara gi - Sayfa 7 —a SIHHİ BAHİSLER Ruh hastalarından: esrar müptelâları Esrar yalnız dimağı ve vücudü çürütmekle kalmaz. Kafaları dumanlı esrarkeşler birden harekete geçerek önlerine gelene saldırır, adam öldürürler. Yahut da yüksek yerlerden atlar, kendilerini suya atarlar Yazan: Doktor Ftem Vassaf Arkamama giyecek bir şeyim kalmadı!,, Sinema yıldızla - rının içinde güzel - liği ve san'atinde - ki kudreti ile büyük bir şöhret kazanmış olan Norma Şerer geçenlerde, izdivaç hakkında şu yazıları yazmıştır: — Benden izdi- vac hakkında yazı istiyorsunuz. (Size fikirlerimi — olduğu gibi ( bildireceğim. Belki bunları be- ğenmeyenler | bu- lunur. Fakat ekse- riyetin bunları be - ğeneceğine eminim. Dünyada her şey ile çak: yakından er lâkadar olunuz. Bu hakkınızdır. Fakat en fazla alâkanızı celbedecek şey be - hemehal kocanız olmalıdır. Kocanızın size merbut bulunmasını istiyorsanız, yaptığı her şey ile alâkadar olunuz. Kanlarının alâkasızlıklarından şikâ - yetçi olan kocaların haddi hesabı yok- tur. En mes'ut kadınlar, kocalarını çıl re bir aşk ile seven © kadınlardır. İzdivaçtan sonra mes'ut olmasını isti- yorsanız sırf halihazırdaki saadetinizi düşününüz... İleride mes'ut olup ol - mıyacağınızı hiç düşünmeyiniz. Bir Amerikan darbımeseline göre izdiva - cın en güç zamanı ilk senesidir. Bu pek doğrudur. İzdivacta güçlüklerden bahsetmemelil İzdivac hayatı kolay - laştırır, İzdivactan hemen, sonra balayı seya- hatine çıkanlara şaşarım! Ben balayı seyahatimi bir sene sonra yaptım ve buna pek memnunum. İzdivacta mes'ut olmak için her gü- nün kendisine has bir zevki olmalıdır. Şu şart ile, müteakip günlerin zevki ilk günün zevkini andırmalıdır. Koca- niza, kendisini izdivacınızın ilk günü kadar sevdiğiniz vermelisiniz... Ev işlerini bizzat deruhte ediniz. Kocaniza (o bırakmayınız. Kocanızın daha fazla merbutiyetini kazanmış o- lursunuz... Çocuğunuz olursa: Çocuğunuza kar- şı olan muhabbetiniz kocanıza karşı olan muhabbetinizi geride bırakmama hıdır. Evli bir kadının şu cümleyi söyleme- si memnüdur: «Arkama giyecek bir şeyciğim kal madı!» Elbisesini, tuvaletini temin et- Zeplin Filmi Bir çok senelerdenberi Almanya ile Amerika, arasında gayet muntazam |sene sinema âleminde pek büyük bir beferler yapmağa muvaffak olan Al) faaliyet göstermektedir. tnanların meşhur (Jeplin) balonu 13| Pariste geçenlerde gösterilmeğe baş- teşrini evvel 1928 tarihinde büyük bir|lanan ve filmi muvaffakıyet kazanan kaza geçirmiştir. Balonun denize düşmesine ramak kalmış, süvarisi doktor Ekner yolcu - ların hayatlarını kurtarmak için balon» da mühendis bulunan oğlunun hayatı- nı tehlikeye koymuş ve balon. bu sa - yede kurtulmuştu. R. K. O. film kumpanyası bu em - halsiz kahramanlığı filme çekmeğe ka- tar vermiştir. Dr. Ekner rolünü tanınmış Ameri - kan san'atkârlarından Lionel Barri - Bols oynayacaktır. mur, oğlu Knut Ekner rolünü Con|umumiyesi her ay istatistikler neşrey- rişmiştir. Filmin ismi: Kontes Valevska'dır. Filmde Napoleon rolü meşhur sen'at- kâr Şarl Buaye tarafından yapılacak - tır, Baş kadın rolü için prodüktör, Gre- ta Garboyu angaje etmiştir. Filmin çevrilmesine Ağustosun ilk günlerinde başlanacaktır. Yıldızların Güzellik Tertipleri... «Marsel Şantal» ın söyledikleri: — Ben katiyen jimnastik yapmam. Belki:buna şaşarsınız... Bence jimnas- tik hareketi kadındaki | inceliği mah- vetmektedir. Halbuki bir kadın ince - liği ne güzel şeydir... Her gün bir saat masaj yaptırırım.! Masajtan sonra duş yaparım. Duştan sonra da sıkı bir friksiyonl.. Norma Şerer mek kadının vazifesidir. İşgüzar kadın bütçesini ona göre tanzim eder. Kocanız arkadaşları ile gezmeğe gitmek arzusunu izhar eylerse hiç iti- raz etmeyiniz, gülerek muvafakat edi- niz. Bu sırada evde kaldığınızda husu-| : Yüz tuvaletime gelince: Hiç sabun si işlerinizi görünüz. kullanmam! Geceleri yatmadan evvel Kat'iyen kıskanç olmayınız!.. Koca-İyüzümü gayet iyi cinsten zeytinyağı nıza kıskançlığınızı hiç hissettirmeyi-İile yıkarım. Yıkadıktan sonra yüzüme | niz!... Kocanız başka bir kadını seviyex İnikolfi su sürerim. Gündüzleri hafif! ise, başka bir kadın ile alâkadar bulu-!bir koldkrem kullanırım. nuyor ise bunu bildiğinizi kendisine| (Rejimim şudur: Günde bir defa ye- ihsas ediniz. Bu suretle kocanızın bu|mek yerim. Sabah kalkar kalkmaz bir maceralardan çobuk geçeceğine emin | bardak ılık su içerim. Sonra taze meyva olunuz... Erkek kısmı zorlu . işlerden İlar yerim, Akşamları et ve sebze ye» borik sir dey ag ei rim. Hiç alkol kullanmam. Davetli bu- hı nasihatlerim, bu üşüncelerim » SR A, vi bir kaç dakikanın mahsulü değildir. On| ge fn ani rl ala üç senedenberi çalışmaktayim. İlk beş Annabella'nın söyledikleri; sene zarfında sırf para kazanmaği dü- > > #Sihbat ve güzelliğini istiyen ka > şünür idim, O sıralarda san'atim uğrun- a a N da her şeyi fedaya âmade idim. Yavaş dınlar mutlâka jimnastik yapmalıdır. yavaş fikirlerimde bir inkılâp husule |121-- Her sabah 45 dakika müddetle jimnastik yaparım. Stüdyolarda — hiç geldi!... Bundan beş sene evvel kocam çek|te istemeyecek boya kullanırım. Gün- ağır bir surette hastalandı! O vakit her şeyden fazla kocamı sevdiğimi anle- düzleri hiç makiyaj yapmam. Fakat dudaklarım için ruje bayılırım!.. Du- Keyif zehirleri içinde en eskisi esrar dır. Batakhanelerde ve esrar “ocak” larında « Kandabis indica denilen “ker- dirotu yaprakları, kurutularak veya toz ©- dilerek esrar ismile kullanılmaktadır. Tütün üryakileri, tönbeki alışkanları a- rasında; çok defa esrar tiryakilerini de bu” luruz. Tütün gibi çubukla, çubukla dumanın - kiliyor.. Esrar; eroin, morfin, kokain gibi pahalı- ya mal olmuyor. Ekseriya tarlalarda hü- dayi nabit bir halde yetişiyor. Bunun için- ucuz oluyor, kolayca ele geçiyor. Tiryakiler kendirotu yapraklarını avuçlarmın içinde ezerek toz ederek ve tütün arasına karış - tırarak içiyorlar, O zaman kimsenin naza- n dikkatini celbetmiyor. Fakat her şeyde zevkin hudutsuzlağu » nu kabul eden ruh hastaları, cemiyetin bu iradesiz sınıfı bu keyfi de yalnız olarak de- gil, toplu bir helde yapmak istiyorlar. Es- rarkeşlerin bu âlemini görmek ve bumusi hayatları hakkında daha esaslı bir fikir e- dinmek için dört sene evvel Mısıra bir «e- yahat yapmıştım. O eski medeniyet âbi- delerinin yanında en yeni ve modern bir şehirde bu estarkeşlerin bulundukları yer- leri bulmak ve kendilerini görmek o ka - dar güç bir iş olmadı. Her nedense âyin - lerini serbestçe yapabilmeleri evvelâ hay- retimi celbetti. Yerli bir arap şehrin or - tasında bir binanın alt katında bulunan geniş bir odaya bir kaç arkadaşla be- râber bizi götürdü. Küf ve toprak “kokan havasız, dumanlı bir ışığın gölgeleri arasında sıra sıra dizil- miş, bağdaş kurup oturmuş (esrarkeşleri gördük. Uzamış saçlar, çukura batmış göz- ler... Korkunç yüzlerin, uzamış tırnakların yağlanmış yırtık elbiselerin pisliği içinde elden ele dolaştırdıkları kabak çubuğu » nun dumanını yutarak derin bir zevk, vecd içine girmişlerdi.. Sabahın oldukça erken bir saatinde idi. Yeni başlıyan bu keyif dünyasında yaşıyan bu iğrenç tiplerden bir Kullandığı şeyden ne gibi bir zevk duyduğunu öğren- mek istiyordum. Kendisine sordum. Reh » tanesinin yanına (sokuldum. dım! Az daha sanf&t hayatımı terkede- cektim! Hele çocuğum olduktan sonra ha - yat bana daha tatlı gözüktü!... Gece stüdyodan avdette çocuğumu evde u- yurken görmek benim için ne kadar büyük bir saadet teşkil ettiğini anlata- mam!, Aile hayatımı korumak için iki defa san'at hayatımı terke hazırlandım. Be- ni zor İle vaz geçirdiler!.. Fakat günün daklarıma ruj sürmez isem kendimi çırçıplâk zannederim! lediği makiyajdır. Sıhhatınızı koruyunuz. Bol ve temiz ğu kadar pencereleri açınız.. Firsat buldukça sayfiyelere gidiniz... mayınız. Günde bir defa et yiyiniz. En güzel makiyaj tabiatın bahşey - man nedir? hava alınız... Geceleri mümkün oldu-| Midenize iyi bakınız. Alkol kullan- | berim arapçaya tercüme etti. — Bu kokladığınız ve yuttuğunuz du. iştir. — Ne için kullanıyorsunuz? — Sizin anlamadığınız, bizim canımızı verdiğimiz zevkimiz için. — Bu nasıl zevk dedim. Başını bir kaç defa salladı. Ooooh diye bir defa içini çek- ti ve nihayet kabağı elime uzattı ve: — Al sen de bir nefes çek, sonra ne an- birinde, o da pek yakında tamamiyle | Çok yemek hiç de iyi bir şey değildir. |», gığımı öğrenirsin, diye cevap verdi. âile ocağına döneceğimi şimdiden söy-| Mer şey kararında olmalıdır..» leyebilirim! İşte düşüncelerim!» «Marie Beli» in Üç Filmi! Meşhur san'atkâr Marie Bell bu (La Garson) filmniden sonra (La tentation) adında büyük bir film çevir- meğe başlamıştır. Bu film biter bitmez derhal (Nisfül- leyl olunca) adında bir film çevirecek- tir. Bu filmden sonra dahi meşhur Fran- sız ediplerinden Marsel Prevonun pek büyük bir şöhret kazanmış olan (Ya- rm Bakireler) eserini çevirecektir, Berlin Sinemalarında Canlılık (Berlin) şehri vergiler omüdüriyeti ni ihtiva etmektedirler. Bu istatistiğin sinema “faslında şu malâmata tesadüf edilmektedir: lemektedir. Bu istatistik cetvelleri her 1936 senesi kânunusani ve şubat|10.222.417 ve elde edilen hasılât ise yları Berlin sinemalarına giden hal -|8.010.220 Rayışmark idil ( Foks ) un güzel sinema yıldızlarından; Helen Wud plâj sefasında türlü varidatın mukayeseli vaziyetleri-|kın sayısı: 11.265.324 idi. Elde edi- len hasılât ise 8.987.610 Rayışmarktır. Halbuki 1935 senesinin ayni ayların- da sinemalara giden halkın sayısı — Ben onun ne olduğunu biliyorum, doktorüm dedim ve ayni suali tekrar et- | tim. — Bildiğin halde ne sorup duruyorsun, İKeyfin, zevkin lisanı olur mu hiç, Keyif ke- yiftir, dedi. Ve başım öbür tarafa çevirdi. Konuşmak istemiyordu. Dalga geçmeğe başlıyan esrar âşığının eline bir kaç kuruş bahşiş verdim. Bak - madan cebine attı ve kendi âlemine dal - dari keyif alınan esrar Anadoluda aka -| di bakı içinde husust bir tarzda dumani çe *| Gözlerinin altı morarmış. rengi sapsarı, fakat daima mütehevvir, esrarkeş tipleri, yalnız bu keyif âleminde böyle bağdaş ku- rup kalmıyorlar. Kuvvetli zehrin dimağ hüc releri ve sinirleri üzerinde uyandırdığı tesir yavaş yavaş kendini gösteriyor. o ve çek adam yaralıyor, bazen de dalga esnasında harekete geçiyor. Bir damla suyu bir de- niz kadar büyük gören ve her şeyi (ağ « randisman) yapan, büyüten kafası ken » disini de meşhur bir deli haline sokuyor, Atak, megaloman, manyak haline girince önüne gelene saldırıyor, cinayet yapıyor, katil yapıyor, bazan da dalga esnasında bir denize ve akar suya kendini atıyor, ve yahut yüksek bir yerden atlıyarak hayatı- na son vermiş oluyor. Eski cehalet ve taassup devirlerinin, ö- rümcek tavanlı tekkelerin, örümcek kafalı şeyhlerin bu kötü mirasının feci bir dra » mını da Menemende gördük. Bazı serseriler | yuttukları manının neşe ve kahramanlığı içinde Me- nemene inmişler ve ilk rastladıkları Kubi- lây ismindeki Türk zabitinin, eski bir Türk muallimini şehit etmişlerdi. Sahte din- propagandacılığını yapan bu budalaların birer esrarkeş olduğunu İzmirde Yeni Asır gazetesine bir makale ile o zaman da yâz- mıştım. Esrarkeşlerin dimağ hücreleri u - yuşuyor. Zürriyet yetiştirme kudretleri kal- mıyor, kendi ellerile kendi cezalarını ve » riyorlar ve hayatlarında böyle adi ve kö- tü bir zevkin kurbanı olarak umumi sh - hatleri bozuluyor. Nihayet pek çok yaşa madan ölüyorlar. Keyif veren zebir kullanm tipler birer ruh hastası oldukları için ekserisi ayni #ki- esrar du- bete uğrıyarak çabuk ölüyorlar ve yahut ta ömürlerinin sonuna kadar meflüç bir hayat geçiriyorlar. Hastaneler ve müesseselerde iyi olup ta bayata atılanlar ve eski vazifelerine sâmi- mi bir duygu ve alâka ile bağlananlar da eksik olmuyor, Fakat çoğu da bu keyif ze- hirini hırsızlık için, canilik için tıbbı adli ve mahkeme huzurunda kurtancı bir va» mta halinde kullanıyor. Kendini mazur göstereceğini bilerek hem keyfini yapiyor, bem de ayni cürmü işliyen diğer hırsızla rın ve canilerin gördükleri cezayı görme - den bu ruhi hastalığı sebebile (yakasını kurtarıyor. Kanaatime göre bu gibi hastaları timar- hanelerde daimi bir hizmetle alakoymalı- dır. Yeni yeni vak'alar hazırıyacak ze - hir keyfini bunu bilmiyenlere aşılamak fır- satını vermemedidir. Miskinlere yapıldığı gibi ücra bir adada ve yahut bir garnizon- da sıkı bir kontrol altında toprak hizmet « lerinde çalıştırmalıdır. Keyif vasıtaların « dan tamamen mahrum ve uzak yaşatma» hıdır. Ancak o zaman zehir keyfinin umumi » leşmesinden ve halkın bu sınıf hastalarına zarar vermesinden içtima! bir kitleyi ve nesli kurtarmış oluruz. Yoksa altı ay bir hastanede kapatmak, muvakkaten (zehir kullanmasını menetmek, her zaman ve her- kes için tam bir tedavi ve şifa yerine kaim olamaz. İçtimai dert durmaz ve yürür; biz hes kimlerin emekleri de yerinde masruf ol - maz ve mânevi bir mükâfat ta temin et » miş olamayız. Çok zararlı olan morfin, kokain, eroin, esrar, eter gibi en kuvvetli zehirleri kulla anlara karşı yeni kanunlar yapmak yerin-

Bu sayıdan diğer sayfalar: