31 Temmuz 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

31 Temmuz 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

& — Sayfa 75 senelik Yugoslav gazetelerinden biri çok garip bir boşanma davasını haber vermiş, ve bu vak'a İngiliz gazetelerine, oradan da bü - tün dünya matbuatına intikal etmiştir. Bu vak'a Nikola Mastereviç — isminde tam yüz yaşına basmış olan bir adamın ka- manı boşamak Üzere mahkemeye müra - caat etmesidir. Hüdise şudur: Nikola ve karısı Saftiçen - Öyetmiş beş senedir evlidirler. Bunlar bu “müddeti çok iyi geçirmişler ve birbirlerini kiç kırmamışlardır. O kadar ki bulunduk- ları köyde, bunların birbirlerine karşı bes- ledikleri hürmet ve muhabbet dillere des- tan olmuştur. Fakat son günlerde bu üç çeyrek asırlık kam kocanın aralarında bazı münazaalar baş göstermiş, bunlar gittikçe büyümüş, ve dövüş şeklini almış, komşular bazan bir saksının pencereden sokağa fışlatıldığını, yediği için hüngür hüngür ağladığını mü - gahede ederek vak'aya müdahale bile et - mişler. . Bundan on beş gün evvel Nikola mah * kemeye müracaat ederek karısile artık ge- çinemiyeceğini söylemiş ve ayrılma tal - binde bulunmuştur. Karısı ahır ömründe yalnız kalmaktan boşlanmamış, göz yaşları dökerek: — 75 sene kendisine gül gibi baktım. Birbirimize sert, tera bir tek söz bile söy - lemedik. Ben anlıyorum, kocamın gönlü başkasında. Komşularım da esasen bana söylemişlerdi. Kocam köyde genç bir kıza Aşık oldu, demiştir. Bu asırdide âşıktan bahseden İagiliz ga- zetesi Nikolanın vaziyetini bir. Misırlı ile müukayese etmektedir. Bu Mısırlı şimdi 130 yaşında imiş, fevkalâde büyük bir seksa - pele malikmiş. Şimdiye kadar 19 defa ev- lenmiş ve şimdi de henüz 20 inci baharını doldurmamış olan genç bir kızla evlenmek üzere imiş. Bu malümatı veren gazete şu satırları da ilâve etmektedir: «Gönül ferman dinlemez. Aşkta yaşın hiç tesiri yoktur, hele bayatı görmüş tec - Tübe sahibi insanların sevgileri daha kuv- vetli olar. Onun için Nikolanım aşkını ga- yet tabil telâkki etmelidir. Mevzuubahs Misirlinin bu 19 kanısın - dan 23 tane evlâdı olmuştur. Ve bunların hepsi de sağdır. Bu çocuklar babaları 19 yaşındaki kızla O bu müdahaleye fena halde içerlemiş: — Ben çocuk değilim. Ef'alimin iyi ve- ya kötü olduğunu takdir edecek bir yaş - “ fayım, işime karışmayınız! cevabinı ver - — amiştir. Garip olan şey bazı insanların bu ka - Dört çocuğumla Yeniden Evleneyim mi? «Çok feci şerait içinde karımı kay - bettim. Yedi yaşından küçük dört ço - cukla başbaşa kaldım. Mevküm ve ka- zancim iyidir. Çocuk amma mürebbiye ve hizmetçi tutabilirim. Evlenmeğe ih - tiyacım yok. Fakat aksi tesadüle bakın ki, son günlerde karşıma çıkan güzel bir kadını sevdim. O da bu sevgiye lâkayt kalmadı. Fakat dört çocuğumla evlen- meğe cesaret edemiyorum. Evlenirsem çocuklarım bedbaht olmaz mı?» İstanbul: Halit Bu işde karar — verecek mev - kide kadın — bulunuyor. O sizin dört — vfak — çocuğumuz — olduğunu biliyorsa — ve buna rağmen ev- lenmeğe razı oluyorsa, sizin evlenme « HLi e lar zide DAT y ai e Ka 0 GÜL 1005 Yakkda « Burtüdâm karısından ayrılmak istiyor! Kadına göre sebep basit: Asırdide ihtiyar yirmi yaşında bir genç kızı çılgınca sevmektedir l Meselâ dünyanın en çok yaşıyan adam- Tarından Rokfeller şiddetli bir doktor re- jimi altındadır. Buna mukabil Hindli fakirler 250 sene yaşıyabilmek için bir takım esrarlı usullere vâkıf olduklarını söylemektedirler.» bir vücut meselesi olduğunu yazdıktan son- ya gu izahatı vermektedir: «Son günlerde Çinin Setuon eyaletinde Li-Çan-Yuk isminde birisinin 252 yaşın: da olduğu ve daha da elli yıl yaşamak ih- timali bulunduğu bildirilmektedir. 1684 tarihinde doğmuş olan bu Çinli bu kadar uzun yaşamasını Çin servisinden ia- tihsal edilmiş bir mayü her gün içmesine atfetmektedir. Napolyon zamanında ölen bir Rus 202 sene yaşamış, yüz ve daha büyük yaşta torunları olduğu halde 199 yaşında bir de çocuğu olmuştur. Fakat Avrupada böyle uzun ömürlülere pek rastgelinmemekte - dir.» İpekçilerin toplantısı İpekli sanayi erbabı. mümessilleri idün Ticaret ve Sanayi Odasında bir toplantı yaparak, ipekli kumaşların evsafı arasındaki farklar dolayısiyle fi- atların muayyen bir nisbet üzerinde durmadığı etrafında müzakerelerde bulunmuşlar, bu fiatı farkının muay - yen bir miktarda tesbit — edilmesinin teminini istemişlerdir. Dünkü müzakereye bir netice veri- lememiş ve bunun için bir toplantı da- ha yapılmasına karar verilmiştir. basitleşir. Yalnız kadına vaziyeti açıkca anlatmaktan çekinmeyin. ... 455 yaşındayım. 23 yaşında bir kız seviyorum. Size garip görünecek ama, gönlüme ferman dinletmek mümkün ol, madı. Sağdan soldan araştırdım. İster- sem kız benimle evlenmeğe razı. Acaba bu kadar yaş farkı anlaşıp me'sut olma- mıza mani olur mu? Erenköy: Cevat Şüphe etme. Yaş farkının bir haddi olmak gerektir. Siz bir kaç yıl sonra bu kadını tatmin edemiyecek bir hale ge- Teceksiniz. Kız bilâkis olgunlaşacak ve yaşamak ihtiyacını duyacak. Siz erken yatmak istiyeceksiniz, © sinemaya, ba « Toya gilmek arzu edecek, Bu şerait dahi. linde mes'ut olmanıza imkân var mı? V TEYZE OSTÂ | Türk Tarihinin Altın Yaprakları: Barbarosun Hayatı Midilli adasında yaşıyan genç Barbaros, Akdenizi titireten Korsanlar Kralı Barbaros ve Amiral Barbaros Eşsiz kahramanlıklarla dolu olan Türk deniz tarihinin en parlak siması, — gençli- ğinde korsan Hızır Reis adile ün salan Barbaros Hayreddindir. Anadolu ve Rumeli delikanlılarını, bik basen İzmir, Karaburun ve Foçanın sahil uşaklarını, Sipahi oğullarını etrafına topl- yarak Akdenize açılan Hızır Reis, büyük kardeşi Baba Oruç ile beraber Cezayirde yerleşmiş, orada bir Türk korsanları ocağı kurmuştu. Türk korsanları, Cezayir ile be- raber Tünüs ve Trablusgarbi da ellerine geçirmişlerdi. Avrupa kara hudutlarımızda olduğu gibi, bu korsanlar da bir deniz akın- çıları teşkilâtından başka bir şey değildi. Tam iki yüz yıl, on altıncı ve on yedinci asırlarda İtalya, Fransa ve İspanya sahik- lerini titretmişler, Türk donanmasile bera- ber Akdenizi bir Türk gölü haline — sok- muşlar, ve on yedinci asırda Cibralta be- gazından çıkark Şimali Amerika sularına kadar Atlâs Okyanusunu Türk hâkimiyeti altına koymuşlardı. Cezayit Türk korsan ocağını kuran bü- yük Türk gemicisi Barbarosun — huyatı, Türk tarihinin altın yapraklarından biridir. Binbir macera ve kahramanlık hikâyesile dolu olan Barbarosun bayatı üç büyük saf- haya ayıılır: Barbarosun Cezayiri zaptedinciye kadar geçen gençlik ve korsanlık devri, Barba- rosün Cezayir ocağını kurduktan başlıyan korsanlar hükümdarlığı — devri, Barbarosun Osmanlı tabüyeti altma girdik- ten ve amiral olduktan sonra başlıyan Ak- deniz hâkimiyeti devri. e EE Barharasun gençlik ve korsanlık devri (1466 - 1518) Bir sipahinin dört oğlu: Fatih Mehinet 1462 yılında Midilli ada- sını Cenevizlilerin elinden aldığı zaman, Müdilli kalesinin muhafızı olarak 200 ye niçeri bırakmış ve adanın topraklarını di timar olarak deniz cengile mükellef sipah lere ve sipahi oğullarına taksim — etmişti. Midillide ve zaptedilen diğer adalarda bu suretle yerleşen sipahiler bir müddet sonra Fatihe müracaat derek adalanın yerli hıris- tiyan kızlarile evlenmek için izin istediler. Fatih izin verdi. Yüzlerce genç sipahi, Si- pahi oğulları adaların barisliyan — kızlarını müslüman yaparak evlendiler. Midilli adasında yerleşen Yakup adında Yenicevardarlı genç bir sipahi de, adanın Şileri gelen bir ailesinden ve güzelliği — ile meşhur Katelina adında bir kız ile evlen miş ve ondan dört oğlu olmuştu: İshak Bey, Oruç Bey, Hızır Bey, İlyas Bey. Bu çocukların üçüncüsü olan Hızır Bey 1466 senesine doğru doğmuştu. Oruç Bey karsan oluyor: Sipahi Yakubun büyük oğlu Midillide yerkeşti ve toprak işlerile uğraşlı. — Oruç Bey ile Hızır Bey gemiciliğe, reinliğe heves ettiler, birer gemi yaptırtarak ticarete baş- Tadılar. Oruç İskenderiye ve Trablus Şama; Hızır Selânik ile Agııboz, Şira — ve diğer mdalara gidip geliyordu. En küçükleri İlyas Oruç ile beraber — çalışıyordu. Bir — sefer Oruç ile İlyas Trablus Şamdan gelirlerken Rodos şövalyelerinin bir korsan gemisine rastladılar. İki gemi arasında çok şiddetli bir muharebe oldu. İlyas Bey adamlarının büyük bir kısnı ile beraber şehit oldu, O- ruç Bey de Redos korsanlarının eline esir düştü. Zencire vurularak korsan gemilerin- den birine kürekçi verildi. Bir müddet çok ağır bir esaret hayatı yaşadıktan — sonmva, bir gece zincirlerini kopararak denize atıl- mağa ve yüze yüze Antalya — sahillerine çıkmağa muvaffak oldu. O sıralarda, 1511, İkinci Beyazit hükümdardı. Şehzade Kor- kut Manisa valisi idi. Bütün garbi Anadolu Antalyaya kadar ona tabiydi. Oruç Bey Şehzade Korkuda başvurdu. Rodos kor - sanlarından intikam almak için yardım istedi. Korsan olmağa karar vermişti. Korkud: — Muradınca bir gemi yaptır ve ol ha- inlerden intikam al!, Diyerek yardım etti, ona bir gemi yap- tırttu Oruç İtalya sahillerine kadaz akınlar yaptı. 1513 de Yavuz Selim hükümdarlığı zorla aldığı zaman, Korkud başının der - | sonra dine düşerek Manisadan kaciı. onun adamı İbula mektun göndererek Türk hükümdarı”” e a ' Yazan: Reşad Ekrem Koçu « * olmak münasebetile Oruç Bey de Misır sultanına iltica ettil Oradan Tunusun altın- daki Gabes körfezi — sahilinde — bulunan Cerbe adasıma gitti. O zamanlar Cerbe ada- sı, Türk korsanlarının bir karargâhı olmüş- tu. Onların arasına katikdı ve onlar - gibi. Tunus sullanının bimayesine girdi Hızır Bey de korsan oluyor: Yavuz — Selim — hükümdarlığı — alır almaz şehzade Korkudun — firar ederek Cem sultan gibi bir geile çıkarmaşına mani olmak için Gelibolu Beyi İskender Paşayı donanima ile Adalar denizine — yollıyarak Anadolu zsahillerini abfoka ettirmiş, sahil ve adalardaki Bey gemilerinin de, Korkudu ele geçirinceye kadar yerlerinden kımılda- mamalarınt! emretmişti. Midillide vaziyeli- ni tehlikeli gören Hızır Bey, — korsanlığa karay verdi, bir gün Midilliyi terkederek Cerbe adasına gitti, orada Oruç Beyle bu-| duştu. İki kardeş beraber çalışmağa başla- | dılar. Daha ilk seferlerinde çuha yüklü bir Ceneviz kalyonu ile buğday yüklü bir kal yon zaptertiler. Ganalmin beşte birini hi- mayesi allında bulundukları Tunus sulta ma verdiler. Tunus şeyhlerinin ve fıkara- | sının da hisseleri çıktıktan sonta, kendile- beraber bulunan gemici gazilerin her ne 4 top çuha, 100 arşın bez ve 9 altın düştü. 1514 deniz mevsimi daha parlak heti- celendi. Napoliden İspanyaya - giden 1i azzam bir gemiye rastladılar. 320 cenkçisi olan bu gemiyi iki gün süren bir muhare- beden sönya zaptettiler. Mayorka — adası yağma edildi. O yıl 21 gemi zaptedilmiş, 3800 esir alınmıştı. Yalnız Cezayirde Be- caya kalesi önünde yapılan bir muharebe- de Oruç reis sol kolundan ağır yaralanmış ve kolunu dirseğinden itibaren kesmişlerdi. 1515 de Oruç ve Hızir kardeşlerin şöhreti Türk korsanları arasında fevkalâde par- lamış, İtalya, Fransa ve İspanya sahilleri- ne de dehşet salmıştı. Oruç Beye gemicileri Baba OÖruç diyorlardı. Her iki kardeş te sarışın adamlardı. Ba- ba Oruç adından ve zarı sakallarından ö- türü Frenkler onlara Barbaros adımı — tak- mışlardı. En meşbur Türk korsanlarından yedi tanesi onlara ilhak etli Bu — suretle Barbaros kardeşlerin kumandası — altında 14 parça gemiden mürekkep bir korsan filosu teşekkül etmişti. Cicelliyi zaptederk bir üssülhareke yapmıslar, Oruç Bey de burada yerleşmişti Cezayirin zaptı: ©O asırda Cezayir limanının ağzında bir ada , ve bu adada da bir kale vardı. Ceza- yir limanına hâkim olan ve Adakale diye anılan bu müstahkem nokta İspanyolların elinde idi. İspanyolllarır mütemadi taryik ve tecavüzlerinden kurtulmak istiyen Ce- zayirliler Barbaras kardeşlerden istimdi ettiler, Oruç ve Hızır Beyler Cezayire gilii ler ve orada yerleştiler. Cezayir Türk koyrs sanlarının yeni üssülharekesi olmuştu, — Bu vak'alar Tunus ve Cezayirle karşı karşıya olan Framnsayı ve Fransa ktalını dehşet için- de biraktı. Fransa kralı 1516 yılında 60 gemiden mürekkep kuvvetli bir donanmayı Tunus sahillerine gönderdi ve korsanları üssülharekelerinde imha etmek istedi. Fakaz Bizarte önüne yapılan ihraç bareketi tam bir müvaffakiyetsizlikle neticelendi. Ayni yıl içinde Yavuz Selim Mısır kale- | sini zaptediyordu, Barbaros kardeşlerin ' yanındaki Türk korsanlarından Kurt oğlu Osmanlı donanmasıra iltihak ederek Mwra | iştirak etmişti. Daha evvel korsanlar, İstan- na muti olduklarımı bildirmişlerdi. Selim de reisler namına yazılmış mensurlar geldi. Gene ayni yıl içinde idi, İspanyollar da Ce zayire hücüm ettiler. 140 gemiden mürel' | kep muazzam bir 'donanma ile 15000 mer| | harip gönderilmişti. İspanyollar Cezayirdf| büyük bir mağlübiyete uğradılar, 3000 lü, 4000 esir verdiler. O zamana kadar İ panya kralına tâbi olan Becaya hâkiml| Barbaroa kardeşlerin hâükimiyetine — girdi. Keza İspanyolların mütteliki Tenes Beyi| kaçmağa mecbur oldu. Bu kaleyi de zapr) teden Türk korsanları 400 İspanyol mür| bafızı esir aldılar. Cezayirde 10 dan fa: taleye sahip bir Türk korsan be | rulmuştu, Bu sırada kardeşlerini Midilli; götürmek üzere gelmiş olan İshak Bey Cezayirde kalmıştı. Oruç Beyin şahadeti: Cezayirin Fas hududunda Tlemsan tanlığı vardı. İspanyollar Tlemsanın lesi olan Oran limanını zaptetmişler ve kümdarını himayeleri allına — almışları Ayrıca Cezayirde yerleşen Türk korsan! yına karşı da tedafili ve tecavüzi bir irtifak akdetmişlerdi. Oruç Bey Tlemsana hüculf etti. Hükümdannı kaçırdı, şehri zaptetti Fakat Tlemzan sultanı ile İspanyollar bin kişilik bir kuvvetle Türk korsanla sardılar. İshak ve Oruç Beyler vuruşa vi ruşa kabramanca şehit oldular ve yanlarıfi? daki levendlerden bir kişi bile kurtulmadı (1518) (15186 < 1532) — Cezayire ikinci hücum: ğ Kazandıkları muvaffakiyet Gzerine İs | panya krah ile Tlemsen sukanı Cezayirdi| bulunan Hızır Bey üzerine hücuma karff) verdiler. Oran limanına 3000 İspanyel yadesi çıkarıldı. Tlemsen sultanının emril de de 15.000 arap askeri — toplanmışiı Bunlar karadan hücum ederken İspan yol donanması da denizden — saldıracakl Hızır Bey de müdafaaya hazırlandı. Ce *| zayir kalesinin burçlarına toplar yerleştiriF| di, Kumandasında 600 Türk korsanı 20,000 Cezayirin yerli askeri ile İspanyi ların zalmundan kurtarıp Cezayire geçir diği Endülüslü müslüman muhacirler vaâf| dr. Parlak bir müdafaa yaptı, İspanyollf büyük bir hezimete uğradılar, donanmalt'| © da o sıTada çıkan bir fırtmada mahvol ' duü. Tlemsen sultanı — kaçtı, maiyetindi 3000 İspanyol piyadesi esir edildi. Ceza şehrinde müslüman nüfusu kadar hiristi; esir toplanmıştı. Esirler için üç büyük 2f dan. Cerayirin Banyo adile umlar met ' hur forsa zindanları yapıldı. ; İstanbula bir heyet gönderiliyet'| Hizir Beyin kuvveti Tlemsen sultanıtt dan başka Tunustaki Beni Hafs sultanfi| da korkutmağa başlamıştı. Bu iki arap tanlığının ortasında bulunan Cezayir korsan beyliğinin hayatını tehlikede gört| Hızıx Bey de dayanacak bir kuvvet art ve İstanbulda oturan Türk imparatorunt” tâbüyeti altına girmeğe karar verdi. yir âyân ve ekâbirini toplyarak : 1 — Bana bir muin lâzımdır, eğer C€" zayizde bey olarak kalırsam hutbe ve keyi Osunazla padişabının. adına — okultt bastıracağım! dedi, Cezayirliler kendilerini — İspanyol lalmt tazyikinden kurtarmış olan Hızır Y in teklifini kabul ettiler. Hızır Bey Ce yir âyânından bir heyet seçti. 4 gemi d? natarak bu heyeti İstanbula gönde B | İspanyol aslzadelerinden 4 kaptan ile tane erkek çocük padişaha, ve 40 erk” çocuk ta vezirlerine hediye olarak yollk . Hızır Beyin sefaret heyeti 1519 sol harında yola çıktı. O sıiralarda Yavuz lim de İstanbulda Rodos seferine hazı! sıyordu. Tersanede — büyük bir — faalif'” vardı. Hızır Bey gibi bir Türk gemici: kendisinden himaye istemesine çok sevil Hızır Beye sancak, berat ve pek çok BAD malzemesi gönderdi. Ertesi yıl da YAYT Selim öldü. Kenuni Süleyman oldu. a impal Cezayir isyanı: İ Cezayir Törk korsan beyliğinin Os#*” | h himayesi altına girmesi Tunus ve TİSTR sen sültanlarını çok korkuttü. — Cezeyil | yerli halkımşâyân ve ekâbirini Türk kot” |P — yına karşı isyana teşvik etliler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: