31 Temmuz 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

31 Temmuz 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"0 31 - Temmuz Yırtıcı hayvanları kedi gibi kullanan kadın * SON POSTA Halkın fikri Kadın asker olmalı mı? spanyadaki dahili harpte hü - rm . . Dd isiniz? Anasının karnında iken Kral ilân edilen 13 üncü Alfons'un saltanat devri ve neticesi İspanyaî bili * Herkesin yüzü Stakholm'da Çıkan «Dagens Nyheters Kgazetesinden : Hiç bir şeye hayret elmemeğe — karar Z. bu kararınızdan dolayı nedamet duyar ve Vermiş bile olsanız Holivuda gider kit: her gördüğünüz şeye hayret etmeğe baş- larsınız. Şu başımdan geçen vak'ayı ökuyun da hayret edip etmemek lâziım mı değil mi? Siz takdir edim. Holivuda gittiğim akşamdı. Bir salon- da 20 kişi toplanmıştık. Birdenbire kapı a- çıldı, içeriye koskoca, bir Bengal kaplamı girmez mi? Bu hayvanın ne kadar yırtıcı ve tehli- keli olduğunu bilenler, oldukları yerlerde kaldılar. Şen ve eğlenceli bir surette de- vam eden görüşmelerimiz birdenbire ya- mda kaldı ve herkesin yüzü korkudan sap- tan kesildi. Hayvan içerde serbesi serbest dolaştı. Bir çoklarımızın gözlerinin — içine baktı. Nuzarlarını ne tarala tevcih etse, o- Talanını sararlıyordu. Etrafa lâkayt bir eda İle iki kere esnedi, keskin dişlerini göster- di ve sonra gidip bir postun Üzerine uzan- di Size anlattığım şu ufak sahne kısa bir Müddet devam ettiği halde bize asırlar ka- dâr uzün geldi, kanımız — damarlarımızda dondü. Ayaklarımdan kalhime doğru, ga- Bog gişelerindeki kaynaşmayı duydum. Her tarafım gıcıklandı. Kaplan başını, bir aralık postun üzeri ne koydu, sonra şâhfine nazarlarla etra tüzdü ve nibayet kapıya Lakakaldı. Sanki birisini bekliyordu. Filhakika, birisini bekliyormuş v kapıdan içeriye, boyu bosu yerin: bir kadın girdi, acaip bir tarzda giyin- Mişti. Sarı yüksek ayakkapları vardı, aya- ha panlalon giymişli. Genç görünmekle ber yaşı hayli ilerlemişti. Sağ elinde t kamçı tutüyordu. “Bizim sararmış çehrelerimizi görünce bir kahkaha koyuverdi ve sonra doğru kap- lanın yanına sokularak hayyanın boynuna sarıldı. Kaplan kuyruğunu kafasını oynattı, De malik olan bir insanı da ayni haytetle letkik ettim . Sahada fevkalâde muvaffakiyetler elde e- diyordu. Madam Olga, şimdiye kadar hiç Bir devirde ve kimsenin yapamadığı bir şe- Ye muvaffak olmuş ve siyah Pars denilen bir nevi gayrikabili 'islâh vahşi hayva- Mi terbiye etmişti. de daima muvaffak olmuştur. * V hayvanları terbiye etmek hevesine dü- #iyor, onda bu hissin gu küçük köye gelen Belerinin temsi üne ve evine a teklifini çocukça Yorlar, bunun üzerine o da daha henüz on Yaşında bir yavru iken başını ahıp evden ayor, Olgayı bir kaç sene sonra Amerikada Bötüyoruz. Bir cambazhanede vazife almış luruyor. Vahşi hayvanları kafeslerin ar- indan seyrediyor ve onları gözlerinin Veti ve sihiriyle mağlüp etmeğe başli- * Zamanın meşhur terbiyecileri, bunun- Alâkadar oluyorlar, ve bir kaç kere de 'esin içine kadar bu suretle girebiliyor. Yayı 16 ya geldiği zaman artık o da Ü ishlikeli. hu gankör mesleğe-girmiş bu: Muyer ve büyük üstadları kıskandıracak 'dar da mesleğinde muvaflak oluyor. M Bir müddet sonra, ayni meraka sahip ter Secliğ isimli bir kaymakamla tanı- '_'!-—ı. O zamanlarda sessir filmlerin moda- Mevcut olduğu için, beraberce vahşi hay ıs"l'"" marilet gösterecekleri — bir filmi — “Suda getizmelerini teklif ediyor. at cambazha- ti de Âmil oluyor, fikrini ha “Bir salonda 20 kişi toplanmıştık. Birdenbire kapı açıldı. Aralıktan içeriye kos koca bir Kaplan girdi. Vanı bu derece terbiye edebilmek kudreti-| d&Miştir ki: Kadının ismi Olga idi. Hayatımı vahşi | yüp, Üsküdar ve Kadıköy kazaların - hayvanları terbiye etmekle geçiriyor ve bul'da birer tapu sicil muhafızlığı faaliyete Olya bir kaç mühim kazm geçirmiş, bo- | SiNe alan bir grup tapu sicil müdürlü- uş, hastanelere düşmüş, fakat netice- | BU Olga aslen İsveçlidir. Hakiki ismi Knuts- | Pta edilecek tapu dairelerine nakledi- Son'dur. Daha henüz pek küçükken vah- | leceklerdir. uyanmasında, bu- | miştir. çıyor, Evvelk onun bu|/ — Ayasağa çiftliği civarında Galata buluyorlar — ve alay edi-| postanesi veznedari Hüseyin Hüsnüyü |nusun duruşmalarına dün de devam| h * 4 kümel kuvvetlerine kadınların da iltihak ederek âsilerle dövüşme- deri kadının askerliği meselesini tekrar ortaya çıkardı. Dün muhar- ririmizin bu sualine muhatap olan- lar bakınız neler söylüyorlar. * Sirkecide Nazife Ali: * sar — Tam B ço- / cuğum var, Bu - nünla — beraber h yurt için dedik - ileri an, kimini e- şikte, kimini be- şikte bırakir, ko « şarım. Hem her sapsarı kesildi ,, Ii () —4— Beşinci Filipin İspanya —kralı — olması, Habsburglarla Fransa arasında — «İspanya veraseli mubarebesiv adile yeni bir harbin a çılmasına sebep oldu. 1701 den 1713 yı - hına kadar süren bu muharebe neticesinde hepanya krallığı ve İspanyanın müstemleke - leri Filipte kaldı. Buna mukabil İspanya krallığının İtalyadaki arazisini Habeburg- lara, Almanya imparatoruma terketti. Bur- bon ailesinin bu kolu İspanya krallığını on dokuzuncu asrın başlarına kadar muha - faza ettiler. Büyük Fransız ihtilâlinden son- ta Avrupa haritasını değiştiren Napolyon E$l| |Bonapart İspanyayı da zaptederek Napoli | |kralı bulunan kardeşi Jozef Bonapartı İs- panya kralı yaptı (1808). Jozel Bona - Ü (part, Napolyonun sukutuna kadar İspan - B |yada kaldı ve 1813 de İspanyadan aytıla- tak şimali Amerikaya gitti. 1814 de Vi - yana kongresinde Avrupa haritası yeniden tanzim edilirken İspanya gene Burbonlu - rTa verdi. Bunlardan — yedizci Ferdinund, 1820 de çıkan bir ihtilâl neticesinde İs - panyada meşrüutiyeti tesia etmeğe mecbur oldu. Fakat Fransa kralının gönderdiği bir ordu ile 1823 de hükümeti mutlakasını ye- jniden tesis etti. Fakat İspanya bu sırada en büyük müs- temlekesini kaybetti: Cenubi ve vasati A- merika müstemlek üi Jayan ederek müs- takil birer devlet oldular. İspanyanın e gocuklarımın hepsini feda ederim. Ve hiç bir millet kadınının gösteremiye - ceği yararlıkları göstermekten, gire - miyeceği tehlikelere atılmaktan bir an çekinmem. Hepimiz bütün Türk ka- dınları böyle bir hal » Allah göster - mesin ya - zuhurunda hemen gideriz. Bundan şüphe edilmesin, y Şoför Seyit Ali: Kadın, kadın- dir. Harp için ya- ratılmış değildi: Ondan — evvel memleketin mü - dafaasına — vücu- dunu hasredecek bizler varken ona * lüzum yok. Derhal işe başlıyorlar ve Lox Angelom- da (Film 200) ismindeki bir filmi meyda- na getiriyorlar. Burada bütün vahşi hay- vanları tabii dekorlar içinde halka göeteri- yorlar ve bunun için de sinema dalavere- lerine baş vurmuyerlar. Zaman geçiyor. Olga bu işlerde ihtisas sahibi oluyor. Ve bir gün şu sözleri söylü- yor: — Aslanların, kaplanların, — parsların vahşiliği yoktur, bir İngiliz nasıl Li: İtalyan ile Hisanen anlaşamıyorsa, biz de — onların Yuhuna nüfuz edemiyoruz. Bir aslanın ruhu- nanüfuz edebildiğiniz gün, onun kediden da | ba yümuşak olduğunu görürsünüz. Banim terbiye edemiyeleğim hayvan yoktur. Kaplan çok hassastır. Aslan da bütün heybetine faömen ayni hassasiyeti — taşır. Onların meştebine göre bareket ettiğiniz takdirde yumuşak, ehli hayvanlarla karşı- laşırsınız. Sinirlendikleri zaman mütbiş — oluyor- lar. İnsanlar da böyle değil mi? Sinirlen- dikleri zaman çeşit çeşit cinayetler işlemez- ler mi? Yalnız bu hayvanların nelere si nitlendiklerini, bilmek lâzımdır. Mesele bu kadar basittir.» yi münasip gö rürse itiraza hakl m — olamı ben böyle düşünüyorum. * ö üt “Fakat Evkal tahsil memuru Ragıp: Memleketin İleri uzattı, öLeli vanı ——— n linde Antil adalarından Küba ve Portoriko — G reran e p e elt e Böyak Oi Fi aA lli Kaplan, mürebbiyesinin elleri altında | — 7 Tit ç gu — zamanlarda (Fakat bu geri kalanlar da çok kötü idare Mer'uttu. — Ben ömrümde ilk defal BU, ve kadaatro umum müdürü buna razıyım. A- | glunuyordu. derece — terbiye edilmiş — bir kap-| “©'Dül Arun dün gazetecilere yeni ta- ilemi, — kızlarımı,| — Fetdinand 1833 de erkek çocuk birak- Bo “ görüyürdüm * Öyle “iz. bayı| Pt teşkilâtı hakkında izahat vermiş ve hattâ anamı bile | madan öldü. elimle yollarım, Filvaki, kadın ve erkek kuvvet- leri arasında fark varsa da vatanın kurtarılması gi - bi ülvi bir iş kar- şısında hiç bir şey düşünülmez. Kim giderse gitein. Ye - ter ki yurt kurtulsun. Büyük kızı İzabel kraliçe oldu. Bu ka - dının 35 yıl süren hükümdarlığı, amcası Don Kazlos ile saltanat mücadeleleri için- de geçli. Nihayet 1868 de çıkan bir askeri isyan İzabelin sukulu ve İopanyadan çık- ması ile neticelendi. Mutlakiyete karşı çı- kan bu ihülâlde generaller, demokratlar, cumhuriyetçiler birleşip hareket etmişler. di. —İspasyada bir cumbhuriyet kurmak is- tiyorlardı. Mareşal Sezrano hükümel reisi olmuştu. Fakat İspanya anarşiden kuttu- — 1 ağustostan itibaren Saryer, Beşiktaş, Beyoğlu, Eminönü, Fatih, E- geçecektir. Bütün eski teşkilât ve bu meyanda İstanbul tapu müdürlüğü lâğvedilmiştir. 25 memur açığa çıka - rılmıştır. İstanbulda Kocaeli, izmit ve Zonguldak merkezlerini de dairesi * lamayınca mareşal ve arkadaşları krallığı gü tesis edilmiştir. Yeni muhafızlıklar| Vişneci Halil İbrahim: dade etmekten başka çare — bulamadılar. şimdilik SultanahmetNki tapu daire - Kadın — neya | z İtalya kralı Viktor Emanuelin oğulların - sinde çalışacak, bilhassa her kazadalasker — olmasın. dan Savva dükası Amedeyi İspanya krahı intihap ettirdiler. (1870). Parlâmanter bir hükümdar olarak İspanyayı idare eden bu prens, İspanyollari memüun edemedi ve ancak askerin yardımı ile üç yıl kadar İs- panya tahtında kaldı. Bir nizamname yü - (*) Bundan evvelki yazı evvelki günkü sayımızdadır. Toprağım, - tehli- keden kurtulsun da, anam, karım, kızım, toptan git- sinler. Ben Türküm, ba ! na toprağın ver . .x diği hazzı bir şey * veremez. Gitsin. ? €epsi gitsin. İnan ki, bunu can ve gönülden söylü . 4” yorum.. Hepsi gitsin. ; * Kahveci Kemal Dursun: Benim karim Umum müdür Cemal Ankaraya git. Aıasahı cinayeti davası öldürmekten suçlu Abdullah ile Yu » edilmiş, ikinci şube müdürü şahit ola- rak dinlenmiş, bir şey bilmediğini söy- lemiş, durusma karar verilmek üzere 25 ağustosa bırakılmıştır . Davacı, bir kadın. Suçlu yerinde suçlunun vekili var, Erkek karısının üzerine bir genç kız Ta sevişiyor. Kadın bunu düyüyor. Bi müddet kocasını eski yaşayışlarına çe Doçentlerin bir müracaatı Üniversite doçentleri, Üniversitede bulunan ecnebi profesörlerin kendile « rini yetiştirmemekte ve yanlarında bil- hassa fen fakültesinde yardımıcı asis - tan diye ecnebi kimseler çalıştırmakta olduklarını ileri sürerek fakülte de - kanlıklarına ve rektörlüğe — müracaat yınca, akocam üzerime metres tuttur di. ye aleyhine dava açıyor. Vekil müekkilini müdafaa ediyordu, içeriye bir genç kız girdi: doğru ilerledi: etmişlerdir. gelir mi? Vata - — Müsaade buyurursanız, — bir- şey Rektörlük bu işi esaslı surette tet - nin kiymeti - her söylemek istiyorum. kik etmediği takdirde vekâlete müra - şeyden — üstün- — Kimsiniz?. caat edeceklerini bildirmişlerdir. dür. — Davada marsnckaki dena İik. be, Eski Ispanya kralı Alfons oğlu ve oğlunun nişanlısı ile bir arada .|derek İspanyaya harp açtı (1898). Hayatta Gördüklerimiz virmeğe uğraşıyor. Muüvaffak olama - Çekinen bir tavışla heyeti hâkimeye I zünden ordu da kendisini terkedince isilfa etti. Cumhuriyetçiler ekalliyette oldukları balde cür'etkârane bir harekelle cumhurke, yeli ilân ettiler. İspanyada bu birinei cume huriyet ancak yedi ay devam etti. Ansışi © derecede idi ki yedi ay içinde dört cum- hurreisi değiştirilmişli, Cumburiyetçiler $- rasındaki bu anlaşamamazlıktan istifade e« den Madrid valisi General Pavia bir dars bei hükümetle cumhuriyeti devirdi. Bir ae keri diktatörlük kurdu. Terakkiperverleri — le cumhuriyetçilere karşı şiddetle harekete geçli. j İkinci İzabelin oğlu henüz 17 yaşında olan, fakat mükemmel bir tahsil gör .« müş bulunan ön ikinci Alfonsun — krallığı ilân edildi. Memleketin anarşik halne ni hayet vermeğe çalıştı. Meştütiyet idareyi yerleşlirdi. 1885 de çok genç yaşla ölen bu kral karısını gebe birakmıştı. Oğlu on | üçüncü Alfona babasının ölümünden sonral doğdu. Bu çocuk kralın ilk zamarları ana-. m Kristinin vasayeti altmda geçti. 1805 Küba adasında, ertesi yıl Filipin adalarında| — birbiri arkasından iki müthiş isyan çıktı. İspanya — 1897 de Küba — adasnt muhtariyet vererek — isyanı — kapat < mak — Üüzere iken azaya — şimali Merika — bizleşik — hökümetleri — girdir Küba da Havana limanında bir Amı zırklısinin berbava edilmesini bahane « « İ Harp ancak üç ay sürdü. Kuvvetli A < merika donanması, Filipin ve Küba sula< rındaki İspanyol donanmalarını imha etti.| Amerika harp gemileri İspanyanın Avru- pa sahillerine gelmek üzere iken bu müstemlekelerinden vaz geçerek sı istedi. 10 Kânunucvvel 1898 tarihinde Pa-' tiste aktedilen bir munhede ile heş milyon dolar mukabilinde Portoriko ile Fili dalarını Amerikaya terketti. Kübay, lâl verdi. Fakat Kübaya istiklâl verilir ve- rilmez, Amerika bu adaya da derhal as «i ker çıkararak ilhak etti. Bu beklenmiyen — felâket, ayni uktan olan İspanyollar — ilg — Cenubi Amerikalılar arasında bir yı tevlit etti. Bu sayede İspanya harici tica « retini genişletmek imkânımı buldu. 2 tega — Haieani 1912 de Fransa ile aktedilen bir — mukavelennme mücibince İspanyaya Eaeta — bit nüfuz mıntakası verildi. Harbi umu « — mide bitaraf kalması İspanyanın iktisadi Linkişafını ve zenginleşmesini mucip oldu, Nihayet 14 nisan 1931 ihülâli netice « sinde on Üçüneü Alfona memleketini ten keltmeğe mecbur olarak İspanyada ikinc cumhuriyet ilân edildi. Bugün İspanyanın her tarahı gene ihtilâl — içindedir. İspanya tarihine yeni bir not ilke — ve etmek için inkişalını beklemeliyiz. : letres — nim, Reis birar mütereddit sordu : — Suçlunun, metresi mi2, O huçin bir sesle: j — Hayır, dedi. Sevgilisi. Biz sevişi- yoruz. Fakat bu temamile temiz bir sev, gidir. Ve ben metres değilim. Sevdiğim — erkek kanuni yollardan yürüyerek sere best kaldığı gün evleneceğiz. — Bunun mes'uliyetlerini düşündü nüz mü?, Bu defa pervasız bir sesle cevap ver, di: — Evet. Verilecek bir ceza varsa ©4

Bu sayıdan diğer sayfalar: