12 Ağustos 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

12 Ağustos 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

; | ğ | ' ç . den ileri gelir. Biz ne rekor kazancı ile' B n elT SON POSTA r S S ge Hergün Resimli Makale Olimpiyadda 'ır. Gorçi faribte kadının eli slühk gezdiği %& B Türkler devirler yok değildir, fakat medeni kadı- Ü AAA nin elinden attığı ilk şey de silâhtır. Çünkü hayatı doğuran, yaşatan, besle- Yazan: F. R, Atay _1M"ıuiiyeudmılşhyıh mahvet- $ Yulnız oyunda değil, spor tenkid- :.:' yakışmadığı, medeni vicdanm — ilk lerinde dahi centilmence &ıvnm-!u_ pelkati istrabı dindirir. Fakat he malıyız, Zafer olduğu zaman onun $6- / dımın eli, insan öldürmez. Kı&'— yeniden refini kimseye vermemek, mağlübi -İsilâh kullandırmak kadınlığa, analığa ve yette ise mes'uliyeti hiç kimse üstüne insanlığa ihanettir. almamak, ancak terbiye düşkünlügün-| Ciği şeydir. Kadının eli, yarayı sarar, aklımızı kaybedecek, ne de W—?LM“—:'H_"N-' Çoban H Kadın ve silâh B -.t ,İ_Övw_! d ı",.j r .. .. Sözün Kısa3! Vur, gazeteciye ! Ş bul bir kimsenin bedduasnna diyeceğim. Oldum olası, herkesin dili bize uzanıfı gücü bize yeter. İkbal mevkine henüz 4€ yak basan, nüfuz ve kudretini bizim üstüs müzde dener. Cümlenin indinde hakir, ke* cunacak ve korunacak mahlüklarız. E — Talu u bizim meslek, hurâlata inansartiş mutlaka Tanmının nezdinde — maks uğramıştıt — | Mehmed yenildiği için bozgun vere -| reva değildir. cek görmemiş'lerden değiliz. Bı_ılşmırr.tıeln şuradadır: Sporda smım sebebi iki cins arasında müsavatsızlık dilenenler, fırsat düşürdükçe — bizi kapılar | bı, verdiğimiz kadar alıyor muyuz? V.'ır-wdıilü. Müsavatın fevkinde bir hürmet ve rından kovarlar, Herhangi bir meclise sos —P degi mak istediğimiz hedefe doğru ilerliyor muhabbet imtiyazıdır. Kadımı bu imtiyardan mahrum etmek, analık saygısını da ayak altında çiğnemek demektir. kulacak olsak, birdenbire müzakereyi kes Ph muyuz? Çünkü gazete sayfalarında id- serler. Kirmin yanıma yaklaşsak korku ve ı.. hicap ile etrafına bakınır, h > dia yürüten bütün tenkidcilerimiz, iş başında tecrübe olunmuştur. Eğer yu- kardaki suallerin cevabı menfi ise, ya- kadromuzun vasıf noksanlığına ka - naat ederek onu düzeltmek, yahut tuttuğumuz sistemin iflâs ettiğini an- hyarak onu değiştirmek lâzım gelir. Sporla uğraşan insaf sahibi arka - daşlarımızın bize söylediği mühim bir| güzel bir Rus kadını, henüz talebe ol- nokta var: Hükümetin maddi ve ma - nevt yardımı tamdır. Mesclâ futbol i- çin, bu sefer dövüştüğümüz Norveç takımının bizi eskiden de tanıyan kap- taninın bir sözü var: 1926 danberi hiç ileri gitmemişiz! Memleket, pehlivan memleketidir. Gerçi olimpiyat zafer bayrakları arasında Türk bayrağı da- hi yalnız pehlivanlarımızın yüzü suyu hürmetine görünmüştür. Ancak her taraftan aynı muhakemeyi işitiyoruz: Pehlivanlar -kuvvetlidirler; fakat tek- mikten mahrumdurlar, Bütün bunları kat'i hükümler ola- rak kabul etmek için salâhiyetimiz yoktur. Spor işlerimizin yolunda olup olmadığını da, olimpiyadlarla mutla - ka birincilikler kazanmakla ölçecek ©- Tanlardan da değiliz. Bu mülâhazalar, bizi, devletin ve halkın spora vermiş — olduğu emeğin tam neticesini alma - makta olduğumuz hakkındaki fikirle- — ge kulak tıkamağa da sevketmez. Sporculuk bazılarının zannettiği gi- bi kuru bir inzibat davası mıdır? Ha- yır! Benim gibi nice iyi niyet sahible- rinin, yalnız iyi niyetlerine istinat e- derek inkişaf ettirebilecekleri basit bir iş midir? O da hayır! Cumhuriyetten- beri yıllar geldi, geçti: nerede ise ne- sil değişiyor! Sporla uzaktan yakın dan uğraşanlarımızın daha böyle en basit esaslarda uyuştuklarını dahi gör- miyoruz. Yalnız, meselâ herkesin gö- — gebileceği kusurlar: Deniz kenarların- da yetişen çocuklarımız ne yüzmek ne Kadının erkek gibi silâh kullanmama- Sırasında şefantimizi, methiyelerimizi değ Resmi, gayri resmi hemen her ağızdan ayni lâfı duyar, her yakanın ayni jest ild silkildiğini görürüz: SÖZ ARASINDA 26 Yaşına kadar —— | Amerikada 2e>, a Yirmi defa HERGÖN BİR FIKRA | Şekir ismi g irmae İ NN Evlenen kadın Değiştirme hastalığı ca'lidir: Ya çıkarı yardır, ve yahut ki kos cunacak yarası.. Hasılı, sosyetede, yerimiz, mevkümiz, —) sâbıkalılardan, mazannei — su' erbabından; — cühelâdan ve muzir eşhastan bir önce ge“ «Saygi değer hükümetimiz bir ka-|lir. ati derek, şehideriü Tetkilürinin Demedim mi? Bayan N... kırkı çoktan tekmille- miş, elliye merdiven dayamış olduğu Fo AR ae Rio de Janeiro'daki coğrafya cemi- duğu halde sevdiği gençle belediyeye m":':l:ıun_mwylıhummmh. müracaat - ederek evlenme - talebinde Nai bulunur. Merasimin yapılacağı -gün her şey bazırlanır, Larkov da süslenir ve ni - Halbuki bu suinazara en az müstahak şanlısının kolunda nikâh memurunun | | “-Sretda D b hi |Coğrafya bu değişmeler yüzünden al-İmizi eriterek, gözlerimizi kör ederek, dik kazşıstna oturür. Evrak tetkik edildi-| | — P aalk, F Te ye sordür. . || lak bullak olmaktadır. Her önüne ge-İduran alnımızdan iri ter taneleri akıtarak ği zaman memurun gözleri büyür. Ve ü,""'“"“"'“'“"”" İlen belediye reisi şehrin, kasabanın is-| kazanmasını biliriz. İçimizde bir kefen par mini sevdiği bir adama izafe etmek -| rası arttırmağa muvaffak olanlar parmak- (Larkov) a: — O mu? Budalanın bizidir. — Siz 19 kere evleamişsiniz ve bo-|| —— Besimle ederiek btiyâr da | |'edir. Böylelikle Fidelio şehri tam 24 |la gösterilir. | şanmışsınız ben böyle bir nikâh kıya-| | — E/T. her zamanki patavatsızlığı let | | Kere isim değiştirmiştir. Bu da yetiş -| — Cemiyeti nurlandırmak, günün hâdises | mam der. — Buyurun!. dedi. Demedim mi? memiş gibi son gelen belediye reisi|lerinden haberdar etmek, fikirleri açmakç Larkov hiddetlenir kananların mü * musikişinas olduğu için, şehre Betho- | yorgun dimağları oyalamak için gecemizi p ' sait olduğundan, yirminci kocaya va-| Fransadaki ven namını vermiştir.» gündüzümüze katar, öğleyin piyazla — ki: vakilpei ni St Sabre NU Sakallı, kadın Hükümet coğrafya cemiyetine vef -| Kabılı; gediade sbalra Y racaat eder. d vammğta bin leyi itibar 8) <A Stalin de bu kızın talebini reddetmiş- | — mg ei 5 alacağımı söylemişti Mesleğimizin her bakımdan nankörlü: tir. Ka e gizlemisi. #ünü bildiğimiz halde, seki terbiye — göre JÜ ee M müş, her şeye rağmen kocasına sadık zey« Amerikalı amıca Gorkinin eserleri 31 milyon — |celer gibi ona bağlıyızdır. Fizmarderiz. Aisilüli « üeü Kai rereern Elmeriyer' çok. zalişkülperend “düvreğili bir tabirleri vardır. 1492 de Amerika keşfedildiği zaman bir sürü insan ora- lara hicret etmiş vö zengin olmuşlar - dı. Onlarin Fransada, İngilterede bı-| raktıkları aileleri ise aradan asır geç -| tikten sonra, Amerikadaki aileleriyle alâkalarını kesmişler ve uııııı:ıııuçlııı-ı'lı.l Bazan bu Amerikadaki zenginlerden | biri ölür, ve Avrupadakilerine hiç ü- mit etmedikleri bir anda büyük bir -İservet kalırdı. Amerikalı amca tabiri de bundan kalmadır. Mukavva işlerinde çalışan Edmond Rabello isminde 19 yaşında bir ame - lenin Meksikada böyle bir amcası öl- 1893 yılından 1916 — yılına kadar, Çarlık Rusyasının sansür rejimi altın- da Maksim Gorki'nin eserleri 102 defa tabedilmiş ve basılan eserlerin nüsha mikdarı 799.880 e varmıştı. ha mikdarı 30.907.000 rakkamını bul- muştur. Gene İnkılâptan sonra 19 yıl içinde Gorkinin eserleri Sovyetler Birliğine bağlı muhtelif milletlerin dillerine ter- cüme edilmiş ve bu otuz bir milyon Yukardaki resim bir fotoğraf hi - lesi değildir. Bu tam manasile sakallı nüshadan 1.5(0.:000 nüsba bu muh - de yelken kullanmak biliyor. Eskiden telif dillerde çıkmıştır. Maksim Corki'- müştür. ——— | ve biyıklı bir kadını tasvir etmektedir. Rabello, ismini bile bilmediği bir Bu kadın Fransada Tolonles Vosges de I MK L her sanıftan okuyucularımızı tatmin — için her telden çalmağa, her bahisten dem vure — mağa mecburuz. Bu sebepten — kafamızın sermayesini her an yenilemek, onun için« deki hücrelerde her gün her çeşit mal bu- lundurmakla mükellefiz. Ve kalemi, kâğıe dı biraktığımız anda kitaba sarılırız. Tâ ki het müşterinin zevkine göre, mizacına ve arzusuna göre daima mücehhez bulunabi- lelim. Hafta tatili, bayram.. bizce meçhul bus — hınan bu şeylerin tafsilâtım okuyucuya vee ten gene biz, o tatil ile o baytamın onlur için hoş geçmesine yardım eden gene bir — P BZ , rr Tepemizde kanunun hükümleri, De- P g, mokles'in kıher gibi sallanır.. her dakikâ — uyanık bülünmüğa, seyrüsefeti * hummalı O kaybetmiştir. ğ izci- Tiğimiz, hepsi, nümunelik'ler halinde - dir. Hülâsa hiç biri halk ve gençlik bayatını kaplıyabilir bir ehemmiyet, — bir kolaylık, elverişli ve herkese gelir bir bal almamıştır. Bir milletin Bütün çocukları okutu- kursa o milletin hakiki güzide verimi anlaşılabilir. Sporda da limonluk de- gil, açık hava, klüp değil, memleket ölçüsü, şahsi keyif değil, devlet politi- kası genişliğine doğru gitmek lâzım. Yaşları ellisine yaklaşanlar, bazı spor kısımlarında seneler senesi hâlâ birkaç isim işitip dururlar. Böyle bir darlık, R törl ve spora verilen böyle bir süs ve im- tiyaz hali ile nasıl bizi memnun ede- — cek neticeler alınabilir? Garibtir: Biz. sporcularımızı - pro- fesyonellikten uzak tütüyoruz. Hal - buki onlar idare ve terbiye, hattâ ten- kid hususunda ya koyu profesyonel - .yahut gelişi güzel tribün ama - inin elinden kurtulamıyorlar, adale, bir- ler Biz bir kaç vücud, bi kaç pazı değil, maddi manevi sıhatte halk ve gençlik istiyoruz. Hiç bir tec- rübeden yılmaksızın, fakat her fena “netice ile usulü düzelterek bu hedefe < varacağız. | sade halk rağbetile yaşıyan pehlivanlı- ğımız dahi, şimdi, o şümulünü ve hara- retini ü ğ nin eserlerinin bu dillerdeki tabi adedı | bir caddede yürüyen yolcu gibi kazaya uğe 160 tır, rTamamak için gözlerimizi dört açmağa — mecburuz. j İleİrüsi 'e vyapurHaplanı, Bözüzçt B mâin hırçın sularını, bizim muhtelif cereyan: fi kolladığımız kadar köllayamaz. İşte 'ba Çötin şartlar oltında çölişeeğenizi amcasından yarım milyon dolar ile y maktadır. İsmi de Glementine büyük araziyi tevarüs etmiştir. n Delait'dir. Amerikah a0 lâtfuna mBra -| Madam Delait'nin sakalı geçenlerde YAĞ M iki ay zarfında 215 izdi - |yi, mum ile yanmıştı, fakat şimdi tek-| yeni bir hastalıkı Acronevroso "ç" ulehıı ki ile karşılaşmıştır. rar uzamıştır. Sakalın boyu 30 san - . i o zamana kadar Rabello | Gi Madam Clemantine sakalını Amerikan doktorlarından — Arms - kiminle evlenmek — istemişse daima / — p b tadır. trong tayyarecilerde yeni bir sinir has- reddedilmiş iııü.. Pa Resmini çektirmekten çekindiği gibi | talığı keşfetmiş ve ismini Aeronevrosc |halde gene de adımız fenaya çıkmıştır. v sakalıyla da iftihar etmektedir. — |koymuştur Doktorun ifadesine naza-| — ga. bir misalini dün, bir gazetedei ç kardığı görülmüş, kazaya uğrıyan ran bu v şekli "'fdf küçük bir çocuk ağzından bir ankete veri: İ Tuna nehri sahillerinin birinde dört |yavraya kurtarmak için atlıyan ço - ;: ""_ “ı_*_ _"'_"""""'W hnm'm"m len cevapta gördüm. yaşındaki bir çocuk mıhtımda oynar -|cuk, altı yaşında imiş. 6 yaşındaki yav- ü ':;“ l"“!-ı dıkl ıı:ı": Diyor kit ken ayağı kaymış ve nehrin akıntısına yuvarlanmış, açıklara doğru sürükle- niyormuş, derken o sırada yine uiak' bir çocuğun elbiselerini bile çıkarma -| dan nehre atıldığı ve küçük yavruyu |cuk civarda birdenbire kahraman ol gidip entarisinden tutarak sahile çı -İmuş. ruyu kenardan alkışlıyanların hiç bi- tüğleni 'onl östbend l rinin küçük yavruyu kurtarmak için “ıyrîı nehre atılmaması çok kilükali mucip KA ' kü gazeteci olmak için uzun bir tahsile ih* olmuş, ve bu yüzden altı yaşındaki ço-| — Hastalığın iyiliği şurada imiş ki, tay-| Hyaç yok! -İyazeci tyyaresini Uaaktığı saman bas- , L LA D L el Bu kanaati, herhalde, o bacak kadar ço* talığı da geçiyormuş. z cuk kendi kendine edinmemiştir. Onu, ef yakın muhitinde işitmiştir. Kendisine: — Kulak asmal demişlerdir. Gazetedi hiç bir şey bilmez! Ve bunu ©o kimseler söylemişlerdir. İ sosyete huzurunda satarak iftihar eyledik* leri bilgi kırıntılarını bizim zavallıcık da* İSTER İNAN İSTER İNANMA! Bir arkadaşımızda Yunan pehlivanı Cim Londosa yenilen 'Türkçe bu satırları yazan (!) ve yenilmesine yağmurun se- Rus pehlivamı Kola'nın bir resmi çıkmıştır. Bu resmin üstünde | ,,, olduğunu söşleyen Kola bir tek kelime Türkçe bilmemek- ae S EŞEAMÇEPİ Yüi tedir Ve ayni adam güreş'en sonra «Son Posta» muharrirlerine: «Temin ederim ki Cim Londosla tekrar ve hakiki Ameri- N kan usulü ile güreştirildiğim zaman onu muhakkak yene- «Cim Londos çok kuvvetli, Yenildiğimi itiraf ederim!» de- müştir, ceğimla KEYRE T PEREP Y Ey F garcığımıza borçludurlar!. İNANMA! İSTER İNAN İSTER Bd

Bu sayıdan diğer sayfalar: