3 Eylül 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

3 Eylül 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Sıyfı yAaŞ Hergün !Resimli e Makale İnsanların hayat yolunu aydın'atan SON POSTA W #erlemek: Bi | Sözün Kısası ERr 'velâ yerinde sayma, sonr. il e -. İmeşale, bilgidir. Ve aydınlık yolda mili Zlurl:f Bilîîuy.i ;::. .bd':::_m;,:ı Roğaz'" be.y"" İzmir sürçmeden, “şaşmadan — ilerlemelerini tecrübeler, besler - ve ilerletir. Fakat | Galebesi mi? temin edecek kudret, seciye ve irade- bilgi yeni bilgilerle kuvvetlendirilmez- * ——— ' dir. Bilgi, seciye ve iradenin birleşmesi se eskimeğe başlar. E. Talu aşvekilin realist ve objektif bir tetkikinden geçmiş olduğunu, o - nun ayni ruh ile söylediği sözlerden — anladığımız İzmir fuvarı açıldı. Şimdi İzmir halkı ve bütün Hinterlând mi - safirleri sabahtan akçama kadar, ak - — şamdan sabaha kadar fuvarın kaptla - — rından, taşa döküle, girip çıkıyorlar, bu suretle de İzmir bu mevsime mah- sus olan canlılığını bir kat daha art - tırmış bulunuyor. İzmir, barpten evvel koynunda ya- insanı müsbet adımlar atarak, hem ken- dine, hem başkasına müfid olarak yü- rümeğe ve ilerlemeğe sevkeder. Bilgi bir meşale, seciye ve irade iki kanat » tr. Buü meşale — ile yolunu aydınla - tan ve bu iki kanadın yardımile ha- reket eden insanlar için hayatta va- |rilamıyacak bir şâhika, kazanılamnı - ıyu:ık bir muvaffakiyet bulunamaz. mım milyon insan barındıran, gığıni'ılü-:”ü"”" bu kuvvetleri edinmek, bun - lü, zengin, neşeli ve keyifli şehir, se -| ları dâima gözeterek, sönükleşmeleri - y kiz sene süren mücadele - devrinden, ,, ve yıpranmalarına, imkân verme - Türkiyenin en çok zarar görmüş bir olarak çıktı. İzmirde, bütün enin geçirdiği büyük istihalenin hazin bir timsalini görebiliriz:. Harbe mektir, zetilmez, ve beslenmezse köhneleşir Seciye ve irade kuvvetleri de böy - ledir. Bunlar da hâdiselerle karşıla - şarak ve hâdiseler üzerinde tesir ede- tek işlemedikçe hayatiyetlerini kaybe- derler ve müsbet birer kuvvet olmak- tan çıkarlar. , İnsanın gençliğini ve ihtiyarlığını da bu kuvvetlerin vaziyeti tayin eder. Bu kuvvetlerini ihmal edenler çabuk ih - tiyarlarlar. Fakat bu kuvvetlerini dâi- ma tazeliyen ve dâima gençleştirenler, yaşları ilerlese de kafaları ve gönülleri dinç kalır ve her şeye rağmen ileri a - Çünkü bu kuvvetler işlenilmez, gö- İve birer ilerleme âmili olacaklarına ev-İdımlar atarlar. SBhanırdq bildik bir kitapçının dükkânma uğradım. — Alış veriş oluyor mu? diye sor- dum, Gülümsedi: — Alış oluyor amma.. verişe kulak asına| Dedi. — Yani?. — Yanisi, şu: Biz, köşede bucakta hâlâ kitap buluşturup, satın alıyoruz« Fakat buna mukabil - satışımız yok. Gün, hattâ hafta oluyor ki şu çekmes cenin içerisine tek bir kuruş girdiğini görmüyorum. — Sebebi? — Bilmem. Herbalde, kitaba parli verenler günden güne azaldı. Babıâğli caddesinde de vaziyet ay * aa vadır. Oradaki kitapçılar da “eksariye li eli böğründe, sinek avlıyor. â Gel gelelim, tanrının günü, şehrim — her köşesinde, en işlek ve kirası en pa* büyük girmiş, harpten küçülerek ıf'ı maştır, Buna mukabil, gene ayni — mirde harbe karışık bir unsurlar âlemi olarak girip te harpten Türk olarak çı- SÖZ ARASINDA — kan Türkiyenin yaralı, solgun, fakat, göğsü ümitle dolu bir timsalini daha görürüz. Bu İzmir, bizim İzmirimizdir. Dolfüsün ölümünden bir sene kadar evvel Viyanada hem Avusturyanın, büyük kitabı Le- ihiımıdndm Bu edilerek yapılmış, her ağızda gezen bir | kitabın 120 san - hem de Dolfüsün küçüklüğüne telmih — şarkı vardı ki nakarati şöyle idiz Küçük, fakat benim! Ayni şarkiyi bugün biz de Türkiyevi | dır. 1424 — sene - Dünyanın en büyük Kitabı Lehistanda Dünyanın en tim boyu ve 95 santim eni var - KERGÜN BİR FIKRA İkinci defa evlenme Holivutla, Joan Kravford - ile Klark Gable konuşuyorlar. Muhaverelerinin mevzuu evlen- me, hem de ikinci defa evixamiye dairdir. Joan Kravford şu müta - *| Amerikada timsah Beslemek moda oluyor Üüj halı caddelerde yağcı, sütcü, mahalle« bici, kebapçı ve aşçı dükkânları açıl « maktadır. Bu san'atlara sülük edenler, bu za* manda en kârlı işin bu olduğunu söy“ Küyorlar. * Satılmıyan kitapların, okka ile dük- kâncılara dağıtılan — formalarına harıl harıl peynir, et zerzevat, hülâsa hepi yiyeceğe ait eşya sarılıyor. B a aa ae Fa ll b kcayı öae sürüyor: Geçenlerde, bir bildiğin, Çiçek par çiıık'h.—u—pıaıhht hmm Linumm A w").m aa m Hleer G el Te GĞ zarından almış olduğu taze fasulyeyl, B güretbli saşatımı | vi e CN içEre vebrmrelen ga ae ei i rahmetli Emrullah Efendinin «Mulik j =tızrlıdığ;mız zıı:ı:nmg:ıfiî':i:ı“ht:: a'ın“h:h Z: : ğınl.ı.üaw ilıı-ik:hhdlı. bü- || Afrikada çok kârlı bir ticaret başla-|tilmaarif» formasından yapma bir kes | Tetle de olsa, yine keyifle ve zevkle, bu_,k aB S Fakat, dudak bükerek omuz sil - mıştır. — Bu ticaret ıımılı ticaretidir.|se kâğıdına koymuşlar.. Acı acı anlar KP tinri banitri dünkünden öetin terda ve- | EYEM A - ken Klark Gable şu cevabı veriyor: | | SO" haftalar zarfında timsah yavrula- | tıyordu. Ğ — Eğer dediğin gibi olsa, ve tlk | | Prdan 1200 tanesi müzayede ile satıl-| Ne oldu? İnsanları bu kadar made B veriz. sene içinde bütün çektikleri iki harp, | “”*e , sv: L ——— |evlerinde timsahların beslendiği görül- | yorum. 5 bir imha yangını ve muhtelif istika - d"““"da“ "df"_“"u G Y"'_' Ç İskoçyalı kanı cömerdi mektedir. y Ortada, hâdiselerle müsbet tek bir — etlerde iki büyük muhaceret gör - c'udu:ı mukabil bir faaliyet kudreti vaz- hasis yapiyor * hakikat varsa, bugün beşeriyetin naza* — |. * :ü“ş gı—'“;'f“l'm dı *ğî_“'“ dı:.*g;ldır İz <i İskoçyalıların hasis insanlar olduk- Yolda eşya bulanın hapse — İrında, Tekirdağı karpuzlarının, Sadis Ğ £, Dir Ce DÜYÜK ŞÜyya. DURCANU ŞöCe |— p e ı insanin öyle bir uzvu vardır ki, |larını bu sütunlarda bir kaç kere tek- atıldıği yer nin «Büstan» ından üstün ve mutebef | İ muztariptir. Hükümetin birbirini mü- Ka a dRrü nnn T Bömei mğtevdek d İ b l teakip aldığı tedbirler, son zamanlarda | ” n At D SAA Ü d İskoçyadır. çok hasis olan İskoçya- n z ğ © İzmire biraz can verdi. Fakat hastalık| tetarmışl. — Vücudünde İskoçya kam arttı da|hılar hiç mal kaybetmedikleri cihetle, Dünkü Suallerin Cevapları — — — © kadar derin, bütün- dünyayı saran * andanl demiş. bu türlü mükâfatların verilmesi de ı —. h"Indag'asknr gisü ;FZĞX(: 000) dertler içinde İzmirin derdi o kadar a- İsdaki möldeden veğ * mevzaubahür'değildir. l'î'f“îl!mleâmal"- Adada — (3,600, İ fardır ki onun tamam canlarıması için| — Muhayyel hastalık kadar — tehlikeli| Birinsanın mahiyeti blihassa v Ki KeRal üt Büerren A k g i | Dünyanın .;ıı ;:ı'kl musikisi ğ İ İ —— Müsiki tariht üzerinde çahşanlar, ilk İSTER İNAN İSTER İNANMA! Te a .'Z':Z",.':"""'_;’_. i — muziki aletinin ne olduğunu hayli araş- Ykrü€ yenelililödü GF nile beküli öürüdü Zelzeleden korkan insanlar dü! Dün sabah erkenden, Mehmet adında Havranlı bir genç * / Fakat bu zavallı şehrin şu san yirmi dü ve ondan pek çok mütecessir oldu. Merhum Cenab Şahabeddinin «Haç yolunda» ki Mmektuplarının. - birinde «Türkiyenin manav dükkânu olarak tavsif ettiği İzmir, hakikaten, müşte- isinii de doksanı ecnebi olan bir inı idi. Gediz ve Menderes ovalarının yağı, balı ve bunlarla be - raber her türlü meyvaları ve mahsul - leri hep İzmire akar ve bunlar orada dünyanın dört köşesine giden gemilere yüklenerek İzmirde milyonları ink: -| Bir tek elmanın içinde ne kadar ha-|hastalık geçmemiş bir ikinci defa daha |min edilmez ve hırsızlığa atfedilir. Tsğk Dürlek _—mmı nedirt l lâp ederdi. 929 buhranı, sağdan, sol -| va bulunabilir? kan vermek lâzim gelmiş bu sefer de Çinde mal bulup da teslim edenlerin ha iret:be:daman: ilâa edilmiştirt — dan, her taraftan ve her türlü tesirle- — rile İzmiri günden güne darlığa, fa- Kendi kendini tedavi edemeyen yegâne uzvumuz Vücudünüzün herhangi bir tarafı ke- silse, yara olsa orası derhal kendi ken- ©o uzuv müukabil faaliyet tedbirinden mahrumdur. Bir kere ufak bir hastalığa tutuldu mu artık her şey bitmiş demek- tir. Kendi kendisini tedavi edemez. Düşünün...- Muhakkak bulacaksı- nız... Öyle ise biz söyliyelim. Bu uzuv diştir. * Elmanın içindeki hava Elbet de bir mikdar vardır. Fakat bunun akla gelmiyecek kadar fazla ola- kirliğe, sossizliğe doğru götürdü. İzmir | bileceğini tahmin eder misiniz? yeni ıztıraplar tanıdı. Evet, İzmir çok ıztırap cekti ve hâlâ — daha pek çok gayret ister * İzmirde her sene bir fuvar yapıl - ması fikri pek isabetlidir. Fuar Baş- vwekilimizin dikkatli gözünden kaça - madığı gibi, eksiktir. Fakat bir fay - dası vardır: İzmire, hiç olmazsa iki haf- ta için fazla bir hareket, bir çalkanma, bir neşe ve aydınlık veriyor. Gönül is- tiyor ki bu panayır yavaş yavaş art - sın ve o, yalnız bir mevsimin iki hafta- — gına münhasır mürettep bir şenlik ve hareket olmasın, bütün İzmirin bütün senelik tabil hayatı olsun! tırmışlar ve uzun tetkiklerden sonra bunun flot olduğunu tesbit etmişlerdir. Araştırmalar bilhassa Yunan kadim tarihi üzerinde yapılmıştır. İlk musiki aletinin telli musiki alet- — lerinden olduğu da söylenmisse de bu- nunaslı çWı. « Evet elmanın içinde komprime ola- rak o kadar çok hava varmış ki serbest bir hastalık tasavvur olunamaz. Bu sö- zün doğru olduğunu Amerika hapis - hanelerinde hâdis olan vak'alar isbat etmiştir bu vak'a şudur: Bir hapishanede kolera çıkıyor. Ha- pishane direktörü pasaklı bir adam ol- duğu için hapishanenin temizlenmesi- ne fazla ehemmiyet vermiyor. O ka - dar ki ölmüş hastaların kağuşlarına bi- le yeni mahkümlar yatırıyor. feni mahkümlar kendilerinden ev- vel oralarda kimsenin öldüğünü bil - medikleri için, rahat rahat oturuyorlar ve hastalığa yakalanmıyorlar, halbuki hastalık bulaşmamış koğuşlardaki eski hükümet konağına gelerek kapıdaki jandarmaya; Reisi - eumhur sıfatile kendisine selâm resmini ifa etmesini em- retmiş ve koşarak ikinci kata fırlamış; odalara girip çı - İSİER izdivaç insanda tecrübe hâsıl etse idi, dünyada, ikinci dela hiç evlenmezdi! Tar etmiştik. Bunların hasisl etmektedir. : Bir Fransız İskoçyada fevkalâde has- talanmış kendisine kan vermek lâzım gelmiş. Bu iş için hemen İskoçyalının birini bulmuşlar, adam kanını vermiş. Fransız da nişanei şükran olmak üzere kendisine 1000 frank vermiş, fakat şu vak'a teyit 500 frank, üçüncü defasında ise ancak 100 frank almış. İskoçyalının arkadaşı bu büyük hizmete karşı paranın nisbet- sizce indirilmesini mantıkt bulmamış. Kan veren arkadaşına bunun sebebini kumar masasında anlaşılırmış Dovil gazinosu dünyanın en meşhur kumarhanelerinden biridir. Bütün dün- ya zenginleri orada boy gösterirler. İş- te bu gazinoya bir kaç haftadanberi iki kişi dadanmıştır. Bunlar kumar oynı - yanların yüzlerini tetkik etmekte ve nasıl insan olduklarını kendilerine söy- lemektedirler. Rivayete nazaran bu iki adam bu mevsim zarfında çok para kazanmış - lardır. mahkümlar vesvese neticesi hastalığa yakalanıyorlar. karah memurların mıştır. Bu timsahları ekseriyetle Ame- Şimdiden Amerikanın bazı orijinal Dünyanın her tarafında bir şeyler bulup da teslim edenlere bir mükâfat verilir. Bir çok memleketlerde bu mü- kâfat bulunan malın yüde onudur. Da- nimarka ve Holanda da bu memleket- ler meyanındadır. Texas'da bulunmuş mal teslim eden, hırsız gibi hapse atılır. Çünkü orada bulunmuş malın mevcut olacağı tah- şerefine geceleri fener alayları yapar- lar. Dünya yüzünde bütün bunların gö- rülmediği bir yer vardır: Cüceler kongre akdettiler Bütün dünyanın cüceleri Budapeş- tede bir kongre aktederek — dertlerini p: dökmüşlerdir. Bu kongrede bulunanlar, cücelerin hallerinden çok şikâyet ettiklerini söy- mektedirler. Cücelerin belli beşli dert- leri şudur: — Eski kralların maiyetinde bize yer verilirken krallıkların ortadan kalkma- sile öksüz kaklık. Bir müddet tiyatro kumpanyalarında at cambazhanelerin- de alkış topladık fakat o da şimdi para etmiyor açlıktan ölelim mi?. kendisini tebrik için koşuşmnlarını emretmeğe başlamıştır. Fakat vakıt erken ve konakta polis ve jandarmadan başka kimse olmadığından delinin sözünü dinliyen kimse bulunamamış ve yakalanarak dok- tora; oradan da timarhaneye gönderilmiştir. İNAN İSTER İNANMA! dileştiren, mideyi dimağa galebe ettis ren kuvvet nedir? Uzun uzun düşünüyor ve bulamı * — tutulduğudur. Bu cereyana karşı var kuvvetimizle mücadele etmeli, beyni boğaza galebt ettirmeliyiz. < Fi _Elig;rMMîı;nn az? — 2 — Ömer Hayyam nerede, kağ yıl evvel doğmuştuür?.. 3 — Feyziâbat şehri nerededir V8 nüfusu ne kadardır? (Cevapları Yarın) devrinde Osmanlı ordularile çarpışal İran şahı Şah Tahmaseptir. Ç 3 — Esatiri Siren kızları klâsik Yür go* TÜ e L L el eeT Erkeklerin kadınlardan fazlü yaşadıkları tek memleket Dünyanın her tarafında tutuları i$* tatistikler kadınların daima erkeklerdefi fazla yaşadıllım gösterdiği balde telk bir.yerde bt kaidenin müstesnası Bu tek yer de Irlandadır. Burada &* kekler kadınlardan fazla yaşamaktif dır. nın iki yerinde bu âfetten kendilerini kurtarabilirler. Şimdiye kadar köremi zin her yeri sarsılmış, fakat kutbu mali ile kutbu cenubi salsılmamıştı”: | Bir Alman gazetesi kutbu şima ge bilhassa Japonlara tavsiye etmekte * İdir. H DİL3 h

Bu sayıdan diğer sayfalar: