September 11, 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

September 11, 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B KAN KONUŞMAZ! Son Postanın Edebi Tefrikası: 84 O gece Ömer hâdiseyi anasına an -|dirseğinden aşağı kalın bileğine kadar|Yun Eflâni nahiyesinin şarkı şimali - Tattı. Anası Nuri ustaya söyledi. Nuri 'tüylü kolunda damarlar çıkmış. usta: Süheylâ önde gidenlere baktı: — Bir defa da benira başıma böyle| — Nasıl birbirlerini seviyorlar Ö- bir iş gelmişti, dedi. Çok eskiden. Gâ-|mer, dedi. Bak Cevat nasıl yakalamış vur Cemal Hocayla Kızıltoprakta bir | Zehrayı, köşke gitmiştik. Seyfi Beyi de orda| — Ne sade, ne düpedüz, değil mi? görmüştüm ilk önce.. Bu herifler böy-| Süheylâ başını salladı. Şimdi daha ledir zaten, en okumuşları, — sıkıştılar(ağır yürüyorlar, önde gidenlerle arala- mı, tahkire kalkarlar. Ama kabahatlrı gitgide açılıyor. Ömer elini Sühey- bizde, ne diye heriflerin inine gideriz? |lânın omuzuna koydu. Biraz da böyle Memnun oldum, Ömer de ağzının pa- | yürüdüler. Konuşmuyorlar. Ömerin eli yını aldı. Süheylânın omuzundan beline indi ve genç kızı bütün kuvvetile yakalayıp çekti kendine. Süheylâ durdu. Ömerin kolu içinde döndü. yüzyüze geldiler. Üç aydır senli benliydiler. Süheylâ |Süheylâ Ömerden biraz daha kısa boy- Ömerin verdiği bütün kitapları oku -| lu. Bakışıyorlar. yor. Münakaşa bile etmeden Ömerin| Ömer birdenbire güldü: bütün fikirlerini kabul ediyordu. Ö | — Hay Allah belâsını versin, dedi. mer onu tütüncü delikanlılarla ahbap | Sinemalardaki gibi oluyor. Seni öpe- etmişti. Hattâ bir tütüncü kızla çok iyi|yim, dedim. Düpedüz, basbayağı öpe- arkadaş olmuştular. Haftada iki defa | yim dedim. Hay aksi.. Zehrayla - tütüncü kızın ismi Zehray-| — Süheylâ elile Ömerin ağzını kapat- di - buluşuyor. Ömerin verdiği kitap- 'tı. Sonra tıpkı yine sinemalarda birin- ları beraber okuyordular. Süheylânın 'ci plâna alınan pozlarda olduğu gibi bilgisi Zehradan çoktu. Süheylâ ki -|ayaklarının ucuna kalktı. Elini Öme- tapları daha çabuk anlıyordu. Fakat|rin ağzından çekti, Dudakları Ömerin Zehra her okuduğu satıra derhal ha -| dudaklarile karşı karşıya kaldılar. yattan bir misal buluyor. Kitaplar Sü-| Ömer gözlerini kapadı ve çok yük- heylâ için henüz sadece «enteresan ki-| şek bir kayadan denize atılıyormuş gi taplar», fakat Zehra için hayat.. bi Süheylânın dudaklarına atıldı. Zehranın Cevat isminde bir sevgilisi| — Başları birbirinden ayrıldığı — vakıt var, Cevat bir dokuma fabrikasında |Ömer artık sinemalardaki birinci plân- çalışıyor. Yirmi dört, yirmi beş yaş -İları düşünmüyordu. Süheylânın göz. larında. lerine baktı. Sonra bir daha öptü genç Bir gün Cevat teklif etti: kızı, bir daha bir daha.. sonra büyük — Çocuklar, dedi, şöyle hep bera - 'kavgadan muzaffer çıkmış gibi kafası ber bu cuma bir gezinti yapalım. Sa -| dimdik durdu. Süheylânın belini bırak- myere sulara gidelim. tı. Onun sağ elini sol eline aldı ve par- Teklif kabul edildi ve ertesi cuma|maklarını geçirdi. erkenden Ömer, Süheylâ, Zehra, Ce-| - Öndekiler durmuş onlara bakı- vat Sarıyer iskelesinden Çırçır suyu -| yorlar. Cevat seslendi: — a doğru yürümeğe başladılar. — Hele şükür aradaki buzlar çözül- F Hava serindi. Gökte iri iri bulutlar | 45 demek.. var. Gece yağmur yağdığı için nem-| Ömer cevap verdi: H toprak mis gibi kokuyor. — Biraz uzun sürdü amma çözül- Zehrayla Cevat önde gidiyorlar. — İdü., Eh ne de olsa bu işin içine bile Cevat kolunu Zehranın beline do-| gumara sokuyoruz. Kahrolası, yarı mü- lamış. Süheylânın o zamana kadar duy-| nevverlik var serde, taadıdı, gözek Ve l aönleciee Mi — ö iler erkadaklimi Pekitdi. DK seden bir şarkı söylüyorlar. Zehranın | . v a , tesi kalın. Eğer kendi kendinden u - dü dı. kol kola ındılıı Bir erkek, bir kız, bir erkek, bir kız.. Süheylâ: tanmasa ve Ömere söyleyip onu kızdı- T ee ğını bil ü -| — Şu demin söylediğiniz türküyü racağını bilmese Süheylâ Zehranın se- e öğrelir; Özdl ini bil j meşhi ldızın se- ::le :::îî:o);nm FĞ Zehra türküyü satır satır Süheylâya öğretti. Ömer sordu: BN — Nasıl bu türküyü beğendin mi er: Süheylâ? — Ben yardım edemiyorum, dedi, — Çok. lâkırdılarını yaz da ver ba-|karga gibi bir sesim var. na. Olmaz mı?, Cevat güldü: — Olur. — İyi ama karga gibi seninle demin Önde Cevat Zehraya daha çok 80-| yolda Süheylânm kulağına bülbül gibi kulmuştu. Kolu genç kızın belini da-|şakıdın.. ha kuvvetle sıkıyor. Havanın serinli-| — Süheylâ şarkıyı yarıda keserek iti- ğine rağmen ceketini çıkarmış ve göm- | yaz etti: Teğinin yîı:ık_r_ini sıvamış oldğ için| — Hayır, çocuğun günahına girme- Son hükümdar Ebu Abdullah, dev -| Yin-. Şimdiye kadar, yalnız bir dc_f" letini yaşatmak kudret ve seciyesin -|o da bundan üç ay önce, konuştuğu- den mahrumdu. Düşmanla yapılan bir| muzun ikinci seferi mi ne, bana «Sizi meydan muharebesi de kaybedilince | seviyorum» dedi. O kadar. ümitleri kalmadı. Kendisi için çiftlikler| — Zehra: verilmek şartile şehri teslim için kral- la muhabereye girişti. Etrafındakile - rin ısrarlarına rağmen uyuştu ve a - nahtarları verdi. * Şehirden çıktıktan sonra bir tepenin üzerinden geriye bakmaktan kendisini alamadı. Vaktile o kadar güzel, muhte- şem ve zengin olan bu şehir şimdi se - falet içindeydi, yıkılmıştı. O zaman ak- h başına gelmiş ve ağlamağa başlamış- tı. İhtiyar anası bu hali gördü. Vatan sevgisile çarpan ve sızlıyan kalbini eli- le bastırarak oğluna şunları söyledi: Cenevre, 10 (A.A.) — Milletler — Ağla, alçak adam; ağla! Erler 8_1— Cemiyeti iktısat komitesi, dün öğle - bi müdafaa edemediğin bir devletin | , » yonra toplağmıştır. Komite; ikti « (Arkası var) İktıisadi buhrana karşı çare... Milletler cemiyeti komitesi bir konferans aktedilme- sine karar verdi SON POSTA Ç ı:ym no ! Zafranboluda Yerr VZ A ct Milletler Gemiyeti Toplanıyor — Madeni bulundu | Heyetimiz bu sabah Atina hareket etti Milletler Cemiyeti konseyinin top- ] Habeşistanın ilhakı ve Ren mmt> lantısına iştirâk edecek olan hey'eti-İkasının Almanlar tarafından Mj miz, bu sabah saat 9 da «Kuirinalerlişgali gibi meselelerin de müzakere © vapurile hareket etmiştir. dileceği bu Cenevre foplantılarına BÜ yoluyla Zafranbolu (Hususi) - Zafranbolu- j sinde Çalış köyünde Sat adlı biri tara- fından kömür madeni bulunmuştur. Saf burayı bir kaç amele tutarak kazdırmış ve kömür damarının devam Dahiliye Vekili Şükrü Kaya, Ce-|yük ehemmiyet atfedilmektedir. | ettiğini görünce hükümete haber ver-İnevredeki daimf murahhasımız — Nec- Atinada neler görüşülecek? — — miştir. Hükümet tarafından damar tet-İmeddin Sadık, Riyasetizumhur Hususi| — Atina 10 (Husust) — Türkiyt kik edilmiş ve bu tetkikat neticesinde bulunan kömürün gayet zengin ve de- vamlı bir körnür madeni damarının mebdei olduğu anlaşılmıştır. Tetkikatı yapan profesör hüküme- te raporunu vermek üzere Karabük'e, oradan da trenle Ankaraya gitmiştir. Maraş Saylavı Mitat dün gece 1 de vefat etti İki gün evvel uğradığı otomobil ka- zasından sonra Haydarpaşa Nümune hastanesinde tedavi altına alınan Ma- raş Saylavı Mithatın bütün ihtimam- lara rağmen dün gece saat binde haya- ta gözlerini yumduğunu teessürle ha- ber aldık. Saylay Mithatın ölümüne sebep o- lan kaza Çiftehavuzlardan hususi oto- mobili ile dönerken vukubulmuştu. Otomobil tam Kızıltopraktan geçer- ken yolun ortasına birdenbire bir ara- Kâtibi Hasan Riza'nın da dahil bulun-|Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras'ı ş“khn;:ş:âî:: î:;y!etxîkâ:;; Cumartesi günü Pireye vasıl ol cak ve Tevtik Hüt Aaraa yağraYa İtaksas Rüştü Aras'ın ziyareti vekili Metaksasl slarda — buluna- | *evinsle lurşılımı;m Türkiye Hıı'ig1 caktır. Bunu müteakip yola devam edi- |SiYe Vekilinin kısa ikameti | lecektir. iki memleketi alâkadar eden mesele * Milletler Cemiyeti konseyi toplantı- |ler görüşülecektir. İ sını müteakip, ayın 21 de Asamble| Tevfik Rüştü Aras burada 4 sast dahi toplanacaktır. kalacaktır. : . . Suriyede şenlik | Sovyet Rusyada Yeni muahedenin imzalan-|Buharin ve Rikofun suçlari ması sevinçlerle karşılandı olmadığı anlaşıldı —— Berut, 10 (A.A.) — Fransa-Suriyel Moskova, 10 (A.A.) — Tas ajanti muahedesinin imzası dolayisile bütün | bildiriyor: 4 Suriye şehirleri donatılmış, dükkânlar| — Sovyetler Birliği müddeiumumiliğk ve müesseseler kapatılmıştır. 16-20 ağustosta Moskovada görület Bütün Suriye ve Lübnan gazeteleri, | Trotzkist-Zinovievist tedhişçi leçki? Hai 4 Şoför arabaya çarpmamak Fransız ve Arab müzakerecilerini teb-|tının muhakemesi esnasında Buharif İçlk direkek sola kırdığından olan- rik etmekte ve Fransa ile Lübnan ara-|ve Rikofun da kendilerinin câniyânt cçımsür'ııülemıâald ağaçlara ve tram- sında da yakında müzakereler açıla -| ve irticatkârane hareketlerinin şu ve* hükümete bildirilmiştir. Başvekil W S İyay direğine çarpmıştı. Çok şiddetli o-|rak ayni neticeye varılması ümidini|ya bu derecede medhaldar olduklarınt lan bu müsademe neticesinde başı hız-|izhar etmektedirler. la otomobilin arkasına çarpan Maraş e B üz saylavı derhal kendisini kaybetmişti.| Cim Londos geliyor mu? | Müddeiumumilik, Buharin ve Riko” Hastane başhekimi, diğer hekimler (Baştarafı 1 inci sayfada) fun itham İçin hukuk? esbab balili ve asistanların gayretleri maatteessüf |da bulamadım. Kendisinin, Margos kö- mamış ve bu acbebden bu tahkikat a" bir netice vermemiş, kıymetli Saylav'yünde akrabalarının yanında olduğu-|tık kapatılmıştır. nezti d=âî netice:ş ğm:;:i:- gele-İnü söylediler. Cim Londos, filhakika, N—;——m meden dün gece saat | de vefat etmiştir. | Ma>cos köyündeki, hemşiresinin evin- abistanda iyan eeei aradi glll “Şe |deydi. korkusu | (Baştarafı 1 inci sayfada) dair bazı suçluların söyledikleri sözlef erine açılan tahkikatı bitirmiştir. — yaya gelmiş, mülkiye mektebinin ye- Yaklğa Pa lüne boseieikü eĞ ö kı y et g nn ğ © emşiresimin âlıi'ü )Tıjîılum ld:ıroı: âıîıîâ:;::zdâ- halde rahatsız olduğunu söyledi. İtalyan istilâsı endişesi Yemende d? lunmuş, bir aralık inhisarlar umum “On beş :undnnben. hayatı tehlikede |haşgöstermiştir. Büyük Britanyanıf müdürlüğü - vazifesini görmüştü. Ka-|Börülen kız akrdeşinin yanındaymış. İdostu olan meşhur İmam Yahya'nı mutayın en eski Saylavlarından olan| — İlâç şişelerinden, hastanın yüzün -İnazırları da bu husustaki endi merbum, Saylav Kılıç Alinin eniştesi-|den, ve evdekilerin endişeli hallerin -| saklamamaktadırlar. l du- Kedıı-dıdo ııkımeve Şı_ıylav Kılıç|den, Cim Londosun yalan söyleme -| — İçtilâ endişesi bir kâbüs gibi memle” LT GT EUĞERE diği anlaşılıyordu. Bana: ketin üzerine çökmüştür. Yerli Arab' Ayni otomobilde bulunan, fakat ka-| — Görüyorsun vaziyetimi! dedi.lar arasında hüküm süren kanaate gÖ, zayı hafif geçiren merkumun refikası | RBı halde, buradan İstanbula değil, A-İre, İtalya; ; ible > re, İtalya; Habeşistanda olduğu 8 Bayan Naime iyileşmiş, dün hastaneyiltinaya gitmeye bile imkân bulabilir|garp medeniyeti yapmak ve ' lâğvini tahakkuk ettirmek bahanesil istilâ hareketine girişecektir. Halk ari” terketmiştir. Hüri? sında bu kanaat yerleşmiş | A © İz . Ve acı acı gülerek ilâye etti: merika İzmirden on | — Kollarım çok kuvvetli, fakat kal- Memleketin hemen her köşesinde bt he milyon kilo tütün alacak! |bim o nisbette zayıf. (Baştarafı 1 inci sayfada) Bu itibarla, beni, kardeşim iyileşin- Amerikalı alıcılar şu dakikada tü -|ceye kadar mâzür görmeniz lâzım. Fa- tünlerimiz hakkında en ufak bir fiyat|kat, kalbimin rahatlıyacağı ilk günde, tahmininde bulunmaktan kaçınıyor -| yapacağım ilk iş, size verdiğim sözü lar. Fiyat kıymetleri için kendilerine|tutmak, ve hiç kimseyle güreşmekten Böyle giderse, İstanbulda müracaat ettiğim müesseler daima ilk|kaçmadığımı isbat etmek olacaktır. |mayı vandettiğim güreş için üç fiyat tahminini rakip kumpanyadan| — Şimdilik, kardeşimin vaziyeti salâ-|gün sonra yola çıkabilirim! ; beklediklerini söyleyrek tahminden|ha doğru gitmektedir. Vâkıa şu anda,| — Bay Asımın, kat'iyetle söylediğit? kaçınmışlardır. Yalnız, hepsinin de it-|gördüğünüz' gibi, bitkin bir vaziyette-| göre, Cim Londos, Dinarlı ile ı tifak ettikleri nokta şudur: dir. F;a;zıı bir ıl::; guın ewalkiblîıalg:i ayın yiımizind:_gıpabilecektlr. a G n ler bE igörseydiniz, nikbin oluşumu tabii -| — Bay Asımım, bu hastalığın k ük: :B:h:d lmlî::l)'. bı:—h”“ .nk.m“ lurdunuz. n olmadığına şahadet etmesidir ki bili yükseel yeri e nefis yetişmiş « Ha a - p » YM tir. Yapraklar kalmdır. Kalın yapraklı| , Ç aman, yüzü bahaumü - gibiydi |katt hükmü vermek için, ayın YU TüRüoİekin “alapor. öleün Ameşikaklar- b Ve bir yudum su bile içemiyordu. Hal-'sini de beklemek sabrını aşılıyor! | yıl on milyon kiloya varan ihtiyaçla- rını İzmir mıntakasından temin ede - ceklerdir. Bu yıl en iyi tütünler İzmirin Gâ - vur köyünde ve Akhisarda yetişmiş - tir. Gâvur köy tütünleri renk it.barile Akhisar tütünleri de koku itibazile di ğgerlerine faiktir.» Akhisar Bankası yarım milyon lira dağıttı Akhisar Tütüncüler Bankası bu yıl iki binden fazla zürrea yarım milyon kiradan fazla ikrazatta — bulunmuştur. Buna sebep, kuvvetli angajmanlar ya- pan Akhisar tütüncüler — bankasının fazla miktarda mübayaata bulunmak mecburiyetidir. Akhisar, Gâvur köy, Ödemiş ve Milâs mıntakalarında — titünlerin dizi le. Fakat biz, fazla yormuyoruz. Gi Rusyaya gidecek sporcuların toplantısı l ölümüne şimdi k'î"l“ gibi ağla!, sadi buhranın halli çarelerini ve bil -'ve kurutma ameliyeleri tamamlanmış Dünkü toplan tıda bulunanlar v hassa dövizlerin istikrarı ile ticart lnh-'gîbid'ır. Denklerden mühim bir kısmı Sovyet Rusyaya giderek spor te-|lunmuştur. Ş didler ve klering meseleleri hakkırda| müşterilerin gözleri önüne sarilmiştir. | masları yapacak olan gençlerimiz, dün | Vefa İdmanyurdu Üyelerine tetkikatta bulunmak üzere Amerika,|Her an piyasanın açılmasına intizar|İstanbul Parti Merkezinde kafile Baş-| — Vefa İdman Yurdu Genel Almanya, İtalya, İngiltere ve Fransa'-| edilmektedir. Piyasayı açmak şerefinin İkanı Cevdet Kerim İnce Dayı'nın riya- |liğinden; gün içinde yapıldığını duydukça insa -|nın iştirakiyle bir konferans aktedil -|bu yıl Di Amerikan, Glen ve Geri Ta- İsetinde toplanmışlar, Cevdet Kerim| — 20/Eylül/1936 pazar günü nin kalbi sızlıyor. mesinin zaruri olduğuna karar vermiş-|bako arasında paylaşılacağı kuvvetle|kendilerine lâzimgelen talimatı ver-|da yurdun 1936 yılına mahsus Ş söyl ir. iş, seyahat hakkında hasbıhalde bu-İsi vardır. Yurda gelmenizi Şimdi oradaki muhteşem san'at âbi- delerinin yeni bir dahili harple yıkıl- dıklarını; zamanın sekiz yüz yılda ya- pamadığı tahribatın bir kaç saat veya Ka 10 Turan Can — İtir. Xi A S ae el eat ğ el

Bu sayıdan diğer sayfalar: