3 Ekim 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

3 Ekim 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'SON POSTA Te çe n | Resimli Makale I Çok yaşamak isterseniz... © 'Sözün Kısası Canilik sultanlık! Hergün Liberal Ik!ısa! Sistemini kıırlarmah Mümkün müdür? Yazan: - Muhittin Birgen, alk cephesi hükümeti, frangı dü- şurmı:k kararını verirken, daha E. Talu şin,dostun haberi olsun; bugün yarın elimden bir kaza çıkarsa, g a olmadı- a î'*:: :.:ı:tlınıdudş:ıl.ın exm—..x.“ndıha :;(Cın a d ağıf cezayi icap eltiten bir suç işler £ bu frank üzerinden hazine tahvilleri| — Şehrin karanlık bir sem- Birisininki- iki ay ayni Diğerininki ise en karan- — Hayat tıpkı bu cep pili- sem, günahı, vebali bana ait değildir! çıkarıp halkın parasını toplamış hir hü- tinde oluran bu iki getç, ayni kuvvetle yandı. lik bir sokakta, en lâzmmlı Birisine mi kızdım? Bir kimseden - kümet olduğunu düşünerek, bu kara-| Bece evlerine dönerken bir Sahibini hiç müşkül va- dakikada birdenbire sönü - — rif bir sahibin elinde lü - |hnacak öcüm mü var? Gecelevin bif, çukura düşmemek içih bi- rer tane cep pili aldılar, ayni zamanda kullanmaya başladılar. ziyette bırakmaksızın sü - rüp gitti. Çünkü bu genç cep fenerini daima ihtiyat- la kullanıyor, israf etmek- ten çekiniyordu. zumsuz yere kullanıla kul- Janıla günün birinde ansı- zın sönüverir. Çok yaşa - mak istiyorsanız vücut is- rafından çekininiz ! rını sahneye göz kamaştırıcı bir dekor- la çıkarmak istedi. Dedi ki: —Frangı biz dünyada iktısadi bir sulh, milletler arasında bir para ve alış ve- Tiş anlaşması vücude getirmek ve dün- yayi pençesinde sıkıp duran buhranı defetmek için düşürüyoruz. Hattâ bu maksatla İngiltere ve Amerika ile de anlaştık bile ! verdi. Çünkü sahibi bu pili bitip tükenmez samyor, a- laca karanlıkta bile müte - madiyen kullanıyordu. yere girip te kasa soymanın heveca -( rani mi tatmak istiyorum?. Hayır! Hiç biri değil. Ben esasen ömrümde tavuk kesmemiş, başkasının malına ne göz, ne de el koymamış a « damım, Fakat İmralı adasındaki ağır : ceza mMahkümlarının sürmekte olduk- ları cennet hayatını, orayı gören are aa henüz kâfi Bu anlaşma hakkında talsilit çelmiş olmadıı halde, birkaç İngiliz mahkemesi — |*——— ——— ——| Amerikada dünyanın ĞYT __“l:';"_';";d“ D Frei, laşınaı v , Üy zip şekilde tasvir derken yapılan şeyin yalnız bu üç mil- D.gad' Mm HERG"" B'H FIKM En büy”k tiler ki, artık her gece rüyama giriyor. Jet arasında bir para muharebesini me- Sebebi telâkki etmedi Tüneli yıpılıyor Ne yapıp yapıp oraya kapağı atmanın, — neden birşey, bir nevi muhadenet ve mütekabilen ademi tecavüz misakı ol- duğu mütaleasında bulunmuştum. Son- radan gelen haberlerle anlıyorum ki, tantana ile ilân edilen bu büyük sulh misakı, nihayet Fransız efkârı umumi- yesine arzedilen bir sahne dekorundan çok ileri gidebilen birşey değildir. Fransanın parasını indirebileceği had- din tesbiti mukabilinde diğer iki büyük para memleketi de kendi paralarını şimdilik daha fazla indirmemeği kabul etmişler ve fakat, bu hususta kat'i ta- ahhütlere girişmekten de çekinmişler- dir, * Kanunun müzakeresi esnasında her iki Parlâmentoda da hayli sıkıştırıl! - mış olan Fransa hükümeti, şimdi poli- — tika şahnesinde yeni bir tablo gösteri- — yor ki, buna bakanlar, tiyatroculuğun - €en yüksek derecesine kadar çıkmış olan bu memlekette Blum hükümetinin sah- ne vazılığı kudretini ' teslimde tered- düt edemez. — Filhakika, kanun bir Geçenlerde Londrada bir boşanma davası olmuştur. Bir kadın mahkeme- ye müracaat ederek kocasından dayak yediğini, bu şerait altında yaşayamıya- t rak boşanacağını — söylemiş... Kocası da bilmukabele: Senin d >ğili, benim! Adalı Avni Beyin Bolulu bir ah- çısı vardı. Ahçının temizliğinden biraz şüp- he eden Avni Bey, arada bir ansızın mutfağa girip onu kontrol ediyordu. Bir gün, gene böyle ani bir bas- kın yaptığı esnada bir de ne gör - sün? Ahçıbaşı, pilâv — tenceresinin içerisinde kendi kirli çoraplarını yı- kıyor! Avıi.!'h_l“ı,hin.: — Be adam! Bu ne pislik? Pilâv tenceresinde çorap yıkanır mı? Ahçı döndü, efendisinin yüzüne baktı ve tamamen soğukkanlılığını — Ne tasalanıyorsun, a beyim? dedi. Onlar senin değil, benim ço raplarım.. Varsın yağlansın! Aşk mektupları — Karım vazifesini yapmıyor, çe-| Jozefin Beykere cuklara bakmıyor, onü yola getirmek " takım tadillerden sonra Senato tara -|için tokatlıyorum. Kendisini evlâtlarım — fından kabul edilir edilmez, M. Blum|namına dövüyorum, demiş. hemen Cenevreye doğru yola çıkmış-| — Mahkeme bu müdafaayı makul gö- — fır. Kuvvetli rivayetlere göre, Cenev-|rerek bir daha dayak atmamasını ten- /— rede, dünyanın iktısadi sulhünün büs-|bih etmekle beraber, boşanma kararını bütün kuvvetlendirilmesi yolunda ye-İda vermemiştir. — mi gayretler sarfedecek, yeni teklifler — yapacaktır. Henüz müsbet - tekliflerle meseleyi umumi ve resmi bir münaka- şaya arzetmeğe kadar gidemese bile, - bu ruh dahilinde birtakım konuşmala- vâ teşebbüs edecekmiş. Dünyada daha keşfedilmemiş adalar varmış «Sadko» buzkıran gemisiyle — ilmi tetkik seyahati yapmakta olan Sovyet Arktik hey'eti, şimal kutbu muntakası Konuşulacak mevzular, bilhassa larmış: Milletler arasındaki alış veriş| — Bu yeni keşfedilen ada, 81 derece — münasebetlerine konulmuş olan kayıt-|12 tulde ve 72 derece 20 arzda kâin- ların kaldırılması ve gümrük terifele-|dir. Adanın uzunluğu iki kilometre rinin indirilmesi. Eğer bu konuşmala- | kadardır. rın neticesinde yakında bu maksatla Sovyet fen hey'etine reislik eden 0 İsviçrenin güzel bir köşesinde büyük İ profesör Samoyloviç'in bu hususta ver" | :î mım’;.mn! karar gkl““dğ diği rapora göre, ada deniz sathından ayret edeceğim. p ğ pek yüksek değildir ve adanın etrafını Ü v AT Va AĞ Bt kaplıyan deniz de pek sığdır. yeler için —kanleranslar — icadına laieedretaRi ae İrnare Şi pek merakhıdır. ç D İtalya gibi büyük istihsal memleketle- ri başta olmak üzere birtakım küçük fistihsal memleketleri hep bu sivasetin ısleyh'ııde bulunacaklardır. Bunu açık- x Dünyayı yalnız kendi malikâneleri yapmak isteyen birkaç büyük milletin himmetlerile milletlerle bugün iktısa- | /“den de, siyaseten de o kadar sıkışık bir / vaziyete düşmüşlerdir ki büyük Avru- k Pa ve Amerika demokrasilerinin libe- izmin iktısadi an'anelerini dünyada hkrır yaşamaya çağırmalari hâdisesi. ni içlerinden hazin bir tebessümle — karçılamaktan başka birşey yapacak /— değillerdir. Bugün her millet, kendisini i bir dünya hareketine, yeni bir ik- edecekleri muhakkaktır. Heyhat, libe- ralizmi kurtarmak teşebbüsü artık çok geç kalmıştır!. » Dünya o kadar karışmış ve bizzat da- hili mübadelesinde bile henüz bir sulh tesis edebilmekten uzak olan Fransa- Yin Sosyalizm tecrübesi bu karışıklığa © kadar yeni unsurlar ilâve etmiştir ki tısadi sisteme göre tanzim faaliyetine bütün bu parişan vaziyeti toplamak, girmiştir. Bir taraftan cihan harbınin,'“' eti we gekin bir şekil vermek işi- ; fena sulhü ile, öte taraftan dünyayı T bu kadar senelik beklemeden son- ıehdit eden bir doktrin hareketinin . içtimaf emmiyetsizlikle karışan h |dünya içinde denize düşen milletlerin | — yalana sarılır gibi kucakladıkları bu /| «kendi kendine kifayet» siyaseti â2 bir — zamanda bütün memleketleri İstilâ et- — Miştir. Bugün, gümrük tarifelerinin in- — dirilmesi, her memleketin başlamış ol- /—duğu kendi kendine kifayet siyasetini “nefyeden bir hareket olacağından ne — bu tarifelerin indirilmesinde, ne de rın ve sair tahdidatın kaldı- milletler arasında bir an- şma yapmaya hiç olmazsa şimdilik ân kn.ıııaınıqtır Rusyı, Alnunyı, İ tırdım, sokağa baktım: Bekçi sokağın İSTER ça söylemeseler bile gizlice muhbal efet | Fransızcayı öğretmiş Jozefin Beyker geçenlerde gazete- cilere ve tiyatro münekkitlerine bir ak- şam ziyaleti vermişti. Bu ziyafette sında: — Fransızcayı hayli ilerlettim, de- di. Artık şiirlerin manâsımı anlıyorum. Davetlilerden biri sordu: — Yalnız şür kitapları mı okuyor" sunuz? — Kitap okumuyorüm, evli — oldu- ğum halde her gün manzurm aşk mek- tupları alıyorum, beni methettikleri ve ocam da bu türlü mektupları okuma- ma mâni olmadiğı için onları merakla ve seve seve mütalen ediyorum. Bu münasebetle de Fransızcayı öğrenmiş oluyorum. 12 yaşındaki bisiklet hırsızı Amerikada 12 yaşmda bir çocuk bir bisiklet — çalmış ve yakalanmıştır. Bisiklet çalan çocuk serbest bırakıldık- tan bir gün sonra bisiklet çaldığı için yeni baştan yakalanmıştır. 12 yaşında- |ki bu çocuk bundan sonra da daha beş |defa ayni cürmü işleyince, çocuğu ya* kalayan polisler aralarında para topla- yıp kendisine bir bisiklet satın almış- lardır. Çocuğa bisiklet alındıktan sonra bir 'Haha hırsızlık etmemiştir. — bedbinim ve bu yolda sarledilecek e- meklerden hiç bir netice çıkabileceği- ruyor, ve düdük çalmakta devam ediyordu. Ne olacak ne hiç- inanmıyorum, Zannedersem bu işle uğraşan siyaset 'adamları dahi benden daha nikbin ol- masa gerektir, ama, mne yaparsınız, Muhittin BİRGEN ra, dünyaya Mesih bile şelse gene mu-İsiyaset bu ! vaffak olamaz. Bu bakımdan ben çok! ZKT A A e VUGT RER AA Ğ Ğİ STER İNAN İSTER İNANMA! Cağaloğlunda oturan bir arkadaşımız anlattı: Evime geldiğim zaman saat on biri geçmişti. Hemen yatmıştım. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum.. Sokakta acı acı öten düdük sesleri beni uyandırdı, Perdeyi aralat- yanına geldiler. tam ortasmda du- 11 bu kadar yıllık namuskârane bir öm- )rün bana sağlıyamadığı nimetlerc ka « vuşmanın çaresine bakacağım. Eminim ki, bu düşünce yalnız be « nim kafama, bu emel sadece benimi Amerikalılar daima işi inada bin-| gönlüme doğmuş değildir. Bu mah « dirirler. Bu sefer de tünel kazmak il- | kümlar edebiyatının mazarratı, çok kor letine tutulmuşlardır. karım ki, az zamandâ memleketin için- Şm&AqnınieŞıhuum&üdgMgmk.mmdnnbık- kilometre sını derpiş ediyorlarmış. Bu tünel beş senede bitecek ve iki milyar franga malolacaktır. Şimdiye kadar dünyanın en uzun tüneli 19 kilemetrelik Semplon tüneli idi. İngil'erede kadınlar nasıl sigaraya alışıyorlar ilometre uzunluğunda bir tünel i inşa- | mış zayıf karakterli nice insando, İm e ralıya sürülüp te ömrünün bakiyesle ni o taril edilen cennette geçirmek are zusu doğacaktır. Bunun da yegâne yohu cinayet işlemek olduğuna göre, hâsıl o0« lacak sosyal mazarratın hududunu âar- tık siz çiziniz. İmralı hakikaten bir cennet olabi « Bizim İnhisar idaresi Yenice Paket- | f Tabiatın ve hâdisatın mağdurla « lerinin içine kuponlar koyarak piyan- " düşünmek, onların ıslahı hal'ne ça- golar tertip ediyor, halbuki lnohıle- de başka bir usule baş vurmuşlar ve çok iyi neticeler elde etmişlermiş, | lelim Vvaziyette/ YYf bukmak, lışmak, onlara hasbelkader düştükleri sürnteve ” muntazam, nisbeten rahat bir hayat te- Bu usul, sigara paketlerinin içine| min etmek te hükümetin borcudur. E- meşhur şahsiyetlerin resimlerini koy- maktan ibaretmiş. Kadınlar bilhassa mrtistlerin resmine fazla rağbet göster- dikleri için, albüm yapmak sevdasile sigaraya alışıyorlarmış... Rusyada kablettarih devre alt bir Insan ini bulundu Altayda Katan nehri kıyısında, iki bin yıldan evvelki zamana ait bir pa- leolitik insan ini keşfedilmiş ve bura- da uzun tetkiklerde bulunulmuştur. Bu mağarada yapılan araştırmalar da 60 taştan Alet ile tarihten evvelki adamın taştan âleti yapmasına yara- yan ve bugün bu imalin tekniğini bi- ze bildiren 1500 kadar da mamulât parçası ele geçirilmiştir. Bulunan bu âletler, Altay'ın eski sekenesinin mad- di kültürünün tetkiki bakımından bü-| yük ehemmiyeti haiz bulunmaktadır. Bu arı , Leningrad maddi kültür tarihi ıhhlıııîle dördüncü devrenin tetkiki hakkındaki beynelmi- lel cemiyetin Sovyetler Birliği şubesi tarafından yapılmaktadır. Golf şamplyonu hizmetçi Flipin'li bir genç kız, memleketinin gölf — şampiyonu — olmuştur. Bu genç — kız Göolf klübünün hizmet- çisidir. Klüpte kimse bulunmadığı za- manlarda kendi kendine — ekzersizler yapmış ve golf oyununu bu suretle öğ- renmiştir. Bir sabah klübe erken gelen klüp reisi onu ekzersiz yaparken gör- müş, bir müddet kendini — gösterme- den seyretmiş ve kızın fevkalâde golf oynadığını anlamıştır. Paolislerden biri sordu: «Ne var, niye düdük çaldın..» Bekçi polise cevap verdi: «— Sizi merkezden çağırdılar da, gelesiniz diye çaldım.» İNAN İSTER İNANMA! | diye bekledim. Bir kaç dakika sonra iki polis bekçinin || yotine doğru yürürken halka ğer hükümet bu borcunu ödiyebilmiş ise, matbuatın vazifesi iki üç satırla 0- nu takdir etmekten ibaret kalır. Böyle bir bahis, gazeteellik gayretile uzatıle mağa gelmez. Uzatılırsa, bundan camla için vahim mazarratlar doğabilir. Ci « nayetin, caninin reklâma hakkı yok « tur. Cani, camlaya karşı borcunu biğ kenarda, sessiz sadasız öder. Arkadaşlarımın hiç biri bana darıl « masın, Bilâkis benim onlara dar:lma « ğa hakkım olabilir. Zira İmralı mah- puslar kolonisini bana, Babıâli muhi « tinden daha cazip gösterip, ağzımın suyunu akıttıran, gıpta ile, gizli gizli bana iç çektiren onlardır! H bi eeei Biliyor musunuz ? 1 — Gil Robles kimdir ? 2 — Bugünkü İspanya tahtı müddelisi ölan adam kimdir? $ — İspanyada ilk defa olarak fa » şistliği tesis eden general kimcir? (Cevapları Yarın) * Dünkü Suallerin Cevapları: | — Ehramların karşısında: «Aske- rim, bu ehramlar sizi dört asırdanberi bekliyordul». diye nutuk söyliyen ku- mandan Napolyon Bonaparttır. 2 — İdam edilmek üzere İiyotine Rötlürülürken ııkı:mdzın gebertin, öldürün! bakarak «burjuy: kazanabilmek için «kahrolsun, yazdığı Kırmızı ve Sıyah romanınan kaliramâe nı Jüliyencir. 3 — Octave Feuillet Pransır :mnan« İcılarından biridir. Samt - Loda dağ « serpinek..» diyen Sıhandalın müştür, Fakir bir delikanlınır rsmanı, Mösyö Kamor temli romanları bulhüş-

Bu sayıdan diğer sayfalar: