6 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

6 Kasım 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Amerika Cumhurreisi İntihap edildi: Vaziyette Bir tebeddül yok! Yazan: Muhittin Birgen' merikada her şey klâsik Avru - padaki her şeyden ruhça da, şe- kilce de, nisbetçe de ayrılır: Mes şu cumhurreisi intihabında da, bu intiha- bin ruhunda da, şeklinde de, intihap Mmücadelesine atılan nisbetlerinde de iş — böyledir. Klâsik Avrupada cumhurrcisi, — bir — Meşruütiyet hükümdarından ancak bir noktada ayrılır: Hükümdarlık veraset yöolile intikal eder, cumhurrels ise bir intihabın mahsulü olur. Avrupada cum- bhurreisi cumhuriyeti idare etmez, ona — reislik yapar. Amerikada ise cumhuri- yeti bir reis idare eder ve bu id: — aşağı yukarı, müayyen bir tında, bir diktatör idaresidi — önün mühtelif işleri idare için kullan- dığı bir nevi yüksek rütbeli ve yüksek salâhiyetli kâtipleridir. Sonra, Avrupada cumhurreisi, Al - manyada uzun müddet devam etmemiş bir usul müstesna, hep parlâmentolar tarafından seçilir. Amerikada ise bu işi doğrudan doğruya halk Daha sonra, Avrupada cumhı st intihabı çok ağır başlı, an'aneli, hattâ biraz da kudsi bir merasim ve teşrifat içinde ce- reyan eder, Amerikada ise bunun ne Mnerasimi ve ne teşrifatı vardır: Kaç namzet varsa onun taraftarlığını ya - /— panların umümi kanaatleri arasında aylarca devam eden bir muharebe, ha bazan sokak muharebelerine - fak z fikir halinde - barikatlara ka - — dar giden bir kitle düvüşmesi... | İşte Avrupanın intihap mücadelesi dediği şey Amerikada bundan ibaret - tir. Hücum için - çok şükür - toptan, tüfekten maada her şey kullanılır. Söz, Jyazı, makine, radyo, elektrik, mizah, — hiciv, hokkabazlık, ilâncılık, hülâsa ha- — tora ne gelebilirse her şey fikrin mü - dafaası için bir silâhtır. Ben Mister Ruzveltin ilk defa cumhur riyasetini hazırlıyan bir propaganda devrinde Nevyorkta bulunmustum. Orada inti - hap mücadelesi vasıtası olarak göndü- ğüm şeyleri saysam, başlı başına bir Amerikan garibeleri kolek, cuda gelebilir. * — Bu defa da öyle oldu. Amerika iki / zümreye ayrıldı. Bir tarafta yeniden intihap edilmek için namzetliğini ko - Oyan demokratlar reisi ve öte tarafta cuümhuriyetçilerin namzedi — Landon — karşı karşıya geldiler. Taraftarları, se- çim zamanı yaklaştıkça her gün şid - — detini bir kat daha arttıran öyle şid - detli bir muharebeye tutuştular ki mu- — harebe meydanına atılan, para, söz, ya- — zı, temsil ve nümayiş kuvvetlerini bir araya toplamak mümkün olsa Avru - /— pa intihaplarınm bütün bir asır için- de harekete getirmiş olduğu kuvvet - İerin mecmuunu geride bırakır! Çarpışan iki namzet tarafından tem- sil edilen iki fikir şunlardan ibarettir: Demokratlar, Ruzveltin — başladığı işlerde devamını istiyorlardı. Bu da, Amerikadaki iktısadi hayatın bir nevi — devletçilik ruhu ve devletçilik usulü — İçinde ve yeni esaslara göre tanzimi işi — idi, Öteki taraf ta liberal Amerikan sis- teminin müdafaasını yapiyor ve tez o- larak Ruzveltin bolşevik olduğunu ile- /— ri sürüyordu. Mücadele şiarını şu bir — kaç kelime ile hülâsa etmek kabildir: «Kim Ruzvelt için rey verirse Stalin — için rey vermiş demektir!» Bu iddia ile — giden ve gelen cumhurreisine atfedi - len marksist ruhunun ne dereceye ka- /“dar doğru olduğunu biz uzaktan kesti- - remeyiz; fakat, Ruzveltin iş başına gel- - diği zamandanberi Amerikada libe - ralizmin yediği darbelerin büyük ve iş- lere - devletçilik şeklinde - Amerikan- — ca bir sosyalizm ruhu karıştığı da mu- hakkaktır. O kadar ki Amerika haya - — tında Mister Ruzveltin bir inkılâp yap- mış olduğunda şüphe edilemez. * —— Mücadelede kim haklı, kim haksız, onu yalnız Amerikalılar bilir ve gali- — ba, onların da bildikleri şüphelidir. Bi- zi alâkadar eden cihet ise yalnız şu - dur: Vaziyette bir tebeddül yok! Bunu bilmek ise hayli büyük bir şeydir; e « ğer demokratlar bugün kazandıkları — büyük muzafferiyeti elde etmiş bulun- Onasalkhudı. Anlamii düslünine 45 dsnsmi Gönül maceralarının bazıları sü - kün içinde başlar, sükün içinde de - vam eder, aşktan ziyade dostluğa benzer, yeknesaktır. / SON POSTA E Gönül bağları Bi Kadın ve erkek münasebetlerinin bazıları ise fırtına ile başlar, heye - eanını, sükün, sükünunu heyecan takip eder, hareketli olur, kin bir denize, ikincisini şelâle nehre benzetirler. İkisinin de ta - bi vardır. Fakat seçmek elimizde değildir. Nasibimiz hangisi ise bahtı- muza o Çıkar. DA (SÖZ ARASIN Devlet hazineleri İçin akla gelmiyecek Bir varidat menbat Avrupa gazete- lerinde okuduğu- muza göre, Tex- aa hükümeti yeni bir varidat mem- bar — bulmuştur. Hükümet hanedeki kümları yüksek ücret mukabilin- de, ve — bundan sonra uslu olura- | caklarına dair ver dikleri söz üzeri- | ne tahliyeye ka- | râar vermiştir. Şim | diye kadar bu yüzden 270,000 — dolar varidat temin edilmiş ve 900 uıçlııkko— yuverilmiştir. » rın, © tatbikine başlanalı altı am halde 300 yü tekrar içeri girmişlerdir. Amerikada falcılar ve halk Amerikada Moodbridge'de hükü- met bir kadını falcılık ediyor diye mahkemeye vermiş. Davasının rüyet edileceği gün mahkeme salonuna 200 tane kadın gelerek hepsi de falcının serbest bırakılmasını istemişler ve de- mişlerdir ki: — Kadın her şeyi biliyor, ağzından ateş ve alev çıkardığını — gözlerimizle gördük. Sakın ona dokunmayın çarpı. hırsınız! Hâkim bu'talebi dinlememiş ve| kadını hapse mahküm etmiş. Kadın ; hükmü giydikten sonta, fena halde asabileşerek ağzını açmış, gözünü yummuş ve hâkime küfürü basmış. Şahit olarak dinlenen bir kadın hemen hâkimin yanına sokulmuş: — Hâkim hazretleri demiş, size ka- dinın ağzından ateş ve alev çıkar, de- medik mi? hapis mah- cumhuriyetçiler gelmiş olsalardı Ame- rikada yeniden bir çok şeyler yıkılıp, yerine başka şeyler, eski şeyler, ser - best ve kontrolsüz bir para impara - torluğu gelecekti. Bunun gelişi, nazari- yece belki iyi, belki fena olur, fakat muhakkak olan cihet şudur ki dünya- da yeniden bir iktısadi şüriş unsuru meydana çıkacak, hayatta bir istikrar istiyenlerin ümidi bir kaç yumruk ve tekme ile bir kere daha yıkılacaktı. Mister Ruzveltin kazanmış olması, hiç olmazsa Amerikadan yeni bir sürpriz gelmiyeceğini gösteriyar ve bu da bizi Muhittin Birgen Bir arkadaşımız anlattı: «Bir Ford otomobili için kıymeti bir yedek parçaya ihtiyaç hâsıl olmuş! hirdeki satış mağazasında kalmamıştı, İSTER * Ruzveltin oğlu Babasının düşmanının Kıziyle evleniyor Amerikalı milyoner Dupont, Nev- yorkun en meşhur simalarından biri- dir. Mühimmat f a brikatörüdür. Fikir bakımından HERGÜN BİR FIKRA | Neden sormuş ? Üstü başı temiz ve düzgün, efen- diden bir adam, Bay .... in oturduğu apartımanın kapısını çaldı; ve biz - zat açan Bay ... e sordu: — Aifedersiniz; burada kaç kişi oturuyorsunuz? iki gün — evvel — Ben ve karım, Cumhur Reisliği- — Çocuklarınız var mı? ne seçilen Ruz- — Hayır; yok. velt'e muhaliftir. — Refikanız piyano çalar mı? — Hayır. — Radyonuz var mıdır? — Hayır. Fakat neden soruyorsu- nuz? İstatistik memuru musunuz? — Hayır, memur değilim, Bayım, Altınızdaki katı kiralamak isteyen bir adamım. Sizi onun için rahatsız ettim. Kusura bakmayın! Güzellik kraliçeleri Onun için bu son seçimde Ruzvel- tin aleyhinde pro- pagandalar yap- mıştır. Rüzvelt te buna mukabele- den geri durma- Taiştır. Yalnız, bu Du- pont'un bir kızı Paristen vardır. Mis Etel.. Bu genç kız, Ayrılu'larken Cumhur Reisi Ruzvelt'in — küçük oğlu ile sevişmektedir ve seçim müca- delesinin bitmesini — beklemektedir. Çünkü, bu iş biter bitmez nişanlana- caklardır. Seçim mücadelesinin tam kızıştığı zamanda meseleyi babalarına açmak istemeyen gençler çok tedbirli hare- ket etmişlerdir. Yumrukla düello! Macaristanda düello' menedilmiş- tir. Bununla beraber, ara sıra kaça- mak olarak yapıldığı da vükidir. İnsan, menedildiği şeye haris olur, derler. Budapeşte kadınları da düello me- rakıma düşmüşler. Yalnız — bir farkla ki, silâh yerine yumruklarını kullanı- yorlarmış. Geçenlerde, iki Budapeşteli bayan, erkek arkadaşlarile lokantaya gitmiş- ler, yemişler, içmişler. Şarabı biraz fazlaca kaçırmışlar, bir hiç yüzünden | Kompartimanın pencerelerini dol- duran bu güzel bayanlar dünyanın bu kadar memleketlerinin en seçme gü- zelleridir. Halkın kendilerini seyret- mek için istasyona hücum edişlerini, memnun nazarlarla seyrediyor ve Tu- nusa doğru yol alırlarken hayranları- ni selâmlıyorlar. münkaşaya tutuşmuşlar ve”iş oğız şa- ğ kasından el şakasına varmış, şık ba- 20 Senedir uyku uyumıyan)| yanlardan biri, tabiatın kendisine ih- adam san ettiği güzel göz yerine, kan otur- muş, şiş bir gözle kalkıp evine gitmiş. Fakat bu hakarete dayanamıyarak er- tesi gün yumruk atan arkadaşının e- vine koşmuş, gene bir ağız dalaşından sonra nihayet yumrukla düelloya ka- rar vermişler. Düelle tam kırk beş da- kika sürmüş. Bayanlardan biri fazlaca yorulduğundan abandone etmiş, öteki Dünkü nüshamızda 32 sene uyu- duktan sonra uyanan bir kadından bahsetmiştik. Elimize — gelen Fransız gazetelerinin birinde bu hâdisenin tam aksinin de varid olduğunu gördük. İngilterede Workosop'da fenerci Arthun Larby tekaüde sevkedilmiştir. Arthun Larby 20 senedenberi yatak|de kırık bir dişle musaraa meydanın- yüzü görmemiş ve gözlerini kırpma-|dan çekilmiş. İkisi de birbirinin haline mıştır. Herkesin uyuduğu zamanlarda|acıdığı için o gündenberi, birbirinden memnun etmeğe şimdilik kâfi geliyor! gezen Darby fenerciliği geceleri canı|ayrılmıyan iki samimi arkadaş olmuş- sıkıldığı için yaptığını söylermiş. lar... K S RR e LE ” el O Ç0 Ş NN N L R — T YA GA İSTER İNAN İSTER İNANMA! sit deposundan istenildi. Fakat o zaman da anlaşildı ki kıymeti 10 lirayı geçmiyen bu yedek parçanın gümrük tu. Bu parça da şe- | muamelesi yapılarak şehre çıkarılması en asağı 10 gün- 'Tophanedeki tran- | lük bir zamana mütevakkıftır.» İNAN İSTER İNANAA! 10 lirayı geçmiyen |- İkinciteşrin 6& — eaemz. — NNN —— Sözün Kısası Kan gütmek D nun bazı yerlerinde saplanıp kalmış o- lan bu kötü âdet, hükümetimizin çok isabetli bir tedbirile, hamdol: biz- den sökülüp atılıyor. E. Talu adası, Anadolu- ünyada, Korsika şimali Arnavutluk, ve bizim Bundan sonra, kan gütme yüzünden başkasının canıma kıymak isteyen her- hangi bir adam, kendi hanümanının da gsönmesini, bütün sinsilesinin şuraya buraya dağılmasını da göze almak mecburiyetindedir. Kân gütmek, kendi soyundan biri- nin intikamını, başkasından ve hele ekseriya bigünah olandan, bi al « mağa kalkışmak medeni insanların hâreci değildir. Adli müesseseler, me « deni ülkelerde, bunün için kurulmuş- tur. Alinin hakkını Veliden. aramak, arada görülecek herhangi bir hesap varsa, hakkaniyet dairesinde görüp te- mizlemek yalnız ve yalnız ö mahkeme- lerin işidir. Eğer herkes, kendi hakkını bizzat aramağa kalkışır, akraba ve taalluka- tmün öcünü bizzat almak sevdasına düşerse memlekette o vakit anarşinin, düzensizliğin danıskası başlar. Cum « huriyet hükümeti gibi kuvvetli, otorie tesini kıskanır v& sosyal gjzamda en ufak bir aksaklığa tahammül edemez olan bir kurumda, bu halin devamına elbette kall olamazdı. Bu bakımdarı, düşünülen tedbirlerin çok yerinde ve çok lüzumlu olduğuna hepimiz kanaat getiriyoruz. Bu münasebetle, hatırıma gelen bir kan gütme hikâyesini. de şuracıkta nakletmek isterim: Bir tarihte, bizim eski Manastır vis lâyetinin Debre sancağına tâbi kaza merkezlerinin birinde yeni tesis edilen ceza mahkemesine yerlilerden biri mü- racaal edip der ki: — Benim, komşularımdan Zeynel ağa ile aramızda bir kan davası vardır, Bizi barıştırın. Rels sorar: — Nedir bakayım davnn;zın esası? Herif: — Efendim! der; Zeynel ağanın ökü- zü benim mısır tarlama girdi, ziyan verdi. Ben de köpeğimi saldırdım, ökü- zü daladı, Zeynel ağa kapan kurdu, köpeğimi öldürdü. Ben onun öküzünün kuyruğunu kestim, o benim tavukları zehirledi; ben onun keçisini tuttum, boğazladım.. İşte böyle devam edip gidiyoruz. Korkarım ki günün birinde her ikimizde de hayvan kalmayınca, bu sefer birbirimizi öldürmeğe kalkı- şacağız... Bu anlattığım, yarım asır evvelisine ait bir hikâyedir. Bugün, zaman yürü- dü, asır ilerledi, eski çamlar hardak oldu. İster istemez, kafalar da değişccek, eski devirlerin fena âdetleri ortadan: kalkacaktır, N Biliyor musunuz? 1 — Abaza Hasan, Dağlar Delisi, Rum Mehmet, Cennet Oğlu, Musli Ça« | vuş, Maan Oğlu Fahreddin Osmanlı ta« rihinde nasıl bir rol oynamışlardır? 2 — Genç lâkabı ile amlan İkinci Os- manı kimler öldürtmüştür? 3 — Bugünkü Çekoslovakya hangi eyaletlerden müteşekkildir? (Cevabları yarın) ... (Dünkü suallerin cevabları) | | — Bugün Belçikâda faşist liderli- ğini yapan adam Leon Degrelle'dir. 29 yaşındadır. 2 — Büyük Harbde Fransanın ce « nub mıntakaları 9 uncu fırka kuman « danlığımı Mareşal Foch yapmıştır. 3 — Rif mücahidi Abdülkerim 10 yıl evvel Fransa tarafından esir edilerek — a konmuştur. (

Bu sayıdan diğer sayfalar: