23 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

23 Kasım 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇARLIK ÜLKESİNDE W BiR TORK ZABİTİ A.R. Tobolsk valisi rahip Gregorinin sırtına temiz bir cübbe geçirerek Moskovaya göndermiş eline de Çara hitaben bir mektup vermişti : “Haşmetmeâp, size tam manasile bir (Allah adamı) gönderiyorum ,, — Bu, acaba irsi bir hastalığın tesi-|kâr etmiyordu... Küçücük veliaht, bir ri mi idid.. kilise mumu gibi her gün biraz daha €- — Belki... Fakat buna; ruh ve ya-İriyor, hergün biraz daha küçülüyordu. radılışiaki zâfı, envâı hurâfat ile tere-'Bu hal birez daha devam ederse, bu ddiye uğramış dimağ ve âsâbı da ilâ-İmini minicik körpe vücud, sönüp gidi- ve ediniz, verecekti. Ve işte o zaman, (müstak- — Sonra, Emma?. . bel Çarın valide imparatoriçelik şete- — Sonra, Cemil bey... Bir taraftan fi) de sönüp gidiverecekti. Çarın bu gizli derdlerini, diğer taraf -| — Desenize.. evlâd muhabbetinden tan da rahib Gregorinin: mücizelerini! ziyade, ihtiras düşüncesi... haber alan Tobolek valisi, büyük bir iş-| — E, buna ne şüphe aziz dostum... güzarlık etmiş; bu köy rahibinin sır-İDamarlarında bir damla saltanat kanı tına, temiz bir cübbe, ayaklarına da bir! olanların, ihtirastan kurtulmalarına çift parlak çizme uydurarak doğruca İimkân var mıdır?,. Moskovaya göndermişi. Ve gönderir-| o— Sonra). ken de eline şöyle bir mektüp vermiş-) “ — Sonra, efendim... (Romanof - ti: lar) in tacını başkalarına o kaptırmak (Haşmetmeib!.. endişesi, hem Çarı ve hem de Çariçeyi, Size, tam manasile bir (Allah ada -| müthiş bir ıztırab ile sarsıyordu.... Çar mı) gönderiyorum. Ona inanan ve i-|Nikola, velinhtın hayatını tehdid eden an edenler, her türlü maddi ve mane- bu büyük felâkettin hissettiği elem ve vi dertlerden ve ıztıraplardan halâs bu-| endişe ile bazan deliye dönüyor.. bar - luyorlar. Binlerce mücize, bunun şa-'dak bardak votka içtikten sonra, yarı hididir.) mecnun bir halde veliahtı omuzlarına Rehib Gregori; daha ilk bakışta,İbindiriyor. Saatlerce sarayın koridor - (Çar) ı büyülemişti. O; mukavemet)larında gezdiriyor; bazan da, sarayın imkânı olmıyan gözlerini, Çarın zay:!|her türlü teşrifet osullerini unutarak; ve iradeden mahrum olan gözlerine di-|cılız bacakları, omuzlarından O sarkön kerek: alaşmetpenah... Bundan 40n-| bu sararmış çehreli çocukla bahçeye fır- ra, hiç bir hayal görmiyeceksiniz. Hiç|liyordu... Bir gün, saray halkı birbiri- bir mevhum kuvetten, korku ve endiscİne girmişti. hissetmiyeceksiniz.» demişti. Ve., Çar) — Niçin?.. Nikola o dakikedan itibaren silkin -) — Çünkü; hem Çar, ve hem de ve- mişti. Sanki, omuzlarını çökerten o'liaht; birdenbire ortadan kayboluver- göze görünmez yükü, bir tarafa atıver-| mişti. Her taraf öranmış, taranmış. ne, mişti. Artık Çar da herkese benzemiş- Çara; ve ne de veliahin tesadüf edile - ti. Birdenbire mariz ve mağmum çeh- memişti, resine bir neş'e gelmişti. İşte o gün,) — Sonra). Çarın en mes'ud günü idi. — Nihayet; sarayın kapılarında bek- — Olur şey, değil... liyen nöbetcilerin biri, upkı Çara ben- — Evet.. Çar, saadete kavuşmuştu. ziyen bir hâssa neferinin, ornuzların « Fakat Çariçenin bütün günleri, büyük|da bir çocukla kapıdan çıkıp gittiğini bir endişe ve ümidsizliğin göz yaşlarile hatırlamıştı... Bütün yaverler ve mâ- geçiyordu. beyinciler, bu nöbetci neferinin göster- — Sebeb?., diği istikamste koşmuşlardı. — Çünkü, mini mini veliahtın müp- telâ olduğu bir barsak hastalığı günden A 5 güne artıyor.. kanlı bâsura benziyen |Ti elbisesini Mmmiğ, ve veliahtı dn va bu hastalık, hiç bir doktor tarafından |muzlarına bindirmiş olan Çar Nikola- teşhis edilemiyor; verilen ilâçlar da|Y!. mecnun gibi sokaklarda dolaşırken yakalamışlardı. — Garib.. çok garib şey. — İşte, Çari ve Çariçeyi saran bu buhranlar içinde Çariçeye bir şey tav. siye etmişlerdi: «Veliaht hazretlerini, bir kere de şu (Allahın Adamı) na gösterreniz.. belki manevi bit tedavi Bir Doktorun Günlük Pazartesi Motlarından () Isınma vasıtaları Kış tamamile girmek üzeredir. Kişın ©- turduğumuz meskenlerin sesiilması Yâ - zımdır, Bu derecei harmeet otutulan VE çalışılan yerlerde on sekiz deröccden 8- gağı olursa İvsan üşür, basta olür Bu sebeple evlerimizi ve müesseseleri tabii mdarak o vastaları müracaat ederiz Buzların en İyisi ve sibhisi şüphesiz i, çinden mcak su geçen Kaliroferlerdir. Fa- kat bunun tesis ve idamesi masrafk ci- duğundan sobalara ve mangallara mü - racaat mecburiyetinde kalıyoruz. Banlardan mangal artık ortadan kalk- ması lâzım gelen bir isıtma vasıtası - dır. Mangal bulundulu odanın havasını zap- teder ve yerine az çok zehirli bir gaz çi- karan ve derecei hararetin gilgide sür'- tele arstması gisi“şüngın ve sar kaza tara sebebiyet verir. Bu sebelde herkese “cuz demirden birer soba tedarik etme - lerini tavsiye ederiz. Sobalar iyi bir iet- hin vasıtası olduğu gihi boruları vasıta» silis öz dalma bevayı tecdid eder. Şimdi maden kömürleri ve kok kömürleri ucuz- Yamıştır. Pek iptidai olan manpallar ye- tine sihhi ve medeni bir teshin vasıtası 0- ian sobaları her yerde iksme etmeliyiz. (©) Bu notları kesip seklayınız, ya - hut bir albüme yapıştmp o kolleksiyon bir daktor gibi imdadımıza yetişebilir... den, doğruca yatağın başına geçmiş. andan itibaren, veliaht hazretleri muzlim olan istikbali kurtulmuştur.» demişti. — Hayret!... Hakikaten veliaht kur- tuldu mu?.. — O günden itibaren veliahtın vazi- yeti değişmişti. Çocuktan gelen kan, hal kesilmişti. Bir hafta sonra veli- — Olur şey değil, Prenses Emma... Hiç şüphesiz ki, bana bir hakikatten bahsediyorsunuz, değil mi?.. — Hiç şüphe etmeyiniz ki; size ga- diyorum. — Sonra?... Ve bir'tâkib etti: hayli aradıktan sonra; kim bilir nere! ir ki den ele geçirdiği bir hâssa topcu nefe-İ Yoksa bir duş yapacağım.. müessir olur. demişlirdi... Çariçe, (lere birer el attı. Fakat hiç biri tutmu- bu tavsiyeyi derhal kabul etmiş; tarİyor, eline alır almaz yerine bırakıyor - İshün Adami) Gregori Rasputini he -'du. Sonra sandalyesinin arkasına yas- men o anda hususi dairesine getirtmiş. İlanârak gözlerini kapadı. Çayır biçme ti... Rasputin; hiç bir şey söyleme -İmakinesinin sesini işidiyordu , ıztırabından inim inim inleyen veliah-İni oçmasma sebep oldu. İleriye tına göğsüne, parmâğile bir haç işareti |eğilerek bir krem aldı, biraz eline sür- İresmetmiş.. ondan sonra da, o sihirlildü. Sonra ayağa kalkarak O pencereye gözlerini Çariçenin melâl ve mahzun | yaklaştı. Aşağıdan konuşma sesleri ge- ine dikerek : «Haşmetpenah).. İliyordu. ht, âdeta yeniden dünyaya gelmişti.!* yet müsbet olan bir hakikatten bahse-İayağa kalkarak balkona açılan geniş SON POSTA “ Son Posta,, nın zabıtaroman: 37 ÖRT ile ARAJINDA İngilizceden çeviren : Hasnun Uşaklıgil Bu kadını bir deli öldürebilir! Fakat Lang denilen bugenç deli değildir. Ama, de : olmasaydı öldürmezdi, kadının burnunu da kesmezdl — Babacığım, bütün bunların haki-'tü, bundan kurtulup harekete geçmek)işi o yapmamıştır. kat olabileceğine inanamıyorum, diye (lüzumunu hissediyordu. Zira şefi o - inledi. nun kendisini rehavete kaptırdığını — Hakkın var yavrum. Genç kiz başını kaldırdı, bir nefes;recekti. içinde sordu: Binaenaleyh çavuş bir derlenip top- — Acaba kim? landıktan sonra, durmuş bir saate bir yumruk indiren ve arkasından saatin işleyip işlemiyeceğini bekliyen bir a- dam vaziyetinde hareketsiz kaldı, Fa- kat netice kendisine memnuniyet ver- miş görünmedi. O zaman polis direk- törlüğünün bütün nizam ve kaidelerini bertaraf ederek içki masasına yaklaş tı ve yarım bardak viski doldurdu. — Hayır, Jan bu suali sorma. Ceva- bını bulamadığın için Allaha şükret. Genç kız bir isim söyliyecekti, fa - kat Patton meydan vermiyerek: — Şimdi giyinmeliyiz, bizi tekrar isievab edecekler, dedi. Vaktile berrak ve net olan sesi şim- di yorgun ve biraz boğuk çıkıyordu: — Baba odanın kapısını kapadın) Bu müddet zarfında polis şefi arka- mı? sına dönmüştü: — Fakat Jan, bu kadar korkaklık! — Viski sana iyi gelirse söyle, mü- mâkâl değildir. tebakisini ben bitireyim, diye homur - â Genç kız tekrar etti: dandı. di z — Odanın kapısını kapadın mı? Çavuş kadehi bir yudumda ağzına — Fakat Jan, bu mâkül değildir, )diktikten sonra bir öksürdü, sonra her- dedim. kese meydan okuyormuşcasına: Patton bir saniye kızına baktıktan | — Bu kadını sebebsiz yere ancak sonru odasına döndü. Kız onu tâkib et-)bir deli öldürmüş olabilir, diye söylen- ti. Banyo dairesinde kalmak istemi - ii e yordu, fakat duş perdesinin yarı yarıya nt homu anan Ber gözden sakladığı banyoya bir göz at <| — Evet, dedi. Eğer hâdiseleri ince- tı, içinde bir cesed bulmaktan korku -/lediğimiz sırada gözümüze çarpmıyan yor gibi idi. bir dördüncü buud mevcud değilse, Patton bir sandalyeyi çekerek üst suçlu yalnız odur. 3 kısmını kapı kilidinin alt kısmı arası-) Omuz silkti ve kapıya döndü. Ça 7 na sıkıştırdı. Bu sırada genç kız yüzü| vuş da kadehine tekrar bir mikdar vis- üstü yere yatmış, keryolanın altına ba-! ki doldurup bir yudumda diktikten son- kiyordu. ra sür'atle masadan uzaklaştı: Patton onu bu vaziyette görünce! — Evet, diyordu. Şimdi mesele o güldü: suçluyu bulmakta. — Şimdi müsterih misin? Kent mırıltıyı işitmişti: Genç kız, hafiflemişti: — Gayet az tanışıyorlardı. Adamın — Evet, dedi. kadını öldürmesi için hiç bir sebeb yok- Patton kızını banyo dairesine kadar |tu. diye söylendi. ie vuş verdiği karara, ve üstüste dik. tiği iki viskiye rağmen mâneviyatının tekrar sarsıldığını hissetti: — Fakat bu Lang denilen genç deli — Bir banyoya ihtiyacın var mı?! — Oh baba.. bu banyo.. — Haydi kızım, haydi.. biraz sükü- 'na reuhtacız.. İdeğ ir, diye söylendi. Beri tarafta — Evet, doğru ama çabuk yap, eğer deli olmasaydı, öldürmezdi, cese- —Pekâlâ, bir dakikalık bir duş ya-/din burnunu da kesmezdi. Peki amma... pacağım. deli olmadığı meydanda, $u halde bü Genç kız kapıyı kapıyarak odasına name m öndü ve tuvalet masasının önüne o- turdu. Yekdiğerini müteâkıb bütün şişe - Bugünkü Program 23 İkinelteşrin 1935 İSTANBUL Öğle neşriyağı: 12,30: Plâkla Türk musikisi, 1250: Hava, öls, 18,05: Plâkla hafif müzik. 1325: Muh- telif pik neşriyatı. Akşam neşriyatı: 18.30: Plâkla dans musikisi, 10.20: Çocuk- ; lara masal, İ. Galib tarafından. 20: Rıfat ve Tekrar tuvalet masasına döndü. Şi- | arkadaşları tarafından Türk musikisi ve balk Duştan akan suyun şakırtısı gözleri- İleriye doğru ifakat bulmuş. o (Romanof tacı) nin |şeleri sıralanna koydu, sonra banyo o-İşarinları. 2020: Müzeyyen ve arkadaşları ta- rafından Türk musikisi ve halk şarkıları, İdasının kapısına gitti, kapıyı tıkırdat- i b: 21: Orkestra. 29: Plâkla sololar. 22.30: Ajans Baba işini biti di ve borsa haberleri, Gri an Yarınki program a i 24 İkinciteşrin 1938 İSTANBUL ğe AR ; Öğle neşriyatı : ; 1230: Piikla Türk muslkisi. 1250: Hava- DÖRDÜNCÜ BUUD dis. 1303: Plâkdn hafif müzik. 13.25; Muhte- Hf pik neşriyatı. : Akşam neşriyatı : 1330: Plâkla dans musikisi, 1930; Konfe- Merritin ndan rans: De. İbrahim Zati tarafından. 20: Ve- ni sotta Kemt| ya ıs ve arkadaşları tarafmdan "Türk mu (Sant 6, dnkikm 30 - saat 5, dakika 32 ) ike DİŞİ sikisi ve halk şarkıları. 2030: Türk musiki kapıya gitti. Eşiğinde durdu. Hendriks heyeti, 21: Behir Tiyatrosu ârtistlerinden elile Milano'ya dışarıya çıkmasını işa-| odin, Vasfi Rıza ve Hazım tarafından Stür- — Artık, bundan sonrasını uzat -İret etti, kendisi de âmirinden epeyce|yo Orkestrası refakatile (Dİ Dolu) opere - paya lüzum görmüyorum; dostum... İaçılarak uzakta durdu. Çavuş ağır bir uyuşukluğa düşmüş: |solar. 7200: Ajanı ve boran haberleri, RADYOE tinden bir sahne. 2130: Orkestra. 22: Plâkin Teğmen: — Götüyorsun ya, dedi. Eğer © hissederse muhakkak coşacak, köpü -|itham edecek keder budala olsa Ni tıpkı avukatının “söyliyeceği muhakeme ediyorsun. Çavuş sustu, kendisini okaranl! bir duvarın önünde durmuş gibi ii diyordu. Geri dönmesi lâzımdı: — Bununla beraber bir tarafts'i. risini itham edecek bir delilik bulü” ması İâzim, diye söylendi. 2. Teğmen birdenbire arkasına dör ü:; Ji — Amma hangi tarafta? Haydi İuyu tâkip edelim, ister misin? | Salonun içinde dolaşmıya başi”) Bir taraftan da sözüne devam ediy a: — Acaba nerede bir iz bırakmif labilir? Arıyalım bir defa: Kendi” ilk önce kameriyede görüyoruz. dinin oturduğu koltuğun arka tarâf! dadır. İkinci hareketi kadını eşarp boğmak, üçüncü hareketi de ma üzerinden aldığı çiçek makası ile nını deşmek olmuştur. di (Arkası vaf) “Nöbetci Eczaneler Bu gece nöbetei olan eczaneler şunlaf “| de : İstanbul cihetindekiler : il Aksarayda * (Etem Perter), Alemdardi ” (Eşref Nüşet), Bakirköyünde : : Beyazıddı : Uğelkıs), Eminönünde * Mh Nerati), Penerde * (Emilyadı), Kef gümrükie : (Bund). Küçükpazarda : GÜ i san Hulüs); Samatyada : Şehremininde : (A. Hamdi). Şehzad şında : Asal, Beyoğlu cihetindekiler : Gülutada : Oriçopulo). Hazköyde ; İİ sim Aseo), Kasımpaşada ; OMi Merke znahiyde : (Matköviç, a 10). Şistide : (Pertev). Taksimde : (88 mal Rebul. “Tektdar - Kadıköy ve Adalardakiler £ Büyükadada : (Merkez). Heybelide; O sul). Kadıköy Payarşolumda : m” Muhtar). Modüda : (Alteddini. dar Çarşıboyunda ; (İtühadi. — Son Posta Yerml, Biyazi, Havadis ve Halk gas Yerebatan, Çatalçeşme sokak, » İSTANBUL Gazetemizde çikan yazı g resimlerin bütün hakisf) mahfuz ve gazetemize ai! ABONE FİATLARI, Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 kuruştur. Gelen evrak geri verilmez. İlânlardan mes'uliyet alınma Cevap için mektuplara 10-kur Pul ilâvesi lâzımdır... Posta kutusu: 741 İstanbul Telgrai : Sun Posta Telefon; 20203 m ma

Bu sayıdan diğer sayfalar: