25 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

25 Kasım 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 o Sayfa Kl “Son Posta ,, nın iirikası 241 z Sali üclinm O Cemilin &kıbei (© İİİ, Mae An. Cemil yürürken düşündü: “Kızıllar Çarlıkla döğü- şüyorlar, bizde Çarlıkla harp ediyoruz. Şu halde ayni düşman karşısında ve ayni cephede birleşiyoruz. Çarlığın devrilmesi bu kanlı harbide durduracak!..,, «Git.. Nikiye söyle. Bu adamı derhal |ğurda bir çok kurban veren (Kızıllar)- szletsin.» dedi... Mülyonlarla halkın,lın gizli bir komitesiyiz. ve bütün dünyanın (Haşmetlâ Çarl — Âlâ. çok âlâ, Prenses Emma.. Hazretleri) dediği adama Rasputin |maksadınıza muvaffak olmanız için - tipki, Çariçe gibi - küçük adile hitab |bütün kuvvetimle dua ederim... Fa - eder; sadece (Niki) derdi... Evet..|kat; maalesef, sizinle çalışmakta mâ - Çariçe gitmiş; kocasına karşı icra etti-İzurum. ği tesirle Grapdük Nikolayı kuman -) — Niçin?.. danlıktan azlettirmiş.. Kafkasyada,| — Çünkü; ben, bir Türk zabiti - Türk cephesi kumandanlığı gibi ordu-'yim... Kendi memleketimin, kendi mil- da ikinci derecede olan bir vazifeyeİletimin işlerinden başka hiç bir şeyle göndertmişti. meşgul olmak hak ve salâhiyetine ma- — E. artık buna, rezalet derler... |lik değilim. Canım; koca Rusyada bu mel'un yıla- Ee) M — Çok doğru söylüyorsunuz, Ce - va ezecek bir kabadayı yok) bey... Fakat... Çarlığın zulüm ve Prenses Emma, birdenbite durdu... | “32 Er m alapemıml Gözlerini, dalgın dalın etrafında gez-|k.. >< o uğunu unutuyor mu. dirdi ,Akşamın alaca karanlığı, her ta- Bilâkis dolayı Köme — . bundan va rafa nefti gölgeler serpmişti. Prenses zi Eğme; dedin derin içimi çekeeel 5 Hel? aran Ancak şu var ki. bu, bir sesle cevab verdi: siyasi bir iştir. Mevkiim ve vaziyetim, — Bir, değil.. bir çok kabadayı bu- Yunabilir... Ancak şu var ki; bunun zamanı, henüz gelmemiştir. o Mesele, yalnız Rasputinin vücudünü ortadan | , Cemilin vü n kaldırmakla kalsa; bu işden bilo'de -) * “m yüzüne bakmış; ğildir. Fakat; bizim asıl gayemiz, ar -| — Şunu, açıkca itiraf etsenize.. kor- tık tefessüh etmiş olan (Çarlık) 1 orta-)kuyorsunuz... Çok teessüf ederim ki; çınlamıştı. Prenses Emma, fırlamıştı. Dudaklarını bükerek dikkat- 'dan kaldırmak. ve, Rus ülkesinde ya-|sizi lâyıkile tanımadan, lüzumundan | İZ? ayan bütün milletleri tam bir bürriyet|çok fazla şeyler söyledim. içinde kendi varlıklarına sahib etmek-) Diye bağırmıştı, tir. Cemil, az kalsın bayılacaktı... Ol - Prenses Emma, bu sözleri o kadar derin bir aziin ve metanetle söylemişti ki.. Cemil, bu sözlerin azameti karşı - sında birdenbire irkilmişti. Bir kaç sa- niye, derin ve vakur bir sükünet içinde geçmişti. Prenses Emma, içinde kıvıl- cimlar parlıyan gözlerini Cemilin göz” lerine dikerek sözlerine devam etmiş- gi mış.. bu ağır hakaret karşısında, ne ce vab vereceğini şaşırmıştı. — Ben mi. ben mi korkuyorum?, — Evet. siz.. hani biraz evvel; Ras- putinin başımı ezivermek için, şu koca Rusyada bir kabadayı yok mu; diyen, siz... Cemil; kalbini ve gururunu sızlatan bu darbe altında, derhal kendini topar- lamıştı: — Cemil beyl.. Söyledim ya; biz, sizin hakkınızda tehkikata giriştik. İş- lerimize pek çok yardım edebileceği- nize kanaat getirdik... o Prens Yoso - pof buraya geldiği zaman, bir köşe- ye çekilip onunla bir hayli müzakereler ettik. Ve nihayet, size şöyle bir teklif- ie bulunmıya karer verdik... . Şimdi, cevab verin, bana.. bizimle çalışmak is- ter misiniz?.. Cevcilin, bütün. vücudü ttremişti. Başı, hafifce sersemlemişti: — Evvelâ, şunu öğrenmek isterim, Emma.. siz, kim siniz?.. — Biz mi?.. Biz, senelerdenberi Çar- lığa karşı (cihad) ilân eden.. ve bu u- size isbat edeceğim... Oturun şuraya,. ne yapmamı arzu ediyorsunuz,.. Diye mırıldanmıştı, Prenses Emmanın gözleri, bir zafer tebessümü ile parlamıştı. Cemilin ya - nındaki kamış sandalyeye oturarak, o- nun bütün sinirleri gerilmiş olan çeh - resine bakmıştı. Şimdi Prenses Emma- nın çehresinde ve hareketlerinde, - maksadlarına muvaffak olmak için her vasıtaya müracaat edenlere mah - Fig » bir azim ve sebat manası var - Bir Doktorun “ dım, yaa bey, Günlük Güşamba a Zaman — gücendiğinizd: Notlarından o (*) — Haya Me — Gene do: 2. Yemeğe ve dişlere — Buna, iç #içbe otneyikil. Ait öğütler — Fakat size; korkuyorsunuz, de - Hiddetli zamanlarınızda yemek ye- dim. meyiniz. bat edeceğim. — Nasıl?.. — Nasıl isterseniz, öyle. Yemek yerken neşeli olunuz. Lokmaları yavaş yavaş çiğneyiniz. Ağan her iki tarafile çiğneyiniz. Her yemekten sonra kürdan kulla- bu gibi işlerle meşgul olmama mânidir. de Birdenbire, müstebzi bir kahkaha tamamen kesildi, ve teğmen birden -Jatladı. Nihayet âmirini sahanlıkta ya -İdu, yerinden | bire: duğu yerde, bir kurşun külçesi gibi kel iyi. mükemmel bir iş çıkaracağız, — Prenses Emma... Korkmadığımı |durarak heyecanlı bir setle: — İyi, ya. ben'de bunun aksini iş -|vuşun içinde gizli bir hiddet için için — Bunu, ben istemiyeceğim.. hâdi-|ren bir utanma hissi duyuyordu, 7 SON POSTA “ Son Posta ,, nın zabıta roman: e YEDİZZEZ| ARASINDA | İngilizceden çeviren : Hasnun Uşaklığil z Yazan : Hugh Austin Banyo odasından gelen gürültü Genç kız sapsarı bir yüzle odaya girdi: - Babam dis) yapıyordu. Kapıyı tıkırdattım, Cevap vermiyor!.. dedi| Ortada başka bir sâik vardır. Am -İmeleri derhal silip süpürerek genç kı-| OHendriks de kolunu indirdi. Row ma pek mâkül olamaz. Bürun kesme)zin, hissetmekte olduğu korkunun se-| veri bir hiçe karşı faydasızdı. > işi bizi şaşırtmıya omâtüf bir hareket|bebini anlattı, ve Hendriks bir saniyeİnin başlangıcndanberi suçlu hiç olmasın, diye düşündüm, içinde kameriyede akan musluğun, İseyi bulamamışlardı, hattâ bir göl Hendriks müteessifâne bir hareketle |Arnold'un odasından taşan suyun şile bile karşılaşmamışlardı. başını salladı: kırtısını işidir gibi oldu. Hendriks başını çevirerek lâvab — Herifin aksırdığını Toni'nin işit-| Kent görünüşte heyecansız olarak: İküvetine baktı. Küvetin içinde bem” miş olması ne fena! diye söylendi. — Gidip bakayım babanız neden)bir su köpürüyordu. Kent cevab vermedi. Masanın üze-İcevab vermiyor, dedi. Siz burada ka -| Çavuş, Arnold'un banyo odası rine yarı oturmuş vaziyetteydi. Ne ya: İlabilirsiniz. taşan suyu, cesedin bacakları aras! pacağını bilmiyen bir adam gibi duru-| Teğmen şimdiden fırlamıştı ki arka-İsıkışıp kalmış olan bahçıvanın m yordu. sına dönmeden sordu: nı biz defa daha görür gibi oldu. Çavuş rovelver cebinden bir yaprak| — Hangi kapı? Bu müddet zarfında Kent sigarası çıkardı, ucunu ısırarak şömi -) o Madmazel Patton aynı heyecanlı s€-|dasıpa yaklaştı. Eşiğin önünde dul” neye attı ve: si ile: Mmuştu, içeriye bakıyordu. Hendriks* — Karından konuşur bir adamın,| — Sağdaki kapı, dedi. Sahanlıkta,İmirinin arkasından yaklaştı. 5 (bir vantrlokun) bir aksırık (taklidi|birinci sağ kapı, Şimdi her ikisi de pencereye doğ yaptığını hiç işitmedim, dedi. Hendriks bir rüyadan uyanıyormuş| çevrilmiş olan bir koltuğun erke Kent'in parmakları ile masa üzerin-|gihi sıçradı ve âmirinin arkasından ho-| görüyorlardı. Bu koltuğun altında # K çıkardığı ses kesiliyordu. Derkenllü geçti, Merdivenleri dörder dörderkan lekesi güneşin ışığı ile kuruyof eg kaladı. Biraz ötede, penceneye doğru, © | Kent cebinden mendilini çıkarmıştı, İbeyaz iskarpin, yeşil deriden Bir pa” rum, diye söylendi. kapının topuzunu onunla tutuyordu. | toflanın yanında duruyordu. Beğ” Hendriks yerinden fırladı: Arkasında Hendriks'in bulunduğunu çözük bir iskarpin taşıyan bir ayak — Katil bir vantrlok mudur, dersi -Janladı ve ona boğuk bir sesle: kâbüreyi daha ileriye doğru itmişti. , | — John, kapıyı kapat! dedi. İki polis memuru ikinci ayağı © Kent, gözleri döşemede, tavrı dü -| Hendriks makine gbi bir hareketle! görüyorlardı. Bu ayak kanlı seccad8 | şünceli: ayağını ârkaya iterek kapıyı kapadı. İnin üzerine basıyordu. — — Hayır, dedi. Daha iyi.. çok daha) Oda boş gibi görünüyordu. Açık) Anlaşılan Mösyö Patton an? dos.|kalan pencereden, guruba yaklaşan | girdiği zaman ancak iskarpinlerinin | L güneşin mâil ziyaları içeri giriyordu. |tanesini çıkarmıya vakit bulabilmif” — Ne şekilde? Sıcak boğucu idi ve bu sessiz boğucu-|Fanile pantalonu ile kolsuz m Fakat birden sesini kesti. Doku -İluğun nabzı gibi vuran çayır biçki ma-İelân üzerindeydi. (Arkası var), zumcu mıntakanın çavuşu, Madmazel | kinesinin töf-4öfü uzaklardan muntaza- | mma Patton ile birlikte içeriye girmişti. Po-jman aksediyordu. lis hiç bir şey söylemedi, fakat en dü-| Fakat banyo salonundan gelen bir şünceli bir zamanında âmirini rahat -İbaşka gürültü daha vardı, daha zi- sız etmeye cesaret etmiş olması göste- | yade bir ıslık sesini andırıyordu. Bu, — Zannederim anlamıya başlıyo - , | Bugünkü Program riyordu ki ortada bir fevkalâdelik var.|duş cihazının yüzlerce küçük deliğin- ik dı. den akan suyun sesi idi, İki adam odayı “ a © Jan Patton polis âmirinin o önündelgeçerek banyo dairesine girdiler ve Öğle neşriyatı: Z Hendriks otomatik tabancasını eline 1230: Plikla Türk ymusikisi, 1250: B — Babam duş yapıyordu, biraz bek-|aldı. dis, 1505: Piikia half müzik, 1925: di ledikten sonra banyo odasının kapısı- * telif plâk meşriyatı. ri | nı tıkırdattım, cevab o vermiyor, de -| Lâvabonun porselen küvetinde, su,İ Akşan neşriyatı: ti parlak ve yarı açık bir makasın üzerine) 1830: Plâkia dans musikisi, 1930: Şİ akıyordu. Fakat polis memurları doğ-|Gavin kardeşier tarafından, 20: Satiye v8”. di. ru önlerine bakıyorlardı. tayin, Sazan DOE, KER EN Banyonun üzerindeki su cihazından | sarkıları. 2020; Di ya | DUŞ da su akıyordu. Fakat cihazin etrafın. |tsraından Türk m > #İ da da bir perde vardı, Kent elini uza - idi z er a tarak sert bir hareketle perdeyi çekti, BUDAPESTE Hendriks de rovelverini doğrulttu, fa 1626: (Elarp) havaları, 1645: Plâk Genç kızın tamamen renksiz kalan | kat Teğmen'in parmakları yavaş ya - yası, 1730: Çigan orkestra, 1830: Of yüzü Hendriks'i telâşa düşürdü. Genç | vaş gevşeyerek perdeyi bıraktı. (Cayallera Rostikano). 11.50: Orkesiri “ kızın içeriye girişi Kent'in vermekte) Banyo boştu. 5: Haberler. ” # (Sant 6, dakik 52 - sent 6, dekikn 85 ) ğ 2 olduğu izahatı yarıda bıraktırmıştı: Hen , Nöbetci Eczanelei BUKREŞ 16: Hafif orkestra, 13.20: Kuartet, di Flarmonik orkestra, 205; Şarkılar, 2048: si kon orkestrası. ta e driks kızın sebebsiz bir korkuya düş - müş olacağına hükmetti: Babasının masından ileri gelebilirdi. Kim bilir belki de Lang'ı yahud da Merrit'i gör. mek için sahanlığa çıkmıştı. i Fakat bütün bu izahlara rağmen ça- PRAG a 1750: Şarkılar. 18: Tiyatro. 18.56; PK. riyatı, 1920: Caz havaları. 1950: B . nakiller. 215: Axman'ın 5 inci 15: Dans bavaları, YIYANA 175: Konser, 18.55: Opera, 22: Varye9 vaları. 2250: Musikili komedi, 23.30: © tra, Gi VARŞOYA ; 1640: Şarkılar, 10.20: Opera, 21: gepe””. > EN yanıyordu. Zira Mösyö Arnold'un o-. 'dasında, hemen hemen polisin gözü ö- nünde öldürüldüğü dakikadan itiba - - da: (Necati). Samatyada: (Erofi - hiniz. a İsâk, sizi sevkedecek. İçinden: 1os). Şehremininde: (A. Hamdi). Ül yarçalar, 21: Tiyatro. 28: Dans pille Topla iğneyi kürdan yerine istimal — Pekâlâ. — Bötün bu sinirli kadınların canı Bilin öle (Hamdi). Yarınki program etmeyiniz. * He Pa ş cihetindekiler: 25 İkimcitesrin 936 5 Yavaş yavaş içiniz. hd e. we tâbi olacak mısınız? ieeri m yali bujl Galatada (Hidayet) Hasköyde: (Ni- İSTANBUL — Soğuk üzerine sıcak şey almayınız. Sö Kl z di ii az sim Aseo). Kasımpaşada: (Müey- İl öğle neşriyatı * - Dişleriniz. soğuktan, sıcaktan, tat - || — Söz mü). sükâta meden bu kadar ehemmiyet ves-İl Set). Merkez nahiyeder (Gelata — İl. yası: paxk dürk maskii, JEBE mi dan müteessir olursa dişlerin çü - — Söz. diğini soracaktı. 3 b Jİ saray, Garih). Şişlide: (Maçka). İlay. 1305: Piakia barit müzik, 13.25; MU rüdüğüne işarettir. — Bini... Artık, şatoya dönebiliriz, | Fakat Madmazel Patton'un bir şeyi|l Taksimde: (Kema) Rebul, Kurtu - İl ye pan neşriyatı # Ulak diş arızasını ihmal etmeyiniz, | Kalkmışlardı... Yerlerdeki kuru -|söylemeye hazırlandığını görünce s0s-İ| tuş). | Aksam neşriyatı : « büyük tehlikelere sebep “olabilir. |lmuş otları, ağaçlardan dökülen yap -|tu ve bir saniyeden de kısa bir zamanl| Üsküdar, Kadıköy ve Adalardaki - || 1030: Piika dans masikisi 1930 o Ssbah ve akşam dişlerinizi fırçala - İlrak ve tırtılları çıtırdata çıtırdata yü - içinde genç kızın acaba ne söyliyece -İ| ler: Voğ: Hazım tarafından, 20: Rıfat We * eyi Sini K İrüyorlardı. Ve, ikisi de; yürürlerken |ğini düşündü. Büyükadada: (Şinasi). Heytelide: İ| aaştarı taratındnn TaEMamtkiri çe bal ae m aye ml (0) Bu notları kesip seklayınız, ya » İ önlerine bakıyorlar ;düşünüyorlardı. hut bir elbime yapıştmıp kolleksiyon | Cemilin zihninden şunlar geçiyor » Zİ yapımız. Sıkıntı anmanmızda bu notlar | du: j ob. doktor gibi imdadınıza yetişebilir. | / ak gec a MEL a ei Yi Madmazel Patton: — Ve duşun suyu elân akmaktadır, dedi. Bu bir kaç kelime bütün muhake rh, 4 mc iii (Tanaş). Kadiköy Muvakki'hane - de: (Saadet). Kadıköy Söğütlüçeş- mede; (Hulüsi Osman). Üsküdar İmrahorda: (İmrahor). Yalar, PA30: Mürevyen ve arkadaşini gi tından Türk mwkisi ve helk şarki” ei Orkestr. 12: Plâhin solular, 830: pera haberleri. ği mü iz ols

Bu sayıdan diğer sayfalar: