5 Şubat 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

5 Şubat 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e SESE 10 Sayfa BON POSTA we ş şies © Rüştü Aras Yugoslavya Başvekili ile görüşüyor (Baştarafı 1 inci sayfada) samimi olmuş ve istasyonda birikmiş halk tezahüratta bulunmuştur. Musolini Cianoyu kabul etti Kont Ciano da bugün Milânodan Ro maya dönmüş ve Musolini tarafından kabul edilmiştir. Türkiye Hariciye Vekili Belgrattan *geçerken Yugoslavya Başvekili M. Sto yadinoviç ile de görüşecektir. Yugoslavlar memnun Bolgrat, 4 (Hususi) — Bütün sabah gazeteleri, bugün tekrar Rüştü Aras - Ciano mülâkatına uzun makaleler has- retmişlerdir. Vreme pazetesi bu mülâkatta Akde hiz vaziyetinin mevzuu bahsedildiğini yazarak, bundan sonra İtalyan - Yugos lav yaklaşmasının da kolaylaşmış oldu ğunu ilâve etmektedir. Bu gazeteye göre, Türk ve İtalyan hariciye nazırlarının samim! görüşme- feri, İtalyanın Balkan Antantına tekar rübünde büyük bir âmil olmuştur. İtalya - Yugoslavya Romadan bildirildiğine göre, Ciano- Aras mülâkatından hararetle bahseden Giornale d'Ttalia gazetesi de bu mülâka tın İtalyan - Yugoslav anlaşmasına mü zahir olacağı kanaatini izhar etmekte- dir. Ayni gazete, mütalealarına devam e- derek. Türkiye ve Yugoslavyanın Bal- kan Antantındaki mühim mevkilerini Manisada bağcıların Ve dağcıların gezileri Manisa - ( Hususi ) — Bağ- cılar 40-50 kişilik bir kafile halinde Yılmaz ve Sarıhanlı köyüne Ukranya, Azerbaycan ve Gürcistanla kadar bir 7“'“_' yapmışlardır. Sa - Rüştü Aras - Ciano vedalaşması çok| alâkadar olmaya davet edeceğini ilâve| bahın erken saatinde Yılmaz köyüne gidilmiş, kafile reisi Alpanın verdiği | lu olduğu bir vazifedir. Bu mağrur gö- etmektedir. Balkan Antantı ve İtalya bağcılık hakkındaki konferansı köy - Nihayet İtalyanın Balkan Antantı |lüler tarafından alâka ile dinlenmiştir. memleketlerine yakınlaşmaya teşeb - |Saat on birde vali Lütfü Kırdar ve fır- büs edeceği söylenmektedir. İtalya, Bal ka kornutanı General Ali kan Antantı başkanı olan Rüştü Arasa Arnavutluğu askerf harekâta bir zemin olarak kullanmıyacağını ve Bulgar ta- Rıza da bu- raya gelerek kafileye iltihak etmiştir. Bu köyün partisine 92 bayan kayit- dilciliğinin, Bulgar - Yugoslav paktının |lidir. Yılmaz köyü ile Sarıhanlı köyü da isbat ettiği gibi korkulacak birşey ol |birbirine bağlanacak ve iki kilometre madığı hususunda teminet verecektir. | mesafe dahilinde bulunan bu iki köyün Övr pmııı".'ı:'ıı:. von siatkanda, | TtADA modar bi Mektep yapılacakır İtalyadan çoök az ehemmiyetle bahset- | *" Miş olmasının Aras üzerinde bir tesir| Dağcı #porcular da Muradiye köyü- uyandırdığını, ve Türk Bakanında İtal-|ne bir yürüyüş yapmışlardır. Bu gezi- yanın sandığı kadar kuvvetli olmadığı | ye yüz kadar genç iştirak etmiştir. Dağ hissi uyanmış olduğunu yazmaktadır. İsporu burada çok rağbet görmektedir. Mülâkata başka bir mahiyet | Otuza yakın bayan üyesi vardır. Ba - veriyorlar yanlar da bu geziye yürümek suretile y iştirak etmişlerdir. Anadolu Ajansının notu: Fransız gazetelerinden bir kısmı A- ras ve Ciano mülâkatından bahseder- ken garip ve teessüfe şayan tahrikâta Kızılcahamamdan Ankaraya fidan götürülüyor memiş bir şiddetle devam etmektedir. Tzi vel GLkE Genle | Kazanıza İnciye alan Gezede, Bo çok açık gösterilen hedef ve netlecleri | 't Çerkeş şoseleri kâmilen karla ör - değiştirmeğe ve Türkiye - İtalya görüş tülmüş olduğundan gerek bu yoldan melerine başka bir mahiyet vermeğe | ve gerekse sair umumi yollardan mü- kaydettikten sonra, Rüştü Arasın Milâ- | matuf olan bu kabil neşriyat, Ankara |rur ve ubur ve vesaiti nakliye seferleri ho seyah, ğini Tâve etmektedir Pariste alâka r taraftan, Fransız matbuatı da Ciano mülükatına büyük bir e- t atfederek, vaziyeti derin bir le tahlil etmektedir. Paris gazeteleri, bu mülâkat esnasın inin büyük bir kıymet ifade | mahafilinde hayretle karşılanmıştır, felce uğramış haldedir. Ankarayı teş- tir ve süslemek ve etrafında ormancık- lar yetiştirerek İsviçreye muadil güzel bir şehir vücude getirmek gayesile bir y s ” kaç senedenberi kazamız dların- Bu konuşmaların hedefi, İtalya ve| ©* 5 A Türkiyenin, hakiki siyasi temayülleri -| 129 seyrekleştirilmek usulile Ankara- ni aydınlatmak ve tam bir emniyetten |YA çam ve köknar fidanları nakledil - İtalyan gazetelerinin mütaleaları Roma, 4 (A.A.) — Milâno mülâkatı- nı tefsir eden Corriera della Sera gaze- tesi ezcümle diyor ki: da Fransız menfaatlerini pek yakından | mülhem, yapıcı münasebetlerin yeni -| mektedir. Bunlar Ankara iklimine alâkadar eden bazr meselelerin görüşül düğünden bahsetmektedirler. Yugoslavya Basvekili İtalya sefirile wzun müddet görüşlü » * (Husust) yad. çisini kabul etmiştir. İki diplomat arasındaki görüşme bir Baat kadar sürmüştür. Milâno mülâkatının akabinde İtal - yan elçisinin yaptığı bu ziyarete, siya si mahafil tarafından hususi bir el miyet atfedilmektedir. İtalyan sefirinin ziyafeti Roma, 4 (Radyo) — Milânoda, Rüş- den başlaması için bir esas bulmak 1- |muadil ve muvafık - geldiğinden teş- di. Türkiyenin, İtalyaya karşı olan su- | cire hummalı bir faaliyetle devam edil- Izannının tamamen — haksız olduğunu tanıması çok mühimdir. İtalyanın Le- t 1 Başvekil S*f’,ru.ıdık; tahkimatı meselesi ile Türkiye ç bugün İtalyanın Belgrat el- 'nin Çanakkaledeki müdafaa tertibatı |örttırılmıştır. Her teraf metrelerle kar meselesinin tavazzuhundan sonra, Ro- ma ve Ânkara, iki memleketin menfaat lerğııe karşı vaziyetlerinin tesbiti 14- zim gelen meseleleri, normal, diploma |'tik yolla daha kolayca tetkik edebile- ceklerdir. Görüşmelerin neticesi Miğino, 4 (ALA.) — Papolo d'ltalia ga tü Aras ile Kont Ciano arasında cere- | zetesi, Kont Ciano ile Rüştü Aras ara- yün eden Mmemmuniyetbahş müzakere- | sındaki görüşmelerin neticesini hülâ - mektedir. Bu seneki faaliyet bir kat daha altında olduğu ve hele kışın şiddetin- den hiç bir nakil vasıtası seyrüsefere cesaret edemediği halde belediye kam- yonlarından dört tanesi şoför Hikmet, Hakkı, Yalım ve Asım İlham ve Ali Öçal isimlerinde gayretli şoförlerin idaresinde envat müşkülât ve kışın bü- tün şiddetine rağmen ölüm tehlikeleri altında seferlerine muntazaman de - ler münasebetile, İtalyanın Ankara bü . sa ederek bu görüşmelerin, İtalyanın E | vam etmekte, Ankaraya fidan taşı - yük elcisi M. Karlo Galli, Dışbakan ve-. ge denizindeki deniz üslerinden Türki |maktadırlar. Şimdiye kadar üç bini kili Saraçoğlu Şükrü şerefine bir ziya- fet vermiştir. memnun Roma, 4 (AA Havas muhabiri bildiriyor: Rüştü Aras - Ciano konuş- Mmalarından sonra, Cizno bu sabah Ro Mmava dönmüştür. asi mahafil, Türk - İtalyan dost- Tuğunu takviye edea ve Akdeniz hak-| kındaki noktai mazarın birliğini teyit yenin zararına olarak istilade etmekte olduğu yolundaki endişelere tamamen nihayet verdiğini müşahede ve tetkik etmektedir. Korriera della Sera gazetesine göre Milâno mülâkatı Ankara hükümetinin Shlî.vı_vı karşı bütün fikri sabitlerin! terketmiş olduğunu göstermiştir. Gazete diyor ki: Boğazlar meselesi henüz bir tar- eyleven bu konuşmalardan memnun -| zı halle bağlanmamıştır, fakat bu nok- du-tar. Fransız gazetecileri hayale kuvvat verdiler tal nazar teatilerinde geniş bir karşı- liklı anlayış kaydedilmiştir.» Yunan gazetelerinin dostane nesriyatı Atina, 4 (AA.) — Gazeteler, Milâno Paris, 4 (A.A.) — Havas ajansı bil- | Mülâkatını büyük bir memnuniyetle diriyor: Milânoda cereyan eden Türk ve İtal yan müzakerelerinin neticesi ne - ola- tefsir etmekte ve bunlardan mes'ut ne- ticeler ümit eylemektedirler. Proijya ve Katimerini gazeteleri, caktır? Jurnal ve Jur gazetelerinin R“ımr-k - İtalyan yaklaşmasına karşı Yu ma mühabirleri, İtalyanın Türkiyeyi Nânistanın alâkasını tebarüz ettirirken Sovyet Rusyadan ayırmaya çalışacağı | Yöyle demektedirler: hususunda müttefik bulunmaktadırlar.| Yunanistan, Türkiye ile mutlak sa-| Jurnal gazetesi muhabiri bildiriyor: | Mimiyet münasebetleri idame eylemak «Tam bir nikbinlik izhar eden resmi| tedir, İtalyaya ise basit bir formalite- | mahafil, bu müzakereleri, tek _m!den ibaret olmiyan — dostluk paktı ile anlaşmalar sistem; için yeni bir muzaf fakviye edilmiş an'anevi — rabıtalarla feriyet teşkil ettiği kanaatindedirler. -| bağlıdır. Diğer n Gazetelerin tebarüz ettirdiklerine gö taraftan, İtalyanın, Sovyet em m.ğıdımı hizmet et- | Te İtalyan - İngiliz anlaşmasından son- peryalizminin memesi şartiyle Montrö mukavelena - mesine iştirak edeceği temin olunmak- tadır » Jur gazetesi neler yazıyor ? Jur gazetesi muhabiri, İtalyanın Sov yet aleyhtarı siyasete Türkiyenin ilti- hakını temin etmek için çok çalışacağı nı ve Sovyet emperyalizminin maksat ra, Türk - İtalyan yaklaşması Akdeni zin Şark havzasında sulhü kat'? suret- te müstakar bir hale sokacak ve bul| iyi havza milletlerinin kendi tefah ve in- kişafları için faaliyetlerinde devam ey- Temelerini mümkün kılacaktır. Alman gazetelerinin mütaleaları Berlin, 4 (ALA.) — Stefani Ajansı Yarına yardım etmemesi şartiyle Mon- | Muhabirinden: trö mukavelenamesine iştirak edeceğ!- ni vazmaktadır. Bu gazete İtalyanın Türkiyeyi Kırım | ehemmiyet Alman gazeteleri, Ciano - Rüştü A- ras mülâkatına büyük bir dikkat ve . Siyasi maha Mmütecavüz çam ve köknar fidanı nak- line muvaffak olmuşlardır. Karamanda parti faaliyeti Karaman — (Hususi) — C. H. P. yeni bir faaliyet sahasına — geçmiştir. Yeni kaymakam Salâhattin gelir gel « mez parti müntesiplerini — toplamış, muntazam bir çalışma plânı hazırlamış- tır. Kaymakamın bu alâkasından sonra partiye devam edenlerin adedini art- tırmıştır. 19 şubatta Halkevi açılacaktır. 1d - man yurdu başkanı Fevzi - Balkırın teşvikile bir de san'atlar yurdu - açıla- caktır. Kızday Kengrexi Kızlay Şehremini Kamunu — Başkanlı. fandan: Pazar günü gecesi saat 20 de Şehre- mini kamununun senelik kongresi yapılaca- fından mukayyed üyelerin ve arzu edenlerin gelmeleri rlea olunur. file, göre, bu mülâkat Habeşistan niza- ımdan sonra İtalyanın kabul etmiş ol- duğu siyasi hattı hareketin mantıki bir neticesidir. Frankfurter Zeitung, İtalya ile Bal- kan devletleri arasında mevcut olan münasebetlerden bahsetmekte, İn- giliz - İtalyan itilâfının evvelce niza ha linde bulunan iki hâkim unsuru, yani İngiliz ve İtalyan unsurlarını uzlaştır- mak suretiyle İ:alyanın Akdenizdeki yeni vaziyetini tanımış olduğunu ilâve etmektedir. Bu gazete, Balkan ve Tu- na havzalarında İtalya ile Almanya a- rasında btr güna rekabet alâmeti mev- cut olmadığını yazıyor. Bize “ Kilikya cellâtları , diyen Akademi azası Fransız muharriri ile bir hesaplaşma Geçmişi wtîl[n, Haı)ri Bordo! (Baştarafı 1 inci sayfada) rüş, dünyay! bu tarzda mülaleada ba zan ifrata gider ki insan, yirminci asır medeniyelinin bu kadar çirkin ve kö: bir zihniyet yaratabileceğine inana- maz. İşte bu zihniyeti taşıyanlardan biri, Hanri Bordo, Sancak meselesi münase- betile hiddetlenmiş, Eko dö Pari gaze tesinde Türkiye aleyhinde bir makale neşrediyor. «<İskende: kandır, yoksa çok mu âlicenaptır, ne- dir, geçmişi çabuk unutuyor. Bunun için, Türkiye denilen, hani şu cihan bindi dan istifade ederek ve suiniyet göstere rek Maraşa, Antebe hücum etmiş ve utanmadan, - o böyle söylemiyor ama biz türkçesini söyliyelim - istilâcılara dayak atmış! Piyer Loti küçük bir Çer kes kızı sevdi diye, şimdi biz Almanya dan sonra bu defa da Kilikya cellâdla- rının huzurlarında diz mi çökeceğiz ? İskenderün meselesi, bunların Suriye- ye dönmelerinin başlangıcıdır. Fransa hnin, harpten muzaffer çıkmış bir mem leket diliyle konuşması zamanı gelmiş tirl» Arasına kendisinin Suriye işlerime ait bildiği yarım yamalak şeylerden mürekkep hikâyeler karıştırılmış o'an makalenin ruhu ve içinde kullanılmış tabirlerin bir kısmı bunlardır. Gurur namına küstahlığın, hak nam: na şirretliğin ve medenflik namına da terbiyesizliğin en mükemmel bir nü- Mmunesi olan bu makalesile Hanri Bor- do'nun hakikaten geçmişi unuttuğu an- laşılıyor: Onun için hatırlatalım: Türkiye cihan harbinden mağlüp ©- larak çıkmadı. Türkiyede Cihan harbi- nin bir tek mağlübu vartlı ki o da Sevr muahedesini imza etmiş olan Vahdet- tin idi. Onu da biz, daha o zaman mem leketten kovduk. Eğer bu muahede ile Fransanın almış olduğu hakların çiğ- nenmesinden dolayı Fransa akademisi- eninin bir iddiası varsa, öteki dünyaya gittiği zaman ondan davacı olabilir; fa- kat, eğer bizim mağlüp okluğumuzu iddia ederse deriz ki: Müstevlileri dişi ile tırnağile topraklarından söküp at- mış olan Türk milleti; sade Fransa kar şısında değil, hiç kimse karşısında, ken disini bir dakika bile mağlüp hissetme miştir! Hanri Bordo bunu bilmese bile Fran- sa anlamıştır. Bunun içindir ki Tür- kiyenin İskenderun davasında da şaka 'ya tahammül etmiyeceğini vaktinde görmüş ve Bordo'nun kafasındaki nasi hatleri dinlememiştir. Türklerin Hhristiyan veya Ermeni cellâdları olduklarına dair, dinlemek - ten bıkıp usandığımız masala gelince, sade Ermenilerin değili, onların ilk is- yan günlerinde kurban olup giden ve her yaştan on binlerce 'Türkün de asıl cellâdları sizirsiniz, Bordo! Milletleri esir etmek için dünyanın bütün şevtan larının bir araya toplanıp düşünemiye cekleri plânlarla birtakım basit kafalı kitleleri söz, vaat ve para kuvvetile tahrik edip biribiri üzerine atanlar! Biz geçmişi unutmak istiyoruz. Vak tivle, Fransız istilâcılarımın, ötekiler!'e birlikte elele verip, Türk vatanıma bü halde Fransız akademisleni niçin Türk ler bu esareti kabul etmediler ve bizi © güzelim Kilikyadan sürüp çıkardılar diye, bugün, on yedi sene sonra küple” re biniyor! Bu, en hafif bir tabir l& en iptidai bir kafa tutmak demektir. Erişemediği ciğere «pis!» diyen bİP kedi zihniyeti ile bugün bize hücum © den Bordo, vaktiyle, Türkün gırtlağın! parçalayıp kanını emmek istemiş olan zümrenin mümessilidir. Biz bunları V mutmak istiyoruz, fakat, onlar kendile- rini unutturmamak için arada bir hef fırsattan istifade ediyorlar. Geçmişi u" nütmak istiyoruz: Fransayı, o eski ceh* resile bir daha görmemek için, Unut- mak istiyoruz: Yükselmekte olan PFrafi sız demokrasisinin, Bordo gibi kara ka falı aristokratları bir gün gelip boğacar Bını ümit ettiğimiz için. Nihayet, bütün bunları unutmak istiyoruz, bir gün ge- lip, © günleri bir daha görmiyeceğimi” ze, kendi kendimize güvenerek, emin olduğumuz için! Bunun için bizi rahat bırakmız ve biz unutahm. Fakat, siz, Hanri Burdo, hikâyesini pek kısa kesmiş olduğunuz © günleri sakın hiç unutmayımız; çün- kü, o günler size eski Türk sözünü da- ima hatilatacaktır: Her kuşun eti yen: mez! Muhittin Birgen Erbaada çocuk Esirgeme Kurumu — toplantısı Erbaa (Hususi) — Çocuk Esirgeme Kurumu yıllık toplantısını helediye sa lonunda yapmıştır. Kurumun bir sene içinde varidatı 3146 lira 48 kuruş, mas rafı da 2818 lira dört kuruş olarak gös- terilmiş ve kabul edilmiştir. Otuz çocuğu kültür yuvalarında okü- tan ve bu çocukların her türlü neşe ve kederlerine müşfik bir baba gibi iştirâk eden idare heyetine, heyeti umumiye- ye teşekkür edilmiştir. Yapılan nti - hapta dektor Sami, ziraat memuru Sa- mi, tüccardan Bedrettin, başkâtip Beh- çet, tüccardan Süruri idare heyetine se- çilmişlerdir. Gaziantepte cemiyetlerin faaliyeti Gaziantep (Husust) — Kızılay, tay- yare, Türk Maarif ve Çocuk Esirgeme Kurumları mesailerine büyük bir in- tizam ve memnuniyetle devam etmek- tedir. Halkımız, bu cemiyetlerin yur- da olan faydalarını ve yaptıkları de- ğerli hizmetleri çok iyi takdir ettiği için mümkün olan yardımı her vesile İle seve seve yapmaktadır. Kızılay Kurumu Adana felâketzede- leri için epeyce para toplıyarak gön- dermiş, Tayyare Cemiyeti «Hava teh- Dkesini bilen âza» sayısını arttırmış ve Türk Maarif Cemiyeti, on kızı Bursa kız lisesinde ve Iki erkeği bura erkek lisesinde yatılı olarak okutmakta büu- lunmuştur. Çocuk Esirgeme Kurumu ise son bir yal içinde ikiyüzden fazla çocuk giydir- miş, mekteplerdeki fakir talehenin st- cak öğle yemeklerini her gün için te- min etmiştir. Tarsus bandosu Tarsüus (Hususi) — Partinin müza- hereti ile Tarsus şehir bandosunun nok sanları ikmal edilmiş, 15 kişilik bir kadro yapılmış, Parti binasında bando takımı için bir salon ayrılmış ve genç ler burada çalışmalara başlamışlardır. Yeni Neşriyat Ar — Yeni çıkmağa başlayan bu resim, tün canlı sahalarını işgal ettiklerini ve |heykel, dekorasyon ve Arkeoloji meemuasi- Sevr muahedesile Türk milletini evve- 1â Anadolunun çıplak yaylası içine ha- pis ve sonra da orada mahvetmek iş- temiş olduklarını unutmak istiyoruz. Sevr muahedesinde Türkler için bırak tığı saha, dört tarafı iktısadi ve siyasi bir telörgü ile çevrilmiş bir nevi harp esirleri karargâhı idi. Hem de bir harp müddetince değil, ebediyen devam et- mek üzene kurulmuş bir esirler karar- gâhe! Böyle bir kararcâha hapsedilme- Be razı olmuyarak bütün o örgüleri, vü cudünün her tarafından kanlar sıza sı za parçalamış olar bir millet karşısın- nin İlk sayısı çok zengin yazılar ve resimler- karılan bu kültür ve ülkü mecmuasınıl 48 Inci sayısı zengin bir müderecatla çıkmış- tur. Arkitekt — Bu derginin T0 - Ti İncl sayı- darı şehircilik mültehassını Dr. Wagner'in, d&u—dn!hhhbinüneığyuhımuwuumlmw his, hürmetle eğilmek duygusu olduğu (mar Komal Altan'ın yazılarile çıkmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: