5 Şubat 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

5 Şubat 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Sayfa Aşcılar diyarından bir ses San'atkâr aşcı ihraç eden memleket: Bolu ——M—M——MTM—MM—M——LM— ©* * * Sultan Aziz Fransya gittiği zaman İmperatoriçe pilâvi beğenir, bunun pişirilmesini kendi aşçısının da öğrenmesini ister. Bu arzu tabil isaf olunur. İmperatoriçenin aşçcısı gelir. Bizim ağa da işe başlar, pirinci temizler, suyunu koyar, tencere ocakta kaynar, bir müddel sonra da yemeği indirir ve aşcının önüne koyar. Beriki bunun nasıl piştiğini, ne kadar su, ne kadar piriniç konacağını sorar ? Bolulu magrur bir eda ile: - Önünde pişirdimya, bu böyle pişir, bunun kilosu, okkası olmaz! cevabını verir — e Ölümünün 100 üncü yıldönümünde büyük şairi anmak için yapılan emsalsiz h Boludan yazılıyor Bizde bazı ufak iş ve san'at erbâbı var dır ki bunların han gi Türk iline men sup olduklarını ba - şardıkları işlerle an lamakta güçlük çek meyiz. Ev! e h - tururken — sokaktan Bgeçen bir leblebici - nin sesini duyunca bir Çankırılının yeç tiğini anlarız. Bir ka sap dükkânı görsek bir Eginliyi, bir pas tırmacı bize Kayse- *; Tiyi — hatırlatabilir. Zaman olur ki kuü- laklarımıza kadar ge lebilen hafif bir ses bile din ve millet hakkında k. tli tedailer Uuyandırır. Büyük şehirlerde yaşayan Mütecanis kitlenin buna ben- zer birçok hususiyetleri vardır. İşte Bo lu deyince hatıra bir aşçı memleketi ve bir aşçı görünce de Boluyu hatırlamak ta tereddüt etmeyiz. Bütün Türkiyede, hattâ biraz da eç- hebi yurtlarda bu namla ün alan Bolu hakikaten: bir aşçı memleketi midır? Bütün Eginlilerin kasap, bütün Kayse- rilerin pastırmacı ve bütün Çankırılı- ların leblebici olmadıkları gibi bütün Bolulular da aşçı değildir. Bazılarının istihza makamında kullandıkları ve ba sit bir iş telâkki ettikleri aşçılık neden Boluya mal olmuştur? Şu ciheti unut mıyalım ki aşçılığı biraz da nefis san'- atlar çerçevesi dahiline sokarsak pek gülünç olmaz. Bu san'at erbabını pek yakından tanıdığımız için bu noktavı Mmüdafaada hakkımız olduğunu sanıyo- ruz. İstanbul - Ankara yolu üzerli d ğudan batıya 30 köyünden k::şı dloo kilometre imtidadındaki bir ova orta sında kurutmuş olan Bolu kasabasın - da aşçı ararsanız bulamazsınız Onu bul mak için merkezden döğuya doğru en aZ 30 - 100 kilometre dahile gitmemiz Lâzımdır. Bolu Ççevresinde yaşattığı bu san'atkârlardan mahrumdur. Şehirde - ki lokantalar bunlara ne değerinde üc- ret ve ne de ihtiyacı oldukları gıdayı Werebilirler. Bizim biraz da istihfafla karşıladığı- * mıiz âşçılık dünyanın en kârlı işi, en ka zançlı san'atidir. İnsanların en mühim ihtiyaçları yeme ve giyme olduğuna göre bütün didinmemiz ve bütün uğ- raşmamız temiz ve kuvyetli bir gıda almak ve iyi giyinmek yollarına bağ- hdır. Ekseriyeti teşkil eden fakir ve or- ta halliler için bu cihet hayati bir me- seledir. Zenginlerimiz bundan müstes: na olmakla beraber kullandıkları a lar onlardan daha çok bahtiyardır'a; Yemeklerin en nefisi evvelâ aşçı başı|- nin midesinde yer bulur. Sonra evin hanımına, beğine verilir. Tadına, tuzu na bakmak adını vereceğimiz bu nok- ta aşçının kazanılmış ve çok sarih bir hakkıdır. Yemek verildikten sonra ten cerenin dibinde bir mikdar bırakılır ki buna da - eğer varsa - çırağın gözhakkı deriz. Maamafih çırak ilk fırsatta - us- ta görmeden - bu hakkını istimal eder. Şu halde yeme ihtiyacı mükemmel ve muntazam olmak - şartiyle Karanti ©, bu cihtten çok hassastır. Menedi se kat'iyyen çalışmaz. ir cını konağın beyi kad- ro harici bıraktığı elbise ve ayakkabı- Tarla telâfi eder. Hanım çamaşır yok- Tuğunu senede birkaç defa temin 6ö dikten sonra şu zamanda iyi bir aşçı ol mayı kendi hesabıma herşeye tercih e- ,derim, İyi aşçı olmayı şart koyduğuma nazarı dikkati celbediyorum. Çünkü bu Aşçı en az ayda yüz lira alır. Bunların Rgara, kahve ve tıraş gibi masraflar var dır ki bunlar ehemmiyetli bir yekün tutmamakla beraber aşçılar kendisine mahsus bir incelikle bu masrafları da temin eder. Aşçılıkla ün alan Boluya bu yüzden birçok para girer. Bu para yalnız Tür- iyeden gelmez. Mısır, Bağdat, Paz Almanya, hattâ Amerika gibi yabancı memleketlerden buraya servet ithal e- dilir.* Vaziyetleri biraz da beynelmilel Hir, Onlar için müuayyen iş çevresi yok tur. Aşçılara herhangi bir muhitte ne- reli olduklarını sorarsanız Boluluyum, cevabını alırsınız İşte dünyanın her ta- rafına dağılan bu san'at orbabı Boluya bu şöhreti kazandırmaya sebep olmuş- lardır. Halbuki aşçılıkla iştigal eden Ve altmışa yakın muhtarlıktan ibaret olan Gökçesu ve Mengen nahiyeleri Jhalkıdır. Mengenliler daha ziyade An- kara ve bavalisinde, Gökçesulular İs - tanbul, İzmir, Bursa ve Samsun gibi jşlek ve zengin vilâyetleri benimsemiş- Jerdir. Her iki nahiyeli arasında sıkı bir rekabet vardır. Mümkün olduğu ka dar yabancı nahiyeliyi aralarına sokma maya çalışırlar, Aşçıların muhitlerine uygun çok ga- rip âdetleri vardır. Kendileri yemek pi girmenin her çeşidini bildikleri halde kadınlar kocalarının san'atleinden en ufak bir örnek bile almamışlardır. Ka- dının vazifesi rençberliktir. O, bütün ,varlığımı buna hasreder, Böyle olduğu halde her iki nahiye de rençberliğe el- verişli değildir. Nüfus kesafeti fazla ol duğu için bugünkü ziraat şekli köylü- yü beslemez. En kuvvetli toprak bütün mesalye rağmen bire beş, nihayet se- kiz verebilir. Şehirlerde bulundukları müddetçe en nefis yemekleri yiyen aşçılar köy- erinde çok kanaatkârdırlar, Haftalar - çor ve bulgurdan başka birşey bu- nazlar. Vücudünün irtifaiyle sikleti arasında büyük bir fark gördüğümüz aşçımız könağa gelişinin İderhal kilosunu alır ve kö; i ken tanılamıyacak kadar değişir. Ça - rıkla gider, fakat cebinde biraz para gördü mü fantezi bir kıyafetle köyüne koşmakta istical gösterir. Gelişlerinde bir an'ane, bir başkalık vardır. O, her şeyden evvel, evine en az bir sandık, bir kat yatak getirmezse karısının hoş pnutluğunu kazanamaz ve sılacı sayıl - maz*Getirdiği bütün eşyasını bir bey- gire yükletir ve ortasına kurulur. Kö- vüne girerken yanında bulundurduğu durmaz. Şu halde | fişekleri mebzülen sarfeder.Silâh sesini yacı böyle temin edil-İ (Devamı 12 $ -i sayfada) içinde iki yüz lira alan da vardır. Si-|. Rus dilinin, modern Rus edebiyatı- nın yaratıcısı Aleksandr. Puşkin öleli tam yüz sene oluüyor. Soyyetler Birli- ği, 10 Şubat 1937 tarihi: Puşkinin ölümünün yüzü onu anmak için, şimdiye kadar hiç bir edibe, hiç bir şaire yapmadığı şekilde « hazırlık yapıyor. . Geçen sene, Sovyetler Birliği hükü- metinin hususi bir kararile, Sovyetler Birliği ölçüsünde bir «Puşkin komite- gi> kurulmuştu. Buna benzer kamite- ler, Sovyetler Birliğini teşkil eden bü- tün müstakil ve muhtar Sovyet Cum- huriyetlerinde de faaliyete geçtiler. Moskova, Leningrat, Kiyef, Hartof gibi büyük şehirlerde bu komitelerin çalış- yaası daha geniş bir mahiyet aldı. Bir kelime ile Sovyetler Birliği, memleket, gehir, mmtaka, fabrika, kolhoz ve mü- esseseler mikyasında geniş bir Puşkin gününe hazırlanıyor, Sovyetler Birliğinin Puşkine ne ka- dar ehemmiyet verdiğini anlayabilme- gmiz için, yapılan hazırlıklardan kısaca bahsedelim: Sovyetler Birliğinin Puşkin için yap dığı hazırlıklar birçok kollara ayrılıyor. Bunların ba ları şunlardır: Gazete ve kitap neşriyatı, gençlerin yaptığı ha zırlıklar, konferans ve müsamereler, radyo, gramofon, sinema ve tiyatrolar ilâh... 1 — Sovyet matbuatının Püşkin için yapılan hazırlıklarda büyük bir iştirak hissesi var. 1936 senesi ikincikânunun- dan, 936 senesi birincikânununa kadar, yani on bir ay içinde yalnız rusça di- Tinde çıkan gazetelerde Puşkin hakkın da yazılan makalelerin sayısı 5000 ! bulmaktadır. Gene bu zaman zarfında Tusça dilinde çıkan gazetelerin Puşkin için neşrettiği edebi ilâveler 240 tane- r. , H — Yapılan hazırlıklar içinde en genişi, kitap neşriyatı sahasındaki ha- yarlıktır. Muhtelif neşriyat şirketle »in Puşkin merasimi münasebetile çı- kardıkları kitapların mecmuu 13 mil- yön 400 bin tirajındadır. Bu kitapların forma tutarı 151 milyon 500 bin for- gmadır. Çarlık Rusyasının an senelik za gnan içinde Puşkin için çıkardığı kitap larım tiraj itibarile mecmu tutarının an ,€tak 5 milyon 100 bin olduğunu söyler- sek, Sovyetlerin bu kadar kısa bir x3- man zarfında (yani on bir ay içinde) he mühim neşriyat yaptıklarını daha T LA p ; & “ Aleksandr. Puşkinin çocukluğu kinin bütün elyazılarını neşrediyor. Çocukların edebi terbiyesi merkez evi de, çocuklar tarafından Puşkin bak kında yapılmış altı bine yakın resmi, pbir kitap halinde neşre hazırlanıyor. IV — Sovyetler Birliği efkârı umu- miyesini Puşkin merasimine hazırla paak için Sovyet radyosu da büyük £ faaliyet gösteriyor. Sovyet radyo mı ezleri 15 birincikânun 936 dan | şu- si bir «Puşkin neşriyat programı» ter Hip etmiş bulünuyor. Ayrıca | Şubat 937 den | mart 937 ye kadar devam et- mek üzere ikinci bir neşriyat progra- mı hazırlanıyor. V — Sovyetler Birliği radyoya mü- vazi olarak gramolonlardan da istifade etmeği unutman 1936 senesinin ilk dokuz ayı içinde Puşkinin şiirlerini, eserlerini taşıyan 7,779,435 plâk, (iki taraf dahil) piyasaya çıkarılmış bulu- nuyor. Yapılan plâna göre 936 şenesi- pin son üç ayı içinde (birinciteşrin, i- kinciteşrin, birincikânun) — 1.940,000 lâk, 1937 senesinin ilk üç ayında da 2,700,000 plâk daha hazırlanmış olacak ur. — Savyetler Birliğinin sinema ştüdyoları oldukça geniş bir programla Puşkin gününe iştirak etmek istiyor - kolay anlayabiliriz. Bu rakamların en mühim kısmını, mthtelif ilim akı milerimin neşrettikleri Puşk Jar. Eskiden Puşkin için yapılan film- Jerden maada Puşkinin hayatile bağlı ,yeni dört film çevrilmek Erzu - zum seyahati, şairin geni ve diğer film. Bunların dışında gene Puşkin -| maktadı bat 937 ye kadar bir buçuk aylık husu- | yyat asarı teşkil etmektedir. Bu arada: iki Sovyetler Birliği ilim âkademisinin |) alâkadar kronolojik mahiyette üç neşrettiği 540 bin tirajında Püşkiniin 18 |fitm daha hazırlanmaktadır. Evvelce ciltlk külliyat asarı, devlet neşriyatı | çime ahnmış Puşkinin eserlerinden edebiyat şubesinin çıkardığı 600 bin ti. yüzbaşının kızı, şair ve çar, Dobroski rajında şairin altı ciltlik külliyat asarı. İfilmleri de yeniden gözden geçirilerek «Akademi» neşriyatından 150 bin tira| merasım münasebetiyle tekrar piyasa- jinda altı ciltlik külliyat asar. Bunun ya sevkedileceklerdir. ,haricinde diğer neşriyat bürolarının &|* yı7 — Puşkinin ölümünün yüzüncü milyon 400 bin tirajında Puşkin hak-| öigönümü gününde iki Puşkin müze- kındaki mütenevvi neşriyatı.. 2 milyon | Sinin küşat resmi de yapılacaktır. Bun- tirajında fevkalâde şık ve nefis iki cilt 'Yardan biri, Puşkinin en son oturduğu lik külliyatı asar. 500 bin tirajında Puş| y eningrattaki evinde, diğeri de, şairın kinin büyük, bir hal tercümesi, Bu veş| (Boris Gudunof), (Evgeniya Onegin), Tiyat arasında şairin biyografisi, husu- | (Graf Nulin) (Sian) gibi mühim e- "|si bir yer tutmaktadır. Sövyet Puşkin- İ serlerini yazdığı Mihaylofsk'ta olacak- pileri şairin ölümüne kadar giden dü-| tır. ellonun hakikt sebeplerini doğru ola-| Vı11 — Jübile münasebetile Sövyet |rak tesbit edebilmek için büyük bir fa- )e, Birliğinin muhtelif yerlerindeki bir aliyet gösteriyorlar. Bunun neticesinde | çok klüplere, caddelere, kütüphanclere sön zamanlarda ele geçen bazı hâlıra- Puşkinin ismi verilmektedir. Kamenga dar, hususf mektuplar düne kadar bir | da (Ukranya) Puşkin namıma bir «kül- gır halinde kalan şairin ölümünün se-|tür evi» açılmıştır. Soçi'de 10 Şubat beplerini doğru olarak anlamamıza im-| 937 günü büyük bir ePuşkin bulvarır kân veriyor. nin küşat resmi yapılacaklır. Baküde- TI — Lenin kütüphanesi Puşkin hakİki meşhur istasyon caddesi «Puşkin kında çok mufassal bir bibliografi ha- | caddı ismini alacaktır. zirliyor. Sövyetler Birliğ IX —. Puşkinin doğduğu, düello etti- misi Lenin kütüphanesile birlikte Puş- | ği, çalıştığı yerlerde en meşhur Sovyet azırlıklar heykeltraşlarının yaplığı «Puşki: kelleri» nin açılış merasimi de 10 ş ,937 tarihinde yapılacaktır. IZ) Birliğindeki geniş halk kitlelerinin Puj ikine ve Puşkin merasimine gösterdik Jeri derin alâkadır. Sovyetler Birliği fabrikalarında çalır şan milyonlarca amele, iş paydosların" da, umumi toplantılar yapmakta vi Duşkinin esrleri, şiirleri kollektif bi ürette okunmaktadır. Bizzat işçiler ti zafından «Puşkin» mevzulu konferansı Jar verilmekte ve bütün dinleyicilet bunların münakaşasına iştirak etmek' /tedirler. Meselâi geçen ay içinde Puşkit sosyelesinin organize ettiği bu toplan tıda Svetlona fabrikasının işçilerindeii Elisoyef «Puşkinin düellosunun sebep" Jeri» mevzulu saatlerce süren bir kon* ferans vermiş, Puşkin sosyetesine mem Şup birçok profesörler, akademikler bil konferansın münakaşalarına iştirak et mişlerdir. Fabrikalarda Puşkin jübilesinin ha * zırlıkları için en fazla faaliyet gösteren tahanovistlerdir. Bunlar nde husust «Puşkin geceş Jeri» tertip etmekte ve Puşkinin san'ai almış nok:alanj t lar yaj İşin €n enteresan tarafi «Puşkin hümmas» nım tâ köylere kzj dar yayılmasıdır. Kolhozlarda binlerci köylünün iştirak etliği geniş içtimalaf Fanslar verilmektedir. Meselâ kolho * zun birinde 52 yaşında bir köylü, her- kes tarafından beğenilen uzun bir kon ferans vermiştir. Ayni kolhozda, kob hoz kütüphanesinin şefi demirci Bredr nikof Puşkin hakkında bir konferans vermiş ve şairin birçok eserlerini tah« fil etmiştir. Puşkin merasimi münasebeetile Sov |yetler Birliği üniversitelerinde, fakül « telerde, yüksek mekteplerdeki hazır Jiklar da bütün diğer hazırlıklardan ge Fi kalmıyor. Bu gibi yerlerde hususf Puşkin sergileri yapılmakta, Puşkinini gürlerini en iyi okuyacaklar arasında paüsabakalar tertip edilmektedir. Bütün bu hazırlıklar ve toplantılar e rasında en hoş olanı Odesada yapılan bir toplantıdır. Puşkinin Odesada bu « lunduğu müddetçe oturduğu evde şim- di bir şoför oturmaktadır. Şoförün şebbüsile 9 caddede oturan halk Puşki- nin evinde toplanmış ve «Puşkin» cad desinde oturanların merasime nasıl iş- tirak edeceklerini görüşmüştür. * Aleksandr Püuşkin, Sovyetler Bir! ği sınırları dışına çıkmış, dünya edebi- yatına mal olmuş büyük bir şairdir. B nun içindir ki değil yalnız Sovyet Rus; ya, fakat bütün dünya derece derece, hazırlanıyor.. Fransız Akademisi bü « yük bir heyetle Puşkin merasimine iş tirak etmeğee karar verdi. Birçok mem — leketlerde teşkil edilen «Puşkin koml: tes leri bu yıldönümü için esaslı proğ, ramlar hazırlamaktadırlar. İran hükür, meti Püşkinin seçme eserlerinden ikf cildi Acemceye çevirmeğe karar ver * miş bulunuyor.. Amerikanın Harvard Üniversitesi prufesörlerinden Ernest Sİ gnons seneleden beri hazırladığı <«Puş» kinin hayatı» ismindeki 600 sayfahli eserini nihayet bitirmeğe muvaffak olr du. Değil yalnız Sovyetler Birliğinin, fa* kat bütün dünyanın da bu kadar ehem miyet verdiği büyük şair Aleksandif Puşkin kimdir? Rus ve cihan edebiya” tındaki mevkli nedir? Senelerden bst bir tetkik mevzuu teşkil yan esrarlı tarafları nelel Fasile bunlara cevab verelim. (Arkası vac)

Bu sayıdan diğer sayfalar: