12 Şubat 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

12 Şubat 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Güneşin lekeleri yüzünden vukua gelecek felâketler Rasathane müdürü Bay Fatin kendisile görüşen mharririmuize neler söylüyor? Geçen salı g i salı gü Sön Postadı bir tek Yazı çıkmadı. ki.. în:nx birinci sahife- *Grip salgınlığ Ba sebep - güneş elermiş.» Serlevhalı bir yar Z vardı.. İşte oya - X. Bir Fransız est « Tonomu, yani yil - Üz âlimi sinemaMuharririmiz Rasathane müdürü Bay Fatinle konuşuyor alı olmuyan bir ilmin| — O da olabilir, ihtimal siz etten an- hi - demiş ki: * hyorsunuzdur. — Dünyadaki fırtınaların, grip sal -|. — 'Yok harplerin, ihtilâllerin falan | anlarım. nle güneşe bakarım, le- Klân hep sebebi güneşteki lekelerdir.|'keler çoğaldı mı et almam. Çünkü © Güneşteki lekeler çoğaldı mı bu kabilj zamanlarda kasapların ahlâkları da bo- Belâlar da dünya yüzünde çoğalır. zulmüştür. Keçiyi koyun, eşeği Sığır Slimdir diye satarlar. Güneşten Fransız astromoni — âlimi Orama âlim de ele benzer, Nasıl el el - — Daha başka hocam. den üstünse, âlim de âlimden üstün- Bi 5 — Daha başka, senin cebinde şimdi " Ben de Fransız astromoni Alimine | ( 5. Çapur biletinle matbaaya kadar daha üstün olan ayni ilmin âlimi >cek tramvay parandan baş- Bay Fatinle bu bahis üzerinde bir mülâ iğin yok. ü t Yapmayı düşündüm. Bindim vapu- Ta. İndim Kandillide. Az gittim, uz Kittim, dere tepe düz gittim: nihayet ".lham*n in kulesinde Bay Fatini bul- Gütn. ka met — Aman üstat, fala mı baktın? — Hüşh.. Ne fala baktım, ne de re - güneşe bakıyordum ya.. — Merhaba Bay Fatin. KA EDEĞ — Merhaba evlâdım, seni hangi rüz- r attı, karayel mi, lodos mu? — Oradan anladım. Güneşte lekeler çok olduğuna göre senin fena bir vazi- yette olman gerek... Fena vaziyette de — Vallahi üstadım, lodosun At- | Sasıl olabilirsin, paran yoktur. :dıiını bilmem, kşm_vcle gelince: Sa-| gu ge eveti Karayeli kastediyorsan onun pe - ü EÇMZ S Tende atmaktan beni buraya atmiya|: — Hem sen bu akşa MĞ a . Vakti yok. Ben kendi ayakcağızımla Tınla müthiş bir kavga edeceksin.. — Reldim, — Bunu da güneşteki lekelerden mi anlıyorsunuz? — Tabit.. Daha evvelden bu kavga anmıştır. dâ. '[;hSen bamil misin, akrep müsin, Ş ü ekber misin, yoksa dübbü as - mı? hazı — Yok üsi n > bi -| — Affediniz ı:m'nı_hcmm karı ko- Hi ö 'ök üstadım, bunların hiç biri de Ca Kavgüları yaltız txya!_rolırdı ö ile yapılır.. Tiyatro haricinde böyle bir ğ * Burçlardan ayaklı olanları say -| şey olmaz. — Olur $ daha sayayım rmı? Sen sokağa çıkarken karın H, FAfi üstadım sayma, ben burç de-| Şenden ne istedi, düşün bakayım. İnsanım. — Akşama gelirken terzime uğra, 1s- İıı; Ya demek ben daima yıl - Jadığım elbiseyi al, dedi. hi rla birlikte yaşadığım Iç — Cebinde para olmadığı için sen bu İ;lı Pek tanıyamam da. Şimdi söyle ba- | elbiseyi alamıyacaksın. M niye geldin? Tabii. — İşte kavganım sebebi, hem evvel - — Beh muharririm. San Postaya )_:-A farım, Tâya gelmemin sebebi de şu: Reler Ftansız astromonisi güneşteki le-| & nıı.'-"" dünyadaki fırtınalara, grip sal- Ağma, harplere sebep olduğunu söy- İemiş bu doğru mu? : Doğru mu da söz mü doğru ya! Demek hep bu lekeler yüzünden.. velden hazırlamış oldu, — Hakkmız var. — Daha söyliyeyim mi? Ba n ha — Kâfi üstadım söylemeyin.. ._n oı;ııl hep bu Jekeler yüzünden,| & eyin, dedim. Çünkü söyleyin Gikleç, FFansız astronomunun bilme -| g.çeyi im: İhtimal güneşin lekelerinden leri hqpb“*-îek şeyler olur ki sebep- | golayı hangi doktorum bu yıl müşteri- güneşteki lekelerdir. leri azaldığımı, hangi avukatın itibar- -— (dan düştüğünü, hangi mimarın yap - Me Söyleyin de bari bunları gazete - / mimar Yazayım. tığı binanın temelleri çöktüğünü isim - ğ Yaz öyleyse. lerile teker teker söyliyecekti. Ve ge- Söyledi, ben not tuttum: ne şimdiden sonra neler olacağını, kim- .ı— Güneşte lekeler yökken dünya -| lerin başına ne l'ıoîâ'.ır geleceğini sa - ' da fenalık namına bir şey yoktur. | yacak, başına belâ gelenleri teşhir et- Demek öyle ha! mem, başına belâ geleceklere kötü ha- — Tahit öyle.. ber vermem için beni teşvik edecekti. — Meselâ ne gibi fenalıklar? Yalnız bir şey sordum: —- Sen koyun eti yerine eti,sı -| — Simdi merdivenden inerken aya- r eti yerine eşek ,,’, yer .,ğîâ.', ğım takılıp düşecek miyim? Malüm ya — YVallahi bitmem. güneşin Jekeleri.. — Yersin! — Hayır. Lekeler o derece büyüme- L Olabilir, aksini iddia etmem. diler. Merdivenden raha? rahat inebi- Fakat ben yemem. lirsin! ** * | yecekler. mil atlım. Sadece sen gelmeden evvel ler. den hazırlanmış demekte haklı oldu -| öumu da isbat etlim. Yani o sana el -| ” bisemi terziden al demekle kavgayı ev- | HÜZ. (Tamdığın kadından| En mes'ut kadın — Ben mes'ut kadın görmedim, de- di, bunu diyen bir kadındı. Sordum: — Mes'ut k, - din nasıl olur? Mes'ut ka- dın güze! kadın - dır. — Ben bö bir kadın tan: rum. — Amma- hiç bir kusuru o0) « mıyacak. — Benim t « nıdığim — kadının hiç bir. kusuru yoktur. — İstediği za « man sarışın, iş « tediği Zaman es « mer olabilecek. — Benim tamı « dığım kadın isşte diği zaman sarı- gin, istediği za « man esmer olur. — En güzel elbiseleri, en güze! man- toları giyebilecek. — O, en güzel elbiseleri, en güzel mantoları giyer. — Bir gün giydiğini öbür gün giy - miyecek, — O, bir gün giydiğini öbür gün giy- merz, — Bütün kadınlar ona gıptayla ba- kacaklar... Giydikleri bizim olsa, di - — Evet, bütün kadınlar ona gıptay- la bakarlar, Giydikleri bizim olsa, der- — Onu gören erkekler ne mutlu böy- le karısı olana, diyecekler. — Onu gören erkekler ne mutlu böyle bir karısı olana, derier, Ve her zaman yirmi beş yaşında kâl- ga, seneler geçse, o bir yaş bile büyü- mese, — Her zaman için yirmi beş yaşın - dadır. Seneler geçmiş ve o bir yaş bi Je büyümemiştir. Benimle konuşan kadın yüzüme tu- haf tuhaf baktı. — Şaka ediyorsunuz. Dedi. — Hayır, diye cevap verdim, ciddi söylüyorum; hem bu kadının öyle bir hususiyeti var ki hiç bir kadında yok- tür ve olamaz. Sordu: — Bu hususiyeti nedir? — Ömründe bir kere bile yalân söy- Jememiştir. Merak etmişti, meraklı meraklı tek- rar sordu: — Bu mes'ut kadını göremez miyim? di göremiyeceksiniz; görürsü- ye gö: müşsünüzdür de.. — Hiç zannetmiyorum. — Ben görmüş olduğunuza eminim; bütün kadınlar gibi siz de ona gıplay- Ja bakmışsınızdır. Giydikleri benim ol- Sa demişsinizdir. Hattâ onu kocanız da görmüştür. Ve gördüğü zaman: — Ne mütlu böyle bir karısı olana sözünü içinden gelerek söylemiştir. — Anlamıyorum, ben bu kadını ta - nımadım, tanımıyorurm, tanımak isti - yorum. — Tanıdınız, tanıyorsünüz ve eğer bir kere daha tanımak isterseniz bu - lunduğu yeri size söyliyeyim. — Söyleyin gidip — Caddeye çıkınız, sağa yürüy birinci değil, ikinci değil, üçüncü ma - ğaza var ya! — Evet var. — Mağazanın önünde durun, came- küna bakın, kendisini £ rsünüz, Â- dını da söyliyeyim: Manken! KONM Zeytinyağı istihsalinde dünyada altıncı geliyoru : Memleket dahilinde bir yılda istihlâk ettiğimiz ya miktarı 18 milyon kilodur. Bunun 11 milyon kilosu sanayide kullamılıyor : Memleketimizde yemeklik olarak|yağı, 523 bin liralık salamura ze- a bir sene içinde sarfolunan yağ, yedi bu | gitmektedir. çuk milyon kilodur. | Sanayide de 11 milyon kilo zeytin yağı stiflâk edilmiştir. Bizde yemeklik olarak - kullanılan | mış bulunmal yağların kısmı azamı (5 - 8) ve ancak pek cüz'i bir ksemı da (1 - 5) asidi ih- tiva eımekıedır._ ! Burdur (Hususti) — Son zaman- Son on senelik zeytinyağı istihsal|larda zahire fiatları burada da hissolu« yaziyetimize nazaran birinci beş 'sene istihşal vasatisi 19.600 ton ve ikinci beş sene vasatisi - (1925 - 1930) da 2,400 tondur. Bu yağın yüzde 27 si memleket içinde yemekliklere, yüzde İspanya dah plerden dotuyı çok sarsılmış olduğundan bundan « e birake Burdurda zahire fiatları yükseldi nacak derecede yükselmiştir. Bu yüz« den birinci nevi ekmek 12, ikinci ne- vi eEimek 10 kuruşa Çıkarılmıştır. dBcıl bol zahire sevkiyatı yapılmak-« tadır. Bir çok hayvan tüccarları bura« 35 şi sanayide kullanılmakta, yüzdelya kadar ğelerek) civardan kasaplık 37,9 u da ihraç edilmektedir. hayvan satın almaktadır. Burdurda Zeytinciliğimiz ve havalirinde kasaplık hayvan kalmar Türkiye zeytinciliği bügünkü vazi-|mış gibidir. yeti itibarile dünya zeytinyağı istihsa- NLT linin ancak yüzde 3,6 sını temin eyle-| Yugoslavyada ilk ve sonbahar panayırları mekte ve sıra itibarile de Gncı gek Yugoslavyanın Lublyana şehrinde mektedir. Z Bu işde birincilik İtalyada, ikinci-İ5 , — ( Gce A l tarihine kadar devam etmek üzere bir Lk İspanyada, üçüncülük Yıınımiıu_m]; SK S belöli ilkbahar ve 1/12 Eyl9l/1937 ye kadar Memleketimizden harice her sene "Z:î:x.:::; ; d':ll;':"î" sonbaltar pas azami 6 milyon 1L1 bin liralın zeytin —— Üa ee araanaRER G aRaaaa İskenderiye konseyyesinin temasları İskenderiye konseyyesi Sıtkı Nem- li dün Türkofiste ihracatçıları toplıya- rak hasbıhalde bulunmuştur. - Konup- |malara bugün de devam edilecek, pa- zartesi günü Sıtkı Nemli İakenderiyeye hareket edecektir. İstanbul Borsası kapanış fiatları 11 - 2 - 1937 1 Dolar 20 Pransız Pr. Pamuk rekoltemiz Bu senenin pamuk rekoltesi olduk« ça bereketlidir. Rekolte itibarile birim ciliği Birleşik Amerika, ikincilği Hin- İdistan, üçüncü Çin, dördüncülüğü |Rusya, beşinci Misir, — altıncılığı Moksika, yedinciliği de Türkiye almak- tadır. Ticaret ve zahire borsası ti Şubat 937 İTHALÂT | — Buğday 220, arpa J0, çavdar 15, yapağı 59 1/2, tftik & 1/2, mısır 105, beyaz peynir 12, Un 38, mercimek 11, Jasülye 3, hulgur 6, pamuk 2 1/2, zeytinyağı 12 1/2, parmukyalı |38 ton. İHRACAT Dün ihracat olmamıştır. SATIŞLAR Buğday yurnuşak kilosu 6 kuruş 22 1/2 pas radan, Buğ losu 6 kurüş 33 para- dun, Buğday kınlca kilosu 6 kuruş & parı dan, Arpa Anadolu kilosu 4 kuruş 37 parge dan 5 kuruşa kadar, Mısır sarı kilosu & kü- ruş 38 paradan 5 kuruş 4 paraya kadar, Sü- sam kilomt 17 kuruştan, Afyon İnce kilösü 610 kuruştan 560 kuruşa kadar, Tiftik mâl Kilosu 140 kuruştan 156 kuruşa kadar, Yü- pağı Anadolu kilosu 66 1/2 kuruştan, Yapa- ğ Trakya kilosu 75 1/2 kuruşdan '19 kuruşa 1 İsveç kuranu 1 Türk altını 1.Banknot Os. B. tondra Nev-York Atina Cenevre Bolya Amstardam Prag Viyana Madrlâ Berlin Varşova Budapeşte 27888 27643 Hlkudar, Peynir kaşar kilosu 39 kuruştan 4 Moskova M.91 24.95 kuruşa kadar, Zerdeva derisi çifti B00 ku- stokholm S M48S SKM uştan, Sansar derisi çifti 3500 kuruştan 4000 T T Y YAT Tuşa kadar, Kunduz derisi çifti 1275 ku- ESHAM raştan 1600 kuruşa kadar, Tilki derizi sira KA H K Kaşesiş İ 100 kuruştan 968 kurüşa kadar, Porsuk Üa Anadolu şın. * 60 KUN risi çifti 625 kuruştan 690 kuruşa kadar, Çi 6000 — 0000 kal derisi çifu 200 250 kuruşa pesin A Şım. © 60 vadeli) 0000 — 00,00 Bomonti - Nektar 0,00 — (.00 Aslan çimente 1860 — 14,65 Rerkez bankası İsTİ kuruştan dar, Tavşan derisi adedi 21 kuruştan 25 ku- ruşa kadar. Landra Misir (Laplata) şubat tahmili kor« ı.,ıu.unıuıpınımuıııumuı. Londra keten T. (Laplata) şubat tahmili tonu 11 sterlin 15 gilin kilosu 7 K. 12 santim, Anvers arpa (Lehistan) şubat mart tahmili 100 kilosu 123 B. İrank kilemı 6 K. 22 san- tim, Liverpul: Buğday mart tahmili 100 Hibresi B şilin 'T 3/4 penl kilosu $ K. 86 san- tim, Şikago: Buğday (Hartvinter) mayıs tahmili Buşeli 135 3/4 sent kilosu 6 K. 38 santim, Vinipek: Bağday (Manitoba) mayıs tahmili Buaeli 128 1/2 sent kilosu 5 K. $8 santim, Hamburg: İ çfindik (Giresan) der- Ha) tahmil 100 kilosu 155 R. Mark kilosu T8 K. $1 santim, Hamburg: İç fındık (Levan) derhal tahmi) 100 kilosu 156 R. mark kilosu TI K. 90 santim. (Türk borcu T peşin nıs m15 » » Tövadei| 2ms n.x » » II vadeli| 2110 z120 AHVİLÂT Açılış 6040 3935 60.00 89.35 Anadolü I pe- 1 vadeli 1i pe, TI va, Anadolu mü. peşi

Bu sayıdan diğer sayfalar: