3 Mart 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

3 Mart 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ürğünek sekğğmine . Süriye arzu etmelidir. Suriye, Sancak meselesinin Bu günkü durumu — Yazan: Muhittin Birgen amdan ve Cenevreden gelen ha- berler iyi değildir. Şamdan ge- len haberler gösteriyor ki kısmen le- miz, fakat müfrit ve hesapsız, kısmen de perde arkasından idare edilen yalan | er bir Nasyonalizm, Türkiye aleyhinde ki tahrikâtına son zamanlarda atami bir şiddet vermiştir; makaleler, beyan- nameler, her süretle Türkleri incitecek edebiyat devam ediyor. Eğer Türkye, Şamın idare ettiği bu mânasız Nasyo- nalizme biraz mukabele edecek olsa Suriye ile Türkiyenin arasında tamiri güç fenalıklar çıkabilir. Bunu düşüne- rek ve Suriye vatanilerinin samimi ©- lanlarının henüz bu yolda genç ve ye- ni olduklarını gözönünde tutarak mu- tarafına gitmiyoruz ve bir gün p bunların tuttukları bu yoldan vazgeçeceklerini ümit ediyoruz. Suriye hatâ içindedir. Türk olan bir küçük kıt'anın Suriye ile Türkiye ara- sında kuvvetli bir dostluk ve hattâ kar deşlik rabıtası teşkil etmesini bizzat riye olarak, başlı başına ne bugün, ne de yarın üvvet değildir. Önun en bü- Yük kuvveti Fransanın işgalı değil, komşularının dostluğu olmak icap e - der. Nitekim Suriyeden başka bütün kardeşleri ve komşuları Türkiyenin dostluğuna Vâyık olduğu kıiymeti vi riyorlar ve bütün Arap memleket Türkiye aleyhine tahrike çalışan Su Nasyonalistlerini bu davada yal- kıyorlar, Bunu gördüğü halde, riye, gene bildiğinden şaşmıyor, Tür ye aleyhinde tahrikâta devam edi- yor. Bunun pek fena bir yol olduğunu bir kere daha söylemeği bir vazife sa- * lere veril- | ok mudur? kardeşl: miz - ihvanına - diye hitap eden / ter hakikaten mektepte tarih gençleri isele pların kardeş diye hi'ap ede asırlarca ateşe atmış olan Türklere düş iyle bakmak Arap! a dar büyük bir hiyanetle k: dar esefe lâyık bir gaflettir ki biz bu gaflet karşısında yegâne teselliyi, bu fikirde- olanların ekalliyette kaldıkiarı kanaatinde buluyoruz. Türk devlet yiktir; fakat, Türk milleti müslüman- dır. Lübnanlıların ise Hiristiyan ol- dukları muhakkak, Arap oldukları da şüphelidir. Onlara verilen şeyi, Suriyı neden dolayı Türke vermek Bunu merak etmekte elbet haklıy Tekrar edelim: Arap ilmini Türk ka fası yükseltti, Arap dilinin bâki yetini ve istiklâlini Türk müdafaa ; Arap medeniyetinin hudutlarını Türk kılıcı genişletti. Bugün Türkiye, Avru- pa medeniyetini Şark milletleri arasın da en çok salâhiyetle temsil eden, Şar- kın şerefini arttıran, bütün dünyadan hürmet gören kuvvetli bir memleket- tir. Türke kardeş muamelesi etmiyen Su riye, kardeşliğin ne demek olduğunu ve hangi nevi kardeşliğin £ vereceğini bilmiyor, demek ©e elim bir müşahededir. Bu elim md- şahede üzerinde hâlâ durmak istemi - yoruz. Hâlâ ümit ediyoruz ki Türkle- rin Şamı şerif diye hürmet ettikleri gü zel şehirde akıl ve siyaset, yakın bir za manda gaflet ve dalâlete galebe edecek tir. Cenevreden gelen haberler de iyi de- gildir: Suriye mi Fransanın arkasında, Fransa mı Suriyenin arkasında sakla- nıyor, bu cihet anlaşılmamakla bera - ber, işlerin yürüyüşünde matlüp olan sür'at görülmüyor. İşleri sürüncemede bırakmak, dedikoduyu arttırmak siyg - seti ğene revaçta gibidir. Bütün mese- leleri bir hamlede halledip bitirmek ve Resimli Makale: SÖN Post KB Kolay bulunan defineler.. W Tahakkuk etmiyecek bir hayal ar- kasında koşarak, define bulacakları ümidi ile mütemadiyen toprak ka - zan adamlara her vakit rastgeliriz. Günlerce, haftalarca süren yorgun - luk neticesinde ellerine geçen hiç - ten ibarettir. Buna mukabil arandığı halde mut- laka bulunacak, ele geçecek olan de- fineler de vardır. Bu defineler ilim kitaplarının — sayfalarında gizlidir, biraz intizamla, biraz fikri takiple ça lışan herkesin eline geçer, Boş vakitlerimizi israf etmiyelim, elimize alacağımız bir kitap iyi se - çilmek şartile bizi mutlaka kazan - dırır, hayatta bulunabilecek en bü - yük definenin anahtarı kitabın için- dedir. SÖZ ARASINDA Erkek sesini Kadın sesine Tahvil eden âlet Gembriç üniversitesi — doktorların- dan Bewett yeni bir âlet icat etmiştir. Bu âleti âyar ederek ağzına alan bir insan erkek sesini kadına — tebdil edi. yormuş. Âlet telefona da konabiliyor, ve erkek sesini kadına - tahvil ettiği > çin, kocalarını cürmü meşhud — halin- de yakalamak isteyen bütün kadınlar bu âletlerden satın alıyorlarmış. Bu âlet ile tek bir insan beş altı ses- li konserler verebiliyor, ve fevkalâde muvaffak oluyormuş. Mücevherinin felâkete sürüklediği kuyumcu Geçen sene Macarların meşhur ku- 1|yumcularından Dezider Salzburga gel miş, orada bazı işlere girişmiş ve neti- cede pazasız kalınca yanındaki mücev- herleri 18,000 şilin mukabilinde ban- lan birine terhin etmiş, Aradan bir sene geçtikten — sonra |borcunun vâdesi gelmiş, Dezider gö- İtürüp borcunu ödemiş ve mücevherle- rini almış. fakat memleketi terkedece- ği esnada yakalanmış ve Salzburga girerken bunları hükümete ihbar et- mediği için mücevherler müsadere e- dildiği gibi Dezider 260,000 şilin para ;|eezasıpa da mahküm edilmiş, Adam- '|eağız tabit mahvolmuş. Bir papasa ne hediye edilebilir ? Paris civarında uzun zamandanbe- ri bir at canbazhanesi icrayı İübiyat ediyormuş. İşini bitirmiş, büyük bir türneye çıkmak istemiş ve bunun için de Paris Baş Piskoposunu davet ede- rek oyuncularını ve hayvanların; o- kuyup üfürtmüş. Piskopos evine döndükten bir müd- det sonra bir adam gelmiş ve at can- bazhanesinin Piskoposa lâyık gördüğü hediyeyi takdim etmiş: Bu hediye u- fak bir fil yavrusu imiş, Piskopos şim- di «fili ne yapayım» diye düşünüyor- muş. üç taraflı bir dastlukla şarkın sükünu- nu Tuhlara lade etmek en güzel bir si- yaset olduğu halde Cenevrede alüka- dırlaf tarafından işi uzatma temayülü- nü gösteren alâmetler gittikçe artmak- tadır. Bunun yakın hiç bir tehlikesi ol- masa bile uzak zararları hesapsızdır. Bu uzak zararlar, Türkiye için de, Su- riye için de, Fransa için de mühim ©- lan zararlardır; bunlardan içtinap için herkes elinden geleni yapmalı ve Tür- kün hakkını tanımalıdır. Hülâsa: Suriye anlamıyorsa Fransa anlatmalı, Fransa anlatmıyorsa Suriye İstanbulda gazeteleri rine göre 9 bin, bir üçüncüsüne göre ( HERGUN BİR. FIKAA | ©O adam bendim Ahmet attı: — Ben, dedi, İzmirden vapura binmiştim. Güvertede dolaşan bir adam gördüm. Vapurun yavaş gitti iinden canı sıkılmıştı. Pattadak ken dini denize atlı ve vapurun önü sıra yüzmiye başladı: Az müddet sonra önü gözden kay bettik. İstanbula gelince bir de ne görelim.. Adam rıhtımda oturmuş, bizi beklemiyor mu? Meğer o, bir gün evvel İstanbula gelmişmiş. Ahmedi dinleyen Mehmet daha baskındı: Sen, dedi. Bu hâdiseyi gözünle gördün mü? — Bunun için yemin edebilir mi- sin? — Ederim'. — Öyleyse güğsümü gere gere bu nu her yerde anlatabilirim. O de- nize atlayıp vapurdan bir gün ev vel İstanbula gelen adam bendim. vi Koca bulmak için Bu kadar Külfete katlanılır mı? İkeçi bülunmaktadır. Her memlekette — kocaya varmak isteyen kızların inandıkları hurafeler vardır. Bazı yerlerde mukaddes bir çeşmenin suyu, bazı yerlerde, eski ve yıkık bir mabed duvarı kızlara klavuz. luk eder. Bu klavuzların en müşkülpesendi, Irlandadadır. Şehirlerden uzak bir yer- de dar bir çukurun içinde olan bu ta- ga kızların ancak sırt üstü yatarak, ve gerdanlarını gererek — öpebilmektedir- ler. Taşı başka türlü öptükleri takdir- de, saadete kavuşmak şöyle dursım, şeamete uğrarlarmış. Resimde koca a- |rayan bir genç kızın çektiği sıkıntıları görüyorsunuz. anlamah ve bu ortadaki Türk davası- nı bir gün evvel halledip işi bitirme- izden birisine göre 6 bin, diğe- malı vardır, elde kat'i bir istatistik mevcut olmadığına lidir. Muhittin Birçen İSTER İNAN İSTER İNANMA! de 10 bin sırt ha - göre bu rakamlardan hangisinin doğru olduğu bilinemez, fakat vasatisini ele alalım: Takribi bir hesapla şehir için- de 100 kişiye bir hamal öüşüyor, demektir. İSTER İNAN İSTER İNANMA! Hem dişi, hem de Erkek olan Bir keçi Silivri muhabirimiz yazıyor: Burada Hayrettin kâhyanın ağılın- da hem dişi ve hem de erkek olan bir Bu keçi de hem erkek ve hem de dişi tenasül âleti var- dır. Keçi sık sık gebe kalmakta ve yav ru doğurmakta olduğu gibi - tekeliği- ni de başarmaktadır. Bu vaziyet iki senedenberi sürüp gelmektedir. Delikanlı sevdiği kızı sokakta öpmek isteyince itfaiye gelmiş Viyana muhabirimiz - bu hâdiseyi gözlerile görmüş, bize bildiriyor: 19 yaşında bir delikanlı bündanıbir hafia evvel gece yarısı kurgumna çıkan genç bir kızı öpmek istemiş, kız bu zo- raki âşıkın sırnaşmasına fena - halde kızmıiş ve delikanlıya sert bir yumruk ve ayni zamanda da sivri uçlu iskarpi- ni ile dehşetli bir tekme vurmuş. Delikanlı bu savletten kurtulmak | * için geri kaçmış fakat o sırada da, yans| " gin haber verme kutularından birinin üzerine düşerek, yangını ihbâr eden ca m kirmniğ, Bunun üzerine vak'a mahallina der hal merdivenli - otomobillerile itfaiye gelivermiş. Delikanlı ile kız dövüşüyorlarmış. İşe polis de karışmış, mesele anlaşıl- mış ve delikanlı mahkemeye verilerek üç hafta müddetle hapis cezasına çar. pılmıştır. Delikanlı hükmü giydikten sonra mahkemeden çıkarken: — Aşkı itfaiye söndürmeğe kalkar- #a netice işte böyle olur! demiştir. Ağa düşen tilki İngiltere sahillerinde Brid Linkton kasabasında iki balıkçı balık avlarlar- ken ağlarına bir de tilkinin takıldığını görmüşlerdir. Denizden balık yerine bir tilki av- layan balıkçılar evvelâ hayretle bu a- vın nereden gelebileceğini merak et- mişler ve nihayet öğrenmişler ki tilki balık tutmak için denize girmiş, fakat boğulacağını anlayınca, kendisini bir ağa düşürerek sahile çıkmak imkânını bulmuş ve tabif balıkçıların — şaşkınlı- ğından istifade ederek, evvelâ baygın ve hattâ ölü rolü yapmış. Belikçilar' etrafından — ozaklaşinca; hayvan kaçmış ve kurtulmuştur. Mart- 3 Sözün Kısası KO"IŞU"UİI k(ll'l.îl İsmet Hulüs! Gp—.—ç kadınla genç kocası 7 numt- ralı evde oturuyorlardı. Gene bir genç kadınla genç kocası 7 numa- ralı evin bitişiğindeki 9 numaralı ev- de oturuyorlardı. 7 numaralı evde otu* ran genç karı ile genç koca pencereden sokağa bakıyorlardı. Dokuz numaralı evde oturan genç kadın sokağa çıktı. 7 numaralı evin penceresinden onu seyreden karı ile koca arasında şöyle bir konuşma oldu: — Komşunun karısını görüyor mü- sun ? — Görüyorum. Kadın kocasına, komşu kadının ba- şındaki modası geçmiş kötü şapkayı gösterdi : — Bak o, en son moda, en iyi şap- asına, komşu kadının sır- tındaki metresi iki Uradan alınmış ku- maştan gündelikçi terziye diktirilmiş mantoyu gösterdi: — Bak o, en pahalı kumaştan, ert lüks terziye diktirilmiş bir manto giyis yor. Kad tosunun risi kürkü — Bak anun mantosunun yakasına çok kıymetli bir kürk var. Kadın kocasına, komşu â, komşu kadının, manı kat olduğu ucuza aldığı çorapları gösterdi * Bak o, çoraplarını Paristen getire dört lira! tiyor., Bir çifti çık olduğu için hakiki fiyatı dört lira iken bir lira ucuza aldığı bir çift iskar- pini gösterdi : — Bak o, ayaklarına model ayakka- yor. Ayakkabıcı ayakkabıları ni bilhassa onun için Lon yor. dradan get Ertesi ndü, Bü sefer iş tetsi: du. 7 numaralı evde oturan kadın so- kağa çıktı. 9 numarâlı evin peni len onu seyreden kari ile koca kon Kadın si , erkek dinledi. K Ca: komşü kadının şındaki modası geçmiş kötlü ş: gösterdi: — Bak o, en son moda, en iyi şapka- ları giyiyor. v. e Dünyada sulhün birçok şartları ol« duğu gibi evde sulhün de birçok şarte ları vardır. Bayanlara komşunun tar vuğunu kaz gösteren görüş bozukluğu nun tashihi bunların başında gelir. Avrupalı âlimler bir gün harp silih ları icadından bıkar ve sulh âletleri icaâ dına başlıyarak bu görüş bozukluğu” nu giderecek bir âlet vücude getirir lerse kocalar ne rahat edecekle:, ne rahat ! İsmet Hulüsi Biliyor musunuz ? | — Feyziabad şehri nerededir, yal- nız şehrin nüfusu, bütün eyaletin nü * fusundan ne kadar farklıdır? 2 — Manhattan adası nerededir, hangi büyük nehir tarafından teşek* kül etmiştir, hangi şehrin beşiği sayi * lır? Adada ne kadar halk yaşar? 3 — Bugün Fransa meclis binası ölüe rak kullanılan Burbon sarayı (Pnlal Bourbon) Parisin hangi meydanında * dır, hangi tarihte, kimin tarafıncdaflı kimin için yapılmıştır? (Cevapları Yarın) * Dünkü Suallerin Ceyapları: V— Züğ gölü İsviçrede Zug kantü” nu dahilindedir. Uzunluğu 18 kilomet” tedir, Vasati genişliği 4500 metredir. 2 — Türkmenler Asyanın Altay VE Ural mantakalarında yaşıyan Tüzk "” lerdir. Garbi Türkistanda, İranda, RUS” yada ve küçük Asyadaki topraklarğ dağılmış bulunmaktadırlar. 3 — Agn&s Sorel 1422 de Türend” doğmuş, 7 inci Charlesin metresi ©İ ” müuştür. Kral kendisini (güzellik Ka 'a dını).olarak telkip etmiştir. Ayni 78 Ki manda halk Agnis Sorele Marn g* ismini vermiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: