11 Mart 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

11 Mart 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M RARÜŞMRCÜLERE' 10 Sayfa SON POSTA Mart ll Hatayın harici işleri | “YSzam z e: . AAT R aA dçaa — T T UZAN “İrmüresi Cenevre, D — Anadblu Ajansının bususf muhabiri bildiriyar : Sancağın statüsünü ve teşkilâtı esa- siye kanununu hazırlamakla mükellef olan eksperler kamitesi, dün öğleden sonra mess&isine devam etmiştir. Komite, kendisine çizdiği çalışma u- sulü dairesinde Bay Numan Menemen cioğlu tarafından tevdi edilen ve komi- tenin çalışma unsurlarından birini teş kümlerini müzakere etmek suretile konsey tarafından ©7 Kânunusanide fasvip edilmiş bulunan rapordaki pren siplerin tetkikine devam eylemiştir. Bü süretle, komite, Sancağın harict işlerinin müstakbel idaresine, beynel - milel anlaşmaların imzası ile kal'iyet kesbedişine ve Suriye devleti ile para sistemi #ttihadım, dair olan meseleleri nazarı dikkatten geçirmiştir. Maligenin mühim Bir tamimi man memurları sevk, idare ve onların Taalıystlerile yakından alâkadar olma- Ha mecbar bulunan malmüdürü. del- terdar gibi âmirlerin bütün bw vaziyet we hareketlerden büyük biz mes'uliyet hisseleri bulunduğunu, şimdider son- Za işleri iyi yapmıyan veya alâkasızlık gösteren memur ve Ömirler kakkında pdd'ı 1 cezalar tatbik olumacağını bil- r. ı_ 'a maliye idarelerindeki hallere elimacak memuzların tayın ile intihabında ait olduğu mal müdürle- rinin inhasına lüzum görülmeden sa- dece defterdarların inhası üzerine mu- amele yapılarak emrivakiler —ihdas e- Hildiğ: ve dışardan alınan memurların imtihana tabi tutulmadığı anlaşılmış tır. Mealiye Vekâleti bu hususta verdi- ği bir kararla, kaza maliye âmirinin ânhası ve kaymakamlığın tasvibi olma- Gıkça tayinler yapılmamasına, yüksek mektep mezunu olmıyanlardan maliye memurluğuna girmek isteyenlerin dü- hul imtihanlarına tabi — tutulmalarına #00 derece itina edilmesini alâkadarlar 'a bildirmiştir. Silivride Tarkçe Konuşmuyan 3 kişi Cezalandırıldı (Baştarafı I inci sayfada) İstanbul vilâyetine bağlı Silivri zası belediyesi de türkçeden başka dil fle konuşulmasını yasak etmiştir. Bu hususta Silivri muhabirimiz şu malü . matı vermektedir. Silivri ÇHususi) — Silivri belediye- si, türkçeden başka bir Hsanla konuşan lardan beş Tira ceza alınmasına karar vermiştir. Kararın ilânından sanra şk- kilde hareket eden üç kişiden ceza alınmıştır. Çanpazar kazası Biza (Hususi) — Çanpazar köy nahiyesinin kaza merkezi olması Da- hiliye Vekâletince tekarrür eder etmez Pazerköylüler pek sevinmişler ve şem Ekler yapmışlardır. Bu kasaba, Balike- sirle Çanakkale arasında şifakı ıhcasile tanınmış, ve havasının, suyunun gü- zellizile şâhret kazanmıştır. Çanpazar köyünün halkı faaliyete geçerek binalarını, dökkânlarımı tamire başlarkışlardır. Buraya şehrimizden elli köy ayrıl - mıştır. Adapararında bBir mahkümiyet Adapazarı (Hwsusi) —27515 Ura Mtilâstan mün- ginde yapılmakta olan duruşması bitirilmiş- tir. Duruşma sonunda Muammer beş sene on ay ağır hapse ve parayı da aynen ödemeğe mahkien edilmiştir. Adapazarlıların Hava Kurumuna yardımları Adonazarı (Hususl) — Kurban bayramı Münasebetile kazamız Hava Kurumu kurban- lik koyun ve derflerden beş bim HHra hâsıtüt €lde etmitir. Bu seneki Hasılât geçen sene - kinden GÇ bin lira fazladır. Adapazarlılar üçüncü tayyarelerini vermede hasırtanıyor- har. Defime mi şahsi servet mi? İzm' *en büdiriliyor; Bur?da Kemer caddesinde bir evde otu - ran Levlğ ve Fsik ismindeki avır ofulun son günlerde birdenbire zenginleştikleri görül - müş. bazı kimseler bunların olurdukları ev- de bir define bulduklarını zabitaya — haber verm'Serdir. Zabıta evde yaptafr aramada göltelrr içinde 249 Türk altm balmuştur. Ana (- oğul bu altınların kendilerine alt ül- duğurü söylemislerdir. Fakal istlevan edi- * kimseler bunların fakir bir göcmen mi, şimdiye kadar faklrane bir ha« len * oldu' | Dilencilerle .. Mücadele İstanbul belediyesi dilencilikle çok esaslı sürette mücadeleye karar vermiş bulunmaktadır. Belediye, İstanbul so- kaklarını dilencilerden temizlemeğe uğraşırken, vilâyetlerden hastalık ve salre gibi sebeplerle gelerek paraları almadığından dalayı burada dilencili - ğe başlayan birçok aceze ile karşılış- maktadır ki, bt Ralin devamı mücede- lede muvaffakıyetsizliğe başlıca âmil olmaktadır. İstanbul vilâyet ve beledi- yesi bu balden dolayı Dahiliye Vekâ- Tetine müracaatla hakir olarak şikâyet te bulunmuştur. Dahiliye Vekâfeti, İs. tanbul Vilâyet ve Belediyesinin bu şi- küâyetini nazarı dikkate almış ve İstan- bula en fazla aceze gönderdikleri an- laşılan Çorum, Trabzon, Samsun, Gi- resun, Ordu, Sinop, Kastamanu, Zon- guldak, Balu, Kocatli, Bursa, Balıkesir vilâyetlerile Trakya umumi müfettişli- ğine bu hususta bir tamim yapmıştır. Ba tamimde acezenin belediyeler tara fından ellerine vesika verilerek İstan- bula gönderilmemelerine dikkat edil mesi ve bunların mahalli hükümet ve belediye hastahanelerinde tedavi zitr na alınmalarına çalışılması kat'i olarak bildirilmektedir. Silivride sporcular Müzaheret bekliyor!'ar Sikvri (Hususi) — Silivride spor çok mühmel bir haldedir. Filvaki bu- rada Silivri idman yurtlu adlı bir ku- lübü vardır. Fakat bu kulüp alâkasız- lık yüzünden o kadar sönük kalmış - tar ki bu yüzden Silivride canlı bir spor ka' |hareketi beklenemez. Silivri İdman yurdu harap, pencere- leri ve kapısı kırık, sıvaları dökük bir, binnde, kimünün Bocağı kazlraş, İimi- nim taktası sökülmüş srbdalye ve me- salarla mefruş-bir odada bulunuyor. Derisi eskimiş köhne bir topla, renk- leri solmuş bir kaç formadan — başka malzemesi olmayan bu kulüp men - supları Silivrinin spora meraklı, fakat varlıksız gençleridir. Hiç kimseden yardım görmeden aralarında topladık- ları-bir kaç kuruşla kurdukları teşek - külü yaşatımıya çalışan bu gençler bi- raz müzaheret ve alâka görseler Siliv- Ti de mutlaka göze çarpacak bir varlık göstereceklerdir. Yenicede ev kiraları Yenice (Husust) — Belediye mecli- si bütün kiralık evleri üç sımıfa ayır - mıştır. Belediyenin verdiği karara gö- re en lüks evler, dört, iki odallar iki ve tek odalılar bir Eraya vefikcehir beş kuruştur. Söt ve yoğurt pahalıdır. :Hele tereyağı bulmak hemen hemen imkânsızdır. Dört sınıflı olan kaza ilk mektebi gelecek sene tam devreli ola- caktır. Baş öğretmen Tevfik halkı irşat et- mektedir. Kaza merkezinin etrafı ke- sif bir çamı ormanıdır. Odunun arabası 50 kuruştur. Kasaplardan Ali çavuşun koyun kestiği biçak ve satırla domuz — kesip yüzerek sucuk yapmağa kalkışması üzerine belediyece derhal dükkânı kar patılmış ve kendisi cezalandırılmıştır. İtalya - Macaristan Roma, T0 (A.A.) — B. Ciana ile Romadaki Macar sefiri, 4 temmuz 1028 tarihli İtalyan - Macar ticaret iti- lâfını |lı|yın ıııuıteınlelelerme tqııil "'ı-_îı—— bugünlerde başlanacaktır. zırlıklar ikmal edilmistir. Bizim şairlerimiz ekseriya pek az yazarlar; çoğünun da eseri küçük ve- ya büyükçe bir kitaptan ibaret kalır. Faruk Nafiz Çamlıbel öyle deği'dir: her yıl değilse de sık sık onun bir ştir kitabını okuyoruz. Bu yıl da Akar su'- yu çıkardı. O kitab hakkında bir şey söylüyecek değilim: şairim san'ati, ka - rilerce malümdur. Bugüm Türkiye'de, a meşgül, genç, iltiyer her- un hakkında tebellür etmiş bir fikri vardır; demek ki tenkid, onu ta * nıtmak, takdim etmek mecburiyetinde değildir. Gerçi tenkidin, onun eseri hakkında bir hüküm vermek vazilesi de vardır; fakat bu işi de zamana, sak- lanmağa lâyık olanı olmıyandan en isabetle ayıran hâkime, bırakabiliriz. Hem Faruk Nafiz Çamlıbel henüz gençtir; belki de asıl yaralıcılık çağına daha yeni girmiştir. Şimdiye kadar hayli yazdığını söyledim; bu, vereceği- ni artık verdi demek değildir. Asıl gü- zel, admı geleceğe ulaştıracak eserini bumdan sont3 yazması çok kabildir. Hem Faruk Nafiz Çamlıbel, kendi - sine bir sahada temin ettiği şöhretle iktifa edecek adamlardan — değildir. Şimdiye kadar yalnız şair alarak ta - nınmıştı (töyatro eserlerini unutmuyor rumç fakat onlar da, yalnız manzum oldukları için, bütün bünyeleri itibari le edebiyatın şiir kalundandı). Bu yı! ik romanını da çıkardı: Yıldız. yağmmu- ru (2). Faruk Nafiz Çamlıbel, büyük te - şebbüslerden yılmaz bir san'stkâr ol - duğunu, ilk romanına fevkalâde zor bir mevzu şeçmekle de göstermiş: Yıldız yağmuru, daima aşk peşinde koşan, fakat bütün arzusuna rağmen bir türlü ihtirasa, insanı yükselten devamlı bir Ihtirasa eremiyen, ömrünün sonuna kadar sadece bir <ranpara» olarak kal- mağa mahküm bir adamın romanıdır. Büyük bir mevzu dedim: don Juan'ın tahlili. Fakaş don Juan tragediası olaa bir adamdır; Faruk Nafiz Çamlıbel ise Yıldız Yağmuru'nun kahramanı Ah - med Ziya'yı tamamile iradesiz, tama - mile boş bir adam' olarak göstermiş. O, uzunca bir ıztıraba, feleğiin bir sille- sine bile lâyık olmıyan — bir adımdır. Kendisinin boş bir adam olduğunu bi lir; fakat hayatında hiç bir zaman sar- sılmıyacaktır. O kadar ki hayatında bir kaç kadınım, bir kaç kızın hayatını zehirledikten sonra bundan büyük bir | viedan azabı duymıyacak, hattâ bu günahlarının cezasını — çekmiyecektir: bir kere evlenmişti, bir daba evlenecek ve biç şüphesiz ki ikinci kadınz da bür | gün bırakıp bir üçüncüsünü ıhcık.q bir çokları ile de gönül eğlendirecek - tir.. romanına böyle bir mevzu Rîhâ’.ı için Faruk Nafiz Çamlıbel') ger- şekten tebrik ederim. Görüyorsunuz ki romanının kahramanı sevimli, hiç olL. mazsa alüka ile takib edilmeğe değer bir adam diye göstermek için hiç bir şey yapmamış; alelâdehattâ bayağı ruhlu bir adamın /hayatını göstererek | büyük bir roman yazmak istemiş Mu- vaffak olduğumu söyliyebilmek ister - dim; ne yapayım ki buna kani değilim, Çok zor bir işe girişmiş: anu başara - bilmesi bir harika sayılırdı; böyle bir mevza ile muvaffakiyetsizliğe uğra - mak, kolay bir mevzuda muvaffak ol maktan çok sereflidir. Yıldız Yağmuru'nun kusurları neler- dir? Kitabı okuyun, siz de göceceksi - niz. Ahmet Ziya'nın var olduğuna bir | 'ğer şahıslar da hafızamızda yer ede. miyor; anlara karşı jçimizde me bir mu- habbet duyuyorez, ne de bir nefret, Onları, alâka gösterilmeğe değmez in- |© sanlarım birer timsali olarak da lnbııı edemiyoruz. Ahmed Ziya, Sara, Bel - kis, Leylâ, Hamdi Onur, Şemsettin, Âlı, hepsi, hepsi, hayata rasgelip de içleri - nin boşhuğu için kendilerinden yüz çevirdiğimiz, bu boşluklarında bile bir hüsüsiyet olmuyan insanlardır. Birer gölge gibi geçiyor ve bize kendilerini bile izah edemiyorlar. (1) Kamaat Kitabevi (50 kuruş). (2) Kanaat Kitabevi (100 kuruş). Adana - Sıvas telefonu Ankara, 10 (Husust). — Ada- na - Sivas telefon hattığının inşasına imımmmuıqb.n—ıddi_ çalışmıya başladı (Baştarafı 1 inci sayfada) standardizasyonun bütün mallarımıza Kongreye Aydın, İzmir, Manisa mebus|birden teşmil edilip edilmiyeceğini sof” ları da iştirak etmiştir. Bugünkü top- n uslardı. Bu münasebetle kendilerine lantıda ihracat, ziraat ve temenni nant larile üç encümen ayrılmıştır. Müzakerelere öğleden sonra da de- vam edilmiştir. Aankara, V0 (Telefonla) — Üzüm kon gresini açan İktısat Vekili Celâl Bayar |irat ettiği nutukta kongreye iştirak & denlere teşekkür ettikten sonra demiş dardize veya tipize edilmesi, uzun boy Ju münakaşa edilmişti. O işin çok haya tü bir mesele olarak ele glınması, karar Taştırdlmıştı. Bu kararların sureti ve bilhassa standardizasyona ait olan kı- sımları, ayrı birer broşür halinde, size takdim edilecektir. Bunların bir dela 'Türkiye harici ticareti, Türkiye mil- H kalkınmasının vasıtası ve en teminatdır. Bu kadar şümullü ve e - hemmiyetli bür milli gelör, bür milli ser vet yolumu, sadece bir kısım vatandaş ların takdirine bırakmak ve hükümet- şöyle dediğimi sanıyorum: Standardizasyonu bir moda işi te* lâkki etmiyorum. Amatör insanlar de ğiliz. Memleket için, millü ekonomi * çin, maddi menfaat getirecek faydalı süllerimizin en mühimlerinden başlar yarak bu yolda ilerliyeceğiz. Bu sözleri, Burada hatırlatmakta; şu itibarla menfaat gördüm: Bugün çekirdeksiz kuru üzümü elâ — almış bulunmamızın sebebi, bu n:'! üzümlerimizin bir an evvel tiplerinin resşmen tesbit edilmesinde, alâkadarlai içim de, nüdik elenamimiziçin dall hemmiyetli ve maddi bir menfaat gör" müş bulunduğumdan dolayıdır. Çekirdeksiz kura üzüm, bizim hai f ticaretimizde daima ikinci veya Ü” çüncü derecede yer alan bir maddedit. Senede vasati sekiz milyon lira geti- ren, bu kıymetli mahsul ihracatımızım. 19 milyon getirdiği yıl da olmuştur. Fazla olarak, bir kadirşinaslık i halinde de ilâve etmeliyim ki, çekir” çe seyirci kalmaya imkân yuktur. Hü-|deksiz kuru üzüm ihracatımızda, numa kümet, bu meseledeki relünü, şlâkadar ra ve tip tatbikatı, diğer ihracat mad ların menfaati ve milli menfaatlerimi |delerimizdeki tatbikattan çok önce ve€ zin icaplarıma uygun bir şekilde ciddi- yetle ifa edecektir. Milli ekenomi Milli ve hakiki menfaat, devamlı. menfsat demek olan milli ekonomi vap lar? her şeyden öncedir. Kongramızın da kararlariyle bunu tebarüz ettirece- ğinden şüphem yoktur. Sadece tabii ve gözel ma'. yetiştirmekle mesele bilmiş olmaz. Piyasanın ve ticaretin istekleri. ne uygun ve rakiplerin tekniklerine üz tüt ve hiç değilse müsavi şekilde, onu hazırlamak ve satışını temin etmek lü- bu zarureti ve bu menfaatleri göz ö - nünde tulmuş bulunuyoruz. Ticaret o- daları köngresinin çok ehemmiyet ver diği bu mevzuu, kamım ile teyit etmek k Ve harief ticaretimizin kantrolü için, büyük millet necelisi, mem'i tağşiş kanununa ek olarak Bize yeni Bir ka. nun bahşetti. Bu kanun, atılmış, ilk a- dımdır. Bu istikamette glınacak karar larm, tatbikimı temin edecek, Bir kuv- vettir. Kararlarm tatbikr Tatbikat ve teknik bakımından, alâ- kadarların da mütaleasını aldıktan somra, varacağımız kararların, tama - men tatbikını temin için sarsılmaz bir fi'len başlamıştır da. Şa hakde çekirdeksiz kura —üzüm incerliketnike, bür y yükek b M vet temin etmekte olması, üzerinde tip- leştirme bakımından daha fazla çalır ıılııu. bulunması itibarile, bu mevzuu” bet de vudır fakiyetler lerinizi, hükümet namına yakından ter kip edeceğim. Hepiniz hoş geldiniz. (Alkışlar) Ankaradan bugün de Bir Türk filosu geliyor (Bııtıntı 1 inci sayfada) . Kültüf biletleri İstanbuldaki lit seler müdürlüklerine talebe ,dedini na zarı itübara alarak dağıtacaktır. Temili edilen biletler talebe adedinden az ol" duğu için mali vaziyeti iyi olmıyan *A lebe tereih edilecektir. Üniversite talebesine mahsus meccâ ni biletler rektörlüğe MM-F"' 50 tenzilât yapacaklardır. İ azim ile yürüyeceğiz. Bu, tücearmezın| — Taksim, Sirkeci ve Eyüpten kallıt * kabiliyetine, moraline itimatsızlığımız | cak otobüsler gidip gelme 60 kurui dan değildir. Bilâkis tam bir itimadı -| mukabilinde Yeşilköye sefer yapacak” —| mız vardır. Bunu hukukileştirmek lâ-|lardır. Otobüslerin üzerinde (Türkküf —| zımdır. Meselâ bir tüccarın bonesunu, |şu Bayramı) etiketi bulumacaktır. AW —| M.ıı—ı_—ıh—uı_ıhnımmmswl' ımwma—-—mw“ı—(w to edilir. Bu da bunun kanuni müeyyi ' çamnı) desidir. miz vardır. Ex—hlıiı-fhh-b rime düşecek vazifeyi tesbit ederek, ça- hışma tarzlarını tevhid etmek ve bu su- retle milli sayın muhassalasını arttır-. mış olacağız. Yerine göre standardlaş- :mın veya tipleştirme dediğimiz bu- lur. Mütehassıslarımız size, — ihzart bir etüd hazırlamışlardır. Bunlar sırf siz>| den rica ettiğimiz işi teshil içindir. Si- zin kararlarınızı ea isabetli olarak te- lükki edeceğiz. Moda işi değit Bıııı ha Odalar kongresinde görüşülürken, — iyi hatırlıyorum — bazı arkadaşlar lerdir. ııııı,—ıııııııııııqıııyyıırelıı'ı geliyor Bugün gene Türkküşuna mensup üÇ motörlü, iki molörsüz olmak üzere bf tayyaredeen mürekkep bir Hava su Ankaradan şehrimize gelecektir- 'Türkkuşu filosu cumartesi günü tane motörlü üç tane motörsüz ta: den mürekkep bir filo-ile İstanbul ÜS? rinde uçuşlar yapacaklar ve beyantti” meler atmak suretiyle de bütün N"; bultuları Türkkuşu bayramına dat edeceklerdir. # Pazar günü bi merasimle tatp * at on birde Yeçilköyde Türkkuşu Bt ramı yapılacaktır. O gün motörlü motörsüz tayyarelerimiz havada lar ve akrobasi numaraları yıp#w;. dır. Birçok poraşülçülerimiz yüu* tifalardan yere ştlayacaklardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: