12 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

12 Nisan 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Nisan “ Sort Posta ,, nın resimli zabıta hikâyeleri hangisi ? B Katil üç delikanlıdan İ Lukmor ctelinde son zamanlarda bir cok bir - Otel müsterileri ara sızlıklar olmustu. Otelin hususi sivil polis me- :ım Onm bu hırslalıklara bir nihayet vermeyo ça - mıslardı. Bunlardan ikisi gelmislerdi ve İs adamına yorlardı. Ücüncüsü de onları tâkib etmisti. Harsız tutulmaya razı olacak bir a- dam dekildi. Xline gecen Uk silâh keskin ve ince bir kâğıt kesecek âlet oldu. Bir çekmeceri aetı. gözüne ilişen bir mikdar banayı aldı. fakat © eâ- Dada kulağına bir eee geldi. Bir kadın iç3- TİVE girtyordu. '7 Sivi polis hikâyeyi dinledi. Her ka- Dinih önüne bir nöbetci dikti. Ote- Hn yangın merdiveni ile di cepbesine de gözcüler kovdu. İçerden daall cıkmayı veya dışardan İiçeriye rirmeyi yasak etti. Bonra polis karakoluna telefon ederek Va- Tim düzine memuür istedi. Bir kac dak!ira sonra polla memur- ları vanlarında bir polla doktoru ile keldiler, Doktor kadının göğsünde iki va- ra buldu. Bu yaraların hic biri. derin ol- malarına rağınen tehlikeli değillerdi. $ Ölümü intac eden yara cesedin arka tarafındaydı. Dok- mnm kınını.l.nı göre katllin kadını bir eli e kendisine Gdoğru cektiği, öteki eli ile de sırlına gü darbeyi vurdulğu Mmuhakkaktı. Odanın içinde hiç blı şeye dokumulmaması İcin &- Mir yerilil. Kapısı da kapatıldı. . nusıııi Bivll daktira — dol katta Jceriye giren müsterinin uım&r ile alt h'ıl ih- loktorun iki ecnebi gördü. Ve polis di da ötel binasın « sonra hole nnımıı.mıınnaın. eenebinin de orava zelmiş okluğunu gördü. 12 Sikaman bazı hırsızlıklar ile sucların Bunu mütrakin çin genebi vardı ki. Dolis hafive« ginin sureti mahsusada gözüne Çarp Bu müdde: zarfında resmi polis otelin bütün müstahdemlerini songuya çekiyordu. Bivil polis üç ecnebiyi dazından dısarıya cikti. Kapınin önüne iki polis dikti. SON POSTA Zd Gi 8 İi ecdebi mendiren - yuükarı — gıktiler. Polls Memuru asağıda Kal < dı. Bönebiler vukarda birbir- lerinden ayrıldılar. bos bir odaya girdâ birlikte benzi - . Silâh vesirini vaptı, fakat kadın ba- #ırmıya vakit bulmustu. Kücük bi? garson oda kapısını açtı. Fakal hirsiz da- ha evrel başka bir yatak odasımın içine daknıstı. Hizmetci odanın icine bir rüz Atl. sonra otel polisini cağırdı. Bu müd- det zarfında hırsız kâğıt kesocek âletin Dolls otelin salanuna inmisti. Oruda bi iktor e konuşür. Rİbİ göründü. gı:ı.'f berkesi güz hapsi altında — bulunduruyordu. Müsterilerini ve bu hırsazlıkların nruu.ıı ulıru daha bazı edilm!ş olduğunu» haber Verdi ve oteli terk et- melerinden önce ıdı'eı')ınnı bırakmaları lüzumunu ihtar etti. içerde bırakarak direktörlük-0 - ayetin irükâv edilmiş olduğu odaya girdi ve orada polis müfettisine şunu söyledi: «Üc ecnebiden hangisi - &inin suclu olduğunu biliyorura. Kendisini derhal tevkif ediniz!» uksor hangisinin suçlu olduğunu nasıl Viğör ala ba polleih yerinde ... otelinin busust sivil polisi üç ecnebiden anlamıştır? hangisini tevkif ederdiniz? Bilemezseniz, 10 uncu sayfa- daki hal şekline bakınız! olsaydınız üç ecnebiden | Dört muharrir iş arıyor ÇOBAN OLSAYDIM Yazan ciz, ilim bir Okyanus gibi geniş ve es-|larken 5000 kuruş için rarlı... İmkân ağırlıkta kaplumbağa ise, arzu sür'atte ceylân. Okyanusu avucumuza sığdırmak, ceylânı kap - lumbağaya tutturmak istediğimiz için- dir ki bedbaht oluyoruz. Bir çoban olsaydım kavalımı çalar, sürümü güder, o dağ senin, bu dağ benim yürür giderdim. Ne bilmek, ne istemek... Bilmel Medeniyet mi, vahşet mi? Riya mı, fazilet mi? Akıl mı, cinnet mi? İlim mi, cehalet mi? Zehirli gazı, fuhşu, insanları aç bı- rakan makineyi, eroini, sefalet ve 1z- tırabı, bir kelime ile medeniyeti temsil eden simokini mi seçmeli, hayvan deri- tinden yapılmış gocuğu mu? Bu dalkavuk, çokluğuna sebep ne? Riya niçin daima muzaffer oluyor ve miçin fazilet istihza ile karşılanıyor? Akıl makbuldür de neden deli ol - mayan bir çok insanlar işi deliliğe vu- rüyorlar? Âlim aç, cahil zengin... ise para kazanmaya gelince ne diye cehl ön safa geçiyde Bir çoban olaydım kavalımı çalar, sürümü güder, o dağ senin, bu dağ benim yürür giderdim. Ne bilmek... ne istemek! İstemek! Şöhret... Para... İçki... İsteyip içmek, içip istemek! Hırs, içimizi kemiren bir kurt, in- sanı azgın atlara döndüren demirden kamçı; veremden, frengiden, vebadan daha müthiş, daha affetmez bir hasta- hk... Mejhur çlmlak istiyorüz. Başkalarr nın omuzlarından yapılmış merdiven 1 samaklarına basarak — tırmanıyoruz, tırmanıyoruz ve sonra merdivenin ba- şından nisyan denilen bizden evvelki meşhurların isimlerile dolu uçuruma iyavarlanıyorüz. Şu halde meşhur ol mak niçin? Zengin olmak istiyoruz. Başkalurı- nın ağızlarından aldızımız lokmalarla mülyonlar, milyadlar binküriyölüz we sonra biz de ancak onlar kadar yiye - Tok: biltün bu-mühksi Ve rolipakları z kamızda bırakıyoruz. Şu halde zengin n olmak niçin? İçmek istiyoruz. Muvaffak olmaz- sak 1'içiyoruz, —muvaffak — olursak| içiyoruz; gülünce içiyoruz, ağlayınca içiyoruz, uyumak İçin içiyoruz, uyan- mak için içiyonuz. Şu halde içmek niçin? Bir çoban olmak, karlı dağların te- pelerinden deşilmiş yaralara benzeyen şehirlere bir kartal gibi bakmak.. Çirkin kadına «güzelsinn dememek, İlim kıymnetli | | ondan fazla alçalmamak, mürainin yalan söylediği yüzünden akarken inanmış davranma- mak, zalimi alkışlamamak, üç buçuk kuruşa namusunu satanı — dost bilme mek, esareti hürriyet, açlığı tokluk, fakrı refah görüp göstermemek, kıs- kanmamak, aldatıp aldanmamak, gü- lerken ağlar, ağlarken güler görünmek istememek... Abdala kul, mağrura â- şık, hayduda arkadaş olmamı Bir çoban olmak, bütün bun tekme vurup dağlara çekilmek ve oras dan insanları seyretmek.., Bir tek insan yiyene yamyam diyo« ra bir ruz da orduları çiğneyen tankın m cidini dâhi diye alkışlıyoruz. Sokakta kalan kedi yavrusunu gözlerimiz ya- şara yaşara kucaklıyoruz da açlıktan, hastalıktan ölen on binlerce insan yave rusuna sırtımızı dönüyoruz, milletlere şeref saydığımız san'atkârı sefaletten gebertiyoruz da toprak olduktan sone ra namına âbide dikiyoruz. Beş, on koyun... ö val, bir aba... Haydi, çoha Paran yok, süslü elbisen yok, rugani Fakat rini i görecek gözüm, cek kafam yok!n diye de üzülmezsin, yal Yürül iskarpinin yak... tinsan! çirke Okuyucularımız arasında Eğlenceli ve zengin Hediyeli müsabaka açtık «Son Posta» bugünden — itibaren okuyucuları arasında eğlenceli ve zen- gin hediyeli bir müsabaka açıyor: Müsabakamız 40 gün sürecektir, Yukarıda gördüğünüz — gibi her gün tanınmış bir simanın fotoğrafını basa* cağız, Bu fotoğrafın yanında daha ev« vel çıkmış veya daha sonra çıkacak 3 fotoğrafa ait 3 parça bulunacaktır. Bu parçalardan biri yanındaki bü- tün resme de ait olabilir. Siz bu 40 resmi ve bunlara ait 120 resim parçasını toplıyacak, önünüzder ki modellere bakarak her üç resim para çasını bir araya — getirip yapıştırmak suretile onların ayni 40 başka vücuda getireceksiniz. Bu suretl, nizde 80 resim olacak, bunları isim ve adresinizle resim eli- satih ker z. İşte müsabakamızın esası bundan ibaret Resimlerin gönderme müdde bit sonra üç baftadır. Bunu müteakıp ne* bize yollıy zetede resim neşri müddeti tice ilân edilecektir. beşibiryerde altın, i- 3 kişiye Birinciye bir kinciye 2,5 lirahk bir altın, altin, 10 ki y altın, 20 kişiye çeyrek altın ve diğer 165 okuyucuya hoşlarına gidecek hodiye. birer nışar kabiliyetsiz ahmağa tapınır görünme-|ler..

Bu sayıdan diğer sayfalar: