April 23, 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

April 23, 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K Nican arının üy kl eri Tarihi Tetkikler : Tarihte Çocuk “Siz padişahlık N E I E R “ Dünyanın Yazan: Turan Can davrinde en büyük çocuktunuz,, nn I u ı adamı kimdir ?,, 4 44 üncü ilk mekt Mubittin Birgenr Ş —. Söylüyorlar ::5 | Tiyorum, ğ 4 m— ğ - Byens:n Posta muhartiri. — Denize atılırsa deniz pislenir! — | Otağa bakıyoruz. Sevimli bir kız ço- Ş Genç bir öğretmen: — Ben muallim İhsar! Diyor. — Talebelerinizden biriyle konuş- TMak isterdim. — Rezan ! 1 WŞ* 1 bir kız ço e BU yanımıza gelik Yor, Bi — Bay, Son Pot- | İ gazetesi muharri | ğkienınle konuşa - & — Rezan sen ındasın? — 'Ön ikir kaç yaşı — Kaçıncı sınıftasın? — Beşinci, ln;k Mükemmel., Mektep bitecek de - — Bitecekt — Sen dayak yedin mi? — Fiç yemedim. Ben senin kadarken çok dayak M Evde dayak atarlardı. Mek - dayak atarlardı. üX Zan bir an düşündü tukuoh"' Siz padişahlık devrinin ço- Çoc Tisınız.. Biz cumhüriyet devrinin umhyız. z Mektebe gelmek ister misin? Tabil isterim. ’3'1“ '?Vde kalsan, evde oynasan, daha değil mi? — Hayır? d Tebeli) Hüocukken evde kalmayi mek: _Agr"lmmltyı Bsterdik.. mq.u%kl?ple sizin gözünüz kork - Yak y? Onun, için, İnsan her gün da- n.;.““& bir yere gitmek ister mi ki! ü 28 atılırsa deniz pislenir ıuırlş““'l'h rastlıyorum. Üstübaşı te- de hiı slu b_ir hali var. Fakat gözleri - ğı“" kl'xvvetli ğ.:nıekîll oldu - 3 bir anda Soruyo - Yerdi, tebte Snliyör Tüm; — Hangi "Nesi“ş 'Bİ Mek- oııî .ka”'mpnşü Okül, « .,mn:'—lv altıncı 5e) Me> Senin adım X Kâmrant xş;"v &din yok mur — 537 Ben.. Kâmran Ben. Sinvaylara atlıyanlardan ceza 'hin H"'g bu doğru muğv 'Eru amma, çocuklardan alma- Talı, . dak Var> g'*— gÇocukla büyüğün ne farkı '?ı.,w_" CEzanın alınmasının sebebi .;u’f'_ atlamanın iyi bir şey ol - iİÇindir. Çünkü insan tramvaya yaralanır, yahut ta ö- bliva Tsinler, Ho, h“ellnmn daîtm — Üyleyse Tasınlar, öyle çocuklar var ki, Paralar; yok. Şocuklar tramvaya atla- z Onlar 'İlrıu: lar çocukturlar, akılları ermez, 74; Peki akılları ermez.. Atlarlar.. Ce â alı Bir gı Nmasın.. E sonra ne olacak, ya Za .u"hık! iz olursa? Onları nasıl tramyaya aN Vaz geçirmeli? Sorun! 3rtik orasını polislerin başına SE Pliîisîorin başı kim bilmiyorum &i <— eh biliyorum, m? ee %ıy Salih Kılıç. d İT Çöp'meselesi vari Çöpleri de- TÜ atmal, yakmlalı aç Vâkm.—.î,ı:' yoksa yakmalı mi? — Mektepleri beğeniyor musun? — Beğeniyorum amma, beğenmedi - ğim tarafı da var. y — Beğenmediğin tarafı hangisi. — Bizim vücudumuza ehemmiyet vermiyorlar, — Nasıl ehemmiyet vermiyorlar, — Spor yaptırmıyorlar. mu? J — Haftada bir defa eller yukarı, ci ler aşağı diyorlar, hepsi bu kadar. —ışâugünlcrde biri öldü. Adı Ab - dülhak Hâmitmiş.. Bu kimdir biliyor müsün? — En büyük şair. — Yazdığı şiirleri biliyor musun? — Biliyorum, Makberi yazmış. — Makber ne demek? — Makber ne demek bilmiyorum. | çayı var, çiçeği var, vapüru var. Bit de! Fakat bunu ölen karısı için yazmış. — Bizde romancı var mıdır? — Vardır., Çok! — En iyisi hangisidir? — Sizin mektepte jimnastik —yok cuğu matbaanın önünden geçiyor, pen cereyi açıyorum, — Kızım. — Efendim. — Biraz buraya gelir misin? Senin- de konuşacağım.. Sonra da konuştukla- ımuı gazeleye yaza - , ğgl,,fa aa Dünkü mektep 4 —— Geleyim. İnsanın dünya üzerindeki ilk varlı - F, — Geliyor. Yer gös-| ğinı araştırırken ilk kitapların yazdık | ıcnyoı'ıım. Sevimli | larını kabul edersek şu neticeyi de el- * yüzünde tatlı bir gü| de ederiz; & | Jümsemo var. Bugünkü her adam ve kadın vaktile — Senin adın ne Socuktu ve bir anadan doğmuştu. Fa - bakayım? kat ilk insan olan Adem Peygamber — Nilüfer. Ünyaya çocuk olarak gelmedi. Bugün- — Nilüfer de ne| kü kızlar dabir anadan doğdukları hal- demek ? |de, ilk kadın olan Havva, bir erkeğin — Nilüfer de ne demek mi? Nilüfenin , Parçasıdır. * Bundan beş on bin yıl önce doğan ço- cuklar için annelerinin kollarından ve kucağından başka onları ısı:acıkA şey yoktu. Karlar onların gül yüzlerine ve ismi var. — İsmi? — Evet Nilüfer ismi, benim ismim. S Her hangi bir kral veya imparator, ordusunu önüne katarak komşu mem- leketlere akın yaptığı zaman yolunun üstündeki şehirleri, kasaba ve köyler halkını ya kılıçtan geçirir, yahut bun- ları sürü halinde aç, susuz, kılıç ve kır- baç altında başka memlekete götürür para ile satarlardı. Bu akınlarda en çok ezilenler gene çocuklardı. Çünkü bun- lar ya pek küçük olurlar ve açlıktan, hastalıktan ölürlerdi; yahut yol yürü- yemedikleri için öldürülüp birer hen- değe atılırlardı. Bir Roma hükümdarının, bir Hint racasının, bir İslâv kralının orduları önünde can veren, yahut pazara gö - — Reşat Nuri. Senin Büy adın var mı? — Ya enfenası? M — İşte onu söylemem. — Senin baban necidir? — Avukat! — Avukat ne iş görür? — Suçsuzları mahkemede müdafsa eder. — Suçsuzü müdafaa etmiye lüzum Var mı?.. Suçsuz, «ben süçsüzum» der, olur, biter, — Olmaz, suçsuzum demenin bir yo- Iu varmış. O yolu kanun gösterir. Ba - bam kanuna bakıp suçsuzun, suçsuz ol- duğunu isbat eder, » Eserova, a& ne demek? — Ova bilmiyor musunuz? — Biliyorum, — İsmek, — Onu da biliyorum. — Öyleyse Eserovanın da ne demek olduğunu biliyorsunuz... Yani ova e - iyor demek. — Senin öyüncakların var mı? — Var.. Bebeğim var, bebeğimin çei ğ a © yağardı. | türülüp hayvan gibi satılan çocukların Kölkalç: fatifalir 'ati malnlalâ sayıları bazan kırk elli bini bulurdu. — —— vücutlarını kamçılar; kızgın güneş çıp-| Bunlardan talih :':s:'d'ım edip te ölmi - iak derilerini yakardı. Çocuklar her| yenler, zengin adamlar tarafından sa- v | hangi bir köpek veya kurt yavrusun -| fin alınıp büyütülenler arasından bü - B |dan, bir kuzudan zavallıydı. ÇünküiYŞİk "_kl:ll'f çıkardı. Fakat kim NPI onların üstlerinde hiç olmazsa yara -| Rice büyük adamlar daha çocukken öl 3 tılışının bağışladığı tüyler vardı. müş bulunurdu. Fakat insanlarda bütün diğer canlı -| Daha dört yüz yıl önceye kadar Av- i lara göre daha kuvvetli olan evlât sev-| rupada çocuğun da diğer asil halk gibi gisile zekâ bu eksiklikleri tamamlıyor-| bir hayvan, bir ağaç veya toprak par- du. Yavaş yavaş yapraklardan, kuru| Çasından farkı yolîlu_ Şılo sah'lıi 9iın otlardan, liflerden yapılan örtülerle | Şövalyeler ve çiftlik sahipleri biraz yavrucukları örtüyorlardı. toprak satacak olurlarsa oradaki in - — Çocuğun yaşaması tesadüfe bırakıl -| sanlar dâ birlikte satılırdı ve şövalye- A.mma Çocukların parası yoktur| 0 paralar ona emanet edilm'ş Bir ilk mektebin üçüncü sınıfındaki | bir çocukla konuşuyorum; — Adın ne? Öyle ya evvelâ adını öğreneyim. — Metin Çavdar, — Metini anladım, Çavdartı ne olu - yor? — Esmer olduğumuz için! Soracak sual arıyorum. Tavandan sarkan elextrik gözüme ilişiyor. — Bu elektrik niye yarar? — Aydınlatmıya. lâmbası — Öyle mi?., Benim evimde elektrik | yok. Şu lâmbayı şuradan söküp evime | götürsem. — Olmaz! — Niye? — Cereyan olmafınca elektrik yan:- maz — Cereyan da ne? — Fabrikada yapılır.. — Senin baban ne iş görür? — Emniyet Sandığında. — Emniyet Sandığı da ne? — Herkes parasını oraya emniyet e- dip bırakır, — Desene senin babanca para çok. »— Bilmem. — Niye bilmiyorsun, paraları baba- na bırakıyorlar, baban da onları alıp eve getirir. — Eve getiremez! — Niye? — O paralar onun malı değiz ki. Mmiş. Bayan öğretmen aramıza giriyor; — Metin, büyük adamlarım albümü- nü de yapar. Diyor. Soruyorum: — Söyle bakalım Metin. mucitlerin. Mucitlerin adlarını sayıyor: — Franklen, Edison, Kristof Kolomp. — Kristof Kolomp muci* mi;? — Mucit mi bilmem amma y keşfetmiş. — Hayır o paralar ona emanet edil- | Süte su karıştırıyorlar, diyorlar? | — Bende çok resim var, Büyüklerin, | tersin? Amerika-|ne çelenk koyarlar. Bu yıl da çeîıng'ı göre bir keçi, bir inek veya manda kar- ğinda satarlardı. >d %lğlgm Kü lası var, yatakları, yastıkları var. | mış gibiydi. Binlerce yıl sonra biraz giydirilebi- len çocuk hâlâ korkunç hastalıkların — Sâana bir tek sual daha! e oyuncağıydı. Bugün pençeleri sökül - — Dünyanın en büyük adamı kim -| müç ve kendisi dünya yüzünde bir dür? mahkümdan farksız olan çiçek hasta- — Memleketimizin en büyük adamı olan Atalürk. Bu yıl da çelenği ben koyayım Beyoğlu 12 nci ilk okuldan Emelle lğı her yıl bunlardan mityonlarcasını götürür; kuşpalazı ise ondan geri kal- mazdı. Milletleri idare eden hükümdarlar ve onların hükümetleri çocukları hiç dü - Yi 1 yemekten zevk duyduğunu; üçün- ano öt bü - & nün şarap yerine çocuk kanı İçli- 3 Emründg l Bini tarih sahifelerinde okuyoruz. İbaşka bir- gey. — TPT ALAYi $ Bir bakıma göre çocukların kurban M L ima ları - li ÇÜR Ve0i eilerek aei | sç BREDiRN Bğlerta Yokla Beğla y — Şimdi anladım. rına bir belâ gelen babalar, bir harbi — Bir şey sorayım, İsnanyada harp| kazanmak ;stiyen hükümdar veya ku- var mı? mandanlar çocuklarının boyunlarını : keserler, kanlarını akıtırlardı. Di VG Bir Yunan hükümdarı böyle kötü bir — Kimler harbediyorlar? inanış uğruna kendi kızını; bir yahudi — Krallarla, halk. padişahı kendi oğlunu boğazladı. — Hangi taraf kazansın? * * — Halk! Esksden insanlarda daha başka kötü — Sen büyürsen ne olacaksın? ödetler de vardı. Arabistanda bir ada- T main erkek çocuğu olursa onunla övü - — Muallim. nür; bayram yapardı. Fakat kız çocu- — Süt içer misin? ğu olursa matem tutardı. Hattâ bun - — İçerim. y Şebirde Sâklen sütler, Hlelidir. | kendi 'eİlerile öldürürlrdi. Afrikada yaşıyan bir çok zenci ka - — Hayır, süte su karıştırmazlar, — | bileler arasında ise bunun aksi vardı: — Sahi mi? Bir babanın kız çocuğu otursa bay - D ae Bör dir ee b KSN SS DeD gibi insanları kandırmıya kalkar/mı? bi « ne hbırakırlardı. — 23 misanda sana ne versinler is - Arapların erkek çocuk doğunca bay- ram yapmaları, onun yarın büyüyerek harbe gideceği, yağmalar yapacağı: para ve mâl getireceğini umdukların - dandı. Zenciler ise kız çocukları on iki yaşına geldiği zaman güzelliklerine — Emel düşünmedi; tereddüt etme- di, birdenbire cevap verdi: — Taksimdeki Cumhüriyet âbidesi - ben koyayım isterim. ge İ ğği BELÜNAE M beraberiz. Emel heyecan'a bekliyor. şünmezlerdi. Hastalığın önüne geç - Kendini — sanki mek, onları ölümden kurtarmak, giy - imtihana ' gitmi» dirmek, yedirmek ve okutmak gibi şey- jsim gibi heye - lerle uğraşan yoktu. canlı! â i bi ükümc b İ e $ Hattâ eski bir hükümderin kendi| Ze îmı., ,senın hastalığı geçsin diye memleketteki y “G?ıl;îi çocukları öldürterek beyinlerini yedi - | ğ Gülkes |g:nı; bir başkasının çocukların #likle - çumhuriyetin bekçileri vardır, nin çocuklar üzerindeki hakkı ana ile babanın haklarından daha üstündü. * Her yıl milyonlarla çocuğu öldüren çiçek ve kuşpalazı gibi hastalıklar bu- gün birer serom veya aşı ile zararsız hale getirilmiştir. Eskiden hükümet, çocukların hayatları ve okumalarile 1- lâkadar olmazdı. Parası olan baba ve anneler çocuklarını okuturlar; fakat fakirler okuyamazlardı. Başka iş bece- remiyen bir takım hocaların mahalle aralarında, izbelerde açtıkları mektep - lerin birer zindandan farkı yoktu. Bu- rada sabahtan akşama kadar döşeme üzerine diz çökerek oturan Çocuklar bir takım kargacık burgacık şeyleri ezberlemekle vakit geçirirler; biraz kı- mıklıyacak olursa köşedeki minderde Oturan hocanın beş altı metre uzunlu- Bundaki sopası hemen kalasına iner - di. K Bugün Türkiyenin en güzel binaları Mektepleridir. Çocuklarımızı en temiz ve havalı yerlerde aydınlık kafalı genç öğretmenlerin ellerine veriyoruz * Her çocuk başlı başına bir âlemdir, Çünkü anlardan her birin:n yarın bi - rer âlem yaratacak kadar büyük a - dam olması ihtimali vardır; Atatürk, Mimar Sinan, İbni Sina, Pastör, Koh, Edison, Fulton, Rafael, Fuzuli ve Nedim de, bir zamanlar be- şiğinde ağlıyan kuvvetsiz ve zavallı çocuklardı. Büyük bir terbiyeci: — / — Çocuk her varlığın üstünde bir mahlüktur. Türkiye cumhuriyeti kendisinin bü- tün çocukların öz babası olduğunu Böy- lüyor ve gösteriyor. Bunun 'çindir ki yeni melinin atıldığı büyük Bü kiyenin büyükleri olan aziz çocukla - rının günü olarak kabul etti. Di bir hakkı olmıyan çocuk bugün her şeyden üstündür ve tamam bir hafta bü bir sevinç içinde devletin * ve miyetin büyük alâkası ortaşında eğ- ü büugünkü bu şen küçük in - sanların - arasında yarının dâhileri, Kİ MAT V Ş aei aARna N ların pek çoğunu diri diri kızgın çöl - gî;i bunun 'içindir ki yirminci as- Ğİ lerde açtıkları çukurlara gömerler; Tâ «çocuk: asrı» demektedirler, ğ *

Bu sayıdan diğer sayfalar: