27 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

27 Mayıs 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Sayfa SON POSTA Atatürkün İsmet İnönü vasıtasile ” (Baştarafı 1 inci sayfada) Mesaj Balkan müttefik devletlerinin Balkanlardaki ! hudutları bir tek hududdur. Bu hududa göz dikenler güneşin yakıci şua'le karşılaşır. Bun- » Yunan milletine Beyanatı yüksek sesle okunmuştur. Burada bazır bulunan Elen ordusu, donanması ve hava kuvvetleri mümes- silleri, Türkiye Reisicumhurunun, Elen hissiyatına ve | Elen milletinin kardeş millet hakkında duyduğu | derin ve bozulmaz dosluğa tam surette tekabül eden sözleri karşısında duydukları büyük sevinci dan hazer etmeyi tavsiye ederim. Bu noklaya | ve şevk ve heyecanı arzederler. ilina olundukça Balkanlarda mânasını kazanır. Balkan ittifakının insani Ye K. Atatürk Elen Hüküineti Reisi General Metaksas Türkiye Reisicumhuruna telefonla Elen milletinin hislerine tercüman olan aşağıdaki cevabı arzetmiştir: Reisicumhurun mesajı, burada hazır bulunanlara arar medeni hedefi de budur. dostluk şamil k Balkan devletleri sınırlarının bir tek hudut teş- kil ettiği hakkındaki beyanatınız ile, Balkan Antantını için işbirliği yaptığımız seneler içindeki bütün gayretlerimizin temelini teşkil eden bir ha- kikate vücut vermiş bulunuyorsunuz. mes'ut ve o derece hakikat dolu bir ifadedirki, memleketlerimzide bunu tâ kalbinde hissetmiyen hiç bir kimse yoktur. ereseeaesesez Bu, o derece Moetaksas İsmet İnönü ve Metaksasın nutukları Atina 26 (A.A) — Dün akşam Başve- kü şerefine verilen resmi zi- , Metaksas aşağıdaki İnönü nutku söylemişti «Dost ve müttefik Türkiye Cumhuri- yeti hükümetinin güzide reisine derin bir heyecan hissi ve çok büyük bir sevinçle hoş geldiniz der, kendisine kraliyet hü- kümetinin ve Elen milletinin en candan selâmım iblâğ ederim. Aziz başvekil, aramızda bulunmanız. barış ülküsüne, karşılıklı anlayışa ve menfaatlerimizin (o iştirakine (Odayarsn “Türk - Yunan dostluğunun partak ve ye- ni bir tezahürüne vesile olmuştur. Elen milleti, esssen en kani taraftarisrından (7 ve başlıca âmillerinden biri olduğunuz bu yaklışmaya olan imanınızı unutma- maktadır, Bu yaklaşmanın tahakkukuna bütün faaliyetimizi ve büyük siyasi dira- yetinizi sarfettiniz. Akdi iki memleket tarihinde kat'i bir merhale teşkil etmiş ve manevi kuvveti de takip ettiği musli- hane gayelerde olan ittifakımızı yeni bir Tabıta ilâve edegelmekle kalmıyarak milletlerimizin derin hisiyauna tama- men tekabül etmesi itibarile bilhassa sağlamdır. Atatürk'e tâzim Türkiye ile Yunanistan arasındak' bu #tifakın akdi için hiçbir gayreti ihmal #tmemiş olan ve yeni Türkiyenin kuru- va ruhunu temsil eden asil Türk mille- tinin büyük Şefi ekselâns Kamal Ats- türk'ü tazimle yâd ve siyasi dehasiyle ve Münevver vatanperverliğinin memleke- tinize verdiği ve Yunanistanı samımi su- rette sevindiren muazzam inkişafı kar- şısında derin takdir ve hayranlık hisle rimi ifade ederim, İttifakımızın, değeri evvelce pek bu- lanık olan bu bölgeye getirdiği yatışma ve sükün ile ölçülebilen bir barış unsuru olan Balkan paktının akdini mühim su- rette kolaylaştırdığı gözönünde tutulun- ca, bu ittifakın, emniyetin teşkilie olan yardımını kayda ihtiyaç var mıdır? Dört devletin, geçmişteki mücadelelerden pek çök çekmiş ölan milletlerimizin harabele- rini imar, kuvvetlerini ekonomik inkışat- larına tahsis ve her türlü tehditten âri bir istikbl istihdaf edebilmeleri için, bü- tün gayretlerini yarımadada mevcut vâ- giyetlere riayet edilmesi ve barışın mu hafazası için toplamış olduklarını tekra- ra ihtiyaç var mudır? Nihayet Balkar anlaşması hiçbir kimsenin aleyhine mü- teveccih olmadığı cihetle, dört devletin bütün Balkan milletleri arasında teşriki mesaiyi ve anlaşmayı genişletmek ve ta- mamliamak üzere tezahür edeöek bütün hüsnü niyetleri teşvik eden müslihane gayretlerini, yorulmaz bir surette takip edeceklerini bir kerre daha söylemeğe İüzum var mıdır? Bugün yaptı esnasında, gerek | Balkan antantını #rçi şahsiyetinizi tem- yiz eden güzide meziyetleri esasen bilı- Başvekil inönü | şehrimizde İsmet İnönü ile Bayan İs- met İnönü ve refakatlerinde bulunan Orgeneral Kâzım Orbay ve Amiral Şükrü Okan'ı hamil olan Güneysu va- puru büyün öğleye dofru limanımıza İr vasalat etmektedir. Vapur, Galata İrıhtımına yanaşmaktadır. Başvekil İsmet İnönü, Vali ve Be - Jediye Reisi Mubiddin Üstündağ, Gene- İler, şehrimizde bulunan meb'uslar, vilâyet, belediye erkâm ile sair zevat ve halk tarafından tezahüratla karşıla- nacsktır. Başveki! İsmet İnönünün bu akşamki trenle Ankaraya gitmeleri kuvvetle muhtemeldir. yorum, fakat şuna inanınız ki sizi din- lerken size verilen «kiyasetli, sıfatının ne kadar yerinde olduğunu hissettim. Kadehimi, Türkiye Cumhuriyeti Baş- kanı ekselâns Kamal Atatürk'ün sıhha- ine, desi ve müttefik asil Türk milleti- nazik relikanızın saadetine kaldırıyo- rum.» İsmet İnönü'nün cevabı Başvekil B. İsmet İnönü aşağıdaki nu- tukla cevap vermiştir: «Beşeriyet ve medeniyetin kıymetli ve sevgili merkezi olan Atinaya, dost ve müttefik memleketi şimalden cenuba ka- tederek geldim. Her tarafta gayret ve dinçlik lerile temayüz eden bu mem- Jeketin insanları tarafından hak- kımda gösterilen sempati, doğrudan ânğ. ruya memleketimin ve devletimizin çe- fine müteveccihtir. Bunun gibi, ekselâns- larının şimdi söyledikleri sözlerde bütün bir mihmannüvazi ve asalet tezahürünün İ,gok kıymetli ifadesi değil midir? Ekse lânsınıza ve asili ve kahraman Yunan milletine Türk milletinin muhabbetleri- ni arz ve buna derin teşekkürlerimi ilâve ederim. Türk ve Yunan miletleri arasın- da asırlarca devam eden mücadeleler, kat'i bir dosüuk ve sağlam, sarsılmaz bir teşriki mesaiye münkalip olmuştur ve hiç şüphe yok ki: bu intikal devresi harp sonunun en çok dikkate değer hâdiseleri- pin ruhi ve manevi kıymetli bir istiha- lesidir. İptidada tahakkuku imkânsız bir temenniye şahit imişler gibi şüpheli olan müşahedeler, iki memleket arasındaki teşriki mesainin kısa bir zaman içinde iki millet tarafından hekiki bir sevinçle kar- lanmış olduğunu ve milletler srasında- ki münasebetlerin bir ittifaka müncer olduğunu görmediler mi? Aramızda mev- | cut antant kordiyalin kuvvet ve değeri- ni dalma muhafaza ettiğini söylemek he» >“ Ünim için bi ü ve hudutlarının emniyeli birine bağlıyan Balkan antantı im bir kısmında, içinde biz Avrupanın m evvel ka genin ale daima Bz teşrik ye açık bulunması it er sağlam barış teşekkülü hali tir. Üç sene gibi kısa bir zan sane mahiyetini bütün düny miş olan Balkan antantı bundi tamamen ve hakkile iftihar edebilir, 78, Balkan antantırın fonksiyonlarında nin itilâ ve refahına, şahsi saadetinize ve|. . | Türkiye ve Yugoslavya kadar » | muhafaza edememiş olduğunun doğra ©- , İlup olmadığını tahkike memur edilmiş 8-| atimee, böyle bir faraziyede ve tesanüdünde fiili bir değeri mevcut olduğunu da kaydetmekliğime müsaade- nizi rica ederim. Bu antantın mevkut toplantılarında görüşülen barış mevaw- ları, devletlerimiz tarafından sadıkane bir surette takip edilmiş ve hattâ ikili, üçlü temaslarımızda dahi görüşmelerimi zi, sanki dördümüz de hazırmışı: gibi, sntantın müşterek menfaatlerinin ve ba- rış ülküsünün egoizm ve separatizm rü- huna asla müsait olmadığını gösteren bir tesanütle sevk ve idare ettiğimiz. müşa- bede ve tesbit ettik. Balkan antantının tesanüdü hakkında müşahitler arasında| hiçbir şüphe mevcut olmamasının barış! lehine doğru bir anlayış olduğunu bura-| da resmen beyan etmenin faydak: oldu-| ğuna kaniim. Aziz başvekil ve dostum. İki devlet! münasebetlerini ve iştigalimiz çetçevesi- ne giren beynelmilel meseleleri lariyle tetkik ettik. Yüksek seciye hürlerini çoktanberi hayranlıkla takd ettiğim ve fikirlerini itimat telkin eden açık bir kalple ve vuzukla ifade eden, ek- | selânslarının gehiş ve kavrayan gürüş- leri beni ekselânslarına daha ziyade bağ- ladı. İki memleket arasındaki dostluk ve ittifak münasebetlerinin ana temeli cla- rak majeste kralıri büyük ismini bu yük- sek sosyetede tazimle anmak benim için mesut bir vazifedir, Majestenin aziz mem- leketinde nisbeten kısa bir zaman içinde başarmağa muvaffak olduğu maddi ve manevi kıymetli eserlerle beynelmilel sahada barış için gösterdiği çok değerli slâka ve gayretler hakikaten hürmet hissile mütaleaya lâyıktır. Kadehimi Yunan kralı majeste ikinci Jorj'un sıhhatine, dost ve müttefik asil Elen milletinin itilâ ve refahına ve şahsi saadetinize nazik refikalarının saadetine kaldırıyorum.» Başvekilin Beyanatı Atina 28 (Hususi) — Başvekil İsmet İnönü dün gece hareket ederlerken Yo- nan gazeteçilerine aşağıdaki beyanatla bulunmuşlardır: «Burada kaldığım kısa müddet çok 86- vimli olmuş ve dostluğumuza olan itimat ve emniyetimi takviye etmiştir. Başveki- liniz General Metaksas çok değerli ve kıymetli bir devlet adamıdır. Kral tara- fından kabul edilmek şerefine nail ol- dum. Memleketimiz hakkında pek sami- mi ve dostane hissiyat beslemektedirler. Yunan ahalisi tarafından hakkımda gös terilen hüsnü kabulden dolayı pek mü- teşekkirim. Yunanistan halkının iyiliği bizim halkımız için de iyilik olduğuna dair olan kanaatim kat'idir. demiştir. Yunanislanın vaziyeti Bir gazetecinin «İngiliz matbuatının İs- tanbuldan aldığı bir telgrafta verilen ve B. İsmet İnönü'nün bazı büyük devletler tarafından, Yunan hükümetinin büyük devletler arasındaki siyaset karşısında istikliğ bulunduğuna dair olan haber hakikate . İmuvafık mıdır?» sualine Başvekil İsmet . İ İnönü şu cevabı vermiştir; «Hiç bir büyük devlet benden böyle bir ricada bulunmadı. Bahusus ki, kana bulunmak için hiçbir sebep te yoktur.» ali Salâhattin Refik'in müessesesinde ir saat Evlerimizin içini süslemek bir ihtisas meselesi olmuştur * k * Nasıl elektrik tertibatını elektrikciye ve havag bain elini ina lim dekoratöre bırakmamız zamanı geldi Tarihten evvelki zamanlarda dahi, in <; sanlar oturdukları yerleri süslerlerd. Güzelliğe karşı hassasiyet insanlığın sa - yılı bâssalarından biridir. İnsiyaki veya şuurlu olsun, renk ve resim, İnsan deni- len şakuli hayvanı daima kendine bağla- mıştır, İnsiyaki şuura geçmemiş insan demek olan çocuk, şuuru tekemmül et- memiş insan demek olan vahşi, Darvin- cilere göre babamız maymunlar alaca, bulaca karşısında mebhut ve hayran ka- tırlar. Resim mağara duvarlarından çıkıp san'atkârın elinde heykelleşince totem oldu ve san'atkâr sihirbaz sayıldı. San'a- tin bir sihir oluşuna, san'atta bir teshir kuvveti bulunuşuna bundan güzel ve ip- tidai bir delil olabilir mi? onra güzellik kanunları yapıldı. Her y, sonları yat.,, tik... ve oji... ile biten kelimelerle tarif edilen her şey bu ka - nunlarm tesiri altında inkişaf etti, ve bugüne kadar geldik. * Çocukluğumda dadım, bana Billir köşk, Peri padişahının kızı ile kırk gün kırk gece düğün yaparak evlenen şehza- de hikâyelerini anlatırken, yeni kurulan konakları, yorgancıların nasıl döşedikle- rini de anlatırdı. O zamandanberi bu «yorgancı» sözü kulağımda kalmıştı. Bir türlü yorgancının ev döşiyebileceğine aklım yatmazdı. Sonraları yorgancının ne demek olduğunu öğrendim. Meşrutiyetin ilânı, Edebiyah cedide - nin «zuhuru» yorgancı mefhumunu Yu - vaş yavaş ortadan kaldırdı. Nihayet, be- şeriyet için bir pire yüzünden koca bir yorganın yakılmasından başka bir şey ifade etmiyen umumi harp, bu yorgan ile beraber yorgancıları da ortadan kaldır- dı ve yerine, mobilyecileri getirdi. Harp #onu nasıl insanların sersemlik devresi 2 ise, yorgancı azması mobilyeciler de yle oldular. Evlerimizin bit; a içi bitpazarın. Saltanat bozması meşrutiyetin yıkık şı olan mütareke, Çarlık bakiyci süyüfu ile başımıza bir Madam Pegof belâsı ve modası getirdi. Gaz sandıklarından yapılmış, üzerleri- ne sahtiyan geçirilmiş bozuk karyola, yaylı koltukların yüz elli liraya kazık - landığı bu devir, sadece yeni zenginlerin ve sokaklarda silindir şapka ile gezme - hin Avrupalılaşmak demek olduğunu zanneden kraldan fazla kral taraftari - rının canlarını yakmakla kalmadı. Sa - bik yorgancı, lâhik mobilyeci ve kontr- plak marangozlarını harekete getirerek ve bir kübik salgınıdır aldı, yürüdü. Her- kes evindeki eski!!! eşyayı haraç, mezat satıyor, Üzerine oturur oturmaz feryağa başlıyan, güneş veya soba harareti gö - rür görmez eninler çıkararak oçatlıyan kübik takımlar alıyordu. Böylece, bir gü- zel ve eski eşya hazinesi demek olan İş- tanbulun boşaldığına, hakiki «parça» la- rın yabancı memleketlere götürülüşüne seyirci kaldık. Bu arada, memlekette, yavaş yavaş ib- tisasa yer verilmeğe başlanmıştı. Cum- huriyetle beraber, bir mütehassıslar dev- ri başları. Henüz inkişaf halinde bulu - van bu devirde, yorgancı ve mobi” nin yerine geçecek bir «mütehassıs. ara- nıyordu. Nihayet bu nadir kuşun dekora- salâhatsin Refik tör olduğu anlaşıldı. Saltanattan, meş” tiyet ve cumhuriyete gelindiği gibi, yor” gancıdan, mobilyeciden geçmek suretil8 dekoratöre varılmıştı. * On gün kadar evvel Beyoğlunda, tif hâdise oldu. Eşya, antika meraklıların” olduğu kadar san'at âleminde de tan” mış olan Salâhaddin Refik Dekoresyo” isimli bir müessese kurmuş idi ve o gü” müessesenin açılış resmi yapılıyordu. Otuz seneden fazla bir müddettir he gördüğü güzel ve nadide parçayı eld? etmek için uğraşan ve muvaffak olar kolleksiyonör Salâhaddin Refiğin bu (© şebbüsü, o gün, Beyoğlu caddesini, Pİ” hassa akşama doğru, hakikaten geçilmö bir hale getirecek kadar meraklı ve zel eşyaya âşık kimselerle doldurmuştu. Böyle bir müessesenin açılışı, Beyoğlunun en tanınmış mobilyecileri* den biri olan Babikyanın dükkânını #9 pamasi tarihine tesadüf etmeklede ca şayanı dikkattir, Artık, evlerimizin ge na döşenmesi için bir sebep kalmam! denilebilir. Çünkü nasıl elektrik tertib” tın elektrikçiye, havagazını bu işin © Yine yaptırıyorsak, evlerimizin tanzimi ni de dekoratöre bırakmamız zamanı Bİ miştir. Şehrin plânını yaptırmak için bir #9” mimarı getirttik. Bu şehir mimarı, saki” lardaki binaların irtifalarını, hattâ İ renge boyanacaklarını tesbit ediyor, lerimizin dışını, yani şehri bir müte” sıs tanzim ediyor. İçini de deki tanzim ettireceğiz. Fikret Âdil Macar paralarında resmi basılacak genç kız dığı Bayan Kat ni yeni çıkara düşünmektedir. dın güzelliğinin bütün endisini betmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: