4 Haziran 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

4 Haziran 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Lündra * 8 (Husu- Ç yol asile- dan, *N"M umum k general —’"ı:l sabah, bir &ada kazası neti- ölmüştür. e Bir istikeaf uçunu Mlkeemen "M.lahr , yaveri l f A — —— — ğ : Ş yolunu şa- © bir. dağa £ parçalan- Ff al ve maiye.* j, Slarak bulun- M ğ’s f İtalya karar bekliyor Böcna Tn gğ 3 (AA.) — Ecnebi gazetecileri- *İ!q' Kabulü esnasında, Amerikan ga- | ı._n':riı.du. biri mareşal fon Blom- q&ü dün yaptığı konuşmalara telmih ıı'**lı Almanya ile İtalyanın İspanya Üp © Yoğrudan doğruya müdahale e- e , iyeceklerini sormuştur. Kendisi- ğ S&tvab verilmiştir: lan doğruya bir müdahale şim- Wy , İ$bir veçhile derpiş edilemez. Her V ü » ÇAMi müdahale komitesinin kararı- y.,:ıâhdu. Mareşal fon Blombergin zi- % ya işlerine müdahale bakı- h.' Bu iş ile kat'iyyen alâkadar de- Bi k'.â'llyı ademi müdahale komitesi- Bn fTeminat vermesini istiyor. Esa- r-..__.' alacağı cereyan bolşevik ta- ._'klı:, Min tekerrürüne bağlı buluna- ı*!d "Teşebbüsler 'îı._'“_a — Havas Ajansı bildiriyor: ,.% l'!uküınetinln Almanya ve İtalya- &e Mi müdahale komitesine celbetme- h..:’::f olacak her nevi plânı kabule Tti lüğunu yarı resmi surette bildir- m,l:ı"'en hükümeti, Pransa, İtalya ve lıq.ı" hükümetlerinden kontrolü lc- w!ulınn emniyetini zâman altına Tak üsüller teklif etmelerini iste- Paris, Roma ve Berline bir göndermiştir. Yük müşkül İspanyollar tarafın- ik ve muhtemel bir taarruzu tenkil meselesinde münde- £ #f7z tnı?:—' gazetesi meydan okuyor .*'“nm' (AA.) —Dört Alman denizaltı Thaç, İspanyol sularına — hareketini —":;; bahseden Lokal Anzeiger gaze- 'Or ki: u;”"'tı-ııımq hâdisesinden sonra itti- kh:h'd; olduğu hattı harekete sadık .“’m:lnn_vı, uzayıp giden Londra I.“.'n"lnnm konuşmaları neticesini lş., İlfvr. Almanya kendi bayrağının ““r:'lhi bizzat kendisi deruhte ede- "'—-nı..m Alman torpidosu daha lo—. 38 (AA.) — Tiger ve İltis torpi- ’-lvınyuı sularına hareket etmiştir. ıon Hâdise kapandı mı? lıq dra 3 (AA.) — Matbuat, Döyç- Riş Ve Almeria hâdiselerine kapan - Ye bu le bakmaktadır. Bu mesele - .'ü%:bah hiç bir başmakale tahsis k_ı iştir. Yalnız siyasi muharrir - "halı:]yı ve Almanyanın ademi mü - h,_gx komitesine tekrar celbir Berlin halkı Döyçland hâdisesini bildiren gazeteleri p heyecanla okuyorlar Mola e a Anlaşma ihtimali yok mu? Paris 3 (A.A.) — Matbuat, İspanya hâdiselerinden çıkan beynelmilel va - ziyeti tetkik etmekledir. Ekselsiyor diyor ki: Görülen sükünet ruhi mahiyette - dir ve henüz hukuki, siyasi ve teknik mahiyette yakın bir anlaşma ihtimali mevcut değildir.» Öcuvre yazıyor: «Berlinde zannedildiğine göre, Fon Blomberg İtalyaya İspanya harbi için daha şimdiden iki milyar lira sarfe' ğini itiraf eden Duçeye, Alman menfa- atlerinin kendisine artık — İngiltereye muhalefet etmemeği âmir olduğunu izah için gelmiştir. Almanya, Macar Ve Bulgarların Silâhlanmalarını İsteyoı Berlin 3 (A.A.) — Hariciye Nazırı Von Neurath, cumartesi akşamı Ber - linden hareket ederek evvelâ Belgra- da gidecek ve otada iki gün kalacak - tır, Ondan sonra Sofyaya uğrayacak ve Almanyaya dönerken de Budapestede tevakkuf edecektir. Von Neurath, Bulgaristan ve Maca- ristan'ın tekrar silâhlanmaları mese - lesini nasıl ortaya koyacakiarını tesbil etmeden evvel Yugoslavyanın bu bap- taki düşüncesini öğrenmek fikrinde - dir, Bins&enaleyh, Alman Hariciye Na- zırının bü seyahatindeki asıl ehemmi- yet, gerek siyasi gerek iktısadi bakım- dan Belgradda temerküz - ediyor de - mektir. Von Neurath'a refakat edecek olan ekonomi mütehassısları yüksek siya -| hülleri kal set münakaşaları bir taraftan yapılır- ken diğer taraftan yerinde ekanoamik sahada yapılabilecek işleri tetkik ey - liyeceklerdir. İki açılma Töreni (Baş tarafı 2 inci sayfada) başla ilme sarılmalı ve öyle çalışmalıdır. Gençler, cumhuriyet size bu asrın en güzel mode'lerine muvafik iki büyük müessese daha verdi. Bunların kadrini biliniz ve orada Türk için modern ilim NC İTELGRAF HABERLERİ ıspanyol Generali tayyare kazasında öldü iliz gazeteleri Doyçland hâdisesinin kapanmak üzere olduğunu yazıyorlar, Londra tekliflerini bildirdi Atatürkün kmwyjuh Londrada çıkan bir mecmuanın Türk - İngiliz ittifakı hakkında bir makalesi Ankara 3 (AA.) — Londrada çı- kan «The Oruth> mecmuası (İngiliz - Türk dostluğunun manas:) başlığı al- tında şu yazıyı neşretmektedir: «İngiliz ve Alman — men/aatlerinin karşılaştığı cephe adını verebileceğim yer Çanakkaledir. Alman nüfuzunun bu cepheye kadar genişlemesine lü- zumsuz şüphe ve korkulara düşmeden seyirci kalabiliriz. Berlin - Bağdad demiryolu projesi gibibir hareketin yenlder, hayat bul- masına İngiltere hiç bir zaman göz yummaz, Bu itibarla Bay Edenin son günlerde Türkiye başvekili ile vaki ©- lan mülâkatı bilhassa kayde değer bir ehemmiyet taşımaktadır. Britanya imparatorluğunun ticaret ve emniyeti İtalyadan çok daha ziyade Türkiyenin alacağı vüz'yete hağlı bulunmaktadır. Cümhuriyet Türkivesinin devlet re- isi Kemal Atatürk diğer liderlerde görmeğe alışmadığımız kıymetli vas- fi kendi şahsında toplamış bulunuyor: Tevazu, ehliyet, muvaffakiyet. Atatürk. sessiz. sadasız hiç bir gös- terişe kapılmadan Avrupanın hasta adamından kuvvetli bir yeni Türkiye yaratmış ve yakın şarktaki küçük dev- letlerin mukadder lideri otan bu yur- da ateşli bir milliyetçilik ve aynı za- manda münevyver ve müterakki mahiyet vermiştir. Onur barışçı ve tecavüz emelleri beslem'yen dış poli- tikası garple Balkan ontantımı şekküilünde yeni ve mühim bir olmuş ve şarkta da İran ve Irak ile erişlen anlaşmaları meydana getir- miştir. Görülüyor ki, Türkiye kuvvet- li bir bitaraf blokun nüvesini teşkil ediyor, Tüzk dostluğu İngilterenin ha- yati münakalât hatlarını emniyet al - tında bulurduracağı gibi Türkiyenin de İngiltere ile tesis ettiği bu iyi mü- nasebattan zorar değil, fayda görece- Bi açikârdır «Acaba geçen sene kral 8 inci Ed- vardın termellerini attığı ittifakın bu- gün neticelenmekte oldudğunu görmek üzere mi bulunuyoruz?1 Sovyet sefir Dostluktan bahsediyor (Baştarafı 1 inci sayjada) ile ve aynı zamanda Başvekil General | İnönü ve hükümet azaları ile yaptığım daha ilk termsaslar milletlerimiz ve hü- kümetlerimir arasındaki dostluk bağla- rının ne derece sıkı ve devamlı olduğu- nu tebarüz ettirmiştir. | Sovyetler Birliği ile Türkiyenin bey nelmilel siyaset sahasindâki iş bi ni, çok mühim ve şayanı kayıt neti ler vermiştir. Geçet sene, memlektle- rimizin mümessilleri Türkiye Cumhu « riyetinin milli menafiini, hak ve bey - nelmilel muahedelerden doğan taah - rşısında hürmet esaşı üzerin- de talmin eden Montrö konferansında büyük bir muvaffakiyet kazanmışlar - dır. Türk hükümetinin ileriyi gören sulheu siyaseti 'amlından_MiUetıel— Ce miyeti himayesinde son günlerde kaza- |lerde, Türk ekser I Menemencioğlunun beyanatı I Hatayda Anayasa 29 “ikinciteşrinde meriyet mevkiine girecektir İskenderundaki Türk mıntakası hususi bir hat ile İskenderun - Payas şimendiferine bağlanacak Cenevrede Hatay işi müzakerelerinde bulunan Hariciye Siyasi Müsteşarı Nu- man Rifat Menemencioğlu dün sabahki ekspresle şehrimize gelmiştir. Yarın An- karaya gidecek olan Menema.cioğlu ken- disile görüşen mMuharririmize demiştir ki: — Hatay meselesi Hatayın tam istik- lâlile hallolurdu. “Tam mukadderatına hâkim ve müstakil şekilde bir Hatay te- essüs etti. Dil işindeki hal şekli Türkiyenin ilk konsey kararile resmi dil kabul edilmesi ve bu defa ikinci dil olarak kabul edilen araâ) istimal şekilleririn tesbiti ile hallolunmuşüur. 1 hakikatte türkçe Hatayda şamil bir resi muhafaza e! olarak bazı ahval ve şeraitte resmi ma- hiyeti haiz olarak istimal edileceği tayin edilmiştir. Hatay ekseriyetinin, yani 'Türk unsu- runun dili şüphe yok ki, Hatayda müte- fevvik lisandır. Bayır ve Bucak nahiyeleri Bayır, Bucak meselesi ile ne kadar uğ- raştığımızı biliyorsunuz. Ancak bu nahi- yelerin 1921 de Sancağa merbut nahiye- ler olmaması ve hattâ Osmanlı İmpara- mi dil mahiyetini | , arapça ise ikinci bir dil | torluğu zamanında Sancaktan ayrı ve e merbut bulunmuş olmaları bu defa müstakil bir hale gelen Sanca- Ba irtibatını maalesef mümkün kılma- mıştır. Buna mukabil Bayır ve Bucakta- ki Türklerin Türk dilini istedikleri gibi kullanabilmeleri, mahkemelerde Türk dili ile davalarını görebilmeleri ve hep- sinin fevkinde olarak resmi ilk mektep- i olan bütün Suriye arazisinde Türk dilinin tedris lisanı ol- ması kuvvetli esaslara raptedilmiştir. Anayasanın tatbiki Hatayın her türlü teşkilâtı haiz müs- temin edecek olan statü ve anayasa Ce- miyeti Akvam Meclisi tarafından kabu- lünden 6 ay sonra yani 29 teşrinisani 1937 de meriyete girmiş nlacaktır. Hatayda muhabat - ki Türk unsuru- nun oradaki ekseriyetini meyöana çıkar- 1938 & kadar yapılmış bulunacaktır. İntihabatta her sandığın başında Ce- miyeti Akvamın bir murahhası yanında bütün Hataydaki milletlerin mümessille- rinden mürekkep heyetler bulunacak ve takil bir idare altında hayata doğmasını |" v İskenderun limanı İskenderun limanında Yugoslavyanın Selânikte hazz olduğu hukuk dajresinde bir Türk mıntakası bulunacaktır. Bura- da -kendi gümrükçülerimiz, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını tatbik ederek ifayı vazife edeceklerdir. Türk mintaka- sı dahilinde bütün rüsum ve tekâlif Tür- kiye kanunları mucibince tarafımızdan istifade edilecek ve bundan gayri hiçbir resim ödenmiyecektir. İskenderun - Payas hattı 'Türk mıntakasını husussi bir hat ile İskenderun - Payas şimendiferine rapte- deceğiz. Ve ttansitimiz bu suretle yalnız bizim mürakabemiz #itında İskenderun limanından istifade edecektir. Hatay istediği bayrağı inlihap ederek, bunu bir kazunla veya anayasaya ilâve suüretile tesbit etmek ve ün memle- kette çekmek hakkını tam istiklâlinin icabı olarak ihdas etmiş bulunuyor. Nasıl bir bayrak intihap edeceği, Ha- tay milletine ait bulunmaktadır. — Vesikalarda Sancak denilen toşek- külün ismi ne olacaktır? — Bu hususta anayasadâ hususl kayıt vardır. Sancak teşrii meclisi ismini dile- diği şekilde tesbit etmek ve bunu ana- yasaya ve statüye kaydetmek hakkın' haizdir. Bu ismin Hatay olacağında şüp hem yoktur. Çünkü bu yeni müstakil hükümete en Şok yaraşan isim Hataydır. Netice itibarile, 921 de bizden elem- lerle ayrılan bu araziye Türkiye Cumhu- riyetinin siyaseti göz dikmek değil, ora- daki Türkleri lâyık oldukları rejime isal etmek olduğu son kararlarla görülmüş- tür. Hatayın mes'ut bir atiye namzet oldu- Ru şüphesizdir. Hatay Türklerinin ana vatandan feyz alarak bu mesut altiyi ku: yacaklı & eminim. Bu küçük memleket, beyhelmilel teş- rikimesalde kuvvetli bir unsur olacaktır. man muahedeler Fransa ile aramızda bu memlekete ait birçok mukaveleler daha imza edilmiştir, Suriye ile de Hatayın istiklâl mefhu- mu dairesinde en yakın münasebetlerin mış olacaktır - anayasanın meriyetinden | ,Gessüs edeceği ve böylece Türkiye - Su: itibaren üç dört ay zarfında azami nisan | riye dostluğunun Hatay istiklâlinde kuv- vetli bir mesnet bulacağı muhakkaktır. Türkiye Hatay Türkleri için olan va- zifesini yapmış bulunuyor. Yarın Ankaraya giderek metni hükü- mete takdim edecek ve Türkiye - Fransa bunlar intihabın azami bitaraflık daire- muahedelerinin bir an evvel tasdiki için inde yapılmasını temine çalışacaktır. daRGĞaülaaşamam: y icab eden muameleleri yapacağım.» ——— ——— SABAHTAN SABAHA: Tahta İnsanlığın yükseliş istikametini taş devri, tunç devri ve saire diye parçalara ayıran tarihçiler şarka nuahsus bir de tahta devri ayırmış — olsalardı hata etmezlerdi. Çünkü şark şehirciliğinde tahtanın kuvvetli bir mevkii ve uzun bir ömrü vardır. Nipon adalarının mukavva evleri, Arap sitelerinin o&dre İ sayvantları ve Anadolu kışlaklarının çam tahtasından yapılmış yalınkat ev- nilan diğer bir muvaffakiyeti de kay . detmekle bahtiyarım. Bu muvaffaki . yet, memleketler ve milletler arasında iyi anlaşmayı arzu eden herkesi mem- nun etmektedir. Türklüğü tahkirden suçlu İzmir, 3 (Hususi) — Türklüğü tah- kirden suçlu Şehitlerde iplik fabrikası dünyasında tütuhat yapmak üzöre çalı- Birgen memurlarından — Piyer bir yıl hapse mahküm leri bir kaç tarih devrini kaplıyacak kadar uzün ömürlüdürler. Muhtemel ki şark kavimlerinin geniş bir istilâ ve muhaceret tarihine sahip olmaları, çadır ve tahta €v gibi temelsiz ve dayanıksız yapıların bu medeniyetlerde yer almalarına sebep olmuştur. Tek direkli çadıddan dört duvarlı ahşap eve geçen şark medeniyeti beton devrinin potrolli yapısına intikal etmek için henüz harekete geçmiştir. Amerikanın bulutlarla öpüşen betonları mukavva çatılı Çin ve Japon pagutlarını yıktığı gibi Avrupanın demir — ve çimınto yapıları Türk şehirciliğinin çam tahtâasını ezmeğe başlamıştır. Dünkü İstan- bulla bugünkü İstanbul bu istihalenin en taze örneğidir. Şehirler bu çeşit inkılâpları süra'tle hazmederler. Fakat küçük kasaba ve köylerin eski itiyatlardan silkinip kalkınmaları oğır olur. Tabialtin mukave- met edilmez silleleri bile bazı insanları itiyatlarından ayıramaz. Anadolu içinde arasıra çıkan köy yangınlarında bütün bir köyün zahire ambarından, çift hayvanlarına kadar çayır çayıryandığını duyduğumuz zamıar, hayret ve dehşetle soruyoruz. — Nasıl oluyor da bir ateş bütün bir köyü kül ediyor? Bunun covabını tarih variyor: — Çünkü bu köyler en yakın çam ormanının çıra tahtalarile ve göçebelik devrinin su başı, dağ arası gibi mahfuz yerlerde konaklamak zihniyetile bire birine yapışık olarak kurulmuşlardır. Genişlemek, açılmak — gibi. emniyet ade eden hareketler ancak bugünün medeniyetinde görülebilir. Cumhuriyet Türkiyesi bunu idrak elmiştir. Fakat Türk yapıcılığı henüz tahta devrin en- kazını ortadan kaldıramamıştır. Temenni edelim ki Halkevyleri Türk köylü- - sünü ve hattâ kasabalısını her hangi bir kaza kıvılcımından evvel ikaz etsin. Bürhan Cahi

Bu sayıdan diğer sayfalar: