20 Haziran 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

20 Haziran 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Beğendiğiniz erkek tipleri hangileridir? — S10 — Vdeal kadın terbiyeli bir kadin Beğendiğim kadın tipi: | —- 5l4 — tamamen merbut olamaz Beğendiğim kadın tipi: kadın ve,... Dün gece 32 ev yandı (Baş tarafı 1 tact sayfada) ve yanmakta olan enkazı devir- mekle rmeşgüldüler. Uzuncaovada Türkali mahallesi ahşap vo sık evlenden müteşekkildir. Şehrin de geceleri çok tenha kalan köşelerinden bi- ridir. Bu mahallede Halepli Bayan Emine- : Fakir fakat yüksek| Yüksek tahsilli kadın yuvasına |»in evinden gece takriben saat iki bu- çükta yangın çıkmış, rivayete nazaran kimse tarafından görülememiş, birden- bire büyümüştür. Yangın ancak ev yan- Gayet uzun saçlı, buğday renkli, çekik| Kadında aranscak meziycterden en bü-| dıktan, üçüncü eve sirayet ettikten son- gehreli, ince kaşlı, uzun ve kıvrık kirpik-| yüğü, güzellikten tiyade iyi bir ahlâk ve Ta saat ikiyi 49 dakik geçe Beyazıt yangın li, koyu elâ gözlü, orta burunlu, az etli| yuvaya bağlı bulunmaktır. düadaklı, orta küçüklükte bir ağız, mun- tazam dişli, konuşması âhenkli, beli or- ta, boyu L65, ayağı 36, tabiati yumuşak, münis, inadc: ve kinci olmtyan, fakir ve yüksek terbiveli, evine ve çocuklarına bağlı, sevgisi şüphe götürmiyen, tahsili orta, balık etinde bir bayan. İzmir Buyraklı Menemen ceüdesi No 51 de Hasan Olka - Su — Çadın metin ve cessur olmalıdır Kadın şöyle olmalıdır: 1— Orta boylu, esmer tenli, geniş alın- h, siyah nafiz gözlü, kirpikler uzun, vü - €üd ne rzayıf ne de şişman, çok sağlam ve adalâtı kuvvetli. 2 — Halim tabiatli, yuvasına çok düş- kün, kocasının ve çocuklarının ssaadetini son derece düşünen, mesleğinin tam ma- nazile âşıkı, melin ve cesur, daima neş'e- L. 8 — Yüksek 4 Bu saydığı: kekic de bulunmalı. İstanbul sirkeci Turan (Sarih adresini yazmamıştır) K — 512 — Bir genç kızın cevabı Anket veya lise mezunu. asafın tamamı er - iZ€ şu üç cevabi veriyorum: 1 — Gönül kimi severse güzel odur! 2 — Gönül kimi seyerse güzel odur! 3 — Gönül kimi severse güzel odur! İzmit: N, A, (Sarih arex ve izminin neşrini iste - memiştir.) — $S13 — Çalışkan ve zeki bir erkeği beğenirim —- Beğendiğir. erkek tipi şu vasıfları haiz slan erkektir: Uzun bir boya, mütenasib bir endama, koyu çakır bir göze ve beyaz bir vücuda kulesi tarafından görülmüş, derhal itfal- ye grupuna haber verilmiş, verilen ma- Kümata göre de saat tam 2,50 de Beyoğlu xattti 20 Vataniler meğer cephedeğiştirmişler (Baş tarafı 1 inci sahijede) Bia y pıyorlar. Böyle giderse zulümleri artif ğer taraflan bütün tahtaları kızışmış ©-| caktır. Bunun için, mukabil harekett lan ahşap evler ateşin sür'atle önüne ge- geçmek lâzımdır. çilmesini imkânsız kılmıştır. Harekete geçmek için 3 temmuz ; İtfaiye gidinciye kadar dört eyin yan-|rihi tesbit edilmiştir, Temmuzun Ü mış olmasının sebebi yangının kimse ta- İHataydaki Araplığa yardım günü rafından görülmemiş bulunmasından ile- |caktır. O gün bütün Suriyeliler, Beşiktaşta iş olarak mütemadiyen silâh atarak ma- |bununla Hatayda propaganda yapıla balle halkını uyandırmak, yangına karşı|cak ve bilhassa okuyup yazma bilm” çalışmaya davet etmek, sonra da karako- |yen Araplara okuyup yazma öğretil€ la koşup yangımı haber vermek olmuş-|cektir. Fakat, ayni zamanda bunlar tur. Polis tarafından da derhal itfsiyeye |karşı Araplık hisleri ve Türkler KAf * telefom edilmiş, fakat bu telefon yapıldı- İşısında yapacakları vazifeler telkin © ğ zaman itfaiye yangın yerine hareket |dileceklir. Bunun ne demek olduğul etmiş bulunmuştur. izaha hacet yoktur. , malik olan kadın bence güzeldir. Ve be-|itfaiye grupu hareket etmiş, yedi dıklk'ı nim beğendiğim kadın tplerinden biri -|sonra yangın yerine ulaşmıştır, itfaiyeci- dir. Bununla beraber kadında, fazla de- Bil amma, orta dereceye yakın bir tahsl de aranır. Fazlr ve yüksek tahsili olan kadın yuvasıne tamamile merbut ve eşi- ne tamamen bağlı olamaz. Beyoğlu Büyük Parmakkapı caddesi No.20 del. Y. - Kadının her şeyi güzel olmalı Beğendiğim kedn tipi: Güzel boylu, güzel huylu, güzel yüzlü, güzel sözlü, güzel sesli, güzel sazlı, ta - müssıhha, aile teşkilâtina vakıf, faziletli bir bayan düşürceme göre en yüksek bir kadın tipidir. Kadıköy Söğütlü çeşme caddesi 286 'N. C, (Sarih adresini yazmamıştır) — 516 — İdeal kadın : Uzun boylu, sarı saçlı kadın En çok beğendiğim kadın tipi şudur: Uzun boylu. sarı saçlı, güzel tabiatlı, ler yangın yerine gittikleri zamar olduk- ça kuvvetli bir rüzgârın estiğini, dört evin de slev alev yandığını görvüşler» dir. Bu vaziyette derhal harekete geçen it- YTaiye grupu İik iş olarak su aramış, yan- gin yerinde su bulamamış, denizden ve pek çok uzak yerlerden su getirmek va- ziyetinde kalmıştır. Hortumlar döşenin- tiye kadar urozözlerdeki su kullanılarak, İstanbul ve Beyoğlu gruplarından imdad nilerek fanliyete başla- ür tafaftan esen rüzgür, di- müfrezeleri nılmış, fakat CİLDİN GIDASI Her şey gibi cild de bü devresi geçirir. Her genç kız ve kadı - man kendisine Mmahsus parlak bir devri vardır. Bu zamanlarda cild gayet parlak, çok düzgün, cazip bir hal alır, Cüde bü- tün bu güzelliği veren cildin ikinci taba- kasında bulunan höceyrelerin bünyeden aldıkları gıda ile mümkündür. Bünye bu gıdayı zamanla veremez olur. Cildde bu- ruşuklar, lekeler ve buna mümasil ârı-| uysal olmalı. Kadında tahsil aramam. | , tar görülür, Cild bütün güzelliğini kay- Yalmız, ev işlerinden anlamalı. beder. Gaip olan kuvveti iade etmek an- Ankara Denizciler caddesi Hatuniye | cak bünyenin höceyrelere verdiği gida camtli sokak 21 de Alâeddin ile mümkündür. apartımanı 2 de Orhan Büyük kabiliyetli eller bunun da çare- — S17 — sini bulmuşlardır. Yarım yağlı Hasan ge- kremi, yağsız Hasan kar kremi, cil - özünü ihtiva eder. Erkek 40 ile 45 yaşlarında din öhtiyacı olan bu gıdanın tamamını ve olmalı Erkekte aradığım tip ve evsaf şudur: Her bayan gece yatarken yarım yağlı Hasan gece kremini ve gündüzleri yağ - 1 — Ahlâkı temiz ve kendisi dürüst. Esmer, uzun boylu, balık etinde, siyah| sız Hasan kar kremini, yüzlerine büyük Dört tarafı sarmış, alabildiğine büyü-| — Komitenin bu kararına müvazi ” müş olan ateşle uğraşmak çok güç olmuş, larak Suriyenin muallimler: de derhal itfalyenin bütür kuvvetlerini yangın ye-| Doktor Şehbendere müracan! edertk rinde teksif etmiş olmasına rağmen ateşi |(bu yaz tatil haklarından kafifletip, gittikçe büyüyen tehlikenin İrini ve bütün tatil müddetince HatâI? önüne geçmek mümkün olamamıştır. |gidip orada milli vazifelerini yapmaY? Rüzgâr, çıra haline gelmiş ve tamamen | karar vermiş olduklarını bildirmişle” kızışmış olan ahşap evler itfaiyenin bü- |dir. Bunlar, bir taraftan Araplara OKU tün gayretini tesirsiz birakmış, cehenne- | yup yazma dersi verecekler, bir taraf mi alevler Beşiktaş semasını kıpkızıl bir 'ılıdı_Aı'qıl.ıkşuumnııkııvvelu*“'.ı hâle getirmiş, Türkali mahallesi bir anda | ceklerdir. bir cehennem manzarası arzetmeğe baş- Doktor Şehbender bunlara lamıştır. verdiği Yangın bütün dehşetile tam dört bu- |memnun kaldığını ve bütün Araplığt? çuk saat devam etmiş, bu müddet zarfın- | kendilerine minnettar kaldığını ve 47 da da 82 ©v yanmıştır. zettikleri hizmelten istifade edileceğ” Yngının neden ve nasıl çıktığı henüz|ni bildirmiştir. tesbit edilememişlir. Halebli Eminenin evinden çıktığı tesbit edilen ateşin diğer evlere sirayet edinciye ve iki ev yanın- caya kadar rasıl olup ta görülmediği, ma- hallede hiçbir gürültü ve velvele husule getirmediği de garib görülmektedir. Yangın Türkali mahalisinin Şehit Asım caddesindeki Asmalıkahve sokağını ta- mamen silip süpürmüştür. Bu sokakta Sald Ömerin 10, Eminenin 12, Mehmedin 14, Hanifenin 16, Makbulenin 18, Keri- meenin 20, Arifin 22, Neşetin 24, İhsanın 26, Feyzinin 28, Zekiyenin 90, yüzbaşı Salâhaddinin 32, Seyfi kaptanın 34, Fey- zinin 36, Mustafanın 38, Tablakâr Osma- nan 40 numaralı evleri ile bu evlerin kar- şısında olan ve henüz isimleri tesbit edi Jemiyen diğer evler tamamen bu mikda- ra yakın ev de kısmen yanmıştır. Yangından çıkanlardan İlyas kaptan: — Ben yangını iki ev yandıktan, ateş kendi evimin poncerelerini yalamaya baş- ladıktan sonra farkettim. Uyandım, kı- zıllığı görür görmez çoluğu çocuğu uyan- Anlakya şoförleri grev ilân ettiler Adana, 19 (Husust) — Antakya #” förleri, yollarda soyguncuların müt€ * madi tecavüzlerinden usanarak, €i niyet ve Ösayiş iade edilinceye kadaf çalışmamak üzere grev ilân ettiler. Sancakta, bilhassa köylerde, ve tahrik yapılmak suretile yeni diseler çıkarılmak isteniyor, Arap zeteleri de bermutad hücumlarına Ö” vam etmektedirler, Bursada dişi bir Ayının büyüttüğü Kız çocuğu (Baş tarafı 1 inci sahifede) ü Mesele derhal köyde yayılmış; 'ı_ vallı anne «rüyam hakikat oluyorr ye sevinç yaşları dökmüştür... Şimdi Saraylı köyünden nıbi:; küçük memmnunenin nazlı hayali, 2 — Uzun boylu, sıhhatli bir vücud, | parlak saçlı, beyaz ve müuntazam dişli, | bir itina ile sürerek cildin güzelliğini ka - derdım, evi boşaltmaya başladım, eğer kumral saç, ve sevimli bir çehre, $ — Çalışkan ve zeki. yaşı 40 ile 45 arası, tahsili ve terbiyesi,| zanırlar. Buruşuklar, lekeler “tamamile seciye ve duygusu yüksek, rahim ve mü-| zail olur, bu kremler artık ber bayanın 4 — Hayatta muvaffak olmak için 1â-| tevazi, irade ve muhakeme sahibi, sıhha- tabit bir ihtiyacı haline girmiştir. Cildin tım olan bilgi ve tahsile malik olmalı -| ti yerirde, aile ve yuva mefhumunu hak-| güzelliği bu kremlerle temadi eder. Çün- iar, kile takdir eder bir erkek elmalıdır. kü esas olan höceyreleri bu kremler bes- a N Ankara: Şükran Ankara Ziraat Vekâleti Levarım | lemektedir. Cüdinizi bu kremlerden mah- (Sarih adresimin neşrini istememiştir) kalemi Bay Neceti elile Mediha —'rum etmeyiniz, sayın bayanlar. * Son Posta « tefrikası : 59 yi — İşte, gene o herif.. gebertin, şu mel'unu... Okcular!.. Hep birden ona nişan alın, Oklarınızı, hep onun Üzeri- ne yağdırın. Diye bağırdığı işitiliyordu. Aşağıda, binlerce Berberi ve binler- ce Hicazlı ihtilâlci; ellerini kalblerinin üzerine basmışlar; bu çılgın delikanlıyı dülüs -Şövalyesi ÇA Abdurrahman Yasaa: A B yapmak istediğini ancak 6 zaman an - lamışlardı. ç İhtilâlciler, coşkun bir takdir ile; az daha uyanmasaydım biz de cayır cayır yanacaktık demektedir. Yangında bir kı- sım evlerden hiç eşya kurtarılamamıştır. Bir taraftan zabıta, diğer taraftan müd- delumumilik ve itfaiye yangın hakkın- da tahkikat yapmaktadır. Yangından mu- (tazarrır olamlarla alâkadar olunmaya ufuklarında canlanır — gibi Anne ve babası İstanbula giderek #” larını aramağa başlıyacaklardır. Cevdet Yı üraaene eecerane eee başlanılmıştır. Bunların yerleşti için Vilâyet, Parti ve Kızılay teşkilâh h rekete geçmiş bulunmaktadır. lidini paralamak istemişti. Fakat kap:,| — Vali nerede diyorum, köpekleri. ptrmmııuexunwmmh" © kadar metin idi ki; en küçük bir rah-|Söyleyin. Şimdi hepinizi kılıçtan geçi- ne açmak bile mümkün değildi. O zaman elindeki baltayı fırlatmış atımış.. etrafına sür'atle göz gezdirdik- | Ses gürlemişti: ten sonra; asma köprünün demir direk- lerinden birini göstererek: — Çabuk.. şunu yerinden çakarın. Diye bağırınıştı. İhtilâlciler, direğin üstüne atılmış -| avludaki — Yaşa.. yaşa, koca Tarif'in oğlu.. ya-|lardı. Sallıya sallıya direği yerinden şa, Abdurrahman... Diye bağırmağa başlamışlardı... Mu- hafızlar da, bu korkunç ve cür'etküârü-|şı ne teşebbüs karşısında, dona kalmış!ar- seyrediyorlardı. Hissettikleri heyecan |dı. dan, boğulma derecelerine geliyorlar - di Abdurrahman, ne yapacaktı?.. Bunu, biç kimse bilmiyordu. Yalnız herkes, en derin bir korku ve helecan içinde, gözlerile onu takib ediyordu. Abdurrahman, © alçak duvarın üs - tünde koşa koşa kapıya gelmişti. Ka pinin önündeki küçük düzlükte yükse- len, asma köprünün demir sütunlarıma Bgöz gezdirmişti. Asma köprü, kaldırıl- mıştı. Kalın bir zincirle, bu sütunlara asılmıştı. Abdurrahman; sür'atli bakışlarile bu tertibatı gözden geçirdikten sonra, be- Hindeki baltayı çıkarmıştı. O iki demir sütunun arasına atılmıştı. İki elile lut- tuğu baltayı, bütün kuvvetile, zincirin üzerine indirmeye başlamıştı. Gerek ihtilâlciler.. ve gerek saray duvarının mazgalları arkasında bulu- ’îıhi kullanacağız. ilâlciler, uzun ve ağır direği kav- ramışlardı. Tıpkı bir koçun 108 vurma-| fi. ririm, Hep bir ağızdan, deniz dalgası gibi bir — Kaşçtı.. çoktan kaçtı. j Abdurrahman, acı acı gülümsemişti. — Kaçtı, hal.. Fakat, ne çabuk... Daha, bir şeyler söyliyecekti. Fakat, biri açılarak, koşa koşa bir âdam i, Abdurrahma - ı biz ! gelmişt k eğilerek: — Haydi bakalım.. bu direği, koç ba- e Ya seydi!.. Muvaffakiyetinizi teb- ederim. Müsaade ederseniz. size bu- radaki vaziyeti izah edeyim... Vali kaç- Zabıta nazırı, bodrum katında bir Abdufrahmanın harikulâde kuvve -İsı gibi, muntazam tınh:ulalıapıyı#lyl-khndı_zıvımlbusıidege- tile inen balta darbelerine, zincirin| vurmıya başl lince.. başlamışlardı. halkaları mukavemet edememişti. Beş| Kapı, bu ağır ve şiddetli darbelere on darbeden sonra, halkalardan birinin | mukavemet edememişti. Rezeleri, çar- ek yeri açılmış.. halka yerinden fırla- çabuk yerlerinden sökülerek, iki kana- mıştı. Birdenbire kulakları sağır ede - dı birden, arka üstü devrilivermişti. cek kadar şiddetli bir demir görültüsü işitilmiş.. havada asılı alan asma köp arkasına devrilmişti. Artık, köprü açılmıştı. Saraya yürü- mek için hiç bir mani kalmamıştı. O za- man Abdurrahman, ellerini boru gibi ağzanın kenarına dayamıştı,. Sesinin bü- tün kuvvetile; — Hücum!... Diye bağ ü İhtilâlciler, caşkun bir meserretle haykırarak ileri atılmışlar; birbirlerini iterek köprüden geçmeye başlamışlar- di, Abdurrahman, — ihtilâlcilerin önüne| nan muhafızlar, Abdurrahmanın nejgelmişti. Elindeki balta ile kapırın ki- nün geçid yeri, büyük bir şangırtı| Gene, coşkun meserret avazeleri yük- elmişti, Abdurrahman; hendeği geç- tikten sonra, bel kayışına astığı kılıcı- na kavrıyarak, ihtilâleilerin önüne geç- mişti... Daha, ibtilâlcilerin köprüyü " onu, y:#kie kurtarabildim. — İşkencc müsasi üzerinden, — Âlâ... Vali, ne tarafa kaçtı?.. bile hayrette bırakan, muhtem_” dimin sevgili adı Rahman ha; yol verin, M ç olan Bu sözleri söyliyen, ihtiyar idi... Berberi kıyafetine girmiş Abdurrahmanın sadık at uşağı; ŞU H da, acele yapılmış bir bostan ğuna benzemekte idi. Kalabalık #Fâ sından zorla geçirebildiği atın dizgift lerini Rahmana teslim ederken; Abdif” rahmanın kulağına eğilmiş: ati — Şu andan itibaren, artık sizi sü' olarak takib edemiyeceğim, aziz şövet yem. Demişti... Bu söz, Abdurrahmana $7 rib gelmişti Konuşmıya vakit olma ” masına rağmen, ihtiyar çizmeci ile .t larında şu kısa muhavere — Niçin?.. ——Şuudı.ünr'ıııbinıuk“* — Sarayın “arka kapısından, kışlala-|sıtaya malik değilim de önun içit ra doğru kaçtı. Bu sözleri söyliyen adam; sarayın ılfvılîni larassud etmek için, dört beş gün evvel buraya hademelikle yerleşti- rilen bir Medineli idi... Fazla konuşu- geçlikleri zaman mazgalları terkede -|lacak zaman değildi. Onun için Abdur- rek şuraya buraya dağılan muhafızlar, derhal sarayın büyük avlusunda top - lanmışlar; teslim olmuya hazırlanmışz- lardı. Abdurrahman, bunların üzerine atıl- miş; — Vali nerede?.. Diye bağırmıştı. Muhafızlar, bu sualin dehşeti karşı- rahman derhal arkadaşlarına €mir ver- Müişti. — Sen, Osman Zerave.. yüz arkadaş- la burada kal. Sarayı teslim al Zubıta nazırını yakala; hapset. Biz, valiyi taki- be gidiyaraz. Çabuk. Alımı getirin.”* Demişti. Arkadan, pürüzlü bir ses işitilmişti: — Varda, aziz dostlar!, Varda, valinin sında birbirlerine daha ziyade sokul -|sarayını bir hamlede zapteden kahra- muşlar, ve susmuşlardı. manlar... Şövalyelerin en muhterem | cekler, — Beygirin ne oldu?.. arkar — Siz buraya hücum ederken, nızdan yetişememiştim. — Yolda, !fâ kalmıştım... Tesadüf bu yaf.. Yi beygirin sahibi olan şarapcıya I'“'_ dim. Herif, hayvanını derhal tanıdi. Hmden, çekti, aldı ...Vakıâ bir Ki canını ceherineme — gönderebilirdi! amma...... ç gi — Yeter.. git. Valinin ıhırındl“”. zel bir at seç. Arkamızdan yetif- den ayrılma. Sen bana uğur getirdit. £ Abdurrahman, acele acele bü söyledikten sonra, emir $ — Süvariler, ileri!. Benimle bf? ber.. piyade arkadaşlar da, bize yetirt (Arkası vaT) I

Bu sayıdan diğer sayfalar: