22 Haziran 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

22 Haziran 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Sayfa 9 | Fransa Kralı dördüncü Hanariye «Eğer karının cinin taç giy- me mini hir ettirmiş ve tar Kız Çanı Çin imparatorlarından biri, binlerce metre mesafeden işitilecek bir çan yapılmasını emretmiş. Baş usta çamı iki kere dökmüş, muvaffak olamamış. Buna fena halde canı gıkılan İmparator; «üçüncüsünde muvaffak olamazsan, seni idam ederim» demiş. Ba - basını pek seven kızı, bu sefer, kaynar mayi halinde bulunan maden içine kendini at - mış ve zavalh, pirinç, altan, demir ve gümüş halitası ile kaynamış. Bu suretle de çan imparatorun istediği bir şekilde dökülmüş. İsmine «Kız çanı» ismini vermişler. 6 metre uzunluğundadır ve kutru da 11 metredir, — Bir telefoncu kız bu merasimin yapılmasımı emrettiği günün ertesi günü de Kral öldürülmüş W :f;iw Bir asker bu silâh ile ateş edeceği anda, mukabil n bir düşmanın attığı kurşun, namludan girmiş ve çıkan kurşun ile iç içe girerek içeride kalmış, âskere birşey olmamıştır. Burada yazılı olan adetlerin bir çizgi üzerine teşadüf eden ber hangi dör dünü cemedinit, yekâmu 112 çıkar, ODDA Tavuğun biri bir dakikadan ax bir zamanda 4 yemurta yumurtlamıştır. aşkı uğruna vatanını terketti Paris sergisinde Alman pavyonunun telefon santralini idare eden kızın sevgilisi de casusluk töhmeti altında Paris zabıtası tarafından so Muhtelif milletlerin toplan - dığı Paris beynelmilel sergisir. Ş de hemmen her gün kulaktan ku lağa akseden ve bazan da ga zete sütunlarına geçen garip vak'alar duyulmaktadır. Son posta ile gelen İngiliz ga- getelerinde şu garip vak'ayı o kuduk. Naklediyoruz: Herta Rost, 1987, Paris ser « gisinde Alman — paviyonunun j foncu — kızlarından - biridir. i mülteci olan, İsviçreli bit lisi vardır. İşine bakacağı yerde, telefonda - sevgilisi ile haddini aşacak derecede flöri anlaşıldığından, şefi, Al- j manyaya dönmesini- emretmiş © Lâkin genç kız, Pariste kalma- yı tercih ederek işinden çıkmış. Fakat bu çıkış genç kızı bir hayli korkutmuş. Kendisi ba - fından geçenleri şöyle anlatı - yor: — «Vallah, billâh korkum - tele rguya çekildi dik. Geceleyin de dansettik. On beş gün sonra da nişanı- mıiz oldu. Nişanlım her gün ge- lip beni görüyor, akşamları bir- likte çıkıyorduk. Bir keresinde de, sergi kapandıktan sonra, 50 metre yüksekliğindeki Alman paviyonunun en üst katında bu- hunan santrale aldım. Bunda ne fenalık olabilirdi?, Günlerimiz engin bir saadet içinde geçiyordu. Emelime ka - vuşmuştum. Gönlüme göre, bir bevgi, nişanlı bulmuş, Paris gi- bi bir yerde yaşıyordum. Ser - gideki vazifem ağır olmakla be- raber, yepyeni bir şehirde ni » şanlım ile yaşadığım heyecanlı anlar bu vazifemin ağırlığını hiç duyurmuyordu bana.. Dün, nişanlımla öğle yeme - ginde buluşacaktık. Gelmedi. â üzüldüm. — Paviyona Gönünce, asıl fırtına koptu. Te- peden inme oldu bu!.. 1 — Bir temimuz sabahi, hizmetçi Mari, — SON POSTA nın resimli zabıta hikâyeleri elim- ge bayanına ait bir mektupla yatak — odasına girmek üzereyken içeriden hanımının — sestmi 1- gitti: — Böyle tir havada pek gülünç bir şey İstesem kendim açarım. Çok rica ederim, dan sonra odamda birakmayınım!...> Mari bir çok karı koca kavgalarına olduğu için aldırmadı. 8 — Mari o gece, saat 10 da ya« bul.. Bun- — tağına girmiş, efendisi Je bayanın aynı aymı odalarına — çekildiklerini Alişık — ve bayanın da oda kapisini kilit. lediğini duymuştu. 3 — rakat bir kaç ssat sonra hizmetçi birdenbire uyandı. Burnuna bir hava gatı kokusu çarptı. Rop &ö şambrını şırtına ge - çirerek odasının kapısını Açtı. Bofada koku daha belli ve kuvvetli İdi. Hamen merdiven- lerden aşağıya koştu, gazı, asaatinden kesti, kapıları, pencereleri açtı ve efendisini de u- yandırdı. 4 — Mari ile efendisi hava gazı ko- kusunun tâ bayanın odasına/ kadar yayıldığını anladılar. Erkek telâşla ö teye beriye koştuktan sonra kapıy gorladı ve içeriye girdi. Odaya baştaf başa gaz dolmuştu. Bayan da yataklı mışıl mışıl uyur gibi görünüyordu. Fa: kat hakikatte —zavallı — çoktan öl müş bulunuyordu. 5 — Macwe derhal komiserliğe haber verildi. Komiser gelince o- dada gaz sobasının sağ tarafında- ki musluğunu sonuna kadar açık gördü. Ortalıkta bir karışıklık İsi yoktu. Bu oda ile efendinin odasi arasında bir irtibat da mevcut de- Kildi. Kamiser ertesi günü telefon- la polis müfettişliğini aradı. 6 — Müfettiş gelince ena hâdisenin anst Batlarını çladi ve kadının kendi kendisin£ #ldürdüğü noticesine vardığını söyledi. Pa« Kat kadının akrabaları, onun — kuüvvetli bim gnerji sahibi olduğunu, kendi kendini ölm dürecek kadar bozuk bir karaktere — malil€ bulunmadığını söylediler. ? — Komiser cebinden bir resim çıkara « rak müfettişe gösterdi: «İşte şu, hava gazı musluğunun resmi- dir. Ve Mari ile efendisinin odaya girdiği andaki vaziyetini gösteriyor. Görüldüğü gi- bi, musluk yerinde, el de sürülmemiştir. 'Yalnız, musluğun üstündeki baş parmak i- zine dikkat edinize dedi. * üfettiş evi terkederken, hava- gazının yalnız sobada kulla - nıldığımı öğrendi. Ve komiserliğe ge- lerek katilin doğrudan doğruya ölen kadının kocası olduğunu, muhtelif de- lüllerle, isbat erti. Müfettiş öyle bir de- N1 bulmuşcu ki, katlin ne suretle ya - © — c.. Şu resm de aym mustuğun ö bür tarafını gösteriyor. Bunda da parmak izi var, Her iki iz de tabli isdir ve hiç şüp- he yok ki ölen kadına aittir. Mesele karl. #ik enspektör. Bu işi zekâ ve dirayetinize bırakıyorum...> dan, ikaste uğrıyacağım diye Herta Rost Paviyon komiseri beni çağı - ürk den bir gecede üç otel değiştir-| bakıştık, gülümsedik, ve sanki kırk yıl »| rarak, gayet haşin bir sesle: pıldığını gösteriyordu. dim.- Parise geldiğimden tam bir hafta danberi birbirimizi! tanıyormuşuz gibi| — Sen, çok fena hareket ettin. Vazi -| — Maktul kadınır kocası neden katil- $ — Müfotüla, bir müddet resimleri mu- sonra, yani 18 mayısta İzviçre paviyo -| ilerledik. Karşı karşıya gelince de, Bob, | fende sulistimalde bulundun. Seni bu -| dir?.. Düşününüz, bulamazsanız (8) ayene etti. Sıır.r;ı bir aralık evin efendisi- nunu dolaşırken Bob'a rastladım. Daha| kendi ism görür görmez seviştik. Bizi hiç kimse bir- birimize takdim etmedi. Bir kere uzaktan söyledi, ben de kim oldu -| rada tutamam artık. Bu gece yarısı kal - ğumu fısıldadım. Ve o gün - zaten izinli| kacak trenle Almanyaya yollanacaksın. idim - sergiyi birlikte gezdik, yemek ye- (Devamı 10 uncu sayfada) * nin dışarı çıktığını görünce, hizmetçi Ma- Tiyi buldu. Onunla konuştu ve muammayı çözdü. inci sahifeye bakınız

Bu sayıdan diğer sayfalar: