5 Temmuz 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K Süheylâ da onların bu kadar taşkın- lığına karşı öfkelenip aralarından ka- Sardı. Fakat ö da kocasına inad; bu gü- Yültüye karıştı. Dans eden kalabalığın arasında görünmez oldu. Hüsamettin, salonun içinde biraz do- İaştı. Sonra masasına geldi. Fehamet de kalkmış, Talât Süreyya ile dans ediyor- - Genç mühendis ona doğru iğilmiş, aleşli ateşli bir şeyler anlat:yordu. Sü- €ylâ onların yanından geçerken bu fisıltiyı duydu. Dans ederken birbirle- Tine yaslanır gibi sokuluşları ona bir af göründü. Kemdi kendine: b'_— Ây, dedi, bunların arasında da mı İ Şey var?.. Sakın, bu zavallı da mi tutkun?..- Nerdesin Hüsamettin?.. Ku- lakların çınlasın!. Gel de gör!. Müzika bir dakika için sustu. Dans eder_ııer ellerini çırpıyorlardı. Herkes ŞEniden birbirlerine sarılip dönmeye larken Süheylâ kalabalıktan sıyrıl- 1 Cevad Rasimin masasına geldi, ye- Tine oturdu. Gözlerini Fehametle Talât Üreyyadan ayırmıyordu. Bu kadınım dansa kalkarken Hüsamettin yolunu kesti: — Ben artık eve gidiyorum, siz kala- cak mısınız?.. Dedi, Sarışın bir gencin kollarına yaslanıp kocasından uzaklaşır, kalaba- lığa karışırken bu gece burada onu böy- le ikide birde üzmek için fırsat buldu- guna seviniyor: — Biraz da o, beklesin, bakalım!.. Diye içi içine sığmıyordu. Sahiden, bu akşam burada 'ne güzel eğleniyordu. Şimdiye'kadar nasıl olup ta o adama bağlanmış, kalmıştı?.. Yer yüzünde erkek yalnız o, değildi ya.. Bütün bu gençlerin her birisi zendisini © üzüntülü yaşayıştan çekip kurtara- bilir; bir ay içinde kırılıveren bu ha- yat yepyeni bir renge girebilirdi. Fakat bu neşe pek uzun sürmedi. Kocasını biraz daha bekletmek için üstüste bir kaç defa dansetmiş, neden sonra masa- sına dönmüştü. Hüsameddinin çoktan çekilip gittiğini gördü, Birdenbire şa - şaladı. Bunu hiç düşünmemişti. Demek €Endini erkeklere beğendirmek için nelki Hüsameddin, onü adam yerine bile yğp:t_ığım pek merak ediyor; kırılıp dö- Ülüşüne, yapmacıklı gülüşlerine, ka- şıı_ym- Müu yoksa' sokuluyor mu birden- ire Pek belli olmıyan bir kıvranışla a- Tada bir altın renkli saçlarımı sallayıp Söyle arkaya doğru atışına, sonra başı- M? genç mühendisin omuzlarıma koya- Cakmış gibi gözleri yarı kapalı, baygın YEin ona yaslanışma bakıyordu.. Bir yandan da öfkesi büsbütün arttı. Üsamettin bu kadın için mi, böyle bir adın için mi onu bırakmış, Fehametin Öyle satılık, kiralık dişileri andıran Yapmacıklarına mı kapılmıştı?. Kendi- Şi e, sersem gibi, bir zamanlar bu &- AMi nasıl seviyordu; hem de nasıl can- ıî;î;ı!.i'ı__relx':cn gelen bir sevgi ile bağ- la dallî;l' Demek ki erkekler hep böy- dan h ziyade dişi görünüşlü kadınlar- Si oşlanıyorlar; kendi halinde, ha- di hanımcık. evine barkına bağlı ka- fNlardan ise kendini her gün bir baş- 2sinm koynuna atan, bundan ya Bünahkâr bir zevk duyan, yahud da bu- hunla geçinen kadımları kendi zevkle-| Tine daha uygün buluyorlardı. Şimidi o da Hüsamlettini tekrarika | îanmi_k istiyecek olsa, bunlara !nı ben- eme?hydi?.. Belki... Bu gece kendisi bğ bir parçacık kırılıp dökülüverince Ütün bu gençler hep birden onun et-| Tafına Üşüşmüşler; onun tatlı bir bakı- şııı karşısındakine ümid veren bir gü- dışu için birbirlerile yarışa kalkmışlar- Müzevirtîk, anlaşılan, insanların en €rin yerinde kendi kendine doğan, ğ__zll Bizli yaşıyan bir yılan olacak!.. Üheylâ bile şimdi koşup Hüsamettini çaglrmak; re'; I_?ı.ak, o kadar beğendiğin, kimsele- 'eğişmediğin kadına!.. Kendi gözün- t BÖr de ne olduğunu anla!.. Ğ)İW fısıldamak - için tutuşuyorâu. lacî:nlî ikisîindm de hinemni almış 0- ç bo’ böylelikle belki ikisinin de arası- ; öıat'alştı. Hüsamettin, acaba bunla- büîbîsî olîda_n vazgeçer miydi?. Yoksa dınlamm üstüne mi düşerdi?. Böyle ka- dilerinp tılsımı belki de bunda idi; ken- ben Ni seven erkeği ikide birde kıs- Te __“mak_la, arada bir başka erkekle- çlvğ:_*î Verip sanki ötekinin 2linden ka- nüld ecek_l_eî_miş gibi yapmacıklarla gö- en Sönüle saltanat sürüyorlardı. USamıî:ıttin belki, bunu büsbülün bil- 5 aî;]îregıldi. .Belki de genç mühendis- Süh llndakı gerginlik bu yüzdendi. ea e;(y a pırdenbıre kendini topladı; Tğa İ endme kızdı. Neden hâlâ bun- Mad duş_umîandu?. Nesine lâzımdı?. ademki Hüsamettini artık sevmiyor- Miy ] ı ... I zi ı.. ı I i'; .. . Bu ölke ile silkindi; etr ğ : afında kay- Daşan neş'e, eğ KAY lence akıntısına yenid « vi « T : v Eİ] ;îrîdıs_ım koyuverdi. İkide birde kalkı- ;L,.bı_r baş.kî:ı gençle dans ediyor, mavi Bîsic.uşu“ l?.ırınden ötekine veriyormuş gülüşüyor, şakalaşıyordu. — Saat ikiyi geç ; : koymamış, bir sürü yabancının orta - sında bırakıvermişti!.. Bu çarpışmada da yenildiğini anladı; ağlıyacak gibi oldu. Sonra, ne olursa olsun hepsini göze almış gibi, başını AŞK ROMANI Yazan : K. R. Enson kaldırdı. Eskisinden daha neşeli görün- meğe çalıştı. $ Gene bir aralık, hemen bir otomo - bile atlayıp Maçkaya dönmek için ol- duğu yerde kıvrandı. Sonra vaz geçti. Kendisini sevmiyen, ikide birde bırakan bir adamın arka- sından mı koşacaktı?.. O da pekâlâ işte burada, istediği gibi eğlenebiliüdi!. Cevat Rasim olsun, Fehamet olsun, ikisi de Süheylâyi gözden kaçırmıyar- lardı. Şeytan bir elin genç kızı nasıl en giz- li yerinden yakalayıp kıvrandırdığını, baş döndüren vaitlerle onu nasıl günah yollarına doğru çektiğini sezivorlar; Süheylânın da en sonunda kendini bı- rakıvereceğini nasıl olsa düşüvereceği- ni bekleyip seviniyorlardı. Birbirleri- ne bakıştılar. Sonra, Fehamet: — Biz, dedi, Cevat Rasime gidiyo- ruz. Burası çok kalabalık, orada bizbi- ze eğleneceğiz.. İsterseniz siz de kuyu- runuz, yok eğer yoruldunuzsa onu bil- memi!.. Süheylâ, annesinin dizinden yeni ayrılmış toy bir kız gibi görünmek is- temedi: — Neden yorulayımı?.. (Arkası var) satışa çÇıkarılmıştır. bir surette bildirmeleri lâzımdır. KIZILAY CEMİYETİ GENEL MERKEZİNDEN: Cemiyetimiz taralından bastırılan bebeklere nasıl bakılacağını öğreten YAVRULARMIZ adh kitap Nefis ve pirlak bir kâğıt üzerine renkli bir surette basılmış olan bu kitapta: Yeni doğan yavruya aanenin süt verme tarzı, bebeğin giıdaları, yemek ve uüyku zamanları, yatak odası, bezleri, giyecekler:, bebeği giy- dirme tarzları, uyku zamanları, diş.eri, çocuk hastaakları, bhulaşıcı hasta- lıklardan koruma yolları, bebeğe yaptırılacak harekeller, oyunlar, it.yadtlar, anne ve babanın çocuğa verecekleri terbiye ve daha bir çok hususlar hakkında bol resimle mufassal izahat vardır. Bu kitaptan edinmek isteyenlerin, bedeli olan bir lirayı ANKARADA KIZILAY GENEL MERKEZİi'ne göndermeleri ve adreslerini okunaklı İstanbulda Yenipostane civarında Kızılay Satış Deposunda » ve kitapçılarda satılmaktadır. — ve doğuşlan iki yaşına kadarki SAT AM S ZU Pa -— —— — —— İstanbul Üniversitesi Arttırma, Eksiltme vel Fazarlık Komisyonu Llğnları I çıkarılacaktır. lıdırlar. 60 adet nibayetsiz bandrol makinesi bandas'ı. 48 adet Roz tütün 50x2256 2 M/M 24 adet Roz tütün paket üç meşinli ve düz 155.<6650 x 26 M/M 3T.M.,S # T.S. B, — 6-4/3 dişli ha- rici kuliru 720 M/M dış kutru T0 kama'ı 150 adet S. C, M. 550 Rejistans 220 V. terazi bandasu iyordu. Bir aralık gene | su 3 liradan. öN Üniversite merkezi ile Fakülte ve onlara bağlı müesseselere almacak 0: lan odun yukarıda yazılı gün ve saatte Rektörlükte kapelı 3 — Şartname ve liste her gün Rektörlükte okunabilir, İnkisarlar U. Müdürlüğünden: Yazan: Mark Yefetof | Karamelâ, parkın kanapelerinden bi - rinde yatıyordu. Güneşin ilk ışıkları ona vurduğu zaman gerindi. Kalktı ve otur- tündeki karamelâ biçimli kâğıt elbisenin buruşuklarını elile düzeltti ve yürüme- Bir kaç dakika sonra, henüz kilitli o- lan parkım demir parmaklıkları üzerin- den atlıyarak Nevyorkun kalabalık câd- delerinden birine çıktı. Caddeden acele acele gelip geçenler Koramelânım sırtındaki şu azıları oku- yarlardı. — Çok, çok karamelâ yeyiniz! Karamelamn önünde de, arkasında da avni yazı okunuyordu: — Çoök, çok karamelâ yeyiniz!, Karamelâ caddenin nihayetine gelince, göklere kadar yükselen bir binanın. içi- ne girdi. Asansöre bindi ve 37 inci kata Orada Karamelâya: - GÖĞ — Haftalığınızı alınız, dediler, Cak, ya-| rın serbestsiniz, artık buraya gelmiyebi- lissiniz!. Cak, yüzündeki maskeyi, üstündeki kâ- jt elbiseyi çıkardı. Merdivenlerden iner- ken içinde sonsuz bir acı duydu. Demek ki günde hir buçuk dolar aldığı © parlak ginler artık sona ermişti. Cak, sokağa çıktıktan sonra dönüp ar- kasına son bir defa daha baktı. Ona, gün- de bir bucuk dalar veren, onu bir buçuk aydanberi besliyen «Diş doktarları cemi- yeti» ne son bir nazar atfetti. Caddede, âdeta bir akşam gazetesinin sahifeleri gibi, yüzlerce canlı reklâmla burun buruna geidi. Cak, her köşede Sandöviçmenlere ras- lıyordu Sandöviçlerin nasıl yapıldığı ma- lümdür: Altı ekmek, üstü ekmek, ortası | peynir nü afiş, arkası afiş, ortada da insan bulu- 'nur. Görüren şey yalnız ayaklardır. Göz- | ler, afiştek! hususi bir delikten bakarlar.. Cak, meydana gelince burasının baştanı başa Sandöviçmenlerle dolu olduğunu | gördü. | Kark Sardöviçmenler birsırayar dizilmiş- “dı. Harfler, meşhür tenör Milaçonun ge- ! Kşini müjteliyorlardı. Cak,evine gidinciye kadar dört bir ta- rafta: Damlarda, balkonlarda, yaya kal- dırımında hep Milaçonun ismini gördü. Milaço sabah trenile gelmişti. Şehrin en güzel, en büyük otellerinden birine in- miş, ötelim cn odalık en büyük dairele - rinden birini kiralamıştı. Otelin önü, M— laçoyu görmek istiyen prestişkârlarla de- Iu idi. * Finsi Mikdarı Muhammen fiatı _'I'eminatı İhalesi Odun 149600 kilo Beher 250 kila- 135 L 12'7.937 saat 1İ5. zarfla — eksiltmeye 2 — Talipler 2490 sayılr ihale kanununda yazılı vesikalarile beraber teklif zarf- larını ihale günü saat 14 e kadar makbuz mukabilinde Rektörlüğe vermiş olma- (3725) ——— ——— 48 adet S. T. F. 330 kav. Band. 666x 1840x1136 M/M 48 adet İ. S. F. 310 kav. Band. Gölüx 960 x 15 M/M 48 adet İ, S F. 300 P > » Ölüx 2650x2 M/M y 24 adet Kavç. Niha. Band. 220x 1710x114 M/M 6 adet 25 S/Mlik müller kıyım Band. 24 adet 40 S/m ik müller kıyım Band. I — Yukarıda yazılı malzeme pazarkkla satın alınacaktır. H — Pazarlık 8/VI1/937 tarihine rast'ayan perşembe günü saat 15 de Kaba- taşta Levazım ve Mübayaat Şubesindeki alım komizyonunda yapılacaktır. Hi — Şartnameler parasız olarak hergün sözü geçen şubeden alınabilir. IV — İsteklilerin pazarlık için tayin edilen gün ve saatte 96 7,5 güvenme pa- ralariyle birlikte adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur. ei Ç I — Mesaha zincirleri için 502 adet deri kılıf pazarlıkla yaptırılacaktır. II — Pazarlık 9/7/937 tarihine rastlıyan Cuma günü saat 16 da Kabataşta levazım ve mübayaat şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır. III — Resim ve deri nümunesi her gün sözü geçen şubeden görülebilir. IV — İsteklilerin pazarlık için tayin edilen gün ve saatte 96 7,5 güvenme pa- ralarile birlikte adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur. — «3613» «3660> Bu sırada, ötelin avlusunda siyah göz- lüklü kör bir kemancı peyda oldu.. Kör kemancı yar.k yanık keman çalıyor, kirli şapkasını gelene geçene uzatıyordu. Fa- kat bu patırtı arasında ona kimse dikkat b'le etmiyordu. Kemancının kirli şapka- sında beş para yaoktu. Birdenbire otelin büyük pencerelerin- den biri açıdı. Büyük muganni Milaça kör kemancıyı dinlemeğe başladı. Kör kensancı yoruldu. Kemanını, yayı- ni beş şapkasını yere koydu. Kendisi de oturdu. : Ansızın Milaço şarkıya başladı Gelen geçen duraladı. Birisi: — Milaço, dedi. — Milaça! — Milaço! — Milaço şarkı söylüyar. Oturan dilenci birdenbire iki elile ke- manını yakaladı, nehri geçen bir asker silâhımı nasıl tutarsa öylece, havaya kal- dirdi. Otelin önü insan kalabalığile dalmuş - tu. Kalabalık, kör kemancıya doğru yak- laşıyordu. Keraancı ayağa kalkmış, sır- tını duvara dayamıştı. Hâlâ o vaziyette galibin, karşısında silâhiım teslim eden bir mağlüp vaziyetinde, elleri yukarıda duruyaordu Çünkü Milaço şarkı söylüyordu. Polisler yölu kapıyan insan kalabalığı- nı dağıtmağa çalışıyorlardı. Fakat bu reklerine tırmanıyor, otomobillerin üstü- ne çıkıyor, birbirlerinimn sırtına biniyor- lardı. “«Son Posta , nın Hikâyeleri ON DOLAR dü Ürkek ürkek etrafına bakındı. Üs -| ı Sandöviçmenlere gelince: Bunların ö- | ti. Beherinin sırtında yalnız bir harf var- | mümkün olmuyordu. İnsanlar telgraf di- | Milaço hâlâ şarkı söylüyordu. Nihayet | Rusçadan çeviren: Alaz — son nolayı uzatarak şarkısını bitirdi ve elinde tutmakta olduğu şapkasını önün- deki insan kalabalığına fırlattı. ; Şapka havada, elden ele dolaşıyor ve gittikçe para ile doluyordu. Şapka, içindeki banknotlardan ağırlaşı-â yordu. Kör dilenci hâlâ, iki elile kemanını ha- vaya kaldırmış bir halde duruyordu. Şapka biyük bir daire çizdikten sonra tekrar otclin pencerelerine doğru döndü. Oradaki seyircilerdeni en yükseği - arka- daşının omuzuna çıktığı için en yükseği - ağırlaşmış şapkayı Sinyor Milaçoya u « zattı. H Milaço halkın önünde hürmetle eğıldî ve şapkayı kör kemancıya uzattı. İnsani kalabalığı dalgalandı. Bir nehir gibi aka mağa başladı. Otomobiller, tramvaylaıî n E hareket etti. ÖOtelin büyük pencerelerlî kapandı. K * Kör dilenci - her halde el yordnmil&ğ, “Jolsa gerek - paraları tasnif etmeğe ve saymağa başladı. " Kayu karanlık gözlükleri altından gı'îıı;J yaşları akıyordu. Dilenci hıçkırıyordu. Gazeteciler dilencinin resmini çekiyor « lardı. Diğer bir grup gazeteci de dilencis inin resminin, çekilişinin resmini alıyor. İardı. (e Bir evin damına çıkan bir sinema ope; ratörü de bütün bu ameliyelerin sinemnâj sını altyordu. ' Dilenci hâlâ paraları sayıyordu. KA Sinema cperatörü damdan indi. Maki- neyi dilenciye yaklaştırdı: Büyük mik « yasta onun yüzünün resmini çekti. Daha biüyük mikyasta, para sayan el- lerinir resrmnini çekti. z ' Daha daha büyük mikyasta siyah göz. hiklerinin, b En büvük mikyvasta da yüz dolarlık bir bankmoturi resmini çekti. ç Bu sırada Nevyork şehrinin dört bir ta- rafr gazete müvezzilerinin seslerile çın- ladı. Birbirini kovalıyan, tıpkı futbol ma- çında imiş gibi, birbirine çelme tar]vcaı'r_ğ,W birbirlerini tekmeliyen gazete müvezzile- ri avaz avaz bağırıyorlardı: : — Kör kemancıya yirmi bin dolar?.. — Müilaco hâdisesi!.. — Zengin olan dilenci!. -— Âlicenap artist!.. — Milaca ve kör dilenci?, | Dilenci hâlâ para sayıyordu. -C Gazetelerin öğleyin nüshaları da çık- mıştı. Biraz evvel insan kalabalığının bulun- . duğu ötel meydanında kabakçekirdeği, fmndiık, fistik kabuklarından başka bir şe)& görünmüyordu. 4 , Gazeteler akşama kadar altı feka nüsha çıkardılar.. -î Gazetelerin akşam nüshaları da — Milaçonun birinci könserinir - bilet- — ÂHicenap artistin şimdiye kadat tlmemiş büyük muvaffakiyeti!.. — Büyük artist üç konser daha verie cek!.. işi ü * di Mahkeme kâtibi, Milaçonun oteli ka şısmdaki binada bulunan mahkeme sa lonunun pencerelerin! — kapadı. müvezzilerinin gürültüsü kararın işitil- mesine mâni oluyordu: eİşsiz Sandöviçmen Cak, büyük & WElaçedan on dolar aldığı halde, ayrıcı yüz dolar istemekle onu tahkir etmiştir. sini 10 dolara kiraladığını, bir kemanla siyah bir gözlük vererek kör dilenci rü- lünü aoynattığını, işin sonunda, vadettiği on doları verdiğini, fakat kendisinin de halktan topladığı 20,000 dolardan muka- vele harici, 100 dolar bahşiş istediğini söylemiştir. * Cak, kendisile Milaço arasında böyle bir anlaşma yapıldığına dair şahitler göse teremediğ! gibi kher hengi bir mukavele de gösteremerriştir. Buna mukabil artistten 100 dolar istemekle onu i ettiğini aynen ikrar etmiştir. Bunu na- tisti tahkirinden ötürü Cakı on dolar nak- di cezaya mahküm etmektedir.» * Yarınki nushamızda : — HEDİYE | Yazan! A, Çekoef _ M Çeviren: Faik Beremen

Bu sayıdan diğer sayfalar: