22 Temmuz 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

22 Temmuz 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Temmuz SON POSTA < COUKABDIN | Yazın dudak boyanız işlenmiş bluzları nasıl olmalı? dudaklar boyayı iyice içer. Yalnız «ruj> un iyi bir cinsten olması şarttır. Yarım saat sönra ince bir - tülbentle dudaklarınızı hafif hafif siliniz. Dudak- larınıza bulaşmış gibi duran fazla ruj çıkar. Fakat kırmızı renk kalır. Fazlalık kışın hoşa gidebilirdi. Çünkü etrafta ışık azdı. Faâkat yazım güneş altında bu kada- rı kâfidir. Eldiven, tayyör Ve bluz San tayyör — Bluz modası şöyle tek cümle ile hulâsa edilebilir. Açık renk tayyör « koyu renk bluz. Bu moda hakikaten pek gık ve güzel- dir. Meselâ: Açık mavi, pembe, gri, krem ve beyaz bir tayyör altından lâcivert, nar kırmızısı, mor veya siyah bir bluz. Alpaga tayyör » Saten veya dantel bluz Tayyörlerde kullanılan en yeni ku- maşlara gelince: Yünlü ve ipekli alpaga - bilhassa öğleden sonra #şin - çok beğe- nilmektedir. Beyaz, koyu mavi, veya gri perl bir alpaga tay altından lâke sa- ten veya dantel bir bluz. Beyaz tayyörle giyilen bluzun Trengi siyah olmalıdır. Gri perl ile boz, koyu mavi ile açık mavi blüz pek iyi olur. Yaz günlerinin güneşi aitında «mak- Yâj» ı ehemmiyeti kışa nazaran daha zi- Yöde artar. Işık bol olduğu için az boya bile kendini gösterir: Bunun için ekser belli belirsiz buyanmamışsanız boyanmış Olduğunuz derhal göze çarpar. O kadar ki kışın pek mükemmel boyanmış dedi Bimiz bir yüz tuvaletini yaz güneşinin altında aynen görürsek mutlaka «bayağı» buluruz. Bunun için yazın her halde fa: la boyanmamaya çok dikkat etmelidir. Yağlı tuvalet malzemesi kullanmamalı- dir. Çünkü yağlı şeyler parlar. Göze da- ha fazla batar. Bilhassa dudak boyası dudaklara renk vermeli, fakat kat'iyyen dudakların üstünde pırıl pırıl görünme- Mmelidir. Odanızda iken aynanızda gö düğünüz dudaklarınızla dışarıda günc- #in kuvvetli ışığı altında görülen dudak- Tarınız arasında bir fark olmamalıdır. Bunun için gayet kolay bir çare var- dir. Dudaklarınızı aynen kışın boyadığı- Bız gibi boyayınız. Bir çeyrek saat, ya- Tim çaat öylece kalsın. Bu müddet içinde Şapka modeli Bua sene morla şarap rengi çok moda Bu iki rengin her (ton) u açık renk tayyörlere çok uyuyor. Bilhassa koyu şa- rap renginde kazak ve «şamizie» ler böy- le tayyörlerin altından pek şık görünü- yor. Bu bluzlara altın renginde «matif» ve >brode> ler de yapılıyor. * Şişe yeşili, bronz yeşili, ve bütün koyu yeşiller de rağbette. Bu renkler bilhassa saten ve kadife bluzlara pek iyi uyuyor. Eldiven renklerinde de bir yenilik var Eldivenler umumiyetle bluzların renk- lerine uyduruluyor. Yani koyu renkler- den seçiliyor. Tekrar siyah ve koyu renk eldiven modasına dönüyoruz. | Beyaz #rogren Kolagba yapabileceğiniz şık bir yaka Bu sene brode çok moda. İşte jerse ve İtiko üzerine yapılabilecek hem kolay, hem şık bir brodeli yaka. Ayni brodeyi İSterseniz cebinize, kol kapaklarınâa da Yapabilirsiniz. Model, bej Jerse üzerine krem - yeşil « beyaz renklerinde yünlerle yapılmıştır. Önce iki veya üç kat yünle düz bir sıra Yapınız. Sonra bu sıranın yanıma ikinci Ve üçüncü sıralar şöyle işlenir: Arkaya Hoğru bir defa batınız. Sonra öne doğru bunun iki misli büyüklükte - yani iki Misli uzağına - batınız. Gene bir arkaya :;ıpâ ixif öne (iki misli uzunlukta) batı- ğ ğ Tülieder sıra nihayete kadar böyle de- Üç sıra yeşilden sonra Üüç sıra da beyaz Yaparsınız. Krem yünle brodenin yalnız kenarlarına ince bir sıra geçersiniz. Nj&ynı brode lâcivert kumaş üzerine Öroy - beyaz ve kırmızı ile yapılırsa Sok şik olur. Yalnız kırmızı - beyaz, veya panama şapka. Beyaz « kırmızı kordele, yeşil - beyaz renkler de yapılmalıdır. Be- | leştirii sevenlere V| A F e Göğsün ortasına ajur yapılmış Brode bu <ajur» un kenarına ensiz bir su gibi geçirilmiştir. Kollara da ayni çe- kilde bir işleme yapılmıştır. Bütün bluz emprime bir kumaş şeklinde ufak «Motif> ler işlenmiştir. Yatak odalarının . gea temizliği Yatak odanızi ayda bir kere şöyle te - mizleyiniz: Odada halı, perde, tablo, mobilye ve biblo namıma ne varsa dışarı — çıkarınız. Perdeleri, halıları silktiriniz. Öteki eşya- nın tozlarını alınız. Yatağınızı tamamile kaldırınız. Somya- nızı temizleyiniz. Tüvalet masanızda bu- lunan her şeyi (karbonat) lı su ile sili- niz veya yıkayınız. Tarak ve fırçalarınızı içine biraz (soda) atılmış sıcak suda yı- kayınız Gardrobunuzun içine, yahut baş- ka yerlere serilmiş bulunan kâğıtları de- ğiştiriniz. Bu fırsattân istifade ederek ar- bk kullanmadığınız eşyaları seçip yatak odasından haşka bir yere yerleştiriniz. Cam ve ayuaları (alkol) le siliniz. Sonra yüzünüzü, ellerinizi yıkayıp üs- tünüze beyaz bir elbise giyininiz. Yeni- den yatağırızı yapınız. Duvarlarda, pen- cerelerde silinen yerleri kurulayınız. Ci- Mâlanacak yerlere ve mobilyelere cilâ sü- rünüz. Muşambaları içine biraz sirke ka- rıştırılmiş su ile siliniz. Sonra büyük bir yünlü paçevra ile muşambaları, mobil - yeleri ve bütün cilânan yerleri oğup par- latınız. Halıları sandalyeleri yerine yer- Z. Yalnız yeşil - be 'eşi 'yazla da güzel olur. Baş- yaz Üzerine göze çarpan her renk iyi| Her şeyden evvel odanın süpürülmüş koyu renkler üstüne turuncu - beyaz, | gider. olacağını yazmıya lüzum yok tabit, İkatarak hattâ sıhhatlerini dahi “Son Posta,, nın Doğu Röportajları Erzurumda dün ile bugünü mukayese » * * Erzurumdan göç ederek İstanbulda yerleşmeği kuran yerli bir tüccar «hükâmet çalışıyor, artık bize de vazife düştü. Hiç bir şey yapma « sak buradan ayrılmıyacağız» diyor. Erzurum — (Hususi mubhabirimizden) — Şark vilâyetlerimizin imarı Ve Üçüncü U: müumi — Müfettişliğin faaliyetleri hakkın da buranın münev - ver bir gencile konu şuyordum. Söz eski devirlerin — ihmalin intikal etti. Arkada- gam dedi ki: — Buraya her gelen memuür yasak sav - mağa gelirmiş, bütün gayesi bir iki sem geçirip tekrar İstan bula, yahut oraya ya kın yerlerden birine gitmekmiş. Daha geldiği gün- den itibaren gitmeği düşünen bir insanın bulunduğu yerde imar faaliyetine geçmesi, —memleketini iktisadi, harst bakımlardan yükseltmeğe çalışması nasıl beklenebilir?» Arkadaşım haklı idi. Fakat 0 memur- ların da kendilerine göre mazeretleri vardı. Evvelâ Erzurumun kışından şikâ- yet ediyorlardı. 8 ay, evet sekiz uzun ay, Erzurumun dekoru değişmiyordu. Nere- ye baksanız, beyaz, ve ne vakit kapıdan dışarı çıksanız tahtessifir 20 ile 30 ara- sında bir soğukluk yüzünüze çarpıyordu. Hakikaten bu zamanlar Erzurumda âde- ta mahsursunuzdur. Zigana geçidi, vadi- leri dolduran çığların tehdidi altındadır. 200 metreyi aşan Kopdağının üzerinde Üçünel Umum? Müfettiş Tahsin Uzar refakatinde Erraram Vallak olduğu halde Ersincana kadar bir seyahat yapmaş, Erzurum - Sivas hattı inşas atını tetkik etmiştir. Resim Umumi! Müfettişi 23 üncü kimm İnşaat morkezinde göstermektedir. miyerek didiniyorlar, artık biz. Erzurüm mun yerlilerine de vazife düştü. Hiç de« ğüse buradan kaçmak namertliğini göse termiyelim ve İstanbuldan nur alan eve lâtlarımızla biz de karınca kaderince bu kalkınma hareketine iştirak edelim. * 8 ayı kar ve buzlarla örtülü Erzurum, şimal kutbuna sinema, hastane ve radyo götüren enerjili insanların benzerleri e- linde, çok yakında bütün konforile, me- deni — vasıtalarile, alışmamış insanlara bezginlik veren bir diyar olmaktan çıkâe caktır. O yolu tuttu bile... Puat İktısat Vekili Zonguldak ve Karabük'e gidiyor (Baştarafı 1 inci sayfada) verilmektedir. Celâl Bayarın bundan başka inşasına teşebbüs edilmek için etüdleri yapılmıya başlanan Çatalağzı limanı işi ile de mahallinde meşgul 0« Jacağı, oradan da Karabük'e geçerek demir ve çelik fabrikası inşaatını göz- den geçireceği anlaşılmaktadır. Karabük'ten alınan haberlere göre, geçen yıl inşası ihale edilmiş olan bir büyük bekârlar pansiyonu ve içlerinde dörder daire bulunan altı ikametgâhla bir direktör evi pek yakında bitmiş 0- lacaktır. Bu direktör evine müşabih dört bina daha yapılmasına karar ves- rilmiş ve inşaata başlanmıştır. Bütün bu inşaat Kapullu yay sahasına nazaran hâkim bir mevki yapılmaktadır. Ayrıca bilhassa İn, mühendis ve ustaların - ikame! mahsuş olmak üzere on ikişer odalı ve tek katlı beş paviyon yapılmıştır. Araç çayı üzerinde inşasına lüzum' görülmüş elan betonarme bir kö is hale edilmiş ve ayakların inşasına baş- lanmıştır. Esas fabrika binaları inşaatına gelin- ce, hâlen kok fırınlarının ve yüksek fırınların kazıklarının çakılmasile işti- gal edilmektedir. Tamirhane binasına ait temel inşaatı esaslı bir şekilde iler- lemiş vaziyettedir. Santral binasının temellerine de pek yakında başlanacak- tır. Bu işlerden mâda, fabrika sahasın- da iltisak hatlarına aid imlâlardan bir kısmı yapılmış ve rayların döşenmiesi. ne başlanmıştır. Devlet Der na ald hattm fabrika sahasına çıkarıle ması için Banka tarafından yaptırıl- makta olan üç kilometrelik variyant yel üfürür, sel götürür. O kadar ki fırtı- na ve tipl arabaları, kızakları, içindeki a- famları lâstik top gibi önüne katarak sürükler, Kopun üzerinde rüzgür esti mi, karlı ve tipili havalarda yol gösteren on santim genişliğinde, beş santim — enlili- ğindeki kalın demir çubuklar, rüzgârın önünde hürmetle iğiliyorlar. Bizi Erzu- ruma getiren şoför bunu anlatırken göz- leri parlıyor: — Bay diyordu, kışın Kop demezler mi, hani yüreğimin de koptuğunu hisse- derim, Bugün şimal kutbuna sinema götüren insan enerjisi, dün Erzuruma saadet gö- türmek bahsinde, anut bir hasislikle a- yak diremiş. O kadar ki her asırda üç beş istilâya maruz kalan Palandöğen e- teklerindeki bu güzel yaylânın tarihi ha- tıraları bile onu harekete getirmemiş. Osmanlılığın içine sindirdiği ruh, onun milli bir cezbe İle fanliyete geçmesine müni olmuş. Yerlisi bedbin olmuş... Bak- mış ki derdini payıtahta yetiştirmek için, aylar geçiyor ve onun derdi, bazan va- linin çekmecesinde, bazan on beş günde bir yapilan Trabzon - İstanbul vapur se- ferinde kalıyor, Derseadete kadar erişip, saadet içindeki payıtahtın saadetini boz- muyor. Yerli-halk bakmış ki valj demek bir iki sene oturup, gelen giden evrakını im- zalayan insan demektir. Erzurum seke- nesinin kafasında devletin, HKükümetin, idare memurunun mefhumları değişmiş. Kendisini koyu bir yeise kaptırmış. * Şimdi Erzurumda, Ankarayı, steplerin ortasında münbit modern bir hükümet merkezi haline çıkaran zihniyet çalışıyor. Buranın eski tüccarlarından birile ko- nuşurken bana bu kanaatimi teyid ede- cek sözler söyledi: — Evlâdlarımı İstanbulda — okutuyor- dum. Onların orada yerleşecek ve bir daha buraya dönmelerine mâni olacak tarzda yetişmelerini istiyordum. Ben de buradan alâkamı keserek Ankaraya — yerleşmek Fakat iki senedenberi fikrimi değiştir- dim. Şimdi bu yükselme hareketinin için- velâ içime «Hükümet ç sanlar burada hattının imlâsı bitmiş, hattın döşenme« sine başlanmıştır. Çek kabinesi | — Benes, bu sabah başve- nbul veya arzusundaydım. fikir şu oldu: yor. Artık fedakâr in- gündüzlerine , kanunuesasiye sadık kalacakla sna yemin etmişlerdir. Kabinede yeni hiç bir âza yoktur. B. Franke, maliye nezareli vekilliğini der'uhde etmişlir, gecelerini düşün-

Bu sayıdan diğer sayfalar: