5 Ağustos 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

5 Ağustos 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İtalya iIe—İ—ngiltere Arasında yeni dostluk ve Anlaşma hareketi Yazan: Muhittin Birgen irkaç günlük müphem gazete dedikodusundan sunra, İtalya ile İngiltere arasında yeniden bir - yak- laşma hamlesi yapıldığına dair olan ha- berler vuzuh ve sarahat devrine girmiş- tir. Fakat, bu vuzuh ve sarahat haberler- dedir; yaklaşmanın şekil ve mahiyetine gelince, bu noktada müphemiyet devam ediyor. Bay Chamberlain - Çemberlayn - ın Bay Musoliniye gönderdiği o mektubla onun cevabı neşredilmiş değildir. Hartâ bu mektublar üzerinde sıkı bir ketumi- yet muhafaza edildiği ve bunları müp- hem bir dille yazıldığı hakkındaki hava- dislerde hemen hemen ittifak vardır; şu halde İtalya ile İngiltere arasındak! yeni yaklaşma hareketi, eskileri gibi, müp- hem bir yaklaşma, belki de bakiki bir yaklaşma değil, bir nevi yaklaşma ma- Bevrasıdır. * Yaklaşmanın esasları hakkında — dola- şan haberlerden anlaşılabildiğine — göre İtalya İngiltereden bir şey istiyor: Ha- beşistan meselesinin kat'i surette halli we İtalya hâkimiyetinin resmen — tanın- ması, Buna mukabil İngilterenin de İtal- yadan istediği şey, İspanya üzerinde her hangi bir hâkimiyet sevdasında bulun- mamak ve kızıl denizin iki taralına, ye- niden hiçbir Avrupa devletinin ayak basmaması prensipini kabul etmek. İtal- ya için bu prensipleri kabul etmek, bu- günlük, büyük bir mosele değildir; hal- buki İngiltere için Habeşistan — mesele- sinde İtalyayı memnün etmek, manen ağır da olsa, filen zaruri görünüyor. Şu halde iki memleket bu esaslar üzerinde anlaşılabilirler. Fakat, bu, müsbet bir anlaşma değildir. Dünyayı bunaltan kâ- bus içinde sulhu tutmaya gayret eden İngilterenin, İtalyaya karşı gösterdiği bir mülâyemet neticesinde bu tarafta ol- sun muvakkat bir sükün tesis etmeği dü- Şünmesinden ibaret menfi bir anlaşma- dır. Bu anlaşma neticesinde İtalya Ha- beşistan meselesini halledebilir; fakat, İngilterenin hiçbir meseleyi halletmiş o- SÜZ ocuklarını açlıktan ldürmeğe karar Veren ana, baba Fransada Avinion şehrinde dört ço- lacağını zannetmiyoruz. Kendisinin İ. !tuğunu açlıktan öldürmeğe karar ve - talyaya vereceği şey, hukukli bir mef- ren Delard isminde bir adam yakalan- humdan ibaret te olsa müsbet bir veriş- (Mıştır. Bu adam ötede beride: tir; İtalyadan aldığı veya alacağı şey de| — «Fukara adama çocuk lâzım değil- bir vâldden ibarettir. dir!» * Der ,dururmuş. Nihayet geçenlerde İngiltere, dünyaya kâfi derecede kol çocuklarından biri ölünce otopsi ya - atmış bir memleket, İtalya ise, durma- | pilmiş, yavrunun açlıktan öldüğü an - yıp artan nüfusile, büyümeğe muhtaç | laşılmış, diğer üç çocuk ta muayene e- bir millettir. İngiliz demokrasisi, hâkim | dilince bunların da açlıktan ölmek ü- olduğu sahada güzellikle, yumuşaklıkla|zere oldukları tesbit edilmiştir, yerleşmek gayesinden başka bir siyascı Halbuki Delard hali vakti yerinde takib edememeğe mahküm bir diplomasi .bir adamdır. Her ay babasından tah » İtalyan faşizmi ise, arada sırada kuüvvet SiSat aldığı gibi, karısının emlâkinden ve satvetini göstermeğe mecbur bir kuv- de bir hayli gelir temin etmektedir. vettir. Bu iki muhtelif bünyenin bugün- Zabıta bu iş üzerinde biraz daha tah kü dünya şartları arasında, tamamen an- kikat yapınca karısının da kendisile be- laşabilmeleri imkânsız olmasa bile pekıYBth olduğunu, çocukları ikisinin de müşkül bir hâdisedir. İtalya istiyen ve|âçlıktan öldürmeğe karar vermiş ol - daima istiyecek olan kuvvettir; İngilte-| duklarını meydana çıkarmıştır. Bir insanın «hakikat» i bilmediği takdirde enamus» lu olmasınım ameli kıymeti yoktur, çünkü namuslu olması- na rağmen hakikati bilmediği «doğru» yu görmediği için yanlış yola gidecek, yanlış iş gürecek, yanlış söyliyecek, muhitine de yanlış telkinler verecektir. Doğru olmıyan bir şeye inanmak kadar zarar verici bir şey yoktur. tenin tolü de onun almasına mümanaat- tir. Hayatın kanunu böyle: İstemiyen 2- Tamaz ve almak istiyene de vermek ta- raftarı olan kimse yoktur. Bunun için İki Amerikalı sıcaktan zeng'n oldu yiz. Elimizde hir noktada doğruyu SON POSTA A ç Ağustos B ——— —— —— Hayatımızda her şeyden evvel namuslu bir adam ol. malı, fakat bunu müteakib derhal «hakikat» i aramalı, «doğru» yu bulmalı ve öğrendiğimiz gibi söylemeli, bil- mediğimiz şey hakkında da fikir vermekten çekinmeli- fen projektörü vardır, tevcih edilen yanlıştan ayırd eder, namus yolunda bizim kuvvetli bir yardımcımızdır. ARASINDA ) * * HERGÜN BİR FIKRA | Hep ayni bahis Bir gün aktör Muammer, bir arka- peretlerdeki muvaffakiyetinden uzun uzadıya bahsettikten sonra: — Kendimden çok bahsettim, de- bakayım.. Arkadaşı sordu: — Ne söyliyeyim? — Beni sahnede masil buluyorsun, .. Ğ Canbaz köpekler sadıktır. Sahibi de bir canbazdır. Hem de mahir bir hanede onun bur- nu üstünde 20 metreuzunlu- şıdığını gördükçe canbazlığa — özen- miş, nihayet bir anandan sonra o da canbaz olmağa muvaffak olmuş- | — Yalnız antre- neman esnasında sahibinden b i r daşına tesadüf etmişti. Rol aldığı o- di, biraz da senden bahsedelim, söyle onu söyle! Bu köpek, her köpek gibi, sahibine canbaz.. —canbaz- ğunda sırıklar ta. aylık bir antrene- tur . hayli kötek ye- |— - miğtir. Şimdi $8e hibile beraber canbazhane- de durmadan numaralar yapıp duru- | Mahbus kadınlar İçin balo verilen Hapishane * Amerikada Oklaha şehrinde kadınlar hapishanesinde bulunan kadın mahbus- lara senede üç kere balo verilir. Bu ba. lolarda mahhuslara hapishane elbisesi yerine tuvalet giymelerine izin verilir ve bu münasebetle de muhtelif kollej- lerden, bilhassa, davet edilen gençler, mahküm kızlarla dans ederler.. Resim hapishanede verilen bir balo esnasında alınmıştır. Misir papasının mumyasını, ziyaret eden bir karga İngilterede Hartfornşapir kontluğu- nun Nov Barnet müzesi mahzenine ge- Şehrin »Temizliğine dair E. Talu " u “turizm şehri olmaktan vazgeçtim- ucuz, temiz ve cazib bif şehir yapmak isteyenler burada yalnfz belediye zabıta talimatnamesini harfi harfine tatbik etmekle yarıdan fazla muvaffak olurlar sanırım, Örneği meydanda: Temizlik ve inti- stanbulu Zam mücadelesi başladığı gündenberi- dir, İstanbulun — manzarası bayağı de- Bişti. Hemşeriler de, artık yavaş yavaş, sokağın temizliğine hürmet etmeğe başladılar. Ancak, şimdilik ana caddelere inhi- sar eden bu mücadelenin yan sokaklara ve kenar mahallelere de teşmili arzuya çok şayandır ,Ve bir de yinecek madde- ler satan esnafın temizliğe riayet etti- rilmesi bir zaruret haline gelmiştir. Öy- le bir zaruret ki hem hafzıssıhhayı, hem de estetiği ilgilediğinden dolayı iki kat önemlidir. Bal tutan parmak yalar, fakat pas- tırma kesenin, üstünü kirletmesi şart değildir. Kasabın meşhur süngeri, ar- tık, tarihe karışmalıdır. Bostanda lâ- ğam suyundax kurtarılan sebzelerin kaldırım üzerlerinde sürünmelerine ce- vaz olmamalıdır. Hele, güya moderni- ze edilmiş olmak için, iç tarafına çinko kaplattırılan ciğercilerin tel dolabları birer ufunet kaynağıdır. Bir pazar günü, her taraf kapalı iken, Galata ve Beyoğlu Balıkpazarlarından geçen insan, nezleli dahı olsa balıkçı dükkânlarını müstekreh kokularından keşfetmekie zahmet çekmeoz. Şehrin nezalfeti, sadece yerlerde çöp bırakmamak ve kaldırımlara tükürt- türmemekle bitmez. Geçenlerde, benimle beraber Tahta. kaleye doğru yürümekte olan nükte- dan bir arkadaşım: — Ben belediyenin yerinde olsam bu sokaklara tükürenden değil, tükürme- yenden ceza alırım, dedi. Sokakta başlıyan temizlik mücadele- si hamlesini, dükkânlardan ve hattâ ev- lerden içeriye uzatmadıkça, ne yapılsa nafiledir. e zliş Deniz dalgalarından da elektrik istihsal edilecek mi? Mareoni'nin ölümünden sonra İtal- yanlar yeni bir Marconi bulmağa çalı. şıyorlar. 'Yeni Marconi namzetleri arasında Finokki isminde bir âlim de var. Bu â- dam 1902 denberi sahile çarpan dal - galardan elektrik istihsali ile uğraşıp duruyor. İlk zamanlarda hiç kimse ta - rafından iyi karşılanmıyan — Finokki, Marconi'nin ölümünden bir ay evvel çenlerde Milâddan 580 sene evvel ya -|kendisine baş vurmuş, meydana çıkar- şayan Amman Ra isminde Mısırlı bir|mağa çalıştığı ihtiramı anlatmış. Bü - papazın mumyası — yerleştirilmişti. O|yük âlim de kendisine bu yolda çalış - gündenberi her sabah mumyanın bu -|masını, muvaffak olacağını söylemiş « İngiltere ile İtalya arasında müsbet an-|, , “AMerikada bu sene fazla — sıcaklar| yor!, lunduğu mahzenin penceresi parmak -| tir. . Bi ö ; bir takım açık gözlerin zengin olması- laşma, ancak birinin herhangi bir şeyi ö ü ö i, diğerinin de herha af bir ;y na sebep olmuştur. İki açık göz sahte al ile t "oluf G—ı"ıüır # raporlar uydurarak «eserinlik hapları» zaran bugün İngiltere falyaya Habeşis. tanı hukukan vermeğe razı olacak, İta!- yada da büna Mmükabil yalnız bir vâid alacaktır. * Şimdiye kadar gördük: İtalya İngilte- reye yaklaştı, İngiltere İtalya ile dost oldu. Fakat, çok geçmeden, İtalya, bey- nelmile! sahada İngilterenin — karşısına icat ettiklerini ve bu haplar sayesinde Çinsanın 40 derece harareti bile duyma- dığını büyük reklâmlarla ilân ederek herkesin nazarı dikkatini celbetmişler. dir Bu iki açık göz de bütün büyük ma- Bazalara 10 dolar mukabilinde binlerce paket satmışlardır. Fakat aradan çok geçmeden bu hapların alelâde nane şe- keri olduğu meydana çıkınca açık göz. ler yakalanarak mahkemeye verilmiş - yeni bir isteyici rolile çıktı. İngiltere ver- | tir. Fakat bu arada 200,000 dolar ka - se de, vermese de o istedi ve gene de İs- zanmışlardır. tiyecektir. Bunun için bu defa da böyle olacak. Bir müddet Roma ile Lanâra &-| rasında tatlı sözler teati edilecek ve kar- | şılıklı dostlük teminatları - verilecektir. Fakat, İalya, Akdenizin dalgalarını — sa- yan gözlerile, bu beynelmilel havuza, Bizim Deniz adımı verdikçe ve büyük; istedikçe, günün birinde gene Roma ile İngilterenin arası açılacaktır, İngiltere, yarısı kendisine ait veya mensub olan dünyanın bugünkü hududlarının bekçis! olduğu ve İtalyada fasizmin gayesi de genislemekten ibaret bulunduğu müd- detse bunün başka türlü olmasına imkân L yoktur! Muhittin Birgen yan etti. Mecliste hazır bulunanlarda, te köprü görmediklerini söyliyerek İSTER ee d l e CA el ll0i ae e C Gd mise, Dün Köprüyu yanaşan bir Akay vapurunun güverte- sinde beş on kişi arasında hararetli bir mübahase cere- ye yeni vurulan yeşil boyanın bugünkü halinde kalaca- ğını iddia ediyor, diğer kısmı da hiç bir yerde yeşil renk. tMı'l_gorıda bir muvaffakıyet ihtimali olan bir ameliyat İngiliz gazeteleri geçenlerde Mad - ridde yapılan bir ameliyatın kısaca taf silâtını veriyorlar. Bu ameliyat 21 ya- şında Jakup Rodriget isminde hükü - met askerlerinden birine yapılmıştır. Genç milisin kalbinin üstüne eti içine 51 milimetre kutrunda bir kurşun gir- miş. Fakat höş bir operatör, bu ameli . yata yanaşmamış, Nihayet içlerinden biri, mütehassıs bir topçu zabitinin mü rakabesi şartile ameliyatı yapmış. Her yatı kurtarılmış! İSTER İNAN İSTER İNANMA! astar olacağı iddiasında bulunuyordu. Neticenin anlaşıl- maz bir şekilde kalacağı sırada meclise bir zat geldi, bu zatın delik kulaklığı olduğu umumca kabul ediliyordu. Ona sordular, Şu cevabı verdi: — Köprünün yeşil rengi bu sene için hakiki rengidir, fakat bu renk gelecek yıl astar telâkki edilecektir. İNANMA! m bir kısmı köprü- bugünkü bayanın İNAN İSTER lığına bir karga gelip konmakta ve san- ki pencerenin camlarını açtırmak isti . yormuş gibi gagasile camlara bir müd- Şimdi İtalyada emilli keşifler hey'- eti Finokki'nin ihtirat üzerinde çalış- mağa başlamıştır. det vurduktan sonra uçup gitmekte i - miş. Karganın her gün buraya gelip kon- mmı:lr hâdise olmuş, dedikodusu bü - .;'AV tün İngiltereye yayılmış, her sabah yüz lerce İngiliz müzeye gelip bu hava zi -| Dün hava gene açık ve bulutlu geçti Dün hava kızmen bulutlu, kısmen d€ açık olarak geçmiştir. Rüzgür saniyede T metre sür'atle yıldızdan esmiştir. Yağmur — evvelki akşam saat 7 den dün akşam saat 7 ye kadar hafif 0k larak yağmıştır. En fazla sıcak-Be? lik 27. en az sıcak-l - lık ta 19 olarak kaydedilmiştir. Hav4 tazyiki ise 755 olarak tesbit olunmuştu” Zıreu;iıini tmeğe lardır. an kurşunun patlaması beklenirken, bu milyonda bir muvafakiyet ihtimali olan ameliyat başarılıp genç milisin ha Ycindi 16,14 Yataı —: 2112 Ruml sane 1353 - Arabi söne 1856 Hızır 92

Bu sayıdan diğer sayfalar: