24 Eylül 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

24 Eylül 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Eylül SON POSTA Sayfa Haftanın filmleri Marie Bell La Garçonne jilminde “Saray,. sineması: “Sümer,, sineması: (La garçonne ) (|Vicdan mücadelesi Oynıyanlar: Marie Bell, Henri Rolland, Maürice Escande, Jacgues Catelaln. Lerbiyer sermaye vazetmek suretile seri halinde otomobil yaptırmak arzusun- dadır. Fakat parası yoktur. Diğer taraf- tan baldızı zengindir. Monikiin Lerbiyer ile evlenmesi neticesinde her iş yoluna girecektir. Monik serbes tavırlı bir kız- dır. Blanch& ve Boiseleux adında iki mu> harrir ile çok samimidir. Vuku bulan davete icabet eden Monik, yaşadığı muhiti teessüfle terkediyor. Ve yeni muhitine istemiyerek dahil oluyor. Bir akşam suvarede bulunan Monik is - tikrah ederek kaçacağı sırada Vianeuret ile karşılaşır, hoşlanırlar, Nişanlanmaları takarrür eden. Bir akşam iki genç otu- rurlarken masalarına bir kadın gelir. Kendisinin delikanlı ile münasebette bu- lunduğunu, hattâ üç yaşında bir çocuk - ları olduğunu söyler. Bunun üzerine Monik kalkıp gider. Ke- derini unutmak için Pariste bardan barâ girip çıkar, O sırada vefat eden teyzesi bütün servetini ona terkeylemiştir. Mo- nik tam manasile bir erkek tavır ve va- ziyeti takınır ve bir antikacı ve deko « rasyon mağazası açar. Boiseleux ile bu - lTuşur ve gitgide sefahate dalar. Bolseleux ise Moniki sevdiğini anlar. Fakat onun kıskançlık sahneleri Moni- ki çileden çıkartır. Tam o sırada Moni - kin eski sevgilisi Blanch& Parise gelir ve Moniki görür. Monik ona her şeyi anla - tır, Blanch&, aralarını bulmayı vaade - der. Eve geldiği vakit Boiseleux bulun- maz, Avdetinde onları birlikte görünce Tövelverini ateşler. Blanch& yaralanır, İşin Vvahametini anlıyan Boiseleux kendilerini bırakır ve seyahate çıkar. Onlar da saadete ulaşmağa koyulurlar, “İpek,, sineması: Maça kızı Oynıyanlar: Pierre Blanchar, Made - Ieine Ozeray, Andr6 Luguet, Marguerite Moreno. Vak'a eski Rus idaresinde geçmekte - dir. Kontes Tomski hayli yaşlı olmasına rağmen gönlü taze kalmış bir kadındır. Söylenenlere bakılırsa kantes bir kumar hilesine vâkıf bulunmaktadır. Mülâzim Herman cesur bir delikanlı- dır. Herkes kendisini sevmektedir. Fakat çok fakir olması dolayısile eğlence yer - lerine devam edememektedir. Bir gece askeri klüpte kontesin küumar sırrından bahsediliyor. (Herman) bu sırrı ele ge - çirmeğe azmediyor. Bunun için kontesin kapısının önünden ayrılmıyor. Kontes Tomskinin evlâtlığı Lizâ kapı-. nın önünde dolaşan zabiti kendine , âşık olmuş sanıyor ve zabit ile tanışıyor. Bir gece Liza zabiti odasına alıyor. Ba- lodan avdet eden kontes odasında soyu- nurken karşısında mülâzimi — görüyor. Herman kumar sırrını öğrenmek - için kontesi tazyik ediyor ve ihtiyar kadın korkusundan derhal ölüyor, Ölürken ku- mar sırrımı söylüyor. Bunun üzerine ku- marhanelere devama başlıyor. Fakat mu- vaffak olmuyor. Son parasını da kaybedi. yor. Tam intihar edeceği sırada Lizayı ' Oynıyanlar: Rende St-Cyr, Jean Gal - land, Jules Berry, Signored. Ressam Denis Grand bir vakitler çok büyük bir şöhret kazanmıştı. Kibar ve mahir bir vessam idi. Fakat maceralar peşinde koşmak hevesinden dolayı ya - vâş yavaş san'atini ihmale koyulmuştu. Karısı bu yüzden boşanmağa karar ver- mişti. Karısının avukatı, maksadına mu- vaffak olmak gayesile ressamın çılgınca sevdiği Jenny adındaki müzikhol artis - tini elde eylemek ister. Jenny, vaziyeti öğrenince büyük bir hiddete kapılı Ertesi gün Seine nehrinden Jenny'nin cesedi çıkarılır. Zabıta tahkikat ile meş- gul olur. Jenny'nin cinayete, intihara, ka- SPOR Yugoslav ve Yunan güreşçilerile yapılacak maç'ar Müsabakalar Cumartesi ve Pazar olmak üzere iki gün devam edecek İzmirde yapılan beşinci Balkan mü- sabakalarından dönen Yunan ve Yu - goslav güreşçileri, bu hafta İstanbulda iki müsabaka yapacak Bu müsa- bakaların birincisi Cumartesi günü Bel grad - İstanbul arasında, de A- anbül arasında yapılacaktır. lara saat üçte başla n mıntaka başkanı — Muhi Şeref stadındaki güreş y münasebetile bir nutuk ve ilk gi nin açıl liyecektir. Pazara Heybelide heyecanlı Hapishanede yatarken şair olan eski bir hırsız * kullanmak çekiliyor, muhayyilemi Muharrir ve münekkid Sir John Sguire'in yardımı ile ve mahkeme kara- rile geri kalan cezası affedilerek hapis - haneden çıkan F. A. Stanley evlere gi - rip hırsızlık etmek, hırsızlığı kendisine meslek ittihaz etmek suçile üç sene hap- se mahküm edilmişti. Geçirdiği bu şaya- nı hayret istihaleyi bakınız şimdi bir şair olan eski hırsız nasıl anlatıyor: * Daha çok olmadı. Bir kaç dakika evvel, mahkemede reisin karşısında ayakta di - kilmiş duruyor ve âsabıma hâkim olamı- yarak tirtir titriyordum. Reisin söylediği sihatler hâlâ kulağım - müsabakalar var Beyoğlu Halkevinin tertip etti ken ve yüzme müsabakaları 26 ey zar günü Heybeliadada yapılacaktır Bu müsabakalar Üüç kategori ulxıı:ıkî tertip edilmiş olup 12 yaşına kadar ölan- | lar, 12 den 16 yaşına kadar olanlarla 16| yaşmdan yukarı olanlar için ayrı ayrı yarışlar yapılacaktır. Küçükler arasındaki müsabakalar, 50 metrelik mesafede serbest, sırtüstü, — ve 4 yel -| kurbağalama olarak yapılacaktır. Ortancalar arasında serbest, — sırtüstü ve kurbağalama müsabakaları 100 met- re üzerinde olacaktır. Büyükler arasındaki müsabakalar ise 100 metre sırtüstü, 200 metre kurbağala- ma, 100 metre serbest olarak yapılacak- zaya mı kurban gittiği araştırılmaktadır. tır. Jenny o gün boynuna ressamın hediye eylemiş olduğu kıymetli gerdanlığı tak: mış bulunuyordu. Halbuki nehirden çı- karıldığı vakit gerdanlık yoktu. Şüpheler hep ressam Denisin üzerin » de toplanır ve az sonra tevkif edilir. Alkazar sineması: — Bay Tekin Filmden btr sahne Bir müddettenberi meçhul elektrik kuvvetleri dünyayı altüst etmektedir. Bruce Gordön adındaki bir mühendis bir makine icad etmiştir. Bu makine sayesin- de Afrikanın merkezinde büyük ve kuv- vetli bir elektrik merkezinin mevcudi - yeti keşfedilmiştir. Bruce Gördon bu meçhul ve muazzam merkezi meydana çıkarmak üzere üç ar- kâdaşı ile Afrikaya yollanıyor. Ellerin - deki makine sayesinde elektrik merke - zini buluyorlar. Profesör Zolok namında çok zeki bir deli eski zamanlarda muhteşem bir me- deniyet merkezi olan Ligurle şehrini da- ha evvel bulmağa müvaffak olmuştur. Şehrin bir âfet neticesinde altüst olma- gı neticesinde bu kuvvetli elektrik maki- nelerinin hepsi mahvolmuştur. Zolok bir bayli uğraştıktan sonra bunları yeniden yapmıştı. Bu maksadına muvaffak olmak için de Zolok âlim bir adam olan profesör Mag- nus ile'kızı Maçayı kaçırmıştı. Bunlar Zo. lok nam ve hesabına çalışıyorlar. Zolo- kun devâsa zencilerden mürekkep hiz « metkâr ve askerleri de vardi. Bir çok tehlikelerden sonra Bruce Gör- don ile kızı Maçayı buluyorlar. Maça onlara her şeyi bildirtyor. Bruce Bundan başka küçükler arasında 4 x< 50, ortancalar arasında 1 x 100, büyükler a- rasında 45200 metre bayrak yarışları da vardır. Atlama müsabakaları 3 metre | tramplen ve beş metre kuleden atlama o- larak yapılacaktır. Programa ayrıca yelken müsabakaları birisi gelip te hakkında şefaatte bulun - masaydı, hüküm çok ağır olacaktı. Eğer, sonra bir kere daha buraya dü- ahkümiyet yersen, cezan beş sene adi hapis, beş sene de nazari hapis ola- gaktır. Bunu iyi bilmiş olu!.. Yemin ederim; şerefimle sizi temin e- derim ki, 10 genelik hapis yemek gibi bir suç işlemiyeceğim, doğru yoldan ayrıl - mıyacağım.. Çünkü arkamda münekkid Sguire gibi bir hâmim var. Üstelik beni seven arkadaşlarım da beni yazmıya teş- vik ediyorlar. Eh, ben de yazabileceğime imanıyorum. Sonra, bir tâbi de beni lânse etmeğe, eserlerimi basmıya söz verdi. Ben, hakiki mesleğimin, hırsızlık, ev soymak değil, şiir ve edebiyat olduğunu neden sonra anladım. Bunu anlayıncıya kadar da hayatımda bir çok eğri yollara saptım, Bunu itiraf ederim. M yaşımda idim. Mancesterden Lon - draya giden -bir tenden atlarken yaka - landım. Beni ameli hayat mektebine ver- diler, Burada, iyi şeyler öğreneceğime, aksine hep fena şeyler öğrendim. Fakirliğim, üstelik bir iş bulabilmek için lâzim gelen isi ve kabiliyetimin * Artık şiir beni sarmıya başlamıştı. Kâğıt kalem iznim — çıkınca, şeyler dökmeğe uğraşıyordum da konmuştur. Dört ada arasında bir de| Olmayışı, beni büsbütün şaşırttı, yolumu * saatlerce höcreme zorlıyarak kâğıda bir | F. A. Stanley Artık şiir beni sarmıya başlamıştı. Ha- pishanede bir müddet bulunduktan son- ra, kâğıt kalem kullanmak iznim çıkın- ca, saatlerce höcreme çekiliyor, muhay- yilemi zorlıyarak, kâğıda bir şeylen dök- meğe uğraşıyorum. Dışarıdan serbest dünyadan gelen haberler, hissiyatımı ge cıklıyor, heyecanımı tahrik ediyor ve kuvvetli şeyler yazmama vesile oluyar « du. Bir gün, annemin ağır bir ameliyât geçirdiğini haber aldım. Hemen oturdum, ve on beş dakikadan daha az bir zaman- da, anneme karşı olan minnet, sevgi ve | müşfik hislerimi ifade eden bir şiir yaz - dım, Bir keresinde de İrlândalı kapıyoldaş- larımdan birinin başka bir yere sürül - düğünü duyunca; yeis ve kederimi söye liyen bir manzume kaleme aldım. Hapishane kütüphanesinde meşhur İn- su topu müsabakası yapılacaktır, Kâdınlar arasında da 100 metre ger - best ile 3 metre tramplen atlama vardır. Müsabakaya girecekler cumartesi gü- nüne kadar Heybeliada plâjındaki me - mura müracaat edeceklerdir. Müsabakalarda derece alanlara madal- ya verilecektir. Müsabakalara saat iki- de başlanacaktır. Sovyetler İzmirdede müsabaka yapacaklar İzmir, 23 (Telefonla) — Yakında memleketimizi ziyaret edecek olan Sov yet Halkevleri sporcuları — İzmirde de iki futbol müsabakası yapacaklardır. Bu müsabakalara İzmir Halkevi takı - mı İzmir muhtelitini , teşkil eden en kuvvetli kaârosile çıkâcaktır. “İngiltere lik maçları İngiltere lik maçlarının yedinci haf- tası oyunları içinde en mühım — m: kral kupası galibi Sunderland ile mı hur Ârsenal arasında - yapılmıştır. Bu| maçta 68,000 kişi bulunmuştur. Mü: a-| baka Arsenal lehine 4 - | gibi büyük bir sayı farkile neticelenmiştir. Arsenal bir puvanı noksan - öldü - ğundan likte ikinci — vaziyetledir. Lik şampiyonu Mancester takımı- da İngil- tere dördüncüsü Derbi Kantry takımı- mı 6 1-mağlüp etmiştir. t Fenerbahçe klübü müessisler | hey'eti toplantısı Fenerbahçe Spor Klübü Başkanlığından: Müessisler hey'eti 20/9/837 — pasar günü saat 10 da klüp merkezinde toplanacağın - dan mücasis arkadaşların hazır bulunma - larını rica ederiz. Altınordululara Altınordu Başkanlığından: (Gazetelerle müteaddit defalar ilân edilen kongre mukarreratı ve yasa mucibince klü . bün mesalsine aenelerdir ademi iştirakle 3 ay da taahhüdünü ifa etmiyen ÂAzanın klüble alâ kasının kesileceği mukarrer ve muharrerdir. 1997 Eytü) nihayetine kadar idare hey'e - tine şifahi veya tahriri müracaatla taah - görüyor ve bu sayede yeni bir hayata -ve | ve sarkadaşları Zoloka taarruz ediyorlar İnütlerini ifa edip makbuz alaray taadidi ka- saadete kavuşüyor. ve onu esir ediyorlar/ yatları son defa rica olunur kaybettirdi. Yaşamak için çaldım. Ve kaç | gi1i; Sairi Rupert Brookun külliyatı vare kereler yakalanarak hapishaneden ha - dı. Beni coşturan, bana şiir zevkini ve - pishaneye sürüklendim. Ömrümün kısmı | ,n Smillerin başında bu_b—'xyıldığım şair azamı hapishanede geçmek mükadder -| y eserleri de geliyordu. :'.d'““k'n;l î'b:_* kaldığım zamanlar o| Hapishanede hiç te akıllı, uslu ve ses- arvazdı ki..Nihayet 1930 yılında beni | siz mahpuslardan sayılmazdım. Çok ke Dartmoov — hapishanesine — gönderdiler. reler cezaya çarptırılarak höcremde kâ- Burada yan gelip keyfime bakacaktım. HST palı kalır ve o zamanlar, bol bol düşü - Buraya gelir gelmez, dahili nizamna - | nürdüm. Bittabi o vakit, ne kalem, ne de melerin hilâfma üç kişi ile ahbaplığa baş- | kâğıt, hiç bir şey vermezlerdi. Ben de iadım. Bunların hem edebi, hem de cinal | yazamadığım için, şiirlerimi kafamda ha leri şayanı hayret derecede kes- Bir şeyler yazıyorlar, karalıyor- lar ve birbirlerine okuyorlard. Ben de hevese, aşka geldim. Onlar yazar da ben yazamaz miyım, diye düşündüm. Müsaaz- de edilen bir kaç kitabı hatmettim. Ve bir gün, hapishanede bize verdikleri dua ki- tabınin içinde bulunan bir duayı yük - sek sesle okumaklan kendimi alamadım. Vezni, kafiyesi ve hele kelimeleri o ka- da hoşuma gişti ki, âdeta beynime nakşe- dildi. Düzcede bakımsız Düzcede harikulüde tamir ve tezyin edilmiştir. Cami havagazı ve elektrik sız kalmıştır. zarı dikkate alınmasını düerim » * Okuyucularımızın sorgularına Cevaplar Beylerbeyinden Niyazi Aksuya: Kalan güzel bir cami Düzce okuyucularımızdan İ. K. Ö yazıyor: nakışlarla — süslü bir tami vardır. Bu cami şehriğ ve çar- gnn en münasip bir yerindedir. İstiklâl harbinden sotra bir çok paralar sartile tezisatına sahiptir. Fakat ne çare ki her târafı elek- trikle işildarken burası dişarıdan - getiri- len bir ikt fener mumunun ışığıle aydın- lanır. Diğer taraftan kubbeleri de bakım- Vakıfların her tarafta imar edildiği bir sırada bu camlin bu acıklı halinin na- — Pikriniz iyidir. FPakat şimdilik bir zırlar, sonra serbest kalınca not defteri- me çekerdim. Şairliğime inanan ve bu yolda teşvik eden hapishane müdürü ve arkadaşları, bana bir imtiyazı mahsus olmak üzere bir kaç tane not defteri verirler. Her tür: lü kolaylıklarda bulunurlardı. Bir seferinde hastalanmış, hapishane- niİn hastanesine nakledilmiştim. Orada kilise ve din aleyhine olmak üzere iki ma. kale yazdım. Bu sırada hapishanede hu - (Devamı 11 inci sayfada) esbabı mucibe yaratmak güçtür. Zamant gelince avdet ederiz! * Balıkesir. vilâyeti Konakpınar nahiyesl Kiraszpınar köyünden Mehmede: — Mevzuu bahsettiğiniz — meseleyi bir mektapla tayyare cemiyetine — bildirecek olursanız - iddia etliğiniz sulistimal doğ- Tu ise - Bayır işlemiş olursunuz. * Samsun — okuyucularımızdan Gürkana: Mevzuu bahsettiğini? gazotenin yü- zınım niçin koymadığını bittati bileme - yiz. Bu bususta bir şey öğzenmek kabil olsa idi, sizi tenvir etmeğe çalışırdık. * Şişli Badiç sokak No. 13 de Celâl — Bize İstanbul san'at mektebini tava siye ederiz. Sultanahmettedir. — Kayıtlaf kapanmak üzeredir. Mevcut evsafımız bu mektebe girmenize müsaltlir. Acele edi- niz. Ahmet

Bu sayıdan diğer sayfalar: