9 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

9 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ADIN SAYFASIP — —— Yüz kızıllıklarının Dantel yaka yeniden | önü nasıl alınabilir? 10 Sayfa Güzel bir cildden bahsedilirken dalma etaptaze> sözünü kullanırız, Cildin bü- tün güzelliklerini kısaca anlatan bu sö- zün manası şudur: Kadife gibi yumuşak ve düzgün bir deri, pembemsi bir renk. (Kuproz) denilen kırmızılıklar işte bu pembeliğin, yani yüz tazeliğinin en bü- yük düşmanıdır. Bunun için derhal ön- lenmelidir. Kuproz clldin üstünden kıl gibi-ince, kırmızı veya mor damarlar gibi görünür. Hakikatte de bu damarların genişleyip derinin üstünden görünmesinden — ileri gelir. Ekseriyetle yanaklarda ve burun mcunda olur. Oralara morumsu bir kır- mızı renk verir. O damarlarda geçici bir ihtikan olduğuna delâlet eder, Fakat ön- lenmezse artık geçmez olur ve en güzel yüzü çirkinleştirir. Müuhtelif sebeblerden olur. Bazan bir iç rahatsızlığına meselâ: Kan deveranın- daki bozukluktan ileri gelir. Bunun için hekime görünmek fena olmaz. Maamafih dışarıdan şu suretle tedavi olunabilir: 15 gr. 5 gr. Bu (pomad) 1 yüzün kırmızı yerlerine sürmeli, Oralara ser.nlik ve rahatlık ve- rir. Axonge Tanin (K re) li su Gül suyu Saf alkol Kaynamış su Bikarbonat dö sut Bu (losiyon) u yaptırıp (kuproz) lu yerlere sık sık kompres yap- malı. Görünen ince damarlar sıkışır, bü- zülür ve artık görünmez olur. 200 gr. 100 gr. 20 gr. 200 ge. 10 gr. eczanede Kız çocukları için Sağdan başlıyarak: (1) 2-4 yaşlarındaki bebeklere robalı, plili bir elbise, Yakası, cebleri, kol bile- zikleri ekase kumaştandır. (2) Kretondan 5-7 yaşlarındaki çocuk- lar için önü ve arkası geniş plili rob. (8) Fantezi kumaşlara uyacak bir mo- del. 8-10 yaşlarındakiler için. moda oldu Bu sene elbise kaları çok süslüdür. En sade elbiselerin alarında bile ek- seriyetle ya bir jabo, kırma, yahut ta büzgü şeklinde gar- nitürler — görülüyor. Bu garnitürlerin mut lakâ ağır ve külfetli olması icab etmez. U- müumiyetle en çıkları en sade ve basitlerin- dedir. Meselâ: Resmi- ni koyduğumuz yaka dsleri hem kolayca yapılabilirler, hem de düz ve bilhassa koyu renk ropların rengini açarlar, giyenin yü- züne tazelik verirler. Hep dantel: İster Hazır, isterse elde yapılmış dantel modada mühim bir yer tutmakta. Bu dört model de bun- lar arasından — seçil- mişlerdir. Yukarıda (solda) — Dar bir — kumaş (band) ı — etrafına büzgü ile dantel. Sağda — Ensiz ve büzgülü bir dantel yaka. Aşağıda (solda) — Dantel band kena- rına geçirilmiş ensiz iki sıra dantel kır- ma. Aşağıda (sağda) — Yuvarlak bir yaka, ufak bir Jabo. Her ikisi de dantel. Bu dantel nasıl örülür — Ufaktan baş- e- hyarak kenarlara doğru gittikçe büyü- yen delikler... Tıpkı (örümcek örgü) de olduğu gibi zincirlerin orta yerlerine batılır. Zincir sayısı her sırada bir tane arttırılır. Bu artma, deliklerin gittikçe daha ziyade büyümesini temin eder. Resmini veriyoruz. Bu mevsimin şapkaları a evsım değişince şapkalar da değişti. Yazın giyilen hasır şapkalar şimdi yer- lerini gene fötr şapkalara ve berelere bıraktılar. Bu senenin şapkaları geçen se- nekilerden epey farklıdır. Ekseriyetle sivri tapeli şapkalar kullanıldığı gibi klâ- gik şekilde kenarlı şapkalara da rasgeliniyor. Bunlardan iki model koyuyoruz. Sa a: İki kat geniş kenarlı bere, süsü beyaz bir kumaş., Sağda: Önü kesik kloş kemerli fötr şapka, kerarar A R AAA AAT A r AT A AAA AAA TA AAA BAAT AA LA ĞASA AAA DA BALALAEAALAA. DA (4) 11-12 yaşlarındaki çocuklara yu- varlak yakslı, yandan düğmeli önü ve arkası plili elbise. (5) 14-16 yaşlarındaki genç kızlara ke- tenden pratik bir gündelik elbise, Ceb, yaka ve kol kenarlarına koyu renk düz bir kumaştan ince bir buje geçirilmiştir. (6) Kretondan 11-13 yaşlarındakilere uyan sivri robalı, önlük biçiminde, karı- _elbise modelleri şık kumaştan bir rob. Kollar, yaka ve e- tek kenarları düz kumaştandır. (?) Ekoseden önü düğmeli düz rob. (8) 5-7? yaşlarındaki küçüklere empri- me elbise, Kollar raglan, omuzları askı biçiminde, etekleri plili. (9) Emprime keten veya pikeden sivri robalı bol kloş etekli, kloş kollu rob, Kadınları yakından alâkadar edecek bir anket Birinciteşrin 9 —— Igta_nbulun en şık kadını kim? Tam manasile şık olmak için bir kadın günün kaç saatini giyinmeğe hasretmeli? - İyi giyinmek istiyen kadına altı ayda ne kadar para lâ- zım? - İstanbul terzilerinden yerli mallarla şık giyinmek kabil mi? - Bu senenin modası güzel mi? Ressam Bayan Melek ile mülâkat Anketi yapan: Burası, Modanın eskiden denizi gören bir villâsı idi. Şimdi deniz kenarma yapıl- mış apartımanlar önünü ka- pamış.. Bahçe kapısını açıyo- rum, taş merdivenlerden Çı- kıyorum ve sokak — kapısını çalıyorum. Ses yok... Acaba randevu saatini mi şaşırmışim, evde kimse yok mu? Bir müddet - bekliyorum. Sonra tekrar zile dokunuyo- rum... Biraz daha bekledikten sonra bir ayak sesi duyuyo- rum. Kapı açılıyor. Beyaz ön- lüklü, tertemiz giyinmiş bir hizmetçi kadına: — Bayan evde mi? diye s0- Tuyorum. — Evet, buyurunuz... Bir antreden, bir kori- dordan geçiyoruz. İyi dö- şenmiş bir yazı odasına Biri- yoruz. Kenarda bir sehpada bir kadın başı resmi, Kenarda bir sedir. Büyük bir koltuğun içine oturuyorum. Kütüp- hanedeki kitabların isimlerini okuyarak bekliyorum. Daha ilk sıra kitab cildlerli üÜstünü okuyup bitirineden hafif hafif ilerliyen bir ayak sesi duyuyorum. Ve bir an son- 3 böcek kabuğu renginden kırmızı, beyaz ve ilh renk, renk, yollu bir blu: olan şık bri pijama içinde, resimlerini çok beğendi- ğimiz tanınmış samlarımızdan Bayan Melek içeri giriyor. Ötedenberi iyi giylı i çok beğendi- ğim san'atkâra esasen telefonda ri ne olduğunu söylemiş olduğum için mev- zua girmek güç olmuyor. O da diğer bü- lâ konuşmak is- yanlar gibi belki bu mül kurtulurum ümidile elegans mevzuu üze- rinde çok bir geyler — si miyeceğini lddia ediyor ve bu mülâkattan vazgeç- mek istiyor. Fakat ben, bu mukaddeme- den ürkmüyorum ve ısrar ediyorum. Ni- hayet cevab veriyor: — İstanbulun en elegant kadını ktm- dir? — Müsaade ederseniz isim söylemiye- yim diyor. Çünkü belki ismini söyliyece- ğim bayan, isminin gazetelerde mevzüu bahsedilmesini istemez. Bu, ona karşı bir nezaketsizlik olur. Benim elegant o- Jarak tanıdığım iki, üç kişi var, Fakat dediğim gibi, ancak iki üç kişidir. — Bu senenin modası güzel mi? — Giyinmesini bilen insan için her se- nenin modası güzeldir, çünkü her moda- nn güzel ve çirkin tarafları vardır. İyi giyinmesini bilen bir kadın, bu moda- nın güzel taraflarını seçip alabilir. — Konuştuğum bayanlar bu sene gece elbiselerinin kısaldığından — şikâyet edi- yorlar, — Evet, gece elbisesinin kısa olması hiç te güzel değildir. Uzun olması herhal- de daha iyidir. — Yalnız İstanbul terzilerinde giyine- rek ve yalpız yerli malları kullanarak sorn modaya uygun ve tam manasile za- rif giyinmek imkânı var mıdır? — Muhakkak vardır, tabil... Terzileri- miz gayet iyidir. Paristeki terziler bura- da dikilmiş elbiseleri ellerine aldıkları zaman büyük bir hayret ve takdir gi teriyorlar. Burada bizim terzilerimiz Av- rupa modellerini çok iyi kopya ediyor- lar, Tabit bizim terziliğimizde ibda yok, Fakat imal mükemmeliyetile ekseriya Pariş terzilerinin fevkine çıkıyorlar. Te- miz dikiş İstanbul terzisinin hususiyeti- dir. Şapkalar da öyle. Şapka modellerini gayet iyi kopya ediyorlar ve gayet gü- zel iş yapıyorlar. Hele İstanbul ayakka- Popları fevkalâde güzeldir. Bizde süs iş- Suat Derviş leri Işçileri fevkalâde çalışı - yorlar. Tabii bu sahada çalı- ganların inkişafına — san'at! mekteplerinin çok büyük hizmeti olmuştur ve olmak - tadır. Oradan yetişen birçok kabiliyetli kızlar tanıyorum. Gerek dikiş, gerek şapkacı - lhık, gerek çiçekçilikte fevka- lüâde varlık gösteriyorlar. Yerli kumaşlarımız da çok güzeldir. Bizde eksik olan sa- dece şapka ve ilh gibi aksese vardır, — Güzel giyinmek için bir kadin en fazla tuvaletinin ne tarafına itina etmelidir? — Saçından tutunuz da iş- karpininin ucuna kadar her tarafına itina etmelidir. Gi - yinişin hiç bir kısmı diğe « rinden ayrılamaz ki. Bütün giyinişte ihmal - edilmiş bir taraf olursa diğerlerini bo « zar, Çünkü bünların hepsi birbirini tutar. — Bir kadın, tam manasile zarif olmak için gününün kaç saatini giyinmeğe has- retmelidir? ! — Bu, o kadının tarzı hayatına bağlı- dır.. Fakat giyinmek içih günün birçok saatlerini feda etmeğe İlüzum — yoktur. Hem esasen çok efor ile yapılan şey sur olur. Halbuki elegans tabit bir - şeydir, İnsanın içinden gelmelidi: — O kadar az bir zamandâ ki burada mevzuu bühsetmeğe | kadınım elegansı aş maz ki.. Elegans anun bütün benliğindej şahsiyetinde olan farifi imkânsız bir şey« dir. Tavrında, hareketinde, her şeyinde bulunur, Elegans İns: ın giydiği kumaş- ta değil, üstündeki ayakkabıda değil, kendisindı d — İstanbul terzilerinden şikâyetleriniz var mı? yok, bilâkis gayet» tum. Çok güzel dikişler diki yorlar ve Avrupada bile takdir ediliyor- lar. Hattâ birçök insanlar Avrupaya gi- derken burada elbise yaptırıyorlar, — Eleğant olmak için çok paralı olma- ğa ihtiyaç var mıdır? — Çok paraya İhtiyaç yoktur. Zarafet sanın kendi şahsındadır, parasında de- ğildir. Ufak bir terzide dikilen ve elegant bir kadın tarafından giyilen en basit bir; elbise, çok büyük bir terzide dikilmiş, fakat hiç elegant olmuyan bir kadının sır- i gö- rünür. Bence elegant olmak, giyinişte kendi lehimizde olarak başkalarına ben- zememektir. Kendi şahsiyeti olmak de- mektir. — İyi en elbiseden çok daha inmek bir kadın altı ay- da asgari kaç para sarfetmelidir? — Bu tahdid edilemez, insanın Şahst servetine, zevkine, muktesidliğinin de- recesine, geçirdiği hayatın onu mecbur ettiği giyiniş tarzına bağlıdır. — İstanbul bayanları nasıl giyinirler? — İstanbul bayanları içinde çok güzel giyinenler vardır. Avrupanın bazı mem- leketlerinden çok daha iyi giyinenlere Fakat elegans bahsine gelince biraz hasis davranacağım. Benim anladığım ve anlatmağa gayret ettiğim elegans telâkkisine göre elegant olanlar pek az ve pek mahduddur, Ve binden susarak: — Aman efendim diyor, kahveniz so- ğuyor. Buyurmaz mısınız?, Süat Derviş tesadüf ediliyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: