14 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

14 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

; İ 12 Sayfa Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra günde 3 defa dişleri Çünkü: HER EYRER S e e DA NM — Pirinciteşrin 14 — | Öaştildemü n G Resimli fıkra müsabakamız bir tip Son Postonın kış mevsimi programını'humaral: fıkranın V. S.) diye bildirecek, Trabzondan Rüs- tem de fotoğrafı- nn tahlilini isti. yor: Başkalarına min- net etmekten müs tağni ve ağır ta- vırlıdır. — İşlerini, hallerini — etrafın- dan gizler, Geve- zolikten — hoşlaş- maz. Herkese sokulmaz, kendisini çabuk sevdiremez. İzzeti nefis meselelerinde a- lıngan ve asabi olur. Yuvalarına sadık bir çift (Kütahyada Cahld « Rebia) isimli Wki Radyolin dişleri temizliyerek sağ-|azami tazeliği temin ederek gizi ya- | okuyucumuz da şunu soruyorlar: ve güzellik vermekte, sizi, şu ve- neyerek diş- etlerine ve ağza den azami Uucuzluğu ve |ti eder. Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra günde 3 defa dişlerinizi fırçalayınız: Daima Radyolin ı Levlet Demiryolları ve marı işletme Umum idarösi 'ılaıılaı'ıl aolan 25471 kilo müuhtelif eb'atta yuvar- | Müuhammen bedeli 7471 lira 28 ku lak demir, 8000 kilo muhtelif eb'atta lâi 2000 kile aubl T pu demiri, 2000 kilo müsavi köşe demiri, el demiri, 2070 adet takriben 15920 kilo muhtelif eb'atta de- mir levha, 4-X1-937 Perşembe günü saat 15 de Haydarpaşada Gar binası dahi- lindeki ko: n tarafından kapalı zarf usulile satın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin kanunun tayin ettiği vessik ve resmi gazetenin 7/5/938 T. 3207 veya 1-1-037 T. 3645 No. lu nüshalarında intişar etmiş talimatname dairesinde almmış ehliyet vesikası ile 560 lira 35 kuruşluk muvakkat teminatlarını muhtevi teklif zarflarını eksiltme günü saat 14 de kadar komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır. Bu işe aid şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır. — <7010» bancı ve pahahı macunlardan kurtar- tır. Radyolin mikrobları öldürerek Ş temizlik ve kadder olanı bizzat tayin etmeğe yardım ret ve ha- |sıhhat kazandırır ve bu neticeyi garan- | etmiş olurlar. Her iki tipte yuvaya sada- t ö i SAT TEŞAR IN YTE T TÇ TT DFT CNT A FF S ğ YF Fatih Tapu Sicil Muhafızlığından: Fatih Hoca Hayreddin eski Emirbuhazi yeni Fevzipaşa caddesinde 10 numa Emirbuhari camii arsasının müstağnaanh olarak İstanbul Vakıflar Başmüdi ğünden tapuya raptı talep olunmuş, işbu mahallin de tapu kaydı olmadığından diasında bul gün zarfında Hayretle yüzüme baktı: — Alay ediyorsun değil mi? Çünkü bir zaman ben de Gönülü beğenirdim değil mi? O zaman çocukmuşum. Be- reket versin ihtiyarladım artık. — Çok mu ihtiyarladın? — Daha doğrusu değiştim. Islahı hal ettim.. eski halimi düşündükçe kendi kendime şaşıyorum... O halime nasıl tahammül ettim hayrettir. — Benim sözüme geldin demek? Mazlum eğildi, saçlarımdan öptü: — Muhabbetine geldim. Bu sefer tam aradığım yoldaydım, fa- kat takibe cesaret edemedim. Aradı- ğım yolu bulduğum halde yürüyemi- yordum. Dün Mazlum müjdeledi. Fabrikada münavebe iİle birer hafta izin alacak- larmış. şyi bir adam, Ben yeni olduğum için bu yaz izin istemiyecektim. Fakat © ısrar etti... Bir hafta seninle nereye gidelim?.. Düşün di yle.. — Sen iznini yarın alma da teşrini- elde al. — Neye? Yoksa bir düşündüğün mü var? — Belki — Peki, rTuf muamelesi yapılacağından bu yer hakkında şayet tasarruf id- nan varsgş vesaiki tasarrufi ye ile beraber tarihi ilândan itibaren 15 h tapu sicil muhafızlığında müracaatları ilân olunur, «7005> Yazan: SELÂMİ İZZET Evet, bir düşündüğüm var... Belki de ihtiyatsızlık yapıyorum... Fakat dü- şündüğümü yapacağım. Teşrinievvele daha vakit var; o zamana kadar daha neler olur. KY Hayat ne tatlı... Mazlum yavaş ya- vaş mazinin seslerinden sıyrılıyor, gö- zünü dışarlardan Aayırıyor... Dalma neş'eli.. dajima benimle meşgul. Hemen hemen her akşam bir küçük hediye ge- tiriyor, bir vazo, bir biblo, bir çanta, bir demet çiçek, bir kutu şeker.. eli boş gel- miyor... Getirdiği çiçekleri kokluyorum, içim açılıyor, Mazlum yanımda gibi geli- yor.. Defterimin baş yapraklarını, genç kızlık dileklerimi okurum... Çok mü- tevazi isteklerim varmış. Bugün çok daha mes'udum.. İstediğimin fazlasını buldum. Acaba hayat bana fazlasını mı verdi, yoksa ben biraz daha mı mü- tevazi oldum?.. Doğrusunu isterseniz aşkın kudretini bilmiyardum. Halbuki o zaman da Mazluma âşık- tım, * — Hayatta mukadderatımız nedir? Yokdiğerini sevan ve sayan eşler mu- | kat ve muhabbet ifadeleri var. Muvıifakiy;f;r şanslara bağlanamaz Tire okuyucula- rımızdan Mehmed de şunu sorüyor: — Muvajfak ola- cak mıyım? Hal ve tavrın- dan pehlivan oldu- Bu anlaşılıyor. Mesleğinde — mu- vaffakiyet şans işi olamaz. Emir al. tında çalışmak to ağır gelir. Müstakil iş- lere baş vurmalı hır. Son Posta Fotoğraf tahlili kuponu N DİKKAT İ | Fotograf tahilli için bu kuponlardan | İğ $ adedinin gönderilmesi şarttır. | Akşama doğru idi. Defterimi açtım. Vak'a kaydetmiyecek, gönlümü döke- Kocam gelmiş, usulca odaya girmiş. Parmaklarının ucuna basarak bana yaklaşmış, bakmağa başlamış... Birdenbire ensemde -nefes duydum ve döndüm. Mazlumu görünce haykırdım, yerim- den fırladım, defterimi kapadım. İş işden geçmişti. Bunu yapmam bü- tün bütün fena oldu. Mazlum gülümsüyordu. Kücük bir kutu uzattı. — Gene mi hediye?. Kutuyu açarken: — Dikkat et, benim yüzümden iflâs edeceksin!. dedim. Kutunun içinden bir demet menek- şe çıklı. Koküsu odaya yayıldı. Masama gittim, vazodaki karanfille- ri çıkardım, Mazlum — Tamam, dedi, karanfiller solmuş. Bitdenbire vazgeçtim: — Hayır, dedim, daha solmadılar. Bu menekşeleri senin yazı masana koya- dım, Ben defterimi gözüme koymuş, fakat gözü tamamile kapıyamamıştım. Mazlum yarı açık düran çekmeceye bir göz attı, mütebessim mırıldanıyor- gu. Kocalar çok mütecessis oluyorla Bereketversin yemekten sonra unutu Ne diye halimle, telâşımla belli ettim?. Ben çiçekleri yerleştirirken Mazlum Dün gece bir şeyler yazmak isterken |dikkatli dikkatli beni inceltiyordu. Ka- tesbit ederken sadoce günün va ma-bu fıkralar ve resimleri de gazeteden ke- İkalesi, hikâyesi, romanı kâfi değil, birazısip listeye bağlıyarak bize - gönderecek: eğlence lâzım, diye düşündük, bu dü- siniz. ünce ile bir müsabaka tertib ettik, bul Bu suretle siz okuyucularımız hem gü- üsabakanın esası şudur: zel bir fıkca okumuş, hem güzel bir re sim görmüş, hem de- bir müsabakanın| ıu“hakınm Bsası verdiği heyecanın zevkini tatmış olacak- sınız, aptırdık. Fıkralara 1 den 40 a kadar, fık- Mükâfatlar iraların resimlerine de gene (1) deni Bu müsabakada kazananlar arasında (40) a kadar numara koyduk. Hergün bu |75 okuyucumuza para mükâfatı verece ıkralardan ve resimlerden birer tanesi- ğiz. Mükâfatların listesi udür: dercedeceğiz. Fakat bu resim o gün| —1 kişiye ıo; lira çıkan fıkranın değil, ya daha evvel Çik- Ü 50 » mış, yahut ta daha sonra çıkacak bir fık- Bd 25 » Kanın resmi olacaktır, ' YA . 10 » Müsabaka bitince okuyucularımızdan| 8 » 6 er lira Boracağız: 8 » £ ger buçuk Hira — Hangi resim, hangi fıkranındır? Siz de bize meselâ (40 numaralı Tesim, 1 numaralı fıkranın, & numaralı resim 17| ovvel başladık, On üçüncü resim umaralı fıkranın, 16 numaralı resim 38) fıkrayı aşağıda bulaaaksımın Reslim : 13 Mükâfat kazanan okuyucuları — noteri tayın edecektir. Müsabakamıza 12 güni vel Fıkra:13 “ Bir daha çıkmam ,, Karısı Bekri Mustafanın her gün meyhaneye gitmesine kızar - mış; bir gün demiş ki: — Eğer seni meyhaneden çıkarken görürsem yapmıyacağım kal- maz. — Merak etme karıcığım, . Tim ve bir daha çıkmam! K #en bu sözü söyledin ya, bir kere gire- Devlet Demiryolları 9 ncu İşletme Direktörlüğünden: 56 No. lu banliyö katarının Yeşilköy - Küçükçekmece kısmı ile K. Çekmeğe- den saat 0,30 da İstanbula kalkan 227 No. katar 15 Birinciteşrin 1987 tarihir:- den İtibaren lâğvedilmişlerdir. — (7023) bahatli gibi bir tavrım vardı. Halbuki viedanım rahattı. Ama kocamın bakış- ları beni şaşırtıyordu. Müvazenemi kaybediyordum, Mazlum da gayri tabit idi. Acaba ge- ne aklına ne kötülük gelmişti? — Bir şey söylemiyorsun? — Bir şey anlamak istiyorum. Beni merakta bırakmazsın ya.. eğer merak- tan kurtarırsan sana minnettar kalı - rim, Vazoyu masaya bıraktım: — Nedir merakın? Vazoyu götürmek bahanesile Maz- lumdan uzaklaştım. Bu uzaklaşmak ho- şuma gitti. Biraz daha rahat nefes al- dim. Fakat Mazlum arkamdan geldi. Eli- mi tuttu: Çalışma küdretimiz ezalyore elmizden hiçbir temlz iş Çıkmıyor ve İşte burada VALIDOL imdadımıza Onu Bir kere tecrübe adinde. Kendisizde yesl vek odaya girdiğim zaman ya- zı yazıyordun. — Ev Sarardığımı hissettim, fakat belli et- | memeğe, göstermemeğe çalıştım. Bir kere daha telâşıma lânet ettim. Eğer hiç bir hareket yapmasaydım, Mazlu- mun nazarı dikkatini celbetmiyecek - tim, — Mektub mu yazıyordun? — Hayir. — Ya ne? — Hesapları yazıyordum. — O deftere mi? — Evet. — Bense hesaplarını şu ajandaya ya- zıyorsun sanıyordum. ANKARADA AKBA Kitap Evi Kâatçılık Bütün mektep kıtaplarının satış yeridir. Meklep kırtasiye çeşitleri en müsait şartlarla temin oedilir. Telk 8877 D:. İHSAN SAMİ Gonokok Aşısı Belsoğukluğu —ve ibtilâtlarına kargı pek te Birli ve taze aşıdır. Di Sultan Makmat türlesi Ner'T1S (Arkası var) o A VÖKDD Örceli ll bi ükettn . REŞ

Bu sayıdan diğer sayfalar: