14 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

14 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: Ziya Şakir Bir sabah Rus sefirinin Hariciye Nezaretine gönderdiği bir protesto Babiâliyi ve sarayı altüst etmişti Tokatlı Mehmed; o günden itibaren, Cinnet alâmetleri göstermişti. Kendisi- Hi muayene eden hekimler; bu adamın Vakit vakit nükseden bir cinnete müb- telâ olduğuna dair rapor vermişlerdi. Ârtık Tokatlı Mehmed ismi (Deli Meh- Mmed) & inkılâb etmişti. Maktul Pol Varkof'un şahsına gelin- * bir hafta süren tahkikat şu netice- yükdere, Sa- ynar sırtlarında ge- Boğazın Rumeli sa- elerile arazinin şeklini etini ortaya , eldden büyük , Ve ilk ip ucu le ele geçirilmiş- Ma kadar at üzeri isticvabdan fade a- | bizim ordu ile | lere e- yet v arhoşlu- Buna atfettim, at, Eftalyanın bu ifad *enin bütün karanlık noktaları- Üzerine hemehal Tas taleb ediyordu. Tahkikat, bitmişti. Fakat, maktulün Hü yeti hakkında elde edilen malü- tAL son derecede gizlenmişti. Hükü- Kibi görünerek, maktul inda sefarethane tarafından veri- imatı kabul etmişti. Mahiib . mahkemeye sevkedilmişti. n,*_ kemede sefaret tarafından gönde- iu"" bir avukatla tercümanlar da bu- imuştu. Kısa süren muhakemede, 1 olmuştur: delidir. Ve bu cinayeti de, hir ramı esnasında İcra etmiştir. apsine, ve bu hapis müd- , Trablusgarb kalesin a geçirmesine karar v «Çar namı- Binir buh ablusgarb mna sevkedilmek üzere kuvvetli hafaza altında Sirkeci İ $, aynı gösterişle vapura bin- Timiş, Trablusgarba gönderilmişti. . |ti edi! İde ilk tatil edilen gaz ir|cı bir lisanla tekrarlamıştı. Ve sonra Rusyanın Abdülhamid nezdindeki sefri: İ - General İgnatiefi Bunlardan bir kaçı (muhafazakâr) dı. Hükümetin, her günkü siyasetini 3k- şuyorlardı. (Geri kalanları da; hafif ıı,-:—; y tib, muhalefet yapıyorlardı. Müuhalefet yapanların içinde, (İsti bal) gazetesi bir hayli ileri gitr 1- İ(Deli Mehmed vak'ası) ndan takriben bir ay kadar evvel, neşret kalede, âdeta Abdülha: tecavüz etmiş; onun saltanat mal |da bulunmasını bir nevi (gasb) şeklin- de göstermişti. Ve bundan dolayı da, hükümet tarafından bir ay müddetle ta- , budür, (İstikbal) gazetesi ikrar intişar et- şarı da, (Deli nüne ras' arriri, bir başmaka zmuştı. Ve bunda, gazetenin bir ay ta- iline sebebiyet veren yazıları, daha a- |da, (Deli Mehmed vak'ası) nı ileri sü- İrerek memleketin âsâyişi ve hüküme- tin idaresi hakkında çok acı ve çok müs tehzi bir lisan kullanmıştı. Abdülhamid, o tarihte İstanbulun günlük gazetelerini takib etmeyi âdet edinmişti. Sabahleyin banyosunu yap- tıktan sonra, hamamın camekânında gazeteleri birer birer gözden geçirir; e- hemmiyet verdiği yerleri, kırmızı bir kurşun kalemle çizerdi. O sabah da, gazeteleri akurken, (İs- tikbal) gazetesinin bu yazısından fena halde sinirlenmiş, yalnız o sütunların kenarını çizmekle iktifa etmiyerek, bi- rinci sütunun yanındaki boş yere: (Arkası var) Kadıköy tiyatrosundaki Skandaldan sonra (Baş tarafı 6 ncı sahifede) Bunun üzerine polisle şöyle konuştuk: — Hem sizi çok eskiden tanırım, beye- fendi! î“"! aradan on beş gün geçmeden, “iye şifre ile şu emir verilmişti: de DiT Rus tüccarının katli maddesin- n dolayı on beş sene hapis cezasına Mahküm olarak ceza müddetini geçir- Mek üzere Trablusgarb hapishanesine Sönderilen Deli Mehmed nâmı şahsın Talüliyetine mebni cezası affı âliye Mazhar olmuştur. Ancak bu af keyfi- Yeti gayet ketum tutulmak iktiza etti- hın“D:ı, merkumun bir üslübu hakimâ- © ile hapishaneden çıkarılarak İstan- W-’ Uğratılmadan memleketine izamı, TMeselenin ketumiyetine dikkat et- Esİ için kendisine lâzımgelen vesaya- 1 icra iyetle lavsiye olunur.» Mehmed, sessiz sadasız tahliye İzmir tarikile memleketine Tilmişti. İşin en tatlı tarafı, -far- '"_-'—dn olmıyarak memleketine büyük biz hizmette bulunmuş olan bu adama- &yda ” | ABDÜLHAMİD DEVRİNDE İLK TATİL OLUNAN GAZETE o Saç tarihte İstanbulda çıkan gazetı adedi, bugünkülerden fazla değildi. — Yay.. Öyle mi? — Şüphesiz... Tâ İdadiyeden, mekteb sıralarındanberi... — Naşıl? — Nasılı var mı? Siz benim edebiyat hocamsınız! Polisin bu sözü üstüne tepem attı. Hid- tle: — Teessüf ederim, Dedim. Polis: — Niçin” Diye sordu. — Tabil teessüif ederim, senin gibi ta- lebe yetiştirdiğime...3Beni karakola gö- türüyorsun I: genç polis ezildi, büzüldü: yapayım, beyelendi, diye özür diledi. Komiser beyin emri.. Malüm ya, bendeniz emir kuluyum, Polisin hakkı vardı. Sustum ve gökte Polis gi Buma geçitiy mimiyetle — İnanm ki, ordu. Nihayet, tam bir sa- n sizin Hattâ Beyaz Gölgeler'i talebeliğimdenberi ezbene bi- . İşte, Abdülhamid devrin- cezası olan tatil Mehmed e SPOR Avrupada futbol Fransa İsviçreyi, Polonya Yugoslavyayı, Macaristan da Avusturyayı yendi Biz, daha henüz tutbol fikstürü, maçları dedikodularile m rupanın her tarafında futbol faaliyetle- ri bütün hızile devam etmektedir. Nitekim geçen pazar Avrupanın yerinde üç tane beynelmilel müsal yapılmıştır. Pariste yapılan Framsa- viçre milli maçını Fransızlar 2-1, Var- şovada yapılan Polonya-Yugoslavya |maçını Polaonyalılar 4-0 ve Viyanada yapılan Macaristan-Avusturya maçıniı da Macarlar 2-| kazanmışlardır. İngil- tere-İrlünda maçı da 3-0 İngilterenin ne neticelenmiştir. lig ülken Âv- üç brozlana'yı 2-1, Cenova Torinoyu 2-İ ino da Bari ile I-i be- Pariste oynanan Fransa - İsviçre maçın- dan hareketli bir sahne mamış olmalarıdır. Viyanadaki maça gelince, Macarların bu galibiyeti, iki mağlüb ettikten sonra aynı ku ğini iddia etmişse de vaziyot berakistir. Halil en kuvvetli futbol takımına malik bu- lunmaktadırlar. Yugoslavların açık mağlübiyetine gelince bu her şeyden evvel Polonya futbolünün yüksekliğine delület etmek- tedir. Esasen Yugoslav gazeteleri de bunu itiraf etmekliedirler, Halkevi ligine hazırlık Eminönlü Halkevi Spor Kolu'na bağlı |kiliblere: Lig maçları fikstürü lanzim edilece- ğinden alâkadar klüblerin murahhasla- rını 19/40/937 salı günü saat (18) de Evimize göndermeleri bildirilir, lirim. İnanmazsanız okuyayım! Can sıkınlısile homurdandım. — Pokâlü, Okuyun! Çocukcağız benden bu müsaadeyi bek- Hyormuş! Hemen yanımdan iki adım u- zaklaştı ve şairane bir jestle kolunu tâ yukâarıda, tepemizde sırıtan ayâ uzatarak İb""im getiçlik mısralarımı okumağa baş- Udi Sahir, benimle gel, gecenin hali pek güzel, Çamlıkta nefti gölgelerin vaksı pek şiir! O okurken ben sinir kesilmiştim. «Sa- bir benimle gel, gecenin hali pek güzel!» masramı nereden de hatırlamıştı? Benim- * Celâl Sahirin hikâyesi burada biliy: Afifenin o geceden sonraki — macetı gene ben anlatacağını. Halid Fahri Ozansoy müsabakalarda da Yuventus Napoliyi | 2-41, Roma, Lukezeyi 5-0, Bolonya Am- Jarka tarafı yırtmaç. Her geyden önce acaba yeni modanın umuml çizgileri ne- ları anlıya- lerdir, b, ister tayyör, ister başka şekillerde - bü tün elbiseler gene se- de, rahat giyilir ve makul biçimlerdedir. Bilhassa gündüz elbi- seleri. B elbiselerde etek lir, Plise geçen ki kadar görül- müyor. Daha ziyade derin şeler var. Bol ceketlerin ete- dar ceketlerin etekleri ise bilâkis bolcadır. Dar etekle- rin ya ön, yahut ta hdır. ketlerin — belleri ları ancak zi etek ceketlerle, yünlü roplar Üs- tünden giyilen ceketlere ayrılmıştır. yyörlerin ceketi oldukça u- zundur. Kalçaların aşağısına inmektedir. Bol kürkle süslüdür. Bilhassa fazla gık tayyörler tamamile kürk garnitürlerle süslüdür. Bu kürkler bazan rever, ceb, jile, nin en mühim noktası Fransızların 30 senedenberi yapılmakta olan bu maç- larda 12 senedenberi galibiyet kazan- hafta evvel Çekoslovakları sekiz gölle eti muhafaza etmekte olduklarına delildir. Her ne kadar Akşam Büzetesi bu ma- çın 2-| Avusturyanın galebesile bitti- rda Macarlar, orta Avrupanın hiç görülmüyor. Kollarla yakalar ne halde? Omuzlar gene spor kıyafetini andıran şekilde geniş. Bu, beli ince gösteren gü- zel bir buluştur. Fakat geçen yıla nis- betle biraz daha (normal) bir şekil almış bulunuyor, Artık omuzlarda ne fişeklik, ne de fazla pensler var. Hattâ “büzgü- de aralmış görünüyor. Buna mukabil kürk (band) lar omuzları genişletiyor, hattâ bazan da kol dikişleri üstünden tâ bileğe kâdar iniyor. Hele kısa (bolero) lara benziyen kürk- ten roba ve jileler pek çok. Arkası dik- büyük yakalar pek abiyye elbiselere has- redilmiştir. Mantolardaki yenilik Kürk, bu sene mantolarda da büyük bir yer tutmakta. Spor mantolar kürkten klâsik biçimde yakalar, büyük cebler ve- ya tokalarla süsleniyor. Daha gık model- lerde kürk daha bol. Hele bazı kruaze ve saeea KADIN Rob, tayyör ve paltolarda göreceğimiz yenilikler sıkı mantolarda kumaşla kürk yarı yarı- ibidir. Hangi kürkler moda? ya kımıl (lutr), kastı strakan. Roplar değişti mi? Kimisi tıpkı bir şeklini alı gorj gibi tün aşağıda, kalı nuncu şekil en yenisidir. Gündüz elbise- lerinde olduğu kadar gece elbiselerinde de görülmektedir. Pirinçli tavuk Bir yanda iki çay fincanı pirinci ayık- layıp sıcak suya dökünüz, Sonra tavuğu #yice temizleyiniz. Küçük parçalar, rınız. Üstüne kırmızı biber serpi: cerede biraz fereyağını kızdır rendelenmiş soğanla tavuk — parçalarını koyunuz, İki çorba kaşığı tereyağ kâfi- dir. Tavuk soğanla birlikte bu yağda kızarınca pirinci sıcak sudan — Çıkarınız. Fakat herhalde wuda bir saat kalmış ol- masına dikkat ediniz. Bu pirinçli tavuğun üstüne üç çay fin- canı sıcak et suyu dökünüz. Tuzunu da katınız. Hafif ateşte pişiriniz. En yeni saç tuvaletleri Yukarıda: Seyrek, kabarık bir kâkül, Bütün gaçlar arka; T m ya doğru taranmış. Sol yanda kabarık bir bukla. Ensede sıkı bir rulo. Bütün boyun meydanda. Bu tarz saç kendilerine sımsıkı taranmış kuvafürden ziyade kabarık saçlar yaraşan kadınlar içindir. Aşağıda: Bu kuvafür de çok yeni ve çok güzeldir. Ön saçlar alnı tamamile meydana çıkaracak şekilde arkaya taranmış. Yanlar ince ince etüd edilerek dü- zeltilmiş. Ensede fazla bir değişiklik yap sış. Hemen hemen tabil hallerini muhafaza eden saçlar yalnız geriye dağru kıvrılmış. Bu saç tuvaleti daha ziya- de gok açık renk saçlara gider.

Bu sayıdan diğer sayfalar: