16 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

16 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ordumuzun geçit resmi heyecanlı oldu (Baştarafı 1 inci sayfada) arabaları, binici kolları halkı İnovasına taşıyor. Köylüler en yeni elbiselerini giyerek köy kızları ve köy kadınları bütün gece- yi uykusuz geçirerek yollara dökülmüş- ker. 200 bin seyirci İzmirden, Aydından, Nazilliden hare- ke teden hususl trenler sahanlıklarına kadar dolu. Muayyen saatte geçit resmi hasında toplananların sayısı 200 bin tahmin edilebilir. Kucaktaki çocuktan, henüz şehre in - müiyen 110 yaşındaki ihtiyara kadar her- kes ordumuzun geçit resmi için hazırlan- &, Seyredanler arasında eski muharip - ler savaşlarda bacaklarını, kollarını kay- bedenler de var. Merasim locasında başta Mareşal Fev- zi Çakmak bulunduğu halde 26 Türk ge- nerali, saylâvlar, ataşenaval ve ataşemi- İterler görünüyor. İngiliz, Fransız, Sov- yet, Yugoslav, Yunan ataşemiliterleri bü- tön devletlerin İzmirdeki konsolosları, locada hazır bulunuyorlar. Goçid resmi Saat 14, İn ovasında sanki bir fırtına, bir bulut ufuktan koparak her tarafı sar- dı. Ordunun gelişi büyük heyecanlı te - vesile oldu. Bu esnada sayıları yecek kadar fazla hava fi- uçuşile, İzmirden hareketle ma geldiler, Merasim locasına sü- reosine alçaktan geçerek heyecanlı yarattılar, En önde kırmızı ve mavi ordular ko- mutanları ve erkâni harbiyeleri, bunu fakiben de alaylar, fırkalar, kolordu - rındıran İnovası derin bir saygı sükü- netine boğuluyor. Sonra bunu takiben büyük alkış tufanı ovayı kaplıyordu. Piyade alayları, dağ livası, muhafız yı, moftörlü zırhlı liva — geçerken ve geçit resmi meydanını dol- ovada alkış tufanı yaratıyor- Üç buçuk saat süren ve 12 kilo - ik sahayı kaplıyan kuyetler bü- ir intizam içinde geçtiler. Alkış | tufanına tutuldular. Manevra sahasında istirahat saatleri Mehmetçiğin eğlencesi Mareşal Ankaraya döndü hareket etti. Beraberinde Örgeneral A- Mareşal Çakmak akşam on yedide |sım Gündüz, jandarma umum komu - hususi trenle Germencikten Ankaraya 'tanı General Naci vardır, Şarki Dersim Muhaliflerinin Muhakemesi | (Baştarafı 1 imci sayfada) muhakemelerine bugün devam edilmiş- İ tir. Bugünkü celsede Demenani reisi Ceb- rail, Yusulan reisi Kamer, ve oğlu Fın - dıik, Haydaran reisi Kamer ve Kureyşan relsi Ussi Seydo ile 28 hempaları hazır bulunmuşlardır. İlk isyan başlangıcında Kahmut köprüsünü yakan Demenanlı - lar da suçlular arasında idi. Muhakeme esnasında muhalefet reisle- ri suçlarını kısmen itiraf etmişler, kıs - maen de suçu | çalışmışlardır. Muhakeme safahatına gö- re muhtelif yerlerde üç mühim toplantı yapılmıştır. Bilhassa Munzur sahili“top- Tantısı çok enteresandır. Reisler burada toplanmışlar, karakolların kurulmasile mevkilerinin elden gideceğine ve buna mdni olunmasına karar vermişlerdir. Bu süretle altı aşiret reisi arasında yemin edilerek ittifak aktedildikten sonra Mun- Zzur babanın mübarek suyundan birer yu- düm içmişler ve yeminlerini kuvvetlen- dirmişler... Muhakemeye geç vakte kadar devam edilmiş garbi Dersim. dosyasile şarki Dersime ait dosya tevhit edilmiştir. Öğleden sonraki celsede suçluların mu- hakemesine tevhiden devam edildi. Se- yit Rızanım Hozat müddeiumumisine hi- : taben uzun bir mektubu okundu. Mek - tup oen ziyade şahsi hislere dayanıyor, İ yerli mülâhazalara istinat ediyordu. Reis sordu Niçin teslim olmadın? Sevit Rıza gene korkusunu İleri sür- dü. Evine komiteci gelip gelmediği sua- Hne de <gelmedi. cevabını verdi. Yalnız İzzeddin adlı birisi geldiğini, buna da si- yasetle uğraşmıyacağı cevabını verdiğini söyledi. Diğer reisler de bir çok suallere «hâ- H> covabın: verdiler, Muvaceheler yapıldı. Bunlar şahitlerin Hadeleri üzerine: «Düşman sözü> devabı- birbirlerine yükletmeğe | Ankarada bazı evler Su altında kaldı Ankara, 15 (Hususi) — Üç günden - beri çehrimizde tam manasile kış hava- sı hüküm sürmektedir. Sühunet derecesi güneşte 36 dan, geceleri de 12 den yu - karı çıkmamakta, hemen her gün yağmur yağmaktadır. Bugün saat dokuzda başlı- yan yağmur saat an sekize kadar devam etmiştir. Bazı semtlerde evler su altın- da kalmıştır. Tarihi tetkikler: (Baş tarafı 9 uncu sahifede) yaya mal ve para götüren gemilere nefes aldırmıyorlardı. 1542 de yeniden Avrupa kıyılarına akın yaparak İspanyanın Ka- diks limanında demirli olan donanması- nt bile bombardıman ettiler, Şarlkenin tesirile birinci Fransuva yeniden korsan- lığı yasak etti. 1547 de Fransuva ölünce korsanların yüzleri güldü. Bu sırada (O- dun bacak) diye meşhur olan Fransuva 18 Klerk büyük şöhret kazandı. Bu, ba- cağını korsanlıkta kaybeden, kolu da sa- kat kalan bir adamdı. 1563 de Antil ada- larından Sen Dominik adası sahillezini yağma etti. Dönüşte kral ona asalet ün- vanı verdi. Bir müddet daha durgunluk çöktü. Ri- şelyö zamanında kuvvet buldu. Onun ye- rine geçen ve on dördüncü Lui'nin baş- vekili Mazarin zamanında uyudu. Kol- ber görülmemiş derecede kuvvet verdi ve büyük mikyasta devletleştirdi. Artık korsanlar himaye ediliyor; en güzel ve mahfuz Fransız Ttmanlarını hareket mer- kezi yaparak Okyanusta ve Akdenizde akınlar yapıyorlardı. Korsan harblerinin en dikkate şayan ve parlak sayfaları bun- dan sonra başladı. Jan Bar, Dü Ge Truin, Sürkuf gibi meşhur Pransız denizcileri yetişti. Bunların hayatları da — macera dolu ve çok parlaktır. Turan Can nı verdiler, Mühim bir safhıaya giren mu- hakemoye ayın on sekizinci pazartesi gü- nü devam edilecektir. “Türkiyede ilim ve Fen inhisar Altındadır! ,, (Baştarafı 1 inci sayfada) Buraya gelen ecnebi profesörlerden biri bir meslekdaşıma: «— Biz Avrupada iken başka memle- ketlerden olsun, kendi memleketimizden olsun bir sürü doktorlar gelir. Tıbba alâ- ka gösterir. Yenilikleri öğrenmek şu ve- yya bu hastalık üzerinde tatbikat yapmak isterdi. Halbuki burada iki senedir me- selâ: «Acaba şu Haseki hastanesi ne ha- le girdi?» diye merak edip gelen tek bir doktor olmadı. demiş Evet biz buraya istediğimiz kadar Av- rupadan profesör getirelim. Türk hekim- leri bir şey tetebbü etmek veya herhangi bir şey üzerinde tatbikat yapmak ihtiya- cında bulunurlarsa gene Avrupaya gide- ceklerdir. Çünkü burada tatbikat saha- sında hiçbir suretle istifade etmelerine imakân yoktur. Yenilikler nasıl takib odi- Hr. Meselâ ben Avrupa mecmualarının birinde yani bir ilâç okurum. Onü bir hastama yazarım, hastam gider, eğer ilâ- cım yaramış ta iyileşmişse bir daha gö- Tünmez, eğer yaramamışsa bu defa ben- den tabit büsbütün kaçar, başka doktora gider. Ben de verdiğim ilâcın hastanın ve hastalığın üzerinde nhsıl bir tesir yap- tığını bir türlü öğrenemem ve bunu bana hiçbir kurs ta öğretemez. Bizim memleketimizde Nissen gibi bil- hassa ecnebi mecmualarında her o0n sâ- tırda bir ismine rasladığım Lipmann gibi tababet âleminin otoriteleri -bulunduğu halde biz bunlardan istifade edemeyiz. Çünkü etraflarındaki diğer insanlar bize yaâni olurlar. Bizim profesörlerimiz maalesef yalnız ilim için çalışmıyorlar. Bir profesör bi- zim bildiğimiz, dersini verir, klinikte ta- labelerine göstermek için hastaya bakar ve sonra evine, kütüphanesine giderek okur. Bizim profesörlerimizse — maalesef ilimden evvel kazanmağı düşünüyorlar. Sabahleyin kalkıp hususf bir hastanede dört, beş ameliyat yapıp ceblerine bedel- lerini attıktan sonra hemen ders başına yorgun argın geliyorlar. İki ders verip haydi muayenehanelerine — koşuyorlar. Muayenehanede birbiri arkası sıra belki otuz kırk hastaya bakıyorlar. Ben kendi hesabıma birkaç kere bazı profesörlerin yanlış koydukları teşhis- leri düzelttim. Çünkü ben az hastası olan bir doktorum. Tabif hepsile çok daha bü- yük bir dikkatle uğraşırım. Halk profesö- Tün daha iyi tedavi ettiğini zanneder. Fa- kat ekseriya küçük, az hastası olan dok- tor, hastasile daha iyi meşgul olur. Yalnız bunu söylemekle bütün büyük profesörlerin fena ve bütün ufak doktor- larin iyi olduğunu iddia etmiyorum. Ta- bit bu, umuma teşmil edilemez Ben sa- dece küçükle büyük arasındaki zihniyet farkından bahsediyorum. Büyük doktor fen ve ilmi daha fazla bir ticaret vasıtası sayar, Belki de onun kendi noktai naza- rına göre hakkı da vardır. Velhasıl bizde umumiyet ftibarile ye- ni cereyanlar pek yakından takib edile- mez ve buna demindenberi bahsettiğim noktalar sebebdir. Maamafih başka se- bebler de vardır. Meselâ bizde herkes kendisini çok âlim “zanneder, İkincisi maattcessüf bir ilim hareketi olmayışı konferanslar tertib edilmemesi, üç mes- lekdaşın bir araya gelip böyle meseleler konuşmamasıdır. Üçüncüsü de öğrenmek iştiyakında olan birçok genç hekimlerin kitab okumağa paralarının yetişmemesi- dir. Birçok hekimler, ecnebi kitab ve mecmualarını lâzım olduğu gibi takib edebilmek için kâfi mikdarda para bula- mamaktadırlar. Bunun için bu sene ya- puacak bir kursun gelecek seneler için faydalı olacağını zannetmiyorum. Mem- lekette bu havayı yaratmak ve bilhassa dışarıdaki doktorlara fakülte hastanele- rinde rahat çalışmak imkânını vermek - |lâzımdır. Mahkeme Kuruçeşme Kömür depoları İçin kararını verdi (Baştarafı 1 inci sayfada) ebtli vukuf tarafından mahallinde yapi - lan uzun tetkiklerden sonra verilen bu karar bütün Kurüçeşme halkını mem - nun edecek mahiyettedir. Mahkeme dava sahiplerinin kömür yı- ğınlarının üst kısmından itfbaren yukarı doğru 5 metre yüksekliğinde bir duvar, dahilde doğru da 2 metre markiz inşa et- melerine vapurlardan depolara nakle - sizliği kip eder, Kuvvetli ve sağlam iken, kuvvetsiz düşer. Bu anne, artık tabiatin kendisi- ne tahmil ettiği bütün vazıfeleri bihakkın ifa edemez. Bu halde; uzviyeti kuvvetlendirmesi Mazımdır. Bunun en iyi ve en müessir çaresi : a DONA LAROCHAE kuvvet ilâcını kullanmaktır. kü terkibinde: Zayıf ciğerleri kuvvetlendirmek ve kanşızlığı lıt- dermek için lâzım olan bütün mukavvi unsurlar mevcuttur. Bilhassa loğusadan kalkan annelere şayanı tavsiyedir. Hemen bugünden alıp tecrübe ediniz. Her eczanede satılır. Nafıa Vekâletinden: 1 — Eksiltmeye Konulan iş: Adanada Betdan regülâtörü ve Berdan sağ ve sol sahil sulama kanalları keşif bedeli 530 000 liradır. j 2 — Eksiltme: 11/Sonteşrin/937 tarihine rastlıyan Perşembe günü saat 15 de Nafıa Vekâleti Sular Umum Müdürlüğü Su Eksiltme Komisyonu odasında ka- palı Zarf usulile yapılacaktır. ( 8 — İstekliler: Eksiltme şartnamesi, mukavele projesi, Bayındırlık işleri ge- — nel şartnamesi, fenni şartname ve projoyi 26 lira 50 kuruş bedel mukabilinde Sular Umum Müdürlüğünden alabilirler. & — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin 24950 Hralık müvakkat teminat vermesi ve 100000 liralık nafıa işlerini taahhüt edip muvaffakiyetle bitirdiğine ve bu kabil işleri başarmakta kabiliyeti olduğuna dair Nafıa Vekâ!etinden alın- mış mütcahhitlik vesikası ibraz etmesi, isteklilerin teklif mektublarını ikinci maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar Sular Umum Müdürlüğüne mak- — buz mukabilinde vermeteri lâzımdır. Postada olan gecikmeler kabul edilmez. <3806. — «6927> masiBi nni ni Türk Hava Kurumu BUYÜK PİYANGOSU | 24 üncü Yeni tertip başlamıştır... 1 inci keşide 11/ İkinciteşrin / 1937 dedir. Biyük ikramiye: 3BO.OOO irar.. Bundan başka: 15.000, 12.000, 10.000 Liralık büyük İkra- miyelerle (10.000 ve 20.000) liralık iki adet mükâfat vardır.. Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengin eden bu piyangoya i'“ .M Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı İstanbul Satınalma Komisyonundan 1 — Gümrük kolcularına alınacak 325 çift fotinin 18/10/937 Pazartesi günü saat 15 de açık eksiltmesi yapılacaktır. 2 — Tasınlanan tutarı 1365 lira ve ilk teminatı 103 liradır. $ — Nümunesile çartname ve oevsafı komisyondadır. Görülebilir. 4 — İzteklilerin kanun! vesikalarile ve ilk teminat makbuzlarile Galatada eski İthalât Gümrüğündeki kamisyona gelmeleri. — :6664> — A n aa dd İt a) aradaagifaed l z n İstanbul Üniversitesi Arttırma, Eksiltmeve Pazarlık Komisyonu İlânları. 1 — 119697 lira Ti kuruş keşif bedelli İstanbulda Cerrahpaşada yapılacak Göz pavyonu inşaatı kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur. 2 — Bu işe ald çartnameler şunlardır: A — Eksiltme şurtnmmesi. B — Mukavele projesi. C — Bayındırlık genel şartnamesi D — İnşaata dair fenni şartname ve ilişikleri E — Keşif hülâsa cetveli F — Ptoojeler. İstiyenler bu şartname ve projeleri 600 kuruş bedel ile Üniversite Rektörlü* ğünden alabilirler. 3 — Eksiltme 21/10/937 Perşembe günü saat 15 de İstanbul Üniversitesi Rek* törlüğünde yapılacaktır. 4 — Eksiltmeye girebilmek için istek lilerin 7234 lira 89 kuruş muvakkat te“ minat vermesi ve Bayındırlık Bakanlığı ndan alınmış 1887 senesine ald bina mü* teahhitlik vesikasile bir defa da 100 bin liralık inşaat taahhüt ve ikmal etmif olması lâzımdır. 5 — Teklif mektubları üçüncü maddede yazılı saatlen bir saat evveline kadâf — Üniversite Rektörlüğüne makbuz mukabilinde verilmiş olmalıdır. 6 — Posta ile gönderilecek mektubların nihayet üçüncü maddede yazılı saâ” te kadar gelmiş olması ve dış zarfının mühüxmumuüziyicckıpımmııohl' KSRÜĞİ DND Hlnder GüA b dti Zaf e şarttır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. dilecek khmürlerin ıslatılmasına, her de- ERTUĞRUL SADİ TEK po için bu inşaat dolayısile ehli vukuf Tiyatrosu raporunda tesbit edilen 6 bin lira masra- (AKSARAYDA) fın yapılmasına ve şimdiye kadar depo- 21-10-9037 den itibareti lardan mutazarrır olan civardaki evler'n ber gece ve Pazarlari sehiplerine icab eden tazminatın Veril - (umuma) M. meslne karar vermiştir, n (talebeye)

Bu sayıdan diğer sayfalar: