21 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

21 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Sayfa SON POSTA Birinciteşrin 21 Resimli Makale: MX Elbirliği, işbirliği YE Sözün Kısası Hergün Stoyadinoviç'in bugünkü Yugoslavyada oynadığı Mühim rol Yazan: Muhittin Birgen ugoslavya başvekili Bay Stoya- dinoviç, Fransadan başlıyarak garbi Avrupada mühim bir seyahat ya - pıyor. Son günlerde Londrada büyük bir hürmetle karşılanan, Pariste eski dostluk muahedesini tekrar imzalayıp Londrada siyasi konuşmalara giden bu devlet ada- mı, hiç şüphe yok, Yugoslavyanın, doğum tarihindenberi tanımış olduğu bütün devlet adamları arasında en yüksek bir mertebeyi işgale lâyık bir başvekildir. Yugoslavya, Yugoslavya olalidanberi Bay Stoyadinoviçin başvekillik devrinde tahakkukuna şahit olduğu derecede mü- him işleri bir arada görmüş değildi. Kıs- men de kendinden evvel gelmiş olan devlet adamlarının hazırlamış oldukları bir takım mühim işleri Bay Stoyadinoviç, birbiri arkasından kat'i surette halletmiş ve bu suretle, kendisinin kuvvetli bir iş başarıcısı olduğunu göstermiştir. kararı kabul ettiğini ve yanılıp da çın- * grağı ev kedilerinin değil de, soka Harici siyaset bakımından, Stoyadino- Büyük Roçild iki yüz sene evvel bir Felemenk ticaretinde Sazı afleler vardır ki Roçildlerin tarzı hareketlerini (ht. | kedilerinin boyunlarına taktığım bir viç, kendinden evvelki devlet adamları -| muazzam bir servetin esaslarını attıktan sonra oğullarına (© yar ederler, yekdiğerine sıkı sıkıya bağlıdırlar, bu gibi aile. |an için düşününüz. Toplattırıldıkları- Ban açtıkları yolu, kuvvetli bir mühend's| ve torunlarına bıraktığı vasiyetnamede onlardan dalma (ler bolluk, refah, servet içinde asırlarca devam ederler, bu- |7â rağmen bâlâ sayısı azalmıyor gibi gözile genişleterek ve düzelterek, Yugos-) müttehit kalmalarını istemişti. Bugün Roçild ailesinin bir & ma mukabil daha fazla nisbette öyle aileler görürüz ki men. | görünen kedi kalabalığını hatırlıyara lavyaya müstakil bir dış siyaseti vermeğe| kolu İngilterede, bir kolu Fransada, bir kolu Avusturyada, supları yekdiğerine düşman gözile bakarlar, yabancının |bektaşinin dediği gibi, sizde de: : muvaffak oldu. Pek yakın zamanlara ka- bir kısmı da Amerikadadır. Fakat hepsi de büyük dedele- reva görmediği fenalığı yaparlar. Bu gibi allelerin sonu — Yaşa, be! Desen e ki İstanbul s0- dar Belgrad hükümeti, Paris hükümeti - ; yoktur, sönmiye mahkümdurlar, Unutmıyalım ki tek elin | kaklarında bundan sonra çıngırak kon- nin o kadar kuvvetli bir tesiri altında bu-| inin vasiyetine sadık kalmışlardır. Senenin muayyen bir şakırtısı çıkmaz, silede olduğu gibi her hangi bir işte da |seri dinleyeceğiz! lunurdu ki bunun böyle devam etmesi, | gününde dünyanın dört köşesinden kalkıp gelirler, bir sof- © yüz aklığı dalma birlikle mümkündür. Hayat, uçurumun | Diye haykırmak arzusu uyanmaz Yugoslavyanın müstakil ve kuvvetli bir) ra etrafında toplanarak yekdiğerinin vaziyetini gözden g€- © kenarından geçen bir yola benzer, bu yolun yolcuları |nm? devlet olarak varlığile mütenasip ola -| çirirler, lüzum görülen tedbirleri alırlar. yekdiğerini tutmazlarsa düşerler. 55 Kıssadan E. Talu yormuş. Demiş ki: — İşret çok fena şeydir. Cenabıhak tarafından tahrim edilen rakının bis katresini içen, yarın ahirete göçtüğü zaman, burnuna bir kandil takıp öylece gezmeğe mâhküm olacaktır! Vaazı dinleyen bektaşi fukarasının biri dayanamamış; oturduğu yerden haykırmış: — Yaşa be hoca! Desen e ki ahirette donanmamız vari. Şimdi bu fıkra nereden mi aklıma geldi? Söyliyeyim: Amerikada New Jersey belediyesi sokak kedilerile ev kedilerini biribirle- rinden ayırd edebilmek için ev kedileri- nin boyunlarına birer çıngırak asılma» sina kârar vermiş. Şimdi, bizim belediyemizin de bu mazdı. Bay Stoyadinoviç, Balkan misa- kına ve bu misakın en Hâlis unsurların - a .a al dan biri olan Türkiyenin hususi dostlu- sö Z A R A Ss I N DD A mim, ğuna güvenerek siyasetine kat'i bir is - tiklâl istikameti verdi. Tıpkı Türkiye ğ meraya ded 80 yaşında bir atlet kuvvetli ve en garazsiz bir sulh ve dost- İdman yapıyor luk unsurudur: Herkesle dost ve sulhu seven, herkesle beraber bir unsur. Mem- leketine bu şeref ve itibarı temin ettiğin- den dolayı, Belgrad hükümetinin baş - vekili ne kadar iftihar etse yeridir. * Bay Stoyadinoviçin dahilde halline muvaffak olduğu meseleler de, ehemmi- yet itibarile, harici meseleden daha kü - çük değildir. Birinci derecede Yugoslavyanın iktı- sadi kalkınması gelir; buhranın son saf- hasına ve dünyadaki umumi kalkınma hareketinin başlangıçlarına tesadüf € » den başvekilliği esnasında, muhitin mü - sait şartlarından azami derecede istifade etmesini bildi ve birbiri arkasından it - tihaz ettiği tedbirlerle bu memlekete ge- miş bir refali temin etti. Halka iktisadi refah veren bir beşvekilin halletmiyece- ği dahili dava yoktur; bunun gibi, Sto - yadinoviç te Yugoslavyahın, mil4 bir Yugoslavya olması için halletmeğe mec- bur olduğu iki mühim meselesini bir hamlede halletti. Bunlardan biri Hırvat- Jarla anlaşma, diğeri de konkordato me- seleleridir. Belki henüz Hırvatlarla ta « mam anlaşmış değildir; belki henüz kon» kordato davası, tamâmile orladan kalk- mış bulunmuyor. Fakat, her iki mesele- de de yolun en büyük kısmı alınmış, yü- rünecek pek az kısmı kalmıştır. Başile süslenen salon Yahudileri kimlerdir ? Şikagoda İvrim ismindeki yahudi ta lebe cemiyet!, bir meşhurlar galerisi vü“ cuda getirmiş ve sayısı 20 milyonu bu - lân müseviler arasından en meşhur 120 sini seçmişlerdir. Bu seçime yüz binler - ce yahudi, iştirak ederek rey vermişlez * dir, Bununla beraber, neşredilen liste bir çok, bilhassa İngiliz musevileri arasındâ heyecan uyandırmış, ve 300 bin museviyi ; barındıran İngiliz yahudi cemiyetinin bu seçimden haberi olmayışı, fena akisler vücuda getirmiştir. Meşhur 120 yahudi listesinin başında Litvinof gelmektedir. Şikago yahüdilerinin bu hareketine mu kabil, İngiltere musevileri de ayrı bir lis te hazırlamışlardır. Onlara göre yaşıyan yahudilerin en meşhurları 25 i geçmez. Bunlardan bazılarını kaydedelim: Profesör Alexandre — İngiliz filozofu, Henry Bergson — Fransanın en büyük filozofu, Leon Blum — Fransanın ilk yahudi — *) 3000 vurulm ik| Dü h HERGÜN BIR FIKRA || eşe söslemen efem | Yard önle Bir evvelki iskele Komik Naşid, vapurla Paşabahçeye gidiyordu. Yanı başında oturan adam ülk defa Boğaza gitmekte idi. İskele- leri tanımadığı « gibi okuması da yok- tu. Vapurun her iskeleye yanaşışında Naşide dönüyor: — Burası Çubuklu mu? Diye soruyordu. Naşidin canı sıkıl- Sualini sordu. Neşid cevab verdi; — Her iskeleye yanaşışta bana sor- ma, benim ineceğim iskeleden bir ev- velki iskelede inersin.. İşte orası Çu- f bukludur. »— ———— —— e Jachie Coogan'ın Nişanlısı ile arası 5 tem Açılıyor ap mz e e e a e Şarlonun oyunlarında şöhret kaza - İ geyik başı İle Büzl iştir. Koleksiyon Louis Brandels — Amerika yüksek şü- nan Jackie Coogan, nişanlısına bir| 18 Jinci asırdanberi toplanmıştır. Ve Tası Âzası, ? ültimatom vermiş bulunmaktadır, Ya,! Krai Yedinci Edward, Beşinci George, Binstein — Nisbiyet nazariyesinin mı” ben yahut da sinema demektedir. Çün- İşimdiki kralın da vurduğu geyik baş- dd! filozof, kü Coogan, müstakbel karısının da -İları bu aradadır. Jacob Epstein — Heykeltraş, ba ziyade ev işlerine bakan, sabahle -| Mischa Elman — Dâhi viyolonist, " yin işine giderken paltosunun üstünde- Dün ihdü Simon Plexner — 14 üniversite mezus 1890 senelerinde sayılı bir koşucu ©- ki tek bir tozu silecek bir ev kadın: ol- AN en ihtiyar nu. Dünyanin her tarafından içtihat ka — lan ve şimdi de 80 yaşında bulunan W. | masını istemektedir. kedisi 23 yaşında pısı olarak sayılan fenni lâboratuvarların Biri diğerine bir dereceye kadar bağh| George ihti dığına rağmen, zin-| O Fakat kaşları kalemle çizilmiş olan, i ,,, | sahibi. Rokfeller tıbbi araştırmalar mü - olan bu iki mühim dahili meseleden en | << 21. > “yari gene rahmetli Har | Dünyanın en ihtiyar kedisi Kent'de| essesesinin 30 senedenberi müdürü, br. İlkbini ii hmsl et. |sârı saçlı, dudakları, Saz ğ çetin mücadelelere malolanı Konkordato- 1 ave Ş loW'un dudaklarına (benziyen, Betty yaşamaktadır. Bu kedi, 1914 de doğ-| ion Fenditwanger — Romancı, dur. Yugoslavyanın mühür bir kısmı or «| 7<c<2 Yapar. Grabbe ise, sinemaya & meftundur ve | vU$lur. Yani tam 23 yaşındadır. Şim-İ Dr. Freud — Muasır sosyolojinin es8” todoks ise, diğer mühim bir kısmı da ye-|lâzımsa hepsini yaptı. perdeden vâzgeçmek niyetinde değil - diye kadar 120 yavru doğurmuştur. VE İ sını teşkil eden psiko analize mucidi, ni Yuğoslavlar, katoliktir, Yugoslavyayı | Bugün, Avrupada dolaşırken her tarat-| gir. müteaddid kereler büyük anne olmuş-| Emil Ludwig — Tarihi biyografiler mu- yalnız ortodoksluğun resmi hâkimiyeti altında tutmak, bu memleketin hristiyan olarak değil, Yugoslavya olarak milli bir- lik sahibi olmamasını istemek demekti, Bu meselede milli ve radikal bir ruh ile ve büyük bir cesaretle hareket eden Sto- vadinoviç, Konkordatoyu imzaladı ve es- ta hususi hürmet ve itibar gören başve-| © Jackie Coogan'ın, Şarlo il .Jtur. A e harriri, kil, işte böyle bir başvekli oldu. Hiç çiüp- e bi ivan vg) Bü kedi, ihtiyarlığına rağmen, fare) Andrö Maurois — Fransız muharriri, gvel $ $“P-İnarken kazandığı tam bir milyon iki he etmiyoruz ki Yugoslavyada ekseriyet, | yüz bin liralık serveti (vardır. Ve bu tutamamakla beraber havuzda oynıyan | Yehudi Menulin — Viyolonist, bugünkü neticelerden dolayı, onunla be-| servetin de mes'ut bir yuva kurmak j- |P3bkları yakalamaktadır. Dr. Heinrich Meumann — Viyanalı raber mağrur ve müftehirdir. çin yetip artacağına inanmaktadır. İgün, yani 18 ikincikânunda yapılacak-| meşhur doktor, Muhittin Birgen Düğün, kızın 2! inci yaşına bastığı tır. Jackie Coogan ise 22 yaşındadır. | Max Reinhardi — Muasır tiyatronun mübeşşiri, Sırp kuisesinin Sen-Sinod meclisi tara» i le a sından gösterilen bütün muhalefetlere İs MU E R İN A N İS BE E R İ N A N M A! e Aktör, rağmen bu Konkördatoyu parlâmento - dan geçirdi. Eski Sırp kilisesi, bu siyase- te karşı gösterdiği muhalefette bazı na- zırlerı ve bir kısım meb'usları aforoz et - meğs kadar gitti; o aralık üzün bir has- talıktan sonra vefat eden ortodok$ pat - riğini Stoyadinoviç zehirleterek öldürt - müş olduğuna kadar iftiralara ve muha- lefet propagandalarına karşı, azimle ve Adapazarında oturan bir oküyucumuz anlattı: almıya gittim, benden parayı yatırdığım zaman verdikleri || Sir andön Ronald — Muasır İngilif «Benim park civarmda bir büfem var, orada tütün ve | makbuzu istediler, kaybetm ği musikisinin kurucusu ve şefi, müskirat satarım. Bazı müşterilerimizin arzuları üzerine | — O halde, dediler, makbuzun bir sureti çıkarılmak üze- || Hayim Weizmann — Siyonistlerin şefk burada Karamürselin «Abihayate namile maruf olan su- | 7 evvelemirde bir Istida vereceksiniz. İstidaya 16, surete ii yunu da bulundurmak istedim, belediye reisine bir mek - da:90 kusuşinik. pal, yapıştıra skip; Harap etkin, yekün İngiliz futbolcuları nasıl : 46 kuruş eder» i tup yazdım. Elli kuruş ta para gönderdim, su gelmedi, fa- | | iz bu hikâyeyi dinledikten gonra 50 kuruşu istirdat ede- evlenirler ? kat beş altı ay sonra göndermiş olduğum 50 kuruşun iade | bilmek için 48 kuruş harcetmenin gurabetine inandık, fa- || İngilterede meşhur bir futbolcu e iğ mi Ke Hülâsa, Yugoslav-İ| edildiği bildirildi, postahanenin ihbarnamesi de gelmişti, | kat ey okuyucu sen: lenince gelinin dam donörleri de dü" yaya. Yugoslavlık için mukadder olan ü lerine meşin to; inde ve bif milli birliği vermek için, bir başvekilin İSTER İNAN İSTER İNANMA! ğüne e eşin top şekl örnek manşon geçirerek iştirak etmiş” nexkudar çalışması ve cesaret göstermesi İlerdir

Bu sayıdan diğer sayfalar: