21 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

21 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

müşkül Londra, 20 (Hususi) — Nankinden bi Girildiğine göre şimali Çinde ve bilhassa Şantung etrafında cereyan eden müha- zebe, yakında yani bir safhaya girecek- tir, Takviye kuvvetleri almış olan Çin kıt- aları bu mıntakada muvaffakiye lemektedirler. Çin hücumu neticesinde Müşkül mevkide kalan Japonların Vazi- Yeli gittikçe güçleşmektedir. Şimali ânde çete harbi yapmakta olan Çin unsurlarının bu tabiyelerine devam €derek bu son günlerde bilhassa Chansi eyaletinin şimal taraflarında Ve Pekl:i » Hankeo ve Tiyençin-Poukeo demiryol- ları üzerinde Japonları muvalfakiyrtsiz- liklere uğratmışlardır. F onlar şimal cephesinde de Ginayetler arttı vaziyete düştüler Şanghay, 20 (A-A.) — Central News Çin ajansı, Honan eyaletinde Hanyang - dılldtlhnıcıımyıkılııınk İ« dam edildiklerini bildiriyor. Nankin yeniden bombardıman edildi A ) — Dokuz Japon 21 (A ÖR T A ikini bombardıman et- tayyaresi dün Nanl miş ise de bombaların çoğu daki tarlalara düşmüştür. e Büyük mikyasta takviye edilmiş o!a_n Çin kıt'aları Japonların ileri çıkan bir hatiarını üç taraftan muhışan tiıneğ'e muvaffak olmuşlardır. Çinliler Japon i- şehrin dışın- leri hareketinin durdurulduğunu ve .l.ı-l ların ağır zaylat etmektedirler, ilistinde kanlı hâdiseler oluyor Ingiliz ve Yahudi polislerine Londra, 20 (Hususi) — Filistinde sü- künetle geçen dünkü günden Sonrâ, bugün tekrar bazı hâdiseler olmuştur. Saffetide, bir Yahudi polis müfreze- Si karakola döndüğü sırada bomba hü- Cumuna maruz kalmıştır. Müfrezenin Yakınında patlıyan bomba hiçbir zayi- &t ve hasar yapmamışlır. iüste de iki İngiliz polisine ateş fakat isabet vaki olmamıştır. Müftünün vaziyeti Londra, 20 (Hususi) — Halen Lüh- Nana iltiça etmiş olan Filistin büyük Müftüsünün müstakbel vaziyetini ta- Yin etmek üzere, İngiliz ve Fransız ma- edir. tere, müftünün Mısıra gitmesi- NO misaade edilmemesini Fransız ma- *esasaşesa aa eee ee YUNAN taarruz arttı İtalyan ajanları Bütün Arabistanda birçok İtalyan a- janlarının İngiltere aleyhine propagan- da yaptıkları sabit olmuştur. Petrol boruları delindi Hayfa, 20 (A-A.) — Nasra civarın- da Trak petrol borusu dün akşam atı- lan silâhlarla delinmiştir. Kudüs, 20 (A.A.) — İngiliz makam- ları, Şahariye köyüne iki bin İngiliz 1- rası ceza kesmiştir. Bunun sebebi, ge- çenlerde İngiliz polisine taarruz edil- miş olmasıdır. İngiliz , bu taarruz esnasında Arabların ele geçir- dikleri tüfekleri iade edilmediği takdir- de köyden bir mikdar evin yıktırılaca- gını da tebliğ etmiştir. Ka aa y ea GA.ZîîTECİLERlNİN BİR DAVETİ <Evliler eşlerini birlikte tir Antara, 20 (Hususi) — Basın Birliği Teisi Falih Rıfkı Atay bugün Yunan E;_ Zelecileri şerefine Karpiçte hu—_&ğlc_ Yafeti vermiştir. Misafir gazeteciler ZİYâ- feti müteakip şehirde otomobille biz ge- Tnti yapmışlar, akşam Çankayaya HİdE- Tek defteri mahsusu İmza ettikten sonra Öşkü gezmişlerdir. Fath — Rifki — Alayın ııca? Solrusnda Elen basın - birliği nile reisi İspanyada Harb vaziyeti Londra, 20 (Hususi) — İspanyada, 5):; Tagösa cebhesinde şiddetli çarpışma devam etmektedir. Hükümet kuvvetleri, Saragösaya yakın mühim bir tepeyi iştal ettiklerini bildiriyorlar. Diğer taraftan Franko kıta tedirler. Şimdi Giğon'a 29 kil Mesifede bulunmaktadırlar. 'ları, Astu- Tlez cebhesinde ilerlemeğe devam etmek- lemetrelik bir | kasabalar zuptet melidirler » Zarlis —Türk — meslekdaşlarını ba- harda Yunaanistana davet etmiş, fakat şu şartı ileri koşmuştur: «Evliler behe- mehal hayat arkadaşlarını birlikte getir- melidirler.» ; Atina, 20 — Gazeteler Başvekil Me- taksas'a Türkiyede yaptılan hararetli kabulü uzun uzadıya mevzüu bahsedi- yorlar, lAnkarıdn ofel Lokanta ve berberlerin Fiat listeleri Ankara, 20 (Husust) — Belediye ik- tısad müdürlüğü şehirde ihtikârla mü- çadeleye karar vererek, otel, lokı_ınta we berberlerin fiat listelerini yeniden tesbit etmiştir. Bu mıntakada, Frankocuların muhtelif tikleri haber verilmekte- dir. İki ahbab çavuşlar ——— — ——— jkapı mi Japonlar, muhasematın başlangıcından beri Şanghay cebhesinde Çinlilerden 10 bin kişinin öldüğünü ve 100 bin Lişinin de yaralandığını lddia etmektedirler. Bir Mogolistan devleti daha Pekin, 20 — Yarı resmi bir Japon teb- liğine göre şimali Çin ile harici Mogolis- tan arasında Tampon vazifesi görmek ü- zere bir dahili Mogolistan devleti kurul- ması derpiş edilmektedir. Mogol veisleri komiünizmin dahili Mo- golistanda — cenuba doğru ilerlemesine mani olmaktadırlar. Chahar havalisindeki Mogolların leri Prens Teh-Wang'ın yeni devleti Teis- verdikferini beyan | isliğini det'unde edeceği söylenmekte- dir. — eee Mısır, Trablus hududuna 100 tayyare gönderdi İskenderiye, 19 (Hususi) — Hükü- met, Trablus hududuna mühim kuv- vetler ve 100 tayyare sevketmiştir. Bu hareket, son zamanlarda İtalyanın Trablusa gönderdiği büyük kuvvetlere bir mukabele sayılmaktadır. İran hariciye nazırı Bu sabah ge.di (Baştarafı 1 inci sayfada) murlarından Futuher, dünkü trenle şeh- rimize gelmiş olduklarından — onlar da hariciye nazırinı karşılayanlar arasında bulunuyorardı. a Dost nazır, Sirkeciden doğruca oto mobille Perapalas oteline gitmiştir. Bay Saram'i bugün vali ve belediye rei- sini ziyaret edecek, İstanbul ve merkez komutanlarına birer kart bırakacaktir. İstanbul veli ve belediye reisi de — saat 12 de Perapalasa giderek hariciye nazırı- nın ziyaretini iade edecektir. İran haniciye nazırı saat 12,30 da Tak- simde Cumhuriyet âbidesine bir çelenk koyacak ve bu merasim esnasında vali ve belediye reisi, vilâyet ve belediye mu- avinleri, Beyağlu kaymakamı, emniyet müdürü ve bir polis müfrezesi hazir bu- lunacaktır. Saat 13,90 da misafir nazır şerefine vali we belediye reisi Muhittin Üstündağ ta- rafından palasta bir ziyafet verilecek ve nazır den sonra Ayasolya ve Top- ini gezecektir. Misafir na- zır, yarın Gtomobille şehirde bir gezinti yapacak ve öğle yemeğini Tarabyadaki Tokatlıyan otelinde yiyecektir. İran hariciye nazırı cumartesi öğleden evvel asarı atik& müzesi ile as- keri müzeyi öğleden sonra evkaf müze- sini, Kapalıçarşıyı gezecek akşam saal 19,10 da Ankara ekspresine bağlanacak hususi vagonla Ankaraya hareket ede « cektir. Haydarpaşa istasyonunda vali ve belediye reisi Muhittin Üstündağ, İstan- bul ve merkez komotünları, polis n taralından taşyi edilecek ve bir kıt'a at ker tarafından selâmlanacaktır. Bay Samı'l pazar günü Ankazaya mu- vasaiat edecek, istasyonda Hariciye Ve kıli Tevfik Rüştü Aras ile Hariciye Ve- kâleti siyasi müsteşarı Numan Menemen- cioğlu ve diğer zevat tarafından mera - simle karşılanacak, bir ihtiram — kıt'ası selâm vazifesini ifa edecek, bando İran ve 'Türk milli marşlarıuı çazacaktır, Başvekâlet vekili Celâl Bayar misafir -— günü Fartı nezaket Fransada Esrarengiz | Ş ÂLEMİ aa © İngiliz - İtalyan münasebatı bu gidişle kat'iyen düzelemez Yazan: Soll_n Ragıp Emeç - ngiliz - İtalyan siyasetini Akdeniı,d)_' ğ karşılaştıran bir diğer mevzu da Pilis, tinin vaziyetidir. Esas itibarile Filistin vaziyeti, bu siyasette müessir olan bit — âmil değildir. Fakat Filistin Arablarıran — Ririşmiş oldukları mücadelede İta'yadan — müzaheret görebileceklerini ummalarır — dir ki, ortaya, yeni bir zıddiyet unsuru — çıkarmış oluyor. Malüm olduğu üzere Filistin müftüsü, — hakkında yapılan takibattan kurtulmak — için Kudüsteki Camii Ömere iltica et- J| mişti. İngilizler, bir mabede sığınan h- cayı, iltica ettiği sığınağında yakalamak — istemediler, Yalnız camüin etrafını — bir — kordonla çevirdiler. Bu kordunun — çok — gevşek bir şey olduğu, Filistin müftüsü. — nün buradan kaçıp kurtulmaya muvaf- fak olmasından anlaşılıyor. İngilizlerin, bir din adamı hakkında takibat yapmak- — tan vareste kalmak için bu işi böyle ter tib etmiş olmaları çok muhtemeldir. Fi- Estinden kaçan mi Suriyeye iltica et —— ti. Bazıları, bu zatın İtalyaya gideceğini ve Musso'iniden müzaheret - istiyeceğin! — iddia ediyorlar, böyle bir şeyin gayrı va: — rid olduğu meydandadır. Bir defa İtalya böyle çok açık ve tehlikeli bir davaya ka- — tılamaz. Sonra Fili müftüsü Fransız- ların elindedir. ve Fransızların — İngiliz. — lerle olan anlaşmasına göre, müftüyü el — lerinde tutmaya veya İngilizler iste- dikleri takdirde onlara teslim etmiye borçludurlar. Bundan maksadım İngiliz- ler böyle bir talepte bulunurlar demek değildir. Bazı haklar vardır ki bunlar — muhafaza edilir, fakat hiçbir zaman İs- Umal ediimezler. İngilizlerin vaziyeti de, bugün büyledir. Maamafih ne de olsa İn- gilterenin —iç — meselesi — sayılabilecek — bir davada İtalyanın isminin zikredilme — si, İngilizler için bir sıkıntı mevzuudur ve bu har, bu iki memleket arasındaki nddiyeti körüklemekten başka bir — işe — yarıyacak değildir. Dün Yemen imaznın: dan gelen bir mektub, bugün Filistin müftüsünün İtalyadan istimdad edeceği şaylası, yarın, Trablus ve Bingazi müslü: — — manlarına söylenilecek birkaç lâkırdı. — hergün hir parça daha artan gerginliği, — nihayet köpuverecek bir keman teli ger — ginliğine getirebilir. İngiliz devlet adam- — ları, şimdiye kadar, böyle bir intinaya _' varmamak için ellerinden gelen gayreti sarfettiler Fakat bazı ahvalde, hadisatın tnfilâkı, bütün bir hüsnü niyete ve çok — geniş bir gayrete rağmen önlenemiyor! — Tıpkı İngiliz - İtalyan münasebatının — çok tehlikeli durumunda olduğu gibi. Selim Ragıp Emeç ği irreğellii, ll öe! Öldürülen zavallı Odette Son günlerde Fransada yekdiğerini takiben birçok cinayetler işlenmekte ve bunların büyük bir kısmı aydınla- tılamıyarak esrarengizliğini muhafaza etmektedir, Bunlardan en sonuncusu şudur: Birkaç gün evvel Parisin Neuvilly semtinde büyük bir spor otomobilinin yolun kenarında durduğu görülmüş. Fakat saatler geçtiği halde sahibinin bir türlü meydana çıkmamas; üzerine otomobil şüphe uyandırmış ve adam- Jardan biri arabaya yaklaşarak kapısını açmıştır. İlk nazarda otomobilin içinde ağzı iple bağlı bir çuvaldan başka bir şey görememiş fakat çuvalın vaziyeti şüb- hesini davet ettiğinden hâdiseyi polise haber vermiştir. Polis gelip de çuvalı a- çınca, içinden eli kolu bağlı ve ensesin- den yediği bir kurşunla ölü bir cesed çıkmıştır, Yapılan tahkikat, maktulün 25 yaşın- neticesini vermiştir. Zavallı gencin kaybolduğu gün bir iş adamile rande- vusu olduğu ve yanında da külliyetli mikdarda para bulunduğu tesbit edil- miştir. Fakat tahkikat bundan daha ile- riye gidememiştir. Şimdiki halde katil ve einayetin sebebi tamamile meçhul- (Devamı 11 inci sayfada) Avusturya ile Sovyetler arasında bir anlaşma Viyana 21 ( ALA. ) — Avusturya ile Sovyetler Birliği arasında bir anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmıya göre Sov - yetler Birliği makine ve demir, çelik maddeleri mukabilinde #Avusturyaya üç bin vagon çavdar verecektir. aa aa ça nazır şerefine bır ziyalel verecektir. Post nazır 27 birinciteşrin çarşamba hususi olarak Ankarada geçire- cek ve o günün akşamı saat 21 de Ankara- dan hareket edecek olan Toros ekspre- sine bağlanacak hususi vagonla Ankara- dan hareket edecek ve merasimle uğur- lanacaktır. Terakeie ee 3? Ku BB L MT S D KA Sabahtan Sabaha: 3 Bir sürü hoca — Üniversiteyi yeni baştan kurmak davası tazelendi. İ Döri yıl evvel bu maksatla, Avrupadan davet eltiğimiz ve beşer'yıllık mu- kavelelerle Üniversiteye bağladığımız profesörler ne öğrettiler, ne kazandır- dılar? Bunun bilânçosunu yapacak salâhiyet ancak Maarif Vekâleti olduğuna göre vaziyeti gazeteci sıfatile takip edenlerin fikirleri ne kadar idâlalı olur- sa olsun, sadece bir mütalea kıymetinden ileri gidemez. Buna rağımen bir meslekdaş soruyor: «Bir sürü renebi hocaya rağmen Üniversite işlerimiz neden bir türlü yo: luna giremedi ve giremiyor?» Bu hocalar hükümetle yaptıkları mukaveleye göre dört yıldır çalışıyorlar, ğ Mütohassıs sıfatile gelen bu hocalar kendilerine gösterilen sahalarda — dört yıl vazife görüyorlar, Profesörlerle talebe arasında anlaşmayı temin için de yanlarına doçent olarak birer, ikişer Türk mütehassısı verilmiştir. Avru. pal teknikle işe başlıyan hocalar dört yıl çalıştılar. Eğer umduğumuz verimi — alamadıksa acaba kusur onlarda midir, yoksa bizde midir? Memleketin umumi maarif bünyesi gösteriyor ki zâf yalnız Üniversitede değildir. Her sınıf tahsil sahalarında bariz bir bocalayış var. Bundan başka profesörlerin yanına verdiğimiz döçentlerden bir çoğu kendilerine lâyık gö- rülen kapıcı aylığı ile maişetlerini temin edemiyerek çekildiler. Serbest saha- — — da dahs müreffeh bir hayat bulanlar takdir edilmiyen ilimlerini kendi te - " şebbüslerile işletmeğe muvaffak oldular. Bu suretle Üniversite, muhtelif şu- belerinde belkemiği vazifesi gören münevver bir zümreyi kaybetti. Adam — — yetiştirmek için seferber olan o (bir sürü hoca) çölde konferans veren mec- — nuna döndüler. K Profesörü, âlimi bir tarafa bırakalım. San'atında mahir bir ahçıya bile iste diği malzemeyi vermedikçe ondan iyi yemek beklenmez. Biz profesörlere iyi yetişmiş talebeler, ve ilmi karnımı doyuran yardımcılar vermedikçe onlardan iyi kalite gençlik bekliyemeyiz Bürhan Cahit

Bu sayıdan diğer sayfalar: