21 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

21 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ünkü Çinin başında nilebi kız kardeş kız kardeş, bulunan üç &£ Üç Çin büyüğünün karıları olan bu üç y aya karşı Kiriştiği ai Bag ahi roller oynamaktadırlar Ba ç m-Kay-Şek, Heu Liang ve Kung .::qrıht evlidir. Ching-Ling'le evlenmek Çinde müthiş bir fırtına esiyor; ö bi nti M Var. Japon orduları Çini istilâya uğrası-|İçin ci N Yor, Tapan topları YK GE gattiyer, Te zaedır. Bü, ayl uzun "ım"u_. Pon asketleri imparatorluğun eski payi- 'al yet boşanı derhal “'hhnda' Japon tayyareleri Şanghay Ü- ]'il inde. Evler yıkılıyor, sokaklar cesed do- Ü, yavrusu kucağında ölen anmeler... . Büyük Çin, dört yüz elli milyon Hüfuslu koca Çin kendini müdafakya UĞ- Tüşıyor, B iyor Musunuz ki bu mukavemet teğ> :;hîm" başında; üç kadın bulunmakta- . üniversiteyi bitirir bitirmez ora- arkadaşlarından -bugün Çin maliye vekili olan- Doktor Kung ile evleniyor. Mei<Ling'e gelince: Otbugün — Maroşal Çan-Kay-Şek'in karısıdır. Çinin üç yıldızı Ne mükemmel bir hikâye! Baltimor'un fakir bir mahallesinde doğup, en yüksek ere erişen bu üç kız kardeşin ha- bir masal gibi diye- daki K Soong ailesinin bu üç kızının hayatları KI ir Gece masalıdır. Baltimor'daki Çin mahallesinde ŞM yılında bir akşam.. daracık bir s0- hf' İşsiz bir gemici olan Charli Soong â- ©ele acele evine dönüyor. Yürürken dü- Nüp hayal kuruyor. tarış SN ve âvâre yaşamaktan çök mi 2ribdir. Fakat bu akşam içinde uyanan illdad ve kudreti, Iş için yaratılmış Bir San olduğunu seziyor. Küçücük evinde bir yığın çocuk sesile Srşilağşeyor. Mle hem fakir hem de ka- aliktır. Üçü kız, üçü erkek, altı kü- k Soong birden işsiz babalarına Koşu- Yorlar, reevkil, yatı hakikaten tatlı ksiniz. F *un kızlarındaki tâkdir ve hayret tevkalâdelik bu değildir. Çün- iz- sadüfle kazanilmiş sa) an olunacak tarafları zekâları, ce- 4 ve şahsiyetleridir. Bu kızlar, kö- calarile evlendikten sonra durmadılar. Çin teceddüdünde mühimroller oynadılar. Çinde ııyı'.ıınıyıeık kadar çok okullar kurdular, sılihf müesse- İ D T İ | : | ? f İ ; t ğ f K H ğ Bu kadının kocası üzerinde pek büyük bir nüfuz ve çok iyi bir tesiri vardır. Ma- reşal Çan-Kay-Şek kendisile evlendiği vakit kültürü yüksek bir adam değildi. korısının tesirile harikulâde l ; : İ .ıi İnsli '.'ı*ü, Soorg'un kalbi, esasen Çinin sev- hi * Yanmaktadır. O da Doktor Sun Bi- ;' €mleketinin zevalinden mu Ve ğ taşı adakat'ne mukabil Soong'u İş arka- Yiğina alıyor. Aşk başlayınca " Çünkü mühal Artık Ching-Ling Amerikada heklmlik nı= ddet Haa a Küdret ve ka- Sivast tarih tahsilini bitirmiştir. Ve ar- :t.'ueü AU 'cadar büyüktür. Çin kadınının an'anevi hayatına dö- ee baüş k değildir. Ateşli bir idealisttir. Dok- Sun-Yat-Sen onu husust' kâtibliğine Yor, Ve genç kiz Çinin ilerlemesi yolun bütün ruhile çalışmağa başlıyor. hit ' hummalı çalışma Doktar Sun'u tas- tdiyor. Buna bir de Ching-Ling'in a- i, tatlı bakışlarının ve güzel yüzünün hu"b"fl_nl katınız. Çok geçmeden cum- Hvî::ı doktor onsuz yaşıyamıyacak hale tor rliyecileri olan üç erkek :.Ş: gündüz yardım ediyorlar. Telefan başırda koruşanlar, mlır alış vı'n' eden ar, silâh satın alan onlar, kıt'aları tan- N eden onlar, hattâ generallere manda edenler bile onlardır. k“sonnı kız kardeşlerinin bu nümune ol- d onl Caz kralı Gregor Kelekyan İstanbulda Meşhur muharrir Dîkr_anın oğlu olan Gregor yeniden vatandaşlığa kabul olundu Yirmi senelik bir ayrılıktan tekrar üna — Vatan — kucağıfi etmiş olar. meşhur « artık İstanbulda yerleşmiş bulunuyor. Osmanlı devrinin en sayılı ı:;lbn'ııf; anın u olal lefinden Diran - Kelekyı n ğit ee tanbuldan uzaklaşarak evvelâ Bükreşe ve olan musiki temayülünü inkişaf ettir - miş ve kısa bir zaman içinde lence yerlerinde aranan bir müuştur. İ Gregor, bizzat tertip ve idare ettiği caz orkestrasile Paristen sanra Nis, Mah- tekarlo ve Kan gibi Fransanın muhtelif eğlence merkezlerini dolaşmış - Ve her jyerde kibar muhitin rağbetini kazanarak, beynelmilel bir şöhret sahibi olmuştur. sima ol musiki aşkını halka telkin etmek sure - sonra tâ Misira — gitmiş, Amerikaya ve gittiği her yerde alâka uyandırmıştır. tının kendisine söylemiştir: beni adetâ sevinç delisi etti. ihtisas ve vatanımda imkân mak olacaktır. Çalışmalarıma esasen başlamış bülu - nuyorum. muhtelif ele - manlarla temas ettim. Pek yakında 12.14 kişilik bir caz orkestrası kurabileceğim Ba orkestrayı istediğim hale getirdik- ten ve garbın birinci sınıf orkestralari'c dahi rekabet edecek bir seviyeye yük - selttikten sonra, en büyük arzum An - karada ,u-lıpıl ve o, muhitte çalış - San'atkârları yüksek himayasi altına almış olan cumhuriyet hükümeti, onla - rın inkişaf ve terakkileri için her türlü imkânları vermiştir. Biz bu imkânlardan istifade ederek mükemmel bir eser mey- dana getireceğiz. Ve sizi temin ederim ki bu gayemizde muvaffak olacağız.. mıva değer gayretleri göt önüne alınınca kadın 'cin dünyada hiçbir İmkânsızlığın mevcud olmadığına hükmedilir. Ve de- nehilir ki kadın, faaliyetin her sahasında en zor ve müşkül görünen işleri başara- bilir. ... gonra ) Bayburt — köylerinde avdet | dolaşırken size ay - Caz kralı» Gregor | lardan bahsederler « |ken tuhaf isimlerle ; kendisinde #stri | vONLÜK CUĞ [Nisan. mayıs: Mayıs, Parisin eğ- | kiraz: Haziran, çü - ’rük: Temmuz, ağüs - Fransa gibi müşkülpesent bir muühitte | Şuba' de etmiş olan Gregor, artık Fransa hu - tları içinde sığmıyarak, yapılan davet- K Felemenk, İspanya Bu suretle Avrupa ve Amerika matbua- isine verdiği «Caz kralı» ün- vanına hak kazanmış olan Gregor, ken- disile görüşen bir arkadaşımıza şunları e— Valanıma dönebilmek ve tekrar Türk vatandaşlığı yüksek şerefine kavuşmak Meslek ittihaz ettiğim musikide, az çok göhret kazanmış bir. adamım. Dünyayı dolaştım ve İstanbul kadar gü- zel bir şehir görmediğim gibi, onun sev- gisini de asla unutmadım. Şimdi bütün Şark köylerinde dolaşma Şarkta, her şeyden evvel tarakkinin temeli olan emniyet, artık katt bir şekilde teessüs etmiş ve şekâavet namına tek bir hareket bile kalmamıştır Erzurum (Husütt) karşılaşacaksınız, ba- kınız, bu köylüler ay- lara ne isimler ver. mişler. Bart: Mart, abrıl: tos: Ağustos, istav - rit; Eylül, Koçayı: Teşrinlevvel, Bay - burtkoçu: Teşrinisa « ni, Sığırkoyan: Kâ - nunuevvel, Zemheri: Küânunusani, Şubat: Şark köylerinde köylüleri tedavi eden bir seyyar Poliklinik hastalara ilâç dağttıyor tir. Hristiyanlarda isim babalık mücsse- sini andıran bu kirvalık buralarda çok - tur. Buralarda nüfus 1000 de 25 gibi çok kuvvetli bir nisbette artıyor. Halbuki es- kiden bu yerleri harpler mahvedermiş Nüfusu bir türlü artmazmış. Şimdi nü: fus artıyor, ayni arazi dün 50 kişiyi do yururken bugün 100 kişiyi doyurmak mecburiyetinde kalıyor. Köylü arasındı mevcut sıkıntı da bundan çı r. Bizdrr Ğ ünde mübadeleyi artlırmayı, ti Şark köylerinde ay isimleri kulâğınıza böyle garip garip çarparken başka tu - hafliklarla da karşılaşırsınız. Meselâ bir şeker fabrikasının bu civarda kurulması mevzuu bahsolduğu şu sırada «kocabaşı kelimesinin bol bol kullanıldığını görür - sünüz. Kocabaş pancar demektir. Çavdara da «sarıbaş» derler. Buralarda ked! pek bi - linmez. Fareleri imha etmek için de til- kilerin yardımına ihtiyaç duyarlar. Köy- lüler, kurtlara, sansarlara karşı da Bilâh | dolu y istimal ederek kurşunu ziyan etmekten | öğrenmemiş, kenı hoşlanmazlar. Bunun için biraz ağu (ze-|niz zaman: hir) alırlar, döverler, balmumund ka -| — Biz başka yerde yapamazuk, diyor. rıştırırlar, odun ve sigara kâğıdile bir Ve an'anevi bir bağla kulübesine bağla- içi yola atar - |nıyor. :?:;:::.“va;mrgîuî Buna rağmen şimal hududumuzda olan Şark köylerinde ovaya yazı derler. Es-|Çıldır o kadar taşmış ki, bu sene yalnız ketek, kanavaklı, kültöken kadın demek-| bu ufak kazadan 4000 kişi dışarıda iş 2- tir, Ve: «Esketek yazıdan geliyor» — der- ramafla gitmiş. lerse; «karım, ovadan geliyor» manasına Köylü yeni rejimin iki esaslı mazhari. anlaşılır. Poçık hayvanların kuyruğu -l'j!'!lne kavuşmuş: Biriemniyet. Bu va - dur. Gidik keçi yavrusu, godak manda ziyetten eski şakiler bile memnun, haya- yavrusu, Şişek bir yaşındaki dişi koyun | tını dağa çıkarak adam soymakla geçir- 'Tohlu bir yaşındaki erkek koyundur. miş bir adam, şimdi, sapanına bağlan - Anadoluda avukatlara; müzevir, tez -| Miş. vir dendiğini duymuştuk, şarkta avukat| “ — Ne Idi o tehlikeli demler diyor, Böy- kelimesin'n hakikati fonetizni bozmadan|le kazanmak varken. Bak bize bu yolu (ağukat) diyorlar. Ve onlara avukat ne| hükümet zaorla öğretti. Kanun korkusile dir diye? sorunca: çiftçi olduk. «— İşleri karıştıran, haklıyı haksız ya- Şu müubakkak ki artik memlekette le. pan, işe zehir katan adamdır cevabını ve-| Takkinin temeli olan emniyet teessüs et- riyorlar. Malüm ya (ağu) zehir demektir. | Miştir. Ve buralarda şakavet namına tek Buralarda bir de kirva denen şey var- bir hareket kalmamıştır. dır. Size onun ne olduğunu anlatayım.| İkinci mazhariyet te askerlik. Köylü Kirva bir allede erkek çocuğun babhadan | Anlatıyor" sonra en yakinidir. Kirva dayısından, am-| — Ekiyoruz, askere gidiyoruz. Geli - casından da yakındır. Kirva denilen zat | yoruz. biçiyoruz.. diyor. Ve cskiyi hatıra gocük sünnet olurken o çocuğu tutan â- hıyarak: damdır. — Nerede o kötü günler, köyden çı « Kirva ile çocuk arasında sünnet me- | kar, bir daha ne zaman döneceğimizi bil- rasiminden sonra ailevi bir bağlılık baş- | mezdik diye ilâve ediyor. Ölürüz, karı lar.. Sünnet olmadan evvel Kirvaya ha-| bekler, bazan diri getiriz, karıyı başkam ber gider. O bir hediye alarak sünnet gü- | *İMış- Askerlik yuvamızı bozardı. Şimdi nü gelir Sünnet olmadan evvel çocuğun | N€T şey saat gibi işliyor. babası, bütün malını, mülkünü, anahtar- larımı kirvaya gerir. Kirva artık o ailenin büğün imamülküne sahiptir. Fakat bu remzi muamele nikayete erince kirva kendisime tevdi edilen malların 'içinden bir tane alır, ve gerisini gene lade eder. Artık gocuk ile kirva arasında kan ra - bıtasını andirir bir rabıta tesis edilmiş hi (h! biroz İşte uykuşuzluktan kıvranan sinirlilerin bitlmer tükenmez dilekleri .. . » İstenilen salâh gelmerz, her gün artan sinirlilikten gitükçe buvvet azalı, ertesi gün issan yorgun argın, hiç bir şey yapamamak halsizliğile kalkar, Bromural -Knoll- Bu fetâkettev kurtulmak için kullanılacak İllçur, asla zararı yoktur, simlee Teri yalışlırır ve gâkin ve eülim bir uyku davet eder, 40 06 90 köceçelmeyi Havl Hü Terdie öceamelende reyete ü srtılar. erden böş yerlere hicret elmeyi e bunu söylediği - Yunanlı boksör Vasis geliyor Bir müsabaka yaptnak üzere şehrimize davet edilen Yunanlı boksör Vasis cuma günü İstanbula gelecektir. Vasis pazar günü Kiryako ile Taksim stadında maç yapacaktır. © Knoll A-C,, kimyevi maddeler tabrikaları, Ludwigshafen #/Rhin

Bu sayıdan diğer sayfalar: