29 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 16

29 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Faydalı zekâlar, müşküllere karşı bir kuvvettir! Bursa okuyucu- larımızdan başı rmaktği 1 ezim yvaffakiyet lerinden emin olabi irler, Faydalı zekâ - ar, sahiplerini müşcüllete karşı koyan bir kuvvettir. Yalnız bu kuvveti parça - liyarak zayıf düşütmemek, haralelere dikkat etmek lâzımdır. Uysal gibi dav- ıanmak ekseriya zarar vermez, ——— Hayatın noş'esinden istifade etmek herkesin hakkıdır Araçtan o İhsan imzasile sorulu » i yor — Hayatımı na- sl geçireceğim? Hayatın neş'e - nden ve zevkle- .nden İstifade et- mek herkesin 2 kıdır. Yalnız, | nun kazançla uy « a dikkat etmek lâzımdır. Ka- ni suali — Hayatt vajfak yım? Muvaffa- kiyet sebeplerin » den bir kaçına © hip olmakla d ekteki ümitleri ç olacak sa“ |Duygularına hâkim olması lâzım i gelen bir genç kız Ankara okuyu » cularımızdan Na- dide: İnce ve zariftir. Hayale fazla ye vermiştir, £ dala maddi olması lâ - İ zımdır. Çabuk mü. teessir olur, alınır, g gâh için için, göh açığı vurarak ağ lar. Dertlerine iştirek edenlere karşı ça - buk bağlanır. Duygularına daha ziyade hâkim olması temenni olunur. Muhitle alâkadar olmak lâzımdır Araçtan Cemal #mzasile sorulu - yor: — Hayatta mü- vajfak olacak mi- yım? Mahdut muvaf- fakiyetler, inziva yi tercih etmekle| ve sırf kendisi için çalışmış Oolmaki? lde edebilirse de; di genişletmek için etrafa taşmak ve le alâkadar ol kendisini sevdirmek & her iki hâlde dürüst , muhafa: za etmek Mizımğır. Son Posta yer ağn tahlili kuponu İsim eğ DİKKAT Fotograf tahlili için bu kuponlardan $ adedinin gönderilmesi erimi Teşekkür Düçar olduğum hastalığı kemali haza- katle tedavi eden Kemaliye hükümet he- kimi Bay Bahtiyar Demirağa şükranlarımı arzeylerim. ymm a atter Ömer Turhan samimi Baş, diş, nezle, grip, romatizma ve bütün ağrıla- rınızı derhal keser. Icakında günde üç kaşe alınabilir. |£er mah: İsim ve markaya dıkkat! Taklitlerinden sakınınız. in Koridordan duyu- sesile birbiri arkâsına hâkimlerin na çıkan şahısları yalnız bayal- Il görerek, ne konuşulduğunu ân- dan, uzun uzun hep bunları, hep k şeğalekini dü ve nihayet ığını duyunca ileriye doğru salonun boşaltılmasını, muha- kemenin hafi cereyan edeteğini bildir- di. Kızın anası ve dayısı da dahi! olduğu halde dinle r dışarıya çıktılar. Sa- Jonun Kapısı kapandı. O vakit Adnan, Saadetin yanındaki mleye Saadetle de- ana gelmiş gibi garib bir korku andan ona baktı. Genç kızın vücudü de artık başını çe- kemiyor gibi iki büklüm olmuştu. Öte- de, maznun delikanlı, yana “eğilmiş, kendi avukatının kulağına bir şey si Yiyor ve heyecanın: gizlemek için giz- Ni gizli çırpındığı seziliyordu. lâhza sonra muhakeme başla- * Adnan akşam üslü yazıhanesine uğ- ı vakit, Nerimanın bir mektubunu Yazan l Had Fahri Ozansoy | ve mektubun içinde bir gün evvel çı- kan bir mecmuanın kesik sayfasını buldu. Kadın o geceki hâdiseden tees- nü bildiriyor, piliçlerle dolaştığı için ona alayla karışık sitemlerde bulu- nuyor ve mektubun hâşiyesinde, yolla- dığı mecmua kesiğini dikkatle okuma- sını ilâve ediyordu. Adnan, yukarığında, köşede Zeki Tunçbaşın imzasını taşıyan bu üç sü- tun üstüne dizilmiş hikâyeyi sinirleri sarsılarak okudu. Bu, ne insafsızlık, dostluğa karşı, ne saygısızlıktı! Zeki vi bu hikâyesinde, isimleri, şa- ları ve mevl değiştirerek, gazino vak'asını naklediyor, bilhassa tokan a- tan kahramanı âdi bir külhanbeyi gib gösleriyordu. Ya hele Neriman bu mülevves yazıyı kendisine yollamakla sanki ne zevk duymuştu? Acaba intikam mı aldım sa- nıyordu? Adnan, mecmua sayfasını buruşlu- rarak masasının üstüne fırlattı ve vef- retle: -— Budala kadın! Diye söylendi. Sonra zili çaldı, Bekledi. Bir dakika, dışarda, koridorun taş- larında Hasanın kaba kunduralarının EKONOMİ Kömü gittikçe artıyor Geçen yıl muhtelif memle- ketlere 400 bin ton kömür satıldı, bu yıl daha fazla satılacağı umuluyor Kış yaklaşmakta olduğu için İstanbul b: kını, daha şimdiden, bir yakacak endişesi miştır. Halbuki, böyle bir & halkı için varid değildir. Çünzü, İsta kâfi derecede odun ve kömür stoku mevcud- duz. İstanbulda muhtelif depolarda mevcud kok stoku 20:000 tondur. Bu mıkdarın Xat fevkinde de kok vesair maden kö- mürleri mevcuddur. Böyle olduğuna göre, ne bir kömür buhranı, ne de fiat yükselmesi varid görülmemektedir. Depo sahibleri, küçük esnafa, sömikokun tonunu Ji tona kadar 22, 11 tondan 50 tona kadar da 215 liraya satmaktadırlar. Küçük lesnaf da kilosunu 25 veya 3 kuruşa satmak- İtadır. Şu hale göre fiatlar normal sayılabi- Wecek bir haddedir ve bu fintların ileride de |daha yükselmesi ihtimali yoktur. Bon 6 ay zarfında kömür istihsalâtmış yüzde yirmi nisbetinde artmış bulunmaktı dir. Bu verim caklarda y Yunan! tondan rasında, teren İtal Bu yıl, daha fazla ihracat yapılacağı tah- min olusmaktadır. Henüz satış mevsimi ta- mümen gelmediği için şimdilik büyük mik- Yasta ihracat yapılmamaktadır. Ammandan sınai Ammandan bazi idhalât müesseseleri alâ- kadar makamlara bazı müracaatler yapmış- lardır. Bü müracaatlerde, Ammanda Türk sa t maraulâtına tesadüf edilmediğinden bah dildikten sonra, Türk sanayi mamulâtının Ammana da gönderilmesi, orada sanayi maj- larımıza İyi bir pazar bulunmuş olacağı bil- dirilmektedir. Bu müracaat alâkadar ma- kamlaren tetkik edilmektedir. Borsada vaziyet İ Dün; Londra borsasında, Fransiz frahgi, bir İngiliz lirası karşılığı 148.37 olarak mu- amele görmüştür. Evvelki gün 148.90 olarak muamele görmüştü. Şu halde, 149 #tankta $ santira kadar yükselmiş demektir, İstanbul borsasında da Türk borcu tahvi- | leri tür. 14.26 lira üzerinden muamele görmüş- Almanlar hububat alacaklar Almanyadan Ticaret Oda: apılmığ, hububat ve hı âta arziye taleb edi! tetkik etmektedir. at müracaatı Antalyalılar odun satmak istiyorlar! Antalyadan, şimdiye kadar, diğer vüâyet- ökçeleri takırdadı ve kapı açıldı. Adnan, âdeta tekdir eder gibi: — Bekle biraz, dedi. Hasan, odanın ortasında, kavuşturarak bir heykel gibi dimdik duruyordu. Efeh bugün da sinirli görünüyordu. Anlaşılan nül işleri hiç de mahkeme işleri kadar unda değildi. Kâtib Niyazinin hakkı dı. Tevekkeli bu sabah ona, İçeriki İodada, gözlerini kırpıştıra kırpıştıra, e- ifendilerinin bu son macerasından alay- İla bahsetmemişti! İ Adnan başını kaldırdı ve çantasından rdığı bir dosyayı uzatarak: — Bunu Niyaziye ver, dedi. Bu kü iğfal davasının dosyası. İptal etsi Hasan, çekine çekine: — Demek dava bitti #endi? Diye sordu. Adnan, Hasanın yüzüne bakmadan; — Evet, şahidlere lüzum kalmadı. Delikanlı het şeyi itiraf etti. Kizla ev- lenecekler! Dedi ve Hasan dosyayı alıp dışarıya çıkarken, arkasından: — Ha.. bal Diye seslendi. Hasan tekrar dönüp baktı. — Ben burada iken Mahmüre gelip beni ararsa yok dersiniz. Peki, efendim., Kapı kapandı ve kalın kunduralar koridorda evvelkinden daha fazla bir gürültü ile takırdadı. Hasan, efendile- rinin son emrini Niyaziye yetiştirmeğe canatıyordu. Adnana gelince, çantayı kapamış, e- kollarını çi öyle mi, beye- ür istihsalâtı, Mamulâtımız isteniyor ne kadar! Resimli fıkra amını) ası, ma“ Il, biraz Son Postanın kış mevsimi pror m, diye düşündük, abaka tertib et müsabakanın esası şudur: Müsabakanın esası bu tasını” seçtik. Her fıkra için bir yaptırdık. Fıkralara 1 den 40 a kadar, fık- İraların resimlerine de gene (40) a kadar numara koyduk. Hergün bu ıkralardan ve resimlerden birer tanesi- ni dercedeceğiz. Fakat bu resim o gün çıkan fıkranm değil, yâ daha evvel çık- 15, yahut ta daha sonra çıkacak bir fik-| kanın resmi olacaktır. Müsabaka bitince okuyucularımızdan oTACAĞI — Hangi resim, hangi fıkranındır? Siz de bize meselâ (40 numaralı resti 1 Bumaralı fıkranın, # numaralı resim 17” numaralı fıkranın, 14 numaralı resim 88) Ters — Bunları nasıl baluyorsun? Dediler. Bekri cevab verdi: mışlar, İlere odun, travers vesaire - sevkedilirdi. Son zamanlarda başka vilâyetlere odun sevkiya- İtanın menedilmesi üzerine, Anlalyada fazla İmikdarda mevcud olan odunlar yığılıp kal- miştar Antalya Ticaret Odası alâkadar makamla- ra müracaat ederek bu vaziyeti bildirmiş, birçok yerlerde de odun bühranından Şikâ- edildiğinden bahsederek, odun bulunmu- i yerlere Antalyadan odun sevkedilmesi tajerin üstüne koymuştu ve artık göz- lerini pencerenin kalın yeşil perdeleri- | ne dikerek derin derin düşünüyordu. Yarabbi! bü kararında uzun müddet durabilecek miydi? Ya iradesi kırılır, fi nağlüb olursa? O 2a- man ne olacaktı?.. nın yılardır hiçbir kalabalık, hiçbir ziysretle şenlenmiyen ve ancak hafla- da, bazan ayda bir defa yalnız bir pen-| ceresi, o da bir saat için açılarak güne-| şe ve Boğazın serin rüzgârını kavuşan düşünüyordu. O da Adnanın hallede- mediği davanın içinde idi ve tamamile hissetmese de az çok sezer gibi olduğu bir tehlikeden korkuyordu. O tehlike, daha düne kadar «amca» diye çağırdı-|. ğı, ona öyle çağırmasını bellettikleri Adnanı yazıhanesinde ziyaret etliği gün karşısına dikilmişti. Hem nasıl İgözlerinin içini yakan hırslı bir bakiş İve başınm üstünde saçlarını koklıya koklıya dolaşan ateşli düdakların te- masile bunu hisset ! Bu dudaklar bir baba gibi öpmüyordu. Mahmure bunu pek iyi anlamıştı ve biraz da ken- disini göğsünde sıkan yaşlı, fakat ga- rib cazibeli adamın kollarında tatlı bir ürperme ve o âna kadar tanımadığı a- caib bir haz duymuştu. Genç kız şimdi, en ziyade, içini gevşeten bu hazdan ve bu hazzı tekrar aramaktan korkuyor- du. Hayır, ne olursa olsun, Adnan am- caya bir daha gitmiyecekti. Hattâ ona «Ne zaman yalıya geleceksiniz?» diye sorduğuna bile nadim oluyordu. Vakıâ u dür) Meşhur Bekri Mustafanın 40 tane fık-| resimi (1). den! Bekri Mustafaya bir rakı kadehile bir su bardağı gösterdiler? — Çok münasebetsiz, birini küçük yapmaları lâzım gelirken yük yapmışlar, ötekini büyük yapmaları lâzım gelirken küçük * ş Şimdi. uzakta, Beylerbeyindeki yalı- İoş ve küf kokulu salonunda da bir kız| müsahakamız numaralı fıkranın V. bildire bu fıkralar ve resimleri de gazetede p.li gönderi İsiniz Bu suretle siz okuyucularımız hes zel bir fıkra okumuş, hem güzel pir sim görmüş, hem de bir mü verdiği heyecanın zevkin! tatmiş ot sınız. i Mükâtatlar i Bu müsebakada kazananlar aras İ75 okuyucumuza para mükâfatı ve ğiz. Mükâfatların Mistesi şudur: 1 kişiye 100 lira > 50 23 0 > 5 er lira 2 ger buçuk Mükâfat kazanan okuyucuları #İ tayin edecektir. Müsabakamıza ni evvel başladık. Yirmi sekizinci resi fıkrayı aşağıda bulacaksınız. d Ss) rak bize ve bağlıy Fıkra: 28 bir iş i ö ——..reaare mma ene ee NE 104 08085010 emme a ea kokünlarının üraştırılmasıı istesMi” Şİ müracat tetkik edilmektedir. Biga hayvan pazarı ve Karabif iskelesi açıldı Bişa (Hususi), — Hayvan hasisliği den beş ay önce kapanan BİgA hayri” zari ile Karabiga Iskelesi, hastalık sb zall olduğundan açılmış, bayva ai ne ve harico hayyan sevkine amamıştı, yoksa Adnan Kai ir başkalık, wi buluyordu? Mahmure bazı şeylere kari" tün cahil de değildi. Kışın, İken, mahalle kizları evlerde 101 İları ve Arttırma Kurumunun pi rındaki resimler gibi başbaşâ ru üzüm, fin ceviz yedikleri Pi lerde bir taraftan da sevm ve evlenme faslından yer di. Mahmure ee eyi bula sinemaya in lı bayanlarınca pekiyi İri Şevkiye ismindeki kızdan ei m münasebetlerine dair M8 ler öğrenmişti. Bu bilgi oö amcanın yazıharedeki atejli na ve hele kendisini sımsiki tutup alnını ve püşüne karşi sevki la silâhlandırış Fakat şunu da istiyordü amca gene ona bol paralar Y o, bu paralarla, iskeledeki camekânında her hafta — v hasını asılı gördüğü rel kapaklarındaki kiz resimle! De “ densin! Bu süslenmek arms geçen yıl yanlarındaki ış? ye i gelen şık bayanlardan ilm 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: