26 Kasım 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

26 Kasım 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Posta» NIN ’i't(ğa!vo si H onlara gıpta ediyordu. Verda ile kocar Halleye yeni taşmmışlardı. Amma &x zarnanda kendilerini mahallede herke- rmişlerdi. ası, Verda Ün alımhı, tama yakmım ndı. Ressam Münif Fehimin usta ölüle yarattığı kadın tiplerini * Son acık ağızlı ve bütün bu ter- lü, mönm guyum?.. İşte Verda da, san- m Münif Fehimin engin muhay- yelesinde doğmuş, <pader e maderi ba- hane naşlar ve koca Nedimin «bi- per ütülerek» servi balâ yetiştiril - mi ceğin gözlerinde arzu atoş- damarlarındaki kanım, iğğinin henüz 25 ncl ba- n bir kadımdı. * ilkönce, bundan bir aloda tanışmışlardı. ablık, çok geçmeden mgalanmış ve nihayet, üada yeşil çamlara öşkünde, parlak bir nişanla kut- şt. Bütün Heybeli bu genç dünyanın erinde balunmıyan eşsiz ".l harır Kocası Nejadla, vel bir yan al Bik; bir bağfla la gezerken, veya yeni a bezeli yokuşları, şakrak ka mrnatmırken ve yahuâ da, bah- le Dil arasında kayıkla ge- enmişler, kuluç- n yanında kal- * Dünyada hangi saadet vardır ki ebe- Bu vd yüvaya da — bir D et kanad — ger - karnında — besle - karku neticesin « dü. Nejad, ilkönce adetâ tapt » arkasından annesini kaybe'! 4 de Maslaktaki ötobüs kaza- | de; gözlerinde, sevgili ve bi- lasının hayali, gençli doya- hastanede — karisının nefesini verdi. a dönen Verda ne yapacağını şa- . Hiç, hiçbir şeyle tesefli bulamı- mmyordu. Nereye baksa, nere- © hep Nejadın hayâlile karşıl. b bir tedai ile tanıştığı ilk zünü a. Nihayet karar ver. toprağa 7 ay ağunu, — bir arasında son ve kurdların, hücümuna maruz mayacaktı bi lerin, akmıya Nejadım cesadini klıyacaktı. Nires ine doya- | distini VAZODAKİ KÜLLER Anlatan: — HBaydi kocacığım, şimdi din, köorlmhal.. da, kandisine hediye etmiş olduğu gayet kıymetli bir Rozental vazoya kayarak ya- tak odasındaki, tuvalefinin “üzerine yer- laştirdi. * Artik canlı bir hüzün “übidesi, keder meleği şeklinde ve adetâ bir hayalet gi- , kıriık varlığını sürükliyen Verda, en huzurunu, kocasının vazo İçir eyrederken buluyor; ni de, geccleri yatarka vazoyu, yanına alıp, yastığının üzeri yatırarak sanki canlı imiş, kocası karşı- sinda im m duyuyordu. ü yarayı iyi etmez, hang tturmaz?... mli genç dul da gibi y ihtiyacını o yakıcı şiddet ve ateş tün varlığında duydu. Mukadderat her şeye hâkimdir. Nasil nice Robert Taylorları ceb den çıkaracak kadar g miş buldu. Verda yeni ok memnundu. Genc yatak odasında, bu se dolabının. içinde sak- ladığı kül vaz dan maada, eski ha- tıraları andıracak ne varsa hepsini orta- dan kaldırmış, daha realist olalım, zadda Taştı. Taşındığı kutu gibi ve üç basamakla çikılır B odalı, yeni evini © kadar sevmiş, benimsemişti ki... Neja- ği, o yarım kalan aşkını, hü-, Bı, tatlılığı we samimi 'lei ha coşturuyordu. Mes'uddu, | seviliyot, iyordu. Yeni muhitinde ona: — Ne asil, cana yakın, evcimend kadın diyorlardı. el eğlu ile & tından e- yeni' l * İstanbulun © karlı, tipili günlerinden ini, onun, nişan- biriydi. Saatlerce devam eden kar fıru- nasından sonra, müdhiş bir weyaz çılkmış, her yeri dondurmuştu. O sabah, kapıya kadar ikinci kocatnı geçiren Verda, .so- kak kapısını açtı. Kuru bir soğuk, yılan ıslığı gibi her ikisinin de yüzlerini yals- dı. Titrediler. Verda, insiyaki bir hare- ketle, pazön Pijamasının içinde büzüldü. Kocası paltösünün yakasını kaldırdı. Genç kadımın gözleri kalın buz tabaka- gile sıvırya Örtülmüş olan merdivenin başamaklarına ilişti. Kocasının kolundan * | gekerek: — Aman, dedi.. basma!, Kayarsır. Sorra, anf bir hareketle geriye döndü, yatak odasıma doğru koştu. Biraz sonra bir vazo İle tekrar göründü. İçin- basamaklara dökerek: HBaydi kocacığım, dedi, korkma.. Verdanın donmüş merdiven basamak- na vazodan serptiği şey, ilk kocasının Ti idi. deki şimdi in, ları — Peki, dedim, yarın bekleriz! Komşunun genç horozu da adetâ ö- ter gibi ince sesile: — Teşekkür ederim, Dedi, gitti. Ot bakalım, Hind horozum öt Çap- kın sesini gü tepeler Ve aslak Tih-| çınla! unuü bil ki bu kart bu körpe p: l o eğin üstünden Üsküdar deposundaki Fatma ni duyurabilirsin. Bak, işte © Azametle — salladığın eler onum tütün | başına — yeniden | 16 afustos 1986, göce yarısından zonra. Uykum kaçtı. Gene sıcaktan uyuya- | Miyorum. Gözlerim karanlığı delerek | odayı araştırıyorum. Pakat bu gece Tengine, bü mezar Tengine tahammü- Ten yek. fşıği yakmalıyım. Üğmesini çevirdim. Ta - vandaki abağursuz ampulden bal bir işık yıldı. Eşya yerli yerinde: i şte iskemleler.. Göksu tablosu yanmış, yeni kürekli, kadife şilteli san- dalile! Acaba Mahmure anü - seviyor mu? sevmesin? Mademki — yaşları n | yorum, ne diye bu daveti ka- bul ettim? Bu ak saçlarımla gençliğe göğüs germek mi? Haydi işte mey | dan, pervasızım, göster kendini deli - kanlım & amanı Kibar, şamadı elendi kürekleri benim daha mı küvvetli? Ah Mahmure, Düne kadar sana eli dokundurmaktan Türküyordum, kı Şimdi niçin böyle on beş yaşının gü n payla- Adnan, ben, Beylerbe: j hızimdan neşini nefesimle söndürmek İstiyorum?) Ben bir lçak mıyım? Alçaksam ne duruyörum? Niçin Mahmutenin oda- sına koşmuyorum? Mahmurenin odası! Bilmem, kapısı açık mıdır, yorgünla- rı düşük mü? Uyuyor mu, yoksa benim gibi uyanik rmı? Ah biraz uyuşsam.. biraz dalabil - sem... Vücudüm alev kesildi. Mahmune, bana acı, kızım! Beni «ffet! Ah, biraz uyuşsam...* Hah.. o kim? gardrobun aynasından bakan kim? bu Gehşetli gözlerle... Kimsin, söyle”. Nasil, kendi hayalimle mi konuşuyor müuşum ? Yoksa çildırdım mi? Ah, biraz uyuşsam... Kırarım seni, ayna.. banâ gösterme beni... Aç kanadlarımı... Oh!.. © mel'un pariltı kayboldu. Ha- yalimde silindi ilerim, el Uuzanıyor. Küçük şiğe! Kurtarıcı, sükün verici şŞişe! Kurtarıcı ve öldürücü Şşişe! İki parmak arasında biraz beyaz toz! Uyuşmak ve kendini unutmak bu kadar olay mı? Yüzüm üşüyor, boğazım üşüyor, remediğim — ceketime Satış İlânı İstanbul Dördüncü Jora Memurluğundan: Eleni tarafmdan Vakıf Paralar İdaresinden 29708 ikraz numarasile borç al! nan paraya mukabil bizinci demecede ipotek gösterilmiş Blup borcun ödenmemei sinden Üolayı gatılmasına karar vetilen we tamlırnıha yemünli üç ohlivukuf tarâ fından Y720 Tira kıymaet tüköir edilmiş olan Fenerde Tevkii Cafer mahallesini Kiremid caddesinde eskâ ©3 yeni 33 numaralı, bir tarafı duvarcı Yorgi menzil bir tarefi YVuvaktim ve Horop menzilli, bir tarah Zemibü sokağı (yeni ismi Üstü rumca) ve caphesi Kizemid sokağı ile çevrili bir-evin evsaf ve mesahası aşağıdi yazılıdır: Zemin kat: Dört köşe kırmızı tuğla döşeli bir &nira, merdiven zemini çimento içinde maltız ocağı, sabit raf ve tezgâühı, tulumbal su olan mutduk, bahçeye çıkılan bir kapı. Birinci kat: Bir sofa üzerinde kurşuklı iki oda ve merdiven sahanlığında mef” Givenle indlen bir helâ ve sabit dölab. İlânsi Kat: Bir sofa üüzerinde ökisi içiçe Üüç da. Çatı kati: Busik tavımlı bir wofa ve bir çatı altı İle zemini çimmito ve etreli Guvar korkuluklu bir tarasdan ibarettir. Umumi evsafı: Binanın beden duvarları küngir, dahili aksum ahşab ve yağlı boyalıdır. Zemin kat pencereleri demir parmuklıklığır. İkinci kattu köşede mü- Gevver bir çükma we ortada etrafı demit parmaklıklı bir belkoen vardır. Bina kö- ye başındadır. Bahçonin bir kıstm çime nto Göşelidir. Bineyin eritresinin alii mahzendir. Bahçede erik ve ayva ağam vardır. Mesahgec Umum sahası 103 metre mru rabba: olup 5t metre murabbu bina, ge- vi kalam bahçedir. Yukarıda hudud, evsaf ve mesahası yazıilı gayrimenkulün tamamm açık arttır- maya konmuş olup 29/12/637 tarihine rastlıyan Çarşamba günü sur M öen 16 ya kadar Veni Postüne binasındaki dairemizde açık arttırma Üe sutilacaktır. Arttırma bedeli muhammen kıymetir 9. 75 ini bellduğu takdirde gayrimenkal €n çok arttıranın Üzerine Thale edilecek, aksi takdirde en son arttıranın taahhü- dü baki kalmak üzere arttırma ©n beş gün müddetle tamdit edilerek 13/1/938 tarıhine rastlıyan Perşembe günü saat 14 den 16 ya kkadar gene dairemizde ikinci açık arttırması yapılacak ve bu ikinci artırmada da arttırma bedeli muhüm- >men kıymetin $ 75 ini bulmazsa borç, 2280 numaralı kanun hükümdlerine göre beş müsavi taksitte ödenmek üzere tecil gdilecektir. Satış peşimdir. Teliplerin arttırmaya girmezden evvel muhammen kıymedtiü 6 71,5 u nisbetinden pey'akçesi vermeleri veya milli bir bankanın teminat mek- tubunu ibraz etmeleri lâzımdır. Birikmiş vergilerle belediyeye wit ten viriye, tanzifiye ve dellâliye resimler ve vakıf icaresi Satış bedelinden tenzil edilir. 20 senelik aittir. 2004 mumnara'lı icra ve iflâs kanununun 128 nc1 maddesinin 4 Üncü Tıkrasınca bu gayrimenkal üzerinde ipotekli alaca klılar Tle diğer #lükadaranın ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususile faiz ve masrala dair olan iddialarını, bu İlünm neşri tarihinden itibaren 20 gün içinde ovrakı müsbitelerile bildirme- leri icap eder. Aksi halde hakları tapu zicilile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları ve daha Jİazla malümat almak iyenlerin 29/11/937 tarihinden âtibaren berkesin görebilmesi için açık bulundurulacak olan arttırma şahtnamesile 937-332 mumaralı d sına müracaatları ilân olu- nür, — (8002) n KÖMÜR SOBALARI SA RLE VERESİYE Gi n kaynaşması vejnarin burnunun küöşesine kadar g rür şyanın büyüyüşü., büyüyüşü!.. yor ve ince bir harzla vücudünde yalnıf Bu ne? Elimde bir seivi mi tutuyo-| yumuşak bir vücudün temasmı düyü” rum? Bu benim mezâarımın se'visi mi? | yordu. Mahmure, yeni beton köprünün b tından geçerlerken, karşıdaki büyük © (Sayfanın üstüne üşen kalemir son mürekkeb damlaları...) VI Sandal, Adnanın arzusile, Küçüksu önünden Göksuya doğru süzüldü. Dere, hatıraların susan ağrı gibi, Adnanın karşısgnda açılmıştı. Hey seneler, se- neler! Gizlice neler söylüyordu bu dere Adnana? Çocukluğunun yüzlerce san- dal ve"kik arasındaki kaygısız ve safalı den neler fisildiyordu! Bu ısıltıları, karşılarında kürek çeken es- mer delikanlı ile Ağnanın yanında otu- rap gül beyaz yavru işitemezdi. Fakat | Ağnan? Artik dereye girmişlerdi. Mahmure €lerini suyun içinde yürütüyor ve be yaz geniş şapkasının altında gözlerini Rüneşten gizliyerek, başını ileri: miş, tatlı bir gülümseme ile kürekteki- ne bakıyordu. Adnan, kızın, bu bakı- şıhdaki sıcaklığı, bu bakışındaki çağı- rışı kendi üstünde hissetseydi muhak- kak ki yanar, alev kesilindi. Fakat gö- remiyordu gözlerini... Mahmureyi yal- nız sol yanağındaki pembe beninden tab yalıyı göstererek: — Bu yalı ne hoşuma gidiyor, dedi, & deta suyun içinde yibi... Adnan: — Kim bilir bakımsızlıktan mı? Şit di çök eskimiş, diye ilâve etti. Halbu bir zamanlar, benim çocukluğumda bi zim yalıdan daha yeni idi Sonra içini çekerek: — Seneler, kızım, dedi, neyi eski'»gi. yor ki?... Mahmure bu teh lamamış göründü, Yalmız delikanlı vyekci: — O zaman bu küprü do tahtadınit değil mi? Diye sordu. 'Tahtadan köprü.. nihayet ; evvel yaıkılıp beton yapılan köprü'.. ”' çocuklar daha ba kadar yakın bir 77 manı bile bilmiyorlardı!. Yarabbi, "” kadar da gençtiler!.. Di Şimdi, âam öğle saatinde, bu yalni hizasındaki selviler ve mozar taşları ” nünden geçiyorlardı. sekiz yü (Arkası ver)

Bu sayıdan diğer sayfalar: