22 Mayıs 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

22 Mayıs 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ly irer— — SON POSTA (Her hakkı mahfuzdur) ÜÇ GARİB SUAL — Evet. Radyo ve elektrik iş n“l:hq Ti Oo- ei ında meşgül olduğu bel- Şu hılde bir takim alât ve edeva- Var? tor hayretle serkomisere bak - ,Saçma suallere ne lüzum — var, Ribi gülümsedi. Sonra: — Tabif vardır, dedi. hm“nB“n.ar arasında elektrik telleri de ür tabil. Üle — Tabit bulunur ama efendim, bu su fin sebebini anlamayorum <— Müayyen bir sebebi yok — Baha $4 aklıma geldi de sordum. Her şeyi k—kıp anlamak mecburiyetindeyiz. Ha- '*kunhı*h türlü meydana çıkmaz, Ni- | Taı SİZe şimdi bir tabancan: ilunmadığını da soracaım mb('kıor kaşlanm çattı. Seri ve kuru ssle cevab verdi: ardır. — Markası? — Toplu bir Smitvesson'dur. — Çapı? — 5S milimetre. ! Biraz sonra yukarı — çıkı ınca | hili ' bunu bize gönderirsiniz. Ev da- de başka kimin tabancası vardır? | — Süphinin de tabancası vardır. ünun cinsini biliyor musunuz? ı'hYcırurn 6,5 çapında Vebley. ikömiser doktorun isticvabın ü - ı'“'"ixın dan bezginlik alâmetleri gös -| öğte hiç aldırmadan — suallerine | etti: | Kir Şalondan odanıza çıktınız. Kardeş- %*”JH do sizi takib ettiklerini duy - ıqı EV!I yukarı çıkarken ayak sesle- duydı üm, 'aber mi çıktılar? AYIr, ayrı ayrı. 'elâ hangisi çıktı? phi, 5 Su D;';lnu nasil anladınız, baktınız "’f Rülümsiyerek cevab veri Pı kı Suphinin garib bir mera- İ * Ayakkaplarınım daima biraz h,ı fpmalarından hoşlanır. On - Snladım. ::ki doktor, kardeşleriniz odala- "'lîı. ildiler, Bilâhare bunlardan bi- lıı,— terkettiğini — duydunuz ıı"İ-llnwnrum. efendim. Nzı,, düşününüz doktor, — bu nokta Dogi? çok mühimdir. lo..,_ bit Baha derin derin düşündü. virden hatırlamış gibi: Tni Mıı-ıhk Suphi çıktı, zannede - S“PM Mi dediniz? fnkat bundan ne çıkar? bir şey... Devam edelim, d Reri ’“eımızın odasını terketmesile "N! l arasında ne kadar vakit ü Ülm, Bunu Söyliyemem. Dikkat etme - S iserin soracak başka — suali 1 Evvelâ — müddetumumiye, 'dvan Sadullaha baktı. — Bir cebinden çıkardığı not va'. T şeyler yazmakla meşgul bir îadu lah bu defterden ko- ll kâığ.dı serkomisere — uzattı. X. San ll ğidı okuduktan sonra Gdi K_ç Ttaç sual daha Baha - bey klor ğmra ayakkabı giyersin hlu C'!ıı hayretle du n Su- ıııyı. G’Z:drıbu Rıdvan Sadu'la - €n sormasını — istediği Mll Münasını hiç birimiz anla - hkkzb " numaram 40 dır. 38 nu İlanırım. Eldiven nu - ilik ] T Misiniz, efendim? Üzüum yok, dokto Sörarız. aa İadesindeki istihzayı an- İcab Ktoru, ıncş,;,m üllş beyle Selma ha: & nımın dü- Tihini 31 Bir inciteşrin o - n kimdir? |dı böyle bir matı Doktor Baha kaşlarını çatarak cevab Doktor Baha bu sualin sorulmasını bekliyormuş gibi: — Bakın bu mesele anlatılmaya de- ! dedi. Düğünün birinciteşrinin 31 n- ci günü yapılmasını aşağı yukarı he - pimiz istedik. Bununla iki gaye takib ediyorduk: | — BI birinciteşrin — gününü ayni zamanda mes'ud bir hâdisenin yıldö - nümüne tem günü ol m gününde evle ye kalkışanları cezalandırmak harekete geçmesi lâzım gelirdi» mok. Serkomiser: — Fakat bu hedeflerin ikisine de e- rişemediniz, ded. — Manalesef de » yle oldu elendim. — Peki Baha sual daha kaldı: Kenan be; evlenmeden evvel bir kadınla münasebeti olduğunu bili- yor musunuz? — Hayır efendim, maamafih Kenan hususi ahvalini büyük bir kıskançlık - la saklardı. Kim bilir eskiden belki de böyle bir münasebeti vardı. Sizi epey yorduk, Baha bey. Te - "ckxu* ederiz. Şimdi lütfen odanıza gi- verdi: .Evet bir tabancam vardır diniz ve biz müsaade edinceye kadar oradan ayrılmayınız. Belki — ifadenize tekrar müracaat etmek zarureti hasıl olacaktır. Doktor Baha büyük bir yükten kur- tulanların memnuniyel ve sür'atile o - dadan çıktı. —S5— DÖRT HALKALI AŞK ZİNCİRİ Doktor Bahadan sonra içeri ondan yaş itibarile daha küçük olan kardeşi Suphi getirildi. 33 - 34 yaşlarında — gözüküyordu Muhakkak ki ailenin en çirkin çocuğu idi. Dar bir alnı, zayıf bir yüzü vardı. Elmacık kemikleri çıkık, gözleri ufak ve kanlı idi. Etli ve şişkin dudakları daima somurtkan olan çehresinin Üs - tünde acı bir gülümseme ifade — eden şekilde kıvrık duürüyorlardı. Hareket - leri kaba idi, Az ve sert konuşuyor, mü- temadiyen dişlerini sıkıyordu. İsticva- a sürdü, fakat kısalığı nisbetinde nı dikkat oldu. DA 'Tashih:! Dünkü tefrikamırda Berkomiser Osman ile doktor Baha arasında geçen mü- haverede bir cümle mânayı değiştirecek şe - kilde yanlış çıkmıştır. Doğrusu şudur: (Arkası var) sigortası ayrı mıdır? — Evet. | Pashih ve itizar ederiz. Bir rmtallimin umum! harb hatıraları (Baş tarafı 7 nci !n_,ladn) çevirip süzdükten sonra — kullanıldıkları yere fırlattım, parka geldim. Bizim sekiz odalı geniş salonlu, sofalı evimiz ne de yanma heveslisi imiş, yarım saat sürmedi bile! Sırasından çekilmiş bir diş boşluğu ve karanlıklığnı aldı, Zavallı karım: «Donacağım!» — diy Onu validesinin evine yolladım. Aşiri şe rif okuyacak bir hafız efendi gibi kurta- | 4 'kahkahalar savurda ll zengi-| nin konak yavrusu koca evi de kül o'du gitti Biz Tenbeller sokağında bir evde iki a kadar oturduk. Zavallı Necmeddin bi her gününü bir dilim ekmekle geçirmek neticesi zâfi umumiden öldü. Kainvali- dem Selma kızımı da beraberine ahp (Bartın) a gitti. Biz de onların evle: taşındık. Bu ev bir buçuk odalı olmakla | beraber Ahmediye caddesi üzerinde gü- zel bir yerde idi. Buraya girdiğimizii dördüncü ayı oğullarım, karım hepimiz Kuzguncukta eski bir dostun — yalısına r gitmiştik. Mekteblerimiz tatildi. hiblerinin ısrarile bir hafta, on gün dar kalacak, bunalan ruhumuza — Bo- ğazdan bir pencere açacaktık. Misafirli- yahının cad- de lanıfxı-ndn bir itfaiye borusu duydum. Geçirdiğimiz felâkettenberi bu ses Tu- humda isyankâr bir titizlik yapıyordu. Hemen llrıa)ıp sokağa çıktım. Sıkı a- dımlarla Paşalimanına geldim. Yangını | sordum. Aldığım cevab beni yerimde |mahladı. Yangın; Üsküdarda Ahmediye- de imiş, yani bizim evciğin bulunduğu yerde, O esnada geçen tek atlı bir talika- ya atladım. (Ahmediyeye koştur!) diye- bildim. Yeniçeşmeyi geçtiğimiz — zaman acıklı felâketin bu en sunturlu kızıl per- desi kendini gösterdi. Araba biraz daha | gittikten sonra beni bıraktı. Koşuyor- dum, ca: önüne geldiğim zaman ileri gitmeğe lüzüm kalmadı. Kızıl halka bi- zim caddemin tesviyesini çoktan — yap- mıişti. Bu cadde üstünde refikamın babadan kalma kirada Bulunan bir evi de yanmış gitmişti. Bu defaki felâket bizi; mübalâ- ganın hiçbiri olmaksızın bütün manasi- le çırıl çıplak birakmıştı. Bu kan rengindeki kızıl perdenin iki defa hayatımda açtığı yaraların acısını hâlâ çekmekte, yuva öksüzlüğünü her otelin yastığına baş koyuşumda yüreğim sızlıya sızlıya duymaktayım, Mualtlim Nihad FERAH SİNEMADA Buğgün — matinelerden — itibaren 3 büyük film birden 1 - SONATE AKREUTZER BETER BETERSEN ALBRCHT SCHOENHALS İbretamiz büyük dram £ - Ölüm ile karşı karşıya JUNE TRAVİS. BOB LİVİNSTON 3 - ŞARLO: MASKELİ BALODA Büyük Komedi — Elektrik tesisatında her katın| Kondisinden teşebbüs beklenen bir tip Samsundan Rem zi imzasile soru - Tuyor: — Muvaffak o - lacak miynm? Makul ve m ru dilekler, teşeb « Büslerle takviye e- dilitsa muvaffaki. yet imkânları ço « ğaltılmış olur. e Sebatkâr Okuyucusr larımızdan N, Ata- man soruyor — Muvaffak lacak mayım? Müsbet tedbir - lerle işe girişenler ayni derecede mu- vaffakiyet ' temin etmiş olurlar. e Neş'eli bir tip Beşiktaştan Kad *i Kayabal da ka. rakterinin tahlili « ni soruyor: Kusurlarının ya yılmasından çe « kinir. Zarar vere- cek, mes'uliyet ge- tirecek işlere gi - rişmez, — hayatın sever, ataklık yap- nIııı, arkadaşlarına karşı neş'eli ve şakacı olur, e Sevimli bir tip Trabzondan İb- Tahim Sungur da karakterinin tahli- lini istiyor: Sevimlilik, iş lirlik tutulan işde- ki inceliklerle hemahenk olursa muvaffakiyet bir, zaman — meselesi olur. o Toksüzlü bir tip Ankaradan Hay- ri Deliorman tm- zasile soruluyor: — Muvafjak oln cak mıyım? Konuşma ile hâal» ledilemiyen şeyleri yumrukla netice- Hlendirmek — iste- mek, çok defa za- rarb olur. Pek toksözlülük, bazı menfaatlerin — kaçırıl- masına, muvaffakiyetlerin uzaklaşması- na da sebeb olabilir. e Kolay çalışabilen bir tip Zonguldaktan Ziyaeddin imzasile soruluyor: — Muvaffak ola. cak mıyım? Derslerile kolay- lıkla meşgül olan« lar muvaffakiyet- lerinden şübheye düşmemelidirler. Tutumlu olması beklenen bir tip Gebzeden Emin de şunu soruyor: — İstikbalim ne- dir? Müsbet — teabu- ler, insanları bir çok kazalardan, fe- lâketlerden koru- yabilir. — İstikbal, her insan için ha- zırlanmış bir klişe değildir, onu bizzat yaratmak 1Vâzımdır. Tutumlu olursa ufaktelek alışverişlerde muvaffak olabilir. | Makul istekler ve | vv Hakiyet İ. S. imzasile ruluyor: — Pilot olmak istiyorum, muvaf. fak olacak mıyım? Özden gelen is- tekler, — dileklerin tahakkukunda bü- yük rol oynar, Büs bütün aykırı şart- ları haiz olmamak şartile mümkündür, e Çekingen bir tip Ankaradan Hak- kı da karakterini soruyor: Çabuk — kı alınmak, sokulma- mak çok defa zâ- rarlı olur, Nefsine itimad etmeğe a- Whqn-ııhdır. Başka- larının direktifle. rine tâbi olmak te- |yebbüs ve hamle kudretlerine mâni ok mamalıdır. Haval olmamalı Ankaradan 8. U, da — karakterinin tahlilini istiyor: Havaf olmamak- la birçok menfaat. lerin elde edilmesi mümkündür. Baş- kalarına — uyayım | derken — zararları göze almak mak bul bir feragat de- | gildir. e Dürüst bir tip İstanbuldan —A. Fahri soruyor: — Muvaffak ola cak meyım? Olduğundan ne fazla ve ne de ek- sik — görünmemek dürüstlük ifadesi dir. Enerjinin ye- rinde kullanılması muvaffakiyeti ko- laylıkla meydana getirebilir. İN Son Posta Fotograf tahlili kuponu DİKKAT Fotograf tahlili için bu kupanlardan & adedinin gönderilmesi şarttır. Felâketzedelere Vatandaşların yardımı Balıkesir (Busust) — Zelzele felâketzede. lerine yardım için Balıkesirde teberrülere devam edümektedir. Şimdiye kadar iki bin lle ra toplanmışlır. Suşehirlilerin yardımları BSuşehrinde Kırşehir ve diğer zelzele min« takası felâketzedeleri için gimdiye kadar 280 Hra toplanmış ve yollanmıştır. Yardıma de« vam edilmektedir. Kızılcahamamın yardımı Kızılcahamam (Husmsi) — Kaymakam Vas sf Kolçak ve Hilâllahmer reisi Dr. İbrahim Alpin relsliğinde teşekktl eden komlsyon Kırşehir felâketesdeleri için topladığı ianee den 300 rasını göndermiştir. İane dercine devam edilmektedir. Bigadiç'deki faaliyet Bigadiç (Hususi) — Kiırşehir felâketzede- lerine yardım komltesi faaliyete başlamıştır. Şimdiye kadar yapılan teberrüatin mikdari 60 Uraya baliğ olmuştur. Nefst kasaba ve köylerdeki bütün mektebler kendi araların da para Yoplamağa devam etmektedirler. | Kuırkağaçlıların yardımları Kırkağaç (Husüsi) — Kirşehir felâketsede- lerine yardım için kaymakamın relsliğinde bir komisyon teşekkül etmişlir. Şimdiye ka- dar beş yüz llra kadar teminine muvaffak olunmuş ve üç yüz llrası Kızılay merkezine gönderilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: