22 Mayıs 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

22 Mayıs 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Karı Ahbaplarımdan bir memurun genç ve çok güzel bir karısı vardı. Kadın tiyat- ro aktörlerinden birine âşık oldu. Aktör, dram ve komedi artisti idi. Meselenin nasıl cereyan ettiğini pek bilmiyorum. Fakat galiba kadın, artisti sahnede görmüş ve onun harikulâde 0- yunlarına hayran olarak kendisini sev- miştir, Veyahud da artistin oyununa de- ğil de, asil ve kibur tavirlarına meftun olarak ona âşık olmuştur. Neyse. bunlar ikinci derecede kalan meselelerdir. Asıl mühim olanı kadının artisti sevmesi, hat- tâ ona çıldırasıya âşık olmasıdır. Memurun karısı artisti sevdikten son- râ uzunca bir müddet tereddüd içinde kaldı.. gâh kocasından ayrılarak artiste varmağı, gâh kocasile yaşamağa devam ederek bir raftan da artistle gönül eğ- lendirmeği düşündü... Fakat en nihayet, dram artistinin belli başlı bir sosyal mevkii bulunmadığını görerek kocasından ayrılmamağa karar verdi. Diğer taraftan artist de, kalabalık- ca bir aile geçindirmek mecburiyetinde olduğu için, kadınla evlenmek arzusunu göstermiyordu. Ama, kadın da, artist de birbirlerini sevdikleri için zaman zaman buluşmağa ve görüşmeğe devam ettiler.. Bazan artist kadına telefon eder, onu çağırırdı. Bazan da kadın kendiliğinden, artistin güzel oyunlarını daha yakından seyredebilmek için, ona koşar, provola- rında bulunurdu, Kadın bu oyun prova- larını gördükce artisti daha kuvvetle sev. meğe, onunla daha sık buluşmağa başla- dı, Fakat ne artistin, ne de kadının birbir- Terile buluşacak hususi yerleri olmadı- ğı için, tıbkı Romeo ve Jülyet gibi, s0- kaklarda, sinemalarda, pastahanelerde buluşur ve görüşürlerdi. Lâkin bu kısa görüşmeler, tabiatile on- ları tatmin etmiyordu. İki &şık bundan ötürü mütemadiyen birbirlerine derd ya- nıyor, çılgın sevgilerini bile birbirlerine anlatmağa imkân bulamadıklarına üzü- Jüyorlardı.. Kadın, artistin evine gidemezdi. Çün- kü artistin kalabalıkca bir ailesi vardı. buna karşılık, kocası işde iken, artisti birkaç defa kendi evine çağırmıştı. fakat artist iki defa kadının evine gittikten sonra kat'i olarak bir daha gelemiyeceği- ni söyledi. Çünkü artist sinirli bir adam- dı. Bundan mâda bir san'atkâr olmak İ- tibarile de muhayyelesi fevkalâde kuv- vetli ve genişti. Kadının evine gitmekten açıkca korkuyordu, Kadının kocasile kar- gilaşmak, tantuna gitmek ihtimali de vardı. kim bilir, belki herifin silâh taşı- mak âdeti de vardı. İşte bu ve buna benzer sebeblerden ö- türü artist, kadına gitlikce iğne üzerinde oturuyormuş gibi bir huzursuzluk duyar, bir kelime ile korkudan ödü patlardı. 'Tabif artistin bu hali kadının da gö- zünden kaçmadığı için artık o da artisti evine davet etmez olmuştu. Artistin aşkından deli gibi olan kadın nihayet bir gün artiste: — Bana bak sevgilim, dedi, ben görüş- memiz için başka bir çare buldum. İster. sen gelecek izin gününde arkadaşıma gel, orada görüşelim. Dram artisti bu teklifi sevinçle karşıla- dı: — Mükemmel bir fikir dedi. San'atim icabı sinirlerim çok bozuktur. Bunun i- çin, açıkca söylemeliyim ki, senin evine geldikce içimde daimi bir korku duyu- yorum.. Kadının, ertistle buluşmak için teklif ettiği ev, Soneçka isminde bir arkadaşı- Dın evi idi. Soneçka dâ genç ve güzel bir kadındı. üstelik de iyi bir tahsili vardı. Galiba o da bale artistlerinden biri idi. Kadının kocası da, karısının Soneçka ile olan bu arkadaşlığın pek muvafık görüyor: «Karıcığım, diyordu, Soneçka genin için biçilmiş bir kaftandır. Bundan iyi bir arkadaş bulamazsın!» Uzun ricalardan sonra Soneçka, arka- daşının kendi evine gelip artistle buluş- masma razı oldu. Nihayet beklenilen izin günü geldi. Ar- tist kendine çeki düzen vererek sevgili- sile buluşmak üzere yola çıktı.. tramvay- da sinirlerini bozacak ufak bir hâdise ol- du. Dikkatsizlikle yanında oturmakta o- lan birisi ayağına bastı. tabif ileri ge- MW Son Posta'nın hikâyesi m şık bir g SON POSTA ön OLURUNA kıllı bozuldu. Küfrederek tramvayda â- Şağı indi. Fakat tramvaydan inerken he- rifin suratına tükürmeği de unutmadı. Tramvay acele hareket ettiği için adamın bu tükürüğe karşılık vermesine vakit kalmadı. Bu vak'adan sinirleri bozulmuş olan artist, sinirli bir halde sevgilisinin rande- vusuna gitti. Neyse, kadını buldu. kol kola girerek Soneçkanın evine yollandı- lar. kadın önceden Söneçkadan odanın anahtarını aldığı için müşkülât çekmeden odaya girdiler ve kapıyı kilidliyerek bir kâanapenin üzerine oturdular.. müstakbel hayatlarından bahsetmeğe başladılar, İki sevgili tatlı tatlı konuşurlarker. bir- denbire kapı çalındı, Kadı tiste göz ederek hiç ses çıkarmamasını tembih et- ti. Zavallı artist korkudan sapsarı kesil- di, Ufak bir fasıladan sonra kapının dı- şından bir ses duyuldu: . — Rica ederim söyleyiniz, acaba çabuk dönecek mi?, Kadın sesi duyar duymaz, kireç gibi oldu, Artistin kulağına eğilerek, gelenin kocası olduğunu, büyük bir ihtimalle yol- da kendilerini gördüğünü, ve takib ettiği- ni fısladı, Dram artisti bunları işitir işitmez tit- remeğe başladı. Nefes bile almaksızın ka- napenin Üzerine uzandı. Korkudan bü- yümüş gözlerile şaşkın şaşkin sevgilisine bakmağa başladı. Kapının dışındaki ses bir defa daha du- yuldu: — Bir-tezkere yazıyorum. Lâtfen gel- diğimi haber veriniz!, Kadının kocası (Gelen hakikaten kadı- nım kocası idi) tezkereyi yazdıktan son- ra kapınm altından odanın içine soktu. Ve uzaklaştı. Hem korkan, hem de hâyrete Kapılan kadın hemen tezkerenin üzerine atıldı ve önu bir hamlede okudu. Fakat okumasile İ beraber hıçkırmağa, ağlamağa, bağırp çağırmağa başladı. Kadın hıçkırıklarından, kadın feryad- larından biraz kendine gelen artist de tezkereyi aldı ve okudu. Tezkerede şun- lar yazılı idi «Benim minnacık Soneçkam! Bugün bir tesadüf eseri olarak erken kurtuldum. Ve hemen sana koştum. Fakat - heyhat!, Seni bulamadım. Saat üçte gene yelece- ğim. Binlerce öpücük., Nikolay». Kadın, gözyaşları arasında artiste sor- du: — Sen bu tezkereye ne mana veriyor- sun?. Çabuk fikrini söyle!, — Bence mesele açık: Kocan arkada-| Şına âşık. Buraya vakit geçirmeğe, eğlen- meğe gelmiş. artık kocamı aldatıyorum diye senin de vicdan azabı çekmene hiç- bir sebeb yok. elinizi müsaade eder mi- siniz?, Artist, kadının gözel ve beyaz elini korkudan çatlamış dudaklarına götür. mek üzere iken gene kapı çalındı. Kapı- nın dışından Soneçka'nın telâşlı sesi du- yuldu: karısından sormağa başladı Ben geldim, ben. Beni gelip arıyan oldu mu? Bu sözleri duyar duymaz Nikolaym karısı gene hıçkırmağa başladı. Güzyaş- ları içinde kapıyı açtı ve hemen arkada- şına kocasının tezkeresini uzattı, Soneçka tezkereyi okuduktan sonra biraz büzüldü. “Fakat çabucak kendini toplıyarak: — Hayret edilecek hiçbir nokta görmü- yorum, dedi, Madem ki her şeyi öğrendi- niz, inkâra kalkmıyacağım.. şimdi sizden ricam: Derhal buradan çıkıp gitmenizdir Çünkü yakında misafirim gelecek.. Nikolayın karisi sinirli bir sesle: —'Ne demek «Misafirim gelecek?» de- di. gelecek «Misafir» in kocam olduğunu tezkereden hepimiz öğrendik. Mükemmel bir iş doğrusu. Ben gideyim o gelsin! Oh, ne âlâ!. Ben belki onun buraya nasıl gi- seceğini görmeği merak ediyorumdur. Bütün bu hâdiselerden sinirleri fevka- lâde bozulan facia artisti kalkıp gitmeğe davrandı. Fakat öfkesinden ve kiskanç- Tığından tir tir titreyen kadın onu kolun- dan yakaladı: — Dur, gitme, dedi! Şimdi nerdeyse kocam gelir. Biz de buracıkta şu kör dü- ğümü çözmüş oluruz. Fakat rakibinin bir zamanlar orduda hizmet ettiğini hatırlıyan artisi tekrar gitmeğe davrandı. Şapkasını giyerek ve- dalaşmak istedi. Fakat bu sırada, artistin gitmesinin muvafık olup olmıyacağı hak- kmdâ kadınlar arasında bir münakaşa başladı. İlkönce her iki kadın da artistin kal- ması tarafdan idiler. Nikolay'ın karısı, Soneçkanın ne mata olduğunu kocasına göstermek için artistin kalmasını istiyor- du, Diğer taraftan Saneçka ise, karısının da kendisini aldattığım âşığına göstermek için artistin kalmasını istiyordu. Fakat sonradan her iki kadının da ka- naatleri değişti. Soneçka, kendisini âşı- ğınin gözünden düşürmemek için artistin bir an evvel gitmesinde ısrar etti. Kadın da, ne olur ne olmaz, kocasının kendi i- hanetini öğrenmesini arzu etmediği için ayni fikre iştirak etti. bunun neticesin- de her iki kadın da müştereken, hemen çıkıp gitmesini artistten istediler,, Meselenin böyle bir renk alışından fev- kalâde sevinen artist, kadınlarla yeniden vedalaşmağa başladığı sırada bir daha kapı çalındı. Ve Nikolayın sesi duyuldu: — Sevgili Sonya ben geldim; aç kapıyı. Bu esnada Soneçkanın odasında bir fır. tına esmeğe başladı. Facia artisti korku- dan buz gibi oldu. Kanapenin üzerine u- zanarak hasta veyahud ölüm halinde bir insan rolü oynamağı düşündü. Fakat bu vaziyette daha iyi ve daha müsaid bir ta- arruz hedefi teşkil edeceğini hatırına ge- tirince yatmaktan vazgeçti. Fakat korku- sunu da bir türlü yenemediği için, önüne gelen şeyi devirerek müdhiş bir gürültü çıkararak odanın içinde deli gibi dolaş- mağa başladı. Kapının dışında durmakta ve kapının Sabahtanberi ürkek olan artist birdenbire aslan kesildi. Bağırıp çağırmağa, bu ziyaretm meye delâlet edebileceğin gecikmeden ve odanın içindeki gürültü- den şübhelenerek daha şiddetle kapıyı yumruklamağa başladı. Bu sırada Soneçka artiste dönerek o danın diğer bir kapısını göstererek: — Bu kapıdan gidiniz, dedi. Bu kapı komşularımdan birinin odasına açılır. o- radan da koridora çıkarsınız! Kadın bir taraftan artiste bir an evvel çıkıp gilmesini söylerken diğer taraftan| Artist kadını görür görmez bei da kapının sürgüsünü açmağa koştu.|den dona kaldı. Geri geri çekildi çünkü odanın içindeki gürültüden fevkâ-| lâde pirelenen Nikolay, kapının menteşe-| lerini sökmeğe girişmişti. Artist, yıldırım huzile Okomşu odaya geçti, Koridora çıkmak için girdiği oda- hin diğer kapısına geldiği zaman kapının! dışarıdan, galiba asma kilidle, kilidli ol duğunu farketti. Artist hemen geri dönüp, koridor ka- Pisının kilidi olduğunu, bir yabancı o- dada fena vaziyette kaldığını kadınlara söylemek istedi. fakat artık geç kalmış- tı, Çünkü tam bu esnada Soneçkanın ka- pısı açılmış ve Nikolay içeri girmişti, Çaresizlik içinde kalan artist, üstüste gelen bu bir yığın hâdisenin tesirile ta- mamen iradesini kaybetti. kendini em- niyette farzederek bulunduğu odanın i- çindeki karyolaya uzandı. Artist hem karyolada yatıyor, hem de binbir şey: Bilhassa aşk ve sevdanın bir delilik olduğunu düşünüyordu. Artist bu düşüncelerde iken birdenbi- re koridordan bir ayak sesi duydo. ayak sesleri tam kapının önünde durdular. kapının kilidi kurcalandı. Her halde biri. si içeri girmek Üzere idi. Hakikaten de kapı açıldı. Kapınm eşi- ğinde, bir elinde bir sepet, diğer elinde de bir şişe şarap olduğu halde bir adam göründü. Gelen adam, kendi yatağında koskoca bir insanın yatmakta olduğunu görünce evvelâ derin bir şaşkınlığa uğradı. Kapı” nın eşiğinde biraz durakladı. Sonra ka- pıyı kapayıp birkaç söz söylemek istedi. Fakat daha ağzını açmağa meydan kalmadan artist yerinden doğruldu, özür dilemeğe ve manasız bir takım sözler söy- lemeğe başladı.. bu esnada birdenbire, ge- len adamın sabahleyin tramvayda kavga ettiği ve suratına tükürerek kaçtığı adam olduğunu farketti. korkudan dizlerinin bağı çözüldü. Bütün bu gördüklerinin fena bir kâ- bus, bir rüya olduğunu düşünerek ve ye- ni, kaygısız bir hayatın başlıyacağı o mes'ud uyanış ânımı beklemeğe başlıya- rak tekrar yatağa yattı, Şaşkınlığı öfkesinden fazla olan ve bü- tün bu işlerden hiçbir şey anlamıyan oda- mın sahibi hayretle sordu: — Bu ne demek?7. Bu vaziyetten ben hiçbir şey anlamıyorum?. Hem bu nasıl olur?, Şimdi buraya bir kadın misafirim gelecek.. sen benim bütün işlerimi altüst edeceksin!, Hem sen bu kapalı odaya na- sıl girdin? ri söylenmek icab etti. Sinirleri adama-| — Rica ederim kapıyı çabuk açınız!, | açılmasını beklemekte olan Nikolay, bu İşin içinde sopa yumruk, tabanca gibi Çeviren: H. Alaz tadsız şeylerin bulunmadığını gör tist özür dileyen bir sesle; — Ah, pardon, dedi. Ben şimdi Hiç üzülmeyin!, Ben buraya şöyle dakika istirahat etmek için geldi bu karyolanın size ald olduğunu yordum. Bir gün içinde geçirdiği” bir hâdiseden başım döndü. Bu defa öfkesi şaşkınlığına gali? odanın sahibi bağırıp çağırmağa — Ulan, sende hiç arlanma, bö ma yok mu?. Bak bir de leş gibi 'kablarile yatağıma uzanmış. ben senin gibilere, dostlarıma bile fi le karyolamda yatmağa izin vermeli” “ Odanın sahibi bunları söyledikte” ra artiste doğru koştu. Onu kolui “ kaladığı gibi karyoladan aşağı yuW Ancak bu dakikada artisti, ve © babki tramvay hâdisesini hatırladı Odanın içinde ufak bir sessizlik © 3 Odanm sahibi, hâlâ hiçbir şey “ maksızın: — Nihayet elime geçtin!. Diye gürledi ve artistin boğazına y mak istedi. Fakat bu esnada odan pısı hafifce vuruldu. p Odanın sahibi, niyetinden vazge” b — Ulan, dedi, şu gelen kadına dü yoksa ben senin şimdi adamakıllı manı çıkarırdım, gt Artisti yakasından tuttu ve Kö çıkarmak için kapıya doğru sürükl ğe başladı. Artist böyle ucuz kurtulduğuna nun bir halde, bir koyun gibi yar Fakat kapıya gelmeğe vakit kal ei kapı açıldı. İçeriye, ev sahibinin diği ve artistin «Kurtarıcı; telâkki ği güzel bir kadın girdi. SE iN A , sallandı, Çünkü bu gelen kadın, kendi karısı idi, Vaziyet hem feci, hem komikti Babahtahberi gayet sessiz ve “gr lan artisi, birdenbire aslan kesil” Ye ğırıp çağırmağa: bu ziyaretin ne9$ e lâlet edebileceğini, tehdidkâr bir karısmdan sormağa bâşladı. ipi Artistin karısı ağladı. Oda sah ayni müessesede çalıştığı bir arkağif! duğunu, kendisini böyle ara »irs ettiğini; bugün de hatırını sormak bardak çayını içmek için burayâ ğini anlattı. ar Fevkalâde mahcub olsn on 1se, artiste dönerek, artık fit ol de” barıştıklarını, hep beraber oturu? Fakat artistin öfkesi bir türlü ei wi “a del bir çay içebileceklerini söyledi. dı.. öyle yakası açık küfürler se' başladı ki karısı utancından ranları geçirmeğe başladı. Bu *“.yf tükürme hâdisesini unurmak üzeri gi oda sahibi de yeniden öfkelendi g karşısındakine sövmeğe, saymaği ti. # Gürültü o kadar büyüdü ki vü nü komşu kapının önüne birikti. w arasında Nikolay ile karısı ve da vardı. # Bütün olan bitenleri öğrenen Pİ kişi, bundan sonraki vanyetlerini mak üzere odaya toplandılar. p Bale artisti Soneçka arkadaşi” bir teklifte bulundu: yö — Bence mesele çok basit Be” gi lay ile evlenirim. Sen de sevgi? gp dram artisti ile evlenirsin!. esi ve ayni dairede çalışan ortistin ye Vİ şu odanın sahibi de gayet mes'Wİ vi rı koca olurlar.. her halde bu ©” bir hal çaresidir. oği İlk itiraz feryadını ME e bi oldu: — Maşallah, dedi, buldunuz cek enayiyi.. yahu karının bir ğu var. Ben onunla nasıl ele Dram artisti derhal müdahsl€ ei — Rica ederim, dedi, karımı EM meyiniz!. Estsen onu sans vr Senin gibi salozlara karımı Ve la » de niyetim yok.. benim karım sana mı kaldı?, Artistin karısı da işe karışt” zil —Ben de ona varmağa razı olur” 5 zannediyorsun?. Baksâna herif a na bir odası var!. Ben dört ç0<“ odaya nasıl sığışabilirim? ai (Devamı 12 nci

Bu sayıdan diğer sayfalar: