24 Haziran 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

24 Haziran 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

*Bon Postas nim aşk ve macera romanı: 8 Mihracenin garib bakışları n benimle beraber yere| ı kaldı. Rühsar geldi. | Ağzımı açmama | erek . Biliyorum!... an cenabla- lir. Ama — Sen affetmişsin, Bay: tıl... Herkes operaya - gid herkes bir Prens Nâzım Abâd'ın loca- Bında oturamaz. Orada oturanm het hareketinde elbet bir fevkalâdelik bu- lunmahı!... Tuvaletim fena gitmedi. Yalnız bir eksiğim var: Elmas. Operaya giden ka- dın lar kim hılır kaç yüz bin !'ank de- Adaam, dü - e n;r şey takmak şöy- | Koca operada bu gece en fazla alüka uyandıran loca bizimkiydi. Belçika kralının locası yanında Fransa cumhurreisi pos bıyıkları da pırildi. yor. İşte sırasile Roçiltler, asilzadeler, milyonerler. Petrol veya otomobil kra- İlının az ötesinde İspanyanın matrud kralı da oturuyor. Hepsi de san'atin ö- nünde, san'atkârın önünde hürmetkâr birer bende!... Prens Nâzım Abâd'ın görünüşü, bü- n bunlara rağmen, farkedilmedi de- -|Bill Hariciye bakanının locasında ba- k. misafirin mücevher sahibi ol- |Y a kim ihtimal verebilir ki!. Sadeliği sevdiği için takmamış Banir- lar, Rühsar gitti, saçlarını düzelttirmiş, fuvaletini giymiş, Akşama doğru ge Tam saat altıda da doktör göründü — Biliniz ki, dedi... Prensin bu di Veti çok ehemmiyetli bir hâdisedir. Nazım Abad, Fransada bulunduğu müd tdetce operaya henüz kızla birlikte git- d Mmiş değildir. — Bu usulü bozmasına sebeb ne ola- bilir?.. diye sordum. Güldü: — Pardon bayan!.. Biz umumi bir na- | Zarla iseleri inceleyoruz. Hususi - Yetlere aklımız ermez!.. Yedi buçuğa beş kala prensin otama: bilinin geldiğini haber verdiler. Öle ler daha merdivenin yarısını inmeden ben otomobilin içine yerle: niştim bile Hançerli di de buna Prens bizi «Krilyonsun önünde bek- İiyormuş. Bir kaç dakika sonra Kon - kordiya meydanında idik. Otomobili - Mizin durmasile prensin görünmesi bir Oldü. Büyük bir nı tle: — Sizi rahatsiz etttim!.. Dedi, aramızda yer aldı. Paris operasının mermer Venlerini çıkarken diğini hissettim, U Satın kollarını kendime des tektim, Sinemalarda — «Geci «Karanlıkların kızı» diye filmler seyre- derek, ben de «Heyecanların kızı» ol- dum galiba, Kalbim öyle çarpıyor Merdivenlerde operanın salonla doğru Avrupa moda ihtişamlarının Akını var. Simsiyah fraklar arasını Milyonlar değerindeki cins cins inciler Böz alıcı heybetli birer yıldız gibi pırıl- dayor. Salonlarda en kıymetli elbiselik- lerden, en göz kamaştırıcı tüllerden dalgalar var. Yeryüzünün en üstad ter- Zileri şaheserlerin! sanki bu opera mü- davimlerinin üstüne doğru serpmiş. Bu Manzara, Parisinkinden de üstün. Bu Yere giren her şey birdenbire değişive- Tiyor, Hattâ teni!.. Hem yüzünün rengi, deta İlâhi bir ressamın fırçasile uyuş- Muş gibi güzelliğin son basamağile re- kabete girişmiş. Tuvaletin saltanatı ve tlektriğin kudreti önünde çirkinlik de- Nilen şey gene mağlüb!. Locadayız. Yediyi kırk geçiyor. Muh- teşem opera baştanbaşa dolu. Bir kaç Gakika önceki tülden dalgalar, bu geniş #an'at mâbedinin yüzünde sakin bir de- Diz kesildi. Öksüreni bırak, nefes alan bile yak. amdnu Atamanın an aristok- merdi *|hur Pr ldi. | yanlar bir şeyler söyleştiler. Reisi Nâzim Abâda doğru gülüm- Koca operada bu |gece en fazla alâka uyandıran loca zimki. İnsan, yüzlerce göz tarafından takib edildiğini düşününce ne kadar da buı'..ı uyor. Elini koyacak yeri, bakaca- 1 bile heyecandan şaşırıyor. Ar- kolay şey sanırdım. Şimdi anlı- m ki bu san'at, mesleklerin hem en gücü seyredildiği halde hareketlerinde mıyacak, - gabilliğini kekelemiyecek ve soğukkanlılığını el- den bırakmıyacak... Büyük söyleme- yim ama benim harcım değil... Bu iş i- , Uzun bir tecrübe ge- zda Prens buna bir mi- Her vakitki gibi tabii İsedi. Farkındı şaşır- Tortum şelâlesindeki fenni tedkikler müsbet netice verdi Erzurum 23 (Hususi) — Doğunun sa- nayileşmesi ve elektrikleşmesi etmfın- daki faaliyet ilerlemektedir. Erzurumun kırk sekiz metre irlifamndaki Tortum şe- esinden ne şekilde istifade edileceği trafında tedkikler yapan heyet bu ted- kiklerini — tamamlamıştır. Tedkiklerin vermiş olduğu neticeye göre şelâlede |dört bin beygir kuvveti istihsal edebile- cek bir enerji mevcud olduğu anlaşılmış- tır. Doğu için büyük nimet sayılan |kuvvet, Erzurumluları ziyadesile mem- a |Nün etmiştir. Deniz işleri : İstanbul - Pire seferleri ihdas ediliyor Deni: zartesi gününden itibaren İstanbul - İz - mir » Pire selerleri ihdas etmektedir. Pi- re seferi yapacak vapurlar pazartesi gün- leri saat 16 da Gâalata rtıhtımından kal- kacak, salı akşamı 18 de İzmire varacak- tır. Bir gece İzmirde kaldıktan sonra çarşamba günü hareket edocak, perşem - be günü yolcuları Pireye çıkaracaktır. Cuma günü Pireden hazeket eden vapur pazar günü tekrar İstanbulda buluna - caktır. İzmir postaları da, haftada übten dörde çıkarılacaktır. Bir otomobil bir çocuğa çarptı Şoför Mustafa tarafından — idare edilen 2190 numaralı otomobil — Mahmudpaşadan gecerken 14 yaşında Teodosa cârparak — sol : Binlerce göz tarafından | yü kaybetmiyecek, | bu | 1 İşletmesi önümüzdeki pa- dan başka birisi. Dünya umurunda de- ğiL Her vakitkinden de neş'eli. Ama bu akşam her vakitkinden de o kadar faz- la güzel ki.. siyah elbise ona bir erkek- te aranılan heybeti bir kat daha ver- miş, Yediyi kırk beş geçiyor. Sessiz bir rüzgâr ışıklar âlemini söndürdü. Koca salon birden yok oldu. Şimdi hepimize hâkim olan müzik ve sahne, Aydanın sayfası canlanıyor. Yüz otuz kişilik bir arkestra, profe- sör bir şefin işaretile dünü bugüne ta- şıyan eseri kucakladı. Yüz otuz nota, anki tek bir elden çıkıyor. Bazan bu İyüz otüz müzik âletinden süzülen |me, bir viyolonistin telinden sü: tek nota kadar hafif.. san'atin işte en 1... Burada san'atkâr tkârı tam en bir aşk sırgalara, — sessiz den harb gürültülerine ulaşıyo- Şimdi bütün bir âlem, yalnız sahne- ye esir ve bedil bir sarhoşluk - içinde. Dünyanın bütün içkileri bir araya gel- se insana bu kadar tatlı bir sarboşluk veremez. (Arkası var) Ankara borsası Açılış- kapanış fiatları 23 -6- 938 Kapanış 623 126, 3,80Z5 6,6175 28,88Ö 69,616 50,645 21,8825 144 15375 437 6,9125 25045 , 2492 0.9375 28776 34-37 32,1226 13625 Lonâra Nev-Yorir Parlı Müâno Cenevre Amsterdam 50,645 1,3328 114 15376 4,57 6.9225 23625 592 0.9576 28775 56-37 82, 1726 23,685 İ &gt BEZzErL (VV SSBİLLİ seBeğ3iklll Açılış — Kapamış 19 020 — 19 026 19 06 19405 İaiği muhakkaktır, Ve bu vihet Ali Rıza - İzan İpsalada Muhlddini öldürmeden ev- (Baştarafı 1 ünci sayfada) veyahud bu komisyonsuz, bu anlaşmanın vukuu mümkündür ve bu anlaşma vuku | bulmalıdır. Zira, Türkiyeyi Mille:ler Ce- | miyetinden çekilmiye icbar etmemekte birinci alâkadar, bizzat Cenevredir. Repüplik diyor ki: İyi ki Fransa hâlâ oradadır ve muhak- kak Türkler ile Suriyelileri uzlaştıra - caktır. Bu elzemdir, zira, bir Fransız - Türk ihtilâfi ihtimalini nazarı dikkate | almak istemiyoruz, ? alist Suriye, bu işte bazı | zararlar etmiştir. ve edecektir. Pariste muahededen mes'ul olanların mukav tını ve manevralarına rağmen, İngil Hatay meselesi gene nazik bir safhaya girdi hareket etmek hakkımız ve vazilemiz olup ol - madığını bilmek bize düşer. Sancağı muh temel olarak kurtaracak usul budur. riye ve Fransa bir şey kaybetmiy Övr gazetesinde Bayan Tabulie di Türkler, her şeyden M.ul Sancak mü- zakereleri di dar ve İngi- lizler üzerinde tesir icra etmek maksa- dile Mi T Cemiyetinden çekilmek is- temektedir. Fakat, vakıile bütün dünya koparabilecek tşı protesto ey- artık fazla cesa - rin Mısırda yaptıkları gibi bir hariciyelerinde fırtınal: olan bu sembolü jes bugün insan ret gör mıxnr (Baş tarafı 1 inci sayfada) lefet lideri Atli, Lard Corc ve hat- tü bir muhafazakâr meb'us hükümetin gevşek siyasetini tenked Loyd Core, bu hâdiselerden dolayı yalnız Franko hükümetini değil, bu hükümeti techiz eden İtalya ve Alma protesto edilmesinin icab ett miştir. Binbaşı Atli de batırılan kaptanlarının başvekil tarafı bul edilmelerini ve hâ in — cereyan şekline dair kendilerinden ızşhat alın - masını istemiştir. | Başvekil Çemberlayn yapılan tenkid - lere cevab vermiş ve sözü geçen kâp - tanları kabul edeceğini bilâirmiştir. Kaptanlar, başvekile etraflı izahatı vermiş ve mütecaviz tayyarelerin y yöz de kullandıklarını söylemişlerdir. Bu münasebetle kaptanlar, hâdisenin cere- yan şeklini. gösteren bazt fotograflar da ibraz etmişlerdir. Öğleden sonraki celsede tekrar devam edilmiştir. Bu cels vekil Majork adasındaki üslerini bombardıunan etmek hi dün Loyd Core tarafından deri sürülen teklife telmih ederek ştir ki: Hayatının 76 ncı yılını iirak et - miş olan Loyd Corc, bu teklifile İngilte- reyi harbe mi sürüklemek istiyor? Buna cevaben Loyd Core, İngiliz ge - milerini tecavüzden-kurtarmak için böy- |le bir hareketin yegâne çare olabileceğin- de ısrar etmiştir. Yeni tecavüzler Londra 23 (Hususi) — Dün batırılan iki İngiliz gemisinin doğurduğu infial he-| nüz yatışmamışken, bugün de diğer iki| İngiliz gemisine karşı yapılan tecavüzün haberleri gelmektedir. Afrika erin gemil | y nde bir Franko tayyaresi ta - |rafından tehdid edilmiştir. İngiliz <«E- mircen» destroyeri telsizle aldığı işaret üzerine geminin imdadına gitmiş ve li - Sarışın kadın Yanola Sivasta mı? yere götürürse meselenin kâranlık tarafı nış olacaktır. Fakat lim ki bu izin de türgede olduğu gibi bir çıkmaza saplanıp kalması pek muhtemeldir. Şimdiki halde in bir ucu Sivastadır. Sivas Yanolanın Sivasta tesbit edi - bildirilmiş ve İstanbula gön -| derilmesi istenilmiştir. Eğer Sivas zabı- | tasından müsbet cevab gelirse mesele | halledilmiş ola: Yanolanın öldürüldüğü nakkında ha - kikat gibi gösterilen tahminlere iltifat et- | memek lâzımdır. Yanolan'n öldürülme - vel: Muhiddin karımdan vazgeç. Bu senin | Muhiddinin karısile alâkasını kesmesinde Çısrar etmesile tahakkuk etmektedir. Almanyaya pamuk ihracatı Iğdır 23 (ALA.) — Pamuk tarım satış kooperatifi birliğinin Almanyaya sat - mış olduğu İğdir pamuğunun ilk partisi törenle Trabzona yola çıkarılmış, me - muürin, banka dürektörleri, büyük — bir ütleşi törende hazır bulunmuştur. ndan ka -| Treyder gemisi, Majork ada -| pıl için de, benim için de fena clacak diye | - —<7 / İspanya sularındaki Ingılız gemılerı dün de tecavüze ugradılar mana Harb gemileri de tec başladılar Diğer taraftan Cebeli ket eden «Stenvob İ bir Franko harb gemisi durulmuş ve geri dönme alından düre » mecbur edil- gemi . Maa - haberlere göre karşı ateş d viz len Cebel: bildirilmekte İtalyan gönüllüleri Londra 23 (A-A.) — Gözetelerin Ro - madan istil i, keri müteha. hakkındakli cükile ettiktln sonra general Frankonun vaziyetipe teh- likeli bir darbe indirmeksizin İspanya »« lan derhal 10,000 as! çekebile « ceği kanaatini hâs N Çörçil'in tenkidleri Londra 23 (ALA.) — Avam h. duğu ilerine ka sanlıktan € r. F ankonun — her hücumuna karşı bir nasyonalist — harb gemi mukabelelbilmisil olarak, bat yız. Çekoslovakya bahsinde gö sağlamlık, sulhü kurtarmıştır. İngiltere, İspanyol meselesinde hükü- metinin gösterdiği zaafı çok pahalıya odcu'cekm- ü Fakat mu « hakkak olan Lır şey varsa o da hiç bir büyük bahri devlet, kı ine karşı ya- lan bu hareketlere tahammül etmez- di. Japonya, İtalya, Al ya ve Ame « rika Birleşik devletleri, herhalde ay - lardanberi devam eden bu hareketlere kat'iyen aha göstermezdi. Dost Yugoslavyada Sevinçli bir gün (Baştarafı 2 inci sayfada) Dünyanın en zengin bakır, kurşun ve tütya madenlerine mâalik bulunan Yugos- lavya bugün bunları azami randımanla işletmektedir. Ayni zamanda Zeniça'da muazzam çelik ve demir fabrikaları küu- rulmuştur. Ordunun te! ve ıslahına gelince, bu hususta da büyük adımlar atılmış, hava kuvvetleri artırılmış, motorize kuvvetler €en son terakkiyata göre techiz edilmiştir. Bütün bunlar çelik iradeli ve hüsnüni- yet sahibi bir tek adamın, Bay Stoyadi- noviç'in eseridir. Onun içindir ki, muhaliflerinin — bile, kudretini ve yurdseverliğini teslim eyle- dikleri bu zatın mevkii iktidara gelişinin üçüncü yılıı, bu ayın yirmi dördüncü günü bütün Yugoslav milleti can ve gö- nülden tes'ide hazırlanıyor.. E. Ekrem » Talu Dr. HAFIZ CEMAL (Lokman Hekim) Dahiliye mütehassısı! Pazardan — maade hergün G - €) Divanyolu numara 104, ev te«

Bu sayıdan diğer sayfalar: