6 Temmuz 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

6 Temmuz 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir avukatın gazetelerde ortaya attığı iddia! Kadın, kocasına ihanet etmesi mukadder olarak doğarmış Doktor kadınlar bu garib ve mânasız iddiaya cevab veriyorlar Yazan: Su ad Dervis Doktor Nadire Sadi muayenehanesinde min olunmuş, uzviyeti normal bir kadının ihanetinde muhakkak bir âmill aramalıdır. Demek kadın aile hayatında bir noksan buluyor ki evinin dışına çıkıp eksiğini arı- yor, Kadınların ihanelinde yani mütekâmil ol mıyan bir kadının ihanetinde de içtimal te- &irler aramak icab eder. Haricin — tesirleri, görenek ve llh.. İsterik kadınlardan, mariz kadınlardan bahsotmiyorum. Onlar — bülün hastalar gibi istisna teşkil ederler. Bayan Nadire Sadinin fikirleri — Bir kadın kocasına ihanet ettiği zxaman muhakkak buna bir sebob vardır. Bu sebeb ortada olmadan kadın kocasına ihanet ct - mez.. Kadımı ibanete sevkeden ümilleri ge- — Biz erkekler acayip insanla üniz araştıralım... Bir kadın kocasına niçin Dizin sizi aldattığını öğrendiği, 2 te |ihanet eder? Zar, bağırır, çağırır hattâ şaşarsınız, çünk! 1 — Hayatta görüyorur, ekseriya izlivaç- | © üna kadar siz aldatılabilecekler arasında İlar muayyen maddi menfaatler üzerine is - | olduğunuzu bir aaniye bile düşünmemiştiriz. | tinad ediyor. Bu gibi izdivaçlarda — cina ve * Sabah gazetelerinden birinin birkaç gün Ovvelki nüshasında, (Kanun karşısında) ser- İevhalı sütununda İstanbul barosu avukat - larından Bay İamall Kemal Eibirin (Zinada Mizanın infazından feragat makbul müdür?) Hatmlt bir yazışı çıktı. Bu yazıda Bay İsmall Kemal Elbir, ser - levhaya konulmuş suale iki üç satır içinde 'Cevab verdikten sonra nedense — muhkeme karşısında zina suçile çıkmış olan bir ka - Gnin korldorda rastgeldiğini söylediği kız *;“—'“qmln anlattıklarını uzun, uzun yazı - or. Kıs kardeşini müdafaa eden kadın hülâ- $3 olarak sayın dava vekiline şunları söy- İzmiş İhaneti öğrendikten sonra düşünürsünüz. |ruhi anlaşma mevzuubahs olduğu için böyle «Karım beni niçin aldattı?» birleşmelerde ne kadın erkeğini, ne de erkek Zavallı erkekler bilmeazsiniz ki kadin al -| kadınını tatmin edebiliyor. Kültür. seviyesi ayrı, Lerbiye seviyesi ayrı, görüş seviyesi ay- miki insanın sırf menfaat kaygüslle kür - dukları bir alle ocağında ihanet dalmi bir varlık olarak kalacaktır. Kadın — ve erkek hem ruhi, hem de fizik sürette tatmin edil- mek imkânlarını başka yerlerde arayacak - lardır. TI — Cemiyette akli ve asabl — hastalık - darın istatistiklerine bakarsak bu hastalık - larla malül olan kadınların erkeklerden da- ha fazla olduğunu görürüz. Niçin? Çünkü cemiyet kadından şunu taleb e - der: Evleneceği güne kadar yıpranmuması- m. Kadın fiziyolojisi sağlam olarak izdiyaç | hayatına girer. Halbuk! erkek öyle mi? Er- keklerin cinsi hayatına cemiyet hiç karış - maz, müsamaha gösterir ve onlara — azami serbesti verir. Bunun için erkekler ekseriya | izdivaç hayatına yıpranmış olarak — gelirler. Ve sağlam, sıhhatli bir kadınla evlendikleri zaman aralarında cinsi bir anlaşma olmaz.. Bunun neticesi olarak kadında asabi hasta- lıklar başlar ve bu deliliğe kadar gider, Ya- hud ihanet baş gösterir. Sonra meselâ yaş müsavatsızlığı da kadı- ni ihanete sevkedebilir. Bizde yaşlı adamlar dahi genç kızlarla evlenmeği — isterler. Elli yaşındaki bir adam meselâ yirmi — yaşında bir kız alırsa o adam elli beş yaşında Iken yirmi beşinde bulunan karısı onu aldatabi- lir, Bu neviden daha bir çok âmiller vardır ki kadını fiziyolojik ihtiyaçlarırı alle dışında atmin etmeğe sevkeder. Yoksa hiç bir zaman, hiç bir ilim ve hiç bir fen kadının bünyesinin kendisini ihanete sevkettiğini ve sadakatsiz olarak yaratılmış olduğunu kabul etmez. Erkekler için de ayni şeyi düşünürüm. Er- kekler de muhakkak ihânet ederler diye ya- radılışları öyledir denlilemez. Karısına sadık kalmış normal erkekler çok görülmüştür. Erkekleri ihanete daha kolaylıkla sevke S| den şey cemiyetin onlara bu hususta gös -| terdiği müsamahadır. Eğer erkoğe de ka -| dına olduğu gibi küçük yaşından itibaren bu şeyin fena olduğu öğretilse, telkin edilse 0 da pek güzel tek kadınla yaşayabilir. Bu doğ - rudan doğruya ahlâki bir meseledir ve mu- hitin telkinile meydana gelir. Sözlerimi şöyle hülâsa edebilirim: Sağlam bir iadivaç lçınhnnkınktııııu—ıııı dattığı zaman çok kere aldattığının sebe - bini bilmez. Bunun niçini yoklur. Çünkü ka- dın sebebsiz aldatır. Sadakatsizlikte müsbet Sebebler aramak mânasızdır. Kadın sizin ta- hayyül ettiğiniz gibi değil, kendi yaratıldığı Bibidir. O sadık olmıyarak doğar. Sayın dava vekili bu bayanın — sözlerine hiç bir söz Hâve etmemiştir. Ne tasvib, ne de tenkid. Eğer bu yazı bir mahkeme röpörtajı olsa Bu satırları mahkeme korldorunda konuşan Küslettayin bir bayanın sözleri olarak kabul tderdik, , Pskat bir yevmi gazetenin (fikirlerini be- TÜzrsediği bir muharririnin sülünunda neş - Tedilmiş oluşu ve o muharririn de bu sözleri tcnkid edlel mahiyette cümleler ilâye etme - :“ bunu okuyucularına sunuşu bana bu fi- itlerin bizzat bay avukata ald olduğu Ka- Bantini verdi. deröMen fikir kime ald olursa olsun ma - *mki bir yevmi gazete sütununda neşredli- Tilttir ve belki de başlarda «acaba doğru TMüf kanaatini uyandırmıştır. onun — üze - Tihde biraz tevakkuf etmek doğru olacaktır Üye düşündüm çe Bir kadın romancı olmak sıfatile çok yan- Ydg e tamamile eksik ve sakat bulduğum bu “dia üzerinde hem kendisi kadın ve hem de İhtisayı kadın bekimliği olan iki değerli mü- Bevvor doktorumuza müracaat ettim. Ve onlara şu sunli sordum: — Kadın yaradılışta sadakatsiziik etmesi Müukadder olarak ııı'uaotvr_ Bünyesi uzvi - Yt sapasağlam olan bir kadın izdivaç ha Yatında da manen ve maddeten tatmin e Glmiş Olursa gene bu insiyaklarının, sevki - tabtilerinin Heaatile Ihanete sürüklenir mi?. BSadakatsizlik zebebsiz midir?.. Yoksa koca- Fına ihanet eden bir kadının bu ibanetinde bir takım âmiller var mıdır? Değerli doktarlarımırdan aldığım cevab - Tari aşağıda bulacaksınız: Doktor Pakize İzzetin fikirleri — Kadının tab'ında ihanet yoktur. O sa- Yakatakdlik etmek için yaratılmış — değlidir. Ruhan ve bedenen mariz olmuyan — normal 9viyetteki bir kadım normal bir aile hayatı içinde, kendisini seven, anlayan kendisinin C0 sevdiği ve anladığı her vechile kendisine Uyzun bir erkeği varsa onn ihanet etmesine İhtimal yoktur. Evlenmemiş bir çok kadınlar — vardır ki, ömürlerinin sonuna kadar oldukları gibi ka- hrlar, Böyle bir şey erkeklerde görülmemiş- tir. Eğer kadının tab'ında xinaya kargı bir Zaaf Olsa idi hiç bir İhtiyar kızın dünyada bulunmamaşı icab ederdi. Hattâ bir çok kadınlar vardır ki erkek - lerini hiç sevmedikleri halde onu — aldata - Tnazlar, Çünkü onlarda aile sevgisi, çocuk ve Yuva sevgist o kadar büyüklür. Sıtak bir alle muhitinde kendisini seven bir erkek yanında yaşayan her vechile tat- kadar cinsi anlaşğmanın da mühim rolü var- dir. Şunu da söylemek isterim ki, bazı müte - reddi kadınlar vardır. Ona dünyanın en iyi kocasını dahi veraeniz, on iyi hayata kavuş- tursanız gene sadakatsizlik edecek, kaça - caktır. Fakat bunlar — hastadırlar, bunları normal kadınlardan sayıp yaptıkları hare - ketlerden umumi neticeler çıkarmak doğru değildir. Sunü a y SON POSTA Amerikalı milyarderler nasıl zengin oldular? Günde 16.000,000 müş- teriye mal satan bir müessesenin tarihçesi Amerikadaki milyarderler nasıl zon - gin oldular? Bunu öğrenmek herkes için faydalıdır. Şahst teşebbüs, sebat ve ce - saret sayesinde insanın nelere kadir ola- bileceğini bilhasşa gençlik bilmelidir. Bugün dünyanın en büyük mekülât firmasının nasıl meydana geldiğini an - latacağız: Damlıya damlıya göl olur derler... Çok doğru bir sözdür bu. 1859 senesindeyiz... « Amerikada çayın libresi bir dolara sa- ftılıyor. Orta halli tüccarlardan Georges Hatford çayın çok daha ucuza satılacağı- na kanidir. O sıralarda limana çay yüklü bir ge- mi geldiğini gören Hatford bir arkadaşı ile birlik olarak gemideki çay bamule - sini satın alarak çayı doğrudan doğruya halka satmağa başlamıştır. (Nevyork) un aşağı mahallelerinden biri olan Vesey Street'te küçük bir dük- kân kiralıyarak onu kan kırmızısına bo- yamış ve kırmızı boyanın üzerine de be- yaz harflerle şu firmayi yazmıştır: «The Great Tea Atlantie and Pacifie Company.» Goorges Hatford aradaki vasıtaları kaldırdığından çayı diğer bakkallardan gok daha ucuza satmağa muvaflak olmuş- tur.., İlk partide kârının hatırı sayılır dere- ceyi bulmasından cesaret alan Hatford bu sefer yumurta, tereyağ, kahve ticareti- ne de başlamıştır. Hatford kendine göre yeni bir Ucaret sistemi vazederek vasıtaları kaldırmış, bu suretle daha ucuz ve daha çok sat - manın yolunu bulmuştur. Hepsi de ayni tertib üzere inşa edilmiş olan bu dükkânlardan bugün Amerikada tam 15,502 aded vardır. Bu kumpanya - nın bir senelik kazancı ise 26,000,000 do- lardır... Georges Hatford 1907 senesinde vefat etmiştir... İşe atıldığından an beş sene sonra 67 09 senesinde mağazaları- nan adedi 372 yi bulmuştur. mağazası ve amerikalı mülyarderlerden Rokfeller Mellon 1917 senesinde mağazaların sayısı 4000 olmuş, oğlu Edward babasının kendisine bıraktığı işi büyük bir tehalükle tekab- bül ederek o da ayni sistem dahilinde ça- Jışmağa başlamıştır. Bugün: The Great Atlantic and Pacifie Com- par:y firmasını taşıyan bu kumpanya dünyanın en muazzam mekülât fırma - sıdır. Günde 16,000,000 müşteriye arzı hizmet etmektedir. Bu kumpanyanın: 8,000,000 tavuğu ve 75,000 ineği vardır. Bu suretle lâzım ge- len yumuftta, süt ve tereyağını kendisi istihsal etmektedir. Bu mağazaların yal- nız şenelik tereyağı satışı 65,000,000 kilo- dur. Buü kumpanya ayni zamanda dünyanın en büyük firmalarından biridir. Dikkate değer nokta şudur ki Çay sayesinde mil- yarlar kazanan bu firma bu gün çıy ti- caretine en ufak kısmını tahsis etmiştir. Esasen Amerika bakkaliye mağazaların - da dahi çay en az satılan mallardan biri- dir. Hemen her yemeğinde sütlü kahve veya kahve için Amerikalı çayı sevinez... Atlantic and Pacifie Cy nin mağazaları Amerikanın her tarafına, Japonyaya, Hindistana kadar yayılmıştır. Alaskada balıkçılar, kumpanyanın ba- lık koönserve fabrikalarına günde 70,000 aded sazan balığı temin etmektedirler.. Bu muazzam fabrikayı bügün idare eden Madam Vadim Makaroftur. İsme bakarak bu kadını Rus sanmayı- nız... Yüzde yüz Amerikandır. Genç, şuh ve güzeldir. Georges Hatfordun - kızıdır. (Devamı 10 ncu sayfada) Askerlik Bahsi: Ordu, en kısa zamanda yetiştirilip müstakbel harbe hazırlanmakta imiş İtalyan ordusunda otomatik silâhlar arttırıldı italyan Harbiye Müsteşarının bir makalesi netice alabilecek surette İtalya ordusunun sön manevralarından birinde gaz maskeli askerler İtalyan harbiye müsteşarı General Al- berta Pariani bir askeri mecmua olan italyanca — Rassegna İtaliana'da <Faşist İtalyan ordusu» hakkında uzun bir ma - kale yazmıştır. Modern bir ordunun teş- kilâtından, nizam harbinden, malik oi - ması icab eden silâhlardan uzun uzun bahsettikten sonra diyor ki: «Bugünkü İtalyan ordusu harbe girdi- ği takdirde kısa zamanda netice alabile- cek surette talim ve terbiye görmüş ve hazırlanmıştır. Harb vasıtaları gibi, harb usuülleri de düşmana cephesini en kısa zamanda yarıp tarümar edecek surotte tatbik olunmaktadır. İtalyan milletinin maddi imkânları sür'atli netice istihsal | etmeyi âmirdir. Milletin yeni zihniyetine ve bünyesine uygun gelen de budur. Son manevralar yeni bir takım silâhların tec- rübe edilmesini ve yeni yeni kıt'alar ih- dasını mümkün kılmıştış Bunun bir ne - ticesi olarak bir İtalyan piyade taburun- da (39) otomatik silâh mevcuddur. Bu - nun on ikisi hüyük çaplıdır, (9) tanesi de hücum havanidır. Piyade alayları, taburlarının hareket- lerini 8l lik havanlarla ve muharebe topçuslle takviye edebiliyor. Ayrıca tey- yarelere ve tanklara karşı kullanmak ü- zere de, emrine (47) ve (20) milimetre- lik toplar verilmiştir. Süvari hafif muharebe arabalarile mü- eehhezdir. Bersagliyeri alaylarında ise si- kescancon MAndşdümammanaaiNm önees Gi ŞalaRümesannen Göztepede Çifte Havuzlarda bir türlü Yapılamıyan cadde Göztepede Çiftehavuzlar caddesinde kış ve yaz oturan karilerimizden biri imzasile aldığımız mektübda denili - yor ki: «— Senelerdenberi Çiftehavuzlar caddesinde oturmakta, kışın çamur - dan, yazın tozdan pek ziyade sıkıntı çekmekteyiz; günün birinde bu yolun yapılacağı ümldile, şimdiye kadar bu sıkıntılara tahammül etmiş bulunmuk- tayız. Belediyemizin pek önemli ve yerinde teşebbüsile bu taddenin tram- vay yolile birleştiği noktadan başlıya- rak, eski Amerikan meklebinin başı - na kadar olan kısmının muntazam âas- falta çevrildiğini büyük bir memnu- niyetle gördük, ümidimizin yerine gel diğini müşahede ederek sevindik. Yal- nız bu yol, yukarıda işaret ettiğimiz noktada kalırsa, sevinçlerimiz boşa gi- decektir. 'Tramvay caddesine ve denize mü - vazi olan ve münakale nokleasından pek ziyade ehemmiyeti bulunan bu İtalyan kıt'alarından biri yürüyüş helinde lâhlı bisiklet cüzütâmlarından — başka mitralyözlü motosikletler ve hafif tank - lar mevcuddur. Sahra topçusu ve — seri bataryalar yeni 75 milimetrelik malteme ile takviye edilmiştir. Ordu ve kolordu topçusu tamamen — motör! ir, Seferberlik vaziyetine gelince; İlalyada on sekizinden elli beşine kadar herkes askerdir. Mevcud istatistiklere göre, bu suretle İtalya (9,800,000) asker çıkara - bilmektedir ki bu da umumi nüfusun yüzde yirmi üçüdür. General Pariani yazısını şöyle bitiri - yor: (Devamı 12 inci sayfada ) caddenin, Caddebostanı iskelesine ka- dar asfalt olarak temdidini belediye- mizin himmetinden rica ederiz. Hamidiye çeşmesini pislikten kurtarmalıyız! Yıldızda oturan bir okuyucumuz ya- ü zıyor: . «— Beşiktaş civarındaki — Yıldızda Posta Caddesinde Yıldız camjinin kar- şısında Hamidiye çeşmesi vardır. Bu- rada çeşmenin suyundan istifade ct- mek istiyenler sıra ile tenekelerini dol dururlar. Bu esnada arabalarla su dol- durmağa gelenler tenekelerini indirir, hayvanlarını başı böş birakırlar. Bu yüzden çeşme civarı hayvan pisliği ve ot yığınları ile dolar. Civar sivrisineklerin istilâsına uğ- ramış vaziyettedir. Belediye temizlik işlerine bakan bir kaç memurun ev - leri de maalesef bu semtte bulunmak- fadır. Beşiktaş belediye şubesine ve kaymakamlığa halk tarafından yapı- lan müracaatlar ise müsbet netice ver- Mmemiştir. Halk, bu şeklin bir an evvel önüne geçilmesini istemektedir. ni eli eei

Bu sayıdan diğer sayfalar: