26 Ağustos 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

26 Ağustos 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şimendifer iki ay sonra Erzincana ulaşıyor Trenin şehre varışile Erzincan ovasında yetişen hububat ve meyvalar ihraç Erzincan büyük çalışmaların merkezi Erzincan demiryolu Anadoluda dolaşan Sıvas muhabiri- miz yazıyor: Doğu Anadolunun güzel ve tarihi şehirlerinden birisi de Erzin- candır. Şehir Erzincan ovasının bir ya- nında kurulmuştur. Şimalden cenuba 10-15, garbdan şarka 45 kilametre im- tidadında gözü yoracak kadar uzun bir araziden ibaret olan ova yüksek ve çıp- lak dağlarla Çevrelenmiştir. Sıvas - Erzurum demiryolunun 335 inci kilometresinde bulunan Erzincan, yıllardanberi beklediği tren sesine ya- kın günlerde kavuşmuş olacaktır. Yol üzerindeki Sıvas - Divrik hattı işleme- ye açılmıştır. Yakında da Divrik - Er- zincan hattı üzerinde işlemeler başlıya- caktır. Bugün Sıvas - Erzincan demir- yolu bu hattın en sarp ve yol vermez Bnıntakası olan Atma boğazında ilerli Yor. Sıvastan Erzincan, Erzurum ova- larına doğru uzayan demir ağlar doğu illerine refah ulaştıracaktır. Cumhuriyetin 15 inci yıldönümünün sabahında tren sesi Erzincan ovalarını aşarak Erzincan garına girecektir. Her gün biraz daha topraklarına trenin yak- Taştığını gören halk şimdiden sevinç ve gurur içerisindedir. Tren şimdi Kema- ha ulaşmiş bulunmaktadır. Oradan da Alkuş, Tahır paşadan son- imkânını bulacak, olacaktır güzergâhından bir kızmı ra Erzincana varacaktır. Trenin Erzin- tana kavuşması ile her bakımdan bü - yük inkişaflar ve kalkınmalar başgös- |tereceği gibi şehir büyük çalışmaların da merkezi olacaktır. Erzincan ovasında fazla mikdarda hububat ve meyva yetişmektedir. Şim: diye kadar komşu vilâyetlere uzak bü- lunmasından güzel Erzincan nefis meyvalarını fazla ihrac edemiyordu. Tren bu hali de ıslah etmiş olacaktır. 548 kilometre uzunluğunda bulu- nân Sıvas - Erzurum demiryolu da cümhuriyetin 16 ncı yıldönümünde Et- zuruma kavuşacaktır. Bu yol üzerinde 101 tünel bulunmaktadır. İliç - Kemah arasında yapılan büyük asma köprü Refahiyelileri de trene kavuşturmuş o- lacaktır. Kuruçamlılar da ayni şekilde trenden istifadeleneceklerdir. Denizlide belediye otobüs işletecek Denizli (Husust) — Denizli beledi- yesi Çarşı - Konak - Delikliçinar - İn- cirlipınar - Kışla hatlarında işlemek için İstanbuldan iki otobüs almıştır. O- tobüsler yakında gelecek ve - işlemiye başlıyacaktır, b ( Manis;da bütün ilkmekteblere badana yapıldı ) zılıyor: Büdce dar « lığı — yüzünden her sene — şehrimizdeki mekteblerde — birer hademe — birakılır, diğerleri bir Tem - muzdan bir Eylüle kadar açığa çıkarı - lird. Açığa çıkan hademeler bu iki ay için iş bulamazlar, bu yüzden bir çok sıkıntılara duçar o - lurlardı. Şehrimize tayin edilen Bgenç kültür — direktörü - :u;ıı ıB hî Rauf İnanın teşebbüsile ha- emeler bu sene açığa ıkal lmamış, Manisadaki bütünçnşekıeglarl: bada ” na işleri hademeler tarafından yapıl - Ması kararlaştırılmıştır. — Hasan Bey kunduralara dilince.. ler.. «« kunduracılar dükkânla. mukavva konulması yasak e- rını kapamağa karar vermiş- 17 Haziranda badanaya başlıyan hademeler 30 Temmuza kadar bütün mekteblerin badanalarını bitirmişler - dir. Resimde badanayı yapan hademe - ler hep bir arada görülmektedir. gonra.. Hasan Bey — Desene dos- tum çorapsızlık modasından Amasyada bir çömlek altın bulundu 154 sarı altını gören amele şaşkınlıkla beş dakika çöm- lek üzerinde oturup kaldı Amasya (Hususi) — Şehrimizin Be- yazıd camli civarında bulyar hafriyatı esnasında bir çömlek altın bulunmüuş - tur. Ameleden Hasan kazmasile toprağı deşerken üzeri açık bir çömleğe tesa - düf etmiş, eğilip içindeki sarı sarı al - tınları görünce bir anda aklı başından giderek hemen çömleğin üzerine olur- müuştur. Bir müddet öylece kalan — Hasanın yanına Emin isminde bir amele gelmiş: — Beş dakikadir burada nedet olu- Mardinin en güzel Savurdur sayfiyesi Savu run kavak ormanları her sene kasaba halkına yarım milyon lira kazandırırdı. Fakat demirin ağaca galebesinden sonra varidat 30 bin liraya düşmüştür Tuyorsun? Çavuş görürse azar işitirsin. | Demiş, fakat Hasanın kendi yüzüne alık alık baktığını görünce kolundan tuttuğu gibi zavallıyı bir kenara çek - miştir. İşte o zaman altın çömleği meydana çıkmıştır. İki amele derhal «sen bul - dun, ben buldum!» kavgasına — başla - mışlar, yumruk yumruğa gelmişler, di- ğer ameleler de koşunca, mesele mey- dana çıkmıştır. Hâdise zabıtaya aksetmiş, içinde 154 altın lira ile bir mikdar gümüş para çı- kan çömlek müsadere edilmiştir. Ha - san şimdi önüne gelene: — Ne ettim de Eminle kavgalı ol - dum, Az tamah çok ziyan verdi!» de - mektedir. Altınların çıktığı yerde maliye me- murları tarafından hafriyat yapılmak- tadır. Birlaylü, kendisine teslim edilen bir genç kızı kirletti Hopa, (Hususi) Viçenin Abu Hemşin köyünden bir genç kızın ba - şından çok garib ve acıklı bir vak'a geçmiştir. Köyden Bekir oğlu Nazifin 15 yaşı- na henüz basmamış Saniye isminde bir kızı vardır. Bu genç kız Memiş oğulla- rından Hasan oğlu 16 yaşında Mustafa ile sevişmektedir. Mustafa kızı baba- sından istemiş, alamayınca bir gece yarısı gizlice kaçırarak Hopaya getir- miş, jandarma karakoluna teslüm ede - rek iyi niyetini anlatmıştır. Fakat As_a- niye henüz on beşine vamudığı"ıç'ın velisine teslim edilmeğe lüzum Ş'”_“ı' müş, Mustafa da adliyeye verilmiştir. Adliye Saniyeyi Abu Hemşin köyü- ne, babasının yanına götürmek vazife- sini, o günlerde Hopada — bulunan bir köylüye — vermiştir. Kırk beş yaşlarında olan bu köylü kızı almış, akşam üstü yola çıkmıştır. Fakat gece yarısına doğru Viçeye yaklaşırlarken bir fındık bahçesinde Saniyeye taarruz etmiş, zavallıyı kirlettikten sonra y nına almış, evine gölürmuiitîr. Kn;:ıış işlediği suçun büyüklüğü Yuğunder'. iki gün kızı evinde alıkoymuş, nihayet Na- zife teslim etmiştir. Saniye ağlıyarak babasına köylünün bu şekğlde kendis ni kirlettiğini iddia etmiştir. Vak'ı dan adliye hâberdar edilmiş, suçlu köylü hakkında takibata - başlanmış - tır. *« bir de kundurasızlık mo- dası çıkacak!, T Savurun güzel bir görünüşü Savurdan yazılıyor: 3200 — nüfuslu, güzel ve tarih? bir kasaba olan Savu- run dört yanını geniş ve sulu bahçeler, zengin kavak ormanları kaplamıştır, Aralarından büyük bir çayın küçük şellâleler hasıl ederek geçtiği bu güzel ve verimli bahçeler, Savuru Mardinin bir say si haline getirmiştir. Filha- kika, yazın boğucu sıcaklarından buna- lan birçok kimseler yorgunluklarını gi- dermek üzere buraya gelir, günlerce kalırlar. Tabiat Savuru ü lemiştir. Kasaba hafif meyilli sırtlarda kurulmuştur. Beş kilometre mesafede de diğer birçok ve ayrı ayrı güzellikte mesireler vardır. . Kavak ormanları Savurun en mühim bir servet kaynağıdır. Son 5-6 sene ev- velisine kadar kavak ihracatından şehir ida yarım milyondan fazla para girerdi. Demirin ağaca hâkimiyetinden sonradır ki, ihracat hemen tamamile durmuş ve önemli bir mahreç olan Ira- kın, bu yüzden rağbeti kesmesi üzeri- ne varidat otuz bin liraya kadar düş - müştür. Savur bundan çok müteeşsir Vezirköprüden ya- zılıyor: Vezirköprü ve civarında 50 bin insan yaşar. Fakat? bu elli bin kişi- nin bir tek doktorü yoktur, Çünkü iki senedenberi Vezir köprüye bir doktor tayin edilmemiştir. Bu sene şarbon denilen bir böcek tarafından 5 - 6 kişi, |zehirlenmiş, Sam- suna — götürülmüş- lerdir. Fakat bunlardan biri yolda öl- müştür. Samsuna gidebilen hastalar parası olabilenlerdir. Parası olmıyan- lar ise hastalıklarile başbaşa kalıyor- lar. Evlenme işlerinde de ayni şekilde döktorsuzluğun büyük sıkıntısı çekili- Tortumda — tufan halinde yağmurlar yağdı Tortum (Hususi) — Geçen Cuma günü buraya son derece şiddetli dolu ve yağmur yağdı. Tufanı —andıran bu yağmur yirmi beş dakika kadar devam etti. 'Tarla, bostan ve çayırların büyük bir kısmı harab oldu. Kasabada da dört evin bir kısım du- varları yıkıldı. Nüfusca zayiat yoktur. Yalnız tes - bit edildiğine göre, seller on kadar sı - ğarı alıp götürmüştür. Bu sığırları gü - den 1333 doğumlu kasaba halkından çoban İsmail oğlu Müustafa da orla - dan kaybolunca, onu da seller alıp gö- türdüğüne hükmolunmuş ve araştır - malara başlanmıştı. Nihayet — zavallı olmuştur. Kavaktan başka belli başlı bir ihraç maddesi de yoktur. Yalnız, İn- caz adı verilen bir nevi erik az mikdar- da para getirir. Savurda imar hareketleri henüz ye- nidir. Bu sahada, ana caddenin aç'larak döşenmesinden ve bir hamam vücude geti Mevcud mMmaarif teşki yacı karşılamak- tan uzaktır. 87 ki olan kazada yalnız iki ilk okul faaliyettedir. Savurluların iftihar edebilecekleri yegâne eser Halkevi binasıdır. Kasaba- h ve köylü bütün halkın yardımı ve U- şağa tahvil edilen kaymakam Nâzım Günesenin teşebbüsü ile meydana ge- len bu eser büyük bir mükemmeliyet- tedir. Geniş bir toplantı salonu, temnsil sahnesi ve müteaddid odalara malik bulunan bu modern bina sırf halkın yardımı ile meydana gelmiş ve bu iş |- çin büdeceden sarfedilmemiştir. Halkevi içtimat hayat üzerinde bek- lenen tesirini yapmış ve fikir itibarile ileri olan Savurlularda kültüre karşı büyük bir heves uyanmıştır. Eezirköprüde iki senedenberi bir tek doktor yok! Vezirköprüden bir görünüş yor. Bu işin halli için Havzaya gidili- yor. Bu seyahat için de 15 lira masraf lâzım geliyor. Halk çok müşkül vaziyettedir. Sıh- hat Vekâletinin bir an evvel bu ihtiya- ci nazarı dikkate alması bekleniyor. 13 yaşında bir çocuk arkadaşını öldürdü ziliyor: -Arpaçayın 0 i çocuk birbirile dö - vüşmüşler, birisi ölmüştür. Şükrü oğlu 13 yaşlarında Medel Ka ya arkadaşı bu köyden 13 yaşında E - sadla oynarken kavga — etmeğe başla- mışlardır. Bu sırada Esad elindeki de - mir değirmeni Mededin başına vura - rak yaralamıştır. Medet — bir müddet sonra aldığı yaranın tesirile Üşlür. Mustafanın cesedi kasabanın yarım sa- at aşağısında, su kenarında bulunmuş- tur. Sellerin şiddetinden, suların gö « türdüğü taş ve kumlar Mustafanın el » biselerini bile parçalayıp sıyırmışlar « dır, Zavallı çoban yalnız belindeki ka- yışla çırçıplak olarak bulunmuştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: