14 Eylül 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

14 Eylül 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SUN FUSYA aşk macerası : 37 _.î—_—l .':. " Aşiretlerden gelen misafirler — Teşekkür ederim, Faris çelebi. Bana, cidden dostluk gösterdiniz, — Efendim!.. Dostluk, insaniyet, va- Zifemiz... Ancak şu var ki, öyle bir mu- hitte yaşıyoruz ki, bu vazifeyi tama * mile ifaya bile muktedir değiliz... Me- selâ bakınız, şimdi sizden bir ricada bulunacağım, — Estağfurullah.. ne ricası?.. — Kuzum, beyim, Bu meseleyi bir an €vvel neticelendiriniz... Siz, bu adam- ların huylarını bilmezsiniz. Hanımı misafir ettiğim için, bunlardan bana da bir zarar gelebilir. Biliyorsunuz ki, ben fakir bir esnafım, olabilir ki .-. Artık, Zeki bey işitmiyordu. Görmü- Yordu... Kulakları şiddetle uğulduyor; kafasının içinde bir kasırga havası esi- Yordu, K Adımlarına fasıla vermeden, müte - Madiyen sofada geziyor; — Ne yapmalı?.. Ne yıpmal:'l._ Diye söyleniyor. Fakat yapılabilecek hiç bir şeyi düşünemiyordu. O kadar dalmıştı ki; Ali çavuşun mer- divenlerden çıkarak yanına kadar gel- diğini farkedememişti. Ve tam ona çar- Pacağı zaman kendine gelebilmişti. — Ne o, Ali çavuş?. — Sağlığınız, beyim. — Bir şey mi söyliyeceksin?. — İzniniz olursa, bir şey diyeceğim. — Söyle. Ali çavuş, ellerini uğuşturarak yak- laşmıştı. Esrarengiz bir tavır almıştı. Sesini alçaltarak söylemiye başlamış> tı. — Zatınızın sıkıntılı zamanında $ Temek yakışık almaz ama.. hani, habe- riniz olsun dedim. — Neden haberim olsun, Ali çavuş? — Efendim!. nahiye müdürü, gizli - den bana haber salmış. Ben de bl:dııy ö k sandım. Yanına vardım. ılşeyrl;ğî: tepeden biraz diller —döktü. Bonra; «Oğlum!. Siz, namuslu askerler- siniz, Dün yüzbaşı odasına bir. eksik etek kapamış. Siz, böyle şeyleri kabul etmezsiniz. Gelin, ifade verin.» dedi. — Sonra?. N — Saonrası, efendim.. başıbozuğun bu tözleri, çok gücüme gitti. Az kalsın, elimden bir kaza çıkacaktı. Kendimi, Büç zaptettim. <Ben, askerim. Başıbo- Zuğa ifade vermem.» dedim. Kodüum geldim... Zaki bey, elini alnına dayadı: —— P Vl:qllçnkhr vay.. edebsizlikleri: ni bu dereceye kadar artırdılar, ha. Diye, söylendi. Ve sonra, elile Ali çavuşun omuzunu Okşıyarak cevab verdi: — Aferin, Ali çavuş!.. Tam askerce Cevab vermişsin. Git. Rahatına bak- * İ Saatler iyordu. Hiç şübhesiz ki Faris c'le::ıçı.n evinde bulunan Leylâ; Babırsızlıkla neticeyi bekliyordu. Fa - Kat, ortada henüz intac edilmiş hiç bir Mesele yoktu. Zeki bey, çok çılgınca çeyler düşü- Düyordu. Hattâ, doğruca Tatar ağanm konağına giderek, hükümetin hazine” Sinden, tnsanların vicdan ve mamusla- Tına kadar her şeye el uzatan bü heri- fin kafasını kılıç darbeleri altında po> Talamak istiyordu. Bunu yapmak, işten bile deği Çünkü artik Zeki beyin gözünde ( Yat) denilen şey, büsbütün kıymı kaybetmişti. Fakat, Leylâ.. sonra, 0 N€ |7 Olacaktı?.. “Bu hücra dağ başlarında kimlerin elinde kalacakti?. Bir aralık aklma şu da * Leylâyı, derhal geri göndermek... âkin buna nasıl muktedir olabile - tekti?, — Leylâl. Çok âciz bir vaziyetteyim layalimizde canlanan saadeti #ratmak ve yaşatmak mümkün değil gelmiş Zeki bey dimdik durarak kılıcına dayandı, sert bir sesle sordu: — Efendi!.. Sen burada, bir hükümet memuru müusun, yoksa bir zaptiye ça- vuşunun dalkavuğu musun?. Diyebilmek ne kadar zelil ve sefil ruhlu olmak gerekti?. * Zeki bey, birdenbire silkindi: -— Böyle, durup düşünmekle olmaz. Ne yapıp yaparak bu meseleyi bugün halletmeliyim. Dedi. Ve, derhal kılıcını takarak doğruca nahiye müdürüne gitti. Müdür, nalbant dükkânının Üstün - deki odasına henüz gelmişti. Bu âciz ve miskin adam, birdenbire Zeki beyi karşısında görür görmez adetâ bir ür- küntü his: Derhal yerinden fırlı -| RADYO Bugünkü program İSTANBUL M Eylâl 1938 Çarşamıba ÖĞLE NEŞRİYATI: 12.30: Plâkla Türk musiklel, 1250: Hava- dis1305: Plâkla Türk müusikisi, 13.30: Muh- telif plâk neşriyatı, AKŞAM NEŞRİYATI: 1830: Dans müsikisi (Plâk), 19: Konte- rans: Fatih Halkevi namma, Ercümend Ek- rem Talu (Komşutmuz Romanya). - 10.30: Dani musikisi (Plâk), 1955: Borsa haberle- L 20: Baat âyarı: Grenviç rasadhanesinden nakler, Falde ve Aarkadaşları — tarafından Türk musikisi ve hal kşarkıları. 2040: Ajans haberleri. 2047: Ömer Rıza Doğrul tarafın- dan arabca söyler. 21: Baat Ayarı: Şan, Bed- riye Tüzün. Btüdyo örkestrası rofakatile, 21. 30: Nocdet ve arkadaşları tarafından 'Türk murikisi ve halk şarkıları. 22.10: Hava Ta- pörü. 3214: Derüittalim Mmusiki heyeti, Faliri rkadaşları tarafından. 22.50: Son haber- ı':y.vı ertesi günün programı. 28: Saat Aya- T “erı 15 Eylâl 1938 Perşembe ÖĞLE NEŞRİYATI: 1230: Plükla 'Türk musikisi. 12.50: Hava- 41x1306: Plâkla Türk musikisi. 13.30: Muh- telif plâk neşTİYAİL AKŞAM NEŞRİYATI: ist (Plâk). 19.20: Spor 1830: Dans müsikisi r musahabeleri; Eşref Şefik tarafımdan, 19.30: gan' İnci ve arkadaşları tarafından, 19.58: Borsa haberleri. 20: Baat âyarı; Grenviç ra- Mmahanesinden naklan. Belima ve arkadaşla- _ınram::lnn Türk musikisi ve halk şarkı - i 40: Ajans haberleri, 2047: Ömer Ri- peğrul tarafından arabea söylev, 21: Snat za Dt rkestra. 2130: Rifat ve ârkadaşları| tarafından Türk müsikisi Ve balk şarkıları, 2210: Hava saporu, 2213: Keman - konan Orhan Borar, piyano refakatile. 22.50: İhaberler ve ertesi günün proğramı, 8: İt |ayarı ları, 2 | Saat Lise derecesinde tahsil görmüş lerin geraiti öğrenme! k üzere Bankamıza müracaatları. yarak karşıdaki yırtık döşemeli sediri gösterdi: — Buyurun. Dedi. Zeki bey, oturmadı. Dimdik durarak kılıca dayandı. Sert bir sesle, sormıya başladı: — Efendi!. Sen burada, bir hükümet memuru musun?.. Yoksa, bir zaptiye çavuşunun dalkavuğu — musun?.. Son- ra; bir zabitin namusu ile oynamıya utanmıyor musun? (Arkası var) Kayıp aranıyor Bulana yirmi lira müküfat verilecek Aslen Manlsalı terzi Boğos oğlu Diran Van- Hiyanı arıyorum. Kendisi 922 senesinde İz- mirde olup şimdi tahminen 39 yaşlarındadır. Bundan üç, dört sene evvelisi Kastamona taraflarında görüldüğü ve bir gözünün kör olduğu haber alınmıştır. Bilenlerin insaniyet namına: Gedikpaşa Nev'iye sokak No, 47 de Serop Devletoğluna hildirmeleri rica olunur. Bulana 20 lira mükâfat verilecektir. - (1145) Her banyodan sonra saçınız Bu şekle girerse BRİYANTİN PERTEV onları düzeltmeyi temin eder. ——— İstanbul Asliye Mahkemesi Altmcı Hukuk Dairesinden: Mehnted Âşir tarafından Sultanahmed Karaki Hüseyinçelebi mahallesi Hüda- vendigâr sokak 16 No. da iken halen ika- metgâhı meçhul Saide aleyhine açılan tescili talak davasının yapılmakta olan tahkikatında: Müddeialeyhanın 8/9/838 günü mah- kememizde hazır bulunmasına dair ilâ- nen yapılan tebligat üzerine hazır bulun. madığından hakkında giyab kararı mı-ı ihbarnamenin | haz olunarak buna dair mahkeme divanhanesine asılmasına ve keyfiyetin 15 gün müddetle ilânina ve ahkikatın 13/10/938 perşembe günü sa- at 14 de talikına karar verildiği tebliğ ye- rine geçmek üzere ilân olunur. — (1150) T. C. Ziraat Bankası İstanbul Şubesinden: - iyi fransızca bilen 5 memur almacaktıp> Talib- «Gi20> Sokulgan olması beklenen bir tip Fatihten Adil de karakterini — soru. yor: Bir taraflı men- faat duyguları, baş kalarına zarar ver. miyecek mahiyet- © te olursa sahibini £ tutumlu — olmağa sevkeder, — Bokul. mak, etrafla alâ- kadar olmak saymak ve sayılmak ta mu- vaffakiyetleri kolaylaştırır. e Zeki bir kız Kütahyadan Fet- hiye Yürür de ka- Takterini soruyor: Zekidir. — Okul hayatında muvaf- fak ölür öğretmen- lerine — kendisini sevdirir. Bazan i. nadcı ve hırçın ol mak isterse de iyi sözlerle çabuk kendisini toplıyabilir. Az konuşan bir tip Ayvalıktan Zeki de karakterini sos Tuyor: Durgundur. İlk zamanlarda — etra- fında bir alâka u» yandırmaz, sokul- ganlık göstermez, az konuşur, fakat etrafı kollar, Ka- rarlarında — tered> düd ve çegingenlik vardır. e Münakaşacı bir tip Gebzeden Sajfet te fotografının tah Hlini istiyor: Zeki ve girgin- dir. Menfaatlerine karşı alâkalı dav- ryanır. İtiraz hak- larını — kolaylıkla kullanır. Münaka- gacı ve mücadeleci car da karakterini soruyor: Sakin ve ağır başlı bir hali varsa da — arkadaşlarını bulduğu zaman kacı ve alaycı lur. Sevgi ve he- yecan mevzularile vaktinden — evvel meşgul olmak ister. e Geçici heveslere yer veren bir tip Ankaradan P. S. fotografının dercini istemiyerek soruyor: — Sevilecek miyim? Sevmesini bilenler, sevilaceklerinden emin olmalıdırlar. Yalnız seviyorum di- yerek geçici heveslere yer vermemek lâ- zımdır. Sevgi, bunu derhal anlar ve bü- yük bir sür'atle uzaklaşır, e Hassas bir genç kız Üsküdardan M, Alper fotografının der- cini istemiyerek karakterini soruyor: Zeki ve içlidir. Çabuk alınır ve müte- essir olur. Kendisini alâkadar eden söz- lerin tesiri altında kalır ve vaziyeti his- lerile muhakeme eder. Ağır söze, tekdire gelemez. Neş'esini nadiren kullanır, Dur- gun hallerini neş'e ile değiştirmesi 1â- zumdır. Son Posta Fotograf tahlili kuponu * Adres DİKKAT Potograf tahlili için bu kuponlardan 5 adedinin gönderilmesi şarttır. SOLDAN SAĞA: 1 — Kavga gürültü. 3 — Bir bahis üzerinde fazla tafsilât vere me, 3 — Rabıt edatı - Tauttuğunu koparan « Su, * — Büyük diş - San'at - İzmir havalisine de ağabey ve mard delikanlı manasi- DA kullandıkları kelime, Moal - Serbest bırakma. Ufaklar - Yalvarma, Kabul etmemek - Dumanın bıraklıği siyahlık - Çabuk parlıyan bir nevi mantar. Beygir - İnadcı - Sonuna bir «Rs gü« tirilirse bir meyvanın adı. 9 — Börkesten daha emin, 10 — Uzun koltuk, YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Vapurdaki oda, $ — İsim terkibi. $ — Bir nota - Tmannüd - İlâve, 4 — Üye - Beyaz - Vulide. B — Mihrace - İnmek masdarından izmi fati. 6 — Başkası - Henüz rakı yapılmamış Ü« züm ispirtosu. 7 — Tavla oynarken attıkları - San'at e Nihayet, © — Beygir - Ezilmiş - İstifham nidası, 9 — Çok yaramaz. 10 — Beleş., 1 2 8 4 B 6 7 8 9 10 ıİSİEİFİTİAL'İ M 2/TİCİAİRİMAÂ HE TIYATROSU Bu akşam NARLIKAPIDA âl A Kokain - Esrar di / Sabriye Tokses Ertuğrul Sadi Tek Tiyatrosu lsmyrg'nm)ı (HEYBELİDE) İlân Tarifemiz Tek sütun santimi Birinci ve çeyrek sayfa ilânlar için ayrı bir tarife derpiş edilmiştir. Son Posta'nın ticari ilânlarına

Bu sayıdan diğer sayfalar: