14 Eylül 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

14 Eylül 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YAKACAK gp Ikbahar gelmişti. Genç kadın, ka - lın mantosunu, siyah şapkasını at - tı.. Kalın mantonun altından bir kısa kollu, kısa etekli, gerdanı açık bir en - tari; siyah şapkanın altından büklüm büklüm lapıska saçlar çıktı. Görenler: — Yakacak!.. dediler, «Yakacak» ke- Jimesi, «herkesin aklını başından ala - jda s0- yundu. Mayo ile kumlara yattı, Gö - renler: — Yakacak! Dediler. «Yakacak» kelimesi, evü - cudünü bakır rengine boyayacak» mâ- nasına geliyordu. Genç kadın, bir erkekle tanıştı. Ça- | Bunları bil Kırmızı üniforma Bütün dünya ör- dularımda hâki, yâ- hud zeytun! rerk üniforma kabul &- dildiği halde İngil- terenin 11 inci sö- vari alayının üni- forması (o kırmızı renktedir, Alay gabitleri de başla. rında kasket veya bere yerine tüylü kalpak taşırlar. Bu kalpakların ön taraflarında bir tuğ var- dır, yan taraflarında da tepeden inen $ır- malı bir kumaş parçası sarkar, * Sis ve bulut Bazıları sisi ve bulutu yekdiğerin. den ayrı ayrı şey- ler sanırlar, Haki. katte her “ikisi de birdir. Her ikisi de su buharından teşekkül « ederler, birisi yüksek taba- kalara çıkar, ekseriya bembeyaz görü- mür, adına bulut deriz. Öteki ise yükse lemez, denize veya toprağa yapışık ka ır, kirli bir renk gösterir, on sis ismini © / Okuyucularıma Cevablarım Nazillide Y. G. ye: Oğlum. Evlenmek çağına (gelmişsin, iş güç sahibisin, evlenebilirsin, fakat evlenmek için gösterdiğin sebeb hiç doğru değil.. Evli bir erkek rahat - tır, masrafı 'az olur. Fakat bir erkek rahat olayım, masrafım az olsun dü- şüncelerile evlenirse bir büyük hata işlemiş olur. Kadın bir erkek için her şeydir. Biraz kadın, biraz süs, biraz dadı, biraz hasta bakıcı, biraz aşcı, dedim ya. Kadın her şeydir. Fakat hiç bir zaman para ile dadı tutulur gibi tutulmaz, Sen biraz da- ha bekle, biraz daha düşün. Tasarruf etmek için değil, evlenmek için ev- lenmek ihtiyacını hissettiğin zaman evlenirsin. Diğer bahse gelince.. bina şim - dilik imkân yoktur. Gayret et, çok çalış; ve çok iyi yazdığın zaman gön derirsin.. bunun için de daha biraz görmen, okuman ve olgunlaşinan lâ- zımdır. * Kerem bana evvelce bir mektup yazmış, şimdi bir mektub daha ya - yor. Mesele şu: Evlenmiş, çocuğu olmuş, Fakat karısını 5: emiş, Üs telik şimdi de bir genç kızla seviş - miş, karısından ayrılacak, çocuğuna iyor mu buk anlaştılar. pek yakında evlene - cekleri söyleniyordu, Duyanlar: — Yakacak! Dediler. «Yakacak» kelimesi, «er » keğin başına belâ olacak» mânasına ge- Jiyordu. Mevsim değişti. Gökti rakta nem gördük. Hep birden: — Yakacak! Dedik.. Kelimeyi en şümullü mâna- sında kullanıyorduk. «Yakacak» de - mek kömür demekti, odun demekti, borca girmek demekti.. (Evde kavpa, sokakta derd demekti. iliniz ? | Hafıza kuvveti İngiliz âlimleri nin yaptıkları ted- kikata nazaran ha- fıza kuvvetinde e» ileri gitmiş olan millet (OHindliler. İdir. Bunun delili | sudur: Hindlilerin Sans krit dili ile yazıl miş olan mukad- des kitablarında muhtelif uzunlukta ta- mama 20,000 ayet vardır. Bu mukaddes kitabı ezber olarak bilen Hindlilerin sa- yısı on binlerle sayılmaktağır. e bulut, top - * - Saatin mucidi kimdir ? Zaman ölçüsünü ilk defa olarak A- rablar icad etmiş- lerdir, fakat bu zx man ölçüsünü ilk deta olarak şimdi kullanmakta oldu. ğumuz saatlere müşabilh bir hale getirer Peter Henlein isminde, 1480 tarihinde Nürnberg şehrinde doğmuş bir Alman- dır. Bu zatın saate devir kuvvetini ver mek için icad ettiği usul, bugün dahi kul Janılmakta olan usuldür, nafaka verecek ve sevdiğile evlene - cek. Ona yazdığım ilk cevabı şimdi hatırlamıyorum. Fakat herhalde şim di vereceğim cevabdan başka bir çey değildi. Çirkindir, sevimsizdir, hoşlanmı- yorum diye karıdan ayrılmak kadar fena bir şey yoktur. İnsan evlen - meden evvel her şeyi düşünmeli on- dan sonra evlenmelidir. Bir kere ev- lendikten sonra alınan kadını her ne olursa olsun kabul etmeli ve ondan ayrılmayı düşünmemelidir. Bilhas - sa Keremin bir de çocuğu var. Ka - rısmdan ayrılmakla bu çocuğa karşı yapacağı fenalık, herhalde bıraktığı karısına yapacağından daha büyük- tür. Çocuk ne ana yanında olur, ne de baba yanında, çocuk için hem # na hem baba sevgisi, hem ana hem baba terbiyesi lâzımdır. Tekrar söy- lüyorum: Karısına karşı müşfik ve iyi hareket etsin. Mânasız düşünce“ lerle kurulmuş yuvayı yıkması! * A,EK. ya: Çirkin bayan bu gazeteyi göre - cektir. Eğer adresinin size verilme - sini İstiyorsa bizzat matbaamıza ge- lir, ve adresinin verilmesinde mah- zur olmadığını bana söyler, o za « man ben de adresini size gönderi - rim, Kendi müsaadesi olmadan ad - resini size gönderemem. TEYZE Kadın Köşesi Büyüyen çocuğun elbisesini uzatmak mümkündür Beş yaşında Altı yaşında Beş ve altı yaşlarındaki çocuklara ay- ni biçim ufak bir farkla tatbik edilir. Beş yaşındakinin robasının altı plilidir.| Robasında iki cebi vardır. Altı yaşında- kinde pliler doğrudan doğruya robaya bitişmez. Aralarında robanın yuvarlaklı. Ema uyan geniş bir band vardır. Bu türlü modellerden, büyüyen çocu- ğun elbisesini uzatmak hususunda çok istifaile edilir. Bu usulü tatbik edebilmek için çocuğa dikilen her yeni elbisenin parçasından saklamayı unutmamalıdır. Bu parça vakti gelince meydona çıkarı- hır. Hattâ icab ederse yıkanıp ütülenerek kullamlan elbiseye benzetilir ve modelin uygun yerine ilâve edilir, Her kadın bilmelidir: Bozulan yağ nasıl temiz ve iyi bir hale konulur? Sadeyağ bozulmuş, acımıştır. Atamaz- sınız, yazıktır. O hi kullanamazsınız da... Bu yağa derhal, içine bikarbunat dö sud katılmış soğuk su dökünüz ve bu su içinde birkaç saat bırıkınız. (Suyun her litresi başına beş çorba kaşığı (bikarbo- nat dö sud) Xonulacaktır. Birkaç saat sonra yağı bu sudan çıka- rınız, Soğuk, duru bir su ile bol bol yı- kayınız. Ne acılığı, ne de kötü kokusu kalır. * Mayoneziniz bozuluyor. Düzeltmek ça- resi var mı? Bir kahve kaşığı soğuk suyu damla damla içine akıtımız. Bozulan mayonez derhal iyileşir. Buna lüzum kalmamak için evvelden mayonezin yumurtasının sarısına Üçte bir nisbetinde hardal karıştırılırsa hiçbir vakit bozulmak ihtimali olmaz. Unuttunuz, pişirdiğiniz çorbaya fazla tuz attınız. Bu tuz yüğünden bütün ye- mek dökülsün mü? Hemen içine bir kâhve kaşığı patates unu dökünüz. Fazla tuzdan eser kalmaz. Çorbarızı rahat rahat içebilirsiniz. Portakallı çörek Pörtakalın daha vakti değil ama pek güzel olduğu için yazıyoruz. Çıkar çık- maz yaparsınız. İki iri güzel portakal soyulur, . sıkılır. Bir tabakta iyice ezilir. Çekirdekleri, po- sası ayıklanır. Bir yanda da 6 yumurtanın sarısı şe- kerle birlikte iyice çalkanır. İçine 100 gram patates unile, 250 gram iç badem ve erilmiş portakallar katıştırılır. Yu- murtaların beyazı da köpük gibi olunca- ya kadar çarpılır, ayni kaba dökülür. Hepsi birden iyice karıştırılır. Bol yağ- lanmış bir tepsi ile fırına konulur. EE pi Feci bir kazanın muhakemesine başlandi Bundan bir müddet evvel Beyoğ - lunda Yunan konsoloshanesi binası yı- kılırken, bir çöküntü olmuş, iki amele moloz ve toprak altında (kalmışlardı. Hâdise, bu amelelerden Hüsnünün ö - le neticelenmişti. Binanın yıkılma ameliyesine neza - ret eden Antuvan ve müteahhid hak - kında adliyece takibat icrasına başlan- mışdı. Binanın yıkılma işini üstüne a- lan Ahmed isminde bir müteahhiddir. Bu hâdisenin muhakemesine Asliye İ inci ceza mahkemesinde, dün bakıl - mıştır. Dünkü celsede dinlenilen şahidler - den Yakub, hâdiseyi şöyle anlatmıştır: — Binanın yıkılma işinde, babamla birlikte, ben de amele olarak çalışıyor- duk. Üst katlar yıkılmış, bütün moloz” ları yıkılmıyan birinci katın üstünde toplanmıştı. Cumartesi günü tatil ya - parken, kalfa Antuvan: « —Yarın'iş yoktur. Pazartesi bu molozları kaldırırız, demişdi. o Fakat, pazar günü de çalıştık. Net , MO - lozlar çökerek, babamla, Hüsnü toprak altında kaldılar. O gün, kimin o işbaşı yaptırdığını, bilmiyorum, Fakat, ekse- ri Ahmedin kâtibi işbaşı yaptırırdı, Bu kazada babamı çekerek, molozların al- tındap kurtarabildik. Fakat, Hüsnü Şehir işleri: Belediye ile tapu idaresi arasındaki ihtilâf Tapu idaresi ile İstanbul belediyesi a- rasında bir ihtilâf çıkmıştır. İhtilâfa se - beb olan hâdise, arsalardan yol açabil - mek hakkının kime sid bulunduğudur. Arsalar satılırken tapu idaresi bunların aralarında yol yeri bırakmaktadır. İstanbul imar işleri bakımından hu - susiyet göstermekte olduğundan, şehirde | yol açabilmek hakkı belediyeye alddir. Belediye mahkemeye müracaat etmiş ve bir müddet evvel mahkeme kararı ker iki tarafa tebliğ edilmiş ise de, karar temyiz edilmiştir. İhtilâfın hallı için tem- yiz mahkemesinin vereceği karara inti - zar olunmaktadır. Belediye intihab defterleri bu akşam indiriliyor Belediye intihab defterleri bu akşam saat 18 de asıldıkları yerlerden indirile - cektir. Müntehiblerin itiraz müddetleri de bu akşam bitmektedir. Yarından sonra | rey &andıklarının tevziine başlanacak, ayın yirmi yedisine kadar bu iş te ta - mamlanmış olacaktır. Teşrinievvelin 6 - nunda şehir meclisi âzaları seçilmiş bu - Yunacaktır. Asherlik işleri: Bir piyade yedek sübayı aranıyor Sarıyer Askerlik Şubesinden; Şubemizde kayıdı yedek piyade yarsabay (Emirgânk Arif oğlu Necatinin şubeye verdiği adreste kendisini tanıyan bulunmadığı ve namına &$ len mektubların da iade edildiği zabıta tah- kikatından anlaşılmıştır. (Ankaraya gidip grldiği öğrenilen bü sübayın bulunduğu ye- ri bilenlerin şübeye haber (vermeleri rica olunur, Bir sarhoş düşüp yaralandı Akbıyıkta 3 numaralı evde oturan Abdi oğlu Ali, fazlaca sarhoş olduğu halde sokak- 12149 dolaşırken düşerek başından yaralan - mış ve Cerrahpaşa hastanesinde tedavi al - tıpa alınmıştır. | Bacaksızın maskaralıkları : Tİlarımda kanuni munmele yapıl çok derinde kaldığından, öldü. Muhakeme, diğer bazı şahidlerin bi için, talik edilmiştir. Bekciyi döven üç İbrahimlef birer gün hapis yatacaklar Fatihte, üçünün de adı İbrahim © üç arkadaş, sarhoşluk saikasile, Mü za isminde bir bekçiyi dövmüşlerdif. Dün adliyeye verilen üç İbrakif ler Asliye 4 üncü cezada yapılan hâkemeleri sonunda, | ver gün mahküm edilmişlerdir. j Vapurda gürültü çıkaran sarhoşlar Boğaziçinde bir nişan âleminde nen Margur, babası Barof ve Moiğ minde üç kişi, vapurda fazla sarhoş” duklarından, gürültü etmişlerdir. Sultanahmed 2 "nci sulh cezada # hakeme edilen suçlular, 3 er lira P cezasına mahküm edilmişlerdir. Bir hırsız tevkif edildi Beyoğlunda bir eve penceresiti girerek, Cemilin bir kat elbisesini g lan, Mehmed Ali isminde bir hırsıZ, kalanarak, adliyeye verilmiştir. Dün, 4 üncü sorgu hâkimliğince #X guya çekilen suçlu, tevkif edilmişti” Müteferrik : ? Emniyet beşinci şube müdürü il Avrupadan geldi j Bir aydanberi Avrupada bulur polis beşinci şube müdürü Hasan rü, dün Transilvanya vapurile şe! mize dönmü Avrupada bulundü müddetce gezdiği şehirlerde polis lerile yakından alâkadar olan müğ birkaç güne kadar eski vazifesine © vama başlıyacaktır. Şoförler hususi müesseselerin kamyonlarından şikâyette bulundu” Belediye şehrimizde mevcud kal” yon ve kamyonet adedini, şehir ihti cını tamamile karşilamağa kâfi görü dünden bundan sonra kamyonet "5 kamyon almak isteyenlere plâka memeğe karar vermişti. Bununla böl! raber bir kısım hususi müessesel&” başka maksadlarla aldıkları kamyon kamyonetleri plâka resmi aldıktan # ra, şoförlerin kazancına mani teşkil decek'bir surette eşya (nakliyat! kullandıkları görülmüştür. Şoförler © miyeti bu vaziyet üzerine Ticaret dası vasıtasile belediyeye müracat! derek bu gibi kamyon ve kamyonfi lerden plâkalarının alınmasını ve pak yi ; ci ,. istemişlerdir. İstanbulun o beledi tesbit edilen yerlerinde çalışan şodök ler, bu kamyonların kendilerine zarar verdiğini iddia etmektedirler. a lediye bu müracaatı tedkik etmeğe Tamıştır. * Poliste : ' Bir amele fabrika çatısından döf, Hasköyde Kumbarahane caddesinde A nastasa ald şapka İmalâthanesinde çarı Samoel, fabrikünın çatısında tamirat yapı ken yedi metre irtifadan aşağı düşmüş, “4 #ından ve vücudünün muhtelif yerleri ağır surette yaralanmıştır. Yaralı : hastanesine kaldırılmış, tahkikata başls# mıştır. Şapka modası |

Bu sayıdan diğer sayfalar: