8 Ekim 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

8 Ekim 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sinema programları Melek — : Şahane çılgınlıklar İpek : Üç ahbab çavuşlar Saray — : Yanık gönüller Sümer —: Sokak şarkıcısı Taksim : Şahane tango “ Saray ,, sineması: Yanık gönüllüler Oynuıyanlar: Jean Gabin, Mireille Balin Lüsyen sipahi çavuşudur."Orang şeh- rinde bulunmaktadır. Kadınlar onu pek çok beğenmektedirler. Bir akrabasının| kendisine ylemiş olduğu Mmirası al- mak için Kan şehrine gider. Orada güzel Madlen ile tanışır. Kızın oyun borcunu ödemek için mirastan kalan bütün para- Yi verir. Fakat kız reddeder, Hayatında ilk defa red cevabı ile karşılaşan Lüsyen cok sinirlenir. Askerliğini bitirir ve Pa- Tiste mürettibliğe başlar. Üniformasını çıkarıncı şlarlar, fakat zenginliğe ve lükse aliş- Tş olan (Madlen) günün birinme kaçar. I»uıx_vnıı Orang şehrine döner ve bir kah- ;:dâ;" açar, Orada arkadaşı Röneye te- p &der, Röne bir kadını çıldırasıya Sevmektedir. Bu kadın Madlendir. Lüs.| i":f;_'d":'nd:n geçeni Röneyo anlatır ve | itiyatlı davranmasıni tavsiye ederse de buna aldırmaz. Lüsyen odasına »de Madleni görür ve ondan Röne- Yİ rahat bırakmasını taleb eder, Kadın 1Srar Gdince onu öldürür ve Röneye vak'a- YI anlattıktan sonra onun yardımı — ile arsilya; ya kaçar, İ' Melek ,, sineması; Şahane çılgınlıklar Holiywooddaki film prodüktörlerinden Oliver Merlin açık havada bir film sah- Desi çevirirken Hazel adındaki bir köylü kızının filmlerdeki rolleri taklid eyledi- Gini görür. Oliver kızdaki kabiliyeti çok beğendiğinden onu yaânına müşavir ola- Tük alir. Hazel Hollywoodda herkesin Hazarı dikkatini celbeylemiştir. Bir gece | bir sanduviç yemek için bir dökkâna gi- Ter. Orada Biçer adında - birinin şarkı Söylemekte olduğunu duyas, Delikanlı Oşuna gider ve sevişmeği gi meğe bi Zel bi D lar. Ha- ir ve bunu Olivera dinletmeğe k ölur. Biçer bu sayede Oliver a80 angaje edilir. Oliver gençle- itiklerinden habeti yoktur ve| di evlenmek niyetindedir. Bi- aptığı film pek çok beğenilir, ©F suare tertib eder ve bunda mok niyetinde oldoğunu ilân eyle- a zl'“*f- Kız buna muvafakat eyleme- Oliy ü Olivere bildirir. Buna hiddet eden ©€t delikanlıyı işinden çıkarır ise de Muvaffa, tarafındı rin sevi, İstüdyo' arasında geçimsizlik olduğu söy- — SON POSTA «Sokak Şarkıcısı» filminden bir sahne nihayet gençlerin hakkını teslim eder ve | setteyi himayesine alır ve birlikte sokak- Tarda şarkıcılığa başlarlar. Bir akşam s0- kakta ihtiyar bir adamın düştüğünü gö- rünce imdadına koşarlar ve evine götü- rür. Bu adam bir bestekârdır. Onun sa- yesinde Alber tam manasile bir san'atkâr olmağa namzed vaziyelte girer. Josette dahi arzularına kavuşmak üzeredir. Al- kızı Josette ber bu sırada bir müzikhol artistini se Alber bir banka memurudur. Musiki-| meğe başlar ve onunla evlenmek ister. ye çok meraklıdır. İşinde bile musiki tle| Küçük Josette ile ihtiyatf dost buna ta- meşgul olması onun kapı dışarı edilmesi | raftar değildirler... Nihayet bir gece sua- neticesine varır. Komşusunua kızı Jo-|rede küçük Josette meseleyi halleder... Sylvia Sidney sinemayı büsbütün bırakmak üzere Sinema yıldızları içinde san'at kudre-| ti itibarile en fazla temayüz edenlerden biri de Sylvia Sidneydir. Bu sevimli yıl- dız deruhte eylediği rolleri tam manasi- le yaşamasım bilir. Onu sik sık filmlerde görememekliği- | miz san'at hesabına bir zarardır. Hattâ büyük san'atkârın sinemadan büsbütün | çekilmesi bile mı w bahstir! | Sylvia Sidney hayatını şimdilik ikiye bölmüştür. Nevyorkun en büyük tiyat. rolarından birinde rol yapar ve arasıra film çevirmek için Hollywooda gider. En son çevirmiş olduğu filmin ismin (Se:ıW ve Ben) dir. Bu filmi ikmal eder c:me:ı hemen Nevyorka gitmiştir. ı Sylvia Sidney ile mensub bulunduğu onları evlendirir. * Sümer ,, sineması: Sokak şarkıcısı Oynıyanlar: Fernandel ve e | lenmektedir. Bunu gazetoler yazmadı ise de Hollywoodda bilmiyen kalmamıştır. Bu işde kaybeden muhakkak ki seyirci- lerdir. Doğrusunu söylemek icab ederse | kabahat her iki taraftadır: Filmlerin se- naryosu hususunda kumpanyalar pek ti- tiz davranmamaktadırlar, Diğer taraftan bu güzel san'atkâr çok müşkülpesend o-| 1029 senesinde idi. Foks film kumpan- larak tanınmıştır. Müdhiş inadcıdir, yasına intisab eylemişti. Aradan bir iki Hollywoddan ayrılması bu iki sebeb-|ay geçer geçmez kumpanya müdürleri den ileri gelmektedir. | kendisile akdeylemiş oldukları mukave- Sinema hayatına başladığı sırada uğ- Jenamyei hemen feshedtverdiler. radığı ilk inkisarı hayali unuttuğuna ka-| Warner Baxter - Eğmund Lowe - Mary ni değildir... Hollywooda ayak bastığı sı-| Duncan'ın oynadıkları bir filmde kendi- rada meşhur bir tiyatro san'atkârı idi.| sine küçük bir rol verilmişti. Bu filmde Derin bir teerübeye malik bulunuyordu. (Devamı 13'ncü sayfada) Sylula Sidney Yirmi beş sene sonraki j Türkiye nasıl olacak? General Tevfik Sağlam, muıllim Ahmed Halid ve avukat Ziya Muzafferin fikirleri XI | Ekilmemiş bir karış toprağımız, bakrı, Profesör General Tevfik Sağlam sız bir dönüm armanımız kalmıyacak, sualime şu cevabı verdi: A her taraf zümi cak bir yeşillik ile d T sulh içe- risinde 25 . çirmek mümkün 25 sene son- tanın- gelen şeş k kadar de. "Şübhe yök ki söyl Ve yükseb « |İömül hamlelerile bugüni iş ve y Ç £ |ha kuvvetli bir Türkiye vücud miş olacaktır. Düne — kadari etimiz —aşağı yukarı hazine üs. tünde aç bir insanın hall |benziyordu. Kısa t r zamanda faaliyeti- miz bize gösterdi l0 çok zengin bir mem- lekitimiz var ve bütün bu zenginlikler- den istifade de o kadar güç bir şey de- a da hatırlatmak is istikbalin «arzı mev'udu; | vatanımıza lâyık bir vatandı bug: çocukları, bugünün büyük bir azimle, büyük bir lışmalı, yarına hazırlanmalıdırlar. XIV Avukat Ziya Muzafter Baysal bir an düşündü. Sonra: demek vaz gençle la çe oturan ğildir. - — 25 sene sonra, Türkiyeyi mutlaka 30 | sönra biz çok zengin olacağız. | milvon nüfuslu bir mâmleke' olarak ta- Memleketimiz de çok mamur bir. hale| . AA um, dedi. gelecek. O zaman, vatanımıza şöyle bir göz at Çünkü işletilmemiş olan vatanımızda | tığımızı farzedersek h namütenahi madenlerimiz var. Topı “ |kul göreceğimiz kanı köyde bir İlk o- deyim larımızda her türlü m ,!ı ymşıîî:;? Pikcime " netiran;'ı Türkiyenin Üüi Geniş ve güzel sahillerimiz memi ErİRani, Hörletenül, zetali; Önkişafi btr XO | mizin üç anı boydan boya kuşatmış... tür erliği ile mümkündür. n ilk maddesini verecek olan h: i yetiştirebiliriz. Vatanımızın bir uc kar yağmıyor, bir ucundan da on **? | eksilmiyor. Bu kadar u*cgış,k]“' de. rını haiz olan bir yurdda n ga lâyık olduğu ehemmi yet pek tabii olarak veriliyor, verilecek. Hukuki mesclelere gelince: Medeni in ahkâmı $ eye taallük nlarında, içtimaf bünyemize ve seyyah memleketi olmak için nesi ek-| göre tadilât yapılması şiddetle lâzimdır. S2 |İşte, bu lüzumun 25 seneye kadar kâfi yni zamanda nüfusumuz çalışkan bir| derecede hissolunafak yerine getirilece- b ediyor. Sahil- Zine kaniim. ai kü kadar, memleketimizde ( azami şekilde hâsıl ola- caktır. Bu yüzden aile geçimsizliklerinin Bana kalırsa, bir millet, vatanı dan | nisbeten ortadan kalkacağını vakıâ u daha iyi bir memleket istemez! muyor değilim. Fakat kanuni müeyyide- İşte, 25 seneye kadar başarılacak olan Jerin, Türk ahlâk ve âdetlerinin icab et- umumi kalkınma hareketi ile, bu hare- tirdiği şekilde tadil edileceğini de zan- ketin doğuracağı refah ile ilim ve san'at! nediyorum. ta ilerliyecek. | Ayni zamanda 25 seneye kadar yolla- Hülâsa, Türkiye, 25 sene gibi kısa bir | cımızın tamamen inşa edileceğini düşü- zaman sonra bile, herkesin imreneceği |nüyorum. Bilhassa ekeçi yolü» denen şe- bir yer olacaktır. yin yok olacağına imanım var, Bundan Xu başka büyük şehirleri vilâyet merkezle- Muaollim Ahmed Halid, fikirleri.|Tine bağlıyacak olan şoseler tamamen ni şöylece hülâsa etti: asfalt şfapı!.ıı-ukı:lr herhalde. K Vakıâ, şimendifer siyasetimize devam 25 sene sonra olunmak suretile vatanın her yanı çelik dünya- |ağlarla örülecektir. Fakat muayyen bir |müddet sonra gayesine varacak olan bu |imar hareketini asfalt yollar vücude ge tirmek hamlesi takib edecektir, Bu meyanda nakliyatı, ucuz, rahat ve |çabuk bir şekilde yapmak için otomobil :ıunıyııme ehemmiyet verilecektir. Şu hale nazaran 1963 senesine kadar Türki« yenin motorize edileceğini de beklemek tabildir. ' Keza, ucsuz bucaksız sahillerimizin . marına da çalışılacak; Keradenizde, Ak- denizde muhtaç olduğumuz limanlar » pılacaktır. Çelik ağlarla örülmemiş bi Böylece, 25 sene sonra vatanımız kuv- rimiz kalmıyacaktır. vetli, müreffeh, mes'ud; iç ve dışındaki Bütün köylerimizde tam teşkilâtlı, öğ- | cevherler işlenmiş bir yurd olacaktır. retmeni ve ders vasıtaları noksansız asri Sabih Alaçam birer okulumuz olacaktır. saraRRa y ae ea Yurdun beş bucağında beş üniversite... | Zabıtaya hakaret eden bir adam — Nerelerde? PH İ GA aa H gün hapse mahküm edildi bunlar mevcuddur - biri - Vanda, biri| . Topkapıda, 'polıs memurlarını tah- Trakyada ve biri de cenubda olmak üze-| KiT eden Mustafa isminde biri, adliye- re beş üniversite kurulacaktır. ye verilmiştir. N Otomobil ve seyyahlar için ayrı yollar| — Suçlu, Asliye 4 üncü ceza : yarlmiklr: mesinde yapılan duruşması — sar | Her vilâyet merkezinde mükemmel 0- |/ SUSU sabit olar, Vay 10 gün m"d,d""' İteller kurulacak ve Türkiye tam bir tu-|/© Bapse m rhal -tevkif e » rizm memleketi halini alacaktır. — , | dilmişi Anadoludan çıkaracağımız yeni eser- lerle ecdadımızın medeniyet — yolundaki | hizmetlerini tesbit edecek olan yeni yeni| — Dün Sanayi Birliğinde idare hey'eti müzeler kuracağız. toplantısı yapılmıştır. Bir — gün evvel Deniz ticaret filomuz, bugünkünün on | seçilmiş olan çorap fabrikatörlerinden mislini geçecektir. mürekkeb hey'et de toplantıya iştirak Fabrikalarımız bütün memleket ihti- |etmiştir. Toplantıda çorapları: yaçlarını her sahada karşıladıktan başka, | dizasyonu hakkında evvelce lmiş bilhassa cenub ve şark komşularımızın |olan kararların ve getirtilecek müte - birinci derecede ihracat merkezi ola- hassıs işlerinin de caktır, » ye, YKT nın - bugün de ol- # ’ duğu gibi - sulh ve —4 asayiş merkezi o- a £- lacaktır. p *_' 1963 *i r senesine kadar, memleketi. min dürumunu ba kınız nasıl tahmin ediyorum: lacaktır. r karış ye- seveşsebesceLErEcNA: Çorap sanay'c'leri dün toplandılar

Bu sayıdan diğer sayfalar: